Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BAIJtFE tKİ 5 Tenunuz 1966 ^TJMHURÎTFT ' KÖPRÜSÜ ir füredir nnutulmuş olan «lstanbul Boğannın iki yakasını birlestirecek köprü hikâyesl, son günlerde gazetelerin Köprünün Ikinci Beş Yıllık Plân» alındığını bildirmesi üzerine tekrar Bnem kazanmış bnlunayor. Aşağı yukarı 1,5 milyon TL. tutannda ve büyük bir ihtimalle çok önemli bir kısmı dövizle ödenecek bir yatınını gerektirecek olan Köprü'nün ne gibi gerekçelerle plâna alındıgını bümemekteyiı. tktisat il ml bugün yatırunlann bütün ekonomide gelire yapacağı katkıyı hesap etme imkânına, hesaplama tekniğine sahiptir. Eğer Devlet Flânlama Te* kilâtınca yapılao araştınnalar ve hesaplar sonueu olarak bu karar verilmişse, csağduyunun heiaptan daha ağır basmıyacağı «varsayımıyla, Köp rfinfin yapılması» hoşgörülebilir. Eğer Köprü, Avrnpayı Asya'ya bağlamak gibi bir prestij me •elesi yapılmıssa, iktisadî dnntmun parlak olma dıgı bir dönemde göstermelik yatırımlarla halkı oyalamak gibi bir takım iktisadî temeli olmayan politik kararlarla plâna alınmıssa gerçekten savannlacak bir tarafı yoktur. Bu yazıda, hesap yap maksızın, sırf sağduyunun ışığinda Köprünün Türkiye ekonomisine ne getirebileceği; Ve aynı tutarda yatınmın bir diğer alana yapılmasından vazgeçmeyi gerektirdiğine göre ne kaybettirdiğini incelemek istiyonu. BOGAZ Doç. Dr. Gülten KAZGAN şa limanına uzatılmış, Harem iskelesinde yapılan araba vapuru iskelesiyle de Asya Avrupa yaka sının birbirine bağlanması işi daha rasyonel bir hale getirilmiştir. Eğer Araba Vapuru seferlerinin azlığı dolayısiyle yük kamyonlannın bekleme süregi uzuyor ve bn da taşıma maliyetin) yüktel tiyorsa, araba vapurn sayısı ve seferi artınlabilir. Bildiğimiz kadarı, Denizcilik Bankası tersane lerinde «âtü kapasite* vardır. Türkiyede vasıisı» içgücü ise sosyal maliyetini gefer sayabileceğimiz bir üretim faktörüdür. Bu bakımdan, araba vapurn yapılması, çok düşük sosyal maliyetle gerçekleştirilebilir; döviı gideri de çok azdır. Aynı gaye, yâni üretim tüketim bölgelerinin birbirine bağlanmasının süratlendirilmesi, araba vapurn seferlerini artırmak gibi çok düşük sosyal maliyetli bir yolla gerçekleştirilebileceği halde, sosyal maliyetin çok yüksek oldnğu köprünfin terci hini gerektirecek hiç bir sebep düşünülemez. OGAZ KÖPRÜSÜNÜN SOSYAL MALİTETtNtN îtÎKSEK OLMA SEBEBtNE GELÎNCE: Projelerin yapılması, ham maddenin bir olmazsa bir kısmı döviı giderlerini gerektire cektir. «Döviz. ihracat gelirlerini büyük çapta artıramıyan Türkiye için «en kıt» üretim faktörü sa yılabilir. Tfirkiyenin ihracat geliri ve dış yardım lar yeri iken, yeni bir döviz gideri kapısı açılması, çok daha verimli olabilecek yatınmlardan vazgeçilmesini gerektirecektir. Cnutmamah ki, 1967 vılından itibaren Türkiye bugüne dek PL. 480 kanalından ithal ettlği hnbubat ve diğer tarımsal ürünleri dolârla ithal edecektir. Köprünün ge rektirecegi döviz giderleri de eklenince, çok daha verimli olabilecek alanlardaki yatınmlarm döviı «darboğazı» dolayıgiyle yapılamaması tehlikesinin vârit olması nzak bir ihtimal değildir. Bnndan başka, Köprü Boğazın Beylerbeyi Rnmelihi sar gibi oldnkça «sapa. bir yerine yapılabilecek; bu ise taşıt araçlanmn Asya Avrupa arasında katetmesi gereken mesafeyi uzatacaktır. Şöyle ki, Ankara asfaltından şimdi doğrndan doğmya Harem'e inen ve Sirkeciden Londra aafaltına giren araçlar, Kdprünfin giriş ve çıkış noktalanna kadar nzun bir ntesafe katetmek zorunda kalacaktır. Bn, bir kere yakıt tüketimini ve döviz giderini artıncı bir etkidir. fkinci olarak, şimdi Araba vapurn iskelesinde geçen bekleme süresi bu kere sefer süresi haline geleeek. yine maliyet yüksekliği söz konusn olacaktır. Bu sebeplerle, Köprünün üretim üzerinde olnmln bir etkisi olması da beklenemez. azetelerden edindiğimiz bilgiye göre, Köprünün tnrizm üzerinde olnmln etkileri ola cağı, dolayısiyle döviz gelirlerini artıracağı düşünülüyormuş. Nasrettin Hoca'mn çalılara takılan koynn yünlerini eğirip borennn ödemesine pek benziyen köprü turizm ilişkisinl cidd! kabul etme k mümkün değildir. Tnristler, bn dünyının se kizinei hirikasını gSrmek için tstanbula akın mı edecektir? Toksa, turist arabaları saatleree araba vapuru iskelesinde bekiemekte, meydanlar turist arabalarını almadığı için turist akını (!) Türkiye'ye yavaslamak eğilimi mi eöstermektedir? Eğer böyle bir durum varsa, Sirkeci Kabatas arası seferleri artırmak^ meydanları gentşletmek, yine çok düşük maHyetle aynı gayeye erişilmesini sağlıyabil<r. Hukuki mahiyeti İktisadî Deviet îeşekküllerinin Dr. Ergun ÖNEN r Boğımsızlık, demokrasi, özgürlük Adının açıklanmasını istemiyen bir okuyucumdan gü»el bir mektup aldım; dili düagün, fikirleri açık; ne istediğini bilen bir kişinin ifadesi var okuyucumd». Uzun mektubonu şu köşeye Mgdırmaya imkân yok, özetle diyor ki: Yazdıklarınızın hemen tamamı doğrudur. Ancak bütün bu ükirlerın ve bu çözüm yollarının demokrasi düzeninde yürürlüğe girmesı gerekir. Sizler demokrasiyi gereği kadar savunmamakla suçlanıyorsunuz. daha doğrusu sizi böyle suçlamak istiyenlere açık veriyorsunuz. Halk özgürlük düzeninde yaşamak istıyor. Şimdiye dek elde ettiklerıni elmden kaçırmak niyetinde değildir. Ona teklif edilenler ne olursa olsun, ilk şartın hürriyet olduğunu bilmesi gerekir. Bunun için de sık sık bu konuya eğilmeniz yararlı olur. Okuyucumun kaygısı hangi kaynaklardan besleniyor biliyoruın. Ancak dikkatinden kaçmış ban noktalan elbirlifiyle gözden geçirirsek kaygıların dağılacağını amarım. Bir kere Türkiyede Sıgürlükleri. ve en başta fikir özgürlüğünü kimler savunur? sorusuna beraberce cevap anyalım. Zazısı yüzünden mahkemeye düşen yazan, kitabı yüzünden ellerine kelepçe vurulan doçenti, çevirisi yüzünden yedi y»l» kadar hapsi istenen profesörü, «iiri yüzünden zındana atılan halk ozanını kimler savunur? Fikir suçUrı diye birşeyin Batı demokratilerinde bulunmadıtwı sSyliyen, 141 ve 14Tye mücadele bayragını açan kimlerdir? Türkiyede hürriyetlerin edebiyst olmaktan çıkıp toplnmda yasama üslubu haline gelmesini istiyenler kimlerdir? Bütün bu ckimlerdır?» sorusuna cevap arandıgı zaman herhalde gözlerimizi saf kanattan, tutucu çevrelerden, muhafaıakâr partilerden uzaklaştırıp bir avuç aydına bakmak yerinde olaeaktır. Türkiyede flkir hfirriyeti mueadelesi bütün tarihi boynnca memlrketin ileri gfiçleri eliyle yürütülmüştür. Bugün çogunluk partisinin ve onn destekliyen çevrelerin fikir Sıgürlügö diye bir endişeleri yoktur. Ellerinden gelse, kuvvetleri yetse, bütün ymıarları, şairleri, düşünürleri bir kaşık suda boğacaklardır. 27 Mayıs devrim Anayasası olmasa hoşlarına gitmeyen bütün fikirleri susturacaklardır. Nitekim 27 Mayıs öncesindeki girişimleri unutnlmamıştır. Tahkikat Komisyonlan, tevkiOer, gazete basmalar, gazete, dergi toplatrnalar gözlerimizin önünde yürdrlflğe girmiştir. Bu noktayı belirttikten sonra gelelim demokraai hikâyesine» özgürlük olmadan demokrasi olamıyacağına göre özgürlüklerin savnnmasını yapanlar, ister istemez gerçek demokraginin savnnmasın» girerler. Bir yazar'ın, daha dogrnsn herhangi bir tasanın, karaniık ve hfirriyetsiz bir rejimi başkalann» teklif etmesi için ya aptal, ya da deli olması gerekir. Biz demokrasiyi degil demokrasi adı altında Türkiyede oynanmış olan ve daha da oynanan oyunu tenkit ediyomz. Soynt demokrasinin gerçek demokrasiye dönüşümü için elimizden geldigince çabalıyoruz. İçinde yaşadıgımu toplumu tenkit edişimiz, daha aydmlık, daha medenî, daha özgür bir topluma varmak dileginden doğuyor. Anayasa düzeninin savunncuyuz; ama k&fıt üstündeki Anayasa düzeniyle yürürlükteki düzenimiı srasında açık aynlıklar ve geniş farklar olduğu ortadadır. BugflD Türkiyede çesitll sîyasî fikirlerin «ağdan sola siyasi partileri de kurulmustur. Bu siyasî partiier Anayasa düzeni içinde çalışmakta fikirierini yaymaktadırlar. Ne yank ki »iyasî iktidan ellerine geçirmiş olanlar sosyalist bir parti olan tsçl Partisine karşı demokrasinin düzeni. ahlâkı, fikri, yasası ile bafdaşmıyan davranıslar içindedir. Bunları da belirtmek biıim görevimizdir. Ve çok daba önemli bir baska gSrevimiz daha var: Özgürlük «içte» ve «dışta» diye ikiye ayrılır. Bir deviet içinde insanın özjrürlügü, ve devletin dısa karşı özgflrlugü. Bn ikincisine bağımsızhk adını veriyonn. Şunn iyice bilelim ki dışanys karşı bagımsıı olamıyan bir devletin insanlan içerde bafımsız olamaz. Bir devletin bagımnzlıgı o devletin siy««t iktidannı temsil edenlerin bajhmsız kararlar alabilmesi demektir. Dış kuvvetlerle işbirliğine girmiş iç knvvetlerin etkismde olan bir siyasî iktidann bağımsızlığına gölge düşmüs demektir. Türkiyede özgürlük dâvasını da. kalkınma dâvasını da, demokrasi dâvasını da önce dısanya karşı bafımsızlık dâvasında çörfiyorın bte... ¥abancı etkisiyle güdfllrn bir siyssl Iktidar ne içerde bir dâvayı çözOmleyebilir. ne de tJışanya k»rst devletin haysiyetini komyabilir. Bütün bunlan söylemek, bütün bonlann iavunmasmı yapmak, vatandaşlan uyarmaya çahşmak: 1 Atatürk Cumhuriyeti olarak bağımsızlığın... 2 Türk toplumu olarak gerçek demokrasinin... 3 İnsan olarak gerçek özgürlüğün geregidir. Dâvamızda haklı olup olmadıgımızı ds yakın zaman gosterecektir. B B Dayanıklı tüketim malı misine gelir artıncı hiç bir etkisi olmadığım, «adeoe gezme, eğlenme için vâsıtalara geçit fonkaiyonn göreceğini kabul edelim, tstanbul şehri IÇİB ctüketim malı veya hizmeti niteliğindeki» diğer yatınmlar arasında bnnnn taşıdığı öncelik nedir? Bir kere, tüketim niteliğinde olmakla bera ber Istanbnl sâkinlerinin sağlığiyla daha iyi ya|tma şartlarıyla ilgili yatınmlann ikmali bahanna geri köprüsü yapmak savunulamaı; kanalilasyon, içme sulan, gecekondu bölgelerinin ıslahı, elektriklendirilmesi çocnklan ve gençleri sokak »ralarından kurtaracak oynn yerleri, çocuk bakımevleri VJ. gibi tüketim olmakla bersber Bneelik taşıyan işler darnrken Boğaz Köprüsü te kerlemedeki «şimçır tarak.ı hatırlatmaktadır. tkin ei olarak, bir tüketim malı olarak bu köprüden Jstanbulda kimler yararlanacaktır.? Hiç şüphegiz, özel arabası olup, şehrin bir yakası ile öbfiryakası arasında gezi yapmak imkânına sabip vatandaşlar. Şebir sâkinlerinin •'• 60 ı «gecekondu» fartlan içinde yaşarken, her halde pek küçük bir yüıdeyi teşkil eden özel araba sahibi vatandaşla ra İJS milyarlık bir yatınmın hizmetini sağlamak, yine kabul edilecek bir durum değildir. Yakarda, bir ttiketim mab olarak Köprfl, pek dsr bir bölgeci açıdan, sadece tstanbul şehri açınndan düşünülmüştür. Eğer devletin elinde tüke time harcamak üzere bir fazla fon bulunnyorsa, bunu Anadoln halkının yaranna kullanması her halde daha yerindedir. tstanbul, ortalama olarak kişi başına gelir ve tüketimin Türkiyede en yük sek oldugu şehirdir. Bu şehri daha da zenginleşti reeek yerde, gelir ve tüketiorin düşük olduin yer lerde artırmak için hareamalara gitmek plân ga yelerine de daha nygundur; 1,5 milyar TL. ile Anadolnda pek çok kasaba, köy, şehir, park yerlerine, bafcımevlerine, içme suyuna kavuşabilir. Kanımızca, Köprü, diğer tüketim imal ve hiı metleri içinde ve tstanbnl şehri için hiç bir şekilde «haklı» gösterilemez. ÖPRÜNÜN ÜRETÎM AÇIStNDAN DURUMUNA GELÎNCE: Anadoln ve Trakya arasındaki, hattâ Avropa arasındaki üretim ve tü ketim bölgelerini birbirine bağlıyaeak bir vâsıtamn gerekliliğine şüphe yoktur. Ancak Boğaziçine 1J5 milyar TL. lık bir yatırımla bu gayeyi sağlamak ne tek yoldnr, ne de çeşitli yollar içinde en etkinidir. Pek yakında Ankara asfaltı, Haydarpa B kinleri için bir «dayanıklı tüketim malı» olarak düşünelim. Tâni, Köprünfîn Türk ekono oğaz Köprüsünfl önce Istanbnl şehri aâ «••• •••« • ••• • ••• • ••• • ••• •;•: •••• «••• • ••• • ••• *••• • *•• >••• :::: • ••• • ••• >•«• • ••« •••• :::: • ••• • ••• •••• *«•• •••• •••• :::: •••• •••• •••• •••• :::: •••• •••• •••• •••• •••• •*•• :•:: •••• •••• •••• •••• •••• •••• İİİİ • ••« •••• •••• • ••• 1 İİİİ İİİİ Sonuç ısacası, «Boğaz'a köprü yapmak» konusnna hangi açıdan bakılırsa bakılsın sağduyn çerçevesinde savunulacak bir yönü yoktur. Deviet Plânlama Teşkilâtındaki uzman arkadaslarımız eğer nzun araştırma, hesaplama sonucu bnnun gerekllliği sonncuna varmışlarsa. bu satırların yazarını hoşgörsünler. Çünkfi, bu satırlann yazan, sağduyuya bu kadar aykırı gelen bir yatınmın hesaplarda yüksek bir verimlilik göstereceğini anlamak imkânından yoksundur. K S K •••• •••• •••• »SSS5SSSSSSS Z" nnSS S8SS!SSSSSSSSSS SSSSSSSSR SRS5RS 5 \ !îSSS"S!"Sîîî" ••••••••••••••••*>••••••••••«••«••••••••••••••*•••••««••••••••••*•••••*•*•* • •«•••«•••••••a •••••••••••»•••*«•»• •«•••«•r>r««a* •••••••••*••••••••••••••••• i LA Şemdinli: 1/118 inci Seyyar jandarma Tabur Satınalma Komisyon Bakanlığından: C 1NS 1 Ayaktan canlı Koyun Kuru Ot. Saman MİKTARI 40.000 Kğr. 80,000 » 30000 > TAHMtNt MUVAKKAT BEDEL TUTARI TEMtNATI 140,000 Lira 40.000 Lira 12,000 Lira 8250 Lıra 3000 Lira 900 Lira tHALE GÜN VE SAATİ 5/8/1966 3/8/1966 3/8/1966 4/8/1966 10,00 11,00 15,00 11,00 1 Yukarıda cins ve miktarları tahmini bedel tutarları ve muvakkat teminatı yazılı üç kalem yiyecek kapalı zarf usuli ile satın ahnacaktır. 2 Bu işleme ait şartname Ankara, lstanbui ve Şemdinli Jandarma Satın Alma Komisyon Başkanlığında mesai saatlerinde görülebilir. 3 Taliplilerin usuline tanzim edecekleri teklif zarflarının ihale saatinden bir saat evvel Şemdinli Satın Alma Komisyonuna verilmeleri ilân olunur. 4 Posta gecikmeleri nazara alınmaz. (Basın: 15781 A 7881) 7733 ANKARA HUKUK FAKÜLTESİ ASİSTAN1 sayılmayacaktır Bunun haricinde «kendilerine bas bir mevcudiyetl yeni kanun eskisi gibi tktisadî Devve muayyen bir gayesi bulunan let Teşekküllerinin kârlılık ve vemüesseseler» olarak yorumlanmaünkü yazımızda da belirttiğirimlilik anlayısı içinde ve ticari hdır. Zaten bu kuruluşlann tamiz gibi, Türkiye'de zaruretesaslara göre çahşacağmı ve tamamen kâr ve verimlilik esaslalerin doğurmu* olduğu, hakiraamen özel hukuk hükümlerine rına ve özel hukuk hükümlerine ki anlamda devletçilikten çok tabî bulunacaŞını tekrar etmU bu göre faaliyet göstermeleri de kafarklı olan deviet işletmeciliği, lunmaktadır. mu kuruluşlarının bünyeleriyle yılların ilerlemesiyle ilk zamanGörülüyor ki, bu hükümle özel bağdaşamıyan özeüiklerinden ollardaki katılığmdan yavas yavaş sermayenin de çeşitli şekil ve nisduğundan. bu teşekküllerin birer kaybetmekteydi. Kamu zihniyepetlerde ortak bulunduğu karözel hukuk tüzel kişisi (tesis) oltiyle yürütülmek istenilen ticarî ma teşebbüsler hukuki mahiyetdukları daha iyi anlaşılmış olur. faaliyetin siyasetten ve kırtasiyelerinden bugün için birşey kayB u g ü n Türk hukukçuları arabetmemiş oimakla beraber, 440 cilikten tamamen sıyrılması saâsayılı kanunun 1. maddesinin sisında bu fikirlerden birisine lanamıyor ve alman sonuç parhirli değneği ile bir çırpıda devya da diğerine taraftar olanlak olamıyordu. Bu durum devleiet emir ve tasarrufuna tahsis edilar bulunmaktadır. Şurasını itiraf ti, elinde bulunan ekonomik ve livermişlerdir. Emlâk Kredi Ban etmek gerekir ki, sermayesinin ticarî işletmeleri, kurulacak ve kası, Denizcilik Bankası gibi yutamamı deviet tarafından konulticarî zihniyetle çalışacak bir takarda saydığımız birkaç kuruluşta muş olan İktisadî Deviet Teşekkım tüzel kişilere devretmeye ve kamu iştirâkinin yüzde 90 ın üstün külleri tatbikatta deviet müessebu suretle özel işletmeeiliğin kârde olması hattâ yerine göre • * seleri olarak karşımıza çıkar'.ar. lılık ve verimlilik esaslarmdan 99'u bile geçmesi, bu teşekkülleFakat bu durum bu kuruluşlann faydalanmaya yöneltmişti. Işte bu rin birer özel kanunla kurulmuş hukukî mahiyetleri ve tâbi budüşünceyle Cumhuriyeti tâkip eolmalan ve önemli bazı kamu lundukları hukuk bakımından hizmetleri de görmeleri göz önüden yıllardan itibaren Sümerne almarak bunların 440 sayılı ka katiyen ehemmiyeti haiz değildir. bank, Etibank, T.C. Ziraat Bannuna tâbi kıhnmalan haklı göEsasen bunu gözönünde bulundukası, Denizbank, Deviet Ziraat rülebilir. Pakat yerine göre serIşletmeleri Kurumu. T.C. Merkez ran kanun koyucu da dünkü yamayesinin yansına yakın bir kıszımızda belirttiğimiz gibi TicaBankası, Emlâk ve Eytam Banmı özel sektörce temin edilmis ve ret Kanunumuzun 18. maddesiyle, kası v.s. gibi malî ve idarî batamamen Tiearet Kanunu hükümbu teşekküllere tacir sıfatını verğımsızlığa sahip, sorumlulukları lerine göre kurulmua olup her. miş, yani bunların özel hukuk tüsermayeleriyle sınırlı ve kendi hangi bir kamu hizmeti görmeyen, zel kişileri olduğunu isabetle tes aksine yegâne amacı kâr gayesiykuruluş kanunlariyle özel hukuk pit etmiştir. Iktisadi Deviet Tehükümlerine tâbi bulunan bir tale ticari faaliyette bulunmak osekküllerinin hukuki bakımdan kım teşekküller kurulmuştu. Dalan bir şirketin bir anda deviet özel hukuk tüzel kişileri oldukha sonra çıkanlan 17/6/1938 tarih emrinde çalışan bir teşekkül haları fikri, bir dereceye kadar, line lconuluvermesi ne dereceye ve 3460 sayılı «tktisadî Deviet Tekadar haklı gösterilebilir? Eğer karma teşebbüs olan şirketler doşekküllerinin Teşkilâtlariyle tdasermayesindeki kamu iştiraki bilayısiyle de doğrulanabilir. Şöyle re ve Murakabeleri hakkmdaki rinde Vo 50,1. diğerinde °,o 50 olan ki, bugün ekonomik ve ticari haKanun* un 50. maddesi hükmüyle ve tıpa tıp aynı bulunan, aynı isi yatımızda pek çok, kamu hizmetadı geçen tesekküllerden ilk beş gören iki sirket kamu yaranna is leri gören karma teşebbnslerimiz tanesinin birer tktisadî Deviet görebilme yönünden bu derece bulunmaktadır. Anonim veya LiTeşekkülü olduğu kabul edilerek, farklı olabiliyorlarsa, biz bunu an mited Şirket şekillerinde kurulan bunlar bu kanunun kapsamına lamakta güçlük çekiyoruz. dahil edilmişti. Sonradan Deniz bu karma teşebbüslerin tamamen Kanunun 3. maddesi iktisadi birer cze) hukuk tüzel kişisi olbank ve Deviet Ziraat tşletmeleteşekküllerin özel kanunla kuruduklan münakaşa kabul etmez. ri Kurumu lâğvedilmiş, fakat yelacağını söylemektedir. Bu herKâr gayesiyle ve ticari esaslarla ni kurulart diğer dokuz teşekkül, halde yalnız yeni kurulacak teşek kamu hizmetleri gören bu şirketT.M.O., Türkiye Zirai Donatım küller için olmasa gerektir. Bu du lere misal olarak Emlâk Kredi Kurumu, Makine ve Kimya Enrum karşısında kanunun Geçici 1. Bankası, Vakıflar Bankası, Denizdüstrisi Kurumu, P.T.T., T.C. D, Maddesi ile iki yıl için kurulan ve cilik Bankası. Halk Bankası, TürD., Deviet Malzeme Ofisi. TürkiMart 1966 dan itibaren görev sükiye Petrolleri A.Ş., Türkiye Tuye Demir ve Çelik, Selüloz ve resi iki yıl daha uzatılmış bulurizm Bankası, T.C. Merkez Bannan «İktisadi Deviet TeşekkülleKSğrt ve son olarak Türkiye Kökası ve daha bir çok kuruluşu rin i Yeniden Düzenleme Komismür Işletmeleri İktisadî Deviet yonu» nun çalışmalannın tamamTeşekkülü statüsünü haiz olduk gösterebiliriz. Her birisi birer kalanmasından sonra eski ve yeni mu hizmeti gören bu kuruluşlar larından bu kanuna tâbi kılınabütün iktisadî deviet teşekkülleri tatbikatta tamamen birer deviet rak bu tip teşekküllerin sayısı 12 için özel kanunlar çıkarılması geteşekkülü olarak çalışmaktadırye çıkmıştı. Bu durum 15/7/1960 rekecektir. Bu özel kanunların, lar. Fakat buna rağmen bunlar, tarih ve 23 sayılı kanunun neşsermayesinde özel sektönjn de hukuki karakterleri itibariyle örine kadar devam etmiştir. iştiraki bulunan tiearet ş^rketlezel huknkun anonim şirketleridirrini hangi gerekçelerle deviet dilet. 440 sayılı yeni İktisadî Devrektiflerme göre çaltsân 'müesseiet Teşekkülleri Kanununun kaseler haline getireceklerini cidden bulünden sonra bu şirketlerin bimerak etmekteyiz. rer Iktisadi Deviet Teşekkülü haermayesinin tamamı deviet line konulmuş olmalan, bunların taraundan verilen, fakat özel hukukî bünyelerinde hiç bir dehukuk kaidelenne göre faaliğısiklik meydana getirmemiştir. yet gösteren bu teşekküllerin huSon olarak belirtmek isteriz Zaten 440 sayılı kanundan evvel kukî mahiyetleri hukukçularımız ki, demokratik bir nizam içinde muvazaah birer Iktisadi Deviet arasında daıma münakaşa konuekonomünizin ancak deviet ve öTeşekkülü olarak faaliyet göstesu olmustur. Bu hususta kamu zel sektörün işbirliği etmeleriyle ren bu tiearet şirketleri, 440 sakalkınacağına uıanmaktayız. Buhukuku ve özel hukuk görüşü olgün beş yıllık plân devresinde mak üzere ikı ana tez vardır. Sa yılı kanunun kapsamına girdikten sonra da aynı faaliyetlere 3460 bir karma ekonomi düzeni içinde yın Ord. Prot. Ooar'a göre, îktisayılı kanuna göre de tktisadî bulunmaktayız. Bu karma ekono sadi Teşekküller kamu hizmeti Deviet Teşekkülü olan diğer 12 mi rejiminin özel sektör yaranna görürler, yöneticileri idari tasarolarak gelişmesi memleketimizin teşekkülün ve daha bir çoklarının ruflarla tâyin olunurlar, sermamenfaati icabıdır. Bu itibarla özel yanıbaşında devam etmektediryeleri endırekt olarak deviet masermayenin devamü olarak teşvik ler. ve celbedilmesi ve kat'iyen ürkülıdır; şu halde bu teşekküller kaBurada 123/1964 tarih ve 440 tülmemesi gerekir. Dünkü yazımu kuruluşlarıdır, özel hukuk sayılı «tktisadî Deviet Tesekkülmızda temas ettiğimiz makale sahükümlerine göre yönetilmeleri leriyle Miiesseseleri ve tştirakler hibinin özel teşebbüsün gelismehukuki karakteri üzerine tesir Hakkında Kanun» ile kabul edisinin milyonerleri çoğaltacağı enetmez. Karşı tezin temsilcisi Ord. dişesine biz katılamıyoruz. Zira len yeni tktisadi Deviet TeşekProf. Hirsch'tir. Hirsch tktisadî bunu önlemek özel teşebbüsü kıkülleri sistemine de kısaca değınTesekküllenn özel hukuk tüzel sıtlamak suretiyle değil, fakat ömek faydalı olacaktır: kişileri oldukları fikrindedir. O zel sektörü teşvik Ue beraber devletin alacağı vergi reformları vs. bu tesekküllerde Medeni Kanun gibi yerinde tedbirlerle olur. anlamında bir tesis vasfı görür. Fakat bu tesis Meden! Kanunun SON u kanun uzun süreden beri 73 üncü maddesi anlamına, «Bir devam eden «İktisadi Deviet malın mnayyen bir maksada tahTeşckküllerinin Reorganisisi> olarak değil, aksine daha zasyonu» fikrirü büyük noksanlargeniş olarak yine aynı kanunun la rühayet uygulama alanına ko45 inci maddesi anlamında, yanı yabilmistir. Esaslan 23 sayılı katstanbul Belediyesi Müfettişnunda da kısmen yer almış olan liğinden emekli Şirketimizin sevilen siması, iyi insan. Yany«lı bu kanun, yürürlükten kaldırılan 3460 sayılı eski kanunun aksine İkFAHBİYE SÜZME ALÂADDtN KISAOĞLU tisadî Deviet Teşekkülü olabilme ile vefat etmiştir. Cenazesi 5 Temiçin, sermayenin tamamının devletmuz 1066 talı günü (bujrün) İnf. Y. Müh. çe getirilmiş olması şartını aramıöğle namazını müteakip Şİ5Iİ EGZ EBGİN yor. Sermayenin yansrndan çoğucamiinden kaldırılacaktır. nun kamu iştiraki (Devleı ve kamu Nişar.Iandıüır. Kederll ailesine bajsağlıiı dikuruluşlan) olması bir Deviet Teleriz. Lido 4 Temrnuz 1»6« şekkülü olma için kâfi sayılmışİnan Slforta Şirketl tır. Eğer bir teşebbüste kamu işmensupları tiraki "o 50 veya daha « î ise müVeni Ajans 5402 7743 essese tktisadi De' let Teşekkülü Curahuriyet "742 D İKi ana tez Sonuo : ••••••••••••••••••••••• • •••••••••••••••••••••••9 MEVLiD Hâtırasım bir an dahi unutamıyacağım çok kıymetli eşsiz iyi insan sevgili kocam Mehmet Eemaietlin Itasan'nn aziz ruhuna ithafen, ölümünün senei devriyesi olan 5 temmuz Salı günü (bugün) ikindi namazını müteakip Şi:li camisinde okunacak Kur'anı Kerim ve Mevlidi Şerife akraba, dost ve kendısır.ı sevenlerin teşriflerini rica ederim. Eşi Bayzar Atasun Cumhuriyet 7741 Yeni sistem B VEFAT AKBANK UNKAPANI 102. ŞUBEMİZ ( YENİ ÇARŞI ) 7 Temmuz 1966 Perşembe günü İfcinci çekilişte: y a n m Çekmekte olduğum Üreter taçı ıstırabından, yerinde teshis v* baıarılı amellyat ile beni kurtaran îstanbul Ünlversitesi, Tıp rakültesi Cemhpaşa Oroloji klirüği sefi Prof. Dr. ve aroeliyat sırasında ve sonrasında gerekli yardım ve tedavide bulunan Dr. Melih Özen, Dr. Kenan Karabay ve Dr. Vural Solok ile bütün klinik mensuplarına ihtimamlarından dolayı alenen teşekkürü borç biltrim. Solhi AKSAN TESEKKÜR HİZMETİNİZE GİRİYOR GIYAS KORKUT'a APARTMAH DAİREIERİ (8S.O0O Lira hıymetinde) Bir kişiye 50.000 Lira Bir kişiye 25.000 Lira 3 Kişiye 10.000 lir£ NİŞANTAŞPnda tam konforlu VEFAT Dürriye Kandal'ın annesi, Emin Karaali'nin ablası, Mevhibe, Hüseyin, Meliha ve Eniı Sine'nin kıymetli teyzeleri, Ragibe, Süheylfi, Arılan, Bülent, Yıldu ve Sevim'in kıymetli halaları Rodos eşrahndan Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugünkü 5 temmuz 1966 salı günü öğle namazını müteakip Şişli camiinden ahnarak Zincirlikuyudaki ebedî istirahatgahına defnedilecektir. (Cumhuriyet : 7774) Bir ki; i,.1 0 0 . 0 0 0 lir, Aynca 355 kişiye çeşitli para ikramiyeleri Bu şubede hesap açtıranlara Temmuz1966 GARANTİ BANKASI Son para yatırma tarih i Hacı Ayşe KANDA 25. OOO AKBANK Lirahk hususi çekiliş. Ayrıca umumi çekilişlerde kazanma şanst. (llâncıhk : 4443/77Ü)