28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHIFE DORT 5 Temmuz 1966 CUMHURtYET jiiiüiiiiiiiiiü J a m e s YILDIRIM HAREKÂTI Bond ^ ^ ^ ŞTB O v«u.KfT PİCVE an» MuktiME rSTEOİGİMİZ George Sand ozür dileı gibi güldü. «Müziğin seni çoktan benim bir parçam haline getirdı Ya da beıü senden bir parça haline getirdi. Herneyse, bana öyle gelıyor ki kendine uygun bir kızla evleneceğine emin olmak benim bakkım.» «Bana uygun hir kız o, bunu biliyorum ben.» George Sand ona sinsi sinsi baktı. «Kızın o zengın Dabası fakirsin diye seni beyenmiyoı mu yoksa? Bunun için mi bukadar çok çah?ıyorsun?> Chopin «Hayır» der gibi başını salladı, sonra yeniden okkürük tuttu. George Sand bu sefer daha da telâşiandı, bayüacak diye korktu. Pek tatlı bir sesle: «HaUı sen yat> dedi. «Sana bakan hekımın adım, adresini de veı bana.> Chopin gitti yattı, böyle söz dinlemesine kendı de «aşmıstı. Balzac'ın bu acayip kadına dair söylediklerüü hatırladı. Sözünü dınletmek, herkesi «vucunun içi ne almak istermiş ama, iyı kaip liymiş, cömertmiş de. Simdı onu dünyanın en iyi Kalpli kadını olarak görüyordu, annesindon son ra, elbet. Gülünçtü doğrusu Balzac'ın «Bu kadın »ana «bzünü dikmiş» diye onun kula^ını bük mek istemesi. Işte bakın, Maria acaba ona göre bir kız mı diye nasıl düşünüyor, nasıl merak ediyordu! Gözünü onun sanatına dikmişti belki, daha birçok kişi gibi; kendisine değil. Hekim geldi. «Humma nöbeti» dedi. Çok çalışmadan, sinir gerginliğinden ileri gelmiş. «Dinlen meli» dedi, atesi düsürmek için de bir ilâç verdi. George o gece orada kaldı; bir yandan çahşıyor, bir yandan dn, saatte bir, rahat uyuyor mu diye, Chopin'in yatak odasından içeri basını uzatıp hakıyordu. Ertesi sabah saat sekizde içeri girdiğinde Chopin yatağında kalkmıs oturmus, atesler içinde kıvranıyordu. «Bütün gece burada kald> nız. öyle mi?» «Elbette. Yalnız bırakamıya cağım kadar hastaydın.» «Peki.. oeki ama. herkes ne der?» Onun bu çekıneenliği. eskikafa bir ksdın eibi davranışı, Kuralları ciSnemis olma korkusu Gfor 67 ninnnınnn N i n i b u s isiinniiniiiiiiHiiiiiiiniiiiiiiiii ilif hanım • • • • • • • 4 4 « l «| l • • • • • « • 4 < «t l t« ge Sand'a pek dokundu. 'cınden: onunla sevışmeyi aklıma oü« g« tirmiyorum» diyordu. Haiifç* güldü, bir yalan atıverdi. «Hizmetçim de buradaydı. Demin gönderdim. Oivanda uyudu.» «Pekı, sıı nerede uyudunuz?» «Ben uyumadım. Gecelen hiç uyumam ben. Senin masanda çahştım.» Chopin inleyerek arkasınriaki yastığa gömüldü. Çekmeceyı astı da mektuplanmı okuduysa, diye korkuyordu, hele o üzerine titjediği mektupları, Maria'nın «k o larak yazdıklarını, Sonra. Dir diişünceyle içi rahat etti: George Sand'a dair türlü korkunç şeyler duymuştu ama, baskalarının işine karıştığını, onubunu gizli gız li gözetlediğini falan kimseden işitmemişti. Ağız aramak ıçın: «Yanınızda kâğıt getirmis miydiniz?»dive sor du. «Getirmemıştim ama, bereket versin, piyanonun üzerinde bir defter buldum.» Chopin, içine büsbütün su serpilmiş gibi rahat bir soluk aldı. «tyi ettiniz» dedi *** Ondan sonra, George Sand, e«ki yaşayısını değiştirerek. her gün sabahtan Chopin'i görmeye geldi, karanlık basıncaya kadar yanın da kaldı. Ona pek ustaca hastaba kıcılık etti, yemek yiyebilecek dururaa gelince besleyici yemekler pişirdi, tıpkı annesi olsa nasıl yaparsa övle. Annesinin kendi ne göre yaptığı bir etsuyu vardı, simdi onun yaptığı etsuyunun da tıpkı onun gibi bir lezzeti vardı. Chopin bir çocuk sabrıyla kfndini onun eline bırakmıstt, üzerine böviesine titreyisinden nek büyük bir zevk duyuyordu Balzac doğru söylemişti: Bu kadının Dek âsil bir ruhu vardı. Ama, onun en çok hosuna giden sey *u düşünceydi: SağlıSı böyle çabucasık düzelirse, Maria'yla evlenmesini önleyen engellerden, birinctsi değilse bile. ikincisi yakın An ortadan kalkacaktı. tyi olma sırasında Georee Sand ona Fransa'ya gelmeden önceki hsvpfını öcrenmek üzere birtakım şeyler sordu: yalni7. övle usturuplu soruvordu ki Chopin sor euya çe^ildiSini anlamadi bile. Oeorge SarH'ın bövlpce öSrendiSine eöre. Chopin'in Ssbası, Nic holas Chopin. çok eskiden beri Polonya'da yerleşmiş bir Fransız mı», annesi de, Justina Chopin. yoksul düsmüş Polonyalı bir kişizadenın kızı Anası babası, ab lalan Chopin'in üzerine titrerlermiş. Onun sağlığı onlar için dünyaaın en önemlı şeyıymış, azıcık bir öksürecek olsa öyle telâş ederlermış ki akıllan başlarından gidermış Annesımu en sevdiği çocuğuymuş elbet O da annesini tapınırcasına severmış, bir ara: «Ben dünyada evlenraem, çünkü annem gibi temız, onun gibi mübarek bir kadın bulamam» dennis. O masmavi göılerini, yumurta biçımi çenesini annesinden almıs, kemerlice, kisizade burnunu da babasından. Chopın'ler müziksever bir aıleymiş. Sık sık çalgıh gece toplantıları yaparlarmış. Yalnız, Fre deric Chopin başlangıçta müziği hiç sevmez gibıymis George Sand hayalim çalıştırar3k gözünün önüne çöyle bir sahne getirdi: Beş yaşındakı oğlan, bir fülütü kırıyor, sonra da annesi Mo zart'tan bir arya söylerken, hüngurhüngür ağlamaya başlıyor. Çok geçmeden anhyorlar ki onun bu ağlaması içinde duyduğu coskunluktanmıs; yalnız, bunda bi raz öfke de karısıkmıs: Çünkü, Justina Chopin'İD kulağı müziğe hiç de kendisinin sandığı kadar yatkın değilmiş; Chopin. o yasta bile, bunu anlayıvermis. Daha kendısi beste vazmaya başlamadan önce bile, en usta bir mü zikçinin kulağı varmış onda. Ona ilk piyano dersini ablası Louıse vermış, sonra da babası; ama, o ancak, kendisinin dediğine göre, kaiasından gelen sesleri çı karmaya çalıştığı zamanlar pek sevinirmış. Chopin'e daha sonra bir aile dostu: Profesör Zywny ders veri yor. Zywny keman çalarmıs, piyano tekniğinden henjen hemen hiç anlamazmıs ama, Chopin'in dediğine göre, bunun ona zaran değil, faydası olmus. çünkü böylece kendi tekniğıni kendisi geliştirmek zorunda kalmıs. Sekız yaşındayken, yoksullar yararına verilen bir konserde, ilk defa kalabalık karşısına çıkmış, bir konsertoyu başından sonuna kadar çalmıs Bir müzık eleştirmenı, pek duygulanmış, gözyaşla rını tutamamış, «Frtdferic François Chopin bir dâhi!» demis ama, çocuk adamın bu sözünden çok kendisini yakasındaki o pek güzel yeni dantele yakalıgıyla U gileniyormu» Ondan sonra bıralay ufak kon serler veriyor, Varşova'nuı büyük konaklarına piyano çalmaya çağırlıyor Bir ara onu bir prens destekliyor ki bu kendisi için de, aılesı için de çok önemli olaydır. Oğlu oniki yasına geldiği sırada Nıcholas Chopin'in de durumu bıraz düzelmıstı. Onu Varsova' daki liseye gönderiyor, aynca konservatuvara da yazdınyor. Konservatuvarda ona harmoni, kontpuvan dersleri veren Profesör Elsner de piyano değil, keman çalarmış. Böylece, çocuk, baska bîr piyanisti taklit etmeye ımkân bulamadığı için, tekniğini gene kendisi geliştirmek zorunda kalıyor. Buna pek de s«viniyor. Yalanyanhs çala çala piyano üzerinde pek hoş kesifler de bulunuyor, ileride de daha birçok kesıflerde bulunacağını da biliyor. (Arkası varı AYSEİLE ALı Bayııtdırlık Bakanhğı konu ve resim:Ayhan Başoğlu İLONA Karayolları Genel Müdiirlöğit 8. Bölçe Müdürlüğütıden: Sıra tşin nev'i No. 1 Araştırma lâboratuan ve Uç adet anbar binası 2 tdare binası Resif bfdeli 79R 671.95 654.413.37 ASÎ teminatı 35 696.88 29.926.55 thale 18.7.1966 pazartesi saat 11 da 19.7.1966 sall saat 11 de 1 Yukanda yazılı işlerin sapalı zart usulilyle eksılımesl hizalancda gösteri'en gün ve saatlerde 8 Bölge Satınalma Komisyonıında yapılacaktır 2 Eksiltme evrakı. Karayolları Genel MUdürlüğU Malzerae Müdürluğü Ue tstanbul Küçükyalıdaki 1 ve Bölgemis Malzeme Âmirliklerinde her gün mesai saatlerinde görülebilir. 3 Eksiltmeye girebümek İçin. ihale gününden (tatfl günleri hariç) en geç üç gün evvel 1 sıradaki tş için 14.7.1966, 2. sıradaki iş için 15.7.1966 tarihlertne kadar 8 Bölge MUdtirlüğune her işe ayrı ayn bir dilekçe vererek, iştirâk belgesi almalan lâzımdır (tstidalarda urmıml evrak kayıt tarihi esastır.) A Plan ve teçhizat beyannamesi B Teknik personel beyannamesi C Taahhüt beyannamesi D Bayındırlık Bakarüığından alınnuş (C) grupundan en az keşif tutannda rnüteahhitlik kamesi. E Mall yeterlik belgesi 5 tsteklilerin 2490 sayılı kanuna göre tıazırUyacaklan teklil zarflanna. geçicı teminat mektup veya makbuzu, 1966 yılı ticaret odası vesikası ve iştirak belgesiyle raumlu mühürlü teklif zarflannı koyarak, en geç ihale saattnden 1 saat evvel Komisyon Başkanlığma vermelidirler fPostadakl gecikmeler nazara alınmazi (Basm: 16176) 7739 4 Dilekçelere ekleneoeK belgeler: fntarn 5ywdie»t«. Inc. 1965. Wotld tight» mcrvcd Meraktan ölüyorum, şunun kocasuu bir eör J234567d9 Keşan Belediye Başkanlığmdan 1 Terminal inşaatı kapab zarf usulü ile ve sarî mukaveleli olarak eksiltmeye çıkanlmıştır. 2 thalesi 18 temmuz 1966 pazartesi günü saat 16 da Keşan Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır 3 Keşif bedeli 1.300.780,24 lira olup geçici teminatı 52.773,41 liradır. 4 Şartnameleri her gün mesaî saatleri dahilinde Belediye Muhasebesinde görülebilir 5 thaleye iştirak edebilmek için en az 3 gün evvel Belediye Fen Heyetinden yeterlik belgesi alnroas lânmoır. 6 Talipülerin teminat makbuzu, yeterlik belgesi ve diğer e\Takı havi hazırkyacaklan teklif mektuplaruıı ihale saatinden 1 saat evvel makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır. Postada vâki gecikmeler nazan itibara alınmaz. Keyfiyet tiân olunur(Basın: 16057) 7738 Saat dörtte beni uyandır ds Slçünü vermeye gidelim. Haydi şimdilik uyuyacagım. Yalnız bırak beni. Blaise hayatında ilk defa a|lıyordu. Gözyasları yüzüne akarken aynı zamanda gülüyordn da. Drum'a yaklaşarak onun eli ni büyfik pembe avuçlarına sıkıştlrdı. Vyv dostum uyu! Dörtte uyandıracağım seni. Aynca bü tün yaptıklann için teşekkür ederim Drnm. Blaise kapıya doğru giderken Drum'un arkasından attığı tavuk bacağını havada yakaladı. Çıplak ayaklarıyla merdivenlcr den inen köle ilk defa olarak mesnt hissediyordn kendini. 9 Nouvelle Orlean'ın meshur terzisi Lalatout her ne kadar siyah müşterilerini beyazlardan evvel alamıyacağı halde profesyonel bir boksör olan Drnm'u ve ödediği yüksek fiyatı kıramıyarak Blaise'in elbi aesini bir hafta içinde bitirdl. Paketi alıp Drum'un odasına geldikleri zaman Blaiae'in ayak ları heyecandan birbirine dolaşmaktaydı. Aç bakalım paketi dostum. Fakat Blaise'in titreyen parmaklan bir türlü paketin iplerini çözemiyorda. Nihayet elbise bOtfin güzelliğiyle gözlerinîn t SİYAH ASK önündeydi. Lalatout Drnm'un yeşil elbisesinin aynını yapmıs, fakat sarı renkte olmasını Blaise istemişti. Hayatında ilk defa elbise giymekte oldnğunu düşünen genç zenei sevinçten dnrmadan konnşmaktaydı. Nihayet pazar günü geldi. Drnm bir türlü giyinmesini be ceremiyen tecrübesiz köleyi ken di giydirmişti. Şimdi de traş ol masına yardım ediyordn. Bu sırada telâşla bafardı: Vay eanma kasket almayı unuttuk. Neyse benimkilerden birini giyersin. Blaise nihayet aynaya bakma tırsatını bnlmuştu. Karşısında gördüğü hayale bir türlü inanamıyordn. Parlak dfiğmeU beyaz gömlegi, yepyenl siy»h papuçlan, grava tı ve eldivenleri ile a kadar de ğişmişti ki. tn bile. Satıcılar bütün kurnazlıklannı ortaya dökerek yoldan geçenleri kandırmak istiyorlardı. İki arkadaş da zenci kı.lardan hoşlanmjyordu. Melez yahnt hiç olmazsa biraz daha açık renkli bir kızdaydı gö/leri. Fakat Kongo meydanında bn tip kızlar nadide bir çiçek gibi azalmıştı. Çoğu beyazların zevk lerini tatmin ediyordu tabii. Bu arada Blaise hoşuna giden bir macera bulmuşsa da Drum ona mâni olmustu. Yazan : KYLE ONSTOTT Çeviren r SELMA ÖGEİ bilemiyorlardı. Drum arkadasına bir bankta oturup onu beklemesini söyledikten sonra yiyeeek bir şeyler alarak geri döndü. Hem yornlmus, hem de acıkmışlardı. Genç adamm gözü âniden ileriden gelmekte olan iki melez kıza takıldı. Sarı kırmızı elbiseleri içinde birer kelebegi andınyorlardı. tkisinin de »açları nznn bukleler taalinde omnzlanna dökülrafiştü. Vücutlarının kıvrak hatiarı kısa ve dar elbiselerin içinde bütün Hiç acele etme. Bırak da giizelligiyie meydandaydı. Drum ben seçeyim sana. Bu gece tnüm Blaise'e işaret ederek fısıldadı: kön oldngn kadar iyisini bnlma Tamam. Aradıgımızı bullıyız. duk. Haydi. Ve her zamanki gibi Blaise sa Şimdi iki arkadaş önden gihibinin dediğini doğru bularak ses çıkarmadı. Yalnız korktuğu den kızların birkaç adım geribir nokta vardı: tyi cinsten kız sindeydiler. Birden içlerinden birinin dögürdüSü beyaz mendi lar bol para istemezler raiydi? Kongo meydanında yürüyen Drnm onun bu merakını güle li yerden alan Drum burnuna götürerek kokladı. İçini bayılbu iki şık adamı gelip geçen rek cevaplandırıyordu: kotrusu bütün kızlar bayranlıkla liizfi Ne diyorsun? Çoğu kızlar tan nefis bir parfüm yorlardı. Çoğu Drum'u tanıyor bizimle beraber olabilmek için sinmişti kumaşa. Maceranın ilk du artık. Fakat Blaise'i hiç gör değil para almak üstüne bile adımı atılmıştı. Ve böylece memislerdi. BengSrenk vitrin vermeye hazırdırlar. Bana Hi Drum elinde mendil olduğu hal ler, süslü arabalar ve canlı ne mat et ve kendine güven. de kızlara yaklaştı. Blaise de şeli bir kalabalık onlara köle Güneş batıncaya kadar mey bir adım gerisindeydi. olduklannı çoktan unutturmuş danda kaç defa dolandıklarını I Arkası var) SOLDAN SAGA: 1 Yılda iki defa günterin ve gecelerin uzayıp kısalmaya başladığı esas zamanlar böyle ad landınhr (karma söz). 2 Kuşlar gibi ses çıkarırken. 3 Uy kudakı beyinin yarattığı serüven, bir kımsenın savunmasını göp?v edindiği konu. 4 Çabuk kalkındınlması karsrlaştırüan bölge bu adı tasır. 5 Çiftçinln yasammı sağlamak için yapmak zorumluğunda olduğu, nota. 6 Sayın Cumhurbaşkanımız. bir demir cinsi. 7 Bir soru ve takısının tersi, «hayret içinde kal!» mânasına bir err.ır. 8 Veıme (eski dilde), ipekii tsklıdı bez. 9 Gemıda yolcunun rahat ettiği yer. YUKAR1DAN AŞAGlYA: 1 Nezaket ve protokol kurallarını öğrenmeğe vakit bula • mamış kişi. 2 Yıkanmıs çamasır onunla muamele görmeden giyilemez, Varsova Paktından aynlmak için ilk hareketi yspan memleketın halkından. 3 Bir musikı âletimizin icracısı. 4 Bir çeşit yunlü kumas, sırça evde oturanm komşusuna onu at • maması gerekir. 5 Kuş tutmaya yarayan bir aracın dörtte ikisi, alısveriş is2 3 4 5 6 7 8 9 lerinin çok canlı olduğu yer. 6 tstanbul I • çin «insanm can lar kata • Ab ve havası canı na!» diyen şair, vaktiyle şekeri ile tanınrau komşu bir memCumartesi giinkü leket başşehri. bulmacanın halU 7 «Şöhret kazan!» karsılıgı karma bir emir, bir oyunda karşüıklı ajnı sayıyı almış duruma gelme hali. 8 Büyük çapta deniz avı yapmak için çevirileııler (çoğul). 9 «Düzünenin dörtte biri sayıda palavracı huylu valde» mânasına üç söz. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlığmdan bildirümiştir. DENİZCİLERE 58 SAYILI BİLDİRİ 12 ve 13 temmuz 1966 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma, dakna ve sualtı »eyrı can ve mal emniyeti bakımından tehUkelidir. DOĞU AKDENT2 MERSİN AÇIKLAİU 1 nci nokta : E. 5870 No. Itı İncekum fenerinden 067 derece ve 27 mil " mesafedeki enlemi 36 derece 24 dakika 00 saniye Kuzey, boylamı 34 derece 29 dakika 30 saniye Doğu olan nokta. 2 nci nokta : Enlemi 36 derece 24 dakika 00 saniye Kuzey Boylamı 35 derece 05 dakika 30 saniye Doğu 3 ncü nokta : Enlemi 36 derec* 11 dakika 15 saniye Kuzey Boylamı 35 derece 05 dakika 30 saniye Doğu 4 ncü nokta : Enlemi 36 derece 11 dakika 15 saniye Kuzey Boylamı 34 derece 29 dakika 30 saniye Doğu. DENİZCİLERE ÖNEMLE DUYUBULUB. (Basın: 16327) n«l RAKAMÜ BÜLMACA 11+161X111121:5 OSnkV oalmacnniB aal'cjilmt? HALLEDİLECtK? Vukarıdaki rakamü bulmacad» sadece 2 tane anahtaı (ipuca) ve 8 tttne tonuç vardu Bos jlan 14 karenİD içine 1 den 9'a kaduı uyeuo bireı .kam koyarak ve toplama. çarpma. çıkartma. bötroe ışaretlerine dikkal ederek soldan sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gö«terilen sotmçlan butunuz R r u vaktinizi ıhf «mm; bos vaktinizi hojça jeçirmij olursunuz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle