Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFK İKİ 19 Kasım 1967 CUMHURİYET ••••••••••••••••»••••% HARAMHER Fatma irfan SERHAN ize masallardan söz edeceğim. Masallar gibi var mı?u Uykumuzu derinleştirir, zekâmızı uyuşturur Ayaklarnnız kesilir yerden, hulutlann üzerinde uçan balılarla yolculuklara çıkarır birl.. Madem M gerçekler bu denJu tatsızdır, masallara sığınabm birlikte.. Hani çocukluğumuzun masallannda tanıyıp •evdigimlz bir oduncu babamız vardır bizim, oduncu Ali Babamız. Hani yıllar yılı sıska escji Ue dağlardan odun kesip kasaba pazanna satmaya götürtir.. Voksul mu yoksul, sevimli mi sevimli.. Hani bir giin dağda gizlendiği çalılann ardından kirk haramilerin koca kayalan bir sözie açıp katar katar bırsızbk yükleriyle içerl girdiklerini görür.. Açıl susam açıl! demiştl y» haramller, All Babamız aklına yazar bu sihlrll sözcükleri. Ve açıl susam açıl! der gfinlerden bir gün.. Elinde eşeğinin ipi, gözlertade hayreUer, salvan yamalı, ayaklan yalın.. Ilâhi Ali Baba Nasıl da severdik seni.. Elinde eşeğtain ipi. finttnde haramilerin hazinelerl.. Ömür boyu çıplak ayaklannia sürükledığin çileîerine bir son verecekti o sihirli sözcükler: Açıl gusam açıl! Nasıl sevinirdft çocukluğumuzla. Masallar çocuk yüreklerine göre uydurulmuştur. MasaHarda kötüler hep cezalanır, iyiler başarıya, mutluluğa ulaşır. Oduncu Ali Babalara haramilerin hazineleri açılır. Keloğlanlar prenseslerle evlenir. Gültepe ve Zeytinburnu gecekondularma bakıp >ı ne duşunuyorum bu acımasız sorumluyu. Bir yerde masallarla gereekler karifiyona IUÇ bizde aranmamalı.. Vuzjıllar boyu surup gelijor bu çefit masallara denk >aşantunız.. Sağırlar diyaloğu S ayın Ec\et Guresın'ın canlı bır tablo halınde çızdıgı «Sağırlar Dlyalofu» şımdılerde pek karışma^a başlayan bazı tartışraalara açıklık getırıcı nıtehkte. Bugun bır taraf dıjor kı Turkıye'de: «Bn düzen bu düzendir. Bu düzenden gerisi komünist dflzennın de kurtulus yolu olduğunda ılle îsrar etmek guzel mı? Uygarlık yolunun temel ılkelerinı bıle vıpratma\ı hedef guden tartısma yontemlerı, evetlenebıhr mı? Ünal TÜRKES İstanbul Unıversıtesı öğ. Kahrolsun Yunanistan ve yaşasın Nato.. «Kahrolsun Yunanıstan» dedikten sonra hemen ardından «Yaşasm NATO» diye bağırmak bilinçsizliğin havanında Hamidiye suyunn dövmekten başka sev değildır. Biz TunanistanU NATO'da müttefikiz. Ve aynı Amerikan kumandana bağlıyıı. Tnnanistanla savasa bazırlanıyoruz. Tnnaniıtan da bizimle savasa hazırlanıyor. Bızde NATO sılâbları var.. Ynnanlstanda da NATO silâhlan var.. tzmirde NATO Kamandanlığı var. Her ikı memleketin basında patron Amerika vat.. Bu tuhaf öykiiytt pives \apıp tiyatrolarda ovnaUak nalk jfllmekten kınlır. Ne var ki, halk daha ısın icvüzünü bilmiyor. Memleketin kayma&ını sdmüren gavrimillî çe\reler Kıbrıs dâvasını Kıbns belftsı gibi görmektedirler. Washington kodamanları Yunanistan Kıbns'a abandıkça Türkivenin bagımsızlıga kavmak zorunda kalacaçını bilmektedir. Adalet Partisi ıktidan ne vapacagını sasırmıs dummdadır. Atajh tukürse sakal, vukarı tukürse bıyık.. \nkarada çok yüksek ve cok vumusak koltnklarda oturanlar, soldan geri çarketmekte, ve büvük adam pozuna giren bazı kişüer : Biz otnz ikl milyon Türkün havatını yöz bin Kıbnı Tfirku tçin tehlikeve atamavız» dive arabayı geri vitese takmaktadırlar. Blrisi kalkıp da : Be adamlar! Otnı iki milvon Türkün havatını Amerikanın cıkarlan ufruna tehlikeve atnorsnnuz ama.. dese ne faydası olur ki? Bugün Türkivede hâkim olan çe\relerin derdi baskadır. Ont»r Iıterler kl. Amerikavla ortaklık bozulmasın. Millî havsiyetler ve şerefler iki paralık edilmis, kime ne! Komprador kapitalizmı, hav.iyet, »eref, millivetçilik. millî eurur, bavrak. vatan gibi kavramlarla tanısmamıstır. Yoktur bo>le seylerden haberi vatan satıcılannm.. Ama »okaklarda mitinı yapıp : Kahrolsun Yunanistan, yasa^ın V4TO !.. diven halk çoenklannın da «komprad'or kapitalizmı nedır, empervalızm nedir, millivetçılık nedir'» sorvlarından haberi yoktur. Bu karanlıkta Ynnanlı iıtediü ovnnlan istedigi fibi sahneve kovmaktadır. Ovnnnn «on perdesinl Bogaziçi Geçitkale kBvlerlnde sevrettik. Köyler basilmıı, vagmalanmıı, Turkler öldurülmüstür. Ne diyelim? Dadaloflu ribi : ölen ölür, kalın sağlar bizımdır ml diyelim? Ono d% soyllyemeyiz. Çünkii Kıbrıstaki her çarpısmtda Bien Tfirkler ölmekte, ama kalan sağlar bizim dc|il, Ynnanistan'ın olmaktadır. Yıllardan beri karanlıkta de*am eden bu acıklı komedi karşı«ında biz Osmanli tmparatorlutunun çöküntü devirlerine rahmet okntan bir aezin içinde çırpınmakta\ız. Bir memlekette gayrimilII komprador çevreleri siyasi iktidara hâkim olduju zaman sonuç budur. Memleket içinde vabancı kumpanvalar, yerli ortaklarla toplum havatını avucu içine almıslar ve karar kademeleri kurmuslardır. Bnnların çıkarlsn yönünde duzenlenmistir Türkiyenin iç ve dıs politikası Kıbns dfivasında bu politlkayla rezll olduk: çapraza düştük. Bu çaprazın boğnntusnnda Kıbns Türklfigüntt fed» etmekteyiz. Törklyenin lclnde sSmörü düzeni devam ftsln ve komprador kapltalizminin çıkarları boznlntasın diye Kıbns TUrklügflnün dâvamnı Atnerlkava satmaktavız. Amerika Yunan düzenclliği Kıbnsta adım adım. plânla, ve vaptıîını çok iyi bilerek harekct etmektedir. Kıbrısa vönelmek Isteven Türk silâhlarının karsuına Altıncı Filo çıkmıktadır. tkmal cihetinden tamamen Amerikaya bafclı araclarımızla batımsız bir hareketin cesaretini göstermekten ortiiT. Bilinçsizliğin karanlıgında dolasan halkımız şaskındır, ve millivetri cevrelerde gittikçe bflviiven bıkkınlık moral çoküntüyü artırmaktıdır. Bn tiyatronnn bir başka perdesi daha da acıklıdır : NATO Antlasmamnın süresi dolmaktadır. Bu antlasmadan Türklyeye bir havır gelmiyeceği çrsitli denemelerle ortaya çıkmıştır, Ama bugün NATO'dan avrılmak fikri Türkiye için bir tehlikelı düşünce sayılmaktadır. Oysa, NATO'da olmak Yunanistanla mütteflk ve dost olmaktır. Törklerj 61düren,.î'ürk köylerini jMtovaMyan ?e Kıbnstaki lr yflz bin Türkün eanına kastetmis bultman lunanistanls tnüttefik ve dost olmakta ısrar, artık gayrimillî bir davranış halinde iyiee nrıtmaktadır. NATO, bir vandan Türkiveyi, Rusya ile çıkaeak bir savaşın llk ates bedefi haline getirirken öte yandan Kıbrıs Türklüfünün katliâmına paravans olmaktadır. Bu açık seçik gerçeçi anlamıyanın anlamak işine gelmiyor demektir. Hakıkat oylesine göstermektedır ki diflerini, biz on* görmezsek o Türkiyenin başını yiyecektir. Rahatlık Sen buyuduğun zaman çocuğum Yine çıçekjer açacak dallarda Dallarda açan çıçekler gıbı Yine çocuklar uyu\acak masallarda. Diyor. Masallarla salt çocuklar mı uyutnlor hey koca ozan!. l'a bızler ne ederiı? Ne yapdğımızı sanatçılanmınn yazılanndan öğrenelira, bakın Esref bir naziresinde: Resulullah ile Namık Kemalin aşkına yâ Rab Şu bedbaht railleti artık uvandır hâbı gafletten diye haykınrken, öteden bır baskası: Lyan ey sark uyan yeter! diye nârâlar savurmakta. Ve en korkuncu, en acııı Anadolu insanının, şu oknmasıı yazmasıı, şu karanlıkta bıraktıklarıraızın uykoları degildir elbette. Onlannki bir çesit çocuk uykuları sayılmalı. Sanatçılann uyarmak istedikleri biıleriz» Aydınlıkta, gözleri açık uyumakta olanlar. Sennur Sezer: Ve çocuğu doyurmaz oluverir ağlamak Açlık en bayat yemek Sofralarmırdan ırak TarUlar basak basak borçlar» saranr.. Uzar büyük şehlrler fabrikalar kurtulmak Fıldısı kulelerınız daha sarsılmactı mı.. Bu ne denlı uyumak? diye soruyor ya.. Tınmıyoruz. evhun Atuf Kansu doğuda kııamıktan surulerle, tıpkı kuzular gibi surulerle ölrn çocnklanmıza agıt çekiyor. Oknrken uyanmak ne soz, utanmak gerek: Bir kdy gordum uzaktan Daglar ardında kalmış bilmezsınız Kar ortmuş, goremezsinız karanlıktan Yalnızlıkta üşür, üşür de çaresiz.. azıl Husnu Dağlarca umudunu F onlarda buluyor. Rahatlık isimli bizden kes mis gibi, çocuklara yonelmij.. Birazcık rahatlığı şiiriude: **• Yarısı yalan nadoluyu ve Insanını on yıl Içlerinde yaşv yarak lyiee yalandan tanıyınca öğrendiğim gerçeklerden biri de, tflm masallann yansının doğru öteki yansının yalan olduğudur. Bugün hâlâ oduncu Ali Babalar ve Keloğlanlarla doluduı Anadolu ama, hiç bir All Baba bugiinedek haramilerin sihirli sözlerini belleyip hazinelerin kapılarmı açamamıştır. Hiç bir Keloğlan hiç bir prenaesle evlenememiş ve de hiç bir yoksula yerden mi çıktıfı, gökten ml indiği bilinmiyen bir koca arap «dıle benden ne dılersen» dememiştir. Anadoluda hâlâ oduncu Ali Babalar partal şalvarlan ve sıska eşekleri Oe dağdan odun üıdlrmede.. Ve hâlâ çahşkan mı çalışkan. zeM mi (*ki Keloğlanlar alanlarda davar gütmekte ve de tütn Anadolu çaresizleri ekmeği peynire denk getirememektedir. Ama yine de değisen bir şey var yurdumuzda.. Sevindirici bir «ey Her ne kadar Odalar Birlijh Başkanı: «Bız bu duzeni değıştlrmlyeceğız» diye dlreniyorsa da, evet Odalar Blrliti Bafkanına inat yine de değişen sey şu: Artık All Babalar haramilerin hazinelerinin tihirll »özlerle açılmıyacağını, Keloğlanlar prenseslerin hiç bir zaman kendfleriyle evlenmiyecejjinl ve çaresizlır hiç bir arabın kendilerine «dile benden ne dllersen» demiyeceginl öğrenmisler. Artık masalcılarımız yenl masallar oydururken bu gerçekleri hesaba almak zornndadırlar. Değişen bir şey var yurdumuzda, birşey de ne soz, çok şey defişmektedir. Ve bu akışın gücune hiç bir ozel >uksek okullu mühendlsin barajl dajanamıyacaktır, adı «barajlar miıhendisliği>ne çık mif olsa da» Siz, sayuı Cumhurbaşkanuıın bir gazeteciye: «Adamlar girmısler Meclıse, ne yapalım, tutup kollatından atalım mı..» diye sormanna bak mayın. Hiçbtr güeün onlan Meclisten çıkaramıyacağını bilir Başkan.. Hiç bilinmez olur mu. Paja gonlu faka yapmak lstemistir gazetecimize. Ama biz şakalardan değil, masallardan söz ede eektik. Yine donelim oduncu Ali Babamıza. Severlm bu masalı, her masaldan daha çoktur gerçek yanı. Yurdun neresinde olursanız olunuz, soyle bir çevrenize baktınız mı Ali Babaları ve hâramlleri bol bol gonırsünuz.. Bir yanda bizim Ali Babalar sıska eseklerinin ipi ellerinde.. Bir yanda hâ ramiler, kır atlarının doru atlarınm üzerinde. A C Bır gund'e yırmı uç kucuk olunun Gomulduğunu gordum bu koyde mezarhktan Ya sız ne gdrdunüz.. Soyleyın, söyleyin Bır şey loyleyın, bir sey soyleyın uzaktan. Dur, üstümüze varma oıan!. Biı ml, biz aey gordük.. Uykudavken öyle ya« Rttyalar gördük biz. Nurln nfuklarla, görulmemis kalkınmaya dair öyle bir kalkınma ki «vatan bize minnettar» kaldı. îşte şu senin «Yalnızlıkta uşur, usur de çaresiz» diye anlattığın vatan. «Yalnızlıkta uşur, üşür de çaresiz.» Bizi, bfitfin okur yazarları önümüze yıgacakları tonlarca bof kâğıtlara Ceyhun Atuf'un su rukardaki mısraını gflnlerce yazmaya zorlaraalıdır. Gücümflz tflkenene dek, başımızda süngfllüler bekleterek. Belki, belkl vyanırız. Belki uyanır da davrmnırız. Soylediğının doğru olup olmadığı kendınce de meçhul olan bu tarafın »ozcusu, bılisiz kltleleri kola>ca pesıne takabılecegıne 1 nandığından, ısrarla yukardakı devıme sahıp çıkıyor: «Bu duzenden gerısı komunıst duzendır!» Boylehkle «Fıkır ve Duşunce özgürluğunu» ve bu ozgurluk ıçinde ajdınlanabılecek olan reformıst düşuncelerı. kurnazca bır taktıkle. daha baştan Anayasa dışı kalmış bır oğretının alanına ıtelıyerek bazı «ıspat» lara •tabu» lar yapıştırmak ıstıyor Dıger taraf çok daha bılgıh. ama o denli sert hukumlerle dolu. Vardığı «ispat» a. bır başkası değısık teorem ve postulâtlarla varmaya gdrsun «înanılmak mı gerekır» deyip duşunce sıstematığının yontemlerıne «tekel» dam gasmı vurmak yolunda roeşgle kazanmak ıstıvor «Ve.. Musademeı efkârdan barıkaı hakıkat» doğacak noktada, Sayın Guresın'ın «Sağırlar»ı boy gosterıyor. Dıyalog bırbırıne karışıyor. devrımcıler bırbırlerıne dusuyor ve bır arpa boyu >ol gltmek, onemh lorun oluyor.. Kurtuluşun devnmcı guçlerle murokun olacağı gerçeğı apaçık bellı ıken. devnmcı guçlerın de «Sağırlar Diyaloğu» nda ver alması, tahammulsuzluk gosterıp bencıl tavırlar takınması, doğrusu, ınsanı hayrete duşuruyor. J B. Bury, «Fıkır ve Soz Hurrıyetı» adlı yapıtında bır ara şoyle der«Size, Siriuı etrafında dolanan bır planet'te eşeklerden murekkep acayip bir millet yasadıgını ve bunların lngiljzce konnsarak zamanlarını. ırkın isiShı meselesini münakafa etmekle çeçırdlklerini söyleseler. bn anlatılanların asılıız oldujnnu ıspat edemezsiniz, fakat ispat edilemedıgi için inanmak mı icabeder?» Alatürkçüliik ve din öğretinti S ajın Prof. Reşat Kajnar'ın geçenlerde gazetenızde yavınlanmış olan «Atatürkçüluk ve lıselerımızde dın oğretımı> adlı yazı serısını takdlrle okudum. Son gunlerde din kısvesi altında, menfur emeller uğruna mılletımızı karanlık bâdırelere suruklemek ıstıyenlere en guzel cevap verılmış oldu. Bu önemlı ve hassas konuya dıkkatle eğıldıklerınden dolayı Prof Reşat Kaynar'a mınnet borcumuz var. Yazısının bu kısmında «Bu incelemede herseyden önce düsünce ozgürlüçüne baskı yaparak Batı nygarlıgına girişimizl köstekleyen miitaassıp tslâmcıların toplumumuza yaptıgı olumsuı etkıleri inceleyecegiz» diyor Gerçekler en somut bır şekllde bu sozler içınde saklıdır Yazısının dığer bır onemı de Ebedi Sefımız Ataturk'un ebediyete ıntıkal ettıgı gunlerde yayınlanmasıdır. Ataturk'un dın hususundaki tutumlannı da bu vesıleyle bellrten yazar son gunlerde oynanan oyunların hangı gızlı emellere matuf oldugunu su yuzune çıkartmıştır. trtıcanın kapkara hortladığı. hilâfetı ıhya etmek içın çahşmaların yapıldığı zamanımız Turkıyesınde bunlara dur demenın zamanı gelip geçmı^tır bile Şurası asla unutulmamalıdır kı fazla tavızkâr tutumda olanlar bırçok tarıhf mesulıyetler yuklenıvorlar Erkan AHAT *** bız bu devrımlerı ne denli benımsedık, ne yaptık?.. Devrımcılık ilkesının gerçekleçebılmesi içın gelışımlen engellıyebilecek dınsel teokratık yapıdan lâık yapıya geçmlslığı sürdurdük mü' Dını devlet ışlerınden ayırabıldık mı' Sıyasetı ordudan uzaklaştırabildık mı? Bu sorulan soralım kendirnıze Olumlu yanıtlar verebiliyor muyuz' Hayır, hayır bınlerce kez hajır.. Tarırn ve sanayı alamnda kalkınma ne derece olmustur? Bu sorumuzu savın yazarın yazılarında sonuç bolumü çok açık bir sekilde vanıthyor. B iz günümüzü: Mezar ver) kavga^iyle, öğretmen katlivle, sağsol ıloganlarını kötüye yorarak, yatanla çalısam bır tutarak. dairelerde gazete okuyup bulmaca çözerek geçlnrsek bzgürlük yerine hava alırız. Nedim ORTA *** Andre Maurois ayın bayan Adlli AyuVmn asrımızın yetijtlrdlği ünlO Fransız edeblyatçısı A. M > â urots'ya iliçkln herkese naslp olmıyan anılarından ve bu deha lnsanın kişiliğinden bahsaden y*zısını okudum. Bu vüce klslnln ölümü kimi Uzmedl ve düıündurmedl ki? Franjızlar başlangıçtan berl Unlu edebiyatçı yetıstirmlslerdlr. Oe mek ki Fransızlar dünya çapında edebiyatçı yetiştlrme sanatını «n lnce noktalanna kadar en lyl tekilde blliyorlar. Nobel ödülü sankl Pransızîar İçın ihdas edilmiş. Bugün Camu*' niin, Sattre'in Picasso'nun adını beşikteki çocuklar bile ezberlediler Bu arada blr de Türkiye v« Turk edebiyatçılarını düşünelim Bu gun dünyaca tanınan ve eserlerl okunan kaç edebiyatçımız var. Kaç edebiyatçımız Nobel a!dı. Pek sempati duymadıgımıı Yunanlılann Y. Seferidis'l b<"« Nobel ödülU aldı. Bizde hiç ml değerli edebiyatçı yok? Var. Var •m*»l* onhvı sllle tokat içfrrttıkmakla gumrUklerda valizlerlni ka rıştırmakla meşguIUz. Halkımızın buyük blr çogunlugunun okuma yazma dahi bllmcdıgl acı ve senelerce aUren blr gerçektir. Onlann tçlnde nlce nice dehalar Anadolunun kıraç bozkırlarında yaşaınak • nefeı almak kaygusunda. Köy enstitülerı denemesınde Apaydınlan, Başaranları, Baykurtlan yetiştırebıldlkse bu halka inebilmemizden... Hele Tfirkiye'de herkes okusuı yazsın o zaman bız de nice Mauroıs'larla dığer uluslara seslenebıleceğız Belki de bizim söylıyebileceklerımız daha çok ve dana koklu En eski ulus Turk: ulu&u değıl rnıdır? Metin SARIBAŞ Orman Fakültesl • ogrencisi S Kitaplardan öğrenilmez gitimcl Tonguç'un bir ıfiıfl varmıs. Vatan sevtrlsi dermis, Tongnç, kitaplardan Sğrenilmez. Vatan sevgisi, kb'ylerde, köylü vatandaslarla yasavarak, kavnaşarak, çalısarak topraklarında öSrentlir. Haklı olmalı Tongnç. Bakın örneğin masallardaki oduncu Ali Babalarla, Keloğlanları sever acırıc da, Anadoludaki gerçek Ali Babalarla gerçek Keloğlanları •evmeyfz neden? Egitimcl yerden g6|e haklı. Vatan ve millet sevgisin) kitaplar ögretmiyor. Ogrenemedi^imizden belli. tnsanlarımızı tanımaztak nasıl severfz. Ve sevgidir ki ancak ıorumlulnk davşusu uvandınr. Bir kez de Melib Cevdet Anday'a kulak verin. Sesl «bir sis eanı» gibi nykularınızı bölmüyor n n «ı>in dp" TEtGRAFHANE Uvuyamıyacaksın Memlekettoın hâli Senl seslerle uyandıracak Oturup yazacaksın Cunku sen artık O sen degilsin Sen şimdJ ıssız bir telgraflıane gibisln Durmadan sesler alacak Sesler vereceksin tTvuyamıvacaksm Düzelmeden memleketuı hâli Düzelmeden dıinyanın hâli Gdrüne uyku giremez kl Uvuysmıyacaksın Bir sls çanı gibi gecenln içınde Tâ gün ışıyıncaya kadar Vakur metln sade Çalacaksm. 4 Sonuç O halde bız de soralım «Sağırlar Diyaloğu» nun sayın sozculerıne: Tartışmak guzel şey. Guzel şey ama, tartışılan konuların hepsı • devrimciliği * Kabim 1967. Ataturk'ü 29. olum jıldönumünde bır kez daha vuzumuz utançtan kızararak anıyoruz. Dıle kolay. 29 yıl bu. Çeyrek asırdan fazla... Sayın Doç. Dr. Çetın özek Ataturkçu Devrımcılık adlı yazılarınria: «O'nun dilediği düzeni kuramamanm, O'nun erismek için çaba sösterditi düzeve erisememenın utancı ve ezıntısı ıçındeyiz» dıyerek başlıyorlar. Ama ne utanç, ne ezıntı bu dılle anlatılamaz Ataturk sa\ as sonrası japtığı işlerle (kı bu ışlerın başında devrımler gelır) buyukluğunu ısDatlamı^tır O gunden bugüne \ W ! I • I • isopos'un masallarmı sever mlsinlz? tste böyle, Francols Sagan milletlne «Brahms'ı sever misiniz?» diye soruyor rahat rahat... Bense slzlere Aisopos'un masallarmı sever misiniz diye soruyorum, nefesim darala darala.. Onun bir Zeus ile Kamlumbağa masalı vardır. Hani Zeus evleniyormus da, büyuk bir dıiğun kurmuş, bizim köy ağalarının duğunlerine denk, söyle yarım mllyonluk turunden bir duğün.. Butttn hayvanlan çağırraış ddğunune. Hepsl gelmisler, yiyip içmijler bol bol ama, bir taneeiği, su bizim tanıdık kamlumbağa gozukmemiş. Zeus: «Ne oldu acaba» diye merak lanmif. Ertesi gün kamlnmbağayı bulmuş: «Duğunume butun hayvanlar geldı, sen neden gelmedın > diye çıkışmıs. Kamlumbağacık boynunu bük muş: «Evceğızım evceğızım sen bihrsın halceğızım, dıyıp, azıcık aşımı evımde yedim» demiş. Zeus kızmıs iyice: «Yaaa, demış, öyle mı'ı ve kaplumbağayı nereye giderse evcegizinl sırtında tasunaya mahkum etmiş. Anadolu koylüierinin. Içine insanların nasıl sığdığına gaşılır tek goz kerpiç damlarda ömürlerüıi tukettiklerini gordukçe Aisopos'un masalını da sunurdum hep.. Kaplumbağayı evini sırtında taşımaja mahkum eden kim ola?.. Şimdi btanbulda Brahms'ı sever misiniz? A GClÇİN KORU (Alpagut) İle TUNCER KORU Evlendıler 18 11 1967 Kadıkoy ••••••••••a ••••••••••••••• ...J Cumhunyet 13820 D.E.V.A. ÜNİVERSİTEYE BURS YARDIMINA DEYAM EDİYOR D.E.V.A. Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketî çeşitli sosyal faalıyetleri yanında, çalışkan ve himayeye lâyık Ünıversite oğrancılerına dort yildan beri karşılıksız burs vermektedir. Halen mevcut 18 bursıyer kadrosuna ılâ« veten bu yıl da İstanbul ve Ankara Universiteleri Tıp ve £czacılık Fakulteloriyle Ege Üniversitesi Tıp Fakultesi öğrencilerinden 7 kişiye daha aynı esaslar dahilınde bursverilecektir. Seçileceköğrencilerintesbitialâkalı Fakülte Dekanlıklarmca yapılacaktır. ilgilenenlerin fazla bilgi için Fakült» Dekanlıkla.rına müracaatları rica olunur. KOFTESI OLUM ve TEtŞEKKUR HRİSTO B. MİOVSKt B. Arch. Nissnlandık malumatınıza arzederiz. 18 Kasım 67 MONTREAL CANADA 14/11/1967 gunü, ger.ç yaşmda vefat eden, dığınıız Nacıye ve Hâzım Uluşahın'ın oğlu, eşı, Neşe ve Namdar Uluşalıın'ın babalan, riye Selekler Benan Yüzbaşıgil'in kardeşleri, tesı, Konyada Şaiun Otelı sahıplennden ayru gun toprağa verNurhayat Uluşahın'in Kemal üluşahın, Nu Hayati Aksoy"un eniş Cumhurivet 13849 EpUeta Enstitüsü Zürihli Dr. Gemy'in Asistanı Fenni Şekılde fuzulı kıllan yok eder. Tel: 4» 48 21 Radar Reklâm: 785/13842 cenazesine geiraek, çeleak gondermek, telgraf ve telefonla acımıza iştirak etmek yakmlığını gosteren akraba ve dostlanmıza şukranlanmtzı sunarız. ÜLUŞAHIN AİLESİ (Cumhuriyet: 13818) RAFET ULUŞAHİN'in l L AN Makina veKimya Endiisfrisi Kurumu Genel Müdürlüğünden: İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Hesap Merkezi Müdürlüğünden Merkezimizde münhal bulunan Koordınatörluk kadr> suna, Oniversite mezunu, Turk klâvyesı ile daktilo yazabilen bır bayan eleman alınacaktır. tsteklilerin I.T.O. Elektronik Hesap Merkezi (Taşkısla) Muduriagfine sahsen müracaatlan rica olnnur (Basın: 261»7/ISB17) UFA ile yapıldığı takdirde harika olur UFA, Türk yemeklerme ve tatlılanna en uygun margarindir. UFA'nın tadını alanlar bir daha başka margarın kullanmazlar. SANAYİ VE TİCARET A.Ş. D.B.V.A. g İ İlâncıhk 3583 13860 Tam Türk Halkına ve Aydıniarına Duyurulur: Özel Yüksek Okullann DEVLETLEŞTİRİLMESİ için direnme haklarını kullanarak İSTANBlX'dan ANKARA'ya YÜRÜYEN arkad£şlarımız son bölümü 10 kilometre olarak 20 Kasım 1967 gunü saat 9.00 dan itıbaren YÜRÜYECEKLERDİR. Buna ve ardından düzenlenmiş bulunan mitın^e tum TÜRK HALKINI ye A"İT)INLARrNI Cağrıiarız. Savgılarımizla. İTÜTB İTÜTOTB İYTOTB İAYTOTB ODTÜÖB Cumhuriyet 13843 ANKARA ŞEHİRLERARASI OTOBÜS TERIVTİNALİ YÖNETO1E KOMİSYONU BAŞKANLIĞINDAN: OTOBÜS TERMİNALİ TESISLEBİ İCİN İŞLETME MÜDÜRÜ TÂYİN FDİLECEKTİR ARANAN ŞAJRTLAR : a b c d TC tâbiyetinden olmak, Yüksek tahsilli olmak, 3550 yaşında olmak, Sınaî veya ticarf bir müesseseyi asgarî 5 yıl müddetle başanyla yönetmiş olmak, e Garajlar Terminal ve müştemılâtinm işletilmesi hususunda hazırlıyacağı raporu yönetme komisyonunca beğenılmek (Rapor hakkmda malumat icin hıpodrum yolundaki Terminal Kontrol Âmirliğine mesa! saatlerinde müracaat edi lebilir.) Seçilecek İşletme Müdfirüne görevinın önemi ile mütenasip ücret verilecektir. İstekliler dilekçelerine ekliyecekleri repor ve belgelerini sapah zarfU 5/12/1967 saat 17 ye kadar Kontrol Âmirligme versceklerdir. Herıs Reklâm: 3154/138Îİ Külçe Kurşun Satın Alınacaktır 1) 2) 3) İstanbul Av Fişek Fabrikamızın ihtiyacı bulunan 100 ton külçe kurşunun satın alma işi kapalı rarfla ihaleye Çikanlmıştır. İhale 4 aralık 1967 pazartesi gunü aaat 16 da yapılacaktır. Bu isle UgilJ şartname Genel Müdiırlüğümüzden ve îstanbtıl Bankalar Caddesi No: 75/77 No. dakl Şubemizden temia edilir. Kunımumuz isbu lhaleyi yapıp yapmamakta veya siparişi dilediğine kısmen veya tamamen vermekte serbesttir (Basın: 20169 A. 14829/1381!) 4) UFAüstün lezzetlı margarin 3852/13841