Katalog

SAHİFE DÖRT 20 Ağustos 1966 CUMHURİYET Bond Dr.NO * HflMDULLDH SUPHI TflNRlÖVER'în 14 Hemen cevabını verdim: « Asla .• < Ne için?» t Çok sade bir takım sebeplerden dolayı. Ve bunlar pek çok. Bir kaçını söyleyim öbürlerine lüzum kalmaz. 1 Ben Ismet Paşa Hükumetinde Maarif Vekili idira. Onun la bir müddet çalıştık. Hatırhyor sunuz. Hastalandığım için istifa ettim. Yaptığını beğenmediğimden dolayı değil. Hükumet Reisini yanlış yolda buldugumdan dolayı deÇıl yaiııız sıhhı bir sebepten dolayı istifa ettim. Demck ki onun hükumet mesuliyetlen ne iştirak etmiş bir adamım Ve ondan itirazlanmla aynlmadım. 2 Paşam, tasavvur edebilir mısiniz ki, 923 denberi Hükumet Reisi olarak vazife gören Ismet Paşanm sizin muvafakatınız olmaksızın bir politika güttüğüne inanan bu memlekette bir tek adam mevcut olsun. Onun yaptık ları sizin tasvip ettiklerinizdir. Ona karşı çıkmam aynı zamanda size karşı çıkmamdır. Bunun hiçbirine razı değilim. Şimdi bana tekrar ettirdiğiniz hasbihal göstermiyor mu ki yanlış bulduğum, muzır bulduğum şeyleri size gelip söylemekte ku sur etmemişim. tnanabilirsiniz ki, o da en ufak bir infial gös termeksizin benim memleket işlerine dair olan itirazlarımı bir çok defalar dinljdj. Ve bana darılmadt. AKLIN VE NAMUSUN NEREDE İDt? Bu sebeple d° muhalif partiye geçmeği doğru bulmam. Eski yerimde kalacağım. Buldu ğum kusurlan eskiden yaptığım gibi size ve kendisine söylemeğe devam edeceğim Onun karşısında bir vaziyet alamam. Üçüncü bir sebep var Paşam, bu ben ce h=psinden daha nr/.ıimdir. Bu ken.di başına emrinizi kabul etmeme mâni olmağa yeter. Benim arkadaşlanm bir dakika gecikmeksizin yeni fırkaya geçti ğimi haber alınca gelip bana s o rarlar, derler ki: Dün akşam sof rada emir almışsın ve muhalif partiye geçmişsin, mademki açıkça tenkit edilecek bir tskım şeyler vardı. Bu »mri alıncaya kadar aklın ve namusun nerede ıdi? Buna verilecek cevabım yok tur. Onun için bana müsaade edeceksiniz, ben yerimde kalacağım.» Atatürk Fethi Beye hitap etti: « Fethi Bey intihabatta sen Hamdullah Suphi Beyin ismini kendi listene koymıyacaksın. Ben d^ kendi listeme koymıyaca ğım». îtiraf ederim ki, bu cümleyi yalnız huzünle değil, çok derin bir infial ile dinledim. Ben Millet Meclisine bir fırka listesine tutunmak suretiyle gırmemiştim. Memleketin tamamen fırkasız olduğu bir zamanda beni arkadaş larım hem Saruhan'dan, hem de Antalya'dan meb'us çık^'mısîardı Hattâ ismimi ilerl sürmemeleri için telgrafla tekrar ettığim ricalara rağmen... Fakat ona bu düşüncemi söyliyemezdim. Sustum vt o oenim müteessir ve kırgın halımı gördü. Sofra etrafında toplananlar rahatsız bir sessizlik içinde bu konuşmanın nasıl biteceğini merak ederek bekliyorlardı. Atatürs bana tekrar hitap etti: « Hamdullah Suphi Bey fiz Türkocaklarınm Reisisınu değil mi?» « Evet Paşam.» « O ha'.de bütün Türkocaklarını muhalif partiye mi vereceğiz? Siz olduğunuz y«rde kalınız?» İSMET PAŞA !LE KARŞI KARŞIYA Erte.'i günü profesör Sadri Maksudi Bey ile yine Yalova'da büyük gazinoda çay içiyoruz. Bir hademe geldi, Başvekilin beni beklediğini haber ver«ii. Oraya gittiğim vakit, iki arkadaşımızı beraber almayı faydalı görmüştüm. Fırkamızın u mumi kâtibi ve Garbî Anadolu müfettişi yanımda idiler Her ikisinden lzmirdeki fırka teşkilâtımız hakkında Hükumet Reisi ne maruzatta bulunurken bu içtimada benimle beraber hazır olmalarını rica etmiştim. Başvekilin odasına girdigimiz vakit orada Meclis Reisi Kâzım Özalp, en son Roma Büyükelçimiz olan Cemal Hüsnü'yü, Celâl Bayar'ı, Izmir meb'usu Vasıf Çınar'ı içeride buldum. Ismet Paşa sordu: « Hamdullah, Izmir'den ne ha berler getirdin.» « Paşam. orada bir hafta kald:m. pek çok temaslarım ojdu. En ehemmiyetli saydığım noktaları size arzedece?im. Umumî kâtibimizden ve fırka müfettişinıizden benimle nezdinize bera ber gelmelerini rica ettim. Çün kü, bazı şikâyetlerim var. Onların gıyabmda konuşmak istemedim. MUTEMEDÎN MARtFETLERt Kendileri de benim gibi düşündüklerini söylerler, ve zatı devletinize etraflıca malumat vermiş oluruz. tzmırde fırkamızın mutemedi olan zatı hayretle gördüm. birçok kimseleri yıldırmış, bir çiftçi bana ondan bahsederken namazda iki tarafa selâm verir gibi başını mütemadi sağa, sola çeviriyordu. Merak ederek sordum : «Ne var? Ne için hep iki tarafa bakıyorsun?». İşittiğim cümle şudur : «Üç ekmeğim vardı, elimden ikisini aldı. Son ekmeği de ahr diye korkuyorum.» Bu pek ehemmiyetli bir şey değil, fakat bundan daha ehemmiyetlisi var, bazı tzmir Mebusları mutemet hakkında düşündük lerini benim kulağıma söylediler. Onlar da çekıniyordu. Tilkiliğe gittim. Gençler Kuiübünde bunlarla bir hasbıhalde bulundum. Verdiklerı cevabı ben de bugün sizin kulağınıza söyliyeceğim. Yalnız öğrendiğim budur ki, onlar fırka merkezine gitmiyorlar. Türk Ocağına gidiyor musunuz? diye sordum. «Hayır» dediler, «oraya da gitmiyoruz..» «Ne için?» «BtZ RAKIYI. TÜRK OCAGINDA ARAMAYIZ» • Sebep şudur: Mutemet, Ocak bahçesini bir meyhaneye çevirdi. Orada gecelerj kanto söyleyen acayip kadınların etrafında içkili bir zevk âlemi oluyor. Biz içmek istersek rakıyı Türk Ocağında aramayız. Onuu bulunacağı başka yerler vardır. Oraya gideriz. Bu sebeple Türk Ocaeından da uzaklaştık..» Paşam itimat edıniz, lzmirdeki gençlerimizin bu sözlerini işittiğim vakit hem çok müteessir oldum, hem de bir taraftan sevindim. Meselâ yarın, öbür gün sabah uyandığım vakit memleket gazetelerinde tzmir gençleri Türk Ocağını temel taşlarına kadar sHktüler diye okusam bundan iftihar duyacağım. Demek ki, gençlerimizin, soysuzlaşan müesseseleri reddeden, tezyif eden bir ruhu var. Bu sayede hangi müessese çürürse onun yerine yenisini ve temizini yapmak ümidi mahfuz kalıyor demektır. Vaktinizi çok işgal etmiyeyim, başkaca söyliyeceğim şudur: Izmir Fırka mutemedi bizim fırkamız namına herhangı bir kasabamızda, köyümüzde vazife görmeğe lâyık değildir. Onun değıştirılmesini İzmirde fırkamız tarafmdan münevverlerin toplanabilmesi için ilk tedbir sayarım.» Vasıf Bey söz aldı, dedi ki : «Hamdullah Suphi Bey İzmirde bir hafta kaldı. Ben tzmir Mebusuyum. Elbet o havaliyi daha iyi bilirim. Paşam, kanaatim şudur ki, şimdiki mutemet tzmirde vazife başmda bulunmazsa biz bu intihabatı kaybederiz.» Ben bu sözlere su cevabı verdim : «Bir dakika bu sözün doğru olduğuna inanabilsem. Türk (ioğmuş olmayı kendim için hayatın yoluma çıkarabileceği en büyük talihsizlik sayardım. Hamdolsun hakikat asla böyle değildir. Fırkamız intihabatta her yerde kazanıyor. Sıvasta, Malatyada, Tarsusta, Antalyada acaba namzetlerimize rey toplayanlar hep aynı neviden adamlar mıdır? Mümkün mü? Fırkamızm namzetlerine Türk halkı reyini verirken yalnız bir şey düşünüyor: Atatürk'e, îsmet Inönü'ne, yani ölümün çukuruna düşmüş iken kendini kurtaranlara taksit taksit minnet borcunu ödüyor gibi itimat reyini veriyor. Mutemetlerden dolayı değil. Bunun binde bir imkânı yok. Yalnız baştakilerden dolayı Türk halkı itimat reyini veriyor. Atatürk'ün, tsmet înönü'nün itimat ettiği adamlar benim de itimadıma lâyıktır diye... Bu itimat reylerinin ikinci bir izahı yoktur. (Arkası var) Nimbüs «ffiDDDr.Jifffa.ny TIFFANY'JONES Jones AYSEiLEALi KURU 0T SATIKALİNACAKTIR • konu ve resim: Ayhan Başoğlu TKI Kurumu Ereğli Kömürleri Işletmesi Müessesesinden: 1 Şartnamesine göre 45S ton kuru ot, taahhüdünO ifadan imtina eden miiteahhit nam ve hesabına kapalı zarf usulü iJe satmalınacaktır. 2 Teklif zarflan 31/8/1966 çarşamba günü saat 15 de Zonguldsk'ta Ereğli Kömürleri İşletmesi (EJCİ.) Ticaret Materyel Müdürlüğünde açılacaktır. 3 Teklif mektuplan ve geçici teminatlar aynı gün saat 12 ye kadar E.K.İ. Özel Büro Şefligine verilmiş olacattır. 4 Şartnameler Zongııldak'ta E.K İ TicaretMateryel Müdürlüğünden. Ankara'da Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdiirlüğiinden. tstanhul'da Beypğlu t s tiklâl cadrlesi Piremeci sokak Birinci Baro Han 2. katta TKT İstanbul SatınEİma Müdürlüğünden temin edilebilir. 5 100 tonluk kısmî t^klifler de nazan itibare almabiUr. 6 Müessese eksiltme>'i yapıp yupmamakta veya diledigine yapmakta serbesttir. (Basın 18868'9574) (Basm 18868 9684) <gl King Fe.luret Syndicıle. l<ıc. Mbb U'oıld rifhlı tncrv.d Oooo .. Yanbş kâğıt almışsın, at yanşı tahminlerim, o. Zonguldak Ereğli Kömürleri İşlefmesi Miiessesesi Müdürlüğünden: Pratisyen Dofctor, Genel Şirurji, İç HastaIıkları, Kuîak, Boğaz, Burun ve Göğüs Hastahkları Mütehassısı aranıyor. İşletmemizin Sağlık Teşküâtmda açık bulunan kadrolara Pratisyen Doktor, Genel Şirurji, İç Hastalıklan, Kulak, Boğaz: Burun ve Göğüs Hastalıklan Mütehassısı alınacaktır Alınacak doktorlara 7244 sayılı kanun gereğince baremlerinden üç üst dereceye kadar aylık, bu aylığın % 10 u nispetinde madenyeri tazminatı. yılda ikj aylık tutartnda ikramiye, 708 sayıb kanuna göre çıkartılan yönetmelik gereğince ayrıca her ay 1000, lira tazminat, her ay yakacak kömür ile fazla mesaî ücreti verilir. 123456789 21 Sergey Sergeyeviç talebimi hemen kabul etti. 1945 agustosunun sonunda Frunze Akademisine alınmam için resmî bir tavsiye mektubn yazdı. Giriş inv tihanlanm kaıandım ve Akademi'deki çalışmalxrıma başladım. Sonbaharda da Vera ile ebeveyninin ve annemin dnalarını alarak evlendik. Frnnze Akademisi'ndeki öğrenim üç yıl sürdii. Bn benim için sıkı bir çalısms ve mutln bir aile hayatı devresi oldn. 1946da ilk çocağnmnz doğdn: ku. Adını Galina koyduk. Aynı yıl General Gapanoviçin yardımı ile Maksim Gorki Caddesindeki dokoı katlı bir spartmanın, Moskova Nehri'ne bakan dairelerinden birine, şimdi otnrdufnmuz eve, tagmdık. O. PENKOVSKI Taliplerin kısa hâl tercümeleriyle birlikte bizzat veya yazılı olarak 15/9/1966 tanhine kadaı Zonguldak EJC.Î. Müessese Müdürlüğüne müracaatlan üân olunur. (Basın 18994/9688) t PARİA hibiydi. Arkadaşları kendisini apartmanında ziyaret ettikleri zaman nmumiyetle ben de hazır bulnnnrdnm. Bu yüzden Moskova Askeri Bölgesi Karargâhımn, Moskova Garnizonannn ve Genel Knrmayın bir çok kıdernli snbaylan ile tanıştım. Varentsov İle irtibatımı 1S46 dan sonra yavaş yavaş kaybettim. O Kafkasya Askeri Bölgesine tâyin edildi ve kendisini Vorosilov Genel Knrmay Akademisl ve Derjinski İstlhkâra Topçu Akademisindeki bir takım kurslara katılmak üzere Moskova'ya gelinceye kadar gormed İm • Ganıizonundaki yüksek mevkilerin çoğu MGB generalleri tarafından isgâl edilmişti. Anlaşılacağı gibi bu generallerle muvazzaf ordu snbaylan arasında büyük ölçüde husumet vardı. Subaylar arasmda, Moskova Askerî Bolge Siyasi Başkanlığmda kayınpederimin yardımcısı General Yegorov gibiîeri karargâhdaki Çekist (2) bolluğundan aleni yakınmakta mahzur görmüyorlardı. Başka bir grup ise, MGB lilere dalkavukluk etmekle şöhret kazanmışlardı. Bunların başında General Zolutkin geliyordu. Kaympederimln arkadaslannuı ba zılan hattâ onu bile MGB lle had dinden fazla arkadaslık etmeklc suçluyorlardı. 1948 de Frunze Akademisindeki nğrenimimi tamamladun ve göğsüme karo biciraindeki mezuniyet rozetinl taktım. Bana askeri istihbarat subaylığı ve dış memleketlerde askerî ataşelik yollannı açabilecek bir teklif aldun: Askeri Diplomatik Akademlye girmem istenivordn. Bu teklif Vera'ya çok câzip ueldi. Ama babası geçiştirmemi tavsiye etti. Genç ve seçkin bir tnpçu subayı olarsk, bn alanda çck iyi haşlanılmış bir kariyeri terk edip GRU'ya Intisap etmek suretiyle bütün çabuk yükselme imkânla rını kaybetmeyi göze almanın akıllıca bir hareket olmayacağı görüşündeydi. Bunun yerine Moskova Askerî Bölgesinde bir görev almaya çalışmamı söyledi. Kendisine hak verdim. Bir siire sonra Kor general Sandolov'un komutasmdaki Bölge Teşkilât ve Seferberlik Dairesinin Kurmay Başkanlığmda bir göreve getirildim. Babacan ve sempatik bir adam olan General Sandolov, maalesef bir gün bir uçak kazasında fena halde yaralandı. Şinıdi bacaklan felçll olarak vaşamaktadır. Bu görevde topu topu altı ay ça lıstım. Tâyinimden biraz önce böleede âni değişiklikler olmuştu. NKVD Generali Artemyev'in yerine Mareşal Meretskov getirilmiş, kayınpederim de Urallar'daki ücra askerî bölgelerden birine atanmıştı. Bazılan bu değişikliklerin arkasmdaki şahsın, o zamanlar Sa vunma Bakanı olan ve kıta subaylarının sempatisinl kazanmaya çahşan, Maresal Bulganin'in olduğunu söylüyorlardı. (Arkası var) (1) MGB KGB'ye verilen eski ad. (2) Çekist: İstihbarata karşı koyma teşkilâtına mensup gizli polis. MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Kurumumuz Etimesğut Kontrplâk îşletmesinde mevcut ve 1 yıl zarfında elde edilecek talaş ve kat artıkları 1 Krş/Kg. muhamrnen bedel üzerinden 22. Ağustos. 1966 Pazartesi günü saat 14.00 de açık pazarhk suretiyle saöşa arz edilmiştir. Muvakkat teminat 100, TL. dır. Diğer şartlar »lıcı ile Kurum arasında ihale günü tesbit edilecektir. (Basm 18825 A. 10785/9689) SOLDAN SAĞA: 1 Amerika çevresindeki deniz!?rden birinin adı. 2 İki taraf aralarındaki konuşmayı aynı fiklrde olarak bir sonuca vardıramama. 3 Hiç bir üzüntüye aldırtaayıp huzur içinde yaşıyao kişi (iki söz). 4 Her hangi bir işte ihtisas sahibl olma marlfeti (yeni terim), hamam takunyası. 5 Şimdi apartmanlarda bunların da ayrı ayrı mülklyetl kabul edildi, en değerlileri tspanya ve Hindistanda dokunan $ey. 6 Yüzlercesi ve birüercesl orman sayılır, iki oyuncunun aynı sayıları tcazanıp eşit duruma girmeleri hall. 7 Çöl ortasındakl sulak yer, dertlinin bağırtısı. 8 Tersl tçirozı un Rumca adıdır, bir Uimizin yarısı. 9 «Dünya gibi yuvarlak esya ticaretl yapan» mânasına iki söz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 cYapraklan dökülmüs dallan çıplak durumda kabnış en uzun boylu ağaç» anlamma iki söz. 2 İstanbulda Levent lle Boğaziçi arasındaJd yol üzerinde bir çevre (karma söz). 3 Psikoloji biliminin konusu, bir erkek adı. 4 Üzerinden atlayıp geçen, her derdimize bulabilseydik ne iyi olurdu. 5 Tanrı kimseyi onun içinde uzun kalmaya muhtaç etmesln> oca k ç m ı n te mizlemeği mes1 lek edildiği şey6 Fabrika veya atelyede eşya yapma çalışman, çorbası ve yemegi yapılan hayvaD vücudu Oyelerinden. 7 OunlrO Dulmacanın Eskl Osmanlı hü halledilml; sekH kümdarlarının ünvanı böyle idi. 8 Bir çeşit Rus parası. eski Mısır Tanrılarından. 9 Ad (Osmaniıca). bir edat. RAKAMU BULMÂCA Aksdemi'de o tarihlerde bazılan şimdi yeneral oUn suKayınpederim ve Varentsov vâsı baylar vardı. Bilhassa iki tanesini gayet iyi halırlarım. Kor tasiyle yüksek komnta kademelo general Yaglenko ve Sovyetler rinde kurduğum dostluklar, akaBirliği Kabramanı Tarbay Vasi demidekl meslekdaşlanm arasında 11 tllariyonoviç Siçerbina; şimdi bir hayli gıpta nyandırıyordu. Enıi nim ki. benl o sıralarda katiyyen Knbisev'de Volga Askerî Bölgeilgim olmayan bir suçla, karaborsa ri&de görevli. Akademi Komuspekülâtörü olmakla, MGB (1) ma tanı ihtiyar bir adam olan Kor kamlanna ihbar eden onlardan bi genersl Sivetayev Idi. Harbde riydi. MGB'nin Smerş İstihbarata Ordn Korantanlanndan olan Si Karşı Koyma Dairesine çağınldun vetayev'i raüzmin hasta oldnğn Itiraf et ıeliyim, çok korkmuştnm. 'in çok seyrek ?örürdük. Gali Fakat mesele kisa bir zamanda ka i»50'de öldu. pandı. pederim mevkii sağlam O sıralarda Sovyet subayları da\ ' general aldugn için, ranışlannda çok dikkatll olmak ır derecede nfifns sa zorımdaydılar. Çünkii Moskova Arifiye Belediye Başkanlığından: Ariflyede 11030155 lira keşif bedelli lş hanı iklnd kat inşaatı 2490 S.K. hükümlerine göre 8/9/1966 perşembe günü saat 11.00 de Belediyemiz Daiml Encümen huzurunda kapalı zarf usulü lle eksiltmeye çıkarılmıştır. Muvakkat teminatı 6765.08 lira olup tsteklilerin eksiltmeye katılabilmeleri için mezkur işin dosyası tetkik edilerek şartnamenin okunması ve istenilen belgeler hazırlanarak eksiltmeden bir saat evvel Komisyon Başkanlığma vermeleri. Postadaki gecikmeden mesuliyet kabul olunmaz. (Basın 18872/9695) OUükO oaUnacaniB oalledllmU «akB NASIL HALLEDİLECEKT Vnkandak} rakamb balmacada aadeee t taoe «nahtaı (Ipucu) ve « tane tunuc »ardır Bo» olao 12 KsreniD lcine l den ıfa Ksdaı ayıruo oıreı rakana «oyaral ve toplama çarpma. tıkartmm bölmc ışareüenn» dikksı ederek (oldan «ağ» ve fukandan aşağiy* halmarada çosienlee (onoçlan baloncz Binu vaktinlz) alir «mm bo; »aktinln ho«ça geçinnis olarsnnnz