25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHÎFE tSÎ 13 Eylul 1963 CUMHURÎYFT Yeni bir suçüslü: DEPREM Doç. Dr. Cavıt Orhan TUTENGiL art© ve Hınıs dolaylarında meydana gelen depremin yankılan sflrflp gidiyor. Günler•e nlasılamıyan dag köyleri, yıkıntılar altında kaderine terkedilen canlar, genç ölülere yakılan »fıtlar, yardım konnsundaki ağır suçlamalar bir gOa felecek unutulacak. Gene nzman raporları rafa kaldınlaeak, müteahhit yapıları daha fazla kâr tutkurayla Bartname dışı yapılıp kabul edilecek, terkedilmişliği, unatulmaşluğu içinde köyIer, yurt parçalan seçimden »eçime ugrak yeıi elacak. Teni bir •uçâstüne, tabiatın yurt yönetieilertni sorguy» çekercesine giriştigi blr ürperzneye kadar. •••• *••• •••• • ••• Yeni Dünya hastalığı Prof. Dr. Sabahattin KERiMOGLU eçen yazımızda gürültüaün normal şekıllerini, tabıattan gelen ve sun'l olan gürültülere sinir sisteminin nasıl şartlandığı nı, nasıl uyduğunu incelemiş, XIX cu yüzyıun sonlanna doğru gittikçe şehîrlere toplanan insanlann sinir sistemlerinin daha çabuk yorulduğunu gözönüne alan sos yoloğ, psikolog ve psikiyatrlarm onlan şebirlerin eteklerine ve şehir dışına doğru yayılmaya teşvik ettiklerıni belirtmiştik. Şehirlerin içinde toplanan imalâthane ve fabrikalardan gelen gÜTültüler, gittikçe artmaya başlıyan tramvaylar akşama kadar mücadele içinde bulunan ve yorulan sinir sisteminin muhtaç olduğu huzuru geceleyin bozuyor ve insanlar ertesi sabah dinlenmiş değıl, daha yorgun uyanıyorlardı. Tabiatiyle aylarca, yıllarca devam eden bu anormal hayat gittikçe insanlann sinirlerini geriyor ve bunun neticesinde akıl hastslıgı derecesinde olmıyan yani toplum içinde, görünüşte normal, fakat kendi ruh â'emi İçinde «çabuk sinirlenme, kolay yorulma, sıkıntı. uyknsuzluk» gibi tnsanın hayatını tadsızlaştıran yeni bir sinir hastahğı şekll meydana getiriyordu. r Hilâfet istiyen Dıyanet işleri Başkanı! Yasalar bir kez çiğnendi nıi. ne olur bilemeyiz. tki, üç, dört, beş, altı.. Ve yasaların çiğnenmesi siyasi iktidar icin olağan sayıldıçı an, başımıza çeleceklcr bellidir artık. Türkijede bu kötü çığır yeniden açılmıstır. Buçün >asaları çieneyip kaba ku\vete yol verenler, türlü tertip pesinde kosanlar, yarın sıjınacakları kurnmları elleriyle yıkmaktadırlar. Siyasi iktidann kanunlara bosveren gidisı. hiç şüpheslz önce siyasi iktidann başlarını yıyecektir. Siyasi iktidar adaletsiıligi meslek haline getiımistir. Siyasi iktidar kendisine râm olmıyan. ve yasaları siyasi iktidann emirlerinden yukarıda bilen memurları \erlerinden uzaktastırmaktadır. Bunun son ö'rneğı Elbistan eski Müftüsü Osman Gök'tür. Elbistan Mfiftrisii Osman Gök önce scbep.siz yere bir başka yere atanmış, ve bu tâvinin üstünden çok geçmcden gene sebeps'z yere isine son verilmistir. Elbistan eski Müftüsfi Osman Gök'iin basına selenler, çoğn devlet göreviisinin basına çelmistir. Bu haksızlıklar siirmektedir. İktidann bâslan sanırlar ki ıstediklerini yaparlar. ve hiçbir şey olmaz. Bu. yanlıs diisüncedir. Bir gün gelecek elleriyle baslannı dövecekler, ve : KesUe iktidara geçtiğimizde rasalara say^ılı oKaydık, baksızlık yapmasaydık, mahkeme kararlarını çiğnemeseydik... diyeceklerdir. Millî rıkarlan hice savan siyasi iktidar. bu yoilarda mahkeme kararlarına basa basa yürümcktedir. din sömürçenli?i ise son haddini bulmustnr. Slüftü Osman Gök'ü haksız yere isinden atan Diyanet Isleri Baskanı tbrahim Elmalı. iste bu iktidarın iktidara geçer «reçmez koltnğa oturttufu adamlarından birisidir. Simdi bütün bunları noktaladıktan sonra busün Başbakanlık, Devlet Bakanlığı, Adalrt BakanlıŞı koltuklannda oturmak durnmunda bulunan ve bn durnmlan dolayısiyle a£ır sornmlulnk taşimaları gereken kişilerin de dikkatini çekerek Beyoğlu Merkez Vâizi Mehmet Kücük'ün bir mektubunn kösemize a h y o n » . Hflrriyet Gaıetesinin «Serbest Kürsü» sütununda 6/9/1966 taribinde yaymlanan bu mektubunda Mehmet Küçük, Diyanet tşleri Başkanı Elmalı'va şunları söylemektedir : cl964 senesi temmuz avınm son günleri idi. lîim icabı basında bıılunduğunuz îstanbul llüftülüğüne uframıştım. Muftü yardımcılarının odasında bulunuyorduk. Sız Muftü yardımcılarından Fıkri Yavuz, Şukrü bey ve murakıplardan Yusuf Sağlam da orada ıdıler. Yurdumuzdaki ah'âki buhranın nedenlerı ve kurtuluş çarelerı üzerıne konuşuyorduk. Bu arada fıkrıniri söyle açıklamıstın:z : «Yurdumuzd» hilâfrt kurulmadıkça kurtnluş yoktnr.» Ben hilâfetin kurulmak ıstenmesmdeki maksadınızı 0 zamandan beri anlamamıştım. Siz vakta kı Dıyanet İşleri Başkanı olup icraatınızı gördükten, hâdıselere sahıt olduktan sonra, bu ıfadenizin altmdakı mânayı anlamaya başladım. Cumhuriyet ldaresinin bütün kanunlarını bir tarafa iterek tek suçları nizam dıçı fikirlerimze, ındî ve keyfî emirlerinize uymadıklarından, münevver ve sahsiyet sahibi din adamlanna yaptığ'.nız türlü baskı, tutum ve davranışınız bunu bana daha iyi anlatıyor. Bir müddet önce Diyanet İşleri Baskanlığına uğradığımda, vâız ve müftülerin tâyininde yuksek tahsıllı olmaları mevzuat icabıd.r dediğimde, maıyetinızdeki ılgıliler: «Reis beyin emri, reis beyin emri! Ne yapalım. reis bey böyle emretti!» diyorlar başka bir şey soylemıyorlardı. En ulvi dairede mıidürlen, kanunu tatbik etmek ıstıyenleri sık sık değiştirmenizın nedeni hakkmdaki karan da efkân umumıyeye bırakıyorum. Butün bu durumlar karşısında size çekilin diyemem. Zira insariar, lâyık olduklan mevkılerden icabmda tereddütsüz feragat edebilirler. Fakat, o mevkie lâyık değıllerse orada kalabilmek için ne lâzımsa 3'aparlar ve her seyi me?ru görürler.> Ibrabim Elmalı Diyanet lşleri Başkanhfına otnrdnktan sonra Alevî vatandaslara karsı aldığı tavıria fin salmıştır. Bnnnn yanısıra Atatürk'e karşı düsmanca tutumn, o tarihten bn yana gazete sütunlarında söylenti halinde dolasmaktadır. Biz bn söylentiiere bir şey katacak defiliı. Ancak şahitleriyle birlikte belirtilen yukandaki olay hakkmda bnçiinkü siyasl Iktidar ne düşünmektedir? Hilâfeti kurmak istiyrn bir Diyanet Isleri Başkanı, Atatürk Cumburiyetinde koltuğa oturur ve Atatürkçü din adamlarını işlerinden ekmeklerinden ederse Tiirkiye Cnmhuriyctinin hâli ne olur? Diyanet Işleri Başkanı hakkında Beyo£ln Vâizi Mehmet Küçük'ün açık seçik yazısı dolayısiyle kovusturmaya geçUmiş midir? Bu kovuşturmanm selâmetle yürnmesi ve tanıklann etki altında kalmamalan için ilk tedbir olarak Diyanet fsleri Başkanının koltujhından uzaklastınlması perekmez mi? Bütün bn gornlar Türk milliyetçilerinl, cnmhnriyetçilerini, Atatürkçülerini derin derin düşündürmektedir. Meseleyi torulariyle birlikte ortaya koynyornz. V Devrimlerle depremler arasında yakın bir benzerlik var. Birinln toplnmsal. ötekinin dofal •lma Czelliği, oluslanndaki farklı mekanizna ortak yanlannı ortadan kaldırmağa yetmiyor. Her ikisi de bir tuçustd yapmanın çabuklugn Içlnde tnevcndn yerle bir edip yeni bir dengede •ükuna vanncaya kadar sarsıntılanna devam •dlyorlar. Teryüzünfin deprem kuşaklan oldnğu gibl devrim knşaklan da var. Ne var kl, depremi Bnlemek elde değilse de devrimi Bnlemek, hiç degtlse geciktirmek bir Slçüde mümkün. Olnş zaınanı Snceden kestirilemeyen ve önlenmesi insan •Üefinfin dışında olan depremi «ararsız geçişiirznak, ean ve mal kaybıns yol aemadan karsılamak aklın ve bilimin saferleri arasına çlrmistir. Beflk fibi sallanan bölgelerde bacaları aralıksız tflten bir yaşantıyı sürdüren Glkrler ekgik de tfldlr. Hınıs türküleri a latırian yazarken 1962 yazında D o | n Anadolu'da yaptığıra bir gezinin Hınıa bölüznttnfi hatırbyornnı. tzlenimlerim arasında sunlar ye» abyor: «Doğu'da zaman bir girdap gıbl yerinde dönüp duruyor. Hınıs'ın Kolhisar köyünde tümü maraba olan kSylfllerle konuştuk. Ağzı var, dili yok köyluler kendilerlnin olmayan topraklar üzerinde çalışafelmisler, çalısagidiyorlar. Konusmalan korkulu, bakiîlan tedirgin. B Jktiıat rakültesi ÖJretim Üyesı1966 yılında türküler, radyo spikerinin dilindf, yasanılan olayların bikâyesi olmaktadır. oğo Anadoln'nnn uğradığı deprem felâketi su yanlan İle Insam düşündüriiyor : 0 Tahribatın en büyük olduğu yerın adı ile 1966 Varto depremi «hâli perişammız» ın yeni bir belgesi olmuştur. Toplumsal hayatımızdan bir kesit alınmısçasına idare makınasının ağır aksak işleyişi, koordinasyon ve işbirliği noksanı, gösterişçi tutumlar, butün iyi niyet çabalarına ragmen suyun yüzüne çıkmıştır. Q Resmi bir açıklamaya göre 2394 kişinin öliimüne, 1747 kişinin yaralanmasına ve hennz tesbiti tamamlanmayan büyük maddi carara sebep olan deprem, ynrt içinde oldnfn kadar dısında da yardım kampanyalarına konn olmnştur. Bir felâket karşısında gösterilen bn dayanışma, 40 railyona varacağı sanılan iç ve dış para yardımlannın Btesinde bir anlam kazanmaktadır. £ tsin ürücü yanlanndan biri de yardımların yerine ulaşması konusunda ortaya çıkan suçlamalardır. Hükumet ve idare adamlan deprem bölgesinde durumun normale döndüğünü ileri »ürerken, bölgede incelemeler yapan liyasi kurullar örnekler göstererek aksi görüşü savunmuşlardır. Kendi aramızdaki auçlamalara îtalyanlardan sonra Almanlann da katıldıklan, yardımın yerine ulaşma hızının yanısıra kötü kullanılmalara da konu olduğu üzücü kelimelerle dıle getinlmıştır. O Tıkıntılann kaldınlmasında ve ilk yardım elinin bölgedeki ynrUaslanmıza tezelden Dİastınlmasında ordn birliklerinin yflı afartıeı davramsları çok «evindirici olmnştnr. Felâket bölgesinin yeniden iskftnı ve kışa hazırlanmaaı çahşmalannda erdn blrliklerinden de yararlanma görüşfi ve temennisi bn davranışlardan knvvet alraaktadır. 1:1: D G ?!!• •• •• !İ:İ :::: ;;!; ş:ş: Otlaklar renkli halılan andırıyor. Çagıltıh rular üısana ürperti veren bir sessizliğin içinde akıp gidiyor... Hınıs'ta inşaatı bitmek ürere olan bölge okulu öğretmensiz köylere ışık götürecek. 36 binayı en modern ihtiyaçlarla donatan eğıtim • e öğretim »itesl 5 milyon liraya v ihale edılmis.» (1) Varto ve Karlıova ile birlikte adı dillere desian olan Hınıs 1956'larda şair Mehmet Karabulnt'un «Hınıs Türküleri. adlı şiirlnde ( î ) söyle larşımua çıkıyordn : tHınıı dolaylanndan diyor «piker Hmıs dolaylanndan bu türkü Neyliyem yıldızlan, neyliyem «açları örgü örgu Küçük dağ köylerine nasıl basar geceler Bakışlannda bütün dünyaların öldüğu. Hmii dolaylanndan diyor spiker Seyrek tkinli tarlalardan gelir keder Çınl çıplak tepelerin ölüjniü sessizhji Neler yok bu türkülefdS neler •"* ** " Ya a n a l ı n n eoeuklann halinden Ne haberT Hmıı tfirkfllerinde blr kız var Yaralıyım diyor, degrn* bana Aynı yBnden rflzgir yemiş çiçeklere benzer Darmadağın, garipsi, inee G«ne olümler getiren akla.» 0 Baçbakanın, bazı Bakanlann ve yetkili kişilerin durumu deprem bölgesinde izlemeleri çok yerinde olmuştur. Fakat, kısa zamanda bölgeye gitme yansı haline giren yetkililer akını herhalde zaman kayıplanna da yol açmıstır. Çunkü pek çok genel müdürün kendi çalışma alanlarıyla ilgıli bolge sorunlarını oturdukları yerden bilmeleri gerekir. Q Koyun can derdiyle nfrasırken ya{ derdine düşen «kasap» ı akla getiren dnrumlar da eksik olmamıştır. tç politika yatınmlannın yanına dış politika yatınmlannın da katılması haklı bir üzüntü konnsu olmnştnr. Basından gelen otokritik ise konumın bir başka yanını ortaya koymaktadır. I GürülYülü hayatın :::: :::: başlanğıcı :::: iii: •••• •••• kısımlan vardır. Nebat! sıstemde ki çalışma aksaklığı bu ıkinci, yani münasebet hayatı sıstemine et ki yapmaya başlar tnsan kendı fizyolojik ihtiyaçlarının hududu ı çtnde, kendisine faydası olacak gü riütülere oldukça katlanır. Evvel ki yazımızda bahsettiğimiz değırmen gürültüsü. koca horultusu bunlardandır. Ama bugün toplum XX, nci yüzyılın başmdanberi her gün müthiş bir hızla artmakta olan motörlü araçlann gürültüsünden cidden bizar olmaktadır. Otomobilin motör ve klâkson sesleri insana bir tren gürültüsünden çok başka ve fena tesir etmektedir. Çünkü insan trenın yapacağı prürültüyü peşinen bilir ve onun ancak o yoîda, o şekilde gürültıi ile gideceğini, azalhlması ve yapılmamasma imkân olmadığını takdir eder ve ona adeta şartlanmıştır. Bu onun peşinen bunu kabul etmesi ve rahatsız olmaması demektir. Halbuki otomobil (tabiî bu arada bizim memlekete mahsus sütçü, gazetecl. sebzeci, meyvacı v^. esnafın gürültüleri de buna dahil) böyle değildir. Binlercesinden gelen parazit gtirültüler hiç beklenmiyen zamanlarda insarun sinirlerini germektedir. Şehir lerde ve yol kenarlannda yaşıyan insanlar bu araç gürültüleri kar şısmda devamlı o'.arak gerilmekte ve gerilen sinirler üzerinde de. her motör ve klâkson, bu arada da bir felâket bildiren şiddetU fren sesleri, bir kırbaç tesiri yapmaktachr. dahi bazan en sevdığimızın sesır.e dah: tahammul edenıez hale gelırken bazan da en feci zurna sesını .belki de o an için, zevkle dın lerız. Nitekim bazı beyın damarları bozukluklarında bu tahammül merkezinin zedelenmesi insana en tatlı bir mü^ık sesmi büe dayanıl maz ıstırap halinde gelmesini gerektirır. Bunun gibi bu merkezi hassas olan insanlar seslere, bilhassa gürültülere karşı çok fazla reaksiyon verirler. Bu devamlj gerginlik ve zedelenme evvelft tnsanlarda bir yorgunluğu ve nihayet, istidadı olanlarda, sinır yıkılması şeklinde tnsanı hastahaneye götürecek ve aylarca hasta yatırtacak kadar bozukluklar meydana getirmektedir. Şehrın bu anormal parazit gürültüleri hele bizim gibi ferdî saygısı hemen hiç olmıyan memleketlerde daha fena tesirli olmaktadır. Gürültüclen gece sınirleri bozulmuş, rahat uykusunu alamamış bir erkek veya kadının ev hayatındaki düzeni gayet kolay bozulacagı gibi bu insanlann iş hayatlannda da verimleri çok düşük olacaktır. Teübır veya teselli Acaba bunun için bir tedbir düşünülemez mi? Bir kere araçlann azaltılması. çalışma şekilleri önlenemez. Bunlar günden güne artacak, hattâ helikopter veya daha yeni modeller halinde kafamızı patlatmaya devam edeceklerdir Bizce yapılacak şey mümkün mertebe iş hayatiyle ev hayatuıı ayn ayn yerlere merkezleştirmektir. Işinden ayrılan insan hiç değilse sehrin gürültüsünün gelemiyeceği bir uzakhkta uykusunu almalıdır Nitekim bütün hayat şartlannın verimsizliğine rağmen köylerde va şıvanlarda sinir sistemi şehirlilere nazaran çok daha sağlam görülüyor. Sonuç arto depreminin düşfindürBcü yanlannı saymakla bltiremeyi». Biıe kalırsa üıerinde ıırarla dnrulması gereken nokta şodar: Deprem birden olmmtur, fakat depremin sebebiyet verdi|i can ve mal kayıplan nznn sfirell bir ihmalin, jünü birliğine iş görmenin, sakat bir iktisat politikasının, adam sende'ciliğin bir lonııcndnr. Olayı bir «suçüstü» haline getiren de bndnr. Akıl re MTlm yetesly* lşe hanfsaydı n^ranılan kayıplar simdikinin çok altında bulunacaktı. «Bin nasıhattan bir musibet yeğdir» nfln bn defa olsnn nyaneı olmannı dileyelim. •••• V MIİSADIDEVIEITEŞEKKULLERINİ YEHİDEN DUZENIEME ÇABALARI 0*. (1) Bk. Doğu Anadolu lrlenimleri, Dünya, 10 Temmuz 1962. (2) Mehmet Karabulut, Marçıl Akşamlan, Erzurum 1956, ı. 1617. İİİ Rıza BARLAS ktlsadi Devlet TeşekkttHerimizin yeniden duıenlenmeşine bir snreden beri devam edilmekte olnp. ba çahşmaiann amacı, tarımdan sonra, Tflrk ekonomisinin en büyük destefci olan ba tesekkülleri gerçek işletmeler haline getirerek, kSrhlık ve verimlilik içinde çalıştırmaktır. tktisadi Devlet Tesekküllerimizin Türk ekonomisinin vaıgeçemiyeceSi bir kaynak olduSn, ekonomik e|ilimleri paralel olmıyan partilerimizin, iktldara ge,çtikleri zaman, onlara sıkı sıkıya sarılmalanndan da anlaşılmaktadır. I Yüksek Mühendi» (İçletmeeüik Uzmanı) gin, Makine Kimya Endüstrisi Knrnmn Merkeı organizasyonn, DESANTRALİZE tip üzerine baıtanbaşa degiştirilerek, KÂR MERKEZLERİ knrnlmnş ve bn «istemin nygnlanabilmesi Için gerekli olan İŞ STANDARTLARI'nın hazırlanmasına başlanmıştı. 440 Sayılı Kanun n kannnnn nygnlamalanndan olarak, kurnlmuş olan «İktisadi Devlet Tesekküllerini Teniden Düzenleme Komisyonn», 1964 yılında, Farabi Sokaktaki mütevazı yerinde, çalışmalara baslaroış ve ilk iş olarak, iktisadi devlet tesekkülleri, müesseseleri ve Iştiraklerinin istigal konnları, envanter durnmlan, yıllık çalısma raporları ve mnhasebe dnrnmlannı ele almış, orçanizasyon, mühendislik, personel ve pazarlama konnlan üzerinde de çalısmalara devam etraiştir. Bngün, üzerinde önemle dnrnlması gereken konn tesekkülleri gerçek işletmeler haline getirmektir. Bnnnn için, gere|i gibi etkili çalışmalara ve zamana ibtiyaç vardır. Tapılan proşrrama ç5re, bir taraftan, OECD üzerinden sağlanmıs olan yabancı uzmanlar (AIC Grnpn) ile Türk nzmanlar. üretim yapan en önemli işletmelerimizde, endüstrl mnhendisliği, 9retim plânlaması ve bununla ilgili diğer konular üzerinde ekip çabşmalan yapacak, dar limitler Içinde esneyebilen fiyatlamalara, masrafların kontroluna ve benzeri işlere esas teşkil edecek zaman, hareket. başarı derecesi. bütçe standardlannı bazırhyacaklardır. Diğer yandan, organiıasyon ve metod, muhasebe, personel ve pazarlama çalışmalanna, islermelerde devam edilecektir. I Uk defa güriUtülü hayaün basI ladığı Kuzey Amerika lnsanlannda görüldüğü için bu sinır sistemi yorgunluğu hastalığına «Yeni Dünya hastalığı» deniyordu. Bunu önlemek için mümkün mer tebe sinir sistemini parazit gürültülerden korumak, tamir sısteminin çalıştığı, yani geceleri, sâkin bir hayat temin etmek gerekıyordu. Halbuki toplumun yeni gelişmesi, makineleşmesı ve bunun getirdiği refah içinde hayat tarzını daha renklendirmek yoluna gidiyor, gece eğlencelerl veya kumar şeklinde, dinlenecek zamanlarda dahi sinirleri daha gerginleştirici bir hayata sürükleniyordu. Böylece günduz, mücadele sisteminin fonksiyonlaruu daha çiddetli ve hareketli yapmaya mecbur olan adale ve sinir sistemi. gecelen, muhtaç olduğu huzuru bulacak yerde içki ve gece eğlenceleri şeklinde tamir görecek yerde, sabahlara kadar yine yorulmasaıa devam edlyordu. Tafedir oîunur ki ferd, aile ve nesil olarak bu derece devamlı gerginllk evvelâ sinır sistemini yoruyor, geriyor, ondan sonra da kalb, mide ve diğer sistemler hastahklan kolayca görül j meye başlıyordu. Nihayet evlerine dönebüen, gece istirahatini yapabilecek olanlar veya normal uykulannı, gece hayatları sebebiyle, çok az uyumaya mecbur olanlann huzur saatlerini tam bir emniyetle alabilmek endişesi içinde yavaş yavaş oturma evlerirıin şehir dışlanna yapılması yoluna gidilmeye başladı. Nitekim sakin ve deliksiz bir uykunun iabahmda gözlerinl açan keyifli ve mesut bir insana mukabıl sabaha kadar şehîr gürültüsü veya sosyal eğlence hayatmın tedirgin ettiği delik deşik bir uykunun sabahmda kalkan insanm ağırlığını bugünkü hayatı , mızda dahi, hele şehir İçinde ya • şıvanlarda, her gün göTmekteyız ; Zira sinir sisteminin muhtaç ol : dugu huzuru bulması onun bütün vücut çalışmasında, tek hücreye kadar, yapacağı tesiri kolaylaştı j nr. Eğer bu huzur aksıyacak olursa tamir kifayetsiz olur. Tahammül merkezi nsanın sinir sisteminde ve beynının orta yerinde bu şekilde dışandan gelen seslere karşı insan tahammül ünü tanzırn eden bir merkez vardır. Eğer o merkez hassas veya bozulacak olursa seslere tahammülümüz ~xieğişir. Nitekim normal hayatırtRda liİ SON GÜLGÜN TAŞKIN AKDENİZ B OJulları TAÇKAN'ı Dost ve akrabmlarını müjdelerler. 1.9 1966 Keçiborlu Cumhuriyet I06T6 NIHAL (GEZER) SENCEK ıle TA.VZER SENCER Evlendiler 11 Eylül 196« B«yoglu ••••••••••« Cumhurly«t 10677 ELEMAN ARANIYOR 1 Anbar Servisimizde çalıştınlmak üzere zunu, 2 YEFAT Ticaret LIwri me ~ Parker 45 Her öğrencinin seveceği dolma kalem Ko'ayca değışebiien vldalı uç taktrrH, isteğe göro ksrtuş veya pompa il« icullsnmı innkin' İyi ç»ltfm»nm en g3i«l ve en nukbul hediyetl blr Parker 45 dolma kalemidlrl B Yeniden düzenleme belirtileri ysaki, nzunca bir »üredenberi, tktisadi DevClet Teşekküllerimizde, yeniden düzenlemeyi gerektiren birçok belirtiler görülmeğe baslamıştı. Bn belirtilerin başında, organizasyonlann DÎNAMİZMlerini yitirmiş olmaları, yani, değisen koşullan artık karşılıyamamalan ve KÂRL1LIK T« VERÎMLİLlK'ten yoksnn bnlunmalan gelir. Hemen söylemek isteriz ki, bu ana belirtiler ortadan kalkıncıya kadar, Iktisadi Devlet Teşekküllerimirin yeniden düzenlenmesine, daba da etkili olarak, devam edilmek zorunluiu vardır. Zira, şimdiye kadar yapılan çalışmalardan anlasılmıştır kl, yatınmlannın tntan, bngünkü rayice före, 150 milyar lira kadar olan kamu iktisadi devlet teşebbösleri yılda 15 milyar lira kâr sağhvabilir. Oysaki liilî yıllık kâr miktan, son bes yilın ortalaması olarak, 500 milyon lira, yani otnıda bir kadar olnp, birçokları da bilânçolarını zarar ile kapatmaktadır. Değırmen gürültüsü koca liorullusu ı u şekilde gündıiz ve gece çalışmalan ayarlanmış bir sinır sisteminin bir de bızırn dıs ftlemle münasebetimizi idare eden irade ve ruh filemimizle alâkalı Mıhriban Düren'in eji, merhume Ülker Beşerler lle Bedriye Güven ve Hasene Duren'in kardesleri, Eczacı Nüsret Özyegin, Eczacı Zejmep Öber. Özcan Düren, Prof. Dr. Erol Düren'in babaJan, Dr. Cahit Özyeğin. Fikret Öber ve Dr. Mücellâ Düren'in kayınpederleri, Ate?, Ahmet, Mehmet. Ayşe ve Mete'nln sevgili dedeleri. Mehmet Reşlt Beşerler, A\ukat Kerira Beserler, Celâl Beşerler, Hı'sevin Beşerler, Süleyman Beşerler. Mehlika Başar. Aslan Güven. Dr. Akın Düren'in dayıları VODİNALI tır. Personel Servisimizde çalıştırılmak üzere tercıhan Almanca bilen Lise mezunu, elemanlar aranmaktadır. Erkek müracaatçılann askerliklerini ifa etmiş olmaları şart Alâkahların Kazhçeşme'de MENSUCAT SANTRAL T. A. Ş. ne birer resim ile yazılı olarak müracaatları rica olunur. Manajans 2360 10683 Kayseri As. Sat. A!. Kom. Bşk. lığından Aşağıdaki bir kalem ihtiyacm kapalı zarfla ihalesi 23/9'1966 cuma günü saat 16 da Komisyonumuzda yapılacaktır. Evsai ve şartnamesi Komisyonumuzda ve Ankara. istanbul Levazım Ârrnrliklerinde görülebılir Teklif mektuplan aynı gün saat 15 e kadar Komisyonumuza teslim edilmelıdır Postadakı gecikmeler muteber değildir. B AHMET DÜREN vefat etmiştır. Cenazesl 13 Eylül 9«6 salı günü ögle naraazını muteaklp 5>5ll Camiinden kaldırılarak Zincirllkuyu kabristanına defnedilecektir. Tanrı rahmet eyliye. Cumhuriyet 10S78 TEŞEKKÜR Çok genç yaştnda beklenmedik bir zaraarda Allahın rahmetlne kavusan çok aevgill evlâdımız İsUnbul I»ık Mühendisllk ve Mimarlık Öze\ Yüksek Okulu talebeîerinden cenaze merasimtne bizıat gelen, çelenk gönderen, telefon, telgraf ve mektupla büyük acımızı paylasmak lutfunda bulunan bütün akraba, dost ve hemşehrilerimize ayn ayrı tesekküre teessörümüz mâni olduğundan sayın gazetenizin tavassutunu rica ederiz. MVTÇALIOĞLU AtLESİ Cumhuriyet 10673 ctvst Çarn kereste 1. sınıf Ilâncüık: 5448 10666 Miktan Metrekiip 77,400 Kom. Geçiei T. fiatı Muhammeni teminat) Lira Lira Kr. Lira Itr 700 1373 54180 (Basın 3959 EMİN Mutçahoğlu'nun İstanbul Vilâyeti Daimi Encümeninden: 1 Yalova Gaziosmanpaşa ilkokuluna lüzumlu 70 ton linyitin 10.850 Hra çevresinde satm alınması. İlk teminatı 814 liradır. 2 Beykoz Güzelce Hisar ilkokuluna yağlıboya ijlerinin 9.999,74 lira çevresinde yaptınlması. İlk teminatı 750 liradır. 3 Fatih Hekimoğlu Ali Pasa îlkokulu elektrik tesisatı tâmiratının 8.443 lira çevresinde yaptınlması. İlk teminatı 634 liradır. 4 Eyüp Sağmalcılar köyünde eski 2 okul bin»sı enkaıınm 6.50O lira kıymet üzerinden satılması. ilk teminatı 488 liradır. 5 Kartal tlköğretim Müdürlüğü için 20 m2. sürme kanatlı raf imalâtmın 5.000 lira çevresinde yaptınlması. îlk teminatı 375 liradır. 6 Beykoz Cumhuriyet köy okulu öğretmen evine 3.745 lira çevresinde su verilmesi. l!k teminatı 281 liradır. 7 Kadırga llkokulunda 3100 kilogram betonarme demirinin 3.100 lira üzerinden satılması. îlk teminatı 233 liradır. 8 Beyoğlu Kadı Mehmet îlkokulu tâmiratından meydana geien 1 500 kg. hurda demir ile 800 kg. kalın saç depo ve 600 kg. oluklu saçın 1.235 lira kıymet üzerinden satılması. îlk teminatı 93 liradır. Krşif ve mukadder kıymetleri ile ilk teminatları, yukarıda yazılı işlerden bina enkazı ile hurda satısı kapalı zarf ve diğerleri açık eksütme suretiyle 20 eylül 1966 salı günü saat 15 de Ankara Caddesındeki Vilâyet binafinda toplanan Daimi Encümende ayn ayrı lâlıbine ihale edilecektir. Şartnameleri ait bulundukları dairelerden aiınacak veya göriKecektir. îsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubun'j havi oîarak enkaz ve köhne malzeme için hazırlayacakları kapalı zarflarmı ihale günü saat 14 e kadar Daimî Encümene vermeleri, diğer işler için de teminattan başka 1966 yılı Ticaret Odası vesikası ve ayrıca yalnız tâmirler için şartnamelerinde yazıh kayıtlar çevresinde alınmış yeterlik belgeleri ile birlikte ihal» j^inü saat 15 de Daimî Encümende bulunmalan lâzımdır. (Butn: 19745) 10671 1934/10682) Üsküdar Tekel Merkez Müdürlüğünden: Tekel İdaresine ait yaprak tütünlerin konulması için mahallî rayice uygun yıllık kira bedeli peşinen ödenmek «artiyle depo kiralanacaktır. îsteklilerin 20/9/1966 tarihine kadar İstanbul Üsküdar 1 da Tekel Yaprak Tütün Bakrm ve İşleme Atelyeleri Merkez Müdürlüğüne dilekçe ile müracaatta bulunmalan ilân fBasın 20217/10663 Sonuç j ktisadî devlet tesekküllerimizin, bugün İçin * olduğu ribi, yann için de, ekonomik kalkınmamızın temel direklerinden biri olduğu kuşku götürmez bir grerçektir. Durum böyle olunca, bu teşekkülleri kârlı ve verimli bir hale çetirmek zorunluluğu karşımıza çıkmaktadır. Devlet teşekküllerinin kârlı ve verimli bir hale çelmeleri ise. ancak yeniden düzenleme ile mümkün olabüir. Bu, dünyamn her yerinde, böyle olmuş ve olmaktadır. Bugüne kadar yapılan yeniden düzenleme çalısmalarından büyük faydalar elde edilmiştir. Fakat, veniden düzenleme çalışmalanndan beklenilen sonucun da benüz almmamış olduğu bir gerçektir. Bövle blr sonucu alabilmek için. daha usun bir siire çalısmaya. belki de yeniden düzenleme komisyonnnn daimî bir kurnl haline Retirmeye ihtivaç hasıl olacaktır. Düşünmek lizımdır ki, yılda yanm milyar lira kâr sajlıyan teşekküllpri, yılda on beş milvar lira kâr sağlıyacak hale eetirecek olan çalışmalan, ne pahasına olursa olsun. desteklemek, hiç değilse kötülememek lâzımdır. Bilmeliyiz ki, iktisadi devlet tesekküllerimizin yenidej düzenlenmesi zaman istiyen, ehliyetli personel istiyen, teşvik, İşbirliği, yardım ve İyi niyet İstiyen bir is olup, atılan her olumla adım, tesekkül Işletmeîerlnde, etklıini hemen grSsterecek nlteliktedir. Şımdiye kadar yapılanlar • ktisadi Devlet Tesekküllerimizin A reorgani•• zasyonnna 1960 yılında baslanmıştır. Gerçekten, bn yıl içinde, AID üzerinden yurdnmuza getirilmiş olan bir yabancı nzmanlar heyeti (White Grnpn), Türk nzmanların da katılması ile ve blr yıla yakın bir çalışmadan sonra, tesekküllerimizin genel problemlerini dile getiren üç çiftlik çok degerli bir rapor düzenlemislerdi. Bn raporda, organizasyon, mnhasebe, mübendisllk, personel, ve paıarlama (marketing) konnlannda derinlifine eahsmalar yapılması, »zellikle belirtilmiştir. Bn tavsiye üzerine, 1962 yılında, vine AID üzerinden, başka bir yabancı nzmanlar beyeti (Mead Carney Grnpn) iki yıl için ynrda getirilerek, Ttirk nzmanlarla birlikte, ynkanda sözü geçen konnlar üzerinde ve zaraanın müsaadesi oranında, derinliğine çalısmalar yapılmış ve çeşitli iktisadi devlet tesekküllerinin çeşitli problemleT! ele alınmış, ynrdnmnzda pek de bilinmeyen fıacarlama kavranu ve yeknesak mnhasebe »islunl flzeriridt darnlmuıtur. Ba meyanda, örne VEFAT Serdarı Ekrera Ömer Paşanın torunu, Sadrâzam Cevat Paşsnm yeğeni, Ferik Şakir Paşanın oğlu Suvari Yüzbasılıgmdan Emeldi İZMİR VALİLIGİNDEN 1 İlkokullara 693 ton kok kömürünün tevzi edilmesi 17325. lira muhammen bedelle kapalı zarf usulü eksiltmeye çıkanlmıştır. 2 Geçici teminatı 1299.38 liradır. 3 İhalesi 22. Eylül. 1966 Perşembe günü saat 11.00 de İzmir Vilâyet Konağındaki mahsus odasında İl Daimî Komisyonunca yapılacaktır. 4 Şartnamesi mesai saatlerinde Vilâyet Daimi Komisyonu kaleminde vs Millî Eğitim Müdürlüğünde görülebilir. 5 îsteklilerin 2490 sayılı kanuna göre hazırlıyacakları ve muvakkat teminat mukabiü banka makbuz veya mektuplan, Ticaret Odası vesikası veya dernek belgesi ile teklif mektuplanm, muhtevi kapalı zarflarını ihale saatinden en geç 1 saat evveline kadar İzmir Vilâyet D&imî Komisyonuna vermeleri duyurulur. 9 Postadaki gecikmeler nazarı itibare alınmaz. n: İ 3983 19803) 10670 ASIM Kabaağaçhoğlu vefat ermlstLr. Cenazesi 13.9 966 salı günu bğle nsmaz'.nı müteakip Şişli Camiinden kaldırılarak Zlnc.rhku\*u Asrî mezarlığındaki ebed! istiraha*gâhına tevdi kılınacaktır. Mevlâ rahmet eyıiye. AILCSİ Cumhuriyet 10631 O O 8 T O B T. Ziya Kırbakan Oert, Ba( RaıtKİıklan Irtlklâl Cad No aa re ZOtuev) MOtehamn PsrmakKapı r*ı ** ıo n
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle