22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE IKÎ 29 AralıK 1967 CUMHURİYET Baykurt ve Deylef Personel Sendikatan Doç. Dr. Çetin ÖZEK knrt, Milli Egitim Bakanhğının hışmına ugramif, Bakanhk emrine alınmış bnlunnyor. MilU Egitim Bakanhğının Baykurtv Bakanhk emrioe alısı ile ilgili ve suçlamalarla doln acıklaması Baykurt hakkmdaki bu işleme kendiajnin sendikal çalışmalannın ve görevlerinin sebep oldnğunn kesin bir blçimde ortaya koyuyor. öğretmenlerin, haklarında Milli Eğitim Bakanlığınca nygnlanan baksız ve çoklukla kannna aykın İşlemleri protesto etmeleri, Idareye karşı kanunlar çerçevesinde diren> me hsreketine girişleri TÖS tarafından başlatılıp, yurutüldüğü için. TÖS'ün Genel Başkanı Bakanlık emrine alınmsk snretiyle gendika bfitfin olarak cezalandınlmak isteniyor. Millî Egitim Bakanügı bu işlemi Ue, hem haksn UBarruflarına bir yenisini daha eklemekde ve hem de bu yolla Sğretmen kitlesine göı dagı verilmek istenilmektedir. akir Baykurt bir sendikanın (renel baskanıdır ve salt bo sendikal görevi nedeniyle cezalandırdnıak istenilmektedir. Konunun esas Snemli yönü de bndur. Bayknrt Bakanlık emrine alınmak suretiyle, gSrünüsde, yüzlerce Cçretmenin ufradıgı haksıc fslemlerin bir benzerine uğramış olmaktadır. Fakat, Bayknrfun kisisel bir eylemi bn haksız tasarrufa sebep olmus degildir. Bayknrt'nn Bakanlık emrine alınışının, sendika baskanlığı ve sendikanın eylemi yüzünden oluşu. Bakanlığın isleminin gercekte tfim sendikaya karsı oldngunn göstermektedir. Aynca bu işlem, Devlet Personel Sendikalan Kannnunun aksaklıklannı Anayasanın ruhuyla ve çağdas sendikacılık anlayısıyla çelişki balindeki niteliğini de ortaya koyması bakımından da önem taşımaktadır. örgüt olarak TÖS'e karsı olan duşmanlık, "TÖS'den duyulan tedirginlik, öğretmenlerin haksızlıga karsı direniş konusundaki kararlılıklanndan dogan hoşnntsuzluk Bayknrt etrafmda biçimlenmekte ve kendisine karsı yapılan islemle bütün öğretmen kitlesinin ilerici ve devrimci davramşları engellenmek istenilmektedir. ürkiyenin en personel T sendikası olan,büyfik ve güçlü Faklr Bay«Türkiye öğretmenler Sendikası • TÖS» un Genel Başkanı karşı çıkışı akla aykın gelmis ve memurlar düzenin koruyucuları, onun emrindeki parçalar olarak kabul edilmistir. Bu nedenledir ki, memurlann, içinde görev gördükleri idarî bütün ve sisteme karşı hak talebinde bulunabilmeleri, bir garip, bir olmayaeak işmiş gibi görülmfiş. Bunun demokratik bir düzen içinde olabilirliği ve memurun bazı ülkelerde grev hakkına dahi sahip olusu, bizim memuru kapıkulu olarak gören düzenimizce kavranamamıs. Memurun sendikal hareket içinde güçlenip, düzenin haksızlıklanna karsı bir baskı grupo olarak biçimlenmesi de tedirginlik yaratmıs aynca ve bu nedenle de Anayasanın emri gösıermelik olarak yerlne getirilmiş, fonksiyon görecek nltellkte bir personel seodikacılıgının kurulnsu engellenmiş. 624 sayılı kanun gerekçesi de bu sonucu açıkca belirtmektedir. Sendikaların kurulns amacı olarak, devlet hizmetinin daha verimli hale getirilmesi, idarenin tarafsızlışının sağlanması gösterilmektedir. Sendikalan bu şekilde ele alıs daha baslaneıçta ters bir tntumdur. Idarenin tarafsızlıfı ve devlet hiz* metinin verimliliginin sağlanması, genel idare politikasının ve prensiplerinin konusudur ve bunu gerçekleştirmek iktidarlar3 düsen bir görevdir, Sendikalar Ise, devletin yönetimlne katılmak için değil, personelin ekonomik durumlarının dfîzenlenmesi için kurulur. 634 sayılı kanunun bu belirtilen gerekçeleri dahi, personel sendikalarının düzenlenisindeki rörüsün, memuru idareden aynlamaz, ona karşı çıkamaz, onnn içinde eylemini düzenlemek zorunlulağunda bulnnan bir unsur olarak ele aldıgını gSstermektedir. •• • ::: •••• • •«• •••• :::: Abana Dâvası ve suçlular •••İ • «•• • ••• Sendikacılığı kırmak için • 1 evlet Personel Sendikalan dfizenlenirken, * ' memur, eski ve bürokratik bir anlayış içinde ele alındıgı için, personel «endlkalan ySneticileri için hiçbir teminat da tanınmamıstır. Işçi sendikalan yöneticilerı, bu yöneticilik g6revleri yüztinden isverence bukuk dısı davranıslara konu yapılmasın diye, kendileri için bir çok teminat hükümleri tanınmıstır. En bfiyiik isveren olan devlet ise kendi personeli için bu garantiyi çok görmfîştttr. tdare, bir memurunu, salt sendika ySneticiligi yaptıgı için veya sendikal rahsmalan yüzünden baksızhğa kurban edebilmekte ve buna karsılık sendikacı memur hiçbir teminattan yararlanamamaktadır. Personelin sendikalasarak güçlfl bir grup durumuna girmesini istemeven iktidarlann ise, •endikacılıfı kırmak için sendikacı veya sendikalı memur'arını tcdirein edici yollara başvuracajı tabiidir. Nitekim de bunun örnekleri • ••I :::: bol bol c/örulmektedir. Bu nedenle basvurulan H: haksız işlemlere en çok Sgretmen sendikalan yöneticilerinin konu olacağı da ortadadır. Ö*retmenler, yıgınlan belirli bir amaç ve kültiirel ortam ve dünva görüşü içinde biçimlendir:: :: mefe yönelen egitim görevlni görmektedirler. •••• Toplumda eçemen olan zümreler ise, kendi i egemenliklerini sürdürecek bir efitim düzeni içinde yıfınların sartlanmasını Utemektedirler. Bu nedenle, efitimin belirli bir çizgisi ve düzeni, aynı zümrelerce saptanmıstır. Bu düzen ve çizgj dışına cıkan öğretmenler, dflsraanlıtı uzerteflm' İfeftrBekre, tedirginlik yaratmaktadırh».TP*ft TBrtsevrr ve bilimsel görüşleri p«aa • ••• içinde, alışılmış çizgilerin dışına çıkan gerçek•!•• ci bir drgfit olmaktadır. öfretmenler git gide •••• •••• TÖS etraflnda blrlesip, sendikalasarak, toplu:::: mu ileriye dofru etkileyici, geçekleri dile getirici bir güç durumuna girmektedirler. Bu nedenle de, TÖS personel sendikalan içinde en iiii çok düşmanuğı fizerine çeken bir kurulu* oli maktadır. Gerçekte bu düsmanlık, TÖS'ün haklılığını göstermektedir. TÖS'ön eski Genel Baskanı, d.gerii kişi Feyzullah ErtugruJ'un, hiç nedensiz, salt sendika baskanı oiuşu yüzünden yerinden yurdundan edilişi ve sonuçda istifa•>•• :::: ya mecbur bırakılısı; simdiki Genel Baskan •••• •••• Fakir Baykurt'un da aynı nedenlerle Bakanlık emrine alınısı söylenenlerin gerçekliğini kanıt••• lamaktadır. Her iki TÖS Baskanı da, kişisel !• • • kusurlan yüıünden bu haksız işlemlere konu olmus değillerdir. Kusurlan, başkanı bulundukları örgütün, kapıkulu uysallıfını göstermemesi. personel düzeni içinde alışılmısın dışına çıkarak, Anayasanın tanıdığı haklardan yararlanmak istemesi ve baksızlıklara kanun çer çevesinde başkaldınsıdır. 624 Sayılı Kanun rT^urkiyede Devlet Persone! Sendikaları* nın kunıluşlarını düzenleyen 624 sayılı «Devlet Personel Sendikalan Kanunu. hiç de gönül rızası ile çıkartılmıs degildir. Anayasamızın 46. maddesinin, personelin sendika knrabilecekleri ve bu sendikaların kurulnslarının özel bir kanunla düzenleneceği konugundaki httkmfi, siyas! iktidan. devlet personellnin sendika kurma haklarını tammafa ve bu alanı düzenlenteğe zorlamıştır. Oeviet personelinin sendikalasmasım gerçekte istemeven düşünce biçimi, kanunun hemen her hfikmflnde açıkca görülmektedir. Kanun personel sendikftlarını füçsüz, mücadeleciliklerini kıncı, e v leme geçme yeteneklerinden yoksun, garantisiz bir biçim içinde gerçeklestirmek içln gerekli bütün hükümleri tasımaktadır. Sendika gerçekte sınıfsal bir mficadele araeıdır. îster Isçî «endikası «tstan, ister perMMl •endlkası olsnn, flyelerlnin ortak mesleki ve ekonomik ddrumlanm dOzeltmek için mficadele eden, bu mücadelede basarıya nlaşmasını saglayacak haklarla donatıtmıs bulonan, isteklerlnl kabul ettirmesini saglayacak baskı araçlan kanunla tanınmıs bulunan örgütlerdir. Sen dikalarla Srgütleri birbirinden ayıran en 8nem11 busas da bu noktads belirmektedir. 1961 Ana yasasından önce de, memurlann derneklerde birlesmesi mUmkiindö. Buna ragmen. Anayasa nın 46. maddes! de. çahşanlann sendika kurabileceklerinl bellrttiğine g5re, Anavasa da sendikalarla dernekler arasında önemli farklann bnlnndngnnu kabul etmls ve sendikaların derneklere oranla daha fazla yetkilere sahip, daha çok olanaklan bulunan örgütler oldufunu jörmüstür. HSlbuki, 624 sayılı kanun, sendikalar konusundaki bllimsel anlayısı ve Anayasanın amacını hiçe sayarak. sanki mentar derneklerini dilzenllyormus çibi davranmış, sendika adını bile çok etmekten çekinerek, «meslek teşekkullerı» tabirini kullanmıştır. î e r yer, Anayasammn 11. maddesine aykın olarak, sendika kurmak hakkımn öıünü ortadan kaldırır sekilde sendika eyleminl sınırlayan, hiçbir mücadele imkânını personel sendikalanna tanımayan, birçok memurun sendikalaşmak olanaklannı yok eden 624 sayılı kanun, gerçek bir sendikalaşmanın önlenmesi amacına hizmet eden nitelikler tasımaktadır. İİİİ: :: : Sonuç Ü Engellemenin nedeni? t~\ evlet personelinln sendikalasmasım ve "*^ sendlkacılıgm çagdas çizgisi içinde görev görmesini engellemenin nedenini kavramak da güç degildir. Simdiye kadar olan bürokratik dfizen ve anlayıs içinde, memur egemen güçlerin yanında ve ona tibi bir unsur olarak görülmüstür. Memurlann her zaman için «iktidarın adamları» olması olağan görülmüştiir. Bir kapıkulu düşüncesi içinde, memurun idareye yesi olmakla seref duydnfumuz TÖS'ün Genel Başkanı Sayın Fakir Baykurt'Ia sendikacılık anlayısı ve sendikal eylem konusunda derinlere inen görüs farklanmız vardır. Fakat kendisinin konu oldufu olay, belirli bir tutumun ve toplumsal uyanısdan duyulan tedir ginliğin ifadesidir. Bu nedenle, toplumsal bilinçlenmeden jana olan tüm Türk halkının, bu baksız tutuma karşı çıkması, kanunlar çerçe\esinde bu islemi protesto etmesi bir görev olmaktadır. Bu karsı çıkıs, kisisel bir < karşı çıkmak anlamını tasımamakta, bir kisi etrafında beliren ve mutlu yannlara yönelmeyi engelleyen tutumlardan birinin örneğine direnmek olmaktadır. • ••• • ••• line getirmİ5 olan bir kanunu iptâl ile Anayasaya aykın görülmüştür. Anayasa Mahkemesinin bu kanunu etmek suretiyle 14 yıl önce olrauş iptâl eden karan da şöyledır: 1) Aba bitmı? bir olaya etki yapacak ve bu na ılçe merkezinin Bozkurt Pa iki mahallî 14 yıl önceki dururola zaryeri kasabasına nakli hakkmda nna iade etme sonucunu ister iste21/12/1953 giınlü ve 6203 sayılı ks mez doğuracaktır« diyor. Onlar iki nunun tumunün Anayasanın 2, 55, mahallî geçici olarak nahiye yap115 inci maddelerıne aykırı oldu makla Anayasa Mahkemesinin kara nna karsı çıkmışlardır. Halbuki Ağundan iptfiline. 2) İptâl hükmünün Anayasanın nayasa Mahkemesinin keain karan 152 ve 44 sayılı kanunun 50 nci mad Abananm kaza. Bozkurtun köy olu deleri uyannca 25/IZ/19M gününde ştı istikametindedir. Arna Bozkurt yürürlüğe girmesine 27/6A967 gu Anayasa Mahkemesinin karannda ol nunde oybirlıği ile karar verilmiş duğu gibi köy olmamış, bucak olarak, şimdi de ikinci bir kanun tek tir. 25/12/1967 günü hükumet tarafın lifıyle tekrar kazalık mevkiine yük dan verılen emirle Abana ve Boz selmeye hazırlanmaktadır. Vaktiyle kurt geçici olarak bucak haline ge Abana ayrı bir kazalık istediği zatirilmijtir. îçişleri Bakanı Faruk Sü man 2,5 kilometre ara ile kaza ola kanin beyânı ile gerekçe olarak da maz diyenler, Bozkurt hakkında ka Bozkurtun ayn bir kaza yapıiması nun teklıfi vermeyi düşunüyorlar. için hazırlanan kanun tasarısı Mec Mahkeme kararına göre Abana ka Hse sunulup sonuçlanmasını bekle za olması lâzım. bu durumda peki nasıl olacak 2.5 kilometre ara ile ka mek imiş. za. Görülüyor ki Anayasa Mahkeme Abana için oynanan oyunların bu & karan yenne getirUmiyerek T C i ne bırıncui, ne de sonuncusudur. tarihinde 27 mayıstan gonra yapı I an Bu oyunlar devam edecek Abana de 1961 Anayasası AP iktidan tarafm mokrasinin kapanmayan yarası ola dan çiğnenmişti. Peki şimdi n» ola rak ilelebet kalacaktır. caktır? Anayasa Mahkemesi AnaŞimdi gelelim meseleye; Anaya yasayı koruyacak mıdır? Bunu zasa Mahkemesi kararmda ne demif' man gösterecektir. Yalnız üzgıin ve 1950 de Pazaryeri köyü nüfusu tir, onlar ne yapmıştır. «Anayasa arttınlmak için Çınarcık ve Yıl Mahkemesi karan, 29/12/1353 tari ümitsiz Abana demokrasi ve kanun maz köylerıyle birleştirilerek Bo* hinde bütün neticcleriyle hükmünü lann yasmı tutmaya devam edecek kurt ısan altında bir beledıje ku yuruterek bir ilçe merkeıini koy tir. rulmuştur, bu arada tnönü'nün ve diğer bir mahalli ilçe merkezi ha Ahmet TIÖLI Abanaya gelişi son damlayı taşırmış ve Abana 21/12/1953 yıh 6203 sayılı antidemokratik bir kanunla koy haline geUrilmlşUr, Bozkurt da ilçe. O zaman Abanarun kb'y haline getirüişi, Kastamonu il genel mechsınin Demokrat Partililerden teşSayı çıktt kıl olunmuş üyelerinln Abana lehındeki kararına ragmen oluynrdu. Abanarun «ırf siyasl düşünceıeCumhuriyet 15372 rı yüzünden köy haline getirllmesı o zamanm iktidarının propa^Şevket Süreyya AYDEMİR gandacıları taraiındBn diğer yerlerın toplumlarına örnek olarak gosteriliyor ve vatandasın seçıınlerde gözü korkutuluyordu. 3 UncU baskı Halbuki bütün bu lşlemler A nayasanın 2 nci maddesinde gös"Bir adam vardı. Suyu arıyordu. Toprağı tlç terıldiği gibi, devletimlzde kanıınkulaç, beş kulaç kazdı. Suyu bulamadı. On lar ancak kamu yararına çıkarılakulaç, onbef kulaç kazdı. Gene bulamadı. Sonbıleceği, devletin kamu yararı olmaksızın özel çıkarlar için kanun ra, yerin derinlikleritıde kara kaya tabakalayapmak yetkisi olamıyacağı hüknna rastladı. Yeise diiştü, gücü soııa erdi ve mune aykırı düsüyordu. Aynı şekılde Anayasanın 55 ınci maddesi suyu buimaktan umudunu kesti. Fakat, bir ses vatandaş kanunda gösteriien seçona: Daba derinlere irı, daba deriıılere! dedi. me ve seçilme haklanna sahiptir, Daba derinlere iııdi ve suyu buldu." tüyor takat bu seçim özgürlügü Abanada ihlâl ediliyordu. Böylece Şevket Süreyya Aydemtr'in bu şaheserinde, Demokrat iktidar ilk günahını ses çağımızın bunalımının kaynaklarını ve nedensız sadasız Abanada işliyordu. Ekılen partizanlık tohumları Abalerini bulacaksınız. Piyatı 1 5 TL. nanm koy oluşunda bağlanıp kal, mıyor, sanki bir hastalığın vücudün bütün organlarını tedirgin e ıREMZİ KİTABEVİ decek şekilde yayılıyor, kardcş kardeşe düşman ediliyordu. İlincılık: 4215/15382 Bir Abanalı olarak iyı bilirlm o zamanları, Bozkurta ortaokula devam ederken C 7 yaşlarındakı nıasum çocuklar ne yaptıklarını bilmeden bizi taşhyorlar, bu yaştaki çocuklar bıle partızanlığın zehırlerın saçtığı bu ortam ıçme otomatikman giriyorlardı. Abanava gelmek istiyen köylülerin önlen Bozkurtlular tarafından sopalarla kesilerek Demokiesin kılıcı orada dsmokrasınin sihirli değneği halıne geliveriyordu. Suçluların suçlanım her gun eklenen halkalar Abanada demokrasi adına bir savaş vermek fıkrini artık zihınlere perçinlıyordu. Abana bu savaşı başarıyla verdi ama suçlular demokrasi adına işledikleri günahlardan alıkonamadılar. Sene 1960. ihtilâlle tekrar beliren ünıitler kısa bir müddet sonra suya duşecek artık bu dâvanın hâllolmsyacağı fikri zihınlerde yer edecekür. Nihayet 1963 yılmda CHP, T3.MJVI. Genel Kurulunun 57. bırleşımmde oybirlıği ile alınan karar tstanbul milletvekıli Reşıt Ulkerin Anayasa Mahkemesi nezdınde açtığı, 6203 sayılı kanun hukümleruıın iptâli istemi ile ilgıli dâva 1966 yılmda Anayasa Mahkemesi karan bana Karadeniz sahilinde Kastamonu vılâyeti içinde kuçtık bir kasabadır. 1870 yılmda bucak olmuş, zamanla gelişip buyuyerek 25/6/1945 yılmda 4769 sayıiı kanun gereğince ilçellk mevkııne yukselmişür. Demokrat Partinin kurulması ıle Abanalüar da bu partinın ilçî örgutünu kurarak partıye kısa zamanda taraftar toplamışlardır Pakat malum husumet andırnn yurttaşı yurttaşa duşureceğını an lıyan Abanalılar bu partinın br gutiınü derhal lâgvetnuşlerdir. O zaman Demokrat Partililer partı örgütlerinın Abanada tekrar ku rulmasuu sağlamak amaayla Abanalılaxı Pazaryerı köylülerine ver dikleri tâviz ve vaadlerle zorlama yoluna gıtmlşlerdi. Fakat Abanalılar demokrasıye inanan vakarl: kışıler olarak baskı yoluyla ovlarının satın alınamıyacağını ellenııı vicdanlanna koyarak thisünmüfl'er bu partıyı tutmanuşlardır ve buna karşı olarak Pazaryeri köylüleri bu partıyi oybirligı ile desteklemışlerdır. A 7. SUYU ARAYAN ADAM Geçenlerde isim düştfl, sehrin göbefinde bir polls karakolsna gittim. Komlser, efendiden bir adamdı; neredeyse çeyrek yüzyılı doldnracaktı meslek bayatı.. Biz biırada üç kisiyiz, diyordn, burası şehrin en belâlı «emtlerinden biridir, 6yle sokaklan vardır ki, gece karanlığında ben bile yalnız başıma dolaşmaya korkarım. Biraz sonra üstü bası kan içinde bir kadınla, bir delikanlıyı getirdiler. Oğlanın kafası kızmıs, eline geçirdifi kürekle anasının kafasınl yarmıştı. trin rengindeydi suratı delikanlının, her haliyle «Bende her çesit marifet var, esrar ıçmek'ten hırsızlığa kadar her ışı yapanm» diyordn. Bunun gibi binlercesi ortalıkta dolaştnakta, snç islemek için fırsat kollamaktadır. tstanbul yedi kolln bir canavar gibi Avmpada ve Asyada yavıldıkça; issizlik çoğalıp, servet sefalet tarta bflyüdükçe; baracçılar, sabıkalılar, esrarkesler. kaçakçılar ve kiralık kaatiller kenti olarak dünyaya ün salmıstır. Lüks apartman sefil gecekondn ile koyun koyuna, suçluluğa gebe kalmaktadır ber gece.. L6ks mahallede mateber soygnncu vasamakta, «efalet mahallesinde itibarsız soygoncn bannmaktadır. Yirmi yıldan beri gubreliyomz namussuzluğnn tohumunu» Çttnkü : Her mahallede bir milyoner Her mahallede bir gangster.. demektir. Mademki sabık Cumhurbaskanının dediği gibi «Küçük Amerika» olmaya Szendik, gangsterler de yetiçtirecektik elbet Nitekim yetistirdik. Ne var ki Amerika gançster yetistirirken, polU «rgütfinü de hale yola koymnştnr. Biz ise polisligi itibarsıı bir meslek haline getirntek İçin etimizden geleni yaptık. Polisi tiyasi iktidarlann samar oflanı derekesine düsürerek halk ile polis arasına ncummlar kazdık. Bugün halk gözünde polis demek, karakolda vatandasa dayak atan, gırannda rüsvet alan, iki adım berisinde adam öldürselcr dönfîp bakmıyan, mnteberlere boynn efip sıradan vatandasa k5tü muamele rden kisi demektir. Yazarlann, sanatçılann tiyasi polis elinde işkenceye nğraması da kötü notlara kötü notlar katan bir çerekçedir. Polisin yarası büyüktür. Siyasi iktidarlann iltimas ve adam kavırma gavretkeslifi Emnivet meslegini berbat etmiştir. iktidar sahibine yaranmak istiyen bir küçük azmlık her devirde köşebaşlarını tntmus alikıran baskesen olmmtnr. Zavıf karakterli memnrlar volsaıluklara itilmislerdir. Yaranın içten içe işlediji bir gerçektir. Ne var ki, hic kimsr polislik denen nıeslefln içyüzünü dognı dfirüst arastırmanmtır. Polis denen adam da sizin benim gibi bir kiııi oldntnna ır«rr. teminatı nedir, bangl şartlar altında ya»ar, hanfi baskılara göiHis çerer. aldıii ma** kaçtır, eeeimi nasıldır, ıstırabı nedir, kaç nfifana kaç memar düsüyor sa sebirde? tklde birde Emniyette tfiyinler vapılır, memurlar lürttlfir sağa sola.. Bo isin esasını halk bilir mi? Üçbocuk kurns aylıkla reçinmeve caiısan memnrlar kend! baslannın çareıine bakamazken sosyal çöküntüve uğramıs bn memleketin kansnsnzlnklanvla nasıl mücadele ederler? tstanbul gibi iki mlİTonlnk bir «ehirde ranesterler ve haydntlar çogunlnfnna karst bir avno polis ne yapabillr? Bn Kornların hep<i revap Istemektedir. Gerçek sudur kl, potlsten slkiyet eden kinlnln gırtına hemen polis elbfsesıni giydirip beline tabancavı taksak, ceblne maasım koynp nrtını nvazlıyarak : Haydl bakalım, gSrev basına !. desek, vatandasın ilk aklına gelen vaılfe görmek degfldir. Cebindeki paraları bir yokladıktan ıonra : tyi ama ben bn parayla avbasını nasıl bulnrum? diye kaygılara dflseeektir. ttiraf edelim; büyilk gangsterlerin polis memnrundan fazla Itlbar gnrdflğtt bir toplumda yaşıyomz. <Her mahallecfe bir milyoner, ve her mahallede bir gangster» yetistlren sosyal düzen İçinde polisin hırpalanıp ktmliginl yitirmesj toplumun genel Çöküntüsünden ancak bir parçadır. Bu gidisin temel nedenlerlni aramadan poli.se hflcum etmek, Sfke dııvmak, hiçbir nty ifade etmez. Ve biltfln ajır gartlara rafmen polisimiz elinden geleni yaptnava çalısmaktadır. Gangster trfan Vural olayında hayatlannı tehlikeye atarak görevlerlni yerine ıtetlren memurlar, meslegin 1*1barını halkın gözünde vâkseltmislerdir. Gan;ster trfan'ı vnran Romiser Kenan'ın demecini dünkü gazetelerde okuyan cofn klşi Içtenlikle duygnlanacaktır : « Gangsterlerin otomobilinı görür görmez içime bir şiiphe girdi. Tabancalanmızı sıyırrfık. (Allahtm sen bizl korn, bize yardımcı ol, su lerirleri ele geçirelim) dedım. On sekiz yıllık polisim Evliyim. Biri lisede okuyan ıkı çocugum var, o snda her şev. gözümden silinmistı» diyor Komiser Kenan Aksel.. kolay Is mi? Çatısmada ajır yaralanan Mustafa Tatfin da : • Yapacak baska i» yoktu, gorevımızi basardigımız için memnunum» diye konosmas. Şimdi hepimiz polisleri alkıslıyoruz, ama acaba ne maas alırlar? kaç lira klra verirlerT sigortaları, sosyal gfivenlikleri nedir bu vatandaşUrın? Btr de o cihete baksak, alkışlamaktan daha yararlı bir 1} yapmıs olmat mıyıı?. ••>•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••>•••••••••••• "Bu terazi bu kadar sikleti çekmez,, YARIN SON EON BÜYÜK ÇEKİLİŞİNE KATILMAK1Ç1N YILINSON İSTANBUL, ÇİFTEHAVUZLAR, FENERBAHÇE veCADOEBOSTANda TAMKÛNFORLu' TAKLITLERINDEN yapı endüstri merkezi Reklâmcüık: 4846,15363 SAATLI HOTEL BOĞAZtCÎ * BAVBAM TATİLİNİZİ rahat, konfor, »ükun içinde ve aılenizle bırlikte dilediğiniz gibi geçirebiîeceğiniz yegâne yerdır. MAARİF DUVAR 2 Eişi Komple Pansion 140. TL. ^ ir KahvTaitı, öğle, akşam yemekleri servıs dahil. Yemekler tabldot Oİmayıp misaürlerce listeden seçilir. HOTEL BOĞAZİÇİ (Adlije durağıi YENİKÖY Rezervasyon «8 49 01/38 felgrai: HOTELBOĞAZ Cumhuriyet 15402 APARTMAN DAİRESİ AYRICA 6022 KiŞrYE ÇEŞİTLİ PARAiKRAMiYELERi TAKVİMİ CIKTI TOPTAN Satış Yeri: NAHOST GEMEİNSCHAFT (NOG)'a bağh ARGO NAHOST LtNİE DEUTSCHE ORİENT LİNİE ve AB TRANSMARİN Deniz Hatları ile olacak ithalât, ihracat v i deniz isleriniz için, 1 Ocak 1968 tarihinden itıbaren: ANADOLU DENİZ ACENTELİG1 LTD. ŞTÎ. Karakdy, Rıhtım Caddesi, Çıracı Sokak; No: 26/30 Rehan Ban Kat: 5 Tel: 44 a> 00 49 21 16 adresimizdr v« diğer Türkiye iimanl«rındaki ofîslerimırle, hızmelerinde oldugumuzu müşterilerinüze bildirir, bilvesile, İSTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ Cağaloğlu Yokuşu No. 38 İST. D İK K A T ŞUBEMfZ \ YOKTUR BAYRAMLARINI KUTLAR, BAŞARI VE SIHHAT DOLU BİR YENİ YIL DİLERİZ 4188^15389 AKBANK BÜTUN TASARRUFLARINIZI YARIN AK$AMA KADAR AKBANK'TATOPLAYINIZ Üâacüık: 4112/15387
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle