Katalog

SAHtFE İKt 17 Ekbn 1967 CUMHURtYET OGRETMENİN DERUERI Prof Bahri SAVCI Taşradaki öğretmen kuruluşları, merkezdekl sendika başkanları, t'niversıte Rektorleri, Yuksek Okul Başkanları, Basın bunları birer kez daha dile getirdi. Bunlara çözüm yolu arama idrakını. hihncini uyandırma\a ugrastı. O sırada İdare de, bir kademe daha «ukarıdaki eğitim kurumlarına din dersi koyma olup bittisini kotartü. Ayrıca, özgür. bilimsel verilere ve Turkiye'nin siyasal koşullanna, Anavasanın açık sos» yalpakt taalıhütlerine uygun bir eğitim uygulaması güdecek öğretmenleri tehdit ile •indirme yoluna girdi. er kademedeki eğitim yılı başladı: Her Heğıtimsel sorunları gelmez teknik madkademedeki sonu lesel, ve dertleri ile... vericidir ki, tam on yıl Bnce, D.P. Bakanlarına, sosyo politik fenomeni kritikten geçirmemizin, ba fenomeni gelistirme yoUannı göstermemizin, öğretmenin hakkı olan gerçeği ve bUimsel verileri arama alanında kaldığını anlatabildiğimis halde; bunun da kamu görevlilerine yasak olan iktidar savaşı anlamındaki sivaset olmadıeını kabul ettirebildigimiz halde. 1961 Anava<?ası' nın Eğitim Bakanlarına, bunları halâ anlatamıyoruz. Onlar, halâ, A.B.C. den oteye geçemiyorlnr. Onlar. halâ. kendi dar siyaset sınırına sıimayan Anayasa ve meslek haklannın Inıllanılı»ını «hizay» getirilecek» bir suç saymakta de» vam ediyorlar. • ••v MÜLKÜN TEMELÎ ADALET j Altıncı Filo misafirimiz değildir \ câş volnnda kurtlarını dökmek için sehr.n karanlıgına sald.rd.lar. j Bofann iulanna lök gibi otnrmu? uçak «em.sı ard.ndakı >a^ru . larMİa mütareke devri tstanbulundan günümuze golgeler dusurdu. ; Bun» karşıhk, yürüjen, miting yapan, açlık grevme gırısen j bir avuç Atatürk gencidır. Halk simdilik örkeli ve durgıın gozlerle, Boğaza demir atmıs savas gemilerinin bo.unu posunu olçujor. Ikiüç avd» bir tstanb». v e izmir limanlar.nda endam gosteren J Altıncı Filonun her »elisi artık yeni olaylar» gebedır. Gerçı Tur . klyede b« olaylan ayıplayıp : : Amerıkahlar bızıra mısafirımizdır. mısafıre karsı Tdrk ko . nukseverlıgme yakışmıyan ffgvranışlar doğru değıldır, dıye ya j YARG1TAY1N GELECEG1 rd. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOGLU Hukuk Fakultesının bırıncı sınıfında ils dersıme bas laıken ve son sınıfında en son dersımi bitırirken oğrencılerıme şu sozlerı, hıç ekMİmejen bır hejecar.Ia, tekıarlarım: «Ister hâkım. ıster avukat olunuz. inli«ap ettiğiniz adalet meslegı hakkın savunulmasına ve hakkın korunmasına hiımet eden çok şerefli bir meslektir. Ancak bunun şerefi kadar mânevi sorumluluğu da çok büyuktür. Hâkimhkten ga>ri bıçbır meseleğın mensubn bır suclu hakkında idanı kararı vermek; mılyonlarca lıra deçerinde bir servetin şu veya bu kimseve ait olduğuna yada su kimseden alınıp ba kimse\e odenmesıne hukmetmek; verecefı adaletlı kararlarla zayıfları nufuzlulara eidırmemek; bır evlilik bagını kaldırmak v e kuçuk bir yavruvu anasından »vırıp babaya veya babasından ayırıp anaya vermek yetkisıne sahıp deÇildir. Bn yetkilerı hakkaniyet ve adalet dairesinde kullanabılmek ancak sağlam bir hukuk ve iktisat bilgisine, yeterli bır dünya gonisüne. sağlam ve bukülmez bır karaktere ve yürekliliğe sahıp olmakla ve gereken hallerde menfaat, hattâ »ağlıeınızdan fedakârlık yapmakla mumkuıı olabihr. Bunlar bir iıısan için kolay şeyler değildir. Çok düsununüz; eğer bunları goze alamayacağinızı anlarsanız, ta\sı>e ederıra, şimdiden meslek değiştiriniz.» I BIT. 34 j ı i d a n berı, î s t a n b u l iii:• • •• iii; :: :: Yargıtay Başkanı ve şımdı Anayasa Mahkemesı uyesı çok değerli ve ıdealı^t hâkım. temız insan, Recâl Seçkın'ın, bu koklu ve serefiı adalet muessesesı hakkında bu >ıl jayınladığı (Yargıtay: Tarıhçesı. Kuruluş ve lsle>ı?ı) adlı mukemmel eserı gozden geçirmış veya gormuş mudurT Acaba bu ıslkh nasıl bır ıslâh olabihr ve n e suretle gerçekleştırılebıhr? Hâkımlerin coğrafî temınatını kaldırnvaktan maksat r.edirT diy« kendi kendıme sordurn. îdarenin tuttuğu yol Idare'nin tuttuğu yol, her kademedeki tfim öğretmenin öze! ve görevsel dıırumunun çözüm yollarını bulacak bilimsel yol değildir. Bu vol. ayrıca, Türkiye'nin öğretraen ağzı, yazısı, eğlemi. srorevini jerine getiriş >o!u ıle Turkivcnin aydınlanmasından, aydınlanarak jolunu bulmasından gocunan bir siyasetin verimsiz yoludur. Bunu. ötretmenin dertlerinl ve bu gociınan siyaset karşısındaki gerçek özgürlük sınınnı göstere* rek ispatlamak isteriz. Şöyleki: (T) AKÇALI VE MADENSEL AÇIDAN HAKİR BtR nURUM: Türk öfretnıeni, koydeki eğıw meninden merkerf sistem Üniversitesindeki Profesorune kadar ber kademede son derece kötd bir akçalı ve maddesel dunım içindedir. Dtpiomı, uzmanlık, hizmet süresi faktörleri, bu w y lediğimlz öğTetmen suesi için, en hakir Ttırejrlerde bir rol oynamaktadır. Eşit eğitim, eşit hizmet süresi faktörlerine sahip olan, uzmanlığının sosyal değen de dah» ağır basmayan baska sektörler mensuplan, a > k çah ve maddesel olanaklar açısından bu saydığıırus kategoriye öğretmenlere çok daha östıin du rumdadırlar. îşte bu durum, bir temel derttır. Bundan dolayı, bu konuda, bir sosyal adalet ıstegımız vara.ı: Karaa gorevlileri arasındakı akçasıl \e maddesel hiyerarşinin; ancak re ancak, uzmanlık unsuruna, gorev nitelifine, görevtn kalkınma vetlresindeki önern ve ağırlığuıa göre saptanması ıtrnnunu ileri sürtiyoruz. Diploması bizimkind:n üstün, uzmanlığı bizlmjdnden ileri, görevi bizimkisinden değerli, kalkınma vetiresindeki yeri bizimkisinden daha ağır basıcı olmadığı halde birden çok üstün akçasal ve maddesel olanaklar duzeyinde bir sürii kamu görevlisi bulıınmasım hazmetmiyoruz. Bunu kamu görevlileri ailesi içindekl sosyal adalet ve esitlik Ukelerine tum aykırı sayıp, Mılli Eğitim Bakanınm bunu dofrultma savası açmasmı bekliyoruz. (5) PARTIZANLARA TUTSAK BİR DURUM: TürK öğretmeninin ikincl temel derdi, parMtzanlara tırtsak brr duruma getirilmiş olraau' dır. Bilhass , «toğnıdan dofraya kamu gucunün emlr ve drektiflerine, kontroluna bağlı kademelerdeki öğretmen, partizan otoritercıliğinin tutsalc sujcsi durumuna sokulmuştur. Taşradaki öğretraen; 27 Mayıs ile onun tirSnü olan 1961 Anayasası'nın getirdiği getişme diızeninden, sosyalleşme akımından, bir sosyalist adalet ve özgürluk dünyası arama yolunu açmasından gocunan tutucu «tatik bir dünya gorüşü politikasının mahalll partizanlarının Usallutları altında yaşamaktadır. Bunlar, şimdi A.P. içine sızmış eski D.P. sömünicüleri ve ikbalcıl» ridir. Oğretmenin mahaUi amirlerini de kendi etkileri altına almışlardır. Eğitimin mahaUi ?orev ve denet kurullan içine kanun olanaklarından yararlanarak sumıslar ve bu kurumlann işlemesini yönetecek, denetleyecek bir fiill etki yerine gelroişlerdir. Buradan da öğretmenı, bir tutsak gibi kendilerine bağlayarak, kendileri onünde eğilterek, onu, 27 Mayıs \e 1961 Anayasası çizgi'ine aykın, biç olmazsa pasif ve gafil bir durgunluk icinde tumak istemektedirler. Aynı öğretmen, bu mahalli partizanlarla paralel çalışnıaya zorlanan bir bürokrasi partizanlığının da tutsak süjesidir. Ögretmen, nihavet, «iktidar» dan başka birşey düşunmeyen siyasetçilerin dar bir rejim anlayışına boyun eğdırilerek, keyfi tasarruflarui kurbanı haline getirilmiştir. Işte bu durum da ikinci bir temel derttir. Bu derdiı. karşısına da bir hukuk dcvleti isteğl ile çıkıyoruz: öğretmene; 27 Mayıs ve onun urun lerine dis bilejen taşra agavatının; bilimsel bir idrâk içindeki görev özgürlüğu, takdir bağımsızlığı ilkelerini hazım >eteneğinden yoksun dar görüşlü bir bürokrasinin; iktidarda kalmayı ber endişenin ttstüne çıkaran sıyasetçilerin sübjektif «takdir» lerinin uj gulanmasını reddediyoruz. Bu öğretmene, ancak Anavasanın öngördüğü yolda bukukça geçerli olan, nizmetin teknik gereklerine karşıhk olan objektif nıtelikte nolr la:>axruflar uygulanmasuu istiyoruz. (3) DAR BİR SIYASET SINIRINA MAHKÛM EDILMIŞ BİR DURUM: Türk oğretmenınin üçuncü temel derdi; özgür. bilimsel verilere ve Türkiye'nin sosyal zorlamalan ile sosyal koşuîlarına "öre saptanmış bir milli eğitim programı uvtulamalarının karşısına, tutucu statık bir topluın yapısı isteyenlerce ögretmeni pasifliğe mahkum eden dar bir siyaset sınınnın çıkarıLmasıdır. Forum Dergisinin ilk yazarlarının, Universite Hocalarının Türkiye'deki sosyal oluşu incelemelerinden, kritikten geçirmelerinden gocunan D.P. Eeitun Bakanlanndan biri, öğretmenin karşısına, boyuna dar bir siyaset sınırı çıkarılmıştır. Onların, kamu özgürlüklerini uygulamalan, «hayatta en hakiki mürşid» olan «ilim» i aramaları bu siyasal kadronun işine gelmediği için • bu dar "i.vaset sınınnı asıp faal si>aset alaııına girme sa^ılınıştır. Fakat ne acıdır ki, ne acıklıdır ki, ne keder Öğretmen siyaset yapmaz yapmaz. SiTaset simrını aşmac •••• Fakat bu siyaset, ancak ve ancak «iktidar •••• «avası» anlamındaki bir «ivasettlr. Yasak olan siyasetin stnm, direkt iktidar savası alanım gösterir. Oysaki, iktidar savası, siyasal fenomenin an•••• ••«• •«•• cak bir yönüdür. Sivasal fenomenin baska yön•••• )eri de vardır. Ve buralarda. kamu görevHleriııl :::: •••• •••• de içine alan türlö kurumlar, pekilâ faalivet gös•••• terirler. Hatta bunlann faaliyet göstermesi, demokratik toplumsal yapının ve demokratik vetirenin zonınlu bir sonucudur da, Çfinkü: Modern toplumda «kamu gücü» nü mutlaka ve mutlak olarak, yalnııca «sandıktan çıkmış•••• lık» a bıratrma teorisi artık eskimlştir.. «tktidann demokraMzasyonu» gelişmesi, siyaseti bir armlığın hntlyan ve mesleği oUnaktan çıkanniftır. Artık su gorüşten hareket edilir: Kamu jrticü, kamuya aittlr. Kamuyu devimleyen, kamu Jçlnde ortanize güç olarak varlığını göstermıs bulunan sosyo ekonomlk kurumlann örgiltlerin kuvretlerin «kamu gücünü etkilemeiii: sl» denen bir modern sosyal fenomen ortaya çıkmtştır. İste, artık, kitlelerin Ugilendiği modern slyaset, kamu gücünün, niteliğini gösterdiğimiı bu kurumlar. »rgütler, kuvvetler yoluyle de kurulması. örgütlenmesi, uygulanması, denetlenmesi nlavını da kapsar. Niteliğini gösterdiğimiz bu kıırumları. örgütleri, kuvvetleri «sizin, kamu güciinfln kurulusu. örgütlenisi, uyrnlanışı, denetlenişi olayına vabancı kalmanız rerekir» görü$ü İle toplum sahnesinden silmeğe vuya orada akamete uğratmava. bizrat modern toplumun tabiatı elvermez. Bunlara «sizin, kamu gücünün kurulusu. örgütlenisi, u.vgulanışı, denetlenisi ile Ugilenmeiıiz, bağlantı kurmanız siyaset teşkil eder. Siyaset de siyasal partilerln tekelindedir. Siz, bir siyasal parti olmadığınıza köre, bu konularda •u«mamı gerekir. dherek onlan harekeni/lifce Itmek mfimkfin degijd.fr. Çünkfl artık, genel *• (trais anlamı ile «siyaset», siyasal partilerin tekelinde bir vetire defüdlr. ^ 2 iyaaal partiler, yalnnca, siyasal Iktidann • ^ halk katlan, halk rfiçleri olarak «kisilesme» sine bir araç olmaktan ibarettlr. AsUnda siyasal vetire, sosyal nzviyetin bütününün UgUendiği bir keyfiyettir. Şu anlamdaki: Sosyal uzvivete giren her unsurun, siyasal oluşmayı «etkil*• •M • ••« mesi», siyasal Iktidan etkilemesi ve ona bir «katki» getirmesi bir sosyo politik olay ve zorundur. Binaenaleyh, Sayın Bakan. «siyaset» in, sandıktan çıkmışlığın tekel halindeki hakkı oiduğu anlamma varan bir iddiayı bırakmalıdır. Evet «karar»! formttle etme, uygulama blrlmini saptama sorumluluğu onundur. Fakat, bu «karar a gidis, bu nygulamayı gerçeklestiriş vetiresinde de, sosyal uzriyete giren her unsurun bir «katkı», bir «etki» getirme hakkı vardır. Sosyolojik olarak vardır. Peld. ıiu; sosyal urviyete girmekle beraber kamu örfW Ue ilgili ve bağlantılı olan unsurlann memur kişilerin ve memur örgütlerinin siyasal olay ve siyasal fenomen konosunda, bir parti olarak Sayın Bakanla eşit b'r yeri, durumu, yetkisl, ünkânı mı var, demektir? Hayır. Sosyal uzviyete giren unsurlann, «iya*.»] fenomeni, ancak. kendi Ubiatlarının gereğlnce etkilemek olanağı vardır. Sosyal fenomene, ancak, kendi yapılarınm özelliğinden gelen bir yol ve üslup ile bir «katkı» getirme olanağı ve gücü vardır. Bunun ötesinde bu unsurların siyasal partiler gibi bizzat siyasal iktidar olmaya v5nelmeleri mümkün değildir. Keza bu unsurlann, şu veya b ' siyasal gurubun bir siyasal iktidar olmasım direkt olarak meydana getirmeleri, sağlamalan da mümkün değildir. kerv durum H irsundan d»h« »nlstBİım. bn noktada siyaset fbarettir: Evet Sğretmen Islah metodu Sonuç ?te siyasetin yasak sının bu noktadan çeçer ve orada sona erer. Yoksa, sasyal uzviyete giren unsurların memleketteki gerek ekonomik ilişkiler olayı ile, gerek sosyal olusmalar olayı Ue, gerekse moral ve kültürel gelişmelcr ola\ı İIP ilgilenmeleri. bunlara ait (toruşler formüle eoerek, davranışlar göstererek, gelişme yolları açarak, sosyal fenomeni özel deyimi ile siyasal fenomeni «etkileme» leri, ona «katkı» getirmeleri pekâlâ mümkündür. Hele öğretmenlerin, Anayasa Ukeleri, ondan mzan ve Miliî Eğitimin esaslan denen âmentü'leri, Türk realitesini bulmaya yarajacak yolda öğretmenleri; Türk realitesini veren, açıklavan bilim verUerini arayıp bunlan eğitilecek Türk halkına sunmalan siyaseti son derece etkiliyeceği, çünkü halkı uyandıracafı için, siyasetçilerin hosuna gitmese de resmi görevleridir. Bakanlığin ve sirasetin bu gerçeği anlama«ını istiyoruz. Dediçimiz gibi. hoslanmasalar da. bu gerçeği anlamak zonındadırlar. Bu gerçek anlaşıldıktan sonra. kamu görevlileri ile özellikle öğretmenler Oe idare arasındaki aniaşmazlığı çozmek çok kolay olacaktır» J •••• •••• •••*•••••••**»«••«••••*••••••«•••••••••••*•••••••«• •••••«••••••••••••••••••••••••«••••paa««*p*«aa««BB« « • • • • • • • • • • • • • •«•••••t*«aaaB*«aaBT*a«*a«aaır«aı«aaaaKa • • • • • t • * * • ••••• • • « • • • * M I U f I I * l l l f ü * i • • * • •••••IINSIMIIIIU • • • •l •••• Aylâk Musa u durumda Yargıta>ın ve bütun Adlıvenın «ıslan»! (!) herhalde so%le gerçekle»tırilebilecektır: Anayasanın 1 4 4 uncu maddesıne gore «Hâkimlerin bütün özlük işleri hakkında karar verme >etkisi Yuksek Hâkimier Kurulunundur». «Özluk işler. demek, tayın. terfi. nakil, meslekten çıkarma gibi hususlar la ilgıli işlemler demektir. Yargıtay'ı ve bütun hâkimleri olsa olsa ancak Yuksek Hâkimler Ku rulu ıslah edebılir. Şu halde her seyden önce «Yük sek Hâkimler Kurulunu ıslâh» ile ise başlamak gerekir. Ancak Anayasa ıle verılmis olan yetki leri bu Kurul'un elinden almak haylı güç ve uzun surelı bır ıştır; Zira ')unun ıçıu An?v?sayı degıstırmek gerekır. Bu ıse mem lekette buyük gürültü ve huzurtuzluk yaratabılır. En iyisi şımdılik çok yankı uyandırmadan sessi2 sessız ış gormek dogru olur. Bunun ıçın Anayasa hukumlerını ve kurumlarını hıç de ğıştırmeden bu kurumlardakı uyelerı birer ıkıser değiştırmeh ve sayın poktıkacı gıbı «ıslah» aınız mahdut Fakulte cev taraflısı olan ve eskıden de poıesındekı sozîu telkın ve ohtıkaya bulafmış bulunan bazı ğutlerle yetınmeyerek ayhâkimleri Yuksek Hâkimler Kurıca 26 yıla varan bır sureden rulu bunyesine yerleştırmelıdır. berı Cumhurıyet Gazetesının ıkın Sayın okuyucularım belkı socı sahıfesınde jayınladığı yazı racaklardır: Mâdemki Anayasa ldiın çoğunda şereflı hukukçu ya gore yargı organı bağımsızdır, luk meslegını ve »erellı hâkımbu ış nasıl mumkun olur? lerımızı savunmuş; Mılli seflığın en otorıter de\rınde «Neden ıl merkezlerınde umumî mufettı^]er ve valıler ıçın kunaklar tahsıs edılıyor da, mescla bır ağır u mesele, Anayasanın ilgül ceza mahkemesı başkanı. şunun maddelerinl açarak küçük ve bunun yardımı ıle, kıraiık ev afakat oldukça çetrefil bir hetamak mecbunjetinde lcalıyor ye «dlıye daıroierı de Abdülha sao girebilır. AnTata>am:T&ayalâî" na mıt devrmın zabtıye daırelerı gı nın 142 ınci maddesıne gbre Yukbı izbe yerlerde bırakılıyor?» dı sek Hakimler Kurulunun • 18 i asıl, \e yazmı; bır hukuk hocasının 5 i yedek olmak Uzere • 23 üyesi en buyuk uzuntusu, hukuk dıplo vardır ve bu 23 üyeden 8 ini Yarnıalılarından bazılarımn mesleğe gıtay Genel Kurulu; 7 sıni birinci ; araşmayan hareketlerını duy Binıfa aynlmış hakimler; 4 ünü mak, meslek dayanışmasını bır Millet Meclisi; 4 ünü de Senato turlu gerçekleştıremedıklerıni ve seçer. nesleğe sahıp çıkmadıklarını; Şırndiye kadarki seçimler göster kendılerını dığer memurlar gıbi di ki, gerek Yuksek Hâkimler Kusıradan bır memur sanarak. mes rulu, gerek Anayasa Mahkemesi ileklennın sotyal ve ıktısadi bı çin Millet Meclisi ve Senatoda valıncıne erışemedıklerını gormek pılan seçımleri, kırkıncı veya ellincıuyor. Bu uzuntu, evlâtlarından ci turda da olsa, hep sayın «tslah» \e torunlarından bazısının ıyı cı pohtikacının mensup oiduğu K yolda olmadıklarını goren bır ba tidar partisinın namzetleri kazanba veya bır dedenın uzuntusun maktadır, çünku bu parti çoğunden daha denn ızler açıyor. Çun luktadır. Şu halde: ka evlâdm uygunsuzlugu nıhaA Her seçlm döneminde Yâk%et kışıye. hâkımın uygunsuzlugu, memleketın temel dıreğı olan sek Hâkimler Kurulunun 8 üyesi böylece «Islah» taraflısı hâkimleradalete dokunuyor. den seçilebilir. Bır ılçe merkezmde hukuk hâ (5) Bu kurulu seçılme yeteneŞi kımı ıle ceza hakımının, herkesm gozu onunde yumruk yumru oiduğu halde, hakimlık mesleğmğa kavga ettıklerını bır sure on de kalmayı tercıh eden taraisız ıGO HOME» ç«Jrifind«n tenra Amerikan u;aklarının ve ummetçl kace gazeteıerde okuduğum zaman hâkımlerden Dek çoğu. Yuksek Hâ pitalutlerın tej\ık ve tıhrıkloıyic dıtgl tertıp \e baskısı sabnte edilen kimler Kurulu üvelıği gıbı Idart yjreğim burkulmuştu. Ondan on ANT'ID 42 sa.vısı bu.\uk guvluklerlr sf'sı? savfa olarak cıktı ce başka bır yerde bır savcı ıle bır goreve gjtmek istemez. Ora. a gitmek. çoğu defa bır fedakârh'uTAFSİLÂTINI ANT'TA OKUYUNÜZ u7el vatanımızı sonunda nerebır hâkım arasında aynı çeşıt bır >e gotureceaı belh olmayan 'JU kavgadan, dığer bır ılçede de tır ve bu mtelıktekl hakimlerimızçok tehlıkelı yolun önüne an Dir olay vesıle edılerek hâ den pek çoğu, adalet müessesesiCumhurıyet 1235Î kımın bazı memurlarla bırlıkte nın geleceğıni ve sağlamlığını ko cak O Gerek iktidar ve gerelı rumak için de olsa, bu fedakarlı muhalefet partilerindeki gerçek ıl merkezıne ışret etmeğe gıttığınden g<ızetelerde bahsolunması ğı göze almaz, «heveslıler gitsin» ve ayriın hukukçularm çok uyanık olmaları le Hâkimlerimizin, (f) Her mesleğıne ınanmış bır hukuk der. Kendi mukadderatı da dahvl seçım donemınde. Yuksek Hâkimadanii olarak bızı çok üzmüştu. olmak üzere, hütün hâkimlerin ve ler Kuruluna yapılacak seçımleru defa Anayasanın ve Sıya hâkimlüc mesleğtnın mukadderade dıkkathhği, yanı taraisızların (si Partiler kanun hukumlerı tı lizerinde soz sahlbi olacak bu elbırlıği ve davanışması; O Gereknın uygulanması gereğı o Kurula «heveslüerın» girmesınde'.u ticinde nefislerinden fedakirlık larak, Yargıtayca. mensup oi büyük tehlikeyi önceden sezemez. İşte işın bu .ıoktasında polıtıka raparak bu kurula seçilmevi kabul duğu partıden çıkarılması ısteetmeleri, hattâ bunun için çalışmanen bır polıtıkacıı.ın bır iktidar harekete geçer: «Heveslılerı» bulur ve hüsnunıyetli fakat geleces ları; £) Evvelce polıtikava kanşgazetesıne «Yargıtayın ıslaha mış, ya da herhangı bır İktıdar le mu.itaç olduğu» volunda bır rie ten habersız ya da nemalâzımcı hâ meç \crmeji, Sayın Adalet Ba kımlen suretı haktan gdrunece< hine taraf tutmuş hâkimleri, bu kurula as'a seçmemeleri, kısacası, kanmın «Hakimler Kanununun» yollardan vaptıracagı propogandışereflı hâkımlik mesleğine ve yardeğıştırıleceğını soylemebi ve larla ikna ederek bu «heveslılen» • Hak.mlerın coğrafi temınatı ada kurula seçtırır ve arzu edilen eği gı orgamnın anayasa ıle tanınmış limde 7 uye uaha kELzanıhr olan bağımsızlığına sahıp çıkrnaletsızhgın ta kendısıdır» demesı, lari, tek kelıme ıle, «salâbetli» olbızı yalnız uzmekle kalmadı, Böyle heveslilerin Türkiye'deki malariyle geçüebilir. memleket adaletının geleceğı ba bütün kurul ve kurumlarda ne den Taksim Gezisinde açtıkları kımınaan kara kara duşundur lü işlere yatkın olduklarırun ornak Yarın: du. Dusundum kı bu memleke leri yalnız şimdi degıl. her devırDaimî Sergi dolavısivle tın bır Anayasası ve Anayasa or de çok göriilmüştıir. Yuksek Hâganları vardır; otekı kanunlan kimler Kurulunun 23 üyesınden 15 HÂKİMLERİN gösterdi^iniz yakın alâkaya vardır; yıne dusundum kı mılle i böylece yatkın kişilerden seçllır SALÂBETİ tın kendilerine sağladığı politik ve çoğunluk sağlanırsa ve bır katcsekkür ederler ıktıdara dayanarak kendi suçla nunla hâkimlerin coğrafi teminatı nnı kendi oylarıyla affetmıs olan bır zumreye mensup bır polıtıkacı bugün Anayasanın ve kanunların uzerınden bır sıçravısta atlamağa çalışarak «Yargıtavı ısMİMARLARA ve İŞVERENLERE DUYURU lâh etmek» ten söz etmektedır Yatırımların aksamasma mıllî servetin kötüye kullanılmaAcaba Yargıtayın ıslâhını ıstesma ve teknik hizmetlerin gerekîi seviyede yapılmamasına yol yen bu sayın politikaa, eskı Yeni Ajans: 7745/12355 açan uygulamayı önlernek amacı ile 1'11/967 tanhinden jtıbaren yarışma veya sipariş usulleri dtşında, ihsle suretiyle yaptınlacak her türlü mimarlık hizmetleri için. Mimarlar Odası tara» fından aşapdaki sartlar aranacaktır. 1 İşveren tarafından ihaleye dâvet edilecek mimarlık hiirolarınm Mimarlar Odasından o İ9 için alınmış yeterli büro listesinden secilmiş olması, 2 İhaleye girecek bürolardan, Mirr.arlar Odası Büro Tescil Belgp=ı istenmesi, Mınrriır Odası Üyelerl; Bu şartları gerçekleştirmeyen ihaleleıin hazırlığmı İ9 veren ile emniyetle, k ı y m ı d ı n ve dusnıeden adına v=pmayacaklar ve aranı'an şartlara aykırı olarak çıkayıkanabilirsiniz. rılan ihalelere karılmavacaklardır. ^.SATIŞ MKRKF.Zİ : Karaköy Pala» No.\*20 Üyelerimızin katılmaması gereken ihaleler ayrıca ilânla Tel. : 44 23 00 ^ \ , duyurulacaktır. İsverenlere, memur ve üyelerimize önemle duyururu*. RfİMARLAR ODASÎ B da kaldınlırsa, artık Yargıtayın re bütün adlive cihazmın «islahm f!) ışten değildir f} Bundan sonra sıra Anayasa Mahkemesine gelir: Ana^asanın 145 inci maddesinin birinci ve beşinci rıkralarına göre. bu mahkemenin • 15 i asil ve 5 i yedek olmak Bzere • 30 üvesinden 6 sinı Yargıta>: 4 ünd Millet Meclisi; 3 flııü Senato: geri kalan 7 sini de Danıştay, Sayısuy ve Cumhurba* kanı seçer. «fslah» edilmiş bir Yar gıtayla tek bir partinin çoğunlukta bulunduğu «Tasam» Meclislerinîn. her münhal vukuunda seçecek leri üvclerın toplamı 13 ü bulup Anayasa Mahkemesinde çoğunluk sağlanınca. bu Mahkeme\e Danıştay, SaMştay /e Cumhurbaşkanı tarafından seçileıck ötekı 7 üyenin önemi kalmaz ve böylece \nayasa Mahkemesı de bir btç yıl içinıle «lsıâh» edilmiş olur. Bir hocanın tizüntüsü Y Bir hesap işi B dn£u bn soy yazıların temelinden yanlıs oldnğunu soyhyebılırız. . Bizim limanlanmıza gelen Amerikan Alt.ncı Filostı bınm mısafı rimiz defildir; ne onlar misafirlik nivetivle gelmekted.rler ne de ; biz onları misafir kabul edebiliriz. Gerçekte Istanbula ve hmıre demir atan Alt.dcı Amerikan Filosn. Savgon re.alethanetine jas ; lanmıs Amerikan îedinei Filosundan farksızdır. \ e bu filonun Türk limanlarında bayrak dalgalandırması, Türk mılletının onuru . nn varalavıcı blr «laydır. • Tarihın derinlrklerlnden bu yana yabancı filolann «"»•"'"' j lîvaret etmesi «tnrlü eesitli» bıçimlere bürünmüstur. Vaktıvle . sömürgecilenn filoları, Asva ve Afrika >oksul ülkelerının lıman . larını bol bol «iyaret ederdi. Gemilerin ikmal islerı yanında U y ; falarm ikmal l.leri de bn limanlarda yapılır, ve kıyı «eh.rlerınm . karanlık sokaklarmda çüclü devletlerin deniz kuvvetlerıne snnu . lan batakhaneler işlemeye baslard.. Düvelı Muazzamanın nrblı ; ! lan A«ya ve Afrika denlılerinde jandarmalık için dolasır, yan j | sSmürfe ülkelerin büyük limanlarına uğradıkca kuvvet gosterısı ; ' yapmıs olur : ; ! ' Bakın bi» bnradayıı!. diven bir fiıli ültimatomu, karaya ; | dotm uıanmıs ses.iı topların atızlarından söylenmemiş kelime ; • lerle duyururda. • • Millî kortBİMf savaMarım vermi* ve hajımsızlıta kavuşmuş . j bBtün yokıul ülkeler ba «oy ?oraki mi«afirli«e pavdos demisler ; • dir: liman sehirlerindeki batakhaneleri kökünden kazıyıp atmıs . • lar, ve bir toplumu çnrüten pislikleri temizlemişlerdir. Emperva . ! li«tlerin donanmaları. artık çıkarları ngruna kuvvet gösterisı ya . ! pacak ve knrtlarını dökecek yerler balmakta zorluk çekmektedir . Z ler. ; Akdenlıde Amerikan Altıncı Filosunnn pivasası bırkaç nvdu • ziz okujuclar b'zim hayftl kur . duğumuzu, fantazı yaptığımızı, C devletin limanları kadar daralmıitır. Altıncı Filonun tstanbul ve • ya da pohtıkacılara akü ögret S tzmir sehirlerinin »nüne demir atmasnla misafirlik kavramı ara • tiğimizi sanmasınla Onlar bu a S sında en küçük bir iliski yoktur. tstanbnla Fransız mektep gemisı ; kılı çoktan bulmuşlar, jukarıda, S gelir. veva Arjantin mrhlısı liyarette bnlunnr: bövle seyler tabii J Anayasa maddelerine dayanarak S dir. divecek vaktnr. Tflrk jemileri de arada bır dünyanın çeşitlı • yaptığımız çetrefil hesapları ço« ! ülkelerine ciderler. Milletlerin limanları belirli nsul ve yasalara • Ş tan yapmışlar ve bunun uygulama • güre birbirlerine acıktır. Altıncı Filo bn »«T «iyaretlerle ilgi«i olmıvan biçimde sık «ık Ş sına da geçmişlerdir Gerçı bızle . re «aklı evveller denılmış ıse de S tzmir ve tstanbnla demir atmaktadır. Kendi«ini dünva jandarma • Itiraf edeyım kı, bu gıbi hesapla,: S sı bilen bir egemen kndretin Akdenitdeki gemileri ijlerine en uv • da «evvel» lik soyle dursun «sani, S tun ver olarak nydu bildikleri Türkivevi tecmislerdir. Deniz hı j sâlıs» bile olamayız. Çunkü Anaya S tünde perhlze rirmek lorunda bulnnan tavfalar ve subaylar ts J sayı değiştırmeden onun müesse • tanbtıl ve Iırnir limanlannda «moral eiitimi» vapmakta. kartla • selerını feice ugratmak ıçın bu ?\ • rını dökmekte ve pisliklerini toploman her katına saçtıktan son • S bi hesapların /apılabıleceğıne ön • ra nfuklara açılmaktadırlar. • TOrk toplnmn Amerikan Altıncı Filo«unun her cesit Ihtlyacını • ceden asla ıhtimâl vermeyız. Hâkimler Kanunu Adalet Baka • riderici blr vasıta savılmaktadır. tzmiriiler ve tstanbullular. knrt • nının soylediğı yonde değiştırlle • lar tibi karava üsüsen tayfalann ve snbayların tehri igtilâsını S Ş rek hâkimlerin voğf&fi temınatı • seyretmektedirler. Pentagon generalleri : Bız Akdenire hikimiz. Akdenızde 'andarmalık" yapacagıı • kaldınlır ve • y kanda belırttiği S mız metotla • politıkanın elıne ge • ve bu «orevı yürutmek için Turk limanlannı kullanacağız.. de J çecek Yuksek lâkimler Kurulu va S mektedirler. S sıtasıyle Türkiyenın fıkir ve yaBnnnn konakteverlikle ne gibi Hlsktsi vardırT • yın merkezlenndeki önemli man i tstanbaia, hmlri dllediü gibi knllanan Altıncı Filo, Kıbnsa • kemelere «yatkın» kışıler g°tınlır Ş ve Yargıtayın özellikle ceza daı S çıkarma yapmak isteyen Türk donanmasının da karşısına dikildi « relerınde • nyatkın» lann jogun'.u • ğine r5re, misafirlitin m'sini ağzına alan en snnturlu yalanı kıvır J ğu saglanır: Anayasa Mahkpnıesı S mata \ fltenmektedir. • de aynı yoldan ıslan edılırse, irtiK Türk halkı gerçekten konukneverdir, Türk halkı en yoksnl " Anayasanın temınat müessesel^rı • nın varhğı kâğıt üzerinde kalır S köylü evinde bile misafiri ağırlamak için paralanır. Resat Nari • Bugünkü iktidarın hoşlanmadıgı n • Güntekin'in bir yaımnda oksmnştnm. Bir köylü, evlne gelen S kirlerı yazan ve yayan kı^ileri bı • krntli minafire : J rer birer içeri atmak kolaylaşır. E • Bey, ıana ikram edecek hiçbir »eyim yok; ne sıcak blr çay, i bazılarf^rrfflftvek; i f lseler, • «yatkın» lann çoğunlukta \ ne bir kahve! Ama iıtersen gönlünü hos etmek için tiirkü söyllye J ; olacağı bir Anayasa Mahkemesinın \ yim. demif. lptâl kararı düşünülemeyeceğiıi S Milletimlzin IHklerine Hu kadar Işlemlstir konokseverlik... Ne ; den • bunlann dokunulmazlıkları S var ki. Türk milletl aynı lamanda baysiyetine düskün millettir J nı rahatça kaldırmak mümkün o S lur. İşte, şimdi giidülen amaç: O 5Altıncı Filonnn «ürülerine karıi olan ber davranış. bn haysiyet ve j i Bugünkü anayasanın kılına bile j seref anlayışının içinde gerçek değerini bulacaktır. dokunmadan Türk Adaletinl »le • geçirmek; (5) Bov'sce mılli geiır • bölüşümündeki adaletsızlik, top J rak reformu, orman ve sahil yağ>«••• •«••*»«•••••••»•••••••••• •«•••••••••••••••••••••••••••••••••••^ masının onlenmesı, Amenka ıle olan iküi anlaşmaİT, halkın uyandırılması ve bıhnçlendirılmesi gibi, bugünkü iktidarın hıç hoşlanmadığı konuları ele almayı imk&nsız hâle ko>Tnak; A P u suretle, demokratik lâik ve sosyal bir Anayasaya sahip olan Türkiyemizi, bugünkü iktidarın çok uzun yıilar devamını sağlıyacak «dikensiz gül babçesi» ve gerçek aydınlar ve öt« ki partiler için de nefes alma imkâm bırakmavan partizan bir «fikir cehennemi» haline getırmektir. "''îrdÎBdfii.lmıriıl» doğru boynn bükülmüs niyetlerin b«lnn i Uygolama A Türk sosyalistlerinin haffalık dergisi 'aSABOTAJ! Nasıl önlenir? G B kaİE^lex yer dDşemeleri sanaui Vantuzlu BanvoPaspasIarı Reklâmcılık: 3681/12:140 tâncıhk: 2871,12358