25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE tKİ 10 Ekim 1967 CUMHUKİVET •• ••••••••••••••••••••! NIÇIN BOCALIYORUZ? Orhan PEKiN ir memleketin nyısız zorluklar içlnde yuvarlanmasmın ve pek çok bnnalımının türHl yönleri ekonomik sartlann bozukluğu ile yakından alâkalıdır. Bizde de Türk maliyesi, Türk ikti•adl hayatı ve Türkiyenin Sosyal bünyesi, son onbes yıldır bilgisizlik ve bazı ters kuvvetlerin te•lri ile yıpratılmaktadır. Bu çöküşün ve gerl kalmamızın esas sebebi yanlıs para politikasıdır. Türk hukümetleri 952 yıImdan beri Türk parasının gerçek değerini belki bilgisizlik yüzünden inkâr etmişler. bu yüzden döviz temin edemeyip dövizsiz kalmışlar. neticede dış tediye açığını kapatmak icin en ağır şartlarla borç aramaya başiamışlardır. Millî şeref ve menfaatimiKin havsalaya sığmayacak şekilde harcanması pahasına sağlanan bu borçlar ise çok ucuza dağıtılmıs ve dağıtılmaktadır. Biraz acıklayalım: 952 958 yıllannda alınan yüz milyonlarca dolar değerindeki dış borçlar, hükümetler tarafından bir dolar 2.85 TL. sı ikarşıhğı ithalâtcL, sanayici ve yabancı sermayedarlara satılmıştır. Ayni dolarlar vadesi gelince paraya 958 962 yıllan arasında ihracatçıdan 9.08 TL. nna satın ahnarak yabancı alacaklı devletlere ödenmistir. YÜKSEK MÜHENDİS lamıyorum. tözleri ile anlatmak istemis fakat aynı çevre tarafından siddetli hücuma uğramıştır. rofesör Cheneryye ve Türk parasımn karaborsa kurunu kaldırmak isteyenlere yapılan bu jlddetle hücumun mesnedi devalüasyonu destekliyerek pahalılığı yaratıyorsunuz iddiasıdır. Hakikaten devalüasyon milletler tarafından pek ı n o edilmeyen tedbirdir. Insriltereyi ö'rnek alalım: Bu memleket dıs tediye acığı verir, ihracatı ithalâtından aşa|ı dü;erse parasını düşürmek isteyebilir. O takdirde Ihraç mallannın fiatlan dünya pazarlanna göre ucuz olacağı için ihracatı artıp ithalâtı azalarak dış tediye acığı kapanabilir. Fakat bu halde % Karşı devletlerin de tedhir almıyacağı onların da mal fiatlannı düşürmiyeceği bilinemez. A Ayrıca elmde sterling bulunanlar sterlinç'in değer kaybetmesi üzerine başka paralara rağbet ederler. Sterlingi ellermdefl çıkarırlar. A O n e başka bir engel ortaya çıkabilir. İngiliz ihraç mallarına fazla talep oldupj takdirde tam kapasitede çalısan memleketlerde ıstihsal artmaymca pahalılık doğabilir. tşte bu tenlikeler tngiltere hükümetini veja başka bir devletı devalüasyon yapmaktan alıkoyabilir. ürkiye'de 1 dolar = 9 TL. resmî kur'uııu 1 dolar = Serbest borsa değerindeki Tfirk parası haline getirmek bu tehlikelerin hiçbirinl ortaya tıkartmaz. Birinci hali düşünelim. Türkiye »erbest borsa kunınn kabul ederse bizim gibi aynı İhraç mallanm satan diğer devletler tedbir düşünmezler. çünkü: Esasen onlann kabul ettiklerl kur 1 dolar = 9 TL. değil 1 dolar = serbest borsa kur deİeridir. tKtNCl HAL: Ellerinde Türk parası olan yabancılar. bu paralan dövize çevirmek icin harekete geçmezler çünkü onlar esasen bugun de 9 TL. sına bir dolar temin edememektedirler. Bu imkânı bulan. me^elâ yabancı sermaye kârları esa>=en derhâl dolarak tran<sfer olmaktadır. t'ÇÜNCÜ HAL: thraç mallannda pahalılık yaratacağı fikri ise asılsudır. Çünkü: ihracatçı esasen kazandığı dolan 9 TL. sma değistirirse mal satmamakta kazandığı dövizlerini serbest kur ile değerlendirmek üzere hesaplannı yapmaktadır. Aynca devalüasyon pahalılık yaratır, sözü bazı hallerde doğrudur. Çünkü oturmuş malpara dengesi bozulabilir; ve paranm hakiki değerinüı düşürülmesi ekonomik kuraliara müdahale olur. Halbuki resmî kuru serbeste çevirmek böyle bir müdahale detildir. Aksine. ters yönden vanılmış bir müdahaleyi bnlemektir. Bu bakımdan «erbest kur'u kabul ermemiz pahalılık yararmsvRcaktır. Bu örnekler daha faıla copaltılır. Ve devalüasyonun ortaya cıkamraiı iç \c dış tesirler daha fazla araştırılırsa bugiınkü yüksek tutulrauş resmî kur'un değistirilmesinin devalüasyon olmadıgı açıkça ortaya çıkar. Demek ki yüksek tornlmuş resmî kur'u düşürmek devalüasyon değildir. Devalüasyon paranm serbest borsadakl gerçek değerini düşürmeMir. Fakat bu yanlıs ve basit henzetis Türk iktisadî hayatını kemiren en büyük kötiıiüklerin asıl sebebidir. ANAYASA Mahkemesinin 141142 nci MADDE ile ilgili KARARI •::: Hoparlörlö ezan! Bizde uzun süre devrimcilik. halkın inançlarına en ters lafları söylemek imtiyazı sayılmıstır. Diyelim ki, halkın vicdanında din inaneı yognnlaşmış, devrimci jeçinen kişiler çazete köselerinde : Allah var mı yok mn? diye ya*arlarsa llericilik lannedilmlştlr. Oysa bir devrimci, sosyalist mantığa aykın bu soy denemelere girişmez. Allah var mı yok mn sorusunun eevabını anyanlar, borjnva felsefesinin mantığıyla sartlanmışlardır. Ne var kl, bn ıoy yazılar elden ele halka dağıtılmıs, camilerde vaaılara konu olmnş ve kara inançlılar bu fırsattan yararlanarak : Biz demedik mi sizlere bn berlfler nndık ve Allahsııdır! diye penis propaganda yapmak fırsatını bulmuslardır. tmamlara, hocalara. tmamHatip Okulu 5gTeneilerine çatraak da devrimcilik deftildir. Bir devrlmci 6nce öeTenmek »omndadır; arastırrnak, incelemek zorundadır. Tiirkivede bnçün tslâm, amacından saptırılmıs, yabancı kapitalizmin ve yeni sBmürgeeiHJin blr vasıtası derekesine düsürülmüstür. Tann ile utrasm»y» kalkaeak verde bn yanlıslıgi Ispat etmek devrimeinin birinel g5revidir. Mfislnmanlıjh. komprador kapitaliımlnin ve yabancılara usaklı^ın hizmetinde kullananlan lif lif ineeliyerek ortaya c»karmak devrimciliSe en büyük hiımettir. Ama bunu yapmak bir çaba isi olduînndan kimse o konny» yanasmaı. Halkımmn inançlarına savgısızlık etmek ise bir 6n çalısma ve çaba isi değildir Bunu kendini de\rimcı göstermek isteyen herkes kolaylıkla yapabilir. Hele Bektasi gelenefince veya Fransız ansiklopedistleri edasında Tanrıva dil uzatmak daha da zahmetsiz bir istir. Eger yann nhürçün Cehennemde vanmak cesaretini simdiden çöze alırsanız hiçbir diisünce çayreti röstermeden vapıbilirsiniı bonu. Taptıktan sonra da aynaya bakar kendi kendinize Svfinebilirsiniz : Ben tara bir devrimciyim. sapına kadar toplnmcnyum! diye. Gerçekte bir devrimeinin (rSrevi ne din adamlarına çatmaktır, ne de kavuk sallamaktır. Din adamlan bu milletin İçinde hiçbir imtiyaza sahip olmıvan Müslümanlardır. Basında sank olan Müslümanla olmıvan Mü«lüman arasında en küçttk bir ayncalık yoktur. Din örgütleri toplumeu bir gSzIe incelendiğinde, halkın hizmeti volunda vazılacak çok sev vardır. Bunlan bir yana itip teferruatla nfrasmak yararsıı bir istir. Boparl5ria ezan hikSyesi de bunlardan biridir. Son zamanlarda okurlanmııdan bu konu flstüne pek çok mektup alıyoruz. özetle : Hoparlörlü ezan ne marıfettir! lnsanı rahatsız etmek Müslümanlıkta var mıdır? diye yakınıyorlar. Bu soy yakınma hiçbir sey ifade etmez. Gerçekte hopariorfln olmadıgı çaelarda bile kötü seslerden Mfisiamanlıkta sikâyet olmustur. Su anlatacagim fıkra Sevh Saadii Şimıî'nin GülisUn'ından alınmıstır : Fena seslı bır hafız tfurmadan yüksek sesle Kur'an okurdu Bır ârıf ona tesaduf etti: «Avlığın kaçtır?» dedi. Hafız: €Aylığım yok» dedı Ârıf: «O halde nıçm kendıne zahmet veriyorsun?» dedı Hafız: «Allah ıçın okuyorum> deo1 Ârif rica etti: «Allah için okuma. «en Kur'anı bövle okudukça Mu«lümanlı§ın revnâkını kaçırıyorsun » Sevh Saadı kimbilir hoparlörlfl ezanı dinlese neler yazar. ne hikmetler döktürürdü. Biz bn konuda bir sey söyliyecek degiliz. Tersine hoparlörlerin sesini daha vükseltmek, öncelikle lüküs hayat yasıvan apartman maballelerinin taa içine kadar boparlSr tertibatı vaptırmak. mümkün ise elektrik direklerine hoparlör takarak her yerden ezanın dinlenmesini saflamak her halde daha alengirli bir is olacaktır. Çünkü Tiirkivede bir çarip hiktye gittikçe gellsmektedir. Zenglnler daha da zenginlestikçe mahalielerini ayırıp DolceVita'nın içinde kendi kendilerine hemhal oluyorlar. Sabilleri kapatıp yazlıkta, en pahalı arsaları kapatıp kıslıkta kendi Içlerine çekiliyorlar. özel mubafız ve bekçilerle gnvenliklerinl kornma düzeni alıyorlar. Halktan gittikçe avn bir havatın içinde yasayıp giderken yoksul bir Müslüman ülkesinde yasadıklannı belli edecek bir ses pencereden içeri giriveriyor : Allahü ekber diye. Ve aman efendim ne kadar rabatnı olayor herke»! Gazetelerde yavınlar, tartısmalar, fıkralar, okuyucu mektuplan bu yolda •arrediien mfirekkebl Ve k&gı<tı gittikçe »rtırıyor. Oysa memleket hfinı ya|ma keşmekesinde, yabaneı askeri gelmlş ortalık yerimize dnrmns, köylü sömürfilfiyor, işçi eziliyor komprador mütegallibe ortaklıtının baysiyetsizlitl lç ve dıs politikanm olarak almıs yürümüş, tstanbul gecelerinde çocuk ve kadın pazarlan knrulmuş, toplumda yer yer çürük lekeleri bfttün vücudurauzn saracak gibi . Kimsenin aidırdıgi yok bunlara : Ezan da ezan!.. Rahatsız oluyorut.. diye tutturmusut. Esasına bakarsams Ezan okuvanlardan çotnnun sesi iyi değil mikrofona da ayarlıvamıvorlar ve bagınnayı osul edinmisler. Ama bırakın fakirleri batırsıniar. Her isimiz bitti de sıra buna mı geldi? Biz sömürüden rahatsız olmavıp da ezan sesinden rahatsız oianlardan yana değiliz. Camilerin kubbeleri altında tefeciliğe faizcilije. açıkcılıea. komprador kapitalizmine vaj» çekilip propaganda yapılırken minarelerin tepesindeki hoparI6rle ufraşmak iş değildir. Kiminle, neyle, nasıl mücadele edeceğimizi bilemezsek de\rimcilık daha başlançıçta başarısıziığın altına imzasını ata caktır. P •••• •••• azetenizin ıkıncı »ahifesmde, Idare Hukuku Asıstanı Dr. Saıt Guran'ın, «Anayass Mahkemesinirı 141 142. madde ile ilgili kararı» başlığı altında yayınlanan makalesınde. Turk Ceza Kanununun 141/1 ve 142/1. maddelerınin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesıyle ıptalleri hakkında lurkıye tşçl Partısı tarafından açılan dâvada Mahkemeraızce verılen 26 9.1965 gunlu ve 1963/173 1965/40 sayılı karar elestırılrnektedir G Ibrahim ŞENiL ANAÎASA MAHKEMESİ BAŞKAN1 bit eden mahkemeden bambaşka \e yepveni kadrolu bir mahkeme vardır. Ve buyeni kadrolu mahke mt, altı asıl üvesı dejismıs eskı kadrolu Mahkemenin bir tasarrnfn üzerinde, üstelik eskısınin verdifi «hüküm» v e «ıstikamet» ile çalışmıştır.» denılmekte ve yayınlanan k3rar metnının, «yeni kadrolu Mahkemenin eserı olan gerekçe kısmına da Süksek Mab keme tarafından tamamen eskı kadrolu Mahkemenin bir tasarrufu gibı muamele» edıldığı «eski yargıçların imzası ile çıktığı...» ilâve edılmektedır Makalenın vazarı, bu gerekçeye gore, ışın esasının karara bağlandığı ılk toplantıya katılan uyelerden altısının daha sonra Mahkememızden ayrılması uzerı ne yerlenne gelen uveierın katıl ması ile yapılan ıkıncı toplantıda karara son şekhnın verıldığını. yayınlanan kararda ise, a\nlan üyelenn ımzalarının bulunduğunu. yenı üyelerın daha once verilmiş olan kararla baglı kaldıklarını ve kararın bundan oturu geçerli olmadığını dile getırmektedir ni üvelerın karar müsveddesinin goruşulmesıne katıldıklarmı nereden çıkardığı anlaşılamamıştır. Bir kanun veya içHizük hükmü yok unu da belırtmek verınde olur kı. esas kararın verılmesıne katılmıs olan uye lerın, karar musveddesının gorusulmesme katılmalarını zorun lu kılan bır kanun veva içtuzuk hukmu yoktur Yukarda ışaret edıldığı üzere. karar müsveddesl, gundeme alınmsdan önce. uye!ere dagıtıMıgından. kendileri bunu toplantı gunune kadar ınce le\ebılmektedırler Karar verılırken belli eiıler gerekçelerın musveddede yer aldığını goren kımı üyenın toplantıya katılmaması mumkündur: fakat onların yerıne, kararın verilmesınde bulunmamış olan üyeler katılamazlar ve olayda da katılmamışlardır Mahkememizin bu konudaki uygulamalan da otedenberi böyledır Yazar, makalesınde. yenı üyelerin. karar müsveddesinin görüşülmesinde bulunmuş oldukları yolnnda benımsedifi faraziyeye dayanarak bu uvelerin. ken dilerinden önce verilmiş olan ks rarla bağlı olmak zornnluğunda kaldıklannı da ilcri sürmektedir. Böyle bir durum, Anavasanın 132. maddesınde ver alan ve hâkimlerin. cörevlerinde bağimsız olduklarını ve Anavasaya. kanuna, hukuka ve vicdani kanaat lerine çöre hükiim verdiklerini öngören ilkeve de aykın dflsmek te ve vazar bu iddialar ile hem Mahkememizi bem de adlannı açıkladığı üveleri Anayasa'ya aykın davranmakla. haksıı yere suçlamıs bulunmaktadır. «••• 16 milyarlık prim u şekilde 2.85 TL. verilip 9. TL sma ödenen ve dolar başına 6.15 TL. olan kayıp yalBiz $52 ile 958 yıllan arasında devletimUin ödediği prim olarak 1$ milyar Türk lirasmı bulmaktadır. Bu saranna satış 958 yılmdan sonra da devam etmis •58 yılmdan bugüne kadar yılda ortalama 25fl 381 miiyon dolâr yeni borç alınmış bu borçlar da ithalâtçı, sanayici. montajcı ve yabancı sermayedarlara 1 dolar 9.08 TL üzerinden satılmıştır. Aynı borçlar 863 yılmdan bugüne kadar, işciden 1 dolar icin 11.4» TL. sı, ihracatçıdan «îhracatta vergi idaresi 'smi altında» 12 TL dan daha fazla TL ödenerek satın alınmakta ve alacaklı devletlere ödenmektedir. Bu şskilde devletin kayıplannı elimizde tam doneler olmadıgı Için hesaplıyamıyorsak da takriben 4* milyar liraya yaklaşmaktadır. Simdi de hükümet turi*tik çekler ihdas etmekle, aynı zümrelere 9 TL. sına sattığı dolarlan. turistten 1» TL. na satın alacaktır. Bütün bu devlet kayıplarının sonunda Türk hukümetleri lç bütçelerinl denklestirememekte. her yıl milyarlarra TL. Iık acik vermektedirler. u durum ise Türk para«ının düşmesine, hayatın pahalılaşmasına sebep olmakta paramınn serbest kurunu daha düşürmektedir. Neticede hükümet belki onümüzdeki yıllarda resmî kur'u daha fazla düşürmek zorunda kalacak \e bueiin borç alıp 9 TL. sına sattığı dolarları yarın 12 TL. sının da üzerinde sağlavarak ödemeye baslayacaktır. Bu sistemle Türk maliyesinin dalma devlet 7aranna işleyen bir fasit dairenin içine düştüğü aşikârdnr. İşin diğer acı tarafı bütün milyarları aşan devamlı kayıplara karşılık gene de dış tediye açığını kapayamamakta ve aynı korkunç sartlarla borçlanmaya devam ermekte>iz. Tukanda zikrettiğimiz kayıplanmızdan başka bu hatalı satışın millî bünvemize saymakla bitmevecek zararlan vardır. Nitekim son yıllarda su yüzüne çıkan sayısız ithalât. ihracat ve döviz suclan gibi yolsuzluklar aynı yanlıs yürütülen para davasmın yarattıgı çeşitli hastalıklardır. Bu korkunç kısır çemberden kurtulmak için tek çare, ithalâtçı. sanayici, montaj sanayicisi ve yabancı sermayedarlara ucuz döviz satmaktan vazgeçmek olduğunu artık anlamalıvız. Hakikat bu kadar açık ve kurtuluşumm bu kadar basit bir çare ile sağlanacak iken, bu isi yaptmnak istemeyen bazı zümreler hukümetleri ve töz sahibi uzmanlan yanıltmakta. devalüasyon umaeısını bahane cderek aynı oyunun devamını sağlamaktadırlar. Geceolerde 4nkarava gelen ünlü ikti•atçı Chenery bu durumu «Yapüğınız alıs. verışi an T Bu makalede. sozıi geçen kararın hukuk »onunden geçerh ol madığı öne sürülerek kamu oyunu vanıltabılecek bir ortara yaratılmış olduğundan gerçek durumun açıklanması Mahkememız ce zorunlu gorülmüştür Makalenm ılk parağrafında. Mahkememizin, bu kararında bu yuk bir usul yanlışhğı yaptığı ve bu yanhslığm. kararın hukuk bakımından sağlamlığını, geçerhlığını çok ağır sekılde sakathvacak bir avkırılık teşkil ettiği ıddia edılmekte. sonrakı parağraflarda bu ıddıanın gerekçelerı göstenlmekte ve son parağrafta kararımızın hukuk vönünden geçerlı olmadıgı ve «daha dofrusa Anayasa Mahkemesinin 141142. maddeleri hakkında verilmiş bu knken sıhhatli olan. bir sakatlık taşıma\an ve Anayasanın 152. maddesinin son fıkrasındaki baglayıcı hükmfi riojnrabilecek muteber bir kararı benüz yoktur» sonucuna varılmaktadır. Ağır bir suçlanta öylece yazar. Mahkememızı, usul hukümlerıne ve hukukun en basit kurallarına bilerek ve ısteyerek uymamak, gerçeğe aykırı şekilde imzalanmış bır karan yayınlamak gıbı ağır bır suçlama altında bırakmakta ve kamu ovunu Mahkememizin kararı hakkında yanlıs bır kanıya vöneltmekteriır B a:: Gerekçeı erekçede o^etle, dâvanın esası ıncelenmek üzere yapılan ılk loplantıdakı göruşnaeler sonunda ova başvuruldugu. bövlece kararın hüküro fıkrası ile gerekçesının anahatlarının ortaya çıktığı. hazırlanan «gerekçe müsveddesl» üzerınde yenıden yapılan gorüşme ve ıncelemeye ılk toplantıda yer alan üyelerın satılmalan gerektiğı, ancak ilk toplantıda bulunmuş olan altı asıl üyenın ayrıldıkları ve yerlenne, (adlan zıkredılen) yenı asıl üyelerın seçıldığı belırtildıkten sonra. bu değışıklık karsısında «ilk basta birinci müzakerevı. vanı 141112 nin Anayasa'ya aykırı olmadıgı sonucuna nlasılan incelemelerl yaparak oylamaya katılan ve hüküm fıkrasını tesbit eden Mahkeme ile; bilâhare ikinci müzakerelerle ıncelemeyi yapıp, gerekçe üzerinde çalısıp, sonunda gerekçeli kararın. seklini \eren, böjlece Anayasa Mahkemesi ayni kadrolu mahkeme detildir. Ortada Mahkemeyı, amuma bildiren hükfim fıkrasını bir çözünıe ulastıran müzakereleri ıncelemeleri yapan ve bu hüküra ile gerekçesinin anahatlarını da tes G Sonuç ürklyevi bu iktisadî musibetten kurtarmak için, dâvayı büyük Türk milletine anlatmaktan baskn çaremiz yoktur. Bu Raye için aklı . «eren bütün iktisatçılarımızın para dâvasını halka anlatması şarttır. Bu yolda gbsterilecek çabalar, para dâvasını politikanm haskısından ve politik endişelerden kurtaracak. Türk parası bütün Dünyadaki safclam paralar gibl itibarlı yerini kazanacak, o vakit memleketlmiz hakikî ilerleme yolnnu bulacaktır. Aksi halde Türkiye dış ticaret acıklan ve lç bütçe Ihtiyaçlan süriip gidecek, iktisadi durumumuz düzelmeyeeektir. İktisadî durumu bozuk memleketlerde İse türlü so«val ve siyasi kaynaşmalarm devam edeceği asikârdır. T • ••••>•• t • • • • • « • • • • • • • • • • • • • • • • • « • • « •••••••••••«•PBB>««Bk " • • • • »• • • • • • « • • • • • • • » • • •• • •• ««>•••••>••••••••••«•«•••••••>•••«•«••>«*»••••••>•••••>•••••••••>••••!••••••4««•••••. • • • • • • • • « • • « •• •• • • * • • • « • • • • • • » ••• « > • • t l l t M V M I » • • • • • • •• • •• « • « • • •• • • •• • • • • • •• « « •• • Aylâk Musa %*KLAMB/^Of£A0J *'2° Yazann dayandıgı gerekçeler ve vardığı sonuç tamamıyle vanhstır Soz konusu karar. Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri hakkındakı 22 4.1962 günlü ve 44 Sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi îçtüzük hukümlerıne uygun olarak verılmiştir. ŞoylekıYapılan ilk incelemede dâvanın açılmasında bir eksiklik buIunmadığı anlasıldığından hazırlanan esasa iliskin rapor onbes üvenin katıldıgı toplantıda görüsülerek oya basvurnlmus, iptali istenen hükümlerden bir kısmı bakkında oybirliÇi ile diğer bir kısmı hakkında ise oyçokluğu ile karar verilmiş ve ka rar Szeti bir tntanakla belirtilerek toplantıya katılmıs olan üyeler tarafından imzalanmıştır. Bun dan sonra. kararın vazılması görevi Baskan tarafından üyelerden birine \erilmis. bu üvenin hazırladığı karar müsveddpsi. ka rarın verıldiği toplantıva kntılmıs olan üvelere dağıtılmıs ve eiindeme alınmıstır. Esas kararın verildiği toplantıva katılmıs olan Baskan ile, iki asıl ve bir yedek üye Mahkememizden ayrıl mıslar ve bir asıl üve de vefat etmiştir. Esas kararın verilmesine katılmıs ve fakat sonra Mahkememizden ayrılmıs olan üyelerden hayatta olanlarının da hazırlanan karar müsveddesinin görüsülmesinde bulunmak hakları ve son kararı imzalamak da görevlerı idi. Bunu önleven bir hflküm mevcut olmadıgı jıbi çenel hukuk esaslanna davanarak aksini iddia etmeve de imkân yoktur. Bu itibarla avrılmıs olan eski Baskan ile üç üveve karar müsveddesi ve toplantı ründemi gönderilerek, kendileri. bu töriismelere katılmaya davet edilmislerdir. Bunlardan Baskan ve bir üye toplantıya katılmıslar lardır. erekçell karar son seklini aldıktan sonra toplantıya katılmamış olan üyelere, görevlendirilen memurla gönderilmiş, kendileri tarafından okunup lncelendikten sonra imzalanmıştır. Böylece karar müsveddesinin görüşülmesi, kararın verildiği toplantıya katılmıs olup da görevleri basında bulunan üyelerle aynlan Baskanın ve bir üyenin iştiraki ile yapılmıs ve gerekçeyi kapsayan karar meydana gelmiştir. Bu karar, müsveddesinin görüşülmesine katılan eski Baskan ve bır üye ile görevleri basında bulunan üyeler ve bu g5rü$mede bulunmayan diğer eski ikı üy e taraîından imzalanmış, bir üyenın ise, vefat etmesi nedeni ile imzada bulunmadığı, kararın aslında belirtilmiştir. Aynlan Baskan ve Üyelerle vefat eden üyenin yerlerin» Mahkememize seçilen üyeler. karar müsveddesinin görüşüldüğü top lantılara asla katılmamıslardır. Bunun aksine olan iddia gerçe§e tamamen aykırıdır. Yazann, ye SONUC erçek hudur ve yazann, var olduğunu ıddia ettiği sakathklardan hıçbirisı kararda yoktur. Mahkememizin sö» konusu karan, usül yönünden, yurörlükteki kanunlara v e hukuka tamamıyle uygun olarak verilmiştir ve geçerlidir. G TEŞEKKÜR Geçirdiğitn agır kalb hastahğımı vsktinde ve en iyı metodlarla tedavı edıp hayatımı kurtaran Istanbul Çocuk Hastanesi 1. Dahlliye Khniğf Sefi sayın Dr tsMAIL HAKKI ARDA, muBvinl Dr NADİRE GÜRESİN. bajasıstan Dr MUSAFA MELEKOÛLU. Dr. FUAT YENAL, Dr. MEHMET BERK. Dr. AHMET ÜLMAN, Dr. ^YSE FİLİZ, Kllnik hemsirelerl Sirın, Güner ve diğer penonele teşekkur ve mlnnetlertanl arzederim. Kriıttaa Meneksopulo Cumhurlyet 12033 Düzeltme Dünkü yazımızın sondan yedinci satırındaki Köroğlu keiımesi Dadaloğlu olacaktır. •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••caaaasiasraaaalI TEŞEKKÜR S»yın Dr. ERDOĞAN NOYAN*a Kıymetll meslekdaşımın hastamızın tedavisinde göstermis oldukları yakın alâkadan dolayı te sekkürlertmin kabulleri dileğl Ue Dr. CELAL TAMER MARAS Cumhurlyet 12038 G Nimbtis 41. Sayı Çıktı Amerika'ya karsı Ajnerika'nin metodlany'.a mücadele bsşladı • Avbar'ın Viotnam Röportajı: Amerikan vahşeti • Flegis Debrav ile hapishancde yap'lan ilk mülâkat 9 Wazmiye Hanım ve Tevetoğlu Rusva'yı anlatıyorlar • Prof Sac«ın Aren, Yaşar Kemal, Abidin Dino, Fethi Naci, Doğan Özgüden, Can Yücel, Haluk Tansuğ, Ferrufa Doğan ve Mim Uykusuz'un imzalarıyla Cumhurivet 12024 TEŞEKKÜR DURSUN ALI OZGEN'in Kaybettiğimiz aile büyüğümüz; cenaze merasimine istirak eden, bizzat evimize v» bürr.ya geimîk vtya telPtor. telgraf ve mektup göndermek suretiyle acıraızı paylaşan v» bizi :eselli eden muhterem zevata derin minnet ve şükranlarımın arzederiz. AİLES1 Reklâmcılık: 3581 12037 BEDEN TERBİYESİ İSTANBUL BÖLGE BAŞKANUGI YAPI İŞLERİ ILANI 1 s i n a d1 Istanbul Vefa st.ıdı WC lcmde hakem soyunma ve duş yeri yapılması ınşaatı Kesif bedeli 29.950. Muvakkat teminat 1.198. (Lımit içi) Eksiltme Tarib ve saati 20.10.967 Saat 15.30 Belge Te «ekllflerle birlikte en son muraeaat tarihl 12.10J987 Saat 17.00 KAYIP 752730 No. lu ptsaportumu kaybettim. Hükmü yoktur. Çetin Peklner (Cumhurıyet : 1Î034) KONYA VALİLİGINDEN: 1 Şehir, Kasaba ve Köv tlkoktınan îhtlyacı îçin 140 adet 70 No. büyük, 15 adet 50 No. küçük bnal tipi soba kapah zarf usnılfl ile eksiltme suretiyle satın alınacaktır. 2 Sobalann toptan muhammen bedeli 30625 lira olup muvakkat teminatı 2300 Hradır. 3 Eksiltme 25/10/1967 çarsamba gönü saat 15 de Konya Öre\ tdare binasmdaki Vilâyet Daiml Encümenince icra edilecektir. 4 Bu tşe alt sartname her gtin mesa! saatleri içinde Vilâyet Daim! Eridimen KaİPminde gbrülebülr. 5 İsteklilertn 2490 sayılı kBnunun 32 nd maddesi gereSince hazırlıyacaklan teklif mektuplan ile muvakkat teminat makburunu hâvi kapalı zarflarım ihale »aatinden bir saat evveline kadaı makbuz mukabilinde VUây*t Daiml Encümen Baskanlığma •ermel^r) Ifüzutou flln olunur. (Batın 2394» K. 1908/15018} 1 Eksiltme günü yukarıda gösterılen tarih ve saatte Ankara'da Beden Terbiyesl Genel Müdürluğü Eksiltme Komi'îvonunda kapalı zarf usulü ile yapılacaktır 2 Eksiltme sartnanıesı ve eklerı (tSTANBUL) Bölge Başkanlığmda ve Ankare'da Beden Terbiyesı Genel Mutlurluju TeMsler Daıre^ınde en son 12.10 1967 günü saat 17.00 ye kadar görülebilir. 3 Ek'sıltmeve ıştırak ecieceklerde eksiltme sartnamesının 4. maddesinin A. B, C, D, E fıkrasında belırtılen şart ve belgeler aranır. 4 titeklılerın eksiltme şartnamesınde verılen izahat daıresınde hazırlayacaklan teklıf mektuplarını ve helEPİerını muracaatlan ı!e birlikte en geç 1210 1967 günü saat 17 00 ye kadar (İSTANBUL) Bolpe Baskanlığına vermelerı lâzımdır. 5 Iriare 249n savılı kanuna tabı olmavıp yeterlik belgesı verip vermemekte, ihaleyi yapıp yapmamakta ve%a riılertıffine vapmakta serbesttir. Postada vakı olacak gecikmeier kabul edilmeı. Keyfıyet ilân olunur (Basın 2S998/13017) Bu haftaki fevkalâde başya2isı DEMOKRASYON HUseyin Korkmazgll, Ümit Yaşar Oguscan, Şemsi Belli, Adnan Veli, Bülent Oran; Selâhattin Kutlu; Şemsettin Kutlu; Kenan Akmcı; ve Mazh&r önad'ın en gUzel yanlan Necmi Rıza'nın 5 renkli kapak karikatürü Necml Rıza, All ülvi; Şadl Dlnççağ; Sallm Tuacer, Nlyazi Yoltas; Eflitun Nurl; Orhan îsltayell; Salih Erimez; tbrahtm Ersaraç; Orhan Enez; ve Cavit Çerlkut'un üstto karikatüılerl. Bir de bu anahtarla deneyelim! 2.Sayısı BUGÜN ÇIKTI Cumhuriyet 12033
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle