29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT !•»••••••••••••••••••«••••••••••*••••••••••# •••••••••••••>•••••••••t••••••••••••••••••••• • ••>•• ••••#••• •••••m««iii • • • • • • • • • • II....MIII..H ••••••• *•••*»• • 19 Ağustos 1966 CUMHURİYET • • • • • • •a • • • • • • « Or:N0 * HflMDULLnH SUPHI TnHRIÖVER'in 1929 türk'ü yeni köşkünde mülâkat istediğiıni yâverlerinden birine söyledim. Bana ce\rabını geürdiler: • Kütüphanedeyim, oraya gelsin.» Yukarıya çücüğım vakit Reisimizi ı bir masa başında Âfet Hanıma bir şey yazdınrken buldum. Gösterdiği yere oturdum ve söylediklerini dinledim. Atatürk hürriyetin lüzumundan, ehemmiyetinden ve milletlerin olgunlaşmasmda, siyasi rüçte ermesinde haiz olduğu derin tesirlerinden bahsediyordu. Onu dikkatle din ledira. Diyordu ki: «Hükumet tavır ve hareketini tan zim için efkârı umumiyeye ehemmiyet verince efkân umumiye te? küâtlanır. B^kân umumiyenin daima istifade olunabilecek hazır bir halde bulunabilmesi onun bir teşkilâta mâlik olmasiyle mümkündür. Bu teşkilât serbest tenkid ve münakaşa sahasıdır. Bu saha daima açık olmalı ve daima mütenevvi fikirlerle beslenmelidir. Bu ise matbuatın gayreti ve menafii umurniyenin her gün yeniden yeniye münakaşa edilmesiyle temin olıınur. Efkârı umumiyenin kendini izhar edebildiği bir memlekette her hangi bir idarî hatanın, sui istimalin vaktinde meydana çıkması, önlenebilmesi ancak bu sa yede mümkündür. Fikir tegkilâtı bir takım güzide insanlann mahsulüdür. Şüphesiz halk kitlesi de bu teşkilâta iştirak eder.> Bir müddet daha bu cinsten fikir leri hayatımda nâdir diyebileceğim son derecede toplu bir dikkatle dinledikten sonra Reisimize sordum: • Paşam bu yazdırdığmız fikirler kimindir ve Âfet hanım bunları ne için yazıyor?» O. cevap verdi: «Bu fikirler benimdir. Âfet hanım bunları hocalık ettiği mektepte çocuklarımıza yazdıracak.» Bir dakika sabrettim. Bir dakika daha sabrettim. O, devam etti: MATBl'AT VE İÇTÎMAİ HÜBRİYETLER • MiUi hâkimiyet esasına müstenit temsili bir hükumette efkârı umumiye büyük bir rol oynar. Matbuat ve içtimai hürriyetler olmadan ve umuma ait işler hakkmda geniş bir ATATÜRK, ÂFET HANIMA HÜRRİYET ÜZEsenesi ilk bahannda AtaRİNE DÜŞÜNCELERİNİ YAZDTRIYOR ziyaret ettim. Çankayadaki tenkid sahası bırakılmadan efkân umumiye vazifesini göremez. Milli hâkimiyet ve temsili hükumet fikrinin yayılması ve yükselmesi ancak efkârı umumiyenin faaliyetiyle mümkündür.» Tekrar araya girdim: • Paşam, affınızı rica ederim. Bir şey daha soracağım; Bu fikirler sizin ise, siz bu fikirlerin memlekette tatbiki lüzumuna kani iseniz soruyorum. Sizin bu kanaatlarmızı bu memlekette câri olmaktan men eden kuvvet kimindir ve nerededir?» Bir dakika yüzüme dikkatle ve galiba biraz da hayretle baktı dedıki: BU FİKİRLER TATBÎK EDİLMİYOR MU? • Bu fikirler bizde tatbik edilmiyor mu?» Ben gülerek bu suali karşıladım: cPaşam, herkesten iyi siz bilirsiniz. Sizin bir hükumetiniz ve bir fırkanız var ki bu fikirlerin tam zıd dını tatbik etmekle meşguldür.» töyle mi,» dedi. «Bildiğinizi tekrar ediyorum. Şüp hesiz öyle. Hattâ bir şey daha ilâve etmeme müsaade eder misiniz?> «Söyleyin.» • 2 de Millet Meclisi Ankarada 90 açıldığı vakit zavallı Anadolu halkı tâ Hitit günlerinden o güne gelin ceye kadar kendi topraklan üzerinde hiç bir zaman benzerine rast gelmediği bir manzarayı yalnız en büyük bir alâka ile değil, hattâ gör düğüne inanmıyacak kadar dikkatle ve hayretle karşısında vak'a halinde seyTediyordu. Ardına kadar kapısı açık bir Meclis binası... orada memleketin her tarafmdan gelmiş bir takım adamlar, sözlerini esirgemeksizin her nevi kusuru, nok sanı açıkça söylemekten perva etmiyorlar. Kırşehirden, Çankırıdan, Beypazarından, uzaktan yakından çarıklarının tozu ile dolan halk, bu işitilmemiş, görülmemiş şeji nefes almaksızın donmuş gibi ayakta din]iyordu. Şimdiki Meclise gelenler mebuslardan mâda yalnız zabıt kâ tipleridir. Başka kimse orada dinlenmeye lâyık bir münakaşa olma dığma, hiç bir meselenin ciddî surette araştırılmadığına kanaat getirdiği için artık onun kapısından içeri giren kimse kalmamıştıt.> Bu sözlerime ne diyeceğini büyük bir merakla bekledim. Bir saniye, beş saniye, on saniye... gözlerimin içine baktıktan sonra müsterih ve kanî bir adamm edasiyle ve sükunivle bana şunu söyledi: 'MECLİSTE DLNLENECEK NE VAR? « Ne için gelsinler? Mecliste dınlenecek ne var, eibet kimse gelmez?» Bir saniye siz kendınızı benim yerimde tasavvur ediniz. Bu ce" vabı işittığıniz vakit ne düşünürdünüz? Ben o kadar şaştım ki söyli yecek tek bir kelime bulamadım. Bunun derhal farkına vardı ve şu iki üç kelime ile yarına ait bir ihtimali sezmek imkânım bana Y^rdi: < Her şeyin çaresı vardır.» Çankaya'dan ayrılırken şöyle bir mülâhaza ile meşguldüm. Hürriyetin mutlak lüzumuna kani olan o. Hürriyeti kendi inti hap ettiği ve tuttuğu Hükumete, kurduğu fırkaya, açtığı Meclise kökleşmesi, gelişmesi imkânsız bir müessese haline getiren de o. Acaba ne istiyor? Şehirde durmadım. Doğru K e çioren'e gıttim. Ağaoğlu Ahmet Beyle karşı karşıya oturduk. Bu hasbihali kelim» kelime aniattım ve hikâyemden ne anladığını ona sordum « Hiçbir şey» dedi. O bana sordu «Sen ne anladın?» « Hıçbır şey» dedim. «Bunun için sana geldim. Bana yardım et, bir şey anlayayım diye. Bununla beraber acaba Meclis te, matbuatta genişliğe doğru bir hareket yapmayı mı düşünüyor?» YEM FIRKA Bana kitabet işlerinde yardım ed?n genç arkadaşım Sadık Tah 13 Nimbüs ••••«•••••*•••••••••••• •»•••••••••••••••«•••••••••I»)••«•••••••! •••••••••a••••••••••••••••••••••••••••••< ••••••••••••••••••••a*•!••••••••••••••••' •••••••••«••••••••a** •••••ı*>a«a>aı••*•••• Tifffany TIFFANY JONES •••••••*•••••••••!•••!!!!!*!!£!"!£••!! !•••#•••••••••<••••••• SONUNDA BİC ViATE SLTJAM .D sin ile beraber dışan çıkfık. Bu esnada gündelik gazet^;er yeni bir fırkanm teşekkülün» dair ilk haberi verdiler. Derhal Çankaya'daki hürriyet dersinı ve Reisimızle yaptığım hasbihali hatırladım. Demek ki «her şeyin çaresi var» dediği vakit diişündüğü bu yeni fırka imiş. Bir hafta kadar İzmirde kal dıktan sonra Yalovaya döndüm. Fethi Bey, Paris Büyükelçiliğinden ayrılmış, yeni fırkar.ın ri ya«etini üzerin? almıştı Akşam sofrasında onu Atatürk'un sagında otururken gördüm Reisimizin o akşam cavetlıleri çoktu. Bir aralık bana çu suali sordu. « Hamdullah Suphi Bey, yaz iptidasmda benim hürriyete dair Afet Hanıma yazdırdığım bir yazı dolayısiyle aram.zda geçen hasbihali şimdi Fethi Beye anlatır mısınız?». «Derhal» dedim. Ve yukarıda okuduğunuz ko • nuşmayı clduğu gibi tekrar e t tim. B?n bitirince Atatürk Fethi Beye dö'ndü: < Görüyor musunuz.» dedi. «Siz Pariste iken biz neler k o nuşuyor ve neler hazırhyormuşuz. O halde s m Paristen getirtmemin ne ciddî maksatlara istinat ettiğini şimdi anladınız değıl mi?» Fethi Bey bu delili kendisine mahsus olan yumuşak sesiyle ve nezaketiyle kabul etti. Hattâ kanaat getirmiş bir eda ile tasdik etti. Bu defa Atatürk bana döndü ve şu sözleri söyledi: FETHt BETtN FIRKASINA GEÇtNİZ • Madem ki o zaman böyle düşünüyordunuz. Şimdi hikây» ettiğiniz şikâyetlerde bulundu nuz, o halde size düşen vazife derhal Fethi Beyin iırkasına geç mektir.» (Arkası var) Elif hanım *•••••• • • •••>•**•*•••••••••*••*••••>• ••••••••«••••••••• AYSE İLE ALi ( KUUÜP AlD^Tl / M İ y SEPETUVO f EUZ. Gayrimenkul Satış ilânı S konu veresim: AyhanBaşoğlu KIZILKULE İstanbul Dokıızııncu icra Memurluğundan Bir borçtan dolayı ipotekli, Beyoğlu, Kocatepe Mahallesinin Şehit Muhtarbey Sokağmda eski 3, yeni 1/4, taj 56 kapı, 49 pafta, 524 ada ve 7 parsel sayılı 21325 m2 altında depoları ve bürosu olan kârgir apartmanın 160/182 hissesinin satılmasma karar verildi. GAYRÎMENKÛLÜN EVSAFI: Gayrimenkul Şehit Mubtar bey Caddesinden 56 kapı sayılı hâlen Hotel Elif Pansiyonu olan apartmandu*. 56 kapı sayılı apartmanın ve alündaki birinci bodrum apartman dairesi hâlen Yayla Irmik ve makarna fab rikalan A.Ş. İstanbul şubesi tarafından mağaza, yazıhane ve depo olarak. zemin kat antresinden itibaren ikinci bodrum ve diğer apartman katları daireleri otel pansiyon olarak kullanılmaktadır. Cadde tarafın dan bina sonradan ilâve edilen katla beraber 7 katlı, arka bahçe ciiıetinden ise iki bodrum katı ile beraber 9 katlıdır. Şehit Muhtar caddesi Taksim meydanma takriben 300 m. kadar mesafededir. Bina betonarme karkasmodernmimari tarzdaki binanın 6 kat cephesi tamamı pencereli, ge niş pencereleri, dekoratif, az çıkmah balkonlu, binanın otel antresi duvarları renkli mermer, zemin renkli karo lüks kaplı olup, aydmlığa bakan dekoratif boyalı, camh, demir camekâniı kısımdan devvar renkli basamsklı plâstik küpeşteli, demir parmaklıklı merdivenle katlara çıkılmakta ve birinci bodrum dairesine inilmektedir. İkinci bodrumda binaya kışuı sıcak hava temin eden kazan ve boyler tertibatı, elektrik şalterleri bulunmaktadır. Normal katlar apartman daireleri taksimat itibarile antre cadde yüzünde birbirinden geçilen biri L şeklinde olmak üzere bir salon, bir oda, koridorun solunda mutfak, banyo dairesi, sağda sandık odası arkada biri büyük diğeri küçük önü geniş balkonlu iki odadan müteşekkildir. Odalar ve salonların zeminleri parke, diğer kısımlar renkli karo lüks kaplı, mutbak ve banyo teçhizatı nikelajlı, duvarlar banyolarda siyah, mutbak kısımlarmda beyaz fayans kaplıdır. Banyo dairelerinde banyolar gömmedir. Binada sıcak hava tertibatı vardır. Radyatör yoktur. Elektrik ve şehir suyu tesisatı mevcut olup, havagazı yoktur. Çalışır durumda olmayan asansör vardır. Her katı bir apartman dairesi olarak yapılmış olan binanın otel, pansiyon hizmetine tahsisi dolayısiyle merdiven başlarmdaki daire giriş kapıları yerinden çıkarılmış olup, hizmet icaplarma göre ön ve arka odalarda hafif kabili nakil bölmeler tesis edilmiştir. Binanın birinci katı otel pansiyon resepsiyon kısmına tahsis edilmiş olduğvrndan cadde cihetindeki salon içinde ahşap cilâlı, bankolu bir bar Amerikan tesis edilerek, burası salon olarak arka taraftaki odalarda birleşti'rilmek suretile yemek salonu halinde kullanılmaktadır. 2. 3. 4. 5 inci katlar yekdiğerine müşabih olup son kat binaya sonradan ilâve edilmiştir. Bu katın taksimatı cadde tarafında < birinden koridordaki odaya geçilen iki oda arka tarafta, iki oda, koridor üstünde bir oda ve depo, teçhizatı konmamış, banyo dairesi, ön odadan geçilen duş helâ dairesinden müteşekkil olup, odalann zemini marley kaplı, arka odalarda birer lavabo vardır. Elektrik tesisatı tamam değildir. Kapılar camh ve doğrama akşamı boyalıdır. Zemin katında vitrinli dükkân içinden muhtes bir ahşap merdivenle bu kat birinci bodrum kat dairesile irtibatlandırılmıştır. Zemin ve birinci katlarm taksimatı normal katlarınki gibi olup ancak yazıhane .olarak kullamlan iki oda hâriç, diğer mahaller hâlen depo olarak kullanılmaktadır. Bina yeni olup itinalı ve iyi bir işçilikle yapılmıştır. Arka kısırr.da etrafı duvarla çevrili bina genişliğinde aydınlık mahalli vardır. İMAR DURUMU: Boş arsa için verilen imar krokisine göre. program dışmda ve iskân sahasmdadır. Bina derinliği krokide görüldüğü gibi olup, Harita Müdürlüğünce tesbit edilecektir. Arka bahçe mesafesi kroki gibidir. Çatı meyli c/o33 veya teras, saçak parapet civarı gibi olup. bitişik nizamda 21.50 metre yüksekliğinde bina yapmıya müsaadelidir. KIYMETt: Tamamı 799.380.00 lira olup satılacak olan 160/182 hissesinin muhammen kıymeti (702.750.40 yedi yüz iki bm yedi yüz elli lira kırk kuruştur. İlk açık artırması 27/9/1966 sah günü saat 14 den 15 e kadar istanbul Sultanahmette Adalet Sarayında Satış mahallinde yapılacaktır. İlk açık artırmada her hangi bir kanunî sebeble ihale yapılamadığı veya satış talebi geri alınmadığı taktirde ikinci açık artırması 7/10/1966 cuma günü saat 14 den 15 e kadar İstanbul Sultanahmette Adalet Saraymda Satış mahallinde yapılacaktır. Teminat o.i 10 dur. Artırma şartnamesi herkesin görebilmesi için 12/9/1966 gününden itibaren dairede açıktır. Talep edildiği ve 100 kuruşluk posta pulu gönderildiğinde şartnamenin bir ömeği gönderilebileceği ve satış şartı vesair bilginin 966/121 dosya rumarası ile memuriyetimize müracaatla öğrenilebileceği ilân olunur. lst. 9 uncu tcra M. Süleyman Şenel (Basın: 4951) 9662 ing Frature* Synjieate. I n c 1966. Wofld ri Şunun iki misli kazanıyorum da, neden böyle horul horul uyuyamıyorum? 'Varentsov'un ailesinin başından geçen bu olaylar bende çok derin izler bırakmıştı. Moskova ile Ordn Grupu Karargâhı arasında gidip gelmelere devam ediyor, General Varentsov'nn emirlerini vekili General Semyonov'a ve 7'nci Topçu Kolordusn Komutanı Sanko'ya îşîmdi Topçn Dairesl Başkanlığında Sergey Sergeyeviç'in emrinde çalışmakadır), Kafanov'a ve ötekilere iletiyordum. 1944 ylının sonunda cepheye döndüm ve 51 inci Sınır Tank Taarruz Alayı Komutanlığına getirildim. Kritik bir sıraydı; amacı Güney Polonya'mn nihai kurtnluşu ve Güneydoğn Almanya fizerine direkt bir taarrnz olan, yeni bir ileri harekâtın hazırlıklan başlamıştı. 20 O. PENKOVSKI sÇeiıiren : T. PARiA layıma çok parlak bir askerî ka kadaşım tvan Vladimiroviç Kuanl?Uı. pin olan 32'inci Tugayı burada Alman tankları savunma böl rıyerin hayali ile döndüm. genıiz içine sızdıkları sırada, öHayatımda ilk defa sokak ça bulnnca çok memnun oldum. zellikle topların başında sadece tışmaların caz.ibesini yakından (Kupin şimdi general rütbesinbir iki er kaldığından topları bir gördüğüm kesif nüfuslu Silezya dedir, Moskova Askeri Bölgesiistikametten di^erine çevirmede bölgesi başta olmak üzere, Al nin Topçu Komutanıdır). Aynı güçlükle karşılaşılıyor ve zayiat manlarla yapılan çarpışmalar bü zamanda Varentsov'un iyi arkaveriyordnk. Ortasında bir dingil tün vahşetini muhafaza ediyor daşıdır ve kendisiui bir çok debulunan çelik bir levhayı top du. Alman tankları taiç beklen falar himaye etmiş olan Sergey rağa tesbit ettikten ve bunun medik anlarda önümüzde veya Sergeyeviç'e çok şey borçludur. Aynca ye|eni Varentsov'un kıziistünü iyice gresledikten sonra arkamızdaki yan sokak ve paüstüne topnn tekerleklerinin tes sajlarda beliriyor; onlara bazan larından biri ile evlidir. bit edilmiş bnlnndnğu ikinci bir kör ateş ediyor ve bazan ancak 1945 nisanı geldiği zaman, saçelik levha yerleştirilmesini dü son anda silâhlanmızı hedef ü vaş bitmek üzereydi. Alayım, Taarraza ocağın ortalarında sünmüştütn. Bn surette topçu zerine tesbit edecek kadar vakit Dresden ve Prag üzerinden Çegeçildi. Se;t bava şartlarına ve erleri ilerleyen tanklara ateş aç bulabiliyorduk. Beyaz rengi, kir koslovakya'yı kat ederek Avuskara Tağmen taarruz birlikleri mak üzere topu herhangi bir is li griye veya siyaha çeviren yan turya'ya doğru ilerleyen ve odöndürebileceklerdi. makta olan kerestelerin külleri rada 3 üncü Ordu Grubu'nun ye miz Alman h^.lanna girdi, zırh tikâmette h birliklerimiz ilerdeki Karakov'u Bu bnluşum Sergey Sergeyeviç karın üzerini kaplarken, barap rini alacak olan Ordu Grubualdı ve aynı ayın içinde eski tarafından benimsenmiş ve kul binaların parçalanmış taş ve tnğ nun güney kolnnun desteğine Alman sınınnı geçerek, adı ha lanılmağa başlanmıştı. Mareşal la yığmlanndan yükselen t o ı verilmişti. Mareşal Koniyev ko tırladığım kadar Kreuzburg o Koniyev de fikrimi dinleyip ü yüzünden askerler boğulma rad mutasındaki Merkez Ordu Gruzerinde bir süre düşündükten delerine geliyorlardı. pumuzun karargâbı Baden'de ilan, ilk Alman şebrini zapetti. Bütün ordu sevinç içindeydi. sonra, beni insiyatif ve buluş Şubatta Almanlan Oder boyun di. Bir fırsatını bulup Sergey SerŞehrin ahndığı gün Topçu Ka sahibi bir subay olmakla övdü. ca kovahyarak sanayi bölgeleri geyeviç'e Mareşal Koniyev'in berargâhında bulunuyordum. Ser Ayrılırken, beni işaret ederek, ni arkada bıraktık. Berlin'e ya nim Askerî Akademi'ye girmemgey Sergeviç çok neseliydi. Beni «Sergey Sergeyeviç, işte Askerî pacağımız nihaî taarruzdan örı le ilgili sözünü batırlattım. O sıOrda Grnp Komutanı Mare.şal Akademiye mükemmel bir aday» ce, dinlenmek için mola verece rada beş nişan ve altı madalya dedi. Bir gün sonra bu buluşum ğimiz Neisse'ye kadar ilerledik. kazanmış bir yarbaydım. Aynca Koniyev'e takdira etti ve ona, ksavar toplarının eksenleri ve iyi idare ettiğim bir bare Stalin'in takdirnamelerinde deda General Gapanoviç'in kızı TS çevrilmesi sırasında kay kât sebebiyle Aleksandır Nevs falarca ismi geren eski tugayım, Vera ile evlenerek Moskova'ya i zamandan nasıl tasarruf ki nişanına lâyık görüldüm. Bn, 8'inci Sınır Tank Taarraz Topçu yerleşmek istiyordum. • hakkındaki bnluşamu şcvkimi fevkalâde artırdı ve a Tngayı ve komutanı yakın ar(Arkası var) bir emir. 8 Çevrılınce «eskiden yargıç ödevini gören» belirir, «karısı veya kocası mevcut» mânasına bir söz ve bir edat. 9 «Tavada pişir!» karşılığı bir e mir, sahip. YTJKARIDAN AŞAGlYA: 1 Vücutteki fazla tombulluk hali. 2 «İlâve olarak kullanılan soy ismi» anlamına üç söz. 3 Tersi «meydana çıkarıp herkese gösterme» mânasmadır, açgözlüye ne versen böyle bulur. 4 Bir emir, 1 2 3 4 5 6 7 8 9 alkollü içkiler den. 5 Ekili SOLDAN SAGA: veya boş geniş 1 Bu yaz sıcaklarda en çok toprak parçalaahşveriş yapan esnaftan biri. rı 6 Ruh (ye2 «Çift sayıda ve büyükçe çapni terim), «söz ta bal yapan hayvan» anlamına söyle!» karşılıüç söz. 3 Atların iki ayak ü ğı karma bir ezerine kalkarak yaptıkları naremir. 7 «lğne kete benzer hal ve tavn takın • Dflnktt balmacıraın yapraklı cins mak 4 Bir çekimin kısaltıl • nalledilmis sekl) ten ağaca domışı, eski Türk gruplanndan bikun! anlamına iki sözlü bir erine mensup işi. 5 Hazreti Ali mir. 8 Vaktiyle Nuri Sait Payi Peygamber sayan mezhep. 6 şa ile birlikte öldürülen «Fay bir malın saf ağırlığı, tersi Asal» ın ünvanj bu idi (karma nadolumuzda bir kasabadır. 7 sö). 9 Eski İstanbul Valisinin Nota, «»1 ile çalınan ve çerçevesoyadımn tersi, Yunan mitolojisi zilli olan yuvarlak musiki alesinin önemli şahsiyetlerinden bitine sahip ol!» karşılığı Karma 12 RAKAMLrBULMACA OOnki) oatmaemnı») Oallednml» wkB NASH HALLEDtl.ECEK? Vnkandakt rakamb oulmacad» sadece 4 lane »nahtar (tpucol ve f tane ııtnuç »srdır Uo| olan 1 KareniD ıçıne I deo <Tm Kadaı ayguD oıreı raKarr» t v 2 jraral v e toplama çarpma. çıkartma bölme iflaretlerine dikkat ederek «oldan « ğ » ve rukandao aşağıya bnlmacads gösterilen sonuçlan balunnz Biraz vaktiniz) alır m n boj raktiniz* boşca geçirmis olursnnaz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle