Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT 3 Temmuz 1966 CUMHURİYET »• • • • •« « • • • l « • • • • «•• • • • :::::::::::: YILD1R1M HAREKÂTI Kontes d'Agoult, Baron Stockhausen, Kontes Potacka, Prens Radziwill, Kont De Perthuis.. bu dizi, araya daha az önemli kişiler de ser pıstirilerek, uzayıp gidiyordu. Lıszt, içinden: .Bir bakıma züppelik ama» dıyordu, €İçten geldiği için in sanın yureğine de dokunuyor.» Tatlılıkla direterek, arkadaşmı içeri soktu. Marie kendisi geldi on lan karşılamaya. Yüksek ökçelerin üzerinde sarsıla sarsıla bir yürüyüşü vardı. Chopin'i pek candan selâmladı. Biraz sonra, o geniş salonda, kon tesin misafirleri delikanlıyı hayran hayran kuşattılar. İçlerinden biri. o gece ağırbaşhlığı bir yana bırakacaklarını söyledi, Chopin'den on iara o pek hoş «portre«lerini çalma sını istedi. Chopin, içinden: «E, olur, niye ol masın?» diyordu. Kendisinin de ağırbaşlı davranacak hali hiç yok tu. Yorgundu ama, gönlü şakıyordu. Söz dinleyerek, geçti piyanoya oturdu. Yalnız, «portre» çalacağma, doğaçtan bir balad yaratmaya koyuldu. Bunu adam akıllı geliştirince, Maria Wodzinska'ya adayacaktı. ilk bölümlerde, sürüp giden bir üzgünlük vardı; sonra açılı yor, üzgünlüğü alt ederek, bir ka vujma, anlatılamaz bir mutluluk çıkıyordu ortaya. Sevgili, sevgill Maria! Şu son aylarda ağabeysinden Chopin'e ge len mektuplara o da hep birkaç sa tır eklemişti. Çok anyormuş onu, hep onu düşünüyormuş, sağlığından yana merak ediyormuş. Baba« bile onu merak ettiğini söylemiş, mCzik alanmdaki ilerleyişlerini kol tuklan kabararak izliyormuş. Maria onu hâlâ seviyordu. Chopin hiç bir kuşkuya kapılmaksmn biliyordu bunu. Kendini artık çoktan inandırmıştı; Nişanlılıklan zaten resmî değildi, hâlâ gizlice devam ediyordu. Belki ancak yıllardan sonra evlenebilirlerdi ama, enindesonunda, kızm hem de babasımn onayıyla, evleneceklerdi. Bunun için bu kadar çok çahşıyor, becerik siz çocuklara ders veriyor. Pleyel'e nota yazıyordu. Para... ne kadar ge rekliydi bu bakundan! Para, bir 65 • • • • • • • • a • • • • • • • • • ••••••*•>•••«•••• Tlf't f"" Tİfff a n y ::H:::::::::::::::::::::i::::::::::::i:::::::::::::::H::::::: : î ! ! : : " : " : «"îîîî""""îî:i"""i" ! ! " ""!"!"»:""::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: TIFFANY JONES C* MAâAZASI gün olacak, Kont Wodzmski'nin ıieri sürdüğü engellerden hiç olmaz sa birini alt edecekti' Marıe d' Agoult: «Hadi portreler, portreler!» diye bağırarak diretiyordu. Chopin, içinden: cNe anlayışsız delı kadın bu!> diyordu. «Niye gön lumdeki tnutluluğu anlamıyor? Bıraksa da şu parçayı rahat rahat ça) sam!> İşte tam bu sırada gozü George Sand'a ilişti. Ötekilerden biraz uza ğa oturmuştu, o parlak, kara gözlerinde dalgm, düşünceli bır bakış vardı. Gümüşi bir pantolonla bol bır siyah ceket giymişti. Ama, daha kötüsü, upuzun bır yaprak cigarası ıçiyordu, düşünün Portre mi? Peki oyleyse .. George Sand'ın portresı! Çocukken, Varşova'da Chopin s.k sık müziklı taklıtler yapar, arkadaşları da onun akhndaki konuyu bulup çıkarabilmeiı için kafalannı kurcalayıp dururlardı. Şımdı müzıkle çızdığı portıelerın çocukluk günlerindeki ou takhtlerden ayrıldığı bır nukta vardı: Dinleyenlerden bunlar.n kim olduğunu buıup çıkanualan ıstenmiyordu. Konu onun kaısısında duruyor, o da, kadın, ya da erkek, kimse, onu inceliyor, kışılığınm kendisinde yarattığı ızlenimi müzikle belirtiyordu. Bu portreler belki biraz insafsızca iğneleyici oluyordu, çok da eğlendirici oluyordu. Buyurur gibi: cönce Madame Saryjlı dedı. Marıe d'Agoult: cGüzel». diye güldü George Sand: «Poz mu vereceğım'» diye sordu. Chopin: «Hayır» dedi, «olrtuğunuz gibi kalın.» içinden de: «Zaten poz vrrıyor!» diyordu. Başladı çalmaya George Sand hiç ilgilenmiyormuş gibi görünmeye çalışıyordu ama, ditckall'î dinliyordu. Bir yandan da, yıl larea önce Nohat'da nınesinin klavsen çaldığı günlerden başlayıp, yanmyamalak da olsa, o gune kadar edindiği bütün mıizık bilgisini hatırlamaya çalışıyordu. Sonra, bakışları sertleşti, dudak lan kıvnldı. Ne büyük Tann ver gisi bir güç vardı şu Chopm'de! Kendisinin o uzun burnunu, parlak ıri gozlerıni gorür gibi oluyordu; yalnız, Chopin onun burnunu daha da uzun, gozlerinı de patlak patlak gösterıyordu. Gene onun çaldıklarını dınler ken kendisinin erkek kılığında erkek gibi • birtakım tavırlar takınarak uzun adımlar atan bir er kek gıbı yurüyuşü gözunün onunde canlandı. Sarımtırak esmer densının altında bellıbelırsız görunen bir kızartı yanaklarına yayıldı Şımdı de o yaprak cigarası canlanmıştı bavrak direğı gıbı upuzun bır cıgara ayrıca dumanı da geldi, odadaki herkes boğulur gibi oldu, George Sand'ın kendısı de. Chopm aşın bır son vuruşla, gulumseyerek kalktı, selâm verdı Herkes çılgınca alkışladı; bir, George Sand alkışlamadı. O yalnız elinden geldığı kadar sert bir tavırla: «Teşekkür ederim, efendim» dedi. Çok ustaca ama, portre değil, karikatur.» Chopm, biraz pışman olmuş gıbıydı Bır daha eğilıp selâm verdi. t Ben görduğumü çaldım, hanımefendi.» Ben de, yazar olarak, gördü« ğümü yazarım. Belki bır gün de hen. kendi tarzımda, sizin portrenizi yazıyla çizerim.» Liszt gulumseyerek araya gırdi. Sanatçı çoğu vakit kişise) « önyargısına kapılıp gider.» George Sand, sesindeki sertlığı gidermeye çahşarak: «Doğru» dedi. Chopin ıse gittikçe ezilip büzuluyordu. «Ağırınıza gittiyse bağışlayın beni, banımefendi.» « Yo, hiç de değil. Yalnız. başka bir davranışmız ağnma eıtti » Nedır o. hanımefendı''" « «Nohant'a çağırdım, gelmediniz » «Londradaydım.» George Sand başını eğdi. «Sizi orada çok iyi karşıladılar sanırım!» «Oldukça iyi.» George Sand Chopin'in içtoe göçmüş, renksiz yanaklarına baklyordu. «Bugünlerde sağhk bakımından daha mı iyisiniz?» «Hiç bu kadar iyi olduğumn bilmiyorum, hanımefendı.» George Sand, delikanlının aralarında bır uzaklık tutarak nezakeüe konuşması karşısında bozulmuştu. Döndü, Pierre Lerouı'yu görünce hemen onunla pek ateşlı bir sıyasi tartışmaya gırısü. Lerouı Cumhurıyetçilerin ileri gelenlerinden biriydi ^Echel taruştırmıştı. George Sand gittikçe onun etkisi altında kalıyordu. Ortaya koyduğu kuramlar Mıchel'inkiler kadar sert olmadığı için onu daha çok çekiyordu. Hıristiyanhk ilkeleri Uzerine kurulmuş bır sosyalızme gidecek yolu gösterıyordu Öte yandan, Chopin de Liszti ko lunaan yakalamış, onu ahp odanın tenha bir köşesine götürmüştü. Liszt: «George'a karşı biraz tnsafsız davrandın» diyordu. «Aldırma! Sen beni bu gece buraya onun için mı getirdin?» «Hayır ama, buraya geldin mi nasıl olsa bir gün onunla karşüaşacaktm. Quai Malaquais'deld eski apartımandan çıktı, burada Fransa Konağı"nda daha büyük bir dairede oturuyor şimdi. Daha doğrusu, bu salon iki dairenin arasında bulunuyor, Marie'yts George burasmı ortaklama kullarayorlar Onun için bu gece burarada bu kadar çok edebiyatçı var ya. Balzac, falan, hepsi. Gel seni Balzac'la tanıştırayım. Hoşlanacaksın» Balzac da tam o sırada gitmek üzereymiş. Chopin de kaçmak için belki de kendi kabahğından kaçıp kurtulmak için bunu fırsat bildi Gecenın soğuğuna çıkınca, Balzac: «Yürüyor musunuz, yoks» arabaya mı bineceksiniz?» diy« sordu. «Yürüyorum, efendim.» Bır ara konuşmadan yunidüler. Sonra, Balzac alaylı alaylı bir gül dü. lArkası var) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 O 111213141516 F«.tw« Srndic m. Inc 1965 Wotld râhu n**rved. Satıcı söylemişti bu koku erkekleri deli eder diye de ben iııaıımamıştım... Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünden: Teklif İsteme İlânı CINSI 20 KW lık elektrojen grupu 50 KW lık elektrojen grupu MikUn 9 adet 3 > 16 SOLDAN SAĞA 1) Basrollerinde Sophia Loren ve Anthony Quinn'ia filmin ve aynı zamanda çok kıymetli \e pahalı bir çiçeğin adı; babanın erkek kardesi. 2) Tıp ihtisas dallanndan biri; dağınık ve duzensiz olan insan. 3) Tersi; hiç bir zaman; unun değirmenden çıktıktan sonra konduğu yer. 4) Kaşer cinsinden makbul bir peynirin adı; Tersi; inandırma; tersi: yaş olmayan; tersi: nota. 5) Belirti; Tersi: gozümüzun bir tabakası veya bir fotoğraf makinesi markası; Hatay'm Amik ovasında akan nehir. 6) Tersi; en kısa zaman; Güney Anadoluda bir ilimiz; Salatanın süsü 7) tlk ismi Ömer olan. eserleri batı dillerine de çevrilen, rubâiler ile ün yapan şair: Tersi: Köylü için mahsul bakımından verimli olmayan sene. 8) Tersi: Dinsizin hakkından kendisinde O» bulnnmavan gelir; Başına «Pa» gelirse en çok sevilen üç sesten biri olur, eski devirde para çantası yerine kullanılırdu 9) Tersi: Sahib'in mülkijet eki olmuş çoğul şekli; Esklden medrese talebesine bn isim verilirdi; Hipodromda koşar. 16) Erzincan ilinin bir kazası; Leonardo da Vinci'nin tebessumü ile meşhuc kadın tablosu ve aynı zamanda Nat «King> Cole'un meşhur ettiği bir şarkuıın adı. 11) Bir emir; müzikte sus isareti; tersi: Birbiri arkasından gidip birleşme (eski terim) 12) Gözü pek, cesur; Tersi: bir nota; yumurta ile yapılan bir tatlı. 13) Iskambilde en büyuk kâğıt; «Brahms'ı sever misiniz?» filminde başrolde oynavan Fransız erkek artistin ilk adı: Tersi: Kışıtı ısıtma vâsıtalarından biri ile mcşgul esnaf, 14) Tersi bir buzdolabı markası; tersi: L'zak işareti; tersi: Romen rakamları ile 650 nin yazılışı; tersi: Bir ismi de Oğuz büyük Hun İmparatoru. 15) Engin deniz ve aynı zamanda Hint Okyanusunun batısındaki bir denizin adı; toplam olarak; tersi: bir emir. 16) Ced; Çember; A\uç içi; Spor ekiplerinde gözde oyuncu. YUKARIDAN AŞAĞI: 1) Mutluluk: Orta Amerikada bir memleket 2) Vapurun bnhar kazanının gerekli harekete erlşmesi: Bir gazete ismi; şehrin bölümlerinden biri. 3) Bir yere dayanamamak; gözii görmeyen; 4) Kaba kumaş; güzel koku; bir ajansın adının ilk harfleri. 5) Hayret edatı; (AE); İngilterenin kuzeyinde bir adalar grupu veya meşhur bit yün cinsi. 5) En çok çocukların oynadığı; kiralama; zamanı gosteren araç 7) Berberlerin daha ziyade koyu renk kaduı saçlan üzerinde yaptıkian: Bir sıfat eki. 8) Aydm ilinin kazası: erkeklerin balo ve resmi toplantılarda sriydikleri elbiselerden (çoğul), 9) Tersi: Bir ajans; «mntlaka onu intihap etme» mânâsına üç kelimeli bir emir. 10) Bir Peygamber; yola getirme; tersi: isim. 11) Düşman tarafından tutnklo olarak geçirilen seneler; bir oefi edatı 12) Bir emir; maaile. 13) Kıymetli taşlardan; tersi; kısın be>az örtusü; zat (çoğul). 14) Tersi; Bir Amerikan sigarav markası; kumaş ımalâtmda. kumasa sertlik veren madde; Zeytıep Kâmil Hastanesinin bashekiminin adı. 15) Uivan edebiyatında blr başka mânâyı kasdetme oyunu; Amerikanm Ingilizeedeki riimuzu; Tanmmış aktör ve şarkıcı olan Yves Montand'ın yine şohretli bir artist olan kansının soyadı. 15) Czun saçlı kadınlaruı saçlarma iliştirdikleri; tersi; bir nota; tersi: Giimüşün simgesi. 1 Dövizi İdaremiz tarafından temin edilmek suretiyle yukarda cins ve miktan yazılı malzeme 6246 sayüı kanun hükümleri gereğince dış memleketlerden satm alınacaktır. 2 Bu işe ait şartnameler Ankarada Genel Müdürlük Malzeme Dairesi Başkanhğından, fstanbulda Yeşilkdy Hava Limaru Başmüdürlüğürden temin edilebilir. 3 Teklifler Türkçeİngilizce olarak en geç 20/7/966 günu mesaî saati sonuna kadar Genel Miidürlüğe verilmiş olması şarttır. Şartname ve teklif vertne tarihleri değistirilemez ve bu gibi talepler kabuj olunmaz. 4 Verilecek proforma faturada malın FOB gemi teslim fiatı, opsiyon müddeti ve teslım tarihi bildırilecek5 Postada vâki gecikmeler kabul edılemez ve alınacak teklifler taahhüdü tazammun etmez. (Basın 16102 A. S249/7658) 55 İki arkadaş sırtlarının üzerlerinde dönmeye çalıştıkları zaman Drum'un ilk gördüğü şey kıllı ve eğri bacaklar oldu. Artık kendilerine saldıranlan görmek için yüzlerine bakmak lâzim değildi. Bu hâdiseli geçen mçta yenilgiye uğrattığı pankreasçı Babouin'di. Koca adam konuşmaya devam ediyordu. Burada seni knrtaracak oUn beyazlardan biri yok. Sadece Babonin'le yalmzsın değil mi? Sana ne yapaeağım biliyor musun? Bıçağımla karnına ismi mi yazacağım ve böylelikle bütun dünya dövüşü kimin kazan dığını anlayacak. Drum ümitsizee gögsüne oturan siyahı atıp atnuyacağinı de nedi. Netice sıfırdı. Belkide benim yazı bilme diğlmi düşünüyorsundur. Ama göreceksin bak ne güzel yazacağım. Cebinden bıçagını çıkartıp genç adama doğru uzatan Babo ntn ylne seslendi: Merak etme o kadar keskinki hiç acı dnymadan yapaeağım bu işi. Beni serbest bırak, d5viişeIlm seninle. Kim haklıysa o ka zanır. Koca adam biraz düşündükten gonra basını salladı; Pekâlâ, yalnız sen ellerinle ben de bıçağımla dövüşeceglz. Haydi bakalım kalk. L I SIYAHASK yi nnntup bir an için kollarım gevşetmişti. Drnm bnndan faydalanarak bir silkinişte onun kollarından kurtulmuş ve önüne çıkan ilk istikamete doğru koşmaya başlamıştı. Fakat Babonin ona çoktan yetismiş hırs ia bagınyordu. Bosuna koşma. Girdiğin yo !nn sonn hendektir. Seni nasıl olsa yakabyacağım. Ama bn le fer işe sırtını kazımakla başlıyornm. Drnm bir an Babouin'nnn ellerinin sıcakügını hUsetmiş ve sırtına saplanan âni bir acıyla haykırıvermişti. Bn nrada gelen ikinci bir feryatla irkilen eenç adam basını yavaşç» geriye döndürünce Blaise'in elindeki kalın odnn parçasıyla zencinin kafanna vnrdnğnnn sonra da elinden kaptığı bıçagı bir iki defa boğazına sapladığını gördii. Koca Babonin kanlı bir et yıgınından farksızdı artık. Dmm faşkınlıkla ona bakan kö lenin elinden tntnp koşmaya basladı. Yazan : KYLE ONSTOTT Çeviren: • • "• Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü Elâzığ 8. Bölge Müdürlüğünden. Sıra tsin neri No. 1 Araştırma lâboratuarı ve üç adet anbar binası 3 tdare binası Keşif bedeli 798 67155 654.413.37 Geçici teminatı 35 696 88 29.926.55 thale gunfl 18.7.1966 pazartesi saat 11 de 19.7.1966 sah saat 11 de SELMA ÖG£ J Babouin, Blalse'i tutan «enciye döndfi: Sen iyi bak ona. Sen Michel, doğrn Bernard'a kosnp ha ber ver. Ismimi yazmak için oııu bekliyeceğim. Bernard'm evi asafı yukarı beş yüz metre ötedeydi. Drnm bn insan aımanının karsısında yirmi dakikası olduğunu düşündü ve bir an akhndan kaçmak geçti. Onun bu koca gövdesiyle arkasından yetismesi ih timali iyice zayıftı. Fakat gözü Blaise takılan Drum bn fikrinden hemen vazgeçtl. Onun kaç ması bu zavallıyı kendi eliyle ölüme itmesi demekti. Dövüşecek, hiç olmazsa ölmemeye çalışacaktı. Genç adam Babonin' an karsuında çekirge gibi sıçramaya başlamıştı. Bn şekilde ona oyalıyabilirse ne âlâydı. Fakat birkaç dakika sonr» bn insan azmanının kollarına hapsolunmnstu. Nefesi gittikçe daralıyordn. Hemen bir seyler ya pamazsa hayatı elden gidiyor demekti. ölüm korknsunun ver diği an bir kavvetle M>1 ayağını adamın ayak bilegine indiriverdi. Koca zenci acıdan her şe Inrsa ne yapacagını bilmem dof rnsn. Şimdi ikisi de geriye dönm&ş aksi istikamete doğm kosnyorlardı. Blaise'i yakalayan ikinei kSlenin kanlı vücndnna ayaklan takılınca bir tekmeyle onu ileriye fırlatan Drnm eliyle »nyu göstererek mınldandı: Hemen sehre gitmek için acele edersek Bernard yolda yakahyabilir blıi. Onnn için bir möddet saklanmalıyız. Şimdi birer kamıs alarak snyon içi ne girecegiz. Gelen olnrga dala rak bonlarla rahat nefes alabiliriz. Peki bu koea herif ne iıtiyordn senden? Eski bir hikiye Blaise. Sonra anlatırım sana. Şimdi bak bakalım sırtımdaki yara derin mi? Blaise, Drumnn sırtına iyice bakarak seslendi: Hayır Drnm. önemsiı bir sıvnk merak etme. Peki söyle bakalım sevgill Çabuk gel, Bernard nere arkadaşım. Seni tntan kSIeden deyte gelir boraya. Biıi Sldfl nasıl knrtnlablldln? rülmü? kSlesinin yanında bnı Arkası var) 1 Yukarıda yazılı işlerin fcapalı zarf usulüyle eksıltmesi mzalarında gösterilen gün ve saatlerde 8. Bölge Satınalma Komisyonunda yapılacakür. 2 Eksiltme evrakı, Karayolları Genel Müdürlüğü Malzeme Müdürlüğü ile tstanbul Küçükyalıdakı 1 ve Bölgemiz Malzeme Âmiıliklerinde her gün nıesai saatlennde görülebilir. 3 Eksiltmeye girebllmek için, ihale gününden (tatil günleri hariç) en geç üç gün evvel, 1. sıradaki iş için 14.7.1966, 2 sıradaki iş için 15.7.1966 tarihlerine kadar 8 Bölge Müdürlüfüne her işe ayrı ayn bir dilekçe vererek, iştirâk belgesi almalan lftznndır. (tstidalarda umum! evrak kayıt tarihi esastır.) 4 Dilekçelere ekleneoek belgeler: A Plftn ve teçhizat beyannamesl B Teknik personel beyannamesi C Taanhüt beyannamesi D Bayındırlık Bakanhgından alınmış fC) grupundan en az keşif tutarında müteahhitlik karnesi. E Mall yeterlik belgesi. 5 tsteklilerin 2490 sayılı kanuna göre bazırlıyacaklan teklif zarflarına, geçici teminat mektup veya makbuzu, 1966 yılı ticaret odası vesikası ve iştirak belgesiyle mutnlu mühürlü teklif zarflannı koyarak, en geç ihale saatinden 1 saat evvel Komisyon Başkanlığına vermelidirler. (Postadaki gecikmeler nazara alınmaz.) (Basm 16176/7659) Uunkfl oulmacıniD nalledllmu «eklı NASIL HALLEDİLECKK? Yukandaki rakamlı bulmarada sadece 2 tane anahtar (ipıırn) ve 8 tane «onuç vardır Boj olan 14 karenin içine I den 9'a kadar ııyjun birer kam koyarak ve toplama çarpma nkartma bölme ısarellerine dikkal ederek soldan sağn ve yukurnian asariva hulmarnd» gıisterilen sonuçları bulunuz Biraı vaktinizi alır amm. bos vaktinizi hosça gecirmij olıırsunuz