19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKf 17 Ocak 1967 CUMHURİYET Suçluhınn azollılması i ve suçluların ıslahı Toprak Reformu •••• •••• •••• «••a •••••••••••••••••a DiSK Tiirkiyede 368 işçi sendikası var. Talnıı Ankarada 131, ve tstanbulda 62 adet. Işçi sa>ısırun azlığında ve sendika sayısının çokluğunda rekor kıran bir ülkeyu biz. Ayrıca grev adedinin pek önemsiı oluşu da Tfirkiyenin özelliklerinden bıri. 1965 yılmda devlet babanın kurumlannda çalısan isçiler 5 ve özel isyerlerinde çahşanlar 28 grev yapnuslar ki, dünya yüzünde rekor sayılacak bir rakamdır bu. Doğrusu böylesine yumusak baslı isçilere sahip olmaktan memleketçe gurur duymalıyız. Çünkü ttaUa, Fransa, Aroerika, Israel, Almanya, Belçika, Kanada gibi ülkelerde işçiler refah içinde yaşamaktadırlar, ve bu ülkelerde gelir dağılımı Türkiyedeki kadar adaletsiz değildir; buna raSmen erevler Türkiyeve oranla çok daha yogundur. Türkijede millî gclirin aslan payını alan kompradorlardır. Maas ve ücretliler ise hem millî gelirden en az payı alırlar, hem de gelir \erçi;inin yüzde 60'ını öderler. Buna rağmen grevierin pek az olusu Türk emekçisinin sabnnı ve dâvalarını ne kadar yumusak bir politika içinde yürüttüçünü gösterir. Bu bakımdan isçilerimizi tebrik ederiz. Ne var ki, bu arada tebrik edilecek olanlar \alnız işçilerimiz değildir. İsverenlerimiz de çok ustaca bir siyasetle sendikaları parçalamıslar, sayısı belirsiz sarı sendika kurdurmuslar ve Amerikan dolârlarının desteğiyle Türkijede işçi hareketini yozlastırmıslardır. Sömürme düzeninin devamı bakımmdan bn da bir basarıdır. Türkiyenin en büvük isçi örçütü olan Turkls'in de basarıda payı olduğunu söyleraeden eeçemiyeceğiz. Nitekim Işverenler bu hizmeti dolayısiyle Türkts'e tesekkür etmeden duramamışlardır. Türkiye tsveren Sendikalan Konfederasyonu Genel Kurulnnda işveren temsilcisi demistir ki : « Turkİs ile so^yal bari'iın koruvucusu olarrk müsterek bır sorumluluk ıçındev.z ve bu musterek sorumluluğu beraberce yürutmek ıçın her bpkımdan ısbirliSini açık olarak beklemekteyız (...) Bazı sendıkal hareketlere polıtıkanın da âlet edilmesi teşebbuslerı, bu son yıl zarfmda görül müş bazı olaylar clarak ytne u intü verıcı nokta'.ar teskı! etmiştir. Ancak halk oyu ve aklıseı. n bu hususta gerekli karan vermis ve bilhassa bu hususta Türkî}'m kesin tutumu da takdire şayan bir hareket olarak tebarüz ftmı^tır » Bövlece Türkts'in «takdire şavan» olarak «tebarüz» eden yanı isveren elivle ve mühürlü mumla tasdik edilmekte, bu tasdik tnührü isçilerin kurşunlandığı ve coplandığı bir ülkede sendikacılığa vurulmaktadır. Ve tıpkı isverenler gibi Türkİş de sendikacılığa siyaset sokulmasından korkmaktadır. TürkIş yöneticileri bu konuda 6. Genel Kurulda sövlo konusmuslardır : « Türklş'in giıcunü kendı çıkarlan içm en büyük engel sayanlar, işçi hareketini politik gayelerine hizmet olarak kullanamıvacaklardır» Bir yanda isverenler, 8te yanda Türkls, bu konuda tam bir anlasma ioindedirler. Ovsa bueün Türk sendikacılığı gırtlagına kadar birtakım çıkarcılann politik çayeleri içine batraışiır. Türk ts'in Amerikalılardan her yıl 3,5 milyon lira yardım gördügünü s8ylersek, isverenlerin Türkts'e neden tekrar tekrar teşekkür ettikleri de sanırız ortaya çıkar. Durum böyle iken ve Türkfş 1967 yılına bu manzarada girerken Türkts'ten hayır ummavan bazı sendikaeılar birleserek bir yeni adım atmak istemislerdir. Yüz bin kadar işçiyi catısı altına toplayaeak olan DtSK hareketi böyle baslamıştır. DİSK. Devrımcı tşçı Sendikalan Konfederasyonu demektir. DİSK joneticileri, Amerikan etkisinden bağımsız bir sendikacılıga yönelmek istediklerini söylemektedirler. Tiirkiyede sendikacılık hareketinin Batı maymunluğundan kurtulması cerekir. Zençin Batıda, kapitalist ve isçi, az gelismiş ülkelerden sömüriilen zenginlikleri pavlasmak çıkarında birleşebilirler. Türkiyedeki isçilerin sendikacılığı bu noktada Batıyla uzlasamaz. Antiemperyalist bir tavır alamıyan Türk sendikacılığı kendi vatanını sömüren komprador yabancı kapitalist ittifakının yanında ve kendi isçisine karsı yer almıs olur. Ve «Amerikan kapitalisti komprador» ittifakının vanında yer alan sendikacılık hareketi temelde Türk isçisinin çıkarlarına aykırı bir tutuma girmiş bulunur. Stndikacılıtımız bu gerçeji görmeden memleket yaranna bir fvleme vönelemez. DtSK yöneticilerinin gerçek milliyetçi ve antiemperyalist bir tutuma girmelerini, \e kapitalizmin sakşakçılığıııda bayli ilerlemis Türk sendikacılığında olumlu etkiler yaratmalarını bekli\oruz. I • ••a • ••• • ••• :::: Av. Dr Ziya AKKAYA lç bir toplumda snç ve suçlnya raslamaraak • Jnümkün değildir. Çünkü, ailede, sokakta, okulda ve isyerinde çocuklann ve yetiskinlerin ruh sağhgını ve davranış dengesini bozacak tutumları, fena sartlan ve irsen gelen bozukluklan yüıde yüz yok etmeğe imkân yoktur. Ne var kl, alınacak çeşitli tedbirlerle snç ve roçlu sayı•ını azaltmak da mümkündür. tsUtistiklerimizin, kfiçük çaptakl bazı arastirmaların gösterdiğine bakılırsa; nznn yıllardanberi toplumumuzd» snç ve suçlu sayısı, nüfna artısı ile izah edilemiyeeek bir öiçfide »rtmaktadır. Neden çoğalıyor j r fiçfik kasabalarla köylerimizde yaşayan ge • ^ lenekler sebebiyle ve zaman, para ve emek kaybından çekinme, kanunî yollardan geç ve güç sonuç alma yargılariyle, halkımızın bir kısmı islenen suçlan jandanna, polis ve mahkemelere sksettinnemektedirler. Bu bakımdan, resmi istatistiklerimiz ancak mercilere akseden snç ve suçlulan gösterdiğine, aksettirilmeyen pek çok da snç ve suçlu bulunduğuna göre, ynrdumuzdaki, gerçek snç ve suçlu sayısımn daima yayımlanan istatistikierin çok daha üstünde bulunduğunu gözönünde tutmak lcap eder. tste, bir kısım halkımızın geleneksel bir tutnm sebebiyle işlenen birçok suçları kanun mercilerine götürmemeleri sebebiyle, bu suçları isleyen trenç veya yetişkin birçok suçlu, adaletin pençesine düşmedifi ve dolayısiyle ceza ve ıslah etme etkisiyle karsılasmadığı için, tekrar yeni suçlar islemek cesaretini kazanarak, gerçekte, mükerrirler (tekrar edici) olarak snç ve suçtu sayısmı kabartan bir başka etken olmaktadırlar. İ7de snç ve snçln sayısının artmasına etki > apan bir baska dnnım da, yarım asırdan beri toplumumuznn geçirmekte veva karşılasmakta olduğu süratli sosyal, kültürel. ekonomik ve politik defcismelerdir. Tapılan reform ve inkılâplarla setirilen yeni ve ilerî sosval müesseselere, değisen hayat felsefesinin kıvmet hükümleri ve yargılarına intibak edemiyen birçok kişiler, Intibaksızlık sebebiyle suç islemektedirler. Dış ülkelerde bir kısırn isçilerimizin işledikleri suclarla, büyük bölgelerden şehirlere gelerek gecekondnlarda yerleşen veya sehirde ranvakkaten bnlnnan bir kısım kisilerin işledikleri snçlan, bn lntibaksızhk dummuyla açıklamak mnmkündür. Tapılacak iş, yeni ve ileri değismeler veya çevrelere göre, çok geride kalmıs büyiik insan gruplarına maddi ve mânevi yönlerden yardımcı olarak, onlann sosyal, rnoral ve entellektüel kapasitelerini yeni durumlara töre çelistirerek ucurumları kapatmalı ve intibaksızlığı eidermelidir. Sosyal Hizmetler Akademisi öğretim Üyesi TABLO: m . 1059 Yılında Bazı önemli Suçlann Şehir ve Köy ltibariyle Durumu ll ve Bucak ve tlçelerde Köylerde (Nüfusun (Nufusun •,o31idir) °,'S9 udur Bazı snçlar 427 639 Şahıs aleyhinde suçlar 113 70 Rusvet Cebren ırza geçen, küçükleri baştan çıkaran, v e iffete t a a r r u z 1498 764 Kız, k a d m ve erkek kaçırmak 360 2270 456 Adam öldürmek 1773 8240 4864 Hırsırlık 3703 H a k a r e t ve sövme 5489 T u k a r ı k i tablo incelenirse, 1959 yılında nüfuO snmnznn '»21 i sehirsel ve o69 n da köysel bölgelerde otnrdnğn dikkate alındığı z a m a n : Cinsel snçların köysel ve sehirsel bölselerde esit oranda, kız kaçırmaların ve adam öldürmelerin köysel. v e hırsızlık ile h a k a r e t v e sövme snclarının sehirsel bölgelerde d a h a çok orantıda bulunduğu anlasılır. Prof. Dr. Reşat AKTAN •a: Sijrasal Bilgiler F a k . Sğretim üyesi yol ılmamıı mümkün değildir. Tarım gelişmesı, halkın zaruri ihtiyaç maddelerı taieplerinı sağlamak, genel fiat ve ücret seviyelerini nispeten düşük tutarak enflâsyonsuz ve nispeten ucuz bir kalkmmayı mümkun kılmak için de gereklidır. Geçmışte ve bugün olduğu gibi, daha birçok seneler için dış tıcaretimizm tarım mahsullerı temeline dayanması zorunludur. Tanm alanındaki kalkınma, procuktiviteyi yukselterek bu îaaliyet dalmda istihdam olunan ışçi miktannı azaltacak, sanayilesme ve hizmet sektörleririn kurulması ıçın z?ruri bulunan ış gücünü serbe^t bırakacaktır. Keza tarım kalknması, yeni kurulan »anavıın urunlerine, satın alma gücu yuksek bir iç pazar hazırlamak fiıretıyle de yardlmcı ve fa;. da'.ı olacaktır. Bu sebeplerle iktisadi kalkınmada tarım sektörunden ba^lamak, zirai kalkınmaya öncelık tanımak doğru bir hareket tarzı olmaktadır. Bundafl dolayıdır ki, sanayilesme ve iktisadi kalkınmaya giden en kısa yol tanm gelışmesır.den geçer, dıyebiliriz. Tarım problemlerinin basmda, istıhsalin miktar, nevi ve kahte bakımlarından yetersızliğı gelir. Esas itibariyle bir zıraat memleketi olmasına rağmen son yıllarda Türkiye, buğday, nebati yağlar gıbi en zaruri gunluk gıda maddelerini sağlama hususunda dıs yardımlara muhtaç durumdadır. Suratle artan nufusu ile gıda maddelerı ıstıhsah arasmugün Türk toplumunun ç6zmek zorunda bulunduğu çeşitli problemlerin başmda ekonomık kalkınma zarureti gelmektedır. Medeniyet seviyesinde ne kadar ileri durumda bulunursa bulunsun, her toplumun birinci kaygı«ı, günlük ihtiyaçlannı sağlamak, bu bakımdan yarınmdan emin olmaktır. Âcil zaruri ihtiyaçlar sağlanmadan diğer uzun dönemli meseleler ele alınamaz ve bunlar olumlu sonuçlara uiaştmlaraaz. B llk tedbirler ~ g fv •> /3* yılında mahkumiyetler topla• • •O O t > „,, yurdumuzda 215 bin, 1960 ta 243 bin ve 1963 te 199 bin küsurdur , * 1963 ten bu tarafa olan yıllann henüz istatistiği yayımlanmadığından, mahkum sayılannı bilmiyoruz. Bu suçlu rakamlan az degildir. Hele, yukards bahsi geçen gizli kalmıs suçlulan da dikkate alırsak, gerçek suçlar ve suçlular sayısı, istatistiklerin gösterdiğinden çok fazladır. Her halde suçlann aıaltılmasında akla gelmesi gerekli ilk ve önemli tedbirler; temel egitim ile okul dışı yetişkinler egitimini yaygın ve etkili hale getirmek, işsizliği azaltarak kisi başına düsen millî geliri artırmak, sosyal yardım ve sosyal güvenligi gelistirmek olmalıdır. Bu arada birçok din adamları da, topluma zarardan baska bir sey getirmiyecek olan hurâfecilik \e seriatçılıktan vazgeçerek; insanlara, Islâmiyetin suç işlemeyi yasak ettiğini telkin etmelidirler. Türk toplumu da, ozellikle son yülarda, ıktisadi kalkınma'= nı basarı ile tamamlamak için buyük bir çaba gostermektedir. Kamunun ve özel şahıslann eîlerinde bulunan her türlıi ikti'sadi imkân ve kaynaklar bu maksatla seferber edilmekte, hazırlar.an Bes Yıîhk Kalkınma Plânının ve senelık programlarm rehberlik ve yardımiyle bütun bu imkânlar ve gayretler yurdun daha yuksek bir hayat seviye^ine ulaşması gayesine adanmaktadır. Hareket Noktası " ktısadi kalkınma terımiyle, kısaca, fert baçma düşen reel milll gelir mıktarının artırılmasını, milli ekonomide noksan bulunan ıktisadi sektorlenn ve faaliyetlerin kuruluslannın tamamlanmasını anhyoruz. Bu aç:dan bakıldığmda, Türkiye'nin ıktisadi kalkmmasında hareket noktası oiarak tarım kalkınmasın almak doğru olur kanısında\ ım. Zira tarım, uzun geçmişte olduğu gıbi bugün de Turk eko B Suçluların islâhı uç işleyenler suçlu sıfatiyle kanun ve toplum karsısında sorumlu olrnakla beraber, fakat suçlulan suçlu yapan aile ve toplum da en az suçlular kadar sorumludur. Suçlu insan suçtan önce, suçu isledifi anlarda ve işledikten sonra, ruhen, suur ve davranış itibariyle dengesizliğe düşmüs bir kisidir. Cezanın infazından (çektirilmesi) sonra bir mahkumiyet yaftasiyle, vatandaş olarak yeniden toplum arasına katılacak olan suçlu kişi, bu denşesizliği ve toplumun islenen suçtaki ortak sorumlulugu sebebiyle; yardıma ve ıslaha muhtaç bir durumla karşımızdaŞn bşUe, klgi <nı«?lal»l» dflşmeden ance, snçve soSrSwwBa,adalet müesseseleri ile sosyal hizmet teskilât ve mensuplan elele çalışmak zornndadırlar, Islah konusunda bir .araftan Tflrk Ceza Kanununun çesitlt hükfimlen uygulanırken, diğer yandan da geçen yıl yürürlüğe giren 647 sayılı «Cezaların Infazı Hakkında Kanun» da bu konuda ileri yeni hükümler getirmis bulunuyor. Fakat is. ıslah ile ilgili mevzuat çıkarmak ve müesseseler açmakla bitmiyor. Islah ve infaz müesseselerimize sosyal hizrnet nzman veya elemanlannı temin ederek, hükümlülerin kisisel ve ailevî problemlerinin çözümüne ve onlann bilinçli bir sekilde ıslahlanna çalısılmalıdır. Islah çalısmalarında sonuç alabilmemiz için, adalet cihazımıza iki yeni ıslah müessesesinin daha eetirilmesi gerekmektedir. Bunun bir tanes', hükümlülüîü sona eren suçluyu, havata intibak ettirecek, onu bir işe yerlestirecek ve belli bir süre takip ederek, her zaman problemlerini çözdörmede yardımcı olacak bir servis ve teskilStın kurulmasıdır. Ikinci bir yeni müessese olarak da. «Cocuk Mahkemeleri» b i r an Snce knrularak. cocnk ve genç suçluların ıslahı yolnnda di£er önemli bir adım da atılmış olmahdır. • ••• • «•• • ••• • ••a • ••• • ••• • •>• :::: • • • • • • •••• •••• ••• ••• ••• •«• ••« •«• İstatisliklere go şagıda gösterdiiiiBİs^ctatistikleı bazı rakamlar, suçlulann yaslar, yıllar, suçlar ve sehir ve köyler itibariyle dağılışına bir fikir vermek üzere alınmıslardır. TABLO: I. Hükümlülerın Yaş Gruplan ltibariyle Dağılışından Bazı örnekler . Tılı ve Nüfus (Miljon) 1938 (17 016 m.) 1949 (20 497 m ) 1956 (24 771 m.) ıııt ««•• • •»• »«•• Yas 1118 Yas 1821 Tas 7 076 22 138 28 074 6 044 15 576 23 039 21 üstü 68 022 113 195 151677 Toplara 81142 150 912 202 790 24 040 15 812 140 857 180 709 1959 (27 017 m.) Yukarki tabloda, yas gruplan itibariyle eskiden daha az olan suçlu sayılarının nüfus artısından daha çok bir oranda artmakta olduğu görülüyor. TABLO: II. Çocuklar (Yaş 1121) Tarafmdan Islenen Bazı Önemli Suçlann Bu Konudakı Bütün Hükümlüler Sayısına Oranına Daır Ömekleı Tıl 1952 1956 Uırsızhk (°o) 45.68 56,48 Cinsiyetle ilgili suçlar (•.) 53.71 52,16 Adam öldürmek ('<) 39.68 34,14 *••• • •ma • ••• !•*• Sonuç nutmamalıdır ki, suçluların ıslahı, ve suçların azaltılması ve önlenmesi yolunda yapılaeak yatınmlar, sosval refah icin en önemli ve en verimli yatmmlardandır. Çünkü, bir suçlu islediği suçla; sadece kendisine ve ailesine defeil, aynı zamanda baska kisilere, ailelere ve toplnma maddi ve mânevi zararlar vermekte ve biij ü k yaralar açmakta ve acılar çetirmektedir. Suçlulann ıslabı ve onlar için sosyal hizmet tam ve etkili bir sekilde yerine getirilirse, eski suçlular mükerrir (tekrar edici) suçlular olarak yeniden cezaevlerine dönmiyecekler ve bu sekilde s'iç ve suçlu sayısı biraz daha azalmış olacaktır. !SS!iiii!ii ••••••••••• •«•••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••••t*• •§••••••••>•*••••>••••«•••«••••••••••••••••••••••••••••••« Bu tablo da, çocuk suçluların önemli bazı suçlarda buyük vüzdeleri isgal ettiğini belirtiyor. Aynca, 1121 yaş arasındaki suçlulann genel suçlu sayısına oranı ise yüzde itibariyle 1938 de 8,69; 1950 de 15.37 v» 1956 yılında da 13,84 olarak görülmektedir Baska bir memlekette yapılan bir arastırmaya göre, suçlu çocukların yüzde 30 unun normal aile çocuklan, yüzde 70 inin de dağılmış aile çucuklan olduğunu göstermiştiı . Aylâk Musa te yandan, ağır nufus baskıçı altında, tabii kaynaklarımız da suratle tahrip olmakta. ormanlar. mer'alar ve topraklar pibi milli servetler, bir daha yerıne konulamıvacak sekilde kaybolmakta ve elden çıkmaktadır. Orman tahribatı, nüfus ve gelisu gerçeklerı kabul eden Ikme ile mutenasip olarak, gittikçe tısadı Kalkınma Planı, tarım artan orman mahsulleri talebinin alanındakı kalkınmaya büher yıl daha zor karşılanması nenomısinm en önemli ve genis bir yuk önem vermektedir. Ptâna tıcesini doğurmakta; aynca, ortemel sektörünü teskil etmektegöre tarım politikasının amaçları, manlann memleket iklımini yuistihsalı artırmak ve kompozisdir. Yırmi milyon nüfus geçim musatmak ve akarsu rejiminı yonunu ayarlamak, bunu yaparve istihdam imkânlarını bu faalidüzenlemek, topraklan korumak, ken de tabiî kaynaklan korumak yet kolunda sağlamakta, istiktabii manzaralar yaratmak, yerve Plânın sosyal hedeflerine uyballerini tarıma bağlamış bulunaltı su kaynaklannı zenginleştirgun hareket etmek şeklinde özetmaktadır. Millet hayatını yakınmek gibi sosyal hızmetlerini her lenebilir. Istihsal artışı, sanayün dan ilgilendiren zaruri ıhtiyaç gün daha az ve düşük bir seviyeham madde ıhtıyacını karşılamak, maddelerinin çoğu, ozellikle gıde görmeleri sonucunu vermeksanayilesme için gerekli döviz dalar ve ham maddeler hemen kaynaklarını sağlamak, bu su tedir. Mer'aların ve toprakların tamamen bu sektörden elde edilkayıplan, hayvancılık ve bitkı retle enflâsyonsuz olarak ekonomektedir. Iktisadi kalkınma alaistihsallerinın gittikçe daha dümmin kalkmmasına yardım etnında alınacak tedbirlere böyle şük prodüktivite seviyelerinde mek gayelerini gutmektedir. Nüönemli bir temel sektörden basyapılmasına, yekün hasılalannm fusumuzun gittikçe artan gıda lacaktır azalmasma sebep olmakta, istikma<fc|<Berı.HRHwacır.ı sağlamak ve bal için tehlıkeler yaratmakto^^. ...ı, beslenrhe seviyefRW ek«k olan • > dır."*'" 1 ızeltmek için ha'yvanî proveya tam olarak kurulamamış teinli maddelere beslenmede dabulunan sektorlerin tamamlanha büytik bır yer vermek amaçması ve ozellikle sanayilesme için lar arasındadır. Yeterlı ve dügerekli bulunan kıymet fazlasını zenli beslenme sağlamak, sanayaratabilecek, dolayısiyle memleyün ham madde ihtiyacını ve arım alanında çalışanların gekette sermaye birikmesine yarihracatın taleplerini karşılayalirlen genel olarak düsük sebilmek için istihsal kompozisyoviyelerde bulunmakta, bunnu avarlanacaktır. dan maada, şehirlerde diğer faaPlâna gore tanm istihsali her liyetlerde bulunan kımselerin gene pahasına olursa olsun artınlırleriyle karsıla<;tınldığında, onlacak demek değildır. Bu amaca lann ortalama olarak dörtte biulaşmağa çalışırken tabiî kavdım edebılecek en elverişli sekrınden daha az bulunmaktadır. nakların korunması. israf ve tahtör tarımdır. Yurdumuzun tabii Gerçekten, Devlet Plânlama Teşrip edilmeden kullanılması, taimkânları ve kaynaklan tanm ıpkılâtı, tarımda çahşanlann 1962 rımda sosyal adalet prensıplerıtıhsaline elverişli olduğu gıbi, ne yaklasılması, ı^sızlığin ve se yılında ortalama olarak 2.400 lısosval yapı ve koy yerleşım sısra geiır elde ettiklerini, diğer rımda sosyal adalet prensipleriteraı de bu faaliyetlerın gelışmesektorlerde çahşanlann ise 10278 rın çözülmesine yardım edılmesi sıne yardım edecek mahiyettedîr. lira ortalama gelırleri bulundude zorunludur. Daha uzun süreli Kalabalık nufus kitlelerı geleğunu plânda bıldirmektedir. Çiftolan bu sosyal heriefler, âcıl maneksel olarak ve uzun zamandan çılerın gelirlerı avnca yıldan yıhıyette olan istihsal artışı amaberi t a n m faaliyetlerine alıskıncraın yön ve çerçevesir.i sağlala büyük istikrarsızltklar gosterdıriar. makta, tarım politikası ile diğer mekte ve dalgalanmaktadır. Tasektorlerin kalkınmalan arasınnm gelirlerınm kendı aras:ndaki slında tarım kalkınması, dida daha uygun münasebetlenn dağılışı da pek gaynâdil bulunğer sektorlerin kurulmasına kurulmasına yardım etmektedır. makta, Amerikalı Prof. Enos'un ve geliştirilmesine nazaran nispî olarak daha düşük bir malıyetle elde edilebilir. Şehirlerde bir sanayi işçisınin yerleştirilmesi ve bu işçiye istihdam sağlanması için yapılacak masraflar, ürkive tarımmın problemleri tarım alanında yeni bir istihdam ve dâvaları çok ve çesıtlidır. he=ap!arına göre, sayılan pek çok yaratmak için yapıiacak masrafa Bu problemlerin herbirisi şüolan küçük çiftçiler aile başına nazaran çok daha fazla olacaktır. mullu ve önemli oldukları gibi, yılda ortalama 1,040 lira gelir elHer ne kadar nihai gaye diğer tanm istihsalinin biyoloji kanunde ederken orta çiftçiler 7,730 lisektörlerı tamamlamak ve ileri larına göre cereyan etmesi seb»ra ve büyük çiftçiler ise 41,340 derecede sanayıleşmek olmakla bivle, çeşitli meseleler birbirıyle lira gelir elde etmektedirler. Bu beraber, halen elde mevcut bukar.'ilıklı olarak organik baglarla miktarları sehirlerde oturan lunan kıt iktisadi kaynaklan en da bağlı bulunmaktadır. Çiftçılegruplarla karşılaştırmak istersek, yüksek verim sağlayacakları yerrin sosyal tutumlan ve dunımlalerde kullanmak istiyorsak, bunkuçuk esnaf ve ücretlilerin 3,990, rı ile zihniyet VP dünya görüsleları en başta tanm kalkınma?ma memur ve hizmetîilerin 6,780 ve ri kendine mahsus ozellikler arharcamalıyız. Zira bu mahdut ticarî, sanayici gıbi müteşebbiszeder ve toplumun diğer zumrekaynaklarla sanayıleşmede fazia lenn 94.600 İira ortalama gelir ellerinden farklıdır. Bu sebeplerle de ettiklerıni gorüyoruz. muğlak bır mahiyet alan tarım dâvasımn halli insanüstü gayretütün bu kötü ve gittikçe boleri, büvük para harcamalarını zulan şartlar, toprağm, üzegerektirir ve uzun zaman alır. rındeki insan yükünü artık Tarım alanında yenilik ve islaiat tasıyamaz hale gelmesi, fazlasını yapmak kolay ve ueuz değildır. iterek dısarı atmağa çalısması neticesini doŞurmaktadır. Devamlı olarak kövlerin dısan attığı kalabalık nüfus gruplan, yeni is ve ACI BIR KAYIP istihdam imkânlarının çekici Beyazıt dersiâmlarından mtrkuvveti ile değil de, gidecek bashun MUSA KAZIM Efendi ile ka yer bulamadıklan için geldikmerhum Hayrıye Hanımın oğullen sehirlerde pek çok so«yo ları, Nesime ZEREN'in kometll ekonomik meseleler yaratmakta, eşi, Adil ZEREN'in ağabeyı, All i<!sizlik, sıkıntı ve huzursuzluğu Yuksel ZEREVin sevgili babası, buralara tasırmaktadırlar. Sev.m ASİROĞLTTnun amcası, I Plânda Tarım O Sektörü daki amansız yarısta tarırr., her gun mesafe kaybetmekte, nufus artısı ılerlemektedır. Bu dururaun neücesi olarak tarımda ışgücu faktorü gittikçe daha az müesfir bir şekılde kullanf.makta, az çalışma ve gizli issızlık dertleri ziraat alanına her gün daha fazia hâkım olmaktadır. Devlet Plânlama Te<;kilâtının hesaplarına gore, 1960 yılında, tarım sektöründe faaliyetlerin en yuksek seviyede olduğu agustos ayında bir milyona yakın, faaliyetlerin azaldığı ocak avmda ise 8.3 milyonu bulan gizli işsiz mevcut bulunmakta idi. Birçok uzmanlann tahminleri bu hesaplann konservatif olduğu, tanmda gizli işsizler nispetinin daha büyük yekunlan bulduğu merkezındedir. B Gelirler düşük ••••••••>••••••••• ••>•• •••••••••••• J T R e j isör METİN ERKSAN'a AÇIK DAVET Bitirilemiyen «ÖLMEYEN AŞK» isimli filmimizi tamamlamanız için 7 Ocak 1967 gününden beri devamlı aramamıza rağmen bulunamamakta sözlü dâvetlerimize müspet v«ya menii bir cevaptan kaçmmaktasınız. Filmi bağlı olduğumuz işletmelere teslim etmek ve vizyonlarma yetiştirebilmek için sizi esennizi bitirmeğe dâvet ediyoruz. Bu açık dâvetin gazetede nesrinden itibaren en geç 4S saat içerisinde fhmamızia temas kurup çekirnf başlamanızı, aksi halde bur.dan doğacak her türlü sorumluluğun size ait olacağıru bildiririz. A Problemler ARZU FİLM Feza 692'621 T YAŞAR KEMAL'in AMERİKAN YAZARLARINA AÇIK MEKTUBU ÇIN OLAYLARININ IÇYUZU DEVRİMCİ KUVVETLERE KARŞI TERÖR DEVLET ELIYLE FERTLER NASIL ZENGİN EDİIİYOR HUKUK OTORİTELERİ 141 VE 142. MADDELERİ ELEŞTİRİYORLAR ÇETİN ALTAN, AZİZ NESİN VE FETHİ NACİ'NİN YAZILARI İLE B VedİD ZEREN'in kaympederi. küçuk GÖKSEL'in biricik dedesl, Tetik. Orhan İnhan, Gıırkan ve Pekman aılelerinin enlçtelerl AVNİ ZEREN 15 Ocak 1967 Pazor akşaml Hakkır. rahmetine kavusnuşrur. Aziz na'şı, 17 Ocak 1967 Salı gunü (bugun) öğle namazından sonra Şişli camiinden ahııarak Runıelihisarı kabristanmdakl makberi mahsusur.da Ulu Tanrımn rahmetine tevdi edilecekttr. Allah ganl ganl rahmet eyle»in. Curnhuriyet 629 Y A RI N TARIM KALKINMASININ ÖNCELİĞt BUGÜN ÇIKTI Cumhuriyet 623 NimbUs D O K T O R T, Ziya Kırbakan Oerl 8a« Hnulıklan tnlkl&J Cad No «e n MOIebavıın Parmatıtanı reı 4J ın 7? (Cumhuriyet 633) 7966 Kalkınma tstikrazı Tahvilleri Satısa Çıkarılnustır 818 say:lı kanunla Hazinece ihraç olunarak 16 ocak 1967 tarihinden itibaren bütün bankalarda satışa arzedilmiş olan % 6 faizli 1966 Kalkınma Tstikrazı TBhvilleri her türlü vergi ve resimden muaf olduğu gibi istenildiği zaman geçmiş günler faiziyle birlikte paraya tahvi] edilebilir ve Devlet ihalelerinde teminat olarak kabul olunabllir. (Basm 14001 A. 264/612) 5750 Adet Siyah Otoman Kravat Almacak Teklif verme müddeH 4/2/1967 tarihine kadardır. Nümunesi Malzeme Müdürlüğümüzde görülebilir. DENİZCİLİK BANKAS1 T A.O. (Baiia 10319/613)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle