01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAEtfFE DÖRT blr davranıjta bulunur? Bu d t r ranıştan yüz bulan Halil ağa ise hâdiseyi, kahvelerde övünerek anlatırcîa O Kaymakâmın çevresinde otoritegi ve izzeti nefsi mi kahr?.. 3 Aralık 1967 CTJMHTTRtYET Î5C11 Vali beyin hir yalanı dalıa 10/5/1967 tarihh yazınızda: ( ... Doğan, telefonla tahrirat kâtibini bir gün önce rüşvet hâdısesinden tevkıf edilenlerden masasında çahsır buldum) dedi. Ben o*e kendisine yol gösterdim. Asabını bozmak için her türlü davranışlarda bulunabilirler, dedim diyorsun. Hayır Vali bey!.. «en Doğan'a yol gösterip onu teskine çalısmadın. Tersine olarak: ( Niye sen ondan daha önce daireye gelmedin?) diye azarladın. Görüyorsun ki, eşimin sinirlerini bozan bizzat spndın. Sen anlayıs göstersen, iyi davransan, eşımi korusan, yalnız bırakmasaydm sinirleri bozulmaz, bezginlik gelmez, bu sonuç doğmazdı. insan kararından döner mi ? Halil Akıhn Açıklaması: ( tehdidî deyiniz beyefendi) üzerine Doğanın Seydo lehine verilen karardan rücu temayülü göstermişken benim: ( sen nasıl erkeksin, insan verdiği karardan döner mi?) diye müdahalem üzerine bu fikrinden vaz geçdiğini de yazıyorsunuz; Hayret dofirusu. valan üzerine yaIan Inşa edecek kadar da bu sahada ustasınız. Hangi yalamnızı düzelteyim? Halil Akıl kocamı uvarraaraıs tehdit etmiştir. Bu tehdit karakterini bildigim kocamı rücua rTeâil tersine direnmeye sevkederdi. Nitekim müsterek zorlamalarınıza rağmen karannda jebat etmiştir. Böyle yalanlari nereden çıkanvorsunuz Allahaskına?.. Küçükken bizim sokakta yaptıSımız bir kabahati evdeki ana babamıza nereden ögrendiniz diye sorduklârı zaman: ( kargalar haber verdi.) dVrierdl. Sire bunu hangi karea haber verdi? Benim Doğana baskı yapmam için sebep nedir? Yemin ederim, benim karardan haberim dahi yoktu. Hiç bir zaman kocamın resmî islerine karısmadım. Elbetteki kooam vazifesini benden daha iyi bilirdi. Bana sarfece dısarıdaki hâdi*elerden çok üzüidüklerini anlatırdı. Üzüntüsünü halinden anl a r : ( yine ne oldu?) diye sorardım. Son günlerde Halil Akıl'in tehdidini, istifa tartışmasını, kendisini seve'nler tarafından Oğuzeline nakil işi durdurulunca senin: ( onlar almasalar da ben sahsı yetkimi kullanır, içten el çektiririm.) dediğini bu münasebetle anlatmıştı. Vazife gördüğü her kazada bügisi, çalışkanlığı, kararlarındaki isabetiyle Valilerinin takdirine mazhar olan eşimin, senin davranışların karsısında morali ve sinirı bozulmaz da ne olur? Vali, Kaymakamı istifaya zorluyor Bır gün telefonla eşime: ( Seycfo ile görüşmeyeceksin, O daha düne kadar çobandı. Belediye Baskanıyla konusmayacaksın, O tehlikeli bir adamdır) emrini verdiniz. ( şahsi münasebetlerime karısmaya hakkınız yoktur.) diyen eşimle sidrfetle tartıstınız. O zaman esim size : ( Bu durum karsısında ben burada çalışamaz hale gellyorum, yani bana istifa mı et, diyorsunuz') diye soruyor. Siz de: ( eaüba öyle olacak, çok iyi olur.) dive cevap veriyorsunuz. Muanzlarınız olan Adalet Partisi llçe Başkanı ve BeleJiye Başkanı ile ilişkilerini kesemiyeceğini söyleyen kocamı, başka yere attırmak için Bakanhk nezdinde teşebbüse geçiyorsunuz. Bakana: bunlarla konuşuyor, dostlanm ağalar aleyhine karar veriyor diyemiyor, hiç sıkılmadan: ( Kaymakam, rüşvet hâdisesindeki başarısından şımardı, keyfi kararlar veriyor, kendisıni müşkil cTurumdan kurtarmak için baska kazaya naklı gerekiyor.) diye sureti haktan görünerek Antebin Oğuzeli ilçesine naklini temine muvaffak oluyorsunuz. Hayır sayın Vali ! Doğanı müşkil mevkiden kurtarmak için değil, şahsi kaprislerine alet edemediğin için başından atmak istedin. Şahsiyet sahibi, karşında eğilip bükülmeyen, sırası geldikçe lâyık olduğun cevabı vermekten çekinmeyen bir Kaymakamı hazmedemiyordun. Sen, isteklerine körü körüne itaat edecek bir emir kulu istiyordun. Kocamın sahsiyeti ve vazife şuuru buna elverişli değildi. O likir istiklâlinin esiriydi. Valisinin değil... Onun için uyuşamıyordunuz. Muanzın olan Seydo aleyhine, dostun olan Albay ve avanesi lehine karar verdirebilseydin Oğuzeline tayinini düsünmezdin değil mi? O, hak bildiği yolda gitti, onu niçin ezmeye çalıştın, sinirlerini bozdukça bozdun... Vali çelişmeler içinde O, tihit istiklâlinin esitiydi değısıyor, boylelerıne ne vasıf verıleceğinı takdirine bırakıyorum... na leke surmek mı ıstıyorsunT Esımı sağlıSında tahrıp ettiğin yetmıvor mu? Daimi Encümen üvesi a*aHalilAkıl, Vali huzurunHa Kaymakamı tehdit edivor 12/8/1967 tarihli yazın da tamamen gerçeğe aykındır: Doğan, Halil hakkınrlaki menfi kanaatlerinden rücu ettigıni bildirmiş değildir. Tersine olarak bu kanaatı teyit eder şu hâdise cereyan etmiştir: Gerçekten Doğan, Seydonun gayrimenkulüne tecavüz olayı hakkında sıze bilgi verirken odanızda bulunan d'aimi encümen üyesi Halil Akıl : ( Gölkürk köylüleri aleyhine karar verirseniz, bu size pahalıya raal olur.) diye Doğanı tehdit etmiş, huzurunda yapılan bu tehdide Valibey hazretleri sesini çıkarmamıştı. Bu nasıl validir ki huzurunda bir ağa, kaymakamı tehdit ed'er, O da bu tehdidi tasvip eder mahiyette 13'8/1967 tanhlı yazınızda kocamın rüsvet olayındaki başarısından şımardığından bahsederken, 10/8/1967 günlü yazınızda : (... rüşvet hâdisesini meydana çıkarmak için yaptığı çalışmalardan nedamet duyar bir hal aldı) dediğinizi ne çabuk unuttunuz? Bir taraftan başarımn verdiği şımarıklıktan bahsederken dıger taraftan ned'amet duygusundan hahsetmek!.. Bu ne tezat beyefendi?.. Onu yereceğim diye düştüğün gülünç mevkiin farkında mısın? Evet, nedamet duvar bir hal aldı, çünkü (deli! sistemimizdeki yetersizlik yüzünden) adalet, arzu ettigi gibi tecelli etmedi. O sadece Malmüdürü yatsın istemedi, Malmüdürü perde arkasındaki asıl suçlulann vasıta^mdan ibaretti. O, asıl suçlular meydana çıksın, cezalarını görsünler, bund'an böyle Devlet memurunu ifsad'a kimse cesaret edemesin istiyordu, olmadı. ü manist insan, en az suçlunun çocuklan perişan olduğu için nedamet duymuştu. Ama hiçbır zaman şımarmadı. O, başarısından şımaracak yaradılışta bir insan değildi. O kadar değildi ki, asağıda vereceğim misal senin hükmünü tekzibe yeter : Rüşvet hâdisesini Sayın Vali bey gazetelere kendi basansı gibi aksettirmişti. öyle oldu ki, gazeteyi dikkatle okumayanlar, rüşvet yiyenin Doğan olduğunu zannettirecek katfar şaşırtılmıştı. Bu yazış şekline benim canım sıkıldı. Doğarıa: ( Sen yazmazsan ben gazeteye açıklama göndereceğim) dedim. Yoksullar babası, temiz kalblı mütevazı eşim: ( Üzülme Esin, ben bunu göstenş ıçın yapmadım, hak yerini bulsun, dâva hallolsun da başarı kimin olursa olsun) diye fedakârlık ve feragat örneği göstermiştı. Bu haleti ruhiyedeki bır ad'ama şınıarık demeye nasıl dilin Kavmakam, a^aların tahrikine kapılnıamıştır. Saza gitme olayı URFA VALİSJNE MEKTUP YAZAH: ESİN GÜRBÜZTÜRK varıyor? Insanlık duygusundan zerrece nasıbın varsa seni bu (ideal şehidi) nin mukaddes hâtırasına hürmete davet ea*erim. îsabetsizlığınden bahsettığin ve keyfi tasarrufa misal olarak nitelendirdiğin karar hakkında bak Mülkiveliler Birliğı adına tanzim edılen raporda bır hukukçu ne dıyor: (... Kaymakamın her iki kararı da 5917 sayılı Kanuna ve hukuk kaıo"elenne uygundur). Bu huküm karşısında bilmem yüzün biraz kızardı mı?.. Yıne aynı raporda Kaymakamın kişiliğindeki belirgın noktaların idealıstlik, çalışkanlık, mücadelecihk. durüstlük, hassasiyet ve ümanistlık olduğunda ittifak ed'enler arasında Urfa Valisi Kemal Gazezoğlu da vardır denılmektedır. Buna ne buyurulur Sayın Vali?.. Bu vasıfları haiz bir adam keyfi tasarrufta bul u n u r mu? isabetsız k a r a r verir mı? ve hele şımarık olur mu?.. Doğanın cenaze merasimındeki n u t k u n d a : (... Vatanın m ü m taz bir idarecısini k a y b e t t ı k ) diyen sen değil mıyrfin? Görüyorsun ki, zemıne ve zamana göre değer h ü k ü m l e r ı n Yazmda : (... Seydo ağa Viranşehre döner dönmez. esine te'efon ederek Kavmakamın Urfava saza eylenceye gıttığini soylemış) diyorsun; hayır Vali bey: bu da dıgerlen gibi tamartıen y3İan... Ceylânpınar Devlet Uretme Hâdıseve nasıl muttali olduÇıftlığme ve Behru Ağava defalarca geldıgm halde öızi bır ke ğumu ve Sevdo beyın bu olaydakı olgun ınsanlara has yatısre olsun zıvaretınle onore etmetırıcı rolunü açıklıvorum: Ben digını yukarda belırtmıstım. evımde flahı degıldım Kom<=er Kanaatının aksıne olarak Dogan, baskalarının telkın ve te beylerden evıme aeürken Hakım Ahmet Sargının kızı Asusırıvle davranışlarınl ayarlavan mdiıa rastladım Bana: ( Kayadam değildi. Aranızda geçen makam bey amcalar Urfava eynaho$ olaylardan sonra kazasılenceve gıttıler. babamı rla zorna geldıgını haber vermemekte!a götürdüler) dedı bısıklet kı maksadını O, en az agajar üzerınde herkese ılân edercesikadar anlavacak zekâya sahipti. ne yüksek sesle sövlenen bu Mahza ünu küçük duşürmek ısözlerden sonra kızı evıme çaçın bu yolu tuttuüunu elbetteki gırdım. Ona: ( • avıp bu bababıhyordu. O. senin maksadını nın yaptıklan. kocamı eve uğbıldığıne eöre (ajalann voruramaz ettı, şımrfı de kızacağımı muna ve tahrikine) elbetteki ıhbiidıği halde oraya mı götürdü, tıvacı voktu. Hem kocam tahribizi ayırırsa eline ne geçecek?) ke kapıldı da ne vaptı? ( Bendedim. Benı kışkırtmak .çin onden habersiz kazama gelmen balar tarafından uvdurulan bir ya na hakarettır) dıve senınle tarlan da olabıleceâı dusüncesiyle tıçma mı yaptı, kavga mı etti. bir de karşımızdaki Öğretmen hattâ bu volda bır ınıada mı buBekir bevin esinden sordum, lundu? Mücerret asaların tahmaalesef dogru idi. rikıne kapıldı demek. mesnüsız hüküm vermek defiıl mıdir? AYarın: ğaların tahrıkınden doâan clayları müşahhas olarak anlatsana! Siz cahilsiniz Yoktur kı anlatasın Mücerret diploraalı hanım agalann tahnk ettıginı va?mak suretıyle esımın temız hâtırası 8 9 İ O îi1213141516 Dişi Bond MÛDESTY BLAISE $W?0U DALE U 06 25 06 30 07.00 07.05 07 30 07.45 07 50 08 00 08.15 08 45 09 30 10 00 10.05 10 30 10 35 10.55 Acılıs. Droeram Gunaydın (1) Kove haberler Gunaydın (2) Haborler ve hava d u r u m u Istanbulda bueun Hafif muzik Ovun havaları Cesltll müzik Istekler Cocuk saati Ara haberlsr Levlegln ömrü Bııl dınler misinlz? Saz eserleri Hafif müzik Konser nakll Hafif muzik Y. Sesi Kadınlar Korosu Haberler Reklâm Droeramları Ara haberler. ilânlar Turkuler Mac nakli Saz eserleri IFTAR PROGRAMI Ara haberler. ilânlar Ismet Sıra! orkestrasl CeFİtli Turk müzieı Reklâm Droeramları Haberler ve hava d u r u m u Ovun havaları Kentten kente Hafta sonu 24 saatın olavları S.Tanurekten sarkılar SDor dereisi N. H. Culhadan sarkılar Reklâm Droeraroları Haberler ve hava d u r u m u Hafif Batı müziâi KaDanıs İSTANBUL IL BADYOSU Acılıs ve Droeram Sizin iqln Karısık sololar Sevilen sesler Akordeonla melodiler Valsler ve Dolkalar Gecmis G. sevilen sesleri Koncerto saati Cesltli melodiler San soloları Cesltli müzik Sonat saati Caz muziâı Gencler ıcın Pazar konserl Cav saati Kucuk knnser Cesıtli muzik Senfonik muzik Hafif müzik Aksam konseri Genclerin sevdiklerl Ünlü ses sanatcıları Dunvanın dort bucaemdan Tatil aksamı icin Gece konserl Caz muziâi Hafif sarkılar Istanbulda eece v a r m Cesitli müzik P r o e r a m v e kaoanıs Ş PİDO I SOCUŞ, TUCMA B Gecen haf'a ÖUVA SEM TE 15 10 15.30 16 20 16 30 17.00 17 05 17.20 17.50 19 00 19 35 19 40 20.00 21 00 21.10 21.25 21.45 22.00 22.45 23.10 24.00 0 .55 10 00 10 30 11 00 1130 11.45 12.00 12.30 13 00 13 30 14 00 14 30 15 00 15 30 16 00 17 00 17 30 18 00 SOLDAN SAGA: 1 İçinde mağnetık akıyı top layıp artırmak üzere bır yumuşak demir bulunan bobın, 2 Dokusunda gumuş tel bulunan kumaş. Tesadüf ve talıhe bağlı bır ayırma yapmak ıçın Isapalı kâğıt çekme, ınce bir duygu gösteren, 3 Labada. uydurma soz. 4 Ağaç yontmaya çıvı çakmağa yarar. karışık bir çıftlesmeden meydana gelen. vılâyet. 5 tki şeyı yapıştırmak için kullanılır, bir kelımeden sonra gelen cümleyı türlü sebeplerle birbırıne bağlayan bağ laç, iyi değil. 6 Mevzu, bır çıkmaz. 13 Sir vermeyen, güzel san'atların tümü ınanmadı. 14 Bır oyun aracı, bır kötülük karşısında duyulan rahatsızhk, bir renk 15 Yılda bır çıkar takvıme benzer (çoâul hali), sözle. 16 Bır nota, bir şeyın bozulması ıçın verilen son müddet. dokulann iplik eibı olan kısmı, asker VUKARIDAN ASAdlYA 1 Elektrığın cısımlerın yüzeyleri üzerınde durgun bulunan haline değğin olaylardan bahseden fızık kolu. emsalının en ıyisi. 2 Söz, bir harfın okunuşu. çesıtlı ışlemelı 3 Emeğı geçmıs olan, ölüm 4 Kavunun olmamışı boynun arka kısmı, feza. 5 Efsane. çekırdek yüklerı eşıt atomların bır araya gelmesıyle oluşan cısim. 6 Çok ucuza olan, ltaatlı. 7 Yayla atılır, sonuna bir harf gelirse hazır olan anlamına gelir. bır kelımeden sonra gelen cümleyı türlü sebeblerle bırbırine baglayan baglaç B Bunu yak derdıne yan derler. aşılması lüzumlu mesafe (çogul halı). bir nota. 9 Uzak. ad renk. Rusçada evet demek. 7 Demır hıdruksıth bır kıl çeşı sonuna bir harf gelirse eskı za0 dı, baglamaya yarar, Tanrıya manın hakımı olur. 1 Kaı bakmaktan yalvarış. Tam değıl 8 Bır yağmış bır alana harfın okunuşu, sıvı halıne gel kamasmak, Çok defiıl. Yanmıs me, kötü ıkı cısmı bırbırınden Koraur. 11 Üç ses veya çalgı ayıran mesafe. 9 Mangan cıs ıçın düzenlenmış müzık bıleşımının sımgesı, Istanbulda bır mı v e bu bılesıml çalan üç kısemt. bırıncı. 10 Cısımlen bü sılik takım. alış verış vapılan yük gösterır insan bunsuz olur yer. 12 Yüksek. bır kâgıt osa pusulayı sasırır. keskin şeyler yunu, sade düz degıl 13 Zıya kılıfı 11 Duvarın toprak ıçın ret. başına bır harf gelırse bı4 de kalan kısmı, Eskıden kök rıncisı olur, affedılmış. 1 boyası denılen bıtkıden sımdı ı Bır şeyı benzerlerınden ayrı tu se Kımya usullerıyle elde edı tan veya avrdetmeve vanvan len boya maddesi. 12 Bır özellik. çekinecek şey 15 Üs6 Peygamber, lüzumlu. bır harfm tüvane bıçımınde olan. Kaş. 1 okunuşu, bu çıkmayınca huy En azından. hâtıralar. Tiffatıy mlotıes TİFFANY JONES Bî" LET PA UNUTMA. BESTC 0 FW:KENYON Çevıren: Vohdet GÜITEKİH 77 Byron'un geçmişteki çapkınlıklannı aklından çıkarmaya çalıştı. Artık onun için hiç bir değeri kalmamış olan kadınları kıskanraası saçmalık olurdu. Yemekte uşak bir yandan girip çıkarken. Annabella kocasıyla Gibbon'un Roma İmparatorluğunun Alçalışı, Çöküşü üzerine bilgince bir tartısmaya girişmek istedi ama, Byron karış karış esneyerekten, onun sözünü kesti. « Benim kendi ufacık imparatorluğumun alçalışı, çökuşü ilgilendiriyor şimdi beni» diyordu. « A, Byron! Sen kendine yıkılmaz bir imparatorluk kurmuş bulunuyorsun.» € Evet, bu imparatorluğun üzerindeki lânet öyle.» « Zavallı Byron! Ayağın hâlâ acıyor mu?» . Ayağımın ne ilgisi var bununla? Ben daha doğuştan lânetlenmişün... Byronlarla Gordon'ların çocuğu olduğum için.» Annabella: «Hiç, hiç» diye hemen lâkırdıyı kesti. Byron ona sinirli sinirli bakıyordu. Annabella ona: «Topallığından kendini küçük görüyorsun» mu demek istemişti? Biri daha böyle demeye getirmişti. Kimdi o? Mary Chaworth! Annabella şarap sürahisine uzandı. « Bardağını bir daha doldurayım, Byron.» « Seninkine dokunmadın bile.» « Şarapla benim pek başım hoş değildir.» Byron'un yüzü değişti. Alaylı alaylı: «Benim de öyle» dedi. «Bakıyorum, baştan çıkarma sahnesine hazırlamaya çalışıyorsun beni! îstiyorsun ki kafan yerinde olsun da beni baştan çıkarmayı kolaylıkla başarabilesin.» « Byron!» « Şaka ettim. Gül, Lady Byron, gül!» Annabella uşağa baktı: Adam elinden geldiği kadar belli etmemeye çalışarak sıvışıyordu. « Şaka belki ama. benim gülebileceğim bir şaka değil.» Annabella bunu söylerken tirtir titriyordu. « Bu ne utangaçhk (Augusta benim her söyledi ğime gülerdi. Sen niye gülmiyesin?» Annabella sofradan kalktı. « Gel oturma odasına gidelim. Senlnle baş başa konuşacaklarım var.» Oturma odasmdaki ocakta gürül gürül bir ates yanıyordu. Karıkoca ucağın karşısındaki geniş, rahat kanepeye oturdular, biri bir ucuna, biri öbür ucuna. Byron: «Hadi bakatım, söyle söyleyeceğini» dedi. «Benim gizli suçumu mu keşfettin yoksa?» Annabella derin bir soluk aldı. « Biz Durham'dan geçerken çanlar çalıyordu, • Bizim mutluluğumuz için çalıyor bu çar.lar galiba» dedin, Byron. Bunu alayla söyledin gibi geldi bana. Yanılıyor muydum?» yron omuz silkti, «Yanılmıyordun» dedi. Annabella da ondan bu karşılığı beklıyor gibiydL «Pekı ama, nıçın öyle söylerfın? Hâlâ sınirlı mıydin?» «Belkı.» «Sorduğuma kesın bır karşıhk rieâıl bu. Ben bunu gayet cıddi bır mesele sayıyorum Kesin bır karşılık ıstıyorum. Byron » «Ne bileyım ben bıından on saat önce smirli mıydım, değil mıydım1 ü n saat.. bır ömür!» Annabella: «Sinırden değilse» diye üsteledı, «hınzırlık olsun diye duşüne taşına söyledin, öyle mi?» «Ben hıçbır şeyı düşüne taşma yapmam.» Annabella gene derın bır soluk aldı «Benımle pek ters gıdıyorsun. Byron Peki, gene volda, rfaha sonra «KvlilıSımiz ayrılmayla sona erecek besbelh» dedın Bunu nıçın söyledin?» Byron: «Bütün evlı!ıklf>r ayrılmavla sona erer» dedı. sonra nıkâhta sövlenen «özlerı tekrarladı: «Ölüm bızı ayınncava riek » Sonra kalktı. hıçbir şevı düsüne tasına yapmazken, düsüne tasına gıttı kapıvı kıhtlprfi, mumları söndürdü. soyunmava başladı, Annabella'ya da sovunmasını sövledi. «Ama, Byron . burada'» «Pek saırane bır durııra. övle değil mı?» «Pekı ama .. uygun riüşer mı?» «Pekı alışılmış bır şev cfegıl Yalnız, sevgiliyle olunca kanepe vataktan cfaha alışılmış, daha geleneksel bir verdır Evet, karı koca arasında böylesı pek alışılmış bır şey değildir ama. pekâlâ uygun bır ver.» Annabella gözlerını dıkerek ona uzun uzun baktı. «öyle görüşlerin var kı, bır türlü anlayamıyorum.» «Size şunu hatırlatmak zorunriavım ki, Lady Byron. bal gıbı karıkocavı? artık » Annabella üzgün üzeün haşını «salladı. «Evet. karın olmak dolavısıvle. verıne getirmek zorunda bulunduSum bir ödevım var » *** Annabella odasına çekıldikten sonra. Bvron bir saat kütüphanede ovalandı Sonra. kendı vatak oda^ına geçti. baktı Annabella, kucagında bir kitap. onun yatajınrfa oturuvor Kalın bır kışlık eecplik eıvmısti kürk gibi bır şev. Başını kitabından kaldıHı Sakin bir haü vardı. konuşunca sesi de sakin cıkü : (Uevamı var) 24 00 00 30 01 00 ANKARA Ereğü Kömürleri Işletmesi MÜESSSSSSİ MüdüHüğiinden; Gaziantep jandarma Tugayı Sat. Al. Kom. Bşk. lığından: Tugay bağlı birlikleri fhtiyacı için aşafıda cins ve miktan yazılı kaürlar hizalarında gösterilen gün ve saatte 2490 sayılı kanunun 31 inci maddesi gereğince kapah zarf usulü ile satın alınacaktır. Tugay Satmalma Komisyonunda yapılacak ihaleye iştirak için tâliplerin teklif mektuplarını ihale saatinden 1 saat evvel Komisyonda hazır bulundurmaları gerekir. Postada meydana gelen gecikmeler muteber değildir. Evsaf ve şartnameler îstanbul Lv. Âmirliği, Ankara J. Sat. Al. Kom Bşk. lığı ve komisyonumuzda görülebilir. Cinsl Miktan M. Bedell G. Teminatı thalenin Lira Kr. Lira Kr. Gün ve Saatj Katır 20 Adet 40.000 İNŞAAT EKSİLTME İLÂNI 1 Müessesemiz Zonguldak'ta Kozlu 17 mevkiinde yaptıracağı keşıf tutan 1.185 532,16 TL. ve muvakkat teminatı 49.315,96 TL olan çelik konstrüksiyon işçi yatakhaneleri inşaatı birim fiat esası üzerinden ve kapalı zarf usulü ile eksilrmeye konulmuştur. 2 Eksiltme 15 Aralık 1967 cuma günü saat 15.00 de Zonguldak'ta Müessesemiz İnşaat Müdürlüğünde yapılacaktlr. 3 Eksiltme dosyası, Zonguldak'ta Müessesemiz tnşaat Müdürlüğünde, İstanbul'da 1.Kİ Sstınalma Müdürlüğünde. Ankara'da T.K.İ. EtüdTesis Müdürlüğünde görülebilir. 4 I'teklilerin. Baymdırlık Bakanhğından almnuş; müteahhitiik karnesi; şimdiye kadar yapmış olduklan ve halen taahhütlerinde bulunan iş'.eri teknik personel VP teçhizat beyannamesi ve banka referansı ile birlikte eksiltme tarihinden üç giın evveline kadar Müessemize müracaatla (eksiltmeye iştirak belgesl) almajan lâzımdır. 5 Teklif zarflan eksiltme şartnarnesjne göre tanzim edilmts olarak ihale günü saat 12.0C ye kadar Müessemiî Özel Bürosuna tesîim edilmiş olacaktır. 6 Müessesemiz belge verip vermemekte, ihaleyi yapıp yaprramakta veya diledigi müteshhide ihaleyl yapmakta serbesttir. (Basm: 26884/14424) 12 Aralık 1967 Saat: 11.00 (Bssın: 26525A. 14869'14428) 3000.00 Çanakkale Deniz Salınalma Komisyon Başkanhğmdan: Çanakkale Boğaz Komdtanlığı bağlı birliklerinde bulunan cephaneliklerin paratonerleri 2490 sayıh kanunun 31. maddesi gereğince yaptmlacaktır. Keşif bedeU 49.986.00 TL. olup geçici teminatı 3,750.00 TL. dır. İhalesl 15 AraJık 1967 cuma günü saat 15,00 de Komisyonumuida yapılacaktır. Bu Işe ait keşil ve fartname Ankarf ve İstanbul Levazıro Âmirlikleri ile Komisyonumuzda görülebilir. Teklif mektuplan ihale saatinden bir saat evveline kadar kabul edilir. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. (S»yı 2055 (Bajın: 26299/14425) 07.30 07.45 08 00 03 10 08 30 09 00 09 20 10 00 10 05 10.25 10 45 11.10 11.13 12 no 12.30 13 00 13 15 13.30 14.00 14 15 15 15 15 20 15 35 15 55 16 05 16 20 16 40 16.55 17 00 17.30 17 50 19 00 19 35 19 50 19 55 2015 20 35 2100 21.10 21.25 2145 22.10 22.30 22.45 23.00 24 00 06 25 06 30 07 00 07.05 Haberler ve hava durumu Sabah müzigi Ankarada bueün Ovun havaları Dınlevici ısteklerl Guler Gokselden sarkılar Dinlevici istekleri Ara haberler ilânlar Maâazin Ü.YorukoSludan türküler Levleein ömrü Bizi dinler misinlz? Dileklerintz Sectlklerimiz Gecen hafta Yurttan sesler Haberler Bir reklâm Droıîramı Şarkılar ve ovun havaları Ülkeler ve cocukları Reklâm üroeramları Ara haberler. ilânlar Ovun havaları S.Derandan sarkılar Hafif müzik M.Akeünden törktiler İFTAR PROGRAMI Saz eserleri Ara haberler. ilânlar Incesaz Ocakbası Reklâm Droertmları Haberler ve hava duruırr F Türkândan türküler P i r reklâm oroeramı Sevilen sesler Yasar Özelden sarkılar Fransadan müzik 24 saatin olavları A.Gürkandan türküler SDor dereisi Bir bestecimtz v a r Müzik dünvasından haberler Yerll orkeıtralar Haberler ve h a v ı durumu Gece konsert KaDanıs Acılıs. Droeram Gunaydın (1) Köve haberler Gunaydın (2)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle