02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFK ÎKÎ 25 Ağustos 1966 CUMHLTtİYET VIYANADAM ANKARA'YA DÖNİIS ÖNİ Kenan ESENGiN üçüncü Selimin önderlik ettiği batılılaşma ve askerl reformlar yapma teşebbüsünün üzerinden (175) yıl gectl. O 1789 da tahta çıkmıştı. 1774 Rus savasında, Türk ordularının yenilgisinin şoku ve acısıy la nyanmıs, bu ise başlamanın zorunlu olduğunu gör müştü. O zamana kadar Osmanlı Sarayı Buslan hakir görürdü. Oysa Ruslann 16 ncı yüzyılda Batınm atesli silâhlarını ve eğitimin] takllt ederek Volga vâdlsindeki Tatar Türklerinl ve Urallaı ile Sibirya bölgesindeki diğer kavimleri hâkimiyerl altma alman teknik ve tnodem kurnlus Te eğitim bakımından dengeyi Rusyanm lehine bozmuştu. Artık hakir görülecek bir Rnsya yok demekti. Şeddeli! 4f inci Yıldönümünde : 3 Zonguldak Milletvefcili kalmasından menfaat uman tatlı su (renglerl yabancılar olmadan yasayamayız aşağüık duygusunu topluma asılamaya başlamışlar ve her ileri fîkir ve hareketi kösteklemek istemişler ve bilindiği gibi İkinci Dünya Savaşı sonunda bu tmparatorluk yıkılmış ve tutucu Doğu zihniyetinin hastalığı Viyana bozgunundan 236 yıl sonra Türk Ordularuıı elde kal mış bir avuç toprağı savunmak için, Ankara'nın çevresinde döğüşmeğe, yurdu kurtarmağa zorlamıştı. Bu, Viyana'dan Ankaraya dönüştü. O gidiş ile bu dönüş arasındaki İmparatorluğun tarihi çok hazindir. Şimdi bu konuda Londra Üniversitesi Milletlerarasî tarih Profesorü (ARNOLD. J. TOYNBEEWi dinIiyelim «Dünya ve Baü adlı konferans serisinden» (Mustafa Kemal, Türkiye'ye daima felâket getirmis olan yanm Batılılaşmanın artık kahredici olablleceğini görecek bir basirete sahipti ve vatandaşlannı kendi liderliği altında sevkedecek bir karakteri vardı. Mustafa Kemal'in siyaseti. Türkiye'yi tarna miyle Batı hayat yoluna çevirhken hiç bir sınırlan maya girmemek maksadmı güdüyordu. Âdeta Batı âlemimizdeki Rönesans, reform l e 17. yüzyılm hareketJndeki lâik ilmi zihniyet inkılâbı. Fransız ihtilâli, sınaî devrun hep birden bir kişinin hayat devresi içersine sıkıştınlmıs ve kanunla mecburi kılınmıştı. Türkiye'de islâm dininin Devlet işlerinden ayrılması ve diğer önemli inkılâplar hep 19221928 yıllan arasmda sağlanmıştır. 1920 Ierde Türkiye ya yaşama tarzım tamamiyle değiştirecek ya da yok olacaktL Türk halkı her ne pahasma olursa olsun Mustafa Kemal'in lzinde yaşamaya devam etmek yolunu seçti. ) iyana bozgunundan sonra düşmanlaV rımızızihniyeti Mustafa236 yılkadar getiren seAnkara yakınlarına beple ri ve Kemal çok iyi biliyor Şapka devriminin getirdikleri AN Muhlis TUMTURK Daha sonra ise 1695 de Petro, yaptığı reformlar ve Batı tekniğini Rusyaya getinnesîyle bu denge bir yandan Osmanlı tmparatorluğu aleyhine bozolmuî, diğer yandan Ruslar Batı ile yarışa başlamış ve ondan sonra da Osmanlı tmparatorluğunun başbelân olmuştu. Osmanlı Türklerine gelince, Viyana bozgunnndan m iincü Selime kadar geçen yüzyıl içinde Batının gelişen teknolojisinden ve onunla beraber yfiriiyen yaşantısmdan uzak kalmışti. III ünrii Selim ve ondan sonra II nci Mahmut işe, Batı biçiminde askerî eğitim ile başlamışlardı. Pctro ise daha köklii ve sert hareketle Batınm teknolojisini ve hayat t a n laruıı da mümkün oldnğu kadar bir bütıln halinde almıştı. Osmanlı Sarayı ve Osmanlı Devletini idare eden ler ise taassubun, yüzyıllardan beri çöiden gelen meskenrt ve mistisizmin ve islâm dlninin esaslanyla ilgili olrnayan gereksiz inançların, uydurma hikâyelerin, hnrafelerin, günah yasaklannm ve fetvalann etkisinden kurtulamıyorlardı. Her yeniliğe karşı, «din elden gidiyor» teraneleriyle bir takım cahil, menfaatçı ve sömüriirii zümreler milletin uyanma«uıa, gelismcsine engel oluyorlardı. Osmanlı Tiirkle rinfaı Batı silâhlarını, müesseselerini. fikirlerini vak tinde alamaması ve Petro'nun politikasını tatbik ederek Batıya karşı koyamamasındaki başarısızlığıBI bnnunla izah etmek miimkündür. Viyana bozgunu iyana bozgunu, yükselişin Batı lehine dönüşünün başlangıcı olmuştu. O zaman uyanmak ve tedbir almak gerekirdi. O bozgundan sonra Bahnın karşı saldmlan geç kalmıştı. Çünkü Türklerln askeri kudrctlerl ve savaşcılıMarı Batılılann kafasmdan kolay kolay çıkmıyordu. Bu sebeple Batı Osmanlı împaratorluğunu denizlerden kuşatma stratejisini uzun yıllar öngördü. m . üncfi Selimden 70 yıl sonra Batı ile temasa felen, onun teknik ve hayat tarzını kendi bünyesine göre tatbik eden Japonya bu tarihten 4 l yıl son< n kendisine her yönden yetecek bir duruma gelmis ve 19031905 de Rusyaya karsı büyük zaferler kazanmif, onun donanmasmı kendi yapısı silâh ve donanma ile yok etmiştl. 17 ncl yüzyılm sonunda reformlar yapan Batıyı bir tiim olarak alan Rusya özel olarak 1877 Türk Rus «avaşında ve 19141918 Birinci Dünya Ssvagnuı kendi yapısı olan her çesit harb, silâh ve ançlanyla girmişti. Bu her iki savaşta da teknik yetersizlik Türk Ordusunun yenilmesine sebep olmuştu. Osmanlı Türklerl İse yukarıda arzolunan gerekçeler yuzunden Batılılaşmayı hep tek yönlü almışlar, yalnız zaman zaman askeri bakımdan değerlendlrerek teskilât ve eğitim cephesiyle mütalâa etmişlerdir. Çeşitli tarihlerde bazı subaylann ve aydınların yaptıkları ileri hareketler de ya yarım kalmış, ya da belli konulara inhisar etmiştir. 8761908 İnkılâplan da köklü reformlar yapamamıştı. Tine her sey sekile ve kabuğa bağlı kalmıştı. trticaî hareketler, nortlamalar devam etmis. milletin kaderme kara taassubun, o uydurma bikâyelerin hâkim olduğu görülmüştfir. Siyasî partilerin mücadeleleri ise bir komiterilik halini almıs ve İkind Dünya Savaşı gelip çarmıştı. Böylece; 1919 yâni Mustafa Kemal'e kadar Viyana bozgunundan 236 yı! geçtiği halde Osmanlı tmparatorluğunun Batınm teknik gelişmelerine, yaşantısına gerçek anlamda nyamamış, kendisini bâtıl düsüncelerden kurtaramamış, iç ve dış mücadelelerle çökmeğe başlamış, fakirlesmiş. okonomik bakımdan yabancı devletlerüı tahakkümü altma girmlş, dış sö mürücülerle işbirliği yapan ve milletin karanlıkta du. Onları yok etmek için bütün cesaretiyle işe girişti ve ömrünü ona verdi. Şimdi o mücadelenin başladıği tarihten ve eserlerinin gerçekleşmesinden 46 yıl sonra yaşadığımız bugüne bakalım: Kurtuluş savaşuıdan sonra Mustafa Kemal gerçektcn bir kahraman. bir devlet adamı olarak Batıya yönelmenin tüm yolunu açmıştı. Diğer sahalarda da benliğimize kavuşmak, yabancılann etkisinden ve boyunduruğundan kurtulmak ve bir daha bunlara imkân vermemek için tedbirlerini aldırıyordu. Bu meyanda o zamanki imkânlanmııla bir millî harb sanayii kurulmaya başlanmıştı. Kırıkkale bölgesi seçilmiş ve yanında da «anat okulu arılmıştı. Top, mernıi, barut ve hafif silâhları yapacak duruma gelen fabrikallhımız vardı. 1950 de iktidara gelen kişiler onlan geliştirecek yerde Amerikalılar nasıl olsa bize silâh veriyorlar dive onlann da etklsiyle bu fabrikalan Makina Kimyaya devTettiler, büyük emeklerle yetiştirilmiş olan elemanlar dağıldı. Zamanla fjbrika tezgâhlan tahrip oldular ve 1963 de Kıbrısa hareket yapmak istediğimiz zaman Amerikalı dostla rımız (Benim verdiğim silâhlan benim iznim olmadan kullanamazsmız) dediler. Bu mesele bir siyasi iktidan ebediyen mahkum etmeye yeter bir hiyanet vcsikasıdır. Fakat toplum, henüz bu bilince ve şuura ermemiştir. Ermesini de istemiyorlar. Şimdi yeniden millî bir savas sanayii kurmak düşünülüyor. Bu hiyanetleri bu millet göremiyecek mi? Sonuç firkiye şimdi 1966 yılını sürüyor. Mustafa Ke•* mal'in 46 yıl önce açtığı kurtulaş yollan yine kapatılmak isteniliyor. Sanki III. Selim devri yaşanıyormuş gibi bütün geri hareketler hortlamışlardır. Şeriatçılık. Ezher Medresesinin ortaçağ düşünceleri, nurculuk, lâiklik, Anayasa ve Cumhuriyet diişmanlıkları, politika ve oy alma amacıyla din istisman, bölücülük almış yürümüştür. Devrimleri, Anayasanm ileri ilkelerini budamak. tahrip etmek hevesleri polltik ihtiraslar uğnına verilen tâvizler, sapık davramşlara göz yummalar, aşağilık duytruları ile yabancı hayranlığı. dış sömüriicülerle işbirliği yapan menfaatçı zümrelerin her ileri ve kurtarıcı fikir ve harekete karşı koymalan. Türkiye bu durumdan kurtulmalıdır. Viyana bozgunundan 275, III. üncü Seüm'den 175, ve Mustafa Kemal'in kurtuluş hareketinin üzerinden 46 yıl geçti. Tekrar geriye dönmek ve yüzyıllan heder etmeğe kimsenin hakkı yoktur. Türkiye bu durumdan kurtulmalı, oyalayıcı politika ile milleti uyutmağa. ikbal sağlamağa çalışanlar gerçekleri görerek toplumun öz meseleleri üzerine eğilmelidirler. Bunun mücadelesi ciddi olarak yapılmalıdır. •••••••••••*••••••••••••••«>•«•••••••#••••••••«••••BaBaB>aa,âfpZâaiiîaâ 1 Hnkara Lv. Âmirliği ( 2 ) No. lu Saf. Al. Kom. Bşk. lığından: Aşağıda cinsi, miktan, muhammen bedel ve geçici teminatları yazılı bir kalem fbuharlı yemek tenceresi) maddesinin kapalı zarfla eksiltnîeleri hizalarındaki gün ve saatlerde yapılacakür Evsaf ve şartnamesi mesaî saatlerinde Komisyonda ve İstanbul Levazım Âmirliğinde görülebilir. İsteklilerin kanun! şekilde hazırlayacaklan teklif mektuplarınj ihale saa f inden bir saat evveline kadar makbuz karşılığı Komisjon Başkanlığına vermeleri. Postada geciken mektuplar kabul edilmez Cinsi Buharlı yemek tenceresi ve montesi Miktan 3 Adet M.bedeli G.teminatı Lira Krş. Lira Knş. 42.650. 1324 3276. İhale günü saati TÜLİN O\UE ile Yük. tnş. Mühendisi GÜNDÜZ HATİPOĞLU Nişanlandılar 24.8.1966 Moda Denlz Kulubü Cumhuriyet 9919 VEFAT Aziz varhğımız. kıymetli babamız, eski Niğde Belediye Reisi HASAN TEZOL 23.8.1966 salı günü Hakkın rahmetine kavujmuştur. Mevîâ rahmet eyliye. EVLÂTLARI (Reklâmcıhk: 3361) 9927 7 Eylül 1966 çarşamba 11.00 (Basın 19015/9899) İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Hesap Merkezi Yaz Kursları Türkiye Bilimsel ve Teknik Ara'tırma Kurumunun desteği ve isbırliği ile 121 Evlül 1966 tarihleri arasında ELEKTRtK HESAP MAKİNALARI İLE PROGRAMLAMA VE SAY1SAL HESAP KLRSU düzenlenmistır. Birer haftalık üç doneme bölünen kursun arzu edilen dönem veya dönemlerine katılmak serbesttir. 1 inci dönemde, elektronik data proses sistemleri tanıtıldıktan sonra matris cebrı ve nümerik analiz konularında gerekli temel bilgi verilecektir. 2 nci dönemde, Fortran II kodlama dili uygulamalı bir şekilde öğretilecektir. 3 üncü dönemde Monitor I sistemi tanıtıldıktan sonra bazı özel teknik ve mühendislik problemlerinin, o alanda uzman elemanlar tarafmdan programlanması \re çözümü anlatılacak, program ayrıca konferans, uvgulama ve gösterilerle takviye edilecektir. Üniversitemiz mensuplanna ücretsiz olan kursa Üniversite ve Yüksek Okul mezun veya mensupları, dönem başına 50 TL. ödemek suretiyle katılabilirler. Program ve diğer hususlar hakkmda İTÜ Elektronik Hesap Merkezinden bılgi istenebilir. A d r e s : l.T.Ü. Elektronik Hesap Merkezi Taskısla 114, fstanbul Tel.: 47 2613 48 22 50 /136 (Basın: 19344/9913) Türk ve Fransız lîsanlarının inceliklerine vakıf yeminli müterdm Türkçeden Fransızcaya ve Fransızcadan Türkçeye tercümeler deruhte eder. Bütün gün. yarım gün veya günün muajyen saatleri içln ehven ücretle hizmetlerini arzeder.. Ayrıca Türkçe ve Fransızca ticarl muhaberatınızı idaresine alabilir. MÜTERCİM rumuru Ue P.K. 176 İstanbul Cumhuriyet 9904 KASTAMONU HALKEVİ BAŞ&AN1 ğıtmek nıyetiyle tekkelere yerleş lık, emirlik, naklblik, halifeük, tal nüs olan tarikat ileri gelenlen, cılık, büyücülük, üfürükçülük nüsm kıl ve özgürlüğe gem vuran sonradan hizmet görevlerini soyhacılık gibi unvan ve sıfatlar. tümA Ortaçağın geri anlayış ve inanç suzlaştırarak, çıkarlan peşinden den reddediliyor ve çesit çeşit kis•• lar çıkmazından sıynlarak, koşmuşlar din perdesi altında top velerde, çeçmişin ibret almacaK çağdaş uygarlık rfüzeyine doğnı lumu, kötü emellerine kul etmek acı bir anısını semboUeştirmek üyönelmek isteğimizin tek amacı, istemişlerdi. Softa ve yobazlann zere, ancak devrim rnUzelerinin millî benlik ve bütünlüğümüzü, çöreklendiği bu rezalet ticarethademirba<;ı arasına girebiliyordu. yüzjallar boyunca yaşatmak lçindi. nelerinin nasıl yalan dolanla işleToplum diteeniınlzd, lâyik flkeler tildiğini yakından büen Atatürk sistemine göre tümden deglştir(3), artık uygar Türk toplumunmedikçe, mllll varhfımaz, her an da yerleri olamıyacağmı çu sözleetirdiği anlayış ve yeniliklerden tehükeler geçirebilirdi. Yakın tariyle belirtmişti: «Mevcut tarikatyalnız ikisinin örneğini verrihimizde uğradığımız sarsmtılalerin gavesi. kendilerine tâbi olan mekle yetindiŞimiz şapka devrın nedenini bilen Atatürk, Cumkimseleri, dünyevî ve mânevî harimi, sadece biçime bağlı. anlamı huriyet temeli üzerine kurdugu vatta mazharı saadet kılmaktan yüzeyde kalmış, tek yönlü bir yeni Türkiye devletine. bir an önbasks ne olabilir? Bu;rün ilmin, devrim değildir. Dygar bir talıK ce lâyik bir yön vermek istedi. fennin. bütün sümulü ile medenive olumlulukla, çağdaş uygarlık Devlet kurumlannın teokratik >*ayetin muvacehei şulepâşmda, fidüzeyine yönelmeyi Ulkü edinen pısıra, Iftyik bir düzene soktuktan lân veya falan şeybin irsadı Ue saşapka devriminin gerçekleşmesi sonra, kıyafet devrimine girişti. adeti maddiye ve mineviye anyasayesinde Türk toplumu; ilkel t«Sapka Devrimi» adıyla sembol'eşcak kadar iptidaî insanlann. Türnançlara kul olmuş geri kafalılar tirilen bu devrim, Atatürk ülkü«ükiye Camiaı Medeniyesinde mevdan. din kisvesiyle halkı sömüren nü Batı uygarlığına bağlıyan ılk cudiyetini kabul etmiyonım» (4). madrabazlardan, softa bozmalann köprü olması, peşi sıra gelecek O, anlamıştı ki: «Türkiye Cumhudan, sosyal düzende sınıf farkı yamedeniyet yüklü devrim vagorüariyeti şeyhler, dervişler, müritler. ratanlardan. din ve e&itim kurumrına geçit vermesi bakımından 6mensuplar memleketi olamaz!» larını rezalet yuva'.an haline sonemlidir. Şapka devrimi, Türk dı (5). «En doğnı ve en bakiki takan yobazlardan ve bütün bunlann toplumuna yeni • modem bir si rikat, tarikati medeniye» idi (6). temsil ettikleri çürük inanç ve yim ve görünüm sağlamakla yetın30 Ağustos 1925 günü Kastamonu soysuz düşünceler atmosferinden meyip, gerllik mikrobunun sönauHalk Fırkası binası önünden milkurtulmuş, uygarlık dunyasuaın rücü yuvalanru yok ederek, özgür letine karşı yaptığı bu tarihi komutluluSuna kavuşabilmiştir. bir düşünce anlayışı içinde. insannuşmasını bitirirken tekkelerinin ca yaşamanın sırlarmı öğretti. Kahemen kapatılmasını tarikat başdına, mutluluk kapılannı actı, kanlarına emretmişti: «Medeniye(1) Açıksöz eazetesi, 30 Ağustos türbe ve tekkelerl de, tarihin detin emir ve talep ettiğini yapmak, 1341 (1925), s. 1, No. 1447. rinlülerine gömdü. insan olmak için kâfıdir. Rüesayı (2) Acıksöz eazetesi, 1 Eylül 1341 tarikat. bu dedigim hakikati bü(1925). s. 2. No. 1448. tün vuzubu Ue idrâk edecek ve (3) «Bir takım şeyhlerin, dedelekendUiklerinden derhal tekkeleririn. seyritlerin. çelebUerin. ba ni kapayacak, müritlerinin artık baların. emirlerin arkasından vâsılı rüşt olduklarını elbette kasiirüklenen ve falcılara, büyübul rdeceklerdir» (71 cülere üfürukçülere nüshacı lara tâlih ve hayatlannı emni Atatürk, dua ve adaltlar için hal yet eden insanlardan mürekkep Uyük Atatürk, kıyafet devrimikm ziyaret yerleri olan türbelerin bir kitleye, medenî bir millet ne bayrak açarken, geri düşün de kaldınlması lüzumunu duymuş nazarivle bakılabilir mi?» celerin baskısı altmda, her tu. Geri inançlar gelenefinin lâyik Atatiirk. Nutuk. Ankara 19?7. türlü sosyal olanaklardan yoksun, Türk toplumunda yaşayıp gitmes. 542. (Atatürk, Nutuk II, Türk kendi kaderine bırakılmış Türk ka sini sakıncalı gördüğü için, bu Devrim Tarihi Ens.. tstanbul dıruna da toplum hayatında lâyik konudaki görüçünü de açıklıyarak s. 896.) «Türbelerden, yalancı evliyalardan, olduğu yeri sağlıyacak bir ortam ölülerden istimdat etmek, medeni hazırlarruştı. Devrimlen kökleştir(4) Açıksöz gazetpsi. 1 Eylül 1341 bir heyeti içtimaiye İçin sîndir» mek içtn, yarınkl kuşaklan şefkat (1925). s. 1, No. 1448. demişti ffi) ve Atatürkçü bir ruhla egitecek o(5) Acıksöz eazetesi, (aynı rün. lan kadmı, onuruna kavuşturmak aynı sahife ve aynı numara) Kastamonu gezisinden Ankaraya (6) Açıksöz eazetesi. (aynı eün gerekti. Kadınlanmızın acayip uidönüsünde Bakan'ar Kurulunu sahife 2. avnı numara) yimlerine dalr Kastamonuda vaptoplantıya çagınp. 2 Eylül 1925 tığı bir konuşmssında: «Erkek ar(7) Arıksöz pazetesi. (aynı pün günlü karamame ile türbelerin. kadaşlar, bu biraz bizlm hodbinsahife 2. aynı numara) tekke ve zaviyelerin kapatılmasını. lieimizin eseridir. Çok afif ve çok (8) Açıksöz eazetesi, (aynı £ün ilgililerin görev ve unvanlarının dikkatli olduğumnzun icabıdır. sahîfe 1. »ynı numara) kaldınlmasını sağladı. Karar, 30 Fakat muhterem arkadaşlar. rüfeKasım 1925 de kanunlaştınldı. NOT: Metinler için aynca bk. Kas kayi nisvanımız da bizim gibi Tekke ve türbelerin kaldınlmatamonu eazetesi 8 Eylii) . " * " ••••••! •••••«••••••mnMimmıııııı müdrik ve mütefekkir insanlardır. siyle; şeyblik, dervişlik, müritlik, 1341 (1925), » . 1 2 No. 2614). Onlara mukaddesatı ahlâkiyeyi dedelik, seyyitlik, çelebüik, baba. S O N kuvvetle telkin etmek, millî ahlâkımızı anlatmak ve onlann dimaKıymetli eşim, annemiz, kardeşimiz ğını nur Ue, nezahatle teçhiz etmek arrusunda bulunduktan sonra. fazla hodbinliçe lüzum kabnaz. Onlar, yüzlerini cihana çöstersinvefaü dolayısiyle cenazesine bizzat gelen. çelenk gönderen, ler ve çözleri üe cihanı dikkatle telgraf, telefon ve mektup ile büyük acımızı paylaşmak lutfförebilsinlrr. Bnnda korkulacak funda bulunan dost, akraba ve yakınlanmıza merhumenin bir şey yoktur» (1) diyerek erkekhastalığmda hayabnı kurtarmak için, bütün gayret ve flıtileri ikaz etmiş. kadmla erkeğin mamlannı esirgemiyen, faziletli hekim sayın Âmiral MEHMET basbaşa vererek atacaklan devrim ALİ IŞ1ĞIGÜR ile sayın Dr. Alb. ZEKİ BİRSEN v e sayın adımlarmın daima başanlı olacaDr. Yb. ZEKİ UYGUN ile Deniz Hastahanesinin diğer D r , ğı konusundakl bir başka konushemşire ve müstahdemlerine sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. masını şöyle bitirmiştir: «... Bir heyet1 Içtimaiye, bir millet, erkek Sökmen ve Solok Aileleri ve kadın denilen iki cins insandan 1 Müessesemiz için 1 adet piston torna ve taşlama mürekkeptir. Kabil midir ki. kitCumhuriyet 9921 tezgâhı teklif alma usulü ve Türk parasiyle satın alınalenin bir parrasını t^rakki ettirecsktır. lim, diğerlerini müsamaha ede2 hgililer hazırlayacaklan tekliflerini teklif fiatlim de. kitlenin beyeti umumiyesi mazharı terakki olabilsin? Mümlan üzerinden verecekleri % 7.5 muvakkat teminatlan ile kün müdür ki, bir camianın yarısı birlikte R'9'9(56 salı günü saat 17.30 * kadar Müessesemiı topraklara zincirlerle bağb kaldıkDmum MiidürHigüne tevdi edec<?klerdir ça, diger kısmı semalara yüksele; Teklif mektunl^r'nda tezgâhm markası, menşei, bilsin? Süphe vok, terakki adımözellikleri ve t»=lim mîirld»tî sarih nlarak bildirilecektir. ları, dedifim iki cins tarafmdan 4 Postada vâki gecikme nazan itibare alınmayaberaber. arkadaşça atılmak ve is. cağı gibi. telsrafla vapılaeak tekifler kabul edilmiyecektir. terakki ve tereddütte birlikte 5 Şartnamesi Tîcaret Müdürlüğünde görülebilir. kat'ı merahil edilmek lâzımdır. 1 Müessesemiz ıhtiyacı için, S Müessesemiz siparisi verip vermomekte veya diBöyle olnrsa inkılâp muntec ve 3 adet Jeep (CJ5 veya CJ6 kalorıferlı olmak şartiyle), lediğine vermekte serbesttir. muvaffak olur» (2). teklif alma usu!ü ile Türk parası mukabilinde satın alına(Basın 19027 A. 11006/9896) caktır. Cumhuriyetten önce ve onu tz2 tlgililer teklif edecekieri bu vasıtaların modelini liyen aylarda Atatürkün Türk karengini ve teslim müddetinı sarahaten bildireceklerdir. dınlarınrn özgürlük ve tabiî haklan üzerindeki düşünceleri, kıya3 tlgililer teklif fiatlan üzerinden Vo 7,5 muvakkat fet devrimiyle kıvılcımlanacak ve temınat, kataloğ ve prospektüsleri ile birlikte hazırlayacakyürürluğe girecekti. TUrk Medenl ları tekliflerini 1/9/1966 perşembe günü saat 17.30 a kadar. Kanunu ile kadm, ük defa olarak Müessesemiz Yazı Işlerı Müdüriügüne gönderereklerdir sosyal ve medenl haklarına kavuşTeklifler bu tarihten itibaren 30 eün opsiyonlu olacaktır tu (1926). Sonradan çıkanlan ka4 Postada vâki olacak gecikmeler nazan itihare alınnunlarla belediye üyesi (1930) ve mıyacağı gibi. tel'raf ile yapılacak teklifler kabul edilmilletvekili seçmek ve seçilmek mez. hakkı tanınarak, erkekle eşitligi 5 Müessesemiz ihaleyi vapıp vaomamakta veva rilcsağlandı (1934). i ir rBasın 1884fi A Taliplerin kısa hal tercümelerini ve bu sahadaki tecrübelerini Sonuı G Kadına, mutluluk kapılannı açîı B Söz, yerine ve zamanına göre ne kadar değisik etkiler yaratryor! Hayatta olan bir «anatçıya «yaşıyan olü» deseniz yergi olur, ama öteki dünyaya çoktan göçmüs bir sanatçıy» «yaşıyan ölü» deseniz övgü olur. Sophia Loren'den «ne güzel kadm» diye söz açmak bir gerçefi dile getinnektir. Ama General De Gaulle'den: Maşallah General pek yakışıklıdır, eski Yunan heykellerine benzer, sinemada jön rolüne bile çıkar... diye söz açmak alaydır. Diyelim Ahmet bey baba olmuştur. Kundaktaki çocuğunu «yesinler seni» diye severse şefkat gösterisi olur; ama Ahmet bey »okağa çıkar da ilk gördüğü akça pakça bir kadına «yesinler seni» derse sözün rengi değişir. Adam füneş doğmadan uyanrmştır. Ev halkını bile uyandırmaktan çekinerek abdestini alır, tenha bir odanın loşluğunda namaza durur. Ve dudaklannda Tannnın adı inanmışlığm ifadesi olur. Ama adam Başbakan ym da Cumhurbaşkanı olmuştur. Siyasî demeç verirken, ikide bir: Allah .. diye konuşursa, Allahın adı din sömürgenliğjne llet edilmiş olur. Sözün yerine ve zamanına göre bir anlam kazandığını niçe örnekle çoğaltabiliriz. Yavuz Sultan Selim Çaldıran seferine çıktıfmda, yol boyunca orduda buzursuzluk eksik olmamıştı. Bunun üıerine Sultan Selimin atına atlayıp askerin önüne çıkarak: Erkek olan arkamdan gelsin. olmıyan kansımn koynuna dönsün diye önlü söylevini verdiğini kitaplar yazarlar. Şimdi aynı sözieri bir başka yerde düşünelim. Lüks gece knliibünün sabaha karşı mahmurluçunda dans pistinin orta yerine fırlıyan bir aman Allah sanşın. masalan dolduran erkeklere: Erkek olan ardımdan gelir, olmıyan karısının koynuna gider.. diye nutuk irat etse, işin rengi büsbütün defişmez mi? Politikamızın hârika çocuğu Demirel'in zelzele bölgesindeki söz ve davranışlannı gazetelerde okuyoruz. Başbakanlar deprem bölgelerme çittiler mi elbette kendilerine oturmak ve yatmak için en sağlam binalar gösterilir. Demirel böyle bir binaya misafir edilmiş; ama eeceleyin sarsıntı başlayınca haklı olarak telâşlanmış. Sabaha kadar bina ha yıkıldı ha yıkılaçak diye uyumadan oturmuş. Ama gündüı vakti sıra nutuk atmaya çelince: « Yeni şehirler kuracağız'» diye oturtmuş lâfı siyasî edebiyatın oyluk kemiğine. Şu lâf. deprem felâketi otmadan söylense bir başka anlam kazanacak. Ne var ki ekmek. su, imam ve mezar sıkmtısı varken yeni şehirlerden söz açmak sözün anlamını berbat ediyor. Doğuya yeni şehirler kurmak vaadi. olmamış bostanm bitmemiş karpuzundan söz açmak çibi bir şeydir. Simdi konuyu biraz daha genişleterek sözlerden davramşlara geçelim: Esraftan Hacı Çopurzade anasmın sözüdür. ömrii billâh yetimin malını gasbetmek, haram yemek, adam kazıklamak. bile ve desise ile dünyalığını çoğaltmak mesleğinde direnmiştir. Devletm arazisini üç beş yalancı şahitle kendi üstüne eeçirtmekten tntun, kasahanın belediye reisliğini ele çeçirip arsa. apartıman ticareti yapmaya. faizcilikten tefecUiğe kadar cümle dümenlerin ve eünahlarm diplomasız profesörüdür. Divelim esraftan Haa Çopurzade bir küçük arsasını Kur'an ve Hafız Kurslan efitimi için bağışladı. Ertesi fün mahatlî gazetede çıkan vazı: Ş«hrimizin hayırseverliğiyle tanınmış siması Hacı Çopurzade bey, bütün iman ehlini memnun eden bu da^Tanışıyla ne örnek bir Müslüman olduğunu bir daha göstermiştir. Peragatin ve hamiyetm bu vüksek temsilcisine kasabamız halkı adına teşekkür ederken .. vesaire Oldum olası bu biçim vardımlardan şüphe ederim ben. Elinoğlu bütün hayatınea çalıp çırpıp sonra da konağmm önüne bir sebü otnrttu mu çıkıyor adı bayırsevere. tthalât flıracat. komisvonculnk, aracıhk, kompradorluk mesleğinde milyonlan deve kervanı gibi birbiri ardına sıfırlarla tsviçre bankalanndaki hesabma vazdıran kişi. Kızılava bir mütevazi çek yazdı mı oluyor vardımsever. Memleketin iliğini sömürüp kemi£ini de bitpazannda satışa çıkaran bu denli şahsiyetlere yardunsever demek, akü ile, mantık Ue. iz'an ile alay etmek oluyor. Ve söz yerli yerine oturmadı mı havada kalıyor. Hayırseverlik. yardımseverlik sözieri de renkli balonlar gibi havada uçuşuyor artık. Gerçekte yirminci yüzyıl medeniyeti «yardım» kavramınm eski rengini sözlüklerden silmiştir. Bir toplumda her kişi her kişiden sorumludur; işsizin işsizliğinden, açın açhğından, okulsuzun okulsuzluğundan, evsizin evsizliğinden sorumludur. Bu çeşit «yardım» yokrur ileri toplumda .. Vazife, yani yeni deyişle ödev vardır. Kimseyi kimseye muhtaç etmiyen bir toplumcu düzene karşı çıkan. ama siirünen insanlara yardım etmek propagandasını dilindcn eksik etmiyen haramzadelerin toplumunda yardım kavrammı da berbat etmiş bulunuyoruz. tnsanlan önce fakirlifin ve sefaletm çuknruna Itmek îlk günah; sonra onlara yardım içîn elini cebine atmak seddeK günah... Bu düzenin lideri baramzadelere vardımsever demek, Cyrano de Bergerac"a «Aman ne küçük burnnnnz var» demekten farksızdır. Teşekkiir Piston Torna ve Taşlama Tezgâhı Satın Alınacaktır VECİDE SÖKMENİN Ankara Elektrik, Havagazı ve Otoblis İşletme Müessesesinden: Nükil Vasıtası Alınacaktır Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs işletme Müessesesi Umum Müdürlüğünden Büyük Bir Reklâm Şirketi Türbe ve tekkeler Ressamlar Alacak P. K. 24, tSTANBUL Adresine (RESSAM) rümuzu ile yazmaları rica olunur. 1. 300 dahill, 20 haricf abonelik telefon santrah satın alınacaktır. Bu işe ait idarî ve teknik şartnameler Genel Müdürlük Tesisler Grup Müdürlüğünden temin edilir. Kurum ihaleyi yapıp yapmamakta ve dilediğine yapmakta serbesttir. tarihe gömüldü ıyafet devrimmin getirdiği yeniliklerden diğeri de, türbe ve tekkelerin kapatılarak TUrk toplumunu. uygar özgürlük anlayışına kavuşturmuş olmasıdır. Osmanlı devleti zamanında, halkı e Cumhuriyet 9903 K MAKINA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 2. 3. Kara Kuvvetleri thtiyacı için Teknisyen Astsubay Yetiştirilmek üzere Burslu ögrrenci Alınacaktır 1 Eektronis reknısyen Astsubay retlşttrilmek tizerp tS TANBUL Maçka ETkek Sanat BnstitfisünUn Elektrik EleK tronik Bölümii Ue ANTKARA ve tZMÎRMekı Elektrik Elek fronlk San'at Enstitülerinto ıkınd devresinın her lic sınıfına burslu olarak öğrenci alınacaktır 2. Birind sınıfa ortaokul veya orta San'at okulu mezun ları âzaml 1950 dogumlu 2 tnci ı ve 3 üncu sınıflanna tse âzam! 1949 ve 1948 dogumlu olup 2 ind clevre sanat Enstıtü lerinin ara sınıflann ögrenime ara vermemış girecegı sınıf ta fcalmamıs ve bütünlemeli olmayanlardan imtıhanla öeren ci alınır 3 KatT kabulü yapılan ögrencilere ders vılı oaşından itibaren tatil aylannda dahi, olmak üzere her a y 200 lira burs ücreti ve aynca her vıl bir defava mahsus olmak üzere 250 lira ödenlr. 4. tstsklflerin dllekçe. nüfus hüviyetı cüzdaru veya noterden tasökU sureö, diploma veya okul müdürlüğünden tastikll okul durumu belgesl İyi hâl kfiSıdı 8 adet vesikalıjt fr> toğraf ve 6 adet 50 kuruşluk posta pulu fle birlikt* vukands vazı!) Sanat EnstitüsO Müdürlüklerine müracaaUan 5. Giriş çartlan hakkmda daha fazla bilgi almak Isteyenlert Ensöttl MUdürlüklert (le Askerlik Şube Başkanlığına baş vurmalan duyırulur (Basın 17599 A. 9636/9894) İ L  TS Tariş Pamukyağı Kombinası Müdürlüğünden Komblnamızda çaJıştırılraak üzere: 35 yaş'nı geçmemiş, askerliğlni yapmıs, işletme tecrObesl olan 2 KİMYA rÜKSEK MÜHENDİSİ 35 yaşını geçmemiş, asfcerüğinl yapmış işletme tecrübesi olan ve buhar kazanlan üzerinde pratik bilgisi o!an I MAKtN.» YÜKSEK MÜHENDİSt 35 yaşını geçmemiş, askerliğıni yapmış 1 İNSAAT YÜKSEK Mt'HENDtSİ vey» rtKSEK MİMAR MÜHENDİS'e ihtiyacımız vardır. 10195 sayılı kararnameye göre ücret vertlecektlr. Taliplerin 31.8.1966 Çarşaraba akşamna kadar bir adet vesikalık fotoğraflan Ue birllkte tercümei hallerlni P K. 220 İZMİH adresine göndermeleri gerekmektedir. S075/MIS (Basın 18686 A. 10703/9893) ELEMAN ALINACAK İngilizce ve AJmanca Llsanianna hakkiyle vâkıf, Daktilo ve Ttieks Makinelerini kullanabilen bir elemana ihtiyaç vardır. Taliplerin T. C Vatandaşı olmalan, 35 yaşını aşmamış ve fi h Askerlik hizmetlerini yapmış bulunmaları sarttır. Müracaat Posia Kutusu No 746 (Basıo 19192/9892)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle