01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•AHİFE ALH CUMHURÎTET 23 Eylul 1966 SUREYYA IRANDAN KOVÜLDÜ BEDBAHT PRENSES ARTIK VATANSIZ TELÂKKİ EDİLİYOR üreyya bir müddettir yakışıklı Alman genci Peter Haffla Capri Adastnda şahan* bir tâtil geçirmekteydi. Prenses, aynı zamanda avukat olan genç adamm arkadaşlığından pek mesut gdrünüyordu. Işte tam bu «ırada İrandan gelen resmi müharlü bir mektup, Süreyya'yı bir anda altüst ediverdi. Prenses artık vatansız •ayılıyordu. Zira bir zamanlar Kıraliçesı olduğu memleketten kovulmuş, üstelik her şeye rağmen îran'a gittiği takdırde ağır hapse mahkum edileceğı de ayrıca belırtil mişti. Süreyya Şahtan taraamen aynlmaya mecbur kaldığı 14 mart 1958 den beri hayatmdakı en kuvvetli ikinci darbeyi de bu şekilde yemiş oluyordu. Bütün bun,1ar Prensesin başına 1958 den beri Iran'da bulunan miılkleri için bir kuruş bile vergi ödemediğinden dolayı gelmiştir. Genç kadının bu müddetten beri biriken vergi borcu yüzlerce milyonu aşıyor... Ve tran kaaunlarma göre bir Iranlı beş sene müddetle vergi borcunu ödemediği takdirde malları elinden almıp ^vatandaşlıktan aülmaktadır. Senelerden beri yürurlüğe girebilmek içın Iran Parlamentosunda beklenmek 300.000 tonluk dev tankerler için liman aranıyor etrol gemisi krizi gün geçtikçe artmaktadır. Dünyanm «n büyük tankeri 209.000 tonluk ctdemitsu Maru» yu denize indiren Japonlar, 200 Uft 500 bin tonluk tankerler yapmayı da düşündüklerini ve bu hususta etüdlere başladıklannı açıklamışlardır. Bu arada tanker krizini önlemek için Amerikalüar Japonya'ya beheri 276 bin tonluk aln tanker siparisi vermislerdir. 23 Eylul 1927 tarihli Cumhuriyet'ten P S Boşvekilimiz Pardu'nun lehine şohadet ediyor 2 Başvekil îsmet Paşa Hazret• lerine gönderdıği bir mekttıptan 5 ötüriı mahkemeye verilen Par5 du efendinin beraat ettiğini yaz• mıştık. Îsmet Paşa Hazretlen, * Fransızca hocalan olan Pardu • efendl hakkında tstanbul mud• deıumumısı Nafiz beye mahke5 mede okunmak üzere aşağıdakı mektubu göndermışlerdir: Muhterem Müddeiumuml beyefendı. Bana bir mektup yazmış olan Pardu efendinin bu sebeple roah kemede bulunduğunu matbuatta gördüm. Böyle bir mektubu hatırlayamadığımdan derhaJ tah kikata tevessul ettım. Anladım ki Pardu efendı 27 Ağustos tarıhınde bana bir mektup vazmış. Fransızca olan bu mektup daıremde bulunan selâhiyetlı resmi memurlar tarafından açılarak tercümeye verilmış ve mevcut bir dâva İle alâkası görulerek resmî muameleye konul muş ve bu suretle mektup tarafımdan hiç görülmeksızin tabıatıyla makamı âlilerine ve seyri tabüsine tâbi olmuştur. Bu beyanattan maksadım tnektubun mahkemeye verılmesi nususunda devaıri resmiye tarafından yanhş bir hattı hareket tâkip edilmiş olduğunu izhar etmek değildir. Başvekil oâraına gelen mektuplar içinde kanunun müddeı umumiye rsal edılmesini emredeceği mevvadı hıfzetmek, bittabi mümkün değildir. Benim bu mektubuma sebtp, Pardu efendi hakkındaki hissiyat ve tahatturatımı Cumhu te olan bu kanun nihayet yazm ba jında Şah tarafmdan imza edilerek resmen kabul edilmi» oldu. Ba kanunla birlikte yalnız Süreyya değil, onun gibi dıs memleketlerde oturup vergisini ödemiyen 200 İranlı da Tatandaşlıktan silinnuştir. Yerine gelmez kayıplar üreyya böyle bir kanıımın var lığından haberdar olduğu halde günün birinde bunun kendi «ine de ziyanı dokunacağına iaanmamıştı. Fakat na çare ki Şah'ın bizzat kendisi kanunu imzalıyarak eski kansma böylesine ağır bir dar ba indirmekten kaçınmamış, belki de büyüklerin isranyla buna mec bur kalmıştı. Süreyya vatansız addedilmekle birçok kıymetli haklarım da kaybetmıs durumdadır. Bir kere dünyanın her yerinde kendisine muafiyet sağlıyan diplomatik pasaportu bundan böyle hüküm süz addedılecektir. Aynca Frenses lik sıfaü da elinden almmaktadır. Bundan böyle Süreyya, her gittiği otelin fişini doldurmaya, bir sürü pasaport güçlükleri ile znücadele etraeye mahkumdur. Genç kadının Irandaki bütün mülkü elinden alın mıştır. S Artric vatansız bir prenses haline gelen Süreyya basarisızlıkla sonuelanan sinema hayatının ilk basamağı olan «Bir Kadının Üç Çelresi» Jafanli fifamn galasmda Roma'da etrafnu saran söhretler arasmda. Dev tankerlerin insasında teknik engelleri çıkmadığı takdirde, coğrafya jartlan bunlann kullanılipamTii zorlaştıracak gibi görünmektedir. 500 bin tonluk bir gemınin su altında kalan kısmı 25 met redir. Avrupanm büyük limanlanndan sayılan Hamburg ve Anvers lünanlarına fae su kesimi en çok 12 metre olan gemiler yanaşabilmektedır. Hâlen 200 bin tondan yüksek tonajda gemilerin yanaşabileceği liman dunyamızda mevcut değildir. Avrupada Hamburg ve Anvers limanlanndan başka Rotterdam ve Wilhemshafen limanlarına da 100 ilâ 170 bin tonluk gemiler yanaşabilmektedirler. Geçen ilkbaharda Gulfoil adlı bir Amerikan şirketi, çok yakın bir gelecekte 300 bin tonluk tankeri eri servise koyacağmı ve Izlânda'da bunlann yanaşabileceği bjuyük bir liman inşa ettireceğini bildirmiştir. Bu açıklama Avrupadaki liman çevrelerini endişelendırmij ve bir çok ülke mevcut limanlan yüksek tonajlı gemilerin yanaşabileceği duruma sokmak amaciyle komisyonlar kurarak etüd lere başlamışlardır. rıyet mahkemesıne ısal etmeyl vazıfe addetmeklığıradir. Yırmi dokuz sene evvelinden ıtıbaren altı sene kadar askeri lisede Dize lisan mualhmlığı etmiş oJan Pardu efendıyi vazıtelerıne vak fı nefsetmış, kimseye bir fenalık duşunmeye ve »apmava .sla ıstıdadı olmayan iyi Diı n.uallım oîarak hatırlıyorum. Derslerınden memnun olmayjn talebesine bile nıhayetsız sanır ile mutehallı ve daha bır cck ışler üe hayırhahlığı zıhnım ia yerleşmış olap Pardu efendıiiin otuz sene sonra fena bır adsm, feverana kapılacak bır ıtidalsız olabileceğıne ıhtımâl v°rmek benim içın raümkun değıU dır. Bu sözlerımın makamı âlı. lermce bır vatandaş ^ahadeti telâkki buyurulmasını rica ederım. tsabet ve adalet Cumnurıyet mahkemesinm kararıniadır. Bu vesile ile de ihlâskâr hıı siyatımı teyit ederıra e'cndim 20 Eylül 1927 Başvekil Ismet Tarih Enstitüsünün ilk toplantısı Tarıh Enstıtüsü talimatnâmesl mucıbınce teşkili lâzım gelen idare heyetı Maarif Vekâleti tarafından tâyin eiıirrıştır. Dün ilk toplantısını vapan enst.tü âzâsını teşkü eden revftt şunlardır: Müze Müdürü Halil Bey, Köprülüzade Fuat Bey, Necip Asım Bey, Ali Cânip Bey, Muallım Hamit Bey ve Müknmin Bev Simenon'un romanlarınmkahramanı Göçebe prenses endi hakkında verilen bu ağır hükmü okuyan bedbaht kadın, yanında Peter Haff olduğu halde derhal Capri'den aynlarak Almanyaya annesinin yanma dönmüş tür. Yakmlan Süreyyanm vatansız addedilmemek için ister istemez Alman olan annesi gıbi Alman vatandaşlığma geçeceğini kesinlikle belirtmekteler. Bu son darbe genç kadının yaşantısım adamakıllı değiştirecektir. Artık her zaman v« her şeye rağmen büyük koruyucusu Şahı tamamen kaybetmiş durumdadır. Sureyyaya şımdılik lran dan kalan tek şey Şahtan aynldığı vakit yanında getirmiş olduğu ve her biri bir servet sayılan gayet kıymetli mücevher ve taşlardır. Fa kat bunlann hiçbirinl bugüne ka dar Prensesin taktığını Mmse görmemiştir. Zira lran Kanunlanna göre bunlan ancak Kıraliçe takabilirdi. Fakat Şah her jeye rağmen onları kansmdan geri almıya rau olmayarak gizlice Sureyyaya vermişti. Genç kadın, bundan böyle îranlı addedilmiyeceğine göre, bu kıymetli taşlan rahat rahat takabilir. Kimbilir belki de bedbaht Prenses kovulmuş. olduğu memleketinden son intikamını böylelikle almak istiyecektir. Komiser Maigret'nin heykeli dikildi Tören'dft Maigret'yi beyaz perdede caniandtran aktörler de buıundu olânda'nın küçük Delfziyl şeh ri, ünlü Fransız yazan GeorSimenon'un polis romanlanndaki kahramanı Komiser Maigret'nin heykelinin açıhj toreninde unutulmaz bir gün yaşadı. Simenon'la birlikte beyaz perd«de komiser Maigret'yi canlandırmıı olan 4 aktör de törende ha nr bolundu. KOMtSEB MAİGBErNÎH DOĞUŞU Simenon 1929 yılında fırtınadan hasar gören yelkenlisiyle Holândanın bu sırin jehrine sığınmış, onanm işleri bitene kadar burada 6 ay beklemek zorunda kalmıştı. îşte bu müddet içinde yazann hayalinde Komiser Maigret tipi canlanmış v« Simenon «Holânda'da Cinayet» adlı eserini yazmıştı. 1932 den bu yana Simenon'un 40 «seri T>eyaz perdeye aktanlmıştır. Bunlardan en az 20 sinin kahramanı Komiser Maigret'dir. SİMENON AĞLJYOR Heykelin açılif törenini beyaı perdede Komiser Maigret rolünü almış olan şu aktörler de izlemiştir: Gino Cervi (Italyan), Ruppert Davis (Ingiliz), Heinz Ruhman (Alman), Jan Teulinga (Holânda). Maigret'yi en başarılı oynamış olan Fransız aktörü Jean Gabin torene katılamamıstır. Dâveüilerle vapurda yenen nefeli bir yemekten sonra heykelin bulunduğu yeşil sahaya gidilmiş ve Simenon alkışlar arasmda heykeli açmıştır. Ünlü yazar heykelin örtusünü indirirken heyecanını gızleyememıs ve mendıîıyle tutamadığı gözyaşlarını sılmeğe çalışmıştır. K H I <4(% yaşında «Merhaba Huzun» adlı roıranı ile, günun edebıyatınI K da bırdenbıre parlıyan, eserı çesıtlı dıllere çevrılen Fransız romancısı Françoıse Sagan ustune çok şeyler yazıldı. Fakat, bunlardan belki de hiçbiri, Sagan'ın bugunlerde kendi kısiliği ustune bir gazetecıye yaptıgı açıklama kadar ılgınç değildi. Sagan gozünde Sagan mıî diyor genç romancı. Bir kankatür bu. Bir olay, alkolden, jukeboxlardan ve ruh bulanıkhğından doğmuş bir efsane. Şimdi azıcık tasasızlığa ulaştım. öfkeyı oğrendim. Tatlı şey öfke.. SAGAN'ın dilinden SAGAN kolar kolay inanılmaz şey için kendisi: Sıfın tükettim, evet.. dıyor, bılmem ki nasıl: Yaşamak; eğlenceler, dostlar, işte... para rahat şey. Sagan, şimdi, kendi isteğîyle. Fransa'daki butun oyun salonlarını kendısine yasak ettırmış bulunuyor Kendi gönlü ile mutemedinden belli bir aylık alıyor, bundan dışan çıkmasını ön luyor: Ayhk vaktı geldi mi, *avallı ağlar, sızlar. Ona polosundan söz açanm, onatnr bnna, diye anlatıyor Sagan. Beş yıl şiddetli oynn oynamıyacağım artıR. öyle iste. Aklıma esti. Ama, oynamak bir aşk. Bir bızlı film. Kendi kendinden geçmenin bir zarifi, tstediğim dakika nçağa atladığun gibi, Monaco' ya, tngiltere'ye gidebilirim. Bir ıiBiııuııuıuıaıınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı Î S T A N B U L 6 35 Açılıs 6.30 Kur'an ve Türkçe «çıklaması 6.45 Saz eserlert 7.00 Köye haberler 7.05 Günaydın 7.30 Sabah melodueri 7.45 Haberler 8.00 tstanöulda btıgün 8 05 Sabah türkülerl 8 20 Küçük ilânlar 8 25 Bu sabah »izin İçin 8 40 GOzlde Kasacı'dan şarkılar 9 00 Çtocuk bahçes! 9 15 Harp sololan 9.30 Sorunlarımız 9 50 SarkıUr 10 05 Kısa haberler 1010 Müzlk kutustı 10.30 Arkan y a n n 10 50 Ahmet ÇaSan'dan sarkıUr 11.10 Sabah konserl 11 40 Traftk 11 45 Or. kestra müzlgl 12.10 N&at Mer. canlı'dan türküler 12.25 KüçOk ilânlar 12.30 Saz eserlert ve Saml Göğüs'ton şarkılar 13 00 Haberier 13 20 Oyun havaları 13 35 Trafik 13 40 Gülseren Güvenll'dra şarkılar 14 00 Yaz okulu 15 00 Kapaniî. 18 55 Acılış 17.00 Nurten tnnaptan türküler 17.15 Küçük orkestra 17.40 Kdy odası 18 00 Yurdun sesi 18 30 Serbest caat 18 35 Neriman TOfekçl'den tttrküler 18.50 Reklâm programlan 20 00 Haberler 20 40 Küçük ü&nlar ve serbest saat 20.50 Rahml Sînmezocak'tan şarkılar 21 10 24 saatln olayları 211 Tuvarlak masa 21 50 Eşref Sefik'm » h b e t i 22 00 Keklâm programlan 22 45 Haberler 23 00 Lled saaü 23 30 Caz şarkıları 24 00 Kapanıs rSTANBÜL h , RADTOSÜ 16 55 Açılış 17 00 Dfskotekten seçmeler 17 S0 MinyarOr müzik 18 00 lyl akşamlar 18 30 Küçflk konser 19 00 Türklyeye ho^ geldinlz 19.S0 Senfonlk müzik 20 00 Gençlerle beraber 21.00 Akşam konserl 21.45 Fransızca ;arkılar 22 00 Gece konserl 23 00 Caz müziğl 23 30 Dans edellm 24 00 Çeşitll melodiler 00 30 Gece. nin «rdından 100 Kapanıs. Baatliğine. Güvett vermlyen, bir yaşantının gidişini teblikeye düşüren herşey dayanılmaz sekilde çekiyor beni. Yalnızhk ve özgürlük Benim için esas olan şey mi diyor genç romanoı ve açıklıyor: özgürlfik. Sık nk yalnn olmak. Hoşuma giden, zekî bir erkek. özgürlük İçinde beraberlik. Ama Sagan ne çok sevdıği Guy Choller. ne de boşandığı Bob Wethoff içın hiç bir sey sdylemek istemıyor: özel yasantımı mı konuşmak, asla. benimdir o. AhlâkT Bır bılimdir ahlâk. Ben kendi hesabıma insanlara acı vermek ten kaçınıyorum. Acıyı çekmek ten çok, vermek eğiliminde olduğumu bilirim de. 188 sayfanın yarattığı ün M Mihaylo Mihaylof'un duruşması başladı ZADAR (Yugoslarya) (a*.) Rus asıllı Yugoslav yazan Mihaylo Mfhaylov"ım duruşması Zadar'da başlamıştır. Yazar, Başkan Tito'nun tek partilı yonetimini eleştiren yazılannın dışamda yayımlanması üzerine Yugoslavya yetkılilerinın şahsına yc ıelttikleri suçlamalan duruşma sırasında cevaplandıracaktır. uhakkak ki çok erken vardım başanya, dıye anlatıyor Francoıse Sagan. 18 yaşında ve 188 sayfa ile... Suç işlemışım gıbi gehyordu bana. Tam anlamıyla sorumsuzdum. Hatırhyorum, bir gun: «Benim için mut luluk, edebiyattan daha önemlidir.» demiştim. Aslını ararsamz, zaferden bajı dönmus biriydim. A NK AR A 6 25 Açılış 6 30 Kur'an ve Turkçe açıklaması 6.45 Saz eserleri 7 00 Köye haberler 7 05 Günaydın 7 30 Sabah müzlği 7 45 Haberler 8 00 Ankarada bugün 8.05 Sabah konseri 8 20 Her telden 9 00 Küçük ilanlar 9 05 Haflf müzik 9 20 Sorunlanmız 9.40 Âşık Veysel'den türküler 9 55 Kısa haberler 10 00 Arkası y a n n 10.20 Mustafa Ersesten şar kılar 10 40 Trafik 10 45 Hasan Sozeri'den turküler 1100 Çocuk bahçesl 11.15 Bugün için seçtiklerımij 11 30 Hacer Buluş'tan turkuler 11.45 Konser saatl 12 15 K ı b n s saati 12 25 Kuçuk ilânlar 12 30 Beraber ve solo şarkılar 13 00 Haberler 13 20 Plâklar arasında 13^0 Reklâm prograınlar] 14 00 Çocuk bahçesi 14 15 Müzik dlnliyelim 14.30 Yaz okulu 15.30 Kısa haberler 15 35 Meral Armağan'dan şarkılar 15 55 Dans muzigi 16.15 Nurettin Dadaloğlu'dan türküler 16.30 Trafik 18.35 Necdet Tokatlıoğlu'dan sarkı. lar 16 55 Kısa haberler 17 00 Caz muziği 17.20 Yurttan sesler 17 50 Köy odası 18.10 Gül Batu'dan şarkılar 18.30 Türk sanatı 18 50 RekJamlar 20.00 Haberler 20.40 Küçük üânlar 20 45 ttalya'dan müzik 21.00 Uykudan 6nce 2105 24 saatin olaylan 2110 Gece konserl 22.00 Semahat Özdenses'ten şarkılar 22 25 tkl melodl 22 30 Neclâ Erol'dan türkü^r 22.45 Haberler 23.00 HattaniP besteclsi 23 45 Gece yarısına doğru 24 00 Kapanı^ ANKARA tL RADYOSV 16 55 Açılış 17.00 Sevilen vokalsiz melodiler 17.30 Kemal soloları 18 00 Bir ıclist, bir topluluk 18.30 Akşam konseri 19 00 Charlie Parker caz toplulugu 19 30 Günün melodüeri 20 00 50 olum yıldönümü dolayısiyle Max Reger 21.00 Dilek pınan 22 00 Bır opera dlnliyelim 22.40 Dun>anın dört bucagıcdan 23 30 Gece yarısına doğru 24.00 Gece ve müzik 1.00 Kapamş. Sıfın tükettim, evet... rancoıse Sagan, oniki yılda, dort roman, bır tiyatro piyesı, bir bale ve şarkılar yazdı. Butun bunlar büyük bır gurültü yaratırken ona, 500 mıl yon frank gibi bır para getirdi. Yine de ceplerı boş bugün. Bu Nedir mutluluk? Sagan'a göre mutluluk şu: Hiç bir vakit yaptığından atanmamak. Ne atanmak, ne de gnrarlanmak. Kendi kendisi olmak. İste mntlnlnk. Eğlenmek de bu. Sevilen kişilerle yârenlik, deniz, gfines. taze hava». Bir de kitaplar ve alkol. F Georges Simenon Komiser Maigret'nin heykelinin karşısında gözyaşlarını tutamamıştı... Yazmayı sevdlğim için yazıyorum eğenilmekten çok hoşlandığını, ama «baştan çıkarmayı düşünecek kadar levmediği nl> söyliyen Eagan: Ama ne garip diyor, insanlar hep koruyorlar beni Cılızım, hayvan gözleri var bende, içlerine dokunuyor bunlar. Ben de rahat ediyorum korunmaktan çünku tenbelim. B Liizumlu Telefonlar ISTANBUL Devlet OemlryoUan Raydarpaşs (36 04 75) Slrked: (37 00 SO) Denlzyolları: (49 U 98) (Tatll gunlen (44 03 07) Sebtr HaUarı (44 43 83 Türk Hav» Voüan BUet Satıs (44 0 OOı (Danışmı 44 0a 96' (Hav» alanı 73 83 8e n 84 40) tlkyardıro Hutananesl (49 60 00) Nümune Hastahanesl(3e 59 00' Guret» (23 «9 00) HaseH (21 » S0 tsct SamBty» (21 82 50) Beledlve SantraJ 123 45 <0) Beledlv» ZabttrMOdurlOfu I B n 14) Meteoroloil (73 88 84) Trafik SlkSTet (44 10 «7i tstaneul ttfalvesl (31 43 a ) cettepe u ı » 40) tl* trardım (li 99 58) rroH» Dk Tarduo (12 08 «81 ROmuiM (10 69 20) Mevki (10 83 191 Cezayirli rejisör Fronsadon çıkarıldı PARİS, (a.a.) Cezayirli aktör ve Venedik Filim Festivalinde ö dül kazanmış olan «Cezayiı Savaşı» filminin ortak yapımcısı Yusuf Sadi"ye bu akşam Fransayı terketmesi bıldirilmiştir. Sadi uçakla Romadan Parise gelmiş, polisler Orly hava alanm da bundan böyle Fransız topraklanna ayak basamıyacağını kendisine bildirmişleredir. Yusuf Sadi, Cezayire giden ilk uçakla Paristen aynlmak tizere guınrük yerinde alıkonmuştur. Yazılarını makinede yazıyor Bir gün, diyor cebedî yapınızın geliştiğine inanıyor mosnnnz?» diye »ormnslardı da, «Evet, demiştim, eskiden maki nede iki parmakis yazardım yazılanmı, şimdi beş parmagımı knllanıyornmj» Doğrusu şu: El yazımı sonradan okuyamıyorum. Bazı geceler not alınm, ertesi sabah bunlan okumak.. bir felâket. VftBETCl ECZANELER BAKIRKÖY: Yenl, Aytaç, Osmaniye S ı h h a t BESİKTAŞ: Yıldjz, Yenl S«a, Parlak. EtUer. BEYOĞLU: Günes, Günseli. Tansan. EMİNÖNÜ: Brllyazade, Ersoy. Beyazıt Halk, Sultanhamam. S a n m . EYİİP Yaprak, Merkez, Rami Yenl, Sılâhtar. FATİH Yenl, Özturk, Vatan, Kanaat. Sartıarya. Cıbali GALATA: Ege. GAZroSMA.NPAŞA: Karlıtepe KADIKÖY' Ergünsu, Gungör, Rı« fat Muhtar Sargın, nüamur, Goz« tepe. KASIMPASA Piyale. SARIYER: Alâettm, YenikBy. ŞİSLİ: Tesviklye, Zambak, Şahln, Yenl. ÜSKÜDAR: Ahmediye, Bağlarbaşı, Beylerbeyi. ZEYTİNBURNU: Sümer S ı b h a t Mai Zetterling'in «Gece Oyunlan» filmindeki, skandala sebep «ian doğum sahnesi: Eğlence toplantısında çalan kemanlar ve mütecessl» gözler arasmda bir kadm gerçekten doğnm yaparken etraf tnhaf bir zevk içinde. Ba sahneyi jüri de dejenere ve anormal balmuştur. Mai Zettetling filmlerinde daima aşk konalarmı gerçek yönden ele alıyor. Özellikle Ana oğul arasmdaki sorunlarla birlikte, toplnmun cinsi >et konulannı deşlyor. İşte Ingrid Thulin ve «Sessizlik» ölmlnde rol alan ayni çocnk bu sefer de «Gece Oyunlan» filminde. ANKAKA TangiD (0O> Pollt (11 61 57 • m 20 SS) (11 K « ) Sıhta) tm dat (10 54 Mİ Elektrlk trızs (13 (8 48) Beledlye (Ştkaveı (11 53 «81 m f i k II) S4 991 Devlet OembToIlan tsnnbarat (110030) TfTV rerminal (11 6) W' OASTANELKB GuIhaiM ( U n 08) Ankars (11 m 00) tsç) Slgortalsn (10 80 R O Kao Uerkezi ( U ( 14) 8aM Venedik festivalinde skandal yaratan enedik Film Festivalinde kopan skandalın yankı ve tepkılerinın arkası kesilmemektedir. Böyle bir olaym, şimdiye kadar Uluslararası Film Festival lerınde ilk defa patlak verdiği söylenmektedir. Bu yılki Venedik Uluslararası Film Festivaline lsveç sineması adına katılmıg olan Mai Zetterling'in «GECE OYUNLARI» adlı fihninin fazla şehevî ve müstehcen sayılarak, Festival îdaresi tarafrndan sadece basına ve jüriye gösterilmesine rağmen, bu kisilerin de kopardığı şiddetli ve aJeyhte tepkıiennden sonra, bu kadar gun geçtiği halde fırtına dinmemiştır. O kadar ki, Venedik Festivallerini birkaç yıldanberi çok ciddi bir sanat atmosferi içinde devam ettirmek amacıyla bazı sert kararlaıa gırişm.ş olan dırektör Luigi BATI ALMAN V 6000 v» 8000% davirfl H«r türlü taf lıma, l?Hrlnde. D«nlr,ç«lik. M kdm, alOmlnyum, nwm«r, granlU baton, v.t, Içla dlıkler. SARtt TİCARETKiraköy. Kürekçiler Cad. 38 41», > Utanbul Tel: 44 13 60 • 49 04 23 tâncıhk: 5682/11090 Chiarini'nin de başı sıkısmıştır. Hattâ eskiden alışılmış protokol gereğince yapılan bir çok faaliyeti ve festival in eğlence ve sansasyon tarafmı bir hayli kısan Luigi Chiarini'nin bu tedbirleri tenkid konusu olurken, şimdi de Festivale canlıhk getiren bu çeşit skan dallere meydan vermemesi istenmektedir. Bövlece garıp bir tezat içindedir Venedik Film Festivali şimdilık. Ancak enerjik ve disiplinli bir adam olan Luigi Chiari «Gece oyunlarDinıı? tepkisi şiddellendi ni'nin îsveç filminin uyandıru bu nahoş havayı da ortadan kısc zamanda sileoek bazı kararlara varacağı ve gelecek yıllarda Venedik Uluslararası Film Festivallerine daha olumlu bir sanat hav^sı kazandıracağı, gerçek smenir' çevrelermde ümitle beklenmektedır. Nitekim, bu yılın Festivaline, geçen yıllara kıyasla daha fazla film yıldızının ve sinema otoritesınin akm etmiş olması, Venedik Festivalini en iyi film yanşması olarak nitelendirmektedir. ESKİ ŞÖHRET «Gece Oyunlan» adlı filml yaratan Mai Zetterling, hatırlarda olduğu gibi sadece îsveç sinemasının değil, sanat dünyasnun eski bir aktrisi olarak büyük şöhrete sahiptir. Aktrislikten yöneticiliğe geçen Mai Zetterling, ayni zamanda çevirdiği filimlerın senaryolariyle de meşgul olmaktadır.. Daha once çevirdiği «AŞIKLAR> filmi. gene gerçek ask sahnelerine rağmen, müstehcen sayılmayarak çok beğenilmiş, fakat gene de açıklı"ı\Ia sansasyon yaratmıştı Simdi •Gece Oyunlan» ise gerek açık saçık sahneleri özellikle skandale sebep olan «bir eğlence .oplantısında gerçek bir doğum sahnesi» ile ortalığı altüst etmiş. bulunuyor 1 Sagan'da mutluluk gibi, felâketin de çizgileri keskin: Birinl «everim, 61ür, Içte fe lâket, diyor. Bir de hastalık. üst yanı. Romancıya göre üst yam vız geliyor. Ama, ihtiyarlamak, kor kunç ve hüzünlü. Hiç düşünmüyorum thtiyarlığı, diyor, nasıl olsa gelecek bir gün. Bence fizik aşkla doğrudan doğruya Ugili ihtiyarlık. Artık arzu edilmemek.. bilinmeyen kişileri tanıyamamak™ hüzünlü.» korkunç... İstanbul Erkek Lisesi Müdürlüğünden Okulumuz ıdare, ders âletleri memurluklarmda çalışrılmak üzere 12/10/1966 çarşamba günü saat 14,30 dz ipılacak imtihanla ıki memur alınacaktır. Isteklılerin en az ortaokul mezunu olmaları, erkeklerin askerliklerirJ yapmış bulunmalan, Memurlar Kanununun 4. cü maddesindeki evsafı taşımaları, imtihandan en geç bir gün önce Okul Müdürlutüne müracaatlan, daktilo bilenlerin tercüı olunacağı duyurulur. (Basm 20697/11084) Bir polis romanı agan, romanlanndan, piyeslerinden sonra, bir de polis romanı vazmak karannda. 810 »ayfasını yazmış bile. Ondan sonra, bir büyük roman yazacak. öyle 300 sayfalık filân de ğil, hayır, yine, 120 sayfalık bir büyük roman. S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle