Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT 29 Aralık 1967 CUTVnTTTRtTIÎT Uzun bir yolculuktan sonra Melbourne'a geldim. Oracfan at arabası jle Coleraine'e gıttim. Seyahat üç ay sürdu. Yolculuğun en güzel kısmı vapurda geçti. Sosyetede dairaa mahçup ve sıkılgan olmuşumdur. Bu çekingenliğime rağmen vapurda her akşam beni dansa davet ettiler. Hemen her genç kızda oltfuğu gibi mahçubiyetim koket olmaına engel değildi. O zamanlar aldığım terbiye beni bugünün gençliğlnden çok farklı yapmıştı. En küçük bir öpmenin ahlâk dışı olduğu kanısında idim. Seks meseleleri benim için tam bir sırdı. Bu terbiye belki ilginç taliplerirai benrfen uzaklaştırdı, fakat benim de dağınık bir hayat yaşamama engel oldu. Ben daima güzelliği sevdim, guzelliği bir teshir vasıtası olarak değil, bir ideal olarak saydım. Asıl istediğim güzellık yaratmaktı, yoksa yalnız guzelhğıo etkisi altında kalmak değildi. Avustralya'ya gelince sıkılmaya başladım. Güneş bütun gün başımızda idi, ruzgâr da çok kuvvetli esiyordu. Avustralyalı kadınların cildi rüzgâr ve güneşten bozulmuştu. Onlar cildimin beyazlığına hayran oluyorlardı. Annemin verdîği 12 kutu krem meslek hayatımın başlangıcı oldu. Kadınlar bu kremi ışitince kullanmak istediler. Bir kutu bıle kalmadı elimde. Annemden krem göndermesini istedım. Her ay bir parti gelmeye başladı. Kremler yine yetmiyordu. Bunlar ilk tecrübemcfi. Güzellik itinalarının öneminı o zaman anlamış oldum. Fakat gördum ki, benim yaptıklarım dayımın hoşuna gitmemeye başladı. Orada yaşayan uzaktan bir yeğenim be< nimle evlenmek istedi. Fakat kendimi bir çiftçi karısı olarak görmeyi arzulamıyordum. Akşamlan yatağa girdiğım vakit ağladığım olurtfu. Bu kuçük şehre gelmekle hata ettiğimi anladım. Nereye gidecektim? Bir yabancı idim. Memleketi bilmiyordum. îngilizce öğrenmeye yeni başlamıştım. Fakat satacak kreıri leriıri vardı. Başkalan da bunlan satın almak istiyorlardı. Bir butik açmaya karar verdim. Melbourne'a gittim. Orada vapurda tanıştıgım bir Ingiliz kadınınm çocuklanna Almanca öğreterek bir sure misafir olma HELENA RUBINSTEIN HAYATINI GÜZELLİK SIRLARINI AHLATIYOR Güzellik bir teshir vasıtası değil, ideal olmalıdır dan yaşıyacaktım. Sosyete ile ilk temasım orada oldu. Açmak istediğim butik yalnır bir satıs mağazası olmayacaktı. Avustralyah kadınlara kurutucu iklimden ve kuvvetli güneşten korunmayı da öğretecektim. O zaman Avrupa'da güzellik çalışmaları bıraz saklı, gizli yapılırbTı. Avustralyada ise böyle bir şey yoktu. Kremim ve butikim ile Avustralyahlara cıltlerıne itına etmesıni öğretecektim. Mesele parayı bulmaya kalmıştı. Her halde şanslı bir devrede idim. Birısi bana 250 Avustralya lirası (bugünkü değeri ile yaklaşık olarak 25 bın lıra) borç verdı. Ömrümde başka borç almadım. Paranın yarısı ile Profesör Kimyager Lykusky'ye krem siparis ettim. Artan kısmı i!e bir binanın ikinci katıntfa lokal kiraladım. Üç odam vardı. Birincisini lâboratuvar olarak kullandım. O zamandan beri en büyük lâboratuvarlara mutfak demekten kurtulamadım. Hattâ senelerce sonra Madam Curıe ile konuşurken «Mutfağını» gezmek istetfiğimi söyleyince şaşınr gibi olmustu. Lokahn perdeleri için geniş beyaz roblanmı bozdum. Nıhayet güzellik salonumu açtım. Kapıya. GÜZELLÎK SALONU ibaresini kendim boya ile yazdım. Muşteriler çok ragbet gö<=terdiler. O zamar.lar kımse guzellık salonunun ne olduğunu bılmıyordu. Gelenler arasında krem almadan gıd'enler pek nadırdı. tlk defa birçok yüzü ve cildi yakından muayene etmeye başladım. Formulümu ciltlerin özelhklerine gor e değıştırmek istıyordum. Her akşam butık'i kapadıktan sonra «mutfağıma» geçıyor, arastırmalar yapıyordum Bu sıratfa şans yine yardım etti. Sydney'in en meşhur gazetecılerınden bıri salonumdan bahsetti. Kremımın Avustralya kadınlarının ıhtiyacını karşıladığını yazdı. Memleketin her tarafından gelen mektup ve isteklerle âdeta bunaldım. Sermayem artınca. Polonyad'a kremlerimi yapan Kimyager Lykusky'yi Avustralya'ya davet ettim. Büyük bir sevinçle kabul etti. Yaptıgı kreme «Valaze» adını verdik. Bu krem hâlâ Helena Rııbınsteın mamullerı arasında yer almaktadır. Yenı ariı • Wakeup cream» dır, buyuk başarı kazanmaktadır. Aynca temızleme, cildi germe losyonları ve nazik cıltler için sabun yapmava başlatfık. Şuna emınim: Hayatta hıçbir şey zahmetsız elde edılmıyor. Yalnız şansım, başarıyı uzun müddet beklememekte oldu. Başarıya ulaşmak için gunun 18 *aatıni çalışmakla geçirirdim. Işlerım gıttikçe büyüyordu. Fakat çok sade bir hayat yaşıyor, santımine kadar tasarruf edıyorctum. Salonumu açtıktan ıkı sene sonra 230 Avustralya lirası borç]u vazıyetten 12 000 Avustraha lirası sahibı olmustum. (Bugun Şans bir kere daha yüzüme guldu. Meshur Ingiliz aktrısi uellıe Steward salonuma geldı, kaybettiği «seftali cildi» nı nasıl tekrar elde edebileceğini sordu. Avustralya'da açık arabada gezmis, yüzü güneşten kururauş, ve buruşmuştu. Valaze kremimi gosterdim. Bu kremin cildini hydrate edebileceğini, sertliğini gıdereceğini söyledim. Aynca burusukluklarm da azalacağını ilâve ettim. Neille Steward beni kucaklayıp gitti. Arkasmdan, o zamanm ünlü sopranosu Nellie Melba salonuma gelcîi. Heykel gibi bir vücudu vardı. Bana dedi ki: «Miss Steward'a şeftall teni verebildiğinize göre bana da sesime uygun bir ten vere, bılirsiniz.» Işte numunesi diye' rek Aida Operasından bir parça «öylemeye başladt. Miss Melba'ya oturmasım, cildini muayene edeceğimi söyledim. Fakat oturmak istemedi. Benim boyum 1.47'dir. Onun yanında cüce gibi kaldım. Nihayet bir iskemleye çıkarak yü' zünü muayene edebildim. Henüz 20 yasmda irfım, fakat Avustralyada tanmmıstım. Estetıkten anlayan yardımcılar yetiştirmiştim. Çok çalısmama rağmen cildimı ihmal etmıyordum. Salonumun iyi organize edıldığını ve ıslerın bensiz yurüdüı ğünü görünce daha baska teşebbü^lere girişmek istedim. Dostlarım: «İnsan bir kere genç olur, biraz rahat edin» diyorlardı. Bılmiyorlardı ki ben, en gerçek ve büyük neşemi çalıçmada, arastırmalarda ve kreasyonlarda bukıyordum. Dünyanın her büyük şehrinde adımın ısıklarla parladığını görmek istıj'ordum. CİIT GÜZELLİĞİ DAİMA İTİNA İSTEB kü değerle yaklaşık olarak 1 milyon Türk lirası). Yenı bir bınaya tasındım. Salonum ilk katta 7 oda idi. Yalnız başıma çalışamıyacağımı an ladım. Kızkardesım Ceska, Bejlın'de kımya tahsıl etmiştı. Şimdı Loncfra subemı idare etmektedır. Avustralyaya gelmeyi kabul ettı. Yarın BAŞARIYA DOĞRU BULMACA 123456789 zı yazmasma böyle denilirdl, bir atalar sozune eöre bu çıkmayınca huy da çıkmaz. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Konusu okuyucuyu güldüTmek olan reslm. 2 Haklıyı haksızı ayırt etme tatbikatmda esas tutulması gereken, bir harfin okunuşu. 3 Bir erkek adı, şıkkadırüarm pek düskün oldukları şey. 4 Külhanbeyi ve çapkın genç (uluslararası bir Fransızca terim), oburlarm mübalâğah şekilde yaptıkları iş. 5 Tersi yüceliklerdendır, elbise eteği (Divan edebiyatında). 6 Arzu edip heves ve itina göstererek. 7 Asü ve kıbar aile mensuplan sayılaniara eski>/ a\9 den böyle denl1234 ""'"" îirdi (eski usul çoful). 8 Sos yete hanımlarının göz ve kirpik sUslerinden, nota. 9 «Sılâhı hedefe doğru yönelten ve hiDttnkfl buhnacanın zalayan» karşülhalledilmls sekli ğı jkj söz. GUZELLIK İDEAL OLMALIDIR lOTl Dişi Bond MODESTV BLAISE İSTANBUL Acılll. crocram Kur'anı Kerim. ıcıklaması ve vorumu Saz eserleri Köve h«berler Günavdm Haberler v e hava durumu Tstanbulda bueün HSnlar ve hafif müzlk Hafif Batı müziei Beraber ve aolo sarkllar Haro soioları Turkuler Keman soloUrı C h«vaları " ' : Ev icin Ara haberler Rumba ve Ca Ca'lar Saz eserleri Arkası varın Sabah konseri S.Tur'dan sarkılar Ara haberler. ilânlar NBavramdan türküler Kürük orkestra Sartılar Haberler ve R G. de bııeun Incl Cavırlıdan sarkılar Reklsm Dromamları Pasîffk vedilUl M.Yıldtrırndan «arkılar K.GOIesoŞlu orkestrası E. FındıknSlu orkestrası Ara haberler M. TUrünırien tOrküler Okul radvo»u Saz eserleri Kur'an v e acıklaması Iftar vaktl Nevlerle saz eserleri Ara haberler ft«Widar Musiki Cemtvetl Köv odası Reklâm Droeramları Haberler v > hava durumu < Hafif müzik M.Erviirekten türküler Acık oturum Sarkılar 4 saatin oîavları. llinlar Seltna Ersözden sarkılar Ak«am konseri Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Hafif müzik Hafif Batı müziü Garth 08.50 07.00 07.05 07.30 07.45 07.50 0S.0O O8.L5 08.45 09 00 0" 15 ( 90 W 04 49 10 00 10 05 10.20 10.40 11.00 11.45 12.00 12 10 12 25 12.40 İS 00 13.15 13 30 14.00 14.15 14.30 14.45 15.00 15 05 15.20 16 20 18.30 18 48 16.49 17.00 17.05 17 30 17.50 SOLDAN SAĞA: 1 Bundan yarım yuayıl önce çocukların ramazanlarda zevk ve heyecanla seyrettikleri hayal oyunu (bu karma söz aynı zamanda oyunun kahramanlarından blrlnin değişmez adıdır). 2 Sakarya ılunızın merkezı olan şehır (karma 3 Meteoroloji müesseseatmosferde her zaman yapolduğu ; (ıki söz). 4 «Şuraya yarım yamalak otunver!» anlamına bir emir, bitkiler deki gelişme hareketi ve bankadakı paranın getirdiği faiz. 5 Kotu, temas hareketi sağlayan. 6 Bır hayvan, «birinin vücudünde sılâhla delık aç!» mânasına bir enıır. 7 İnsan vücudünde şişmanlık meydana getiren dolgunluk (eski terim). 8 VUcudünde soğukluk duygusu duy mak. 9 Bir vazifede yetkili bir memurun kendı başına bır ışe ka rar vermesine ve bunun için ya DİTNKÜ BULMACANIN HALLEDILMİŞ ŞEKLİ NASIL HALLFDİLECEK Yukarıdaki rakamlı bulmacada sadcce 4 tane aııahtar (ipucu) ve 8 tane sonnç vardır. Boş kalan '2 karenin icine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toplanıa. çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek soldaa tağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçları hulunıız. Büax vaktinizi alır ama, boş vaktiaizl hujça geçinnij olursunuz. Tifffany Jones TIFFAOT JONES CESİ KEHPİ &İLB 19 00 19.35 19 45 20.00 20.40 21.00 21.10 21.30 22 00 22 45 23 00 23 10 24.00 16 55 17 00 17.30 18.00 18.30 19.00 19.30 20.15 21 00 2130 Çtvven: Vahdet GÜLTEKİH 103 • Byron'un zengınleştıkten sonra duşündüğü şeylerden bıri de Allegra'yı Pısa'ya, yanına almaktı. Ne yazık kı, Ravenna'daki bankerı, genel vekili Ghigi'ye bu konucfa mektup yazmasına kalmadan ondan üzücü bir haber geldi: Allegra hastaymıs, hummaya yakalanmış ama, pek korkulacak bir şey yokmuş. Byron telâslandı. korkudan inme iner gibi oldu. Hemen Bagnacavallo'ya birinı gbndererek rahibelerden kıza elden gelen bütün dikkatle bakmalarını rica etti. Ghıgi'nin ilk mektubunrfan sonra birbirinı tutmaz haberler gelmeye başladı: Çocuk çok ağır hastaymıs ama, kurtarabileceklerini umuyorlarmıs; kan almıslar, iyüeşmeye başlamıs; bavgmlık geçirmiş ama. simdi manastınn en iyi odasında vatagında doSrulup oturuyormu', pek sevdıği o pevnırden istiyormuş. üç doktorla bir alay da rahibe başınrîa dört dönüyormus. Derken, Byron'un gönderdıgi adam döndü geldi. kötü haberi getirdi: Kızcagız ölmü^tü Teresa: «Tanrı bövle istemi?, Byron'cuğum» diyordu. «Tanrı höyle istemiş...» «Sen ki kacTere inanırsın, bunu böyle kabul edeceksin.» Byron : «Boyun egerek» dedi. Gözlerinde bombos bir bakış vardı. «Ne de«ek onu geri getiremeyiz. Bizden daha talihlivmi":. Tek avuntumuz bu. Şimdi 0 huzur içindecTir . » XXXI Bir gece saat ikide. Byron çalısıyordu, dıs kapı hızlı hızlı. telâslı telâslı çalındı. «Polis geldi, Teresa'yı alıp götürecekler» diye düsündü. Tabancasmı kaptıgı gibi. seke seke merrfiven basına kadar gitti. Teresa'nm hizmetçisi çoktan kapının önündeydi ama, açmaya cesaret edemiyordu. Tirtir titreyerekten: «Chi 4?» (Kim o?) diye sordu. Dışarıdan telâslı bir ses karsılık verdi • «Sapete alcnna cosa di Shelley?» (Shelley' <Ten haberiniz var mı?) Byron sesi tanımısti" Mary Shelley'di gelen «Aç kapıyı!» diye emir verdi ama. korkudan buz kesilmiş, merdiven başından kıpırdayamıyordu. Hizmetçi kadın kapıyı açtı. ıçeriye Mary Shelley'le Jane Willimas eirdi Jane. SheMev'in arkatfaşlarmdan Edward Williams'ın kansıvdı «Shelley... kendisini gördünüz tr.ü, bır haber aldınız mı?» Mary'nin anlattığına göre, Shelley, Edward' la birlikte, «Don Juan» adındaki yatıyla Sep'ia Körfezinde bir gezintive çıkmıştı Avın 7""=ınrle yazdıSı mektupta [.ıvorno'va varıfıklannı er'esı gün eve dönmüş olacağını hilriirıvnrriu Yalni7. hava fırt'ivl ^îTt ~ tVı gün Shelley görünmeyince. Mary onların fırtına yüzunden Lıvorno' dan ayrılamadıklarını düşünmüştü. Sonra, ayın 12'sinde Lıvorno'c?akı bır arkadaştan mektup gelmistl. Shelley'in eve dönüp dönmedığıni soruyordu. Mary: «Jane ile Livorno'ya gıtmeye karar verdik ama» diyordu, «geçerken buraya da uğrayalım ded'ık. belki Shelley'den sız bir haber almışsınızdır dıve » Byron: «Hıç haber almadık, hıç» dedi. «öyleyse biz hemen vola kovulalım » Onlar gittıler. Bvron da «Don Juan» vatını araması için kendisının «Bolıvar» yatının kaptanı Trelavvn've haber yolladı. KendiMrfearkadaşlarından Leigh Huntia birlikte Livorno'ya gidecek, arastırmalara katılacaktı. Avnca. Livorno ile Lerici arasındaki kıyıları aramaları için de adamlar gönderdi tlk haber Viareggio'dan gelen. «Don Juan«ın flikası oldugu anlasılan bir kavık kıvıdan beş mil uzakta bulunmuştu Sonradan ölülerı de buldular. Uzun zaman suda kaldıkları için, tanınmıyacak haldevdiler Kanun gereğince, kireçlenip buluntfukları yere gnmülmüslerdi. Yalnız, Trelavvny, Shellev'in isteginı bildigı için. ıkisinin de kıvıda yakılmalan için izin çıkarttı Byron, yerinden kıpırdavamıvacak kadar donup kalmıstı Her sevı kaptanına hırakarak geri döndü. #*# Byron. Pısa'dan ayrılıp. Cenova'ya taşınmaya karar vermıştı. Son aksam Nıkola Karvellas'la saatlerce konusması Tere«a'vı tasaland'ırmıstı. Karvellas Yunanlıydı. Yenı haberler getırmisti: Londra'va bır Yunani=tan'a yardım komitesi kurulmustu. Bvron'a bu komıtenın çalışmaları üzerınde sık sık bilgi verpceîinı söylüvordu Bvron onu ugurlarken «Cenova'da görüsürÜ7» dedi. Karvellas pek eüvenh bır halle : «Evet, daha sonra da Yunanistan'da» dedi Yalnız kaldıkları vakit Terepa alav etti : « Demek. Amiral Byron savaşı amiral gemi 9 sindcn yönetecek ha Byron daleın dalgm baktı. « Nive Cenova'ya gidiyorum «Bo!ivar>la doğ rudan dosruya Yunanistan'a gidebilecekken?» Teresa'ya doğru at'lıp sarıldı. «Savaşı kaybetmek üzeresin. Teresa'eığım '• Teresa: B ben savaş ettiğimin farkında değilim» diye kekeledi Byron: «Sevgilim dedi, «ortada büyük bir dâva değil de başka bir kadın olsaydı yerden göğe ka dar hakkın olurdu. Sunu anlamaya çalış. n'olur: Shelley öldüğünden beri yarı ölü halindeyim.> « Onu biliyorum.» < Sonra su da var: Ben bunu Shelley'in ruhuna karşı bir ödev sayıyorum kendime Delilik di>ecpWcin hplki ama. bu is bö'vle» Teres= Ü7eün bir tavırla: «Yenildigimi hissetmeye başladım» dedi. (Arkası var) İSTANBUL IL RADYOSU Acılıs ve Drocram Sizin icin Küciik kon>=er Cesitli müzlk Penfonik müzik Hafif müzik Aksam konseri Genclerle beraber Oda müziSi Liedler ve ozanlar 21 45 Hafif rnırik 22 00 Gece konsert 23 00 Caz muzıâı 13.30 Hafif Batı miızıSi 01.00 Program ve kapanıj A N K A R A 06 25 06 30 Acılıs. oroeram Kur'anı Kerim. acıklaması ve vorumu Saz eserleri Köve haberler Günavdın Haberler v e hava durumu Sabah müzi5i Ankarada bueün M.Yıldızdoğan ve C Bolvadinden sarkılar Türküler eecidi Coeuk v e eelisiml Sabah konseri Arkası varm Ara haberler, ilanlar Okui radvosu Hafif Batı müzifl A.Senozandan sarkılar Konser saati Ara haberler. ilanlar N.Akoldan türküler K ı b n s saatl Beraber ve solo sarkılar Haberler R G. de bueün Hafif müzik Reklâm Drofframları Ovun havaları M Sevrandan sarkılar Albümlerden secmeler Ara haberler Uânlar Okul radvosu Hafif müzik Emel Savın'dan « r k ı l a r rFTAR PROGRAMI Saz eserleri Ara haberler. Uânlar Vvırttan sesler Köv odası Reklâm oroeramları Hsberler ve hava durumu Osman Türenden türküler üvkudan önce Tablat v e İnsan N Tokathotludan sarkılar Trafik Dinleviei btekleri 24 saatin olavları. ilânlar Acık oturum TBMM saatl Haberler ve hava durumu Haftanın besteclsi Gece varısına doftnı Kaoanıs Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri Genel Müdürlüğürden KARABÜK Dolomit Ocağı İşlettirilecek. Irmak Zonguldak Demiryolu üzerinde (Karabük Çaycuma arası) Balıkısık Gökbel köyü, Ortaköprü mevkiindeki ruhsatı Genel Müdürlüğümüze ait Dolomit ocağı basamaklar açmak suretiyle 1 vü işletilerek 1 jnlda istihsal olunacak 78.000 ton dolomittaş: ile 15002000 ton dolomit mıcırının işletmelerimize se^ki işi kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkarılnuştır. Yapılacak sözleşme süresdnin aynı gartlarla 6 ay uzatüması işletmelerimiz yetkisi dahilindedir. Bu işe ait şartname ve sözleşme ömeği : 1 İstanbul'da Karaköy Okçumusa Caddesi Şair Eşre? Sokak Beyaz Han'da İstanbul Mümessilliğimizden, 2 Ankara'da Ziya Gökalp Caddesi, Yıldız Han kat 1 de Ankara Mümessilliğimizden, 3 Karabük'te Genel Müdürlüğümüz Malzeme Ikmâl Müdürlüğünden; bedelsiz olarak temin edilebilir. Bu 15e ait İşletme Teknik Projesi yukarıda yazılı ma hallerde bedelsiz olarak tetkik edilebilir İsteklilerin şartnanıe ve sözkşme ömeğine uygun olarak hazırhyacaklan kapalı teîdif ınektuplannı 9 Ocak 1968 salı günü saat 14,30 a kndar Karabük'te Genel Müdürlüğümüz Muhaberat ve Arşiv Müdürlüğüne tevdi etmeleri şarttır. (Basın: 28337/15370) Dul Bayan Lüsi Sion, Bay E!io Sion vc Ailesi, Bay Nisso Sion ve Ailesi; Bay Jak Sion ve Ailesi, Bay ve Bayan Elia Farhi ve Ailesi ve SİON, KOHEN; KARHİ; ABRAHAM ve NAHUM ailelen kıymetli eş, babaları; kardeşleri; büyükbabaları ve akrabaları olan VEFAT 06.50 07.00 07.05 07.30 07.45 08 00 08.10 0Ü40 09 no 09 20 09 3") 09.55 10.00 23.30 11 OS II.2". 11 55 12 00 12.15 12 30 13 00 13.15 13 30 14.00 14.15 14 35 14 55 15 00 16.00 16.05 16 25 16 45 1B.15 17.00 17.30 17.50 19 00 19 35 19.50 19.55 20.05 ISAK S/ON'un Manajans: 4392/153S2 vefatını teessürle bildirirler. Cenaze merasimi 29/12/1967 cuma günü saat 12.30 da Neve Şalom Sinağoğunda yapılacaktır. AİLESİ BAYRAM GAZETESI Önümüzdeki Şeker Bayramımn 2 ve 3 üncü günlerine rastlayan 2 ve 3 Ocak 1968 günlerinde İstanbul'da gazeteler çıkmayacax, yalnız Gazeteciler Cemiyetinin «Bavram Gazetesi» yayınlanscaktır. Yurdun her köşesine gönderilecek olan İstanbul «Bavram Gazetesi» bayram günlerinde okuyacağlnız ve ilân vereceğiniz tek gazetedir. Bilgı için müracaat: Gazeteciler Cemiyeti İstanbul. Telefon: 22 12 22 22 51 08 Cumhuriyet 15"!V4 20 25 20 30 21 00 21.10 22.05 22.45 23.00 Î3 45 24 00