01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAfttFE DÖRT 23 Eylul 1966 CUMHURtYET BonclüHr; .• • • • • * • • • • • • * • • • • • • • • • • • • • „••••«••••••• « ••••••••••••* • • * • • ! ! • • • * • • • • • • * • > • • • • • • • * * • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• «• • • • • • • • « • • • • • • • « * • • * * • • • • • • • • • • • • * • • • • • • • • • • • • • • • • « •« ••*•••••••••••*§••••••••••••••••••••••**•••••••*••**'***•*•••"•••••••••*••••••••••••*•••••"•"•••••••••••••• '•••«•••••••l#««l>llllll<lllttll)lltlt»ttll«ııtın Dr.NO Itaplumbağalar Kır Abbas'ın elındekı çapayı a'dı. başladı kazmaya. Bır ara koylulere de bağırdı: «Dalga geç tıniz jeter ulaa' Hadı siz de çalısın » Cıddı cıidı çalısıyordu kendısı. Tozaklılar, Hamdı beyın cıddı cıddi çalısırasına bakıp dudak ısınyorlardı. Herkes ise dondu Kır Abbas Hamdı bevin ardında bir yere oturdu, bacak bacak ustüne attı. Hamdı bey donup bakıncaya kadar hiç kıpırdamsdan oturdu Bakınca da hazırladıgı lâfı yapıştırdı: «Bunca yıldır hep biz çahstık, sız yattınız' Şımdi de sız çalı?ın, bız yatalım! Hadi çalış. durma'..» Herkes kırıhvordu gulmekten. Hamdi bey de durmadan çalısıyordu. Arada bir durup Kır Abbas'a karşılık verdıği de olu>ordu «Döıt adım toprak esıp ıki çubuk yetiştirivoruz dıye horozlanma! Çok bnemli bır ış değıl bu. Bunun olsa olsa kendınize yaran var. Devlete, mıllete bir yararı yok kı' » Kır Abbas altta kalmıyordu: «Devleti. milleti de unuttuğumuz yok: Ev başına her yıl bırer çocuk çıkartıyoruz. Devlet bize ne yapıyor?» Bağırıvordu da .. Rıza büzüldu: «Yarım gün ders, jarım gün Tanmîs yok mu zati? Yanı dedim kı kısın ders japtığım tam gunlerı de ust uste koyup butun günlerın toplamından çıkarayım, dedım. Yani b'n bu çocuklan ataş giDİ j"aparım Hamdı leyim. Onlar için marak etme. Atas gibi yapar senın karşına dıkerım. .> «Kaç gün sürecek bu iş?» Battal kendıni attı ortaya: «Aifedersfn Hamdi beyım, efendıme soylevım vanı bız bu i?e Irıza'yı sokmasak da olurdu emme, pay edıyoruz. adıma vuruyoruz. Yazı çızı ışi oluyor. Dennlığı de o gosterıyor . • «Bu söylediklerine kendın inanıyor musun ula Battal? Siz adım adımlamayı, derınhk ayarlamayı bilmiyor musunuz? Hem ne payı? Pay neymiş'» Battal utandı «Ne payı, onu söyle » «Pay .. yani butun komşuya pay vereceğimize dair, efendıme soyleyim. . Köyun karar defterin» . » «Bsna da pay ayırdınız mı'» Battal güldü: «Sen bızimlen e\i zevklenıyorsun be Hamdı beyım! Tozak koyunde heç kımse âmirine rüşvet vermez. Çünkü neden? Verilecek bir seyı kalmamıştır...» «Ne yapsın daha ula' Altı ay «Oşt! Oşt!..» diye parladı Hamdı sonra 5'eni bir vergi çıkartıyor. bey «Topla ağzını! Ne ruşvetı? Öteberinin fiyatmı yukseltiyor. ? Rüşvet mi olurmuş? Ben bu ködaha nasıl düşünsün devlet sizi yün fahri komsusu değil miyim? Dünyayt kalbura koyup eleseniz Bütün komşuya pay ayınrken beböyle devlet. bfivle hokumet buni bundan yoksun tutmanızın selabilir misiniz? » bebi nedirî» Katıla katıla güluyorlardı Söyleyecek söz bulamıyor, Rıza Hamdi bey hoslanıyordu. Hosda gülüyordu. landığı için de elindeki çapayı «Eğer aradığınız çahşmaksa, aba bırakmıyordu. ben de çalıştım. Daha da çahsıSonra Rıza'nın yanına geldi: rım Gece gündu'z çalısınm » «Soyle bakalım, okul ne oluEline bir kazma aldı, bajladı yor? Biz seni bu köye, bebeleri kazmaya. Akşama kadar kazdı. oyuna salıversin de, kendisi top Daha çok Rıza'nın payda çalıştı. rak kazsın diye yollamadık! SaYoruldum, ınldım demedi. r,a onun için »ylık vermiyoruz.» Bir ara Kır Abbas geldi yanıdedi. na. Önce birlıkte çalıştıklarını, Rıza güldıi. bütün komşulann dört tuluktan «Gulme, gulme, resman soru sulandıklannı, sonra bir iki «çasoruyorum sana!» kal» ın bozgunculuk etmesiyle fakir baykurt toprağı bbluşup a>n ayrı çal smaya başladıklarını anlattı. «Sen bızıra insanıraıza bakma Kır Abbas'» dedi Hamdı bey «Bizim ınanınıız onduğu yerden gece kaçar. Ko bojle çalıssmiar! Ne zamana kadar, beraber çalısmanın ne kadar eyı olduğunu anlaymcava kadar!..» «Bizim ınsanımız kendılığınden bunu anlayacak mı Hamdi be;. ?» «Anlatanlar çıkacak anlamazlarsa . » Gun nerdeyse indım, iniyorum dıyordu. Battal: «Bırakalım ı^ı, eve gidıp ıstırât edelım. çok yoruldum hamdi beyım...» diyordu. Hamdi bey oralı olmuyordu: «Bırakıhr da eve gıdiiir nii herkesın onü sıra? Bekliyelim akşam olsun . » diyordu. Herkes :sın üstundeydı. llıkleune kadar yorgun oldukları halde bir kanş daha kazmaya gayret ediyorlardı Kadınlar bile, «Ha'van oruz gemıştir, çocukJar acj)rm,st,r. su sel dolacakt.r . demıyorlardı. 1, ateşj hepsını sar mıstı. Yanıjorlardı. K"J Bekta?. muhtara sordu: d İ b HH m d l b C J U i r * 'onuk mu, ozel konuk muS Muhtardan önce Hamdi bey tendısı karsılık verdim «He r e s t n i ı h ınsanın karnındakınl bılıp bılmeden neye boyle ters ters konuşursun?» «Neymiş karnındakı?» «Karnımdaki .. yanı demek istıyorum kı, bu muhtar bıze değer vermez Tabıi bız de ona değer vermeyız. Böyle zatın gibi yuksek konuklan her zaman alır evıne göturür Bize düşürmez. Oturur konuklarla lugatlar konusur. Demek ıstedim kı, gel bizim eve gidelim. Süt yogurt bulunur. Bir de bulgur ası yapanz yanına. Irakı desen, o da çentende var. eh...» Hamdi bey, Rıza İle Battal'ın yuzlerine baktı: «Ke dersiniz?» dedi. Rıza : «Bızi de çığmrsa kabul» dedi. Kel Bektas : 1 «Hav hay. çığırdım gıttı » dedi. Muhtar daha da ileri gitti : «Sede bızi değil, bütün komsuları da çığınrsın ki hepımız cem olup Hamdi beyi dinleyelım... Hamdî beyin bag hakkmda konujacaklan çok hıssalı sSîlerdir ki, efendiroe «iöylej'im, dinlememiz eyi olur . » «Olur, olur!» dedi Kel Bektas. • Karınlannı doyurup gelsinler! Herkesi çığınyorum ..» Aksam Kel Bektas'ın evde toplanacaklardı. Purluktan el ayak çekilmiştl. Ortalık kararmıstı. Yusuf, hâll çalısıyordu. Bır ara beşıkteki «sıpa» aglamağa basladı. Heraen kazmayı bırskıp kostu. Beşıgi salladı: «Nen gulüm, nen balım, nen palazım nen, nen. nen. » dedi. salladı Çocuk sustu. (Arfcast var) 20 • • •* * * •• • • • • • • • ' • . * • • • • • • • ••••••*•>•• • •• • • •• • • • • • • • t • > • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • «•• * » • # • « • • • • • • < •• •• • • • • • • * • * • • • * • • • • • • • • • • •• • > • • • • • • • • • • • • • • • • •» » • • ••••••*•*•••••••«•••!•*••. t • • • • • • " • • • . • * • > • • ••••«^••••••••••••••••••••••««••«••••«••••••.•«•••••••«>«•••••••••••••••••••••••••••••••••«••••• tSiHTifffany Jone! İTIFFANY'JÖKS 'M*IÎ** » « ! •• tlHHİMIMIMHIMtlMlttllfl u LBBBBK' / VEME&C «CA.Def ulbCTAM AJ.TI £0^4 ^ ^ CET BUNA MI \ «Ne demek, hem iresmi, hem ozel?» Hamdi bey sertlesti: «Ne demek olduğu seni ilçilendırmez' Hem resmi hem özel dedık, o kadar'» Kel Bektas da sertleşti: «Ula Hamdı bey, beyefendim, AYSfi ,\IJ I .. ' ı İ Üİ::»::::::::H E l l f !••••••••••••••• KBVMI'% t Kastamonu Şeker Fabrikası Müdürlüğünden 1 Fabrıkamızdan İnebolu yoluyla İstanbul (Çırağan) deposuna 5000, 7500, ton kristal şeker nakliyesi kapah zarf usulü ile ilıale edilecektir. (Teklifler müsait görülmediği takdirde açık eksiltmeye gıdilecektir.) Bu ışe ait şartnameler Ankara Mithat Paşa Caddesi 14 numarada meskun Genel Müdurlüğümüz ile İstanbul Aşirefendi Caddesi Şeker Handa meskun İstanbul Büromuzdan ve Fabrikanuz Tictret Şefliginden temin edilir. 2 Teklif sahiplerinin nakliyatla içtigal ettiklerine dair belgelerini teklif mektuplarına eklemelerî liztmdır. (Belgeleri olmayanlann durumu komitemizce tahkik edilecektir ) 3 İhale 30 eylül 1966 cum» günü saat 15,30 da yapılacağından tekliflerin en gsç ayni gün mezkur saate kadar Fabrikamız Muhaberat Servisine verilmesi larundır. (Postadaki vâki gecikmeler nararı itibare alınmaz.) 4 Şirketimiz 2490 sayıh art»rma va eksiltme kanununa tâbi olmadı^ından ihaleyi yapıp yapmamakta veya dıledığine vermekte serbesttir. TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. (Basm 20661/11081) U i I 1 İJ konu ve resim: Ayhan Başoğlu KIZILKULE Kmf Featarn SrtMİıult. Inc . 1966 WorM tıfKll f5 5VvfÇt3 22' Daha önümdekiler bile bitmedi ki.... Giresun Valiliğinden Gıresun Tajyareduza mahallinde bulunan Yeni Cezaevı binasmda yaptırılacak 73753 lıra kejif bedelli elektrik tesisatı yepım işi 2490 sayıh kanuna KÖr* kapah zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 10/10/1966 pazartesi günıi saat 15.00 de Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak Komisyonca yapılacaktır. Bu ışe ait keşif, şartname ve sozlesme ve dığer evraklar her gün mesat saatleri dahilinde Bayındrrlık Müdürlüğünde görülebilir. Eksiltmeye iştirak için plân, teçhizat, Teknik Personel Beyannameleri, 5900 liralık Banka Referansı ile keşif bedelmden a7 olmamak üzere buna benzer işleri yaptığmı gösterlr iş bitirme belgesı eklenmek «uretiyle en geç ihale tarihinden 3 gün evvel dilekçe ile müracaat edilerek yeterhk belgesı alınması ve bu belge ile 4937.65 liralık geçıcı teminat mektup veya makbuzu, 1966 yılı Ticaret Odası belgesi ve teklif mektubunu ihtiva etmek üzere hazırlanacak zarfları ihale günü saat 14.00 de kadar Komisyon Başkanlığına verilmesi gerekmektedir. Keyfiyet ilân olunur. (Basm 20485/11083) cak olan dünya yüzü tümseklerı belirir, katoliklcrin ba? dın adammın yansı. 7 «Lezzetinı tecrübe et!» karşılığı iki sözlu bır emir. 8 Apansız, kadın yemenilerinin kenar süsü 9 Sert maddelerdeki esas karakter. ÎUKARIDAN AŞAGIÎA: 1 Pıştov patlatan (iki söz). 2 Duvar ilânını yerine yapıstıran (iki soz). 3 Köylülerimııın esas kazancını sağhyan ış, suçsuz insanların başlan eğık değil, böyledir. 4 Tersi vak tıyle hâktm ve yargıçlara venlen addır, bunu 56789 almazsak yaşa • SOLDAN SAGA: yamayız. 5 1 «Para karşıhfı elden çıBir edatın kıkarılmak istenılen konut» anlasaltılmışı, «hermına iki söz. 2 Sorgu hâkımi kese bildir t » onünde verilenler (çoğul). 3 mânasına ıkı Paramızın «sas olçülerinden, kosözlü bır emır. lera çıkması yüzunden bu mem6 «Havası ne leketle sının bulunan bütün husıcak. ne soguk kumetler onunla 'olan geçıt yeranıı» durumda «strafı lerim kapattılar. 4 «Tutkun «ckll su ile çevrili durumuna girmıs olan çıft doğ toprak parçası» anlamına iki SÖÎ. mus kardeş» mânasına iki söz. 7 Bır erkek adı, zavıf adama 5 cBöyle mçyveyi kopardılar Senıs eibıse böyle gelir 8 «G»dalmdan... diye bir türkü varnış toprak parçalan hissesi» mâdır, tersi «kuzey» ı gösteren esnasına ıkı söz. 9 Çabutc Blmelc ki bir terimdir. 6 Bır emır, ıstey«n mtihar teşebbüsçulri taçevrilince birbirine kavuşamıyabancavı buralarına sıkarlar. 123456789 55 Ordudan cıkarılmış iki snbay bir binbaşı ve bir yarbay, hakkında Varenstov'nn snlattı|ı çok ilgi çekici hikâyeyi hatırlarım. lkisi de ordodan çıkirıldıktan sonra issiz kalmıslardı. Istihkâm subaylanydılar. Deçer li asker oldnklarını Varentsov ozellikle ifade etmisti. Baspisko pos Aleksi'ye gidip rahip olmak istediklerini söylemisler. Kremlin'in sâdık bir nsafı olan Aleksi, Jnkov'a Iıaber vermis. «Maresal Toldas, yanımda r?hip olmak isteyen iki snbav var» demis. Jnkov: «Bnnn " 1 «1 dirdi^iniz için tesfkkür ederim, kendilerini derhftl bana Rönde Tin» demis. Bu olav Jnkov'an Tuçoslavya seyahalinden bir yıl Snce olmnşto. Jukov iki subayla bixıat < 5 çTiismüs. Sobaylar ena baslarına çelenleri anlatmıslar ve Jukov kendilerini tekrar ordvya iade etmis. Sonra da Merkez Komite si'ne ayrıntılı bir rapor yazıp iki sabayın tevkif edilmemelerini ve siddetli bir maameleye maruı bırakılmamalannı istemis. Snbaylar hukukî açıdan yanlıs bir sey yapmadıklarım ifade ftmişlerdi. Sovyet Anayasası ve kanunlarına gbre Sovyetler Birlieinde bütün din adamlannın komünist oiduklarını veya K GB ya da Merkez Komitesi'nin emrinde calıştıklarım biliyor<">rdı. O halde neden rahip olmasınlardı? Bn olay Moskova' O. PENKOVSKI T. PARtA da epcy dedikodnlara sebebiyet vermis. Krusçev, sahsa taparlığı (StaIin'e) kaldırır ve Parti içi mücadelelerle nğraşırken (Molotev Ka$ranoviç Malenkov frupunna karşı) Maresal Tîmoşcnko, Kokosovski ye Konyev'in Krcsçev'le anlasamajfc*» bir çok konular vardı. Bu yeıeraller daha çok rakip erupla ittifak halindeydiler. Bir çok hnsusta Vorosılov ve batta Pervukhin bile Krusçev'le anlasamıyordu. r.ma bu liderlerin hepsi iyi tanınan \e oldukça stvilen kimseler oldakları için Kruşçev bnnlatevkif ettirmekten veya onlars karsı siddetli tedbirler aimaktan korkovordu. Söyle düsfinöyordu: «Simdilik oldukları T»rde kalsmlar. Onlardan knrtulaca tım zaman 4a gelecektir.» Netekim ^onnnda Jnkov'dan kurtnlda. Georgi Konstantinoviç Jnkov, bütün Sovyet halkı, snbay ve askerleri tarafından gerçekten sevilirdi. Halk ona •zamanımııın askert dehaiı» der. Jnkov'n taüflye etmeden önce, Krnıçev ona fercektan hak ettiji bütün sereflerl verdi. JnkoT aynı samanda Savnnma Baka.ni ve SBKP Merkez Komitesi Prezidyiım üyesi oldu. Jnkov, hem anti • Parti frnpn ile mücadelesinde bem de tek adam olmak için sarfertifi gayretler de Krnscev'e yardım etti. Ju!.or balâ kovvetUyken, Krusçev ıil*h imfili için para biriktirmek bahjnesiyle •rabayların ek flcretlerini kısmaya baı'adı. jukov bnna itiraı ett:: «Snbay. larımın dilenci haline tfüsmeleri ni istemiyorRm. O zatjan. dövü semeyecekf'ri gibi kimse onların fnbay «ldnkl.,rını bile anlatamayacaktır. Bir «nbajr iyi beı lenmeli ve ailesine iyi kfitfl bakabilmelidir.» Jakov, Mtrcşal Rnlganin'den siddetle nefret tı'erdi. ?vedlovsk Askert BSlge Kamnlanı iken, Balganin, ona telefon etmis ve, «Maresal Bnlganln konnsnyor.» demis. Jnkov, «Ben böyle bir maresal tanımıyornm» diyerek telefonn kapamif. Jnkov, ordnda otoritenin merkezflesmesi taraftanydı, Siyasi subaylann nüfnznnn azaltmata calışmi|tı. OyM Krnfçtv'in korkusunun asıl nedeni bu değildî. Onnn »sıl korktuğu, ordunun Jnkov'a körükörüne itaat etmesi ve bu arada kendisini hiçe sajacak bir hale gelmesi\di. Örnefin; zamanın GKL' Baskanı General ©tcmenko'nun Moskova yakmlannda iki yüı profesyonel kaatilin sabotaj ajanı \ t tedbis çi olarak cğitim gördüğü sabotaj •<knlnndan Krusçev'i haberdar etmemesini, »ma Jukov'nn durıımdan haberi olmasını, Krusçev hiç de bos karsılamamıstı. Pj ve bunun çibi olavlar kendiılni hnznrsnz etti ve Jukov'dan kurtulmaga karar verdi. Jnkov Tngoslavva'davken tizli olarak tasfiye edilmesini kararlastırdı. Jukov Tu»oslav\a'dan dönünee hava alanına ayak bastığmda kendisine Savnnma Bakanlığı eörerinden sffrdildUi bildirildi. Ban«n ardından bütün sebirlerde parti gösterileri yapıldı ve Krusçev'in emrine nynlarak, Jukov'nn ordn lcinde «sahsa taparlığı» başlatmak siyaseti verildi. Benim de katıldığım seni<î bir Mo«kova Parti üveleri toplantısı yapıldı, Böyflk Kremlln Sara yı'nın Sen Jorj Salonnnda toplanıldı. Krusçev açıs konuşmasını vaptı ve sonra salonu terketti. Bunn, Bakanlardün birinin yaptığı konnşma tak<p etti. O da salonu terk etti. Arkasından Jukov'nn alc>hinde propatanda konusmaları yapıldı. Açıs konnşmasında Krusçev. Jukov'un yeni bir tekadam devri yaratmakta oldoğunu, Na polyon'vari tavırlar takındıgını ve Parti organlannın «SilSblı Knvvetler Içindekl rolnnü» hakkıyla kavrayamadığım ispatlanıaya ealıştı. Sahsa taparlıfının bir örnefi olarak Sovyet Ordn Knlübünün dnvarında Tnkov'nn beyaz bir »t üzerindeki büyük resmindcn söz etti. <Bnna, Jnkov'nn sabıs knltürden (kendisi isin yaratmaya çahstıfı sahsa taparhk) baska bir şey denilebı lir mi?» diye sordn. Oysa Krusçev eskiden bn resme hayranlık duyar, «Mükemmel bır resım! Jukor bizim millî kahrarnanı mızdır ve bn serefi hakketmıstir» derdi. tşte bn kerata Kmşçev lşini böyle yurütür. Jakov*» ihtiyaeı oldnğa zaman. ona kahraman derdi, ama bütün knvvetl elinde hissettifi an bn «evilen kıb ramanı tssfiye etmeye karar ver di, Jnkov'nn sahsî nütuzn onn kızdırmıs olabilir; peki ya Krn disl İçin yarattıjfı «Şahı« 1 iltü» ne nt bnyrnlur? Bnnnn hakkın da tek söz söylenemez. Bir çok başlar, Krusçev'in tekadam metotlanna karşı geldikleri için ko parılmıslardır.. tste serçekler bnnlardır! Lenin'ın parti standartlan bakın ne hale geldi. Zavallı halkım'.. Krnşçev'in Jnkov'n tenkit ettiji noktalardan biri de, sivil hükumet makamlannı askert personelle doldnrmaya çalıenasıydı. Meselâ, Jnkov alenen Serov'nn KGB Başkanlıgından alınmasını ve yerine UareşaJ Konyev'in getirilmesini ileri sfir raüstü. 24 veya 25 ekintde Moskova Askerî Bölgesi ?arti toplantısında Krusçev hnndan bab setti. Aynı konnşmada Jnkov'n sabotaj oknlnnn knrmakla taçladı. Oysa bn oknl Jnkov'dan ftn ce de vardı, şimdi de vardır ve Krusçev'in amaçlan için snikast çı yetistirmeye devam »tmekte dir. Tabii bunda hiç bir «akınra voktnr. Bn vetistirdi|i katillerin, bir gün kendisine r« Prezidynm'un bütün üyelerine «aldırdıklannı jörmeyi çok ıster* dira. Bakanlar Knruln'nnnffzelkararnamesiyle görevinden alınan Jnkov çok geçmeden emekllye ayrıldı. Kendisine S O veni Rub R le aylık baflandı. (1) (ârkan var) (1) O zamanlar bir cıft iyi ay«kkabı 40 Rublo idl. RAKAMU BULMACA il+f aa NAüU HAI.I.M)n.ECEKT VuKarıdalo nk.nn Dultnscatto «adoe* « (an* «nslıtst (ıpocal »* • tan* t»nu« m<tıı B<ı« alao O Kmrema ıçln» 1 deo <*• Kadmı uytva oırrı raksm K«yarai re toplama çarpma rıkartma. b5lnw ıs»r*Henn, dikkai »derek «oldao tağ* vt vnkandaD asajhr* bnlmsrBrt* »ı«tertler balnnu Btraa rtdrtinizj *Jıı «mnı bn» olvmtnm.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle