Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎTET 13 Aralıfc 1967 SAHtFE BEŞ Bir zaman önce Ingilterede en yüksek mahkemeye ilk defa bir ksdın yargıç tayin edilince protokol uzmanlan çetln bir meseleyle karşılasmışlardı: Yenl yargıça âdet Uzere «My Lord» diye mi hitap ediIecekti, yoksa ctasiyetine uyularak «May Lady» dlye ml? Şimdl Türkiyede de buna benser bir durum karşımıza çıkmış bulunuyor. Ebedl güzellik kıraliçelerimizden Günseli Basar baçına geçtigi bir terzihane adına yayınladığı dâvetiyelere «Genel Müdür» diye imza attı. Sayın Başar kendine müdirelik değil de ımidürlüğü uygun bulduğuna göre bundan sonra da kendisinden «eski güzelllk kırallarımızdan» diye söz edilmesi ml doğru olacakbr dersiniz? Eski Güzellik Kraliçesi genel müdür oldu Çengelköy Talimhans îlkokulunda önceki aksam üzücü bazı olaylar cereyan etmiş, okulu tef tişe gelen mufettış AH Ragıp Çıftçıoğlu, Öğretmen Necati Kuçukduzeni boğmak istemiçtır. Mufettış olaydan sonra ortadan kaybolmuş, Polisin bütün aramasına rağmen bulunamamıs tır. Mahalli polıs teşkilâtı şıkâyet gereğince soruşturma yapar ken, tecavuze uğrayan öğretmen ayrıca Maarıf Mudürlüğüne de durumu bildirmiştir. Bir ilkokul müfettişi ögretmenin gırtlağmı sıktı ERENBÜRG'un ÇEYiREN: HASAN ALİ EDIZ Seninle konuşacağım Istanbula yenı atandığı töylenen müfettiş Ali Ragıp Çiftçıoğlu, öğleden sonra Talımhane ilkokuiuna gitmiştir. Okulu gezen müfettiş daha sonra oğretmenler odasına girmiş, başöğretmenle öğretmenlere dö nerek. «Sız hepınız dışarı çıkın. Ben öğretmen Necati Kuçükduzenle göruşeceğim» demıştir. Başöğretmenle diğer öğretmenler odayı terketmişler ve başka bir odaya çekılmışlerdir. Bu arada Necati de odayı terketmek istemiş, müfettiş. «Gitme seninle konuşacağım» diye sert bır dılle hitap etmiştir. OLUP BITENLERE ŞAŞAKALMIŞTIM 937 yılı 24 Aralığında Moskovaya gelmiştık. Garda bizi trina karşıladı. Sevinçü ve neşeli idik. Taksi İle Lavruşenski so kağına geldlk. Asansörde, el Ue yazılmış, beni şaşkına çeviren bir ilan gördüm: «Kltaplann helâya atılması yasaktır. Bunu yapanlar bu lunup cezalandinlacaktır». Bunun ne demek oldUi<unu trina'ya sordum. Asansörcü kadına bir göz atan trina: «Gelişinize öyle sevindim ki!..» diye cevap verdi. îçeri glrdiğimiz zaman trlna kulağıma eğllerek: «Olup bitenlerden baberin yok mu?» diye sorda. Gece vansı, trina ile Lftpin «olup bitenlerl» :.nlatmaya koyuldular: Adlar sıralanıyor, her adın arkasmdan «tutukladılar» sözcuğü ekleniyordu. «Ama Mikitenko nasıl tutuklanır? Daha geçenlerde tspanyada idi, orada knngrede konuştu...» Irina: «Bunun ne önemi var? dedi. Bunların içinde, bir gun önce kongrede konuşanlar, ya da yazıları «Pravda» gazetesinde çıkanlar da var...» Ben bir tiirlü vatışamıyordum. Şunun, ya da bunun adı geçtikçe: «Pekl ama, onun ne suçu varmıs?» demekten kendımi alamıyordum. Lapin tahminlerde bulun maya çalışıyordu: Pılnlyak Japonyaya gltmişti. Treyakov sık sık yabancı yazarlarla görüşüyordu Pa vel Vasilyev içıyor ve gevezelık edlyordu. Bnıno Yasenski Polonyalı ldl, Polonyalı komünist'enn çogunu tutuklamışlardı Artem Vesyoli bir zamanlar «sallantı» geçirmişti. Bessam Suhayev'in kansı, Gogoberidze'nln yeğenl Ue ahbaptı. Çarents'i Ermenlstanda çok seviyorlardı. Nataşa Stolvarova Paris'ten yenl gelmiştl. Irina «Ben ne bileyim? dlyordu. Bunu klmse bilraıyor...» Lâpin ise, $aşkın $a$kın gülümsiyerek şu öğüfte bulundu: tKimseye bir şey sormayınız. Bu çesit komışpıalar^ da '^öjöfayımz'ı» trlna hayretle: «Bana telefonda Mlrova'yı niçin sordunuz? dedi. Nasıl oldu da anlamadın? Mirova'nın kocasuıı tutuklamışlardı. Mirova buraya gelince onu da tutukladıl&r » Ertesi sabah «Izvestiya» ya gittim. Beni çok iyi karşıladılar. Eski tanıdıklardon hemen hlç birlne rastlamadım. iAptn'in öğütlerine aldırmadan, filân veya taianın nerede olduğunu sormaya baş ladım. Kimisi «gürledi* diye cevap verdi. Kimisi yalnız elinl sallamakla yetindl, kimisi ise hiç cevap vermeden çabuk çabuk benden uzaklastı. Merak konustı olan bir başka nokta da şu: Genel Müdürlil bu moda evinin kadrosundakl genel müdür yardımcısı, özel kalem ınüdürü. bölge ve şube müdürleri klmler acaba? Sonra, zaman zaman genel müdür kıyımına gtristi&ini duydugumuz iktidarın öyle devirlerde sayın Günseli Basar'tn isüıe son vermesl tehlikesi de var mıdır? Ve o zaman Danıştava baş vurulsa ne olur? Bunları düsünen ler «Bu işln sonunda Günseli Hanırrun mağdur genel müdür sıfatiyle Halk Partisi senatörü olması ihtimall bile var» dîvorlar. G Boğuk sesler Oruçlu deftle •Utanbulda bu vıl vapılan deflleler icinde en değerlisl ve güzell çürjhesiz Olgunlaşma Enstirtlsiimınkivdi. Orava gelen hanımların co*u avrn flkirdevdi. Yine btlyük b>r oogunluSun Türk motiFeriyle *u>lü elbiseler giymesl artık kadınlanmızın Paris modasmı tıpa rın konye etmekten kurtulup kendi eeleneksel kıvafetlerinl dejterlendirmeslydi. Defilenln en ilgi cekici tarâflarından biri de hammlann çogunun mikrofondan if'arın bozulabileceğinl ilân edince cantalanndaki paketlerl açma 8i ve oruçlarını orada bozmasıvdı. Yaî kagıtlarına sarılı paketlerin açılısı sırasmdaki hışırtı man k»nleri blraz sinlrlendirdivse rla Iftar vemeftl zamanında venlldl ve Ugi yine elbiselere yöneldi. Başoğretmenın odasında müfettişle öğretmen yalnız kalınca munakasa başlamıştır. Bu müna kaşadan sonra da. içerden boğuk sesler, sandalye ve masaların devrilme gürulrüleri duyul mustur. öğretmenler odasında bulunan okulun diğer öğretmen leri ile başöğretmen, kapıyı açıp hemen içeri girmişler, müfettişin öğretmen Necati ile kav ga ettiğini görmüslerdir. Neca tinin arkadaşları olaya engel olmuslar, kavga yatıştırılmış ve mufettişin davranışı ile ilgili bir de zabıt tutularak durum po lı^e intikâl ettirilmiştir. İ Öğretmen ne diyor? Gitti kırk bin dolar Time ve Life mecmualarının urun yıllar Türkiyede muhabirli»i nl yapmış olan Robert NevüVl tanıymn pek çok basın mensubu, geçen gün bu kanlı canlı adamı gttrünee tanımakta güçlük çektller. Bir yıl önce geçirdiğl garlp bir hastalık yüıünden kırk kllo kaybeden Robert NevJHe keod4 1sml hariç h«r seyi unutarak yaşami9 bir yıldanberi. Çlmdl bazı çevleri hatırlıyor ama onları da söyliyemiyor; ancak yaaıyor. Burayı ziyaretinde gördUgü yakın dostlarına yine vazı ile Robert NeviJle sunları anlattı: Bana geçen yıl hastalıgım başlamadan önce bir senaryo yaz VEFAT En eeki üyelerimizden, nınmıı yazar ta ASIM US vefat etmiftir. Cenazesi 13Aralık Ç»rş«mb« günü Kadıköyün de öğle namazmdan sonra Karacashmet Mezarlığına gotürülecektir. Merhuma Tanndan rahmet diler, üyelerimize duyururuı. Türki\e Tttring va Otomobil Kurumu ACI BİR ÖLÜM Merhum Saadettın beyin ve merhum Hayriye hanımm kızları Devlet Demiryolları Emekli Müfetüşlerinden Sedat Kansu'nun kıymetli eşi Ziraat Bankası Şe( Muavinlerinden Uğur Kansu ile memurlarından Bilge Kansu'nun sevgili anneieri duçar olduğu hastahktan kurtulamayarak 12 Arahk 1967 günü vefat etmiştir. Cenazesi 13.12.1967 Çarşamba günü oğle namazını mütaakip Üsküdar Doğsncılar Camiinden alınarak Karacaahmetteki aile kabristanına defnedilecektir. Mevlâ r»hmet eylesin. Ailesi Genel Mudürlügünıi Günseli Basar'ın yaptığı Faızejevim Modaevinin jeni Moda ve Butik salonu, Beıediye Basluuu Ha$usj)gp«nt tuılıuda6.»1inM*lesi kpsilerek açllmıştır. KoMeylinde İstanbul'un tamnmış simalarının hazır bıılunduğu açılışta, Moda ve Butik salonundaki sembalik «niyrt hayuzuna» para atılmış ve müessesenin İstanbnllu hanımlara uğur getirmesi dilenmiştir. Reslmde, Haşim İjcan, FaizeSevım Modaevinin açılışında dâvetliler ile birlikte dilek havuzuna para atarken görülliyor. (Foto. İbrahim KÖSEOĞLU) Şimdl hiçbir şev hatırlıyamadığım mam için MGM fllim şlrketi kırk için kırk bin dolann parmaklanbin dolar para teklif ettl. SenarKarakedi nerede? mın arasından uçup gittijlnl hisyoyu tam yansma getlrmek üzeDormen Tıyatrosunda bir kaç sediyorum. reyken bu hastahğa tutuldum. mesut çiftln arasından geçen irl bir karakedinln kuliste lylce yerleşip başka çiftlerln arasında 1 natla oturduğu söyleniyordu. Blzlm yaptığımız tahklkat karakeGördes esrafmdan merhum Hscı Hasan ve merhume Sıdıka dinln sokaga atılacagı hissinl verUs'un oğulları; merhum Tank TJb, Rasim Us ve merhume di. Zübeyde Çiçekoğlu ile Zarife Kadayıfç.'nm kardeşleri; KâmuAltan • Füsun Erbulakran Us'un eşı, Ragıp Ua'un babası, Vak:t gazetesi sahip ve bas «Blzlm aynlacağımız habert nereden çıktı biliyor musunus? yazarı; Hakkı Tank Us Kütüphanesı Tosi«y Tenfiz Memuru; İsBir mecmuaya sBirlikte oynadığıtanbul Basın Kurumu Teslsi Tdaro Kurulu üyesi ve Umumt rruz son oyun» diye alüna yazdıVekılı, eski Çoruh Milletvekıli, ğımız resim yüzünden. Maşallah yazarlarımıza. ne de aynlma leblnde haberier vermeye nanrlar!» 11 Arahk 1967 günü geçirmiş oMuğu miıessif bir trafik kazasi Erol • Suna Ke»kin: Ayrılmıyoruz. Bo?una seviıunenetıcesınde vefat etmiştir. Cenazesi 13 Arahk 1967 çarşamba güyin! nü (bugün) Kadıköy Osmanağa Camiinden öğle namazını müTurgnt Boralı: tsakıp kaldırJarak Karacaahmet'teki Aiıe Kabristanına defneMaritza benl boşuyor, sevlnla! dilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. AİLESt B«n üzgünüm! Blzlm NOTUMUZ: Turgut BoFeza Reklâm: 2215 ralı lkl yıldanberl Italyan eşlnden ayrılmaya çalışıyordu. Şimdl c vazgeçtlgi lıalde eşı Maıitza artık ttalyada yasamak lstediginl ve Hakkı Tank Us Kütüphanesı Tesisi Tenfiz Memuru, Vakit Boralı'dan aynlmakta kararlı olgazetesi ve başyazarı eski Çoruk Mil'etvekıM dugunu BÖyltlyor. Polise olayın intikalinden son ra, dayak yedığıni iddia eden ög retmen Necatinin ifadesi «lınmıştır. öğretmen, «Bana çok sert davrandı. Nereli olduğumu sordu. Arsinliyim diye cevap verdim. Bana Arsinin il mi, ilçe mi? olduğunu sorunca cevap vermedim. Bunun üzerine gırtlağıma sanldı. Beni boğmak istedi. Kaçmak isteyince de masa ve sandalyeleri devirdi. Sonra arkadaşlar geldiler» demiştir. Ögretmenin bu iddiasının doğruluk derecesi kesinlikle 8ğrenilememiştir. Kavgada başka bir sebebin bulunması ihtimali üzerinde durulmaktadır. BERİA Sokağımızın evlerınde oturanlann çoğu asansörün gecelerl kapatılmasmı rlca etmişlerdl. Asansör sesine kulak vere vere geceleri uy kuları kaçıyordu. Hiç ekslk etmedıği alayctlığı Ue blr gun Babel gelmişti. Çeşitli yüksek yerlere atananlann nasıl davrandığını anlattı: «Hepsl de4 koiröitİBrmtn $övle kenarcığına* llişiveriyoriöC.1» «İzvestiya» gazetesinln hemen her odasının kapısında, servls şeflerlnın adlarının vazılı olduğu cam tabelâlar bulunurdu. Dikkatimi çeıc ti Tabelâlar ^erli yerinde dunıyordu, ama servis şeflerinin adlan yoktu. Evrak memuru kadm açıkladı: «Bugün tâyin ediyorlar yarın degistiriyorlar...» Bütün iş Yejov'da sanıyorduk işçiierimlı, A'manya'dan pek memnufi dönmüyor Yılbaşı tatılı için dun de Almanya'dan 100 Turk ışçısi gelmıs. 30 bin Mark ve Frank (yaklasık olarak 80 bin lira) bozdurmuştur. Geçen yıllara oranla daha az dovız getıren ışçılerın, çeşıtli gıyım eşyaları yanında, elektrıkli cihazlar ve satış kabillyeti yüksek eşyaları tercih ettikleri gorulmuştür. Üç ay dnce çalışmak için glden Imran Özenç, ücretlerin azlığından yakınarak. «Maalesef bayanlarımız, büyük hayallerle gitmektedir. Çalıştıfım fabrikada ayda 300 Mark veriyorlar. Ba para ile orada yasamaya imkftn yoktur» demış, bir daha dönmiyeceğini soylemiştir. Butün kazançlannın eksportlar tarafından alınmasından yakınan Ahmet Baltacı da, kazandığı 1900 Markı, Yugoslavya'da çaldırdığını ve memleketıne gıdebılmek ıçın arkadaçlarınd"an borç aldığını bildirmiştir. KARPUZ Başta karpuz olmak üzere televızyon anteni, makara ıplik ve benzerı eşya getıren işçiler arasında en çok ilgiyi, Abdurrahman Adavardar çekmıştır. 7 yıldan beri devamh Isvıçrecfe çalısan elektrik teknisyeni Adavardar, bir daha donmemek uzere gelmış, 6'sı kıtap dolu olmak uzere 9 bavul getirmiştir. Şimdlye kadar aılesine 11 bin lira karsılığı dövız gonderen Abdurrahman Adavardar, üzerinde 4 bin İsvıçre Frangı bulunduğunu da sozlerine eklemistir. «DÖNMEYECEGIM» VEFAT ASIM U S ACI KAYBIMIZ SAİME KANSU 11 Aralık 1967 günü geçirmiş olduğu mücssif bir tr3fık kaz^sJ netıCesinde vefat etmiştir. Cenazesi 13 Arslık 1967 çarşamba gunn (bugün) Kadıköy Osmanağa Camiındeıı öğle namazını mütdakıp kaldırı)?rak Karacaahmet'teki Aıle Kabristanına defnedı'ecektır, Mevlâ rahmet eyleye. HAKKI TABIK US KVTÜPHAN'ESİ TESİSİ ftza Reklâra: 2217/.. ASIM US Asım Us'un cenazesi bugün kaldırılıyor Bir trafik kazasi sonucu vefat eden tanınmış gazetecılerden Asım Us'un cenazesi, bugun bğle namazmdan sonra Kadıköy OÎmanaga Camıuıden kaldırılarak, Karacaahmettekı ebedî istırahatgahına tevdi olunacaktır. «Vıkit» gazetesi sahip ve basyazan Asım Vs, 1883 yılında Manisanın Gördes ilçesinde doğmuştur. >Iülkiye'yi bitirdikten sonra merhum Ûs Elmalı Kaymakanüığı görevinde bulunmuş, 2İ yti mUletvekUlifi yapmıştır. tstanbul Basın Kurumu tesisi yönetim kurulu üyesi ve umumi veklH olan Us, aynı zamanda Hakkı Tank Us Kütüphanesi tenfiz memuru idi. Merhum, 1850 yılına kadar olan hâtıralannı, «Asım Us Hitıra Notları» lsimli bir eserde toplamıştır. ÇAMBEL'tN CENAZESt TÖRENLE KALDIRILDI Pazar günü vefat eden tanınmış fikir adamlarından, eski Berlia Ataşemlliteri, Türk Tarih Kurumu Baskanı ve Bolu Milletveklli Hasan Cemil Çambel'in cenazesi, dun öğle namazmdan sonra, Teşvıklye Camiinden torenle kaldınlmış, Karacaahmetteki aile mezarlığında toprağa verılmiştir. Türk Tarih Kurumunun Biiyük Kaybı Turk Tarıh Kurumunun kurucularmdan ve eski başkanlanndan buyuk fikir adamı değerli insın İstanbul Bölge Ticaret Müdiiriüğünden Anonim ve Eshamli Komandît ve Hissedar Sayısı 20 den Fazla LimHed Şirketlerie KooperalîfEere Şehrimizde faaliyette bulunan Anonim ve hisseli Komandit ve hissedar sayısı 20 den fazla Limited Şirketlerie Kooperatiilerin 1967 hesap yılı genel kurul toplan*isı îçin en geç 15 Ocak 1968 gününe kaclar Müdürlüğümüze iki nüsha dilekçe ile, müracaat ederek toplantı gün ve saatinin tesbit ettirmeleri; toplantı günleri Müriürlüğümüzün imkânlarına göre Ocak; Şubat ve Mnrt aylarına serpiştirilmek suretiyle tertipleneceğinden dilekçeye gün yazılmaması ve Müdürlüğümüzden gün ahnmadan ilân yapllmaması önemle rica olunur. (Basın: 27860/14819) KARINCA BAYRAMI YARIN Hasan Cemil Çambel hayâto güzlerlnl kapamıs bulunmakUKİır. Türk T«rlh Kurumu uyelerme, rahmetlinin yakın dostlarına. çocuklarına ve Türk •ydınlarma başsağliS) diler. TeBa 221614829 İstanbul Üniversıtesi Iktisat Fakultesının ananevı «Kartnca Bayramı», yarın yapılacak toren ve eğlencelerle kutlanacaktır. Bayram, fakültede yapılacak torenle baslayacak, Iktısat Fakültesı Talebe Cemıyetının saat 14 de baslayacak Spor ve Sergi Saraj ında duzenlediği şenlik le devarn edecektir. tktısat Fakultesı Mezunları Cemıyetının tertıplediği balo ise Hiltonda yapılacaktır. emen o aksam Tiflis'e harektt ettüc Volda okumak İçin, yaruma Aralık ayı gazetelerinı de aldım. Suya sabuna dokunmıyan makaleterden ve yazılardan bask* bir şey yoktu Arada sırada «Stalln'ln Bakanı» Yejov Uzerine yazılmış övgülere de rastlıyordum. Gazetelerde resmi de vardı: Basb*yağı, hattâ semoatik bir yüz. Blr türlü uyuyamadım, boyuna dtl sündüm durdum. trlna'nın sözlerlne göre klmsenln anlıyamadıftı şevl anlamaya çahştım. Tlflls'teki toplantmın açılıs töreninde, başkanlık divanında Berly» (1) da vardı. Konuşmacılardnn kimUl onu aşın derecede övüyordu. O zaman herkes ayaga kal kıp onu alkıslıyordu. Beriva da el çırpıyor, memnun memnun gülümsüyordu. Stallnin adı geçtikçe herkesin bunu alkışladıgmı, bu, konuşmanın sonuna rastlarsa, her kesin ayağa kalkMgını artık biliyordum. Ama bu Bertya da ktm o luyordu? Buna pek şasmıjtım. Ya vasça, yanımda ..turmakta oUn GUrcüye sordum. O. kısaca: «BMyük adam» dedi. Moskovada beş ay kaldım. Simdl tallhlme süirediyorum. Biraz dinlenmek ve avunmak İçin Moskovaya gelratk isteyisim ne kadar d* lyt oltnu?: Mllletlerln tarihtnde öyle (rtlnler vardır kl, dostlann anlattıklanndan blle anlamak imkanı yokrur bunlan kendimlzin yasamamız gerek. O devirdekl vasamamız cok ruhaf ve anormaldi Bunun Uzerinp kitaplar vazılabllir Bunu bir kaç sahifeye sikıstırabileceiimden şiio helivim Bunda hoı şev vardı: D mutla umutsuzluk. havailikle ylgitlik. korku İle crdemlik, kadere boyun egiş ile ülküve bağlılık sar maş dolas blr halde idi Cevremdek) tanıdıklardai' hıc klmsenln yarına güvenı voktu Çoğunun lkl kat çamaşın ile bavulu hatırdı. H Büyük adam!» ildiğim bazı kişiler, kapah yaşamağa çahşrrlar, yalnız yakın İariyle görüşürlerdi. Şüphe, tehlike insan ilijkilerini daraltıyordu. Babel: «Şiradi insan yalna karısıyla, geceleyin, yorganı başına çekerek açıkça konuşabiliyor» derdi. Sık sık Meyerhold'lara giderdik. O sıralarda onun tiyatrosunu kapatmıjlardı. Bir gün Luppol blzi yemeğe çağırmıştı. Ayni sokakta oturuyorduk. Kansı yeni mobilya satın aldığmdan söz etti: «Avizemiz eksik, ama hiç canım satın almak istemiyor... dedi. Luppol daha bir buçuk yıl dayanabildi. Sonra o da birçokuracıkta, eşsiz bir adam olan larının âkıbetine uğradı. Lâpinski'den söz etmek lsMBana pek de yakmlığı olmayan vorum. Onunla, Birlncı Dünkişilerle görüşüyor. hattâ dostluk ya Savasının ilk yıllarında tanıskuruyordum: bizde, tıpkı savaştamıstık. Birlikte «Nıce» otelinde ki erlerde olduğu gibi, birdirsek oturmuştuk. Ben o zamanlar Lft* değmesl duygusu vardı. Savaş he pinskı'nin karmasık karakterlnl nüz başlamamıştı. Ama biz onun anlıyamıyacak kadar çok gençkaçımlmaz blr şey olduğunu bilitim. Ama onun Polonya ve Am* yorduk. Biz siperlerin içinde idik. rika Uzerme anlattıklarını tlgl ile Topçu tıpkı Teruel'de olduğu gibi, dinlivordum «Savunucu» (2> lara kendi birliklerine ateş açmıştı Yejov çattığı zaman onunla tartışmaya ceyhaneye acımadan meydanlara kalkışmazdım Cünkü haklı olup atej ediyordu. •Yejov. diyorum, olmadığını' bilmezdim. Ama o çünkO o zamanki düşünceme göre sevdiğim bir kişl idi. bütün İş onda idi. Kader kimi zaman kâğıtları kaKitabunm son bSlumunde. Stanştırır: kalkar. kişiyi, ruh yapısı lin'le. kuşağımın bütün insanlarıile çok az ilişkisi olan bir yere nın vüreğini bir taş gibi ezen, her gönderir. Diego Rivera resim saçeyle ilgili düşüncelerimi anlatanatçısı olmayabilirdi de Meksika cağım. Çimdi ise. o devirde olup ihtilâlinln kahramanı olabilirdl. bltenlerî nasıl anladığımı (daha Lâpinski'nin ruh yapısı aşın de doğrusu anlamadıtımı) kısaca anrecede yumuşakü. Gizli parti i v latmakla vetlneceğim. Kişileri, işlerinde çalıştı. Sosyal Politik kolemedikleri, hattâ tşlemelerine imnulann yazan oldu. Oysa sanat ko kân olmıyan, bir takım cinayetlernulariyle daha iyi bağdasabilirdi. le suçladıklarını anlıyordum. Ken 1930 yıllarında onunla sık sık budurıe de, başkalanna da soruyorlusurdum. Onun inceliği. duyguludum: Neden, niçln'* Kimse cevap lu&u beni şaşırtırdı. Çoluk çocugu veremlyordu. Bîz hiç blr şey anyoktu. Bir başına bekâr hayatı sülamıyorduk. rüyordu. Kitaplarla tıklım tıklım Sovyetler Birliğl Yüksek Sovdolu küçücük evine gittiğim zaman yeti'nin açılıs töreninde hulunmak içimi bir korku kaplardı. öylesine üzere bana da bir misafir bileti yalnızdı. Bir köpek edinmesini tek vermişlerdi. Toplantıvı en yaşlı lif ettiğim zaman, evlnln yalnızlımilletvekillerinden, Akademi üveğı bozulacak diye ilkin ödü patlasi seksen yaşlannda Bak açtı Bir mıştı. Sonralan. mermer renginkâğıda vazdıpı açılıs konuşmasını deki finosuna «Dezdemona» admı yaptı. Sözlerini, pek tabii olarak takmıştı. Yabancı bir takım adamStalin'in adı ile bitirdi. Korkunç lar gelio efendisinl götürdükleri bir alkış. koptu thtiyar bilginın, zaman Dezdemona kimbilir ne acı bir hava dalgasına uğramıs gibi acı ulumuştur. sallandığını sandım. yüksek bir yerde otunıyordum. Çevremde, Bir gün kulüpte Prokofyev'e rast her zamanki Moskovahlar, işçiler, ladım. Pivanoda kendi eserlerlnl memurlar vardı. Onlar da çılgınca çaldı Üzüntülü, hattâ somurtkanalkıslıyorlardı. dl. Bana dönüp: «Simdi çalışmak çerek, dedi. Yalnız çalışmak! Kur tuluş bunda ..» (\t O sıralarda Beıiya Gürdstan Irina'nın uzıın tüylü. sişman Bo!s=vik Partisinlr Genel SekreteÇuka adlı bir finosu vardı. Ona ri idi bir çok numaralar Ö6i"etmiştik: si(2) Savunucula» Birinri Dünva sara, kibrit getirmesini, yemek o Savaşmda emoervalt=tlen dp«fp"?rlasının kapısını kapatmasını bilirliven sosyaltst'ere vprıien addır. dı. Kimi zaman. misaf;rlerden bi(H  Ediz) rı, vemekte şunu ya da bunu tu• tukladıklarından söz açardı. Ona Y A R I N : ikram edilecek sucuğu hayal eden KİStLERE Çuka acele kapıyı kaoardı Bu heTAPMAK pimizi güldürürdü Biz o zamanlarda bile gülmesini severdik. B cilvesi S TEŞEKKÜR Merhum babamız Yusuf Cebbar Rızvani'nln mudavi hekimi «ayın Prof. Dr. allemize her zaman yakın alaka ve şefkat gSsteren sayın Dr. minnet ve sukranlarımızı arze derlz. Ayrıca son teşyl meraslmlne Istirak eden ve zıyaret cahmtlna katlanan, telgral. telefon ve mektupla acımızı paylaşan aziz dostlarımıza te$ekkurlerimixi bıldlririz. AİLESÎ Cumhuriyet 14S27 DOKTOR AL1NACAK Mardin İ!i Gercüş İlçesi Yalıls Sölg» İlkekulu Müdürlüsünden: rutan Muvakkat tera. İHAI.KNtN Flyatı Esyanın Lira K. Lira K. Lira K. Tarih) Cinsl Mikttn Saati 35tK) K g . 9 00 315IR) (X. 23H2 M) 25/1^/1367 Kap Za. Koyun eti ıuuo 2OUUU » 1 30 > > 2fiOüU UO 1950 00 25/12/1887 Ekmek 10 UO * B 450 con 170 00 78450 00 5172 50 25/12/1967 Llnylt K ö 1000 1 Yukarıda vazılı üç Kaiem malzemenın Kapalı zart usulü Ue 25/12/1S67 pazartesi ihaje lerl Okulumuz tdare Dlnasında thale Komısyonu tıuzurunda vapılacaktır 2 thaleye gireceklerln oelırtilen günde Ihale saattnden Blr saat evveline kadar tekllflerinl t e > mlnat makbuzlanru ve 1967 mall vılı ticaret odasına ait belgeiertru oavl kapalı zarflaruu Komlsyon Başkanlıgına makbuz mukabtllnde vermelerl. 3 thaleye ait şartnameler ber gün mesal saaUen dahiıınae Okul Idareslnde rörüleblltr. 4 Postadaki vâkl gectkmelerln kabul edilmlyeceğl durumu İlân olunur (Basm: 27637'14808) SAÎİUK EV ratlh, Haydar mahalles! Kerplç tokakta 7 NoUı ev satıhktır. Ayrı bir bolük ile 7 odalı olup barlcen kargir, dahllen ahşap olan bin» yeni vazlyettedlr. Ici yağtıboyalı ve muşatnbs doşelidır. Elektrik ve Terkosu vardır. Havadar ve manzaralıdır. Görmek ve sSrüsmek İçin her gun yutcarıdakl adrese müracaat olunması. Cumhurıjet 14835 TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ GENEL MERKEZİXDEN: Samsun ve Zonguldak Kan Mferkezkrinde istihdam edilmeJt üzere mütehassıs veya pratisyen birer seyyar ekip doktoru alınacaktır. Tâyin edileceklere, 1500. lira maas.tan başka mütehassıslara 1500., pratisyenlere 1000. lira iazminst verilecektir (Emeklı doktorlar da bu tazminattan faydalanacaktır.) Ayrıca Müdürlük görevini tedvir ettikleri süre için Samsun'a tâyin olunacsk doktora 300. Zonguldak'a tâyin edilecek doktora 400. lira makam tazminatı ödenecektir. Askerliğini yapmış isteklilerin bır ay içinde Genel Merkeze vazılı mürscaatlan ilân olunur. Cumhuriyet 14831 REŞAT GARAN'a 13 Aralık Ramazan 11 NEDİM SERİM'e I E. , Yatsı 1 1 7.15 12 08 14.28; 16 41i 18 39 3.34 7.37 8.48(12 001 ılıl ! 5.31 İJ» 12 4»