27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
VWiıc SAflfffi DÖRT 20 Eylul 1966 CUMHURtTET fakir baykurt 17 • Abbaı Kartaaal!..» Komşular gülüstüler. Köy içinde biribirlerini hiç »oyadlanyla çtğırmazlardı. Soyadlan, hükumetin verdiği, hemen hemen hiç Ulerine yaramıyan birer takıntıydı. Kır Abbas'ın adı Kır Abbas'tı. «Kır Abbıs> dedın mı herkes bilirdi. Hem de öyle «kartal» hkla bir ilgisi de yoktu. • Kansı Cennet Kartaaal!..» Daha yüksek sesle gülüstüler Muhtar için «(Mâkemedeki mubaşır gibi...)» diye düşündü birkaçı. Mahkemeye çok az, çok seyrek inerlerdi. îşleri düşmezdi. «(Nadir, çok nadir...)> dediler. Yılda bir sefger, bazı iki yılda bir sefer «dede» leri gelır. cyemin verir», cdeğnekten atlatır», «hak sorar» dı. Varsa aralarındaki anlaşmazlıklan bir gecenin içinde çözer, küsleri barıştınr, yatıstınr, giderdi. Muhtar, üçüncüyü çağırdı : «Bektas Duruuuu!..» «(Pek duru maşşallah!)» dediler. Kel Bektas'ın ne «mal» olduğunu onlar iyi bilirlerdi. Ama biraz sonra çağrılma sırası kerdilerine geleceği için Bektaş'a gülmediler. • Kansı Güssün Duruuuu!..» Battal birer birer çağınyor, her çağnlan, elinde ya kürek, ya kazmayla geçip Rıza'mn gösterdiği yer» parmagını basıyordu. Parmağını basan öte geçiyordu. ö t e li Ovacık yolu, yclun altında purluk dedikleri topraktı. Purlukta birer ikişer «cern» oluyorlardı. Kazmalarını küreklerini bırakmadan kuru toprağın üstüne çöküyorlardı. önlerindeki yavşan köklerini, sıçanotu kurularını yoluyorlardı. Böylece purluktaki kalabalık büyüyordu. Muhtarın çağırdığı her kadın, her erkek, Rıza'mn eösterdıği yeri parmakladıktan sonra geüp purluktaki kalabalığa katılıyordu. Parmak izleri üç sayfa tuttu. İrili ufaklı, türlü nakışlardı bunlar. Sayfalar ilkel desenlerle dokunmuş bir örtüyü andırıyordu. Rıza en alta «Yukarıdaki parmak izîerinin Tozak köyünden adları yazılı kirr.selere ait olduğunu> yazıp muhtarla üyelerin mühürlerini de bastı. Battal : «Hadı hayırhsı irıza kardaşım!» dedı. «Bu iş bitti, yörü şimdi purluğa gidelim.» Purluğa doğru yürüdüler. Kır Abbas, daha karşıdan bağırdı; «Yazıya çizıye fazla kıymat vermeyin Battaaal! Yazı çizi sonra da olur. Biz asıl işimize bakahm çabuk.» «Sen de çok acala etme Abbas emmi!» dedi. Battal «Zati başka yazı çizi yok. Bitti. Işler sağlam kazığa bağlandı yani Abbas »mmi...» Muhtar, Rıza'yı, köy kurulu üyelerini kalabalıktan ayırdı. Purluğu, Ovaeık yolu boyunca adımladılar. Sonra aşağı kıvrıldılar. Sonra yukarı döndüler. Sonra da iik çıktıkları yere geldiler. Her kıvrıldıklan köşeye birer taş dikiyorlardı. Rıza, kafasından hesaplar yapı yordu: «(Günde yüzer adım alıp çıksak... Yuvarlak olarak bin iki yüz adım eni var... Biz bunu on, bilemedin on iki günde bitiririz. Uzunu da 160 adım... Biz bu toprağı asmalandırdıktan sonra kom şulara üleştirsek, ev başına ikiser dölüm bağ düşer. Emme hele bölüştürme duradursun. Önce bir kazahm da...)» Yaptığı hesabı Battal'a anlattı. Battal dıkkatl dinledi, son • ra: «Hadi arkadaş, adımla yüz arî:m. Bak gün r.ereye çıktıl» üedi. Sonra Rıza'yı fılân beklemeden kendisi adımladı. Gitti gitti, bir yerde durdu< «İşte bu yüz adım» dedi. Rıza yürüdü, muhtarın vanına vardı: «Dıkelim buraya bir taş.» d»dı. Bir taş bulup diktiler. Sonra komşuların yanına vardılar. «Hemen şimdi işbaşı yapıyo ruz.» dedi muhtar. «Bütün hessbı kitabı yEptık. Irıza sağolsun, şip ?ak hesapladı her şeyi. Şimdi hep baraber s;raya duralım, aşağı yokarı birer adım arayla Kazmaları furalım.» Oturaniar kalktılar. Bazılan purluğu şöyle bir süzdü: «fVay anacmm, hes tük«nir mi bu kaza kaza?)» dediler. «Çok değil, on. on iki günluk işimiz var.» dedi Rıza. «Heç kimse gönlüne güçlük getirmeyin.» Kel Bektaş: «Yani şimdi bu bağlar bizim köycek ortak bağımız mı oluyor, yoksam pay pay mı? önce onu anııyslım.» ded.i. Kır Abbas bir adım kadar öne çıktı: «Onlar sonraki işler ulaaa!» diye bağırdı. «Çok konuştunuz canım! Bakın, ben «Allah AUah, bismi şâh!> deyip ilk kazmayı furuyorum. Hadi, Allah Allah, bismi $âh... Hazreti Ali kuvve • tiyle...» Yerine geçti. ilk kazmayı vurdu. Ötekiler de basladılar. Pat küt... Kazmalar indikçe toprak güm güm ötüyordu. Kuru toprak tozuyordu. Burada asmalar yetiştirip, o asmalarda mor mor salkımlar görmeyi hepsi istiyordu. Hepsinin içinde bu ıstek şaha kalkmıstı İşte, baslamışlardı... Bir zaman hiç If^tuijmadan çalıştılar. Önlerindeki birer adım!ık yeri bellerine kadar kazdılar. Muhtar da. Rıza da çalışıyorlardı. Rıza arasıra çıkıp kazılan yerlere bakıyordu. Kel Bektaş yine tutturdu: «Boyle olmasın, komşuların birezi kazmacı, birezi kürekçi olsun. Söz ge'imi. erkekler tcazsın, kadınlar küresın...» Battal: • Olur, öyte de olur.» dedi. Zaten pek sikısık çahşıvorlardı. Kır Abbas kızdı: «Öyle de olur, böyle de olur deye günde on sefer yöntem değiştirme Batta!! Nasıl başiadık, öyl» gidelim gözel gözel...» dedi. Hörü ebe bağırdı: «Yavrularım, yavrularım!..» diye bağırdı. «Size su nüzüm e t meyecek mi şimdi? Heç susamıyacak mısınız?» Muhtarın kansı Güley: «Suşamaz olur muyuz? dedi. «Neye su getirm'Çdik gelirken?» «Biliyor muyduk böyle sıraya geçip hemen çahşacağımızı?» Rıza'mn kansı Döndii: «İki teze gelin gitsin de iki tuluk doldurup geliversin canım!» d»di. Cennet k a n : «iki tuluk yetmez bu kadar insana!» diye bağırdı. «Dört tuluk olsun.» Döndü: «Eyi ya, dört tuluk olsun. İki gelin gidecoğine dört gelin g i t sin» dedi. Senem çıktı. Cç gelin çekti yanına. Su getirmeğe gittiler. ö ğ l e yem^ğini evlerde, ya da purlukta yemek de ayrı bir tartışma konusu oldu. Kanlar, «Buraya kap kacak taşımak zor şim di.» dediler. «Biz gidip önden hazır ededuralım. siz gelin. yeyip dönüverelim.» ö v l e vaptılar. (Arkası var) AH.T1KI CS İM VEEİ NİmlbİÎS §Üİ9İİK^ TIFFANY OiiiiiiiîHiiiiiElif C A konu ve resim: Ayhan Başoğlu KIZILKUIE 1 AYSEJLE ALi Istanbul Tiyatrosn 23 Eytül Cuma Akşamından Itibaren MİSTER VELİ VAN ( KOMEDİ 3 PERDE ) BileÜer satışa çıkarılmıştır. Ilâncılık 5840 10951 Istanbul'da İlk Oefa •••••»«>•#•••••••••••••••••••••••••••••••••••• Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğünden 1 Topkapı Sarayı Müzesi Harem Oeıresl 1966 YUı Unan mı işi 2490 sayılı Kanun hükümleri dahilinde, Kapalı Zarf Dsulü ile 19/EYLÜL/1966 tarihinden itibaren yirrni gün miiddetle yeniden Eksiltmeye konmuştur. 2 tşin birinci keşif bedeli (600 000.00) Ura olup. geçid temlnat) (27.750.00) liradır. •3 KapaU Zart Ekslltmesi ll/EKtM/1968 Salı gönü saat 15.00 de Topkapı Sarayı Müzesi Müdüriyet binasmda toplanacak komlsyon tarafmdan yapılacaktır. 4 Bu işe ait şartnameler Sözleşrne Projesi ve ekleri Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlii»ii ile Milll Egitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdür!ü*iinde görülebilir 5 tsteklilerin, Resml Gazetenin 23A1ART/1961 gün ve 10763 sayılı nüshasmda tatişar etmls olan «Eksiltmelere tçörak Yönetrneligi» nin 4. maddesinde belirttlen: 4 Mall Yeterlik Belgesiiü. B Asgart keşif bedeli miktannda D Grubu mUteahhiUiî! Kamesi'ni (Aslı) C U bitme belgeslnl (AsU). a Belge bir kaîemde (300 000 00'» Üralık benzeri bir eskl eseT onarımı işini muvaffakiyetle başarıp Geçici Kabulünü yaptırdıklarını veya tdare ve denetlediklerini ifâde edecektir. D Taahhüt Beyannamesi'nl (Hâlen taahhüdü altmda bulunan DilOmum Işlert açıklayan') E Teknlk Personel Beyannamesi'nl, dllekçelerine ekleyerek resml tâtil günleıi ile Eksiltme ve son müracaat gUnii tı&riç, ihftle tarihinden en geç altı gün evvel Millt Eğitim Bakanlıfi Eskl Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğttne müracaat ederek Yeterlik Belgesi almalan şarttır Dilekçelere belgeler ve beyannaraeler eklenmesl mecburiyeti sebebleriyle telgraua Yeterlik Belgesi talebl lcabul edilmez. 6 îsteklller, teklif mebtuplanna Yaterllk BelOTsl. Ticaret Odası 1966 Yüı Vesikası ve Teminat Mektuplannı ekleyerek, eksiltme saatlnden blr saat evvel thâle Komlsyonuna makbuz mukabllir.de fermelerl Iâzımdır Postada vultu bulacak eedkmeler kabul edilmez fBasın 20346) 10955 Bir de «bu işin yiizünden tutuldum ülsere» der durur. Dün akşam kansımn yemcklerini tadınca nnladım neden iilser nlduğunu. 123 yaş ve rutubctli (Osnıanlıcaı i Birinl heyecanlı halden kurtarma isi, d«rtlinin bagırtısı. 8 Tersi idrards bazan da kanda bulunur. cevrilince «cok ho? fcol ucu» tnânasına iki söz belirir. 9 Hanımların yürienne sürdüklerinden, sahip. YVKARIIMN 1 Dikta rejimi ile idare olunan yerlerde hükumet bu şekildedir. 2 Cümleler (coful). 3 Tersl ırterim» mânasına gelir. çevrillnce fdarıi ve bozuş.» karsıhğı blr emir belirir. 4 Terei bir çeşit projedir. 5 Böyle yargıç vicdan nzabı çekmez, 52 Penkovski de onların çüphelerini paylaşıyordu. 1%1 de «Özel Derle me»yi ilk ©kuyufunda Sovyetler Birligmin tehlikeli bir prensip olan, «önce vur, »onra düşün» teori »ine «ürüklenmekte olduğuna kanaat getirdi. Bu, Sovyet propaganda mekanizmasınm temsil ettiği ba nşçı siyasetin tamamen dışında ve karsmnda, olan dehşet verici bir göriistü; halkı zaten savaştan bıkmıs bir millet için felâkete yol aça biliıdl. Penkovski bu yazılar nzerinde kafa yorunca bunlann yaıattıği dü şünce karşısında dehşet içinde kal dı: Kruçef in geliştirmekte olduğu koıkunç silâhlar önce bir «ilk taarnız» için kullanılabilir ve bilâha re harbi önleme ynluna gidilebilirdi. Penkovski, böyle bir •macera>cıhğm bütün dünyayı bir termonükleer savasın içine atabileceği ve bu savasta herkesin kaybedeceği göriişünde olan birçok jreneralin şahsi kanaatlerini yansıtıyordu. Sov yet ordusu içinde, Kruçef'in uçuru mnn kenarında yaptığı bu gösterileri «aşm aptalhk» olarak nitelen dirillyordu. Parti Birinci Sekreteri yalnız sahîp olmadığı bir kuvveti kullanmak tehdidinde bulunarak en büyiik askerî günahı işlemekle kal mıyor, dünyanın kaderi ile kunıar oynadığı intibaını veriyordu. Bafınra plânlan hakkında vasattan daha fazla bilgi sahibi olan bir istihbarat subayı sıfatıyla Penkovski, urun zamandan beri So^yetler BirMğtne yapılacak bir taarruzun Batı blokundan felmeyecetinden e O. PENKOVSKİ T PARLA nıin bulunuyor, ama Kruçef'in aynı temkini göstcrebileceğine güveni gittikçe azalıyordu. Oysa 1961 de Kruçef'in düşüriiieceğine dair hemen hemen hiç bir emare yoktu. Albay Penkovski'nin kendl hükumeti aleyhine çahjmak kararını kuvvetlendiren nedenler arasında kendi subay arkada^lannın bu korku ve kararsızlığuun da bulunması mümkündür. Penkovski, Notlar'ınm bu ve bundan sonraki bölümlerinde israrla, Birinci Sekreterin sâdık bir subay sımfına karşı takuidığı münasebetsiz tavır üze rinde durmaktadır. Bir a;kerî tek ııisyen olarak kendisi de kuvvetlerin modernize edilmesine karşı değildi. Tersine, sahsi eülimleri yeni bir nükleer çağ ordusunun şartlarına tamamen nyuyordu. Ama Penkovski, uzun seneler hizmet et miş «ubayların en cüzl bir emeklilik maaşı ile zâlimce ordudaıı çı karılışını ve bunların ordu dışında şcrcfli bir başka görev bulamayı; larmı acı an tenkit ediyordu. Bu durumun suçlusu olarak o da, arkadaşlarmın çoğu gibi, Kruçef'i pörüyordu. Notları'nıa bir yerinde üzüntü ile şöyle demektedlr: •Ordu üzerindekj (KrnçeFin) niifunı kuv vetlidlr. Bir G«nri Kurmajr albayi olarak bunu nefretle kaydediyorum.» Penkovski'nin hiddeti ?u sonucu doğoracaktı: Kruçef orduya ihanet ediyorsa, o da (Penkovski) Kruçefe ihanet edecekti! İşte, Penkovski'yi memleketindeki nefret et tiği rejiml yıkmak üzere dıs kuvvetlerle çalışmaya sevkeden sebep lerin başuıda bu geliyordu. Nihayet Lenin bile Çar"ı altetmek için Alnıanlarla işhirliği yapmıştı.. Penkovski hükumetle halkı, birbi rinden sonsuz bir uçurumla aynimı«ı görüyordu. Rejim, halka zulmederken bir yabancı kuvvet gibi hareket ettiği için ona karşı gene bir yabancı kuvvet kullanmak gerekliydi. Demokratik idarelerde va tandaş, hükfimetten >biz> diye bah sederken, Rusya'da bu, daima «onlar» olmuştur. Penkovski'nin tevkifi ve duruşması Batı'da duyulduğu zaman bazı gazeteler onun kıdemli Sovyet subaylan arasında Krnçef'e karşı ,vanm yamalak kurulmus bir teşkilâtın iiyesl olabileceğini 1leri sürdüler. Oysa, «teşkilât» kelimesi mü halâgalıdu. Penkovski'nin tek başına yürttrttüğü casusluk faaiiyetine her hangi bir başka yarduncı aramış olması ihtimall azdır. Ama rejlme kaışı olan aynı düfünccds birçok kimse vardır ki bunlar bir birleriyle irtibat kuramadıklan için sessiz protestoculardır. Notlar'ı, Penkovskinin, Kruçef rejimine duy duğu nefretin Sovyet generallerl aksettirmektedir. Şimdi biliyornz ki ordunnn içindeki ba öfke Kruşrev'in düşürülmesini hazırlayan sebepler den biridir. Daha 1961 ekiroinde Maresal Malinovski, biç degilse zımnen Kruşçev'in askerî siyasetini tenkit ediyordu. 1964 eklminin getirdiği akıbetin ilk s«nuçlarından biri, Krnş/ev'in «Her şey (üze imalâtı için. doktrininden vaı geçilmesi oldn. Rüyük konvansiyonel kcvvetler oldukları gibi kaldılar ve yeni teorilere «tlk taarrnza ribl, kar M çok dahadikkatli bir U t n m kavdedildi. 1%5'in ilk aylarıyla beraber Sovyet Generalleri Kruşçev'in idarî ve askeri politikasını sert sözlerle tenkii yarışma çirdiler. Yeni Genel Knrmay Başkanı Ma reşal Zaharov, «Kinl Tıldıı'da:> «Acemi ve Sathî Çabalan diye vazı^orda. Bütun bir savunma siyasetini I.C.B3Î. (KıtalarAra^ı Raiistik Füze) Uzerine kvr> mak tehlikelİTdi. Şnbat Byınfl» <ArkMi m ) Akhisar Belediye Başkanlığından: Belediyemiz elektrik su işletmesi için lürumlu 12.000 lira muhammen bedelli 100 adet ASTER marka 15 MM/3 m2. kutnrnda kuru türbinli su sayacı açık eksiltme suretiyle satın almacaktır. Geçici teminaü 900.00 liradır. İhalesi 6/10/1966 persembe günü saat 15 de Belediye Encümeninde yapılacakür. Taliplerin Iüzumlu belge ve % 7,5 depozite makbuzları ile belirli günde müracaatları ilân olunur. (Basın 20492/10956) SOLDAN SAĞA: 1 Kanlje kalesinl çeviren diişman ordultvnnı yararak onları büyuk bir yenilgeye ugratan Osmanlı komuUnının lâkabı. 2 Kuzey Asyanın dogusunda büyOk blr akar su. her hangi bir dâayı ispat içto ileriye sürülen. S Blr çesit senatör, oh ne mükemmeL 4 Çalmak ve kimse görmeden almak (argo). S ÇevıUinca turisüerin aradıklan yerlerden olur, tersi blr zamap parçandır. 6 tdare bSlümlerimizden, | lardan. 6 Bir haj*vanın yarısı, «aşağı kısımdaki yaçlık ve rutubet» mânaEina iki söz. 7 Yazılı matıkeme ka rarı. 8 cReklâm hissesi* anOünkü bulmacanın lamma iki söz. haUedilmls sekll 9 Kendisine önem verilen* gösterilen, romantik ve yufka yflreklilerde bol bol bulunan. I234S67B9 sos yal topiuiuk RAKAMU BULMACA B E3 • E3 HM fl Taşköprii Belediye Başkanlığından: 1 YetkiU rlraî mflcadele uzmanlarjnm murakabesi altında örnek mahlyette 9 defa ilâçlanması yapılan Belediyemiz işletmeslne ait nümune fidanlık bahçesindeki elmalanmızda bu ıene tahminen 30 ton birinci kalite elma olduğu tesbit edilmiştir. 2 Elmaların muhammen bedeli 30.000. lira geçiei teminatı 2250. TL. liradır. olup S İhale 2490 sayılı kanunun 41 inci maddesi gereğince açık artırma suretiyle 3 ekim 1966 pazartesi günü saat 14.00 de FİDANLJK BAHÇESİNDE Encümen huzurunda yapılacaktır. 4 Satıs bedelinin tahsilinde şartnamesine göre kolaybk mevcuttur. 5 Komisyon öıaleyi yapıp yapmamakta serbesttlr. (Basm 20418/10957) OOnkt) mnmaranıp mıiicaıımı* <e*ı NASIL HALLEDtLECEKT Vukajirtatt rakamlı bolmacada fadee* • tsna ınahtsı (Ipaen) »e • tane omac rsrdır B»u olan U Ksraoio İçin* I deo « s Ksdmı uyrurt oir^ı rakam KoV faral vt toplama. çarpma. eıkartma oolm» ısaretlerint dikkaı ederek «oldan iajr» ve •mkandas asagıy* bulmacad» e««tenler •onaçlan bulnnaı Birmı vakfJnrz) «Jtı «mr. bn; »nfefint» boyçs geçiruıis olursunm •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle