04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6AHİFE İKİ 9 Eylul 19G6 BAŞINA Sadi KOÇAŞ Senatör , flrk mllletlni ve mniett Idare edenlerl (Sefer I berlik) e davet ediyoruz. Bu yüzdendir ki, •nrlar boyu (Asker Millet) olarak nam yapan büyük Tiirk milletinin ordularmı «eferber etmek lçin kullandığı teriml yaamıza başlık olarak seçtik. 8ÎLÂH BAŞINA Ama bu kez, bu tariht terlml, Türk ordularını feğil, Türk milletlni, milleti idare edenleri, Türkiya'nln lktisadî hayatma yön verenlerl «eferber etM k lçin knllanıyonız. Türklye artık istilâlar, askert raferler, şan ve f«rel peştade koşan bir memleket değildir. Türkiye •rük fktbaden kalkınmak larureti lle karşı karşıys olan blr ülkedir. Türkler artık, tıpkı (Asker Millet) naranı gibl, (Tüccar Millet) unvanını da kendi gayretleri lle kazanmaya mecbur ve muhtae bfr millettlr. Türklye'nln bu gün Ikrlsaden kalkınması da, (Taccar Millet) olabllmesi de, diğer bir çok tedbir ve faaliyetlerle beraber, bilhassa (îstihsal ve îhracatmı) artırması ile miimkündür. Tıllardır inandığunız nu fikri iki yıldır muhtelif fekfllerde ve bütün ilgililer neıdinde savunduk. Çtmdi hepslnln neticesinl bir araya getiren bu yazıanzla blr defa da Türk tnllletl huzuruna çıkıyonu. tkl yıl evveldl. Bir Türk (İyi Nlyet Hey*etl) olarak, komsumuz, dostumuz, tarihi, dinî ve kültürel bağlarla bağlı olduğumtu Arap memleketlerinl ztyaret etmiştik. Gerek bu zlyaretlerimiz esnasında, gerek daha sonra riyaret ertlğlmlz Suudî Arabistanda, gerekse muhtelif vesllelerle bnlunduğumuz batı ülkelerinde, esas görevimizin yantsıra, bu iilkelerin Drtisadî durumlannı, Imkanlannı, hnkânsızlıklannı ve bizimle olan lktisadî tnünasebetlerinl de tetkik etmiştik. Ziyaretlerlmlzden dönüşte »gililere verdiğimiz raporlarda, Senato kürsüsünden yaptığımıı konusmalarda, gazetelerde yaymladigmıız yazılarda ve •Idığımız davetler üzerine muhtelif şehirlerde Türk fe âlemlnln temslldsl olan kimselerle yaptığımı* förüşmelerde bu fikirlerimizi, komşu iilkelerdeki möjahedelerimiz lle de takvlye ederek savunmuştuk. Ve zdhayet buldum bizi «üründüren hastalığın (Mevzuat ve Zihniyet) denllen miktobunu... Hiç .. Koskoca bir hiç... topunu toplasanız bir incir çekirdefini blle dolduramayacak kadar önemsiz, bir takun yazılı veya yazısız, saçma sapan usuller ve sistemler... Sebebl yok, mesnedl yok. niçin olduğunu bilen yok .. Ama bunlarm hepsi değil bir devletin, bir milletin. sadece bir enerjik ve kararb başbakanın iki dudağının Kranndan çıkacak bir çift sözle bile derhal halledllebllecek, ortadan kalkabilecek ve bize nurlu (ama politik değil, haklkaten nurlu) iitikballerin kapınnı açacak küçücük blr takun engeller .. Görmedik ml jlmdiye kadar böyle bir çift sözle nelerln yapılabildiğinl? Misâl pek çok. Ama bizdetd misaller daha çok olurasuz i$Iere ait. Onun için yabann ülkelerden tkf mlsal vereceğim. :::: A ,a y l n D r Reşat Titiz'in ilgili yazısındaki görüşlerini olumlu bulduğumuzu söylemeliyiz. Bir devletin dış politikası onun en önemli yaşama ve gelişme dayanaklarından biridir. Türkiye'nin Suudi Arabistanla dost olmasında fayda vardır. Ancak Türkiye, hiç bir şekilde, Faysal'ı v e tutumunu tasvip etmeyen Arap devletlerinin husumetlerini üzerine çekebilecek adımlan atmamalıdır. Suudi Arabistan bir monarşidir. Amerika ve Ingiliz desteğine sahiptir. Amerika ve îngiltere. politik ve ekonomik çıkarlan ugruna, daima kırallar ve diktatörler ile işbirliğini tercih etmişlerdir. Yakın tarihimizde Padi? a h Vahidettin'in dostu îngiltere'yi, Türk Istiklâl Savaşımn ve onun muzaffer komutanı Atatürk'ün düsmanı olarak görüyo FAYSAL'IN ZiYARETi ve «İSLÂM PAKTI» iiü :::: :H: [::: 5!!| HÎS ::İ: İSS :::: :H: jîH :{j| jjjl İ.İİ İIİİ :::: ;;;: • III Kimlik beigesi! Çorumlu temizlik iscilerinin yedi yüz kilometrelik yürüyüşleri. Türkivede ve dünyada büyük yank.lar uyandırdı. Bildiğiuiz gıbı Çorumun Âdalet Partili Belediye Başkanı, öncc temizlik ışçılerınm aylıklarına yüz lha zam yapmamak için direnmiş. ama toplu sozleşmeyle zanı gerçeîclesince işlerine son vprmiştir. Temizlik işçilori bunun uzerıne Danıştay'a başvurmuşlar. Yüksek Mahkeme iscileri haklı bulmuştur. Ne var ki Çorum Belediye Başkanı. mahkeme karannı uyffulamamştır. Brtylece Anavasanm açık ve kesin hiikmiine karşı şelmıştır. Çorumlu işçiler hak^ızlıtı dııyumıak için yüriiyüşe cıkmışlar. yedı yuz kilometre yürümiişlerdir. F.elediye Baskanı da bildiSini okumakta devam etmiştir. ... Simdi bu Belediye Başkanınm kim oîdueunu nıerak etmez mısmız. Bu merakımzı sidermck idn e ' l i ynzılannı karıştırdım. 1 Marl 9 1H55 tarihli Cumhuriyerte .Ne hale düştük. başlısıvla bir fıkra yazmısnn. Bu fıkranın konusu. Amerikalı Barts Göniiüıücrinin tavsıyesıyle Amerikan Cumhurbaşkaııı Joh'i«on"a basvuran artık pek meşhur Çonım Belediye Başkanınm mektubudur. Simdi şu mektubn beıaberce bir daha okuralım. Türklye Cnmhuriyett Hnkumetmin Conım ili Belediye Başkanı. Amerika Cumhurbaşkanma söylcce sığınıyor: •Türkiye Cumhuriyeti Hükumetinin Çorum ili Belediye Başkanı ve Encümen üyeleri, 20. Yüzyılda hâlâ Ortaçağ metodlan i".e beldenın hizmetlerini yönetmenin ıstırabı içindedirler. Bugün 40 bin nüfuslu Çorum halkı Tanrınm en büyük nimetlerlnden olan su ve yeşilden bile yoksundur. Bu sartlar içinde uzun jnllar sonra bile bunlara kavuşacağına kaani değildir. Türkiye gibi iktisaden geri kalmı? memleketlere çeşitli vesile:erle uzstılan büyük Amerikan milletinin dost eli, Çorumlunun da yegane te?ellisidir. Bu noktadan hareket eden Çorum ili Belediye Baskanı ve Encümen üye'eri, hem belde halkma hizmet, hem de Amerikan milletinin dünya çapmdaki büyüklüğünü ve aîil'.iğini bu vesile ile Türk milletine bir daha göstermek için AmerLkan Yardım Heyetinin kapı'armı çalmiJ. adları yazılı vâsıta ve malzemelerin mevcudu bulunmadığı gerekçesiyle ge ri çevrilmiş olduğundan nasibini alamamışhr. Lnsan olarak dünyaya gelmis bu beldenin sâkinlerine faydalı olabümek için dünyanın en büyük ve cömert insanına müracaat zorunda kaldık. Çorumlu için en zaruri addettiğimiz vâsıta ve araçlann listesini sunduk. (...) Çorum Belediyesi burJn çeşitli hizmetler için bir grayder, loder, damperli iki kamyon ve bir ambulansa şiddetle ihtiyaç duymaktadır. Dünya sulhunun teminatı iktisaden geri kalmış ülkelerin kalkmmasım öngören dostumuz ve müttefikimiz Amerika Birleşik Devletlerinin Saym Cumhurbaşkamnm beldemizin kalkınması ve hemşehrilerimize daha faydalı çalısmamızı ssglıyacak olan vâsıta ve malzemelen Belediyemize hediye edeceğine inanıyoruz. Emirlerinizle kavuşacağımız hizmet gününe intizar ederken, sahıslarımız ve bütün Çorumlular adma zatıâlilerinize hütmetlerimizi sunar. dost Amerikan milletini yüksek şahsmızda selâmlanz.» Bu mektubu yüzü kızamından ve utanç duygulanyla terlemeden okuyacak bir Türk var mıdır bilmiyoruz! Ve bilmiyoruz önce «Amerikan Yardım Heyetinin kapılarını çalarak geri çe%Tİlmiş» Çorum Belediye Başkanı. Johnson'un kapısım çaldığı zaman sonnç ne olmuştur? Acaba «dünyanın en büyük ve cömert insanı» Johnson, Çorumlularm haline acıyıp istenenleri vermiş midir Eğer vermişse Çorum Belediye Başkanı. «Amerikan mületinin dünya çapındaki büyüklüğünü ve asilliğini bu vesile ile Türk milletine bir daha göstererek. Cumhuriyet Hükumeti Belediye Başkanlığı görevini yerine «etirmiş demektir. z Eğer Başkan Johnson, «Amerikan Yardım Heyetinden sonra kendi kapısını calen» Çorum Belediye Baskanma istediği araçları vermeyip de: İnayet ola!.. demişse . Çorum Belediye Başkanı fırsatı kaçırmıs. Araerikan milletinm büyüklüğünü Türkiyeye ispat edememiş, ama Türk yetkililermin ne hale düıştüğiinıi cümleye ispat etmiştir. Her ne hal ise... Biz yapılan müracaatın sonunu bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz Atatürk Çtımhnriyetinin şerefini lekelemis olan şu mektubu yazan, Türk resmî makamlftruu küçük düşürecek biçimde bir yabann Devlet Başkanınm kapısmı çalan şu Çorum Belediye Başkanmın kimliğinin son olaylarla daha da açık ortaya çıkmasıdır. Devletin şerefini iki pralık eden, millî onuru yaralıyan, sosyal adaleti hiçe sayan, mahkeme kararlannı çiğniyen. Anayasaya saygı duynıayan Belediye Baskanı iste bıiTÜn Çorum şelırinin haşındsdrr . ni gazete yazarları arasında bile Türkiyenin kurtuluşu, yükselişi konusunda iz'enecek yolun niteliği ve niceliğinde anlaşamazlık'.ar oiabiliyor. Fikir özgürlüğüne dayanarak türlü yayınlar yapıhyor. Kimsenin ne denli densizlik ettiğinden haberi yok. Bu sonamsuzluktan ve başiboşluktan basınımızı kurtarmanın çaresini elbirliğiyle aramalıyız. A. Vehbi ECER 3 Ak. Sanat Ok. Din Bügisi Öğr. cilerine fazla söz hakkı bırakmış. Buna seviniriz. Ancak, Sosyo Eko nohıik bir bunahm içinde bulunan Türkıyemizin, özellikîe bilırasel çalışma yapan ve bilimsel düşüncenin erdemini taşıyan vurttas !ardan daha kesin yargıîar bekledi ğini belirtmeyi gorev sayanz. Ünal TÜRKEŞ Fe:>;efe Öğrencisi Yerkesin Köyü Muğla. Yunanistan ve Italya kind diinya harbmden •• yıllarca süren iç kavgalardan aonra Tnnanistan korkunç blr enflasyon Içinde idi. Çargaf kadar drahmilerin on paralık değeri kalmamiîtı. Bir enerjik başbakan çıktı. On sene içinde Yunan ekonomisinl bu giinkü haline getlrdi. Derler ki. (Panama daha a ı verfi »Idığı lçin) Yunanlı armatörlere ait gemllerin çoğunun Panama bayrağı altında sefer yaptığmı söyledikleri zaman başbakan Karamanliı ffülmüg ve hemen dlrektifi vermiş: «O halde biz Panama'dan daha az vergi alınz>. Ve Yunan gemilerl takmıjlar Yunan bandırasını ve milyonlar ödemişler Yunanistana... Turizm'de öyle Yunanistanda. Yine iklncl dünya harbinden mağlup ve perişan çıkan ttalya'nm iktisadi politikasına karar verilirked, başbakan basmıg parmağmı bir noktanm üstüne ve dcmiş kl. (Bütün gücümüzle turizme yükleneceğiz.) Ve yüklenmi}Ier... Bu gün ttalya'nm yalnız Turizm geliri, nerede Ise Türklye'nin tüm bütçesine yakla^nak üzere. Misal daha pek çok. Japonya'dan rutunda Ispanya'ya kadar ne örnekler var önümüzde. t ;::: ruz. ;;:; Tarih sunu katiyetle gösteriyor [;:: ki hürriyete âsık insan iradesini jjjj bağlayacak hiç bir zincir mevcut ::İ! değildir Bütün monarşiier v e "" diktatörlükler bir gün mutlaka yı "" kılmağa mahkumdur. jj:{ Ittifak v e Paktların diktatör:İİ: lerle değil, hür devletlerle ya•{•: pılması uygundur. Vahidettin, İjjj Faruk, Nuri Said, Rhee, Diem v e jŞî; benzerleri devrilmişlerdir. De!!:: mokratik rejimler ise ayaktadır v e £::İ sapsağlamdır. Çünkü kudret :£:İ ve kuvvetlerinl milletlerinden al••!! maktadırlar. S Mevıuat ve zihniyet lgill Bakanlıklarm yetklll personell nerdinde yaptığımız tesebbüsler daima müsbet karşılantnıg, güven ve huzur verid cevaplar aluımıştı. Ama, İki yıldır, beğenilen, çok faydalı hatta zarurî olduğu söylenen bu tekliflerle ilgill en ufak bir lczaata gahit olamadık. Resmî makamlardan bir hareket göremeytnce İ9 adamlarma başvurduk. Onlan harekete getirmeye çalıstık. Durumumuzn, imkân ve ihtiyaçlarumzı, takip etmemiz gereken yolu onlarla da tartıştık. Remen her noktada mutabık kaldık. Fakat bunların da çoğu konuşmalann sonunda hep aynı kelimelerle karsımıza çıktılar. MEVZUAT ve ZİHNİYET. Dediler ki, (Haklısınn. Soylediğiniz dnnımdayız. BÖTİediğiniz işlerl yapmamn lâzımdır. Ancak bu fünkü MEVZUATLA ve bu günkü ZÎHNÎYETLE bonlann hie birisinl yapmaya İmkân yoktur.) t lİJİ KİMİ KİMDEN İİIj SAVUNACAK? Yok mu Türkıye'de? anırun ki bütün bu örnekler muvacehesinde sormak hakkunızdır: Yok mu Türkiye'de parmagını Türkiyenin insan güciine, maden, petrol, tartm, turizm ve daha pek çok Imkânlanna basacak ve bizi kurtaracak bir başbakan? Çok yazdık. Çok söyledik. (Türkiye bir hududsuz imkânlar ülkesidir. Ama bunun yanıııra, Türkiye bir tezadlar, bir yok'lar. bir sefalet ve bnkânsızlıklar diyarıdır da) dedik. Yol gösterdik. Yol sorduk. Bu halden kurtulmak için yol aradık. Ama hep aynı yerdeyiz. Herkes aynı şeyl söylüyor. Herkes aynı seyden şikâyetçi. Pekl yok mu bunu düzeltecek? Yok mu memlekette (Bu zihniyet ve mevzuat) denllen hastalıktan bizi kurtaracak bir khnse? Bir Iktisadi tesekkülün başuıda bulunan genç, •ydın, dinamik bir 1} adamımiz daha da ileri gitti. Türkiye her şeye sahlp bir imkânlar ülkesidir. (Söylediğiniz her şeyde hakhsınız. Ancak biz is a Sahip olduğumuz bu değerleri ortaya dökmek için damlan olarak mevcut mevzuat muvacehesinde bu (BtjK İSTİHSAL SEFERBEBLİĞİ) ne muhtacız. l^leri basarmak imkânma sahip değiliz. Hatta, bir İstihsal edeceğimlz bu değerlerl dünyaya da•enatör olarak siz daht blze tavassut etotek Istegıtacaü. bu varlık üstünde yokluk içinde sürülen tenlz, bu zihnfyeM değiştlremez, bu yolu açamazfakir mileti refaha ve huzura kavusturaeak (BİR m n . Beyhudedlr bu gayretfaıiz) dedi. İHRACAT SEFErtBERLİĞİ) ne muhtacız. Ama bütün bu sb'zlere rağmen ben yolumdan Bu iki seferberliğin bajanlı sonucu, bize diğer Taışreçemedtm. (O halde ne yapmamız lâzımdır?) seferberliklerin başan yollannı da açacak tılsımlı •ualini sormaya başladtm bu defa. Cevaplar hep aybir hedeftir. Millete. memlekete hizmet böyle olur. BI: (BU ZİHNİYETİ ve BU MEVZUATI DEĞtŞTİR Bu tılsımlı hedefe ulaşabilmekle olur. MEMİZ LÂZD1.) Bizi, bu asîl milleti. bu serefll devleti bu bedefe F~W1 etkik ettlm. Ayaklarına gitim. Âmirine sorulaştıracak yollan açmaya maktedir bir çift direk•* dum. Memuruna sordum. Kürsüden bakanlara tifin sayın başbakanm dudaklarından çıkmasına •ordum. İ? adamlarma (ordum. Nedir bu zihniyet muhtacız. Onu bckliyoruz. Ondan sonrasmm kolay »e bu mevzuat? Nedir mületçe bizi sürünmeye olduğuna inanıyoruz. Hep beraber, milletçe basansı •tahkum eden bu hastalık? lçin dua ve yardnn etmeye hazırlanıyonız. S ürkiye lâik bir Cumhuriyettir. Bu ilke Atatürk'ün kutlu bir emanetidir. Türkiyenin gelecekteki dıs politikası din esaslarına göre ayarlanmaz. tslâm Paktı nedır? Kime karşıdır? Kimi kimden savunacaktır? Yoksa ortada dini Islâm üzerine savlet etmeye hazırlanan bir Haçlı ordusu mu sezinlenmiştirî Hürriyet mücadelesi yapmıs ve yapmakta olan Asya ve Afrikanın genç devletlerinin, Doğu bloku devletlerinin, Litin Amerika devletlerinin ve bir kısım Batı Avrupa ülkelerinin nazarlarında itibarımızı yitirme yeteneğinde olan bu pakta girmekte fayda görmüyoruz. T Türkiye hiç bir devletin ileti olmamalıdır. Türk politikası şah siyetini bulmalıdır. Çünkü Türkiye buna lâyıktır. Türkiye'nin yeri NATO içinde, fakat daima hür ve genç Afrika ve Asya devletlerinin yanındadır. Emperyalizme karşı hür milletlerin ilk jahlanışının parlak ve sanlı mümessili Türkiye, Atatürk'ün çizdiği yolda dıs politikasım yürütmelidir. Dr. Türker GÖKTÜRK NOT: Gazetemîze gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasm lade edilmez. Yatırımlar ve istikrar « • • • • » • •• • • • • • • • • • • • • • • " • • • • " • • • • • • • • * • •• • ^ • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • ! • * •• a • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • * • * • •• « • • • • • • • • • • « • • • • • • • • • • • • • • • • •• •• < • • •t a • • • • • • • « • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • »a • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • » » •• • • • •• • • •• • • • • • • • •• •• • • • • • • a • • • • • • ' « • • • • « • • • « • • • • • • • • « • ^ • • • • • • •• • • " " • • S mevsimlerin en güzeli bahar renklerini bahardan alan en güzel boya da ayın Prof. Dr. Ahmet Kılıçbay'ın «Yatırımlar ve İstikrar» adlı makalesıni okudum. Makalede bugün devlet gelirlerinin */t 90 ını teşkil eden vergiler de esaslı bir iç finansman kaynağı olarak ele alınmakta ve haklı olarak «Plânlı devrenin altıncı yılına girmek üzere bulunduğumuz halde vergi düzeni sağlam, ilml, âdil temeller üzerine kurulup verimli bir hale getirilememiştir» denilmektedir. Bugün vergi müessesemizin ger çekten üzerine eğilmek ve vergi reformunu kısa zamanda gerçekleştirmek zamanı çoktan gelip geçmistir. Ziraat sektörünün vergiden mu aflığı, vergi hasılatının */» 6570 inin vasıtalı olması, gelir artışlarını takip etmekten uzakhğı, kaçakçıhk ele alınıp halledilmesi icabeden önemli koşullardır. Ama bu tedbırlerin kısa zaman da almacağına inanmak çok zor. Zira hükumetlerin takip ettiği genel iktisat politikası çerçevesinde meselenin bir çö'züm yolur,a ulaşıp ulaşamıyacağını kestirmek güç olmasa gerek. ugün özel sektörün koruyucusu bir hükumet vergi reformunun yanısıra diğer reform lara da pek yanaşmıyacak, bu dü zensizlik bir iktidar belki de bir kaç iktidar devresi süriip gidecektir. Bizde hakikatler gözönüne alınmadan yapılan seçim öncesi vaadler, iktidar koltuğuna oturduktan sonra unutulmakta, Türkiyemizin acı gerçekleriyle karşılaşılınca da her şeyi oluruna kendi haüne bırakmaktan başka çare görülememektedir kanaatimce. B ayın llhan Selçuk'un «Yedi Yıl» başhklı yazısmı okudum. Türkiye'nin ekonomik durunvunu, gelişmis ülkelerinki ile mukayese ettiğimizde varacağımız netice bizi karamsar yapacaktır, fakat sayın lihan Selçuk gibi karamsarın da karamsarı olmak bana lüzıım suz bir sıkısma gibi geliyor. Elbette yurdumuzun sömürülmesine cevaz verilmemelidir, keza eko ayın Prof. Nermin Abadan, c«nomik bağunhlık ister istemez siyasi bağımlüığı getireceği ve buhalet ve Türk kadınlığı arasınnu da hiç bir Türk'ün istemiyeceğida ilişkiy» değinen yazısı il« ne göre kendi kendimize ekonomik ortaya olumlu bir «rtışma konubakımdan yetecek bir duruma gelsu sundu. Bu yazısı ile. Türk ve Dünya ka meliyiz. Bu hangi yoldan olmalıdır? îşte düğüm burada. mu oyunun yakradan tanıdığı eğitme ve eğitilme durumumuza bilimSayın yazarm adı geçen yazısında sel bir ışık tutuyor sayın Abadan. belirttiği yeni kalkınma uslubu neİlk gerçelcleri ilk nedenleriyle be dir? Değerli yazarın daha önceki raber eleştirip ortaya seriyor. Ne yazılanndan anladığıma göre, bu var ki, cehalet yıkmtısınm nedenözel sektöre yer vermiyen bir devleri olan ilk gerçeklere ilişkin ıslah letçilik olsa gerek Yanılıyorsam yöntemlerine hiç dokunmuyor. Bu yazardan şimdiden özür dilerim eksikliği gözönüne alarak, sorunun, Yazann karusına göre bu gerçeklej ikinci ve bence önemli olan kısmımeden yurdumuz çağdaş medeniyena çok hazırlıklı ve tartılmıa bir te ulaşamıyacak ve her geçen gün soru ile girmek gerekiyor. Cehalebiraz daha diğer devletlerden geriti yıkacak yöntemin şekli ve biçiye kayacaktır. mi ne olmalıdır? KATlLMlYOUZ Bu soruyu sorduktan sonra, topA iz bu görüşe kaülmıyoruz, kalumumuzun tarihî gelişimdeki yerine çevrilecek kısa bir gözlem, eği K tılamıyoruz çÜTikü bunun çeşit li sebeplerden dolayı gercekleşe tlm yıkıntımızın altında yatan bir ceğine inanmıyoruz. Çünkü bu e,ösürü gerçeği su yüzüne çıkanr görüş gerek aydınlar, gerekse diğer zükür. yurdda^lar arasında benimsenmeGörlerae eski Yunandan başlıyamektedir, daha doğru bir deyimle lım. Birinci Aydınlık Devir olarak benimsiyenler azmhktadır. Bu vabilinen ve özünde ekonomi felsefezivette ne jrapılmalıdır?. sinden sanat felsefesine varıncaya Sağlam bir ekonomiye sahip oldeğin zengin bir kültür hazinesi bumak için dışta ve içte olmak üzere lunan Grek Aydınlanması olurtedbirler alınmalıdır. Bunlar: ken, fütuhatlar yapan toplumıımuz# Dış ticaret hadlerinin aleyhidaki okumamış kadmlarm oranı kor mize çalışmasına mâni olmak, bukunçtu. Bu bir nedendir. nun içinde diğer geri kalmış ülkeRönesans ve dinde reform hareket lerle işbirliği yapıp sanayile.'miş leri Avrupayı yeni icat ve keşifiere memleket'.ere tesir etmek ham ve götürürken fütııhatlarına devam eişlenmiş maddeler fiyatlan . den toplumumuzdaki okumamış ka Milli servetlerimizi işletmede ya dınlann durumunda bir değişiklik bancılara öncelik ve imtiyaz saglayoktu. Bu bir nedendir. mamak, âzami derecede bunlajı, ültür Dünyasında Jkmci Aydın kendımız ışletmek. ,v hk Devir olaraj^bilpen onse# Yurt içindeki imalât fiyaflarıkizinci ve ondokuzuncu yüzyılnı asgari derecede tutarak ihracatı lar bilimsel düşünceyi yaratırken, çoğaltmak ve ihracat maddelerini fütuhatları durmuş olan toplumuçeşit itibariyle artırmak Japonmuzun okumamışlan arasındaki ka 1 eylüj perşembe günü vefat eden aile büyüğümüz din çoğunluğu dikkat çekicidir. Bu ya gibi Dış yardıma bel bağ'amamak gibi tedbirlerdir. bir nedendir. Dr. JOZEF DANON'un Devamlı bir sanayileşmeye gidilBatı Dünyası ağır sanayi de\Tİmi meden kuvvetli ekonominin yaracenaze torenine iştirak etmek, çelenk. mekrup ve telgraf gönni yapıp ekonoraik ve politik emtılamıyacağı mâlumdur. Sınai üredermek, zjyaretimize gelmek veya telefon etmek suretiyle peryalizmini kurmağa çalışırken, tim durumu ekonomi hakkında bifütuhatları tamamen duran ve yaacımıza iştirak eden bütün akraba. dost ve yakınlarımıza sonze sağlam ipuçları verecektir, çün vaş yavaş Batı Emperjalizminin suz teşekkürlerimizi sunarız. kü birbirleri ile doğru orantılıdırağına düşmeğe başhyan toplumular. Dul Viktorya DANON muzun cehalet tartısmda kadınlan Avnkat Selim Danon ve ailesi mız gene ağır basıyordu. Bu bir '1963=100 olarak alırsak Türkiyenin sınai üretim endeksi 1964 = 111,6, nedendir. Giiner Layıktez ve ailesi 1965 de ise 125,5 dir. Devamlı olmak Ve Cumhuriyeti kurmuşuz. Kaşartiyle yiizde 15 sınai üretim artısı dınlarımıza medeni kanunun bütün sağlandığında 30 sene de geri kalraşı haklannı tanıınışız. Onlar için okul Manajans 2323/1052S lıktan kurtulmanın mümkün oldular açmışız. Ama bugün toplumuğu sanayi devletlerinin sınai üremuzun ceha'.et ağırlığında görülen timleri ile aynı hizaya gelineceği •••*••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• çoğunluk gene kadınlarımızdır. Yöuzmanlarca söylenmektedir. O halnetira düzenimizin «aktif« noktaiade 1964 ve 1965 de sağlanan »o 11 lik / rında görülen azınlık gene kadınla artışın °i 15 e çıkarılması ve bu• rımızdır. Bunlar hep birer nedennun da devamlı olması için içerde dir. yapılması gereken şeyler kanaatimGörülüyor ki, en zayıf ve en güç ce: lü devirlerimizde rengi aynı olan, • # Türkiyede tatbik edilen karma ele alınmayaa, üstüne varılmayan ekonomide plânm devlet sektörü ineden hep aynı nedendir. Bu neçin öngördüğü rolün emredici olma den okumamışlıktır ya da okutulsı ve bunun tatbiki. mamışlıktır. Saym Prof. Abadan, bu • A Yine plânlamanın özel sektör okumamışhk yokedilmelidir deriçin öngördüğü ödevlerin tavsiye ken, acaba geçmiş devirlerimizde ve emredici arası bir seviyede tuele almıp üstüne varılmayan bu tulması. nedene bugün dahi aynı niyetlerle bakılabileceğini hesaba katıyor mu? S Kendilerien düşen ödevi yeriKatıyor ise. sözünü ettiği Rizeli ana ne getiren serbest teşebbüs erbabıBÜYÜK IKRAMİYELEK nın kız evlâdı hakkında sarfettiği na kredi ve diğer hususlarda önceolumsuz sözler karşısında Birinci !ik tanınması, ödevi yerine getirmiAydınlık Devirden bu yana savaşıl yenlere devletin indirek olarak mö mayaa toplumumuzun okumuş çıdahale etmesi. karcılan ile yıkılamıyan despotizm A Hızlı sanayileşmenin tahakkuiçin de bazı savaş ilkeleri vazetmeku için, bunun tarun tabanma d«si gerekmez mi? yanması, dolayısiyle sıhhatli tarun 5ektörünün yaratılması, in jnlbk tarihinde ezilmişlikA Nüfus artışmın azaltılması içîn ten ve horgörülmüşlükten başgerekli tedbirlerin almması. ka bir niteleme ile tanımlanamı E. Yavuz TE^IİZERLER yacak olan cahil Türk Kadmı ve n insanının, ekonomik kıskıdan eğiB. Almanya tim kıskısına ancak kendinden yaUnutmayınız ki en çok ve en büyük isabtt KAYIP Gedikpaşa Orta okıılunna bir yöntem ile kurtulabileceğini dan aldığım tastiknamemi kaybetşans, AAİLLI PlrANGO'fc söylemeğe bizden çok daha yetki!im. Hükümsözdür. li olan sayın Prof. Nermin AbaAli Fahri Özlük dan bu konuda, nedense biz öğrenCumhuriyet 10531 (Basın 19851 10520) Gehaletle savaş kadınlığı Yedı yıi ve Türk S K TEŞEKKÜR Millî Piyango 15 fylül cekiBşlDde Ikramıye plânı toplamı: Lira Lıra » » » I Adet I Mıiyon 500 Bin I 300 » I 100 » 5 50 » 10 10 milyon 648 bin lircı B TEŞEKKÜR Kıjmetli varhğımız besi Müdürü Emlâk Kredi Bankası Karşıyaka Ş u Ankara İktisadî ve Ticarî İlimlsr Akademisi Reisüğinden: Aksdemimiz 4. iincü mıfında 1965'19SG dors yılınrla tek dersten kalan öğrencilerin 1966 gÜ7 donemi sınavlari 15 eylül 1966 tarihinde saat 36.30 da yapılacakUr Sınava eirme istesinde olan öğrenci'erin 14 eylül 1966 çarşamba günü rnesaî saati sonuna kadar hir dilekçe ile Akadsmimiz Reisliğine müracaat etmeleri ve bu hususta Akademi ilân levhasma konulan tafsilâtlı ilânı okumaları rica olunur. 15 eylül 1966 tarihinde yspılacak s:nava iştirak etmeyen öğrencilerin genel smavlarla birlikte sınava girme haklan mahfuzdur. (Basın 20105 A. 11963/10543) NURETTİN ERKMEN'in aram.zdan ebediyen ayrılmaaı sebebiyle cenaze torenine bizzat gelen, çelenk gönderen, telefon veya telgrafla acımızj paylaşan doft ve akrabalara ayrı ayrı teşekküre acımız mâni olduğundan sayın gazetenizin aracılığjnı rica ederiz. AILESİ Cumhuriyet 1053b Bayraklı MAT "Plâstik B o y a s ı d ı r . fe BAYRAKLI BOYA veVERNiK ^ S A N A Y H A.Ş. İ Z M İ R Fabrika:1643ScxNo.42 Bayraklı Telf 16819 Reklânu 162/10514; ENİYİ NETİCE DAİMA BAYRAKLI BOYALARIYLE Kısaca belirtmek isterim ki: bugün için bir vergi reformu bek lemek, sosyal adalete bir adım daha yaklaşmak uzun senelere muhtaçtır. Şener KAGlTÇl Eskişehir Ikt. ve Tic. İl. Ak öğrencisi 1 eylül perşembe günü vefat eden sile büyüğümüz Dr. Dr. JOZEF DANON'un evlât Kaçıncı âlarm ayın Burhan Felek'in «Kaçıncı Alarm?» adlı yazısmı dikkatle okudum. llginç, ilginç olduğu kadar öneınli bir konuya değiniyor. Ancak «zararlı yaym» kavrammdâ tüm kisilerin anlaşması münürttn değil bugün Türkijra'de. Bu, ftlktmizde ülku ve fflclr birli»lm»dıguu ortıyt koyar. Ay ha?tahğımn bidayetindenberi son dakikasma kadar bir şefkatile tedavi eden ve hiçbir ga>Tetini esirgemeyen JOZFF BENBANASTE S ile her türlü alâkayı gösteren DT. ELİ BEHMUARAS 'A, Fransır Pastör Hastanesi doktorlan, hemşireleri, kâtipleri vesair personeline sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Dul Viktorya DANON Avnkat Selim Danon ve allesl Giiner Layıktez ve ailesi Muıajanj ~ 2327/10529 TURKIYH KIZILAY DEfiKEGİNDEN: Derneğüniz ihtiyacı için 70 c c lik 10.000 adet ve 250 cc. lik 12.000 adet plâzma şişesiyle 3 000 adet kapak satın almacaktır. Buna ait îartname Genel Merkezde ve İstanbu! Müdürlüğümüzden temin edilebilir. Cumhuriyet 10538
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle