Katalog

OUMHURİYET 24 Tcmmıaı 1966 SAHtFE BEŞ Vapur yolcuları iç hatlarda azaldı dış hatlarda arttı Azalış nispeti yüzde 7, artış ise yüzde 70 Sansör'un I kalkışının I 58.yıldönümü Bugünkü Gazeteciler Bayramı münasebetiyle Gazeteciler Cemiyefi bir bildirı yayınladı emleketımızde sansürün kaldırıUşının 58 inci yıldonümü olan bugün, «Gazeteciler Bayramı» olarak kutlanmaktadır. Bu münasebetle Gazetecıler Cemiyeti bir bildiri yav;nlamıştır. «Bundan 58 yıl önce 34 teramuz 1908 tarihinde sansürün kaikması ile basının kara günleri sona ermistir» diye baslayan bıldırıde. daha sonra şöyle denilmektedır: •İlk baiımsız Turk çazetesi Tercümanı Ahval'in 1860 yıiında intisara baslamasından 16 vıi sonra, 1876 da basına konan sansür, tam 32 yıl fasılasız olarak. amansız bir sekilde devam etmis, hak ve hürriyet âsıkı pek çok sazeteci zindana atılmıs. sürşrüne KÖnderilmistir. Nihavet 1908 inkılâbiyle beraber Türk gazetecileri sansiire bayrak açmıslar ve 34 temmuz 1908 pününden itibaren bu müesseseyi kendi çficleri ile ortadan kaldırmıslardır.Bildiri şövle sona ermektedır: «Şerefli Türk basını, bngüne kadar oldnfu gibi, bnndan sonra ds memleket ve milletin saadet ve bütfinlfitfi ngrnnda çalısmaktan asla sreri kalmıyacaktır.» TOPLANTI Bayram münasebetiyle Gazeteciler Cemiyeti bugün Yıldız Parkı Çadır Köşkünde bir toplantı tertip etmistir. Toplantıda 1966 yılı Gazetecilik Basarı Armağanı Yanşmasmda derece alan gazetecilere armaganları verilecektir. ULI1 Mlll I1VIIUV IUIITI S on aylarda Deniz Yolları îşletmesinin gemileriyle taşınan dış hatlarda artış olduğunu göstermektedir. Mayıs ayında yolcu ve 7 bın 428 ton yük; iç hatlarda yapılan 68 seferde Geçen yılm Mayıs ayına oranla bu yılın aynı ayında iç yolcu ve yük grafiği iç hatlarda azalma, dış hatlarda yapılan 11 seferde 4 bın 420 46 bin 871 yolcu taşınmıştır. hatlarda tasınan yolcu miktarında yuzde 1 7. yuk miktannda yüzde 30 azalışa karşılık dıs hatlarda tasınan yuk miktannda yüzde 20, yolcu mıktannda da yüzde 70 artış görulmüştür. "Deccal pine apaklandı Anlatan: Alı Aydm YAVUZER M Uçakla Boğazda ceset aranacak Lıman Mudürlüğü geçen gun çıkarılan yeni Galatasaray moto runda bulunamnan çesetleıın aranması içm, seyır halındekı gemılere ve motorlara bıldırıde bulunmu"!tur. öteyandan, lçişleri Bakanhğı mn bir sözcüsü, bir netice alın madığı takdirde aramaya son bir defa uçaklarla devam edile ceğini söylemiştir Sahte gümrük memuru yakalandı Yenıköjdekı bir ıçkilı gazınoda hesap vermek istemiyen bir balıkçı kendini gümrük memunı oîarak tanıtmıstır. Yeniköyde bahkçılık yapan Hatan Harun dün gece içkili bir lokantaya gitmiş, yemek yedikten sonra hesabı vermek istememiştir. Kendinden borcunu almak istiyen gazino sahibine, cBana bakl Benim kim olduğumu büiyor musun» Seni perişan ederim. Ben gümrük memuruyum, para filân yok..» diye konuşmuş ve tehdit etmistir. Yapılan şikâyet üzerine »ahte güm I rük memunı Hasan Harun yakalanmıstır. I IIIIMU I YENi MEZUNLAR Kızılay Ebe Hemşire Okulu 36. dönem mezunlan dün Hemşue OKU lu salonanda yapılan törenle diplomalaraıı almışlardır. Sosyal Sigortalar, Silâhlı Kuvvetler ve Kızılay hesabına okuyan bu yılın 50 mezunona, diplomalannı bayan Atıfet Sunay venniştir. Kızılay Ebe Hemşire Okulundan bu yılkllerle beraber şimdiye kadar 1161 hemşire mezun olmuştur. (Fotoğraf: Tulay DtVİTÇİOGLU) Erzincan'da nurculuk artık günun konusu hahne gelmışti. Hani, bazı gençler arasında bir zamanlar moda halıne gelen bir oyun vardı: Altm zıncır .. Herkese mektuplar göndenlır ve bu mektubun teksır edılerek en az 5 kisıye postalanması ıstenırdi. Böylelikle mektup bınlerce kısi arasında dağılırdı. Işte onun gıbı bız de nurculardan medresemıze yeni kım^eler getırmelerını îfterdık Medrese\e katılanlar, bir sure sonra beraberlerınde yeni arkadaşlarla gelırlerdı. Bunlar arasında CHP'lı olanlar ozel bır ıtina ile kontrol altına ahnırdı CHP'lıler önce nurculuğa ısındırıhr, sonra da Adalet Partisine kaydedıhrdi. Bir defa medre^emıze ayak basmış olanlann bu çarkm içınden sıyrılmalan mümkün değildı. Mekanızma yavas, fakat çok emın bir şekilrte ıçlerdi. 1957 seçımlennde CHP'lılenn kazandıklan bu ılde part: hemen hemen çözülmek üze re idi. Bır gün Diyarbakırlı Ş. isinv li bir nurcu Erzıncana geldi. Üzerindeki «dağ adamı» kıyafetini hıç çıkarmayan ve çok zor anlaşılabilir bır Turkçe ile konuşan. Ş., memleketinde adı çok geçen zengin ağalardan biriydi. Burava, o zamanlar nurcular arasında gittikçe taraftar toplamağa ba?layan bır hizbin propagandasır.ı yapmağa gelmişti. Gelmışti ama, bu propagandanm şekli bir acayipti. Çunkü Ş., bu hizbin lideri olan Emekli Yüzbaşı M.K.' nın «Ahir Zaman Peygamberi^ olduğunu ilen süruyordu. Saıdi Nursi'nın Rısalei Nur'da adından sitayışle bahsettiği M.K., ordudan ayrılış sebebi hakkındaki dedikodular dolayısiyle bazı nurcular tarafından sevilmezdi Etrafta dolasan söylentilerın onu pek pek yıpratmış olması gerekirken, birdenbire böyle bir iddia ile ortaya çıkması şaşırtıcı olmuştu. Hazreti Isa Ş. Aça'nın soyledığıne göre, M.K. ahir zamanda gelmesi beklenen Hazreti Isa olduğu kendısine Allah tarafından vahıy kabîlinden nida edılmişti. Allah Saidi Nursi'nın ölümünden sonra. Allah ona bu asırda ve bu zamanda deccal ile mücadele etmesi için görev vermıştı Bunun üzerıne M.K., kendi taraftarlan arasından bazı nurcuları memleketin çeşitli bölgelerine göndererek propagandasını yaptırmaŞa başlamıştı. M K 'nin, 27 Mayıs Ihtilâli sırasında «Deccal yine ayaklandı» diye harekete geçip şehrin açıklanna istihkâmlar kazdırdığı ve silâhlanriır dığı Erzıncanlı nurcular arasıada söylenegelmekteydi. Müşarünüleyh, bu suretle ihtilâlcilere karsı savaş açmak suretiyl» 27 Mayıs hareketini takbih eylemek istemıstı. Nurcular, o zaman bu olayı güç halle örtba» edip M K.'yı felâketten kurtardıklarını anlatırlardı Şimdi, bu adamın. bır de üstüne üstlük peygamberhğinı ilân etmesi, bizimkılerı zıvanadan çıkarmıştı. S'nin üzerine yürüdüler, az daha döveceklerdi Fakat dağlı bir türlü Erzincan'dan aynlmak tstemiyor. M K.'nın ahir zaman peygamberligıni bizlere ille de kabul ettireceğim diye direnivordu ŞAKıLER ARANIYOR Bitlis Valisi Celâl Güvenç, geçen hafta Bitlis Hilvan yolunda tkl vasıtadaki 11 jolcuvu silâh tehdidl ile soyan şakîlerin ikl üç güıl içinde ele geçirilmis olacağını açıklamıştır. Vali, şakilerin isimlerinl açıklamamakla beraber, daha once de Şirvan Siirt yolunda pusu kuran soygunculann tamamen teşhis ve tesbit edilmlş oldağuna, bir müfrezenin sanıklann gizlendiği yere hareket ettiğini söylemiştir. Resimde, soygunculann yola dizdikleri taj ve ağaçlar soygundan sonra görülyor. (Fotoğraf: Mehmet KUMAŞÇIOĞLU Bitlis) Çalışma hayatına yeni bir düzen getiren gün »ııııııııııııııııııııııııııııııııiiiıııııııııııııııııııııııııuııııııııııııuıııııııııııııı | | YA YAPIN YA ADINI DEGİŞTİRİN Beledıyeden bir ricamız var : bıle. Ayda bir gelen bir kamyon, Ya yolumuzu yapmasını, ya da taşlan bırakıp gidiyor. «Tamir yolun adım değiştirmesini isti baslıyor galiba» diyoruz. Ama yoruz. Bizler, Fatih Halıcılar bütün sevineimiz boşa çıkıyor. Caddesindeki «öksüz» Sokağı sa öksüz Sokağında oturuyoruz dikınleriyiz. Sokağımızın tamiri ye mi Belediye bizim isteğimizle aylarca önce ihale edilmişti. Ne ilgilenmiyor acaba? hıkmettir bilinmez, civardaki sotmzs mahfnzdnr kakların tamiri tamamlandığı halde bizimkine el sürülmedı «Işçi Bayramı» bugün kutlanı/or Doğan KEÇECİOĞLU Çalışma hayatımıza yeni duzen getiren Sendikalar, Grev ve Lokavt Kannnu'nun kabul edildiji bnçün, «Işçi Bayramı» olarak kntlanmaktadır. Yurdun her taralında olduğu gıbi şehrımızde de Turk îş Bırinci Bölge Temsılcıliği, özel bir program hazırlamıştır. Sabah saat 930 da Taksim Âbidesine çelenk konulması il* başhyscak olan törene, Temsılcılik bınasında devam «dılerektır İŞ MAHKEMESt TETERLÎ DEGİL Sanayimuin yarısının toplandığı Istanbulda, ikınci toplu iş sözleşmelerinin yapıldığı 1965 66 yılı, işveren ve işçiler ıçin çok hareketli geçmistır. Bu arada kamu oyunu yakından ılgilendıren ve 83 gün devam eden Paşabahçe ile Liman Tahmil ve.Tahlîye işçilerinin grevi, Birinci Bolçede yılın en önemli olayı olmuştur. Bu arada, 13 Ticaret Mahkemesine karşılık, iş ihtüâflanna bakan 4 İş Mahkemesi, günün ihtiyaçlanna cevap veremediğinden iş dâvaları çok uzun sürmekte ve bu durum, işveren ve işçilerin sık sık şikâyetlerıne yol açmaktadır. 180 BİN tŞÇl TARARLANDI Verilen bilgiye göre, 3 yıl içinde Istanbulda 180 bın işçiyi kapsayan 2300'e yakm toplu iş sözleşmesi yapılmış, müddetleri sona erenlerin müzakereleri ise devara etrnektedır. Bu süre içiry de de 165 grev ve bir lokavt kaydedilmıstir. DIS ÜLKELERE tŞÇt AKIN1 DEVAM EDlTOR öte yandan işsızlik sebebiyle dıs ülkelere işçı akını devam etmektedir. Belirtildiğine göre, çımdiye kadar 20 bin 400'ü kendi ımkânlan ile olmak üzere 181 bın ışçi Almanyava gıtmıştir. Halen 618 bın 242 işçi de gitmek ıçin sıra beklemektedır. İş Bankosı memurları top'u soz'eşme yaptı tş Bankası tsverenlen ile İş Bankası Mensuplan Sendıkası arasında bir süreden beri devam eden toplu is sözleşmesi müzakeresi «onuçlanmış v« bir törenle imz» edilmistir Isverenler adına Banka Genel Müdürii Bülent Yazıcı ile Sendika Başkanı tarafından imza edilen ve 29 ay süreli olan sözleşmeye göre, küçük ücretli memurlar %40, yüksek ücretliler ise ° > nispetinde zam görecektir <7 ' Bu arada memurlar, tedavi ve bakımları yanında 25 lira çocuk zammı alacaklardır. 1 agtntosta yürürluŞe «irecek olan sözleşmeden, bankanm bütün şubelerinde çalışan 7 bin memurdan sendikalı olanfiSOO'üistifade edecektir Sıfatı mahsusofar Ş Aâanın bu husustakl kanaatleri, pek kesın delıllere dayanıyordu. Meselâ, Mektubat ısimli kitabın muhtelif yerlerinde tsa Aleyhisselâmm yeniden dunyaya isim değisikliŞi Ue geleceği belirtiliyordu. Adı ya Mehmet, ya da Mııhammet olacaktı. Ismi mutlaka «mim» ile başlıyacaktı. Diğer «sıfatı mahsusa. lan ile bırlikte düşünülurse M.K., tsa Aleyhisselâm'ın ta kendisiydi. Buoda tek^ şüphe yoktu.' Bu fîkirleri Erzincanh nurculara telkin etmeğe çalışan Ş. Ağa, tam ümıdını kesıp geri döneceğı sırada, S K. ile sıkıfıkı dost olup seyahatıni erteledi. Halbukı, daha birkaç gün önce S.K ile ikisi aynı sebepten neredeyse kavgaya varacak şıddette tartışmalar yapmışlardı. S.K.. ağaya günah işlediğîni söylüyor ve memlekeH derhal terketmesini istıyordu. Fakat, şımdi ne olduysa ikisi cancıger kuzu sarması halıne gelmişlerdl. Bir gün mesaı#dönüsümde^S.K^'yı pek dalgın buldum Baktım, Hr söre önce Ş.'nin söylediği sözleri tekrarlıyor ve : E E E E 5 2 E = E = S E E E E 5 ~ ~ E E E E E £ = = E 1 T R T Kurumunt^ İ açık mektup Denizli Belediyesi uyuyor! Uzun bir müddet evvel açmı? olduğunuz «Radyo Oyunu Yarışması» nın birinci ve ikinciliği kazanan oyunlarını, Ankara Radyosundan dinledik. Hiçbir değeri olmayan bu oyunların, iltimas cpıston» ile derece aldığı besbelh .. Çok yazık. . Işte, gerçek deeerlerimiz, böyle eziliyor, kisıUkleri gölgeleniyor ve yurdurnuz az gelişmiş ulkelikten kurtulamıyor. Sonra, Amerika, Ingiltere ve Rusya gibi büyük devletlerin hizalanna niçin gelemijoruz, diye, düşünmiyelim. Kcndi kendımizi ezdiğimiz, öldürdüğumuz meydanda. Bundan sonra, boşuboşuna yansma açmayın. Kimlere ödul vermenız gerekiyorsa verin, ama, sanatçıların kişiliklerini rencide etmiye yetkiniz yoktur. Ve ulusumuzu da «Nasıl olsa, anlamıyorlar...» biçiminde duşunmemenizi nca edıyoruz. Fethi ÇAGLAYAN Moda, Devnye Sokak Denizli'nin hemen her evinden arklar içinde komşulara sular geçer. Bu sulardan evvelce bahçeler, avlular sulanır hatta eski büyüklerimiz abdest bile aurlardı. Şimdi gelin, görün ki bu güzelim arklarm üzerlerine helâlar konmuş, her evden temiz su yerine kazurath sular akmaktadır. Yânl arklar belediyenin yapamadığı kanalizasyon işini görmektedir. Câhil, fakir halk bu pis sularla bahçesine ektiği sebze, meyvalan sulamakta, artan scbzelerl pazarlarda satmaktadır. Belediye şehirde lüks inşaatla meşgul. Halkm saglığı ; ile oynanan bu pis suların akışını önlemek için bir çare bile aramamaktadır. Denizli, Değirmenönünden 12 komsu '• adına, NACtYE GÜL Hesap Uzmanı « Emareler doğra. Ben inandım» diyordu. Kendisine bunun akıl dışı bir şey olduğunu anlatmağa çalıştım. Nafıle.. Daha önce de belirttiğim gibi, S K., Siyasal Bilgiler Fakültesl mezunu ıdi ve hesap uzmanlığı yapıyordu. Durumu ile hareketleri arasındaki tenakuz beni hayretlere düsürmekteydi, Aslında çok iyi kalbli ve âlicenap bir adam olan S.K.'yı bu düşünceden vazgeçirmeye imkân bulamadım. Ondan sonra S.K., M .K.'nın Hazreti Isa olduğunu nurcular arasında şiddetle propaganda eden bir şahıs olarak göründü. Bu sebepten de Erzıncanlı diğer nurcularla arası açıldı Çünkü, nurculann çoğu bu düşüncevi büyük gayelerıne büyük darbe vurucu mahiyette gSrüyorlar ve şiddetle reddediyorlardı. frzurum ekspresi sefer adedi arttırıldı Artan yolcu nakliyatmı karşılamak üzere, Erzurum Ekspresinin sefer adedi haftada iki günden dört güne çıkanlmıstır. llâve sefer günleri, Ankaradan pazartesi, cuma; Erzurumdan çarşamba, pazar günleridir. Salyangoz ihracatı durduruldu İZMİR, (aju> Ticaret Bakanlığmdan ilgililere gbnderilen bir talimatla. tzmir limanından yapılacak canlı veya dondurulmuş salyangoz ihracatı 1 eylüle kadar durdurulmuştur. Aynca, salyangoz toplayan ve sevkedenler hakkında, standarda aykınhktan kovuşturma açılması için keyfiyetin mahallî kontrol teşkilâtına bildirilmesi isten miştir. Ihmallerin söndürdüğü istikbal tpsala ortaokulunu Hazlran dö neminde iyı dereceyle bitiren bir ortaokul öğrencisinin ufacık bir ihmâl neticesinde sönen tstikbâlini aydınjatmak mümkün müdür? Edlrne Kız ögretmen Okulu devlet tmtihanlanna girmek lçın dilekçe veren bu öğrencinin dilekçesi kâtıp ve ortaokul müdürüniln ihmâlciliği neticesinde, MİU! Eğltlm SfüdUrlüğüne gönderilmiyor ve öğrenci imtihana girme hakkıru kaybediyor Bu durum karşısında parayla okumaya bütçesi müsalt olmıyan bu talebenin sönen istikb&linl aydınlatabilir miyi2 acaba? Her sönen ıstikbâlde yarının bır köy öğretmeni, bir doktoru, bir Reisicumhuru gızlenebilir. Milletimlzin kalkınmasında, yarının Türkiye'sini yaratmakta en büyük sorumluluğu omuzlarmda taşıyan ögTetmen arkadaşlanmın vazifelerinı tam bir vicdan buzuru içinde yapacaklanndan emlnım. thmâlcıliğe yer vennedikleri müddetçe F. RECAİ SEREN Aslsubaylar hakkında = Baymdırhk Bakanhğı = ve Umumî Efkânn = Nazan dikkatine E E E 3 E E = 2 Ş E E E E = E E E z: E E E E E = E E E S E = E Bakanlıklar ve bunlara bağli Iktısadi Devlet Teşekkülleri ile, diğer resmi kuruluşlar ve Belediyeler yatırım mahiyeti arz eden işlerinde gerekli ihale dosyalannı Bayındırhk Bakanlığ] Yapı ve İmar tsleri Reisliğince hazırlanmış bulunan Sartname ve Birim Fiat Cetvellerine göre tanzim etmektedırler. Bu şartname ve Birim Fiat Cetvelleri b\ı yıla kadar talep karşısında Bakanlıklar ve bunlara bağ It İktisadi Devlet Teşekkülleri ile. diğer resm! kuruluşlar ve Belediyelere Bayındırlık Bakanhğı Yapı ve İmar Işleri Reisliğince basılarak parasız olarak dağıtılmaktaydı. Ancak bu yıl bu dunım değişmiştir. Bu şartname ve birim fıat cetvellerinin basım ve dağıtrm işi Yapı ve tmar Işleri Reisliği perso^elince kuralmuş, olan Yapı ve İmar İşleri Reisliği Yayın ve Sos yai Yardımlaşma Sandığınrn tohi sarı altına verilmiş olup. bu sandjk kendi insiyatifi altmda tesbit etaıiş olduğu fahiş fiatlarla dağıtım işlemini yapmakta ve elde edi len büyük kâr ve gelirle sandık üye leri ve özellikle sandık idarecileri rnenfaatlenmektedir Sabri SAVAŞ (Makina Yüksek Mühendisi') Sayfiyede cümbüş ve (T R T) 15/7/1966 gün ve 15070 sayılı = «Cumburiyete Mektuplar» sütu = nunda Saym Astsubay Hasan E Kahraman'ın yazısını okudum E Ben de fikirlerine iştirak edi E yorum. E Hüseyin Altınoğlu arkadaşımı E za, biraz malumat vermek ıste E rım. Askerlik kutsal bir vazife ~ < * dir. Bu iki senelık ânı yaşamak E \ [ her Türk çocuğunun emelidır, E kanaatındeyim. Şunu da unut E mamahsmız ki, ordumuzun kül E türlü er'e ihtiyacı vardır. Her li E se mezunu askerliğini astsubay E olarak yapacak olsa, orduda kül E türlü er kalmıyacaktır. Ş Sayın Hüseyin Altınoğlu, ben E de Sanat Enstitüsü mezunuyum. S Fakat astsubaylığa taraftar de E ğilim. Çünkü: Onlar bu şerefli E * vazifeyi, meslek edinraişlerdir. E Soruyorum size, bir astsubay si E Hn yaptığınız vazifeyi yapıyor E mu? Tabii ki hayır. E Bir tek size değil, sızin gibi 5 düşünen bütün lise ve muadili E arkadaşlara sesleniyorum. Bu E mukaddes ve şerefli vazifeye se E ve seve er olarak gidelim. Evet. E gidelim ki, diğer devletler bizim E le iftihar etsin. E Mefamet Ali KAPLAN = Maden E SARI SENDÎKALARLA MÜCADELE EDtLECEK Son iki yıl içinde, aynı iş kolunda birden fazla sendikanın kurulması, yersiz grevlere yol Temmuz 24 Rebiülâhır 6 açmakta işvereni ve isçiyi ?or durumda bırakmaktadır. Durumun vahim hal alması, Türklş yonetıcilerini konuya eğılmeye zorlamıştır. Bu konuda alınan V. 1 *.46[12.ZO|16.18|19.33[21.26; 2.43 kesin kararlann şiddetle uygulanacağı, Türklş yönetıcileri taE. | 9 12 4 46 S 43ı 12 00 153 7 08 rafından belirtilmektedir. >••••••••••»»»»••••••»< • • • • • • » • » • • • • • » »• •• » Nurcu adaylan grupu Ş. daha Diyarbakıra dönmeden, bir gece, civar köylerden 20 kişılık bır «nurcu a d a y l a n grupu» akşam namazını m ü t a a k ı p medresemıze gelmişti. Bu gençler, henüz n u r c u l u k d ü s t u r l a r ı n d a n haberli o l m a d ı k l a n için medreseye kasketler) ile girmişlerdi. Ş. b u n l a n görünce öyle bır köp ü r ü s köpürdfl ki, adamcağızlar neye u ğ r a d ı k l a n n ı şaşırdılar Ağa, o zaten anlaşılması pek güç Türkçesi ile, medresemizm bu yeni m ü d a v i m l e r i n e s a p k a l a n n ı derhal ç ı k a r m a l a n n ı emredıvor, « Medreseye deccal girdi. Medreseye kefere girdi!» dıve k ü p l e r e biniyordu Evet, n u r c u lukla sapkanın bağdaşamıyacağı su götürmez bir gerçekti. Biz de bunu pekâlâ biliyorduk. Ancak, Erzıncanlı köylülerin kaskete karşı büyük bır s e m p a t i l e n vardı. O n l a n n yasadıkları yerlerde şapka giymeyenlere bır çeşıt «züppe> n a z a n y l e b a k a r l a r d ı . Hattâ, büyük şehirlere çalışmaya gidip o r a l a r d a açık başla gezmeyi öğrenerrier, m e m l e k e t l e n n e döndükleri zaman muaheze edılirlerdi. Buralarda, sapkanın gıyiliş şeklinden i n s a n l a n n içtimai d u r u m l a n , ceplerinde para olup olmadığı. sevinçli ya da üzüntülü o l d u k l a n bile anlaşılabılırdi. B i z . b u gerçekleri bildiğimiz içın nurcu a d a y l a n n d a n uzun zaman s a p k a l a n n ı ç ı k a r m a l a r ı n ı ıstemezdik. Bu da gayeye v a r m a k hususunda b a ş v u r d u ğ u m u z psıkolojik t a k t i k l e r d e n biri ıdı ve bize çok fayda sağlıyordu. Ama, gelin görün ki, Ş. Aga'ya lâf anl a t m a k kaabil değildi. Kulagına eğilip alçak sesle d u r u m u anlatmak için gSsterdigimiz çabalar da fayda vermiyordu. Ş., bir ara o k a d a r sinirlendi ki. sâf k b y lülerin askıva astıkları saokalan , cebinden çıkardıgı kirli b i r mendille ve vüzünü b u r u ş t u r a rak t e k e r t e k e r binanın gırış kısmına attı Bu h a r e k e t karşısında köylüler fena halde içerlediler. Nerede Ue nurculuğa da, bizlere de lânet edip gidiyorlardı ki, diger n u r c u l a r işe vaziyed ettiler. Seslerin} y u m u ş a t a r a k ad a y l a n yola getirmeğe çalıştilar. Bu arada SaidI NursT'nin «Mektubat» isimli eserinden sapka ile ılgili olan kisım açılarak kövlülere okundu. Burada «Namazda rükuun ıtmamına (vanı t a m a m lanmasınsl mâni olan bötıin ZÜTT AÇIKHAVA P. Mascagnı Tiyatrosunda R. Leoncavallo 3U l e m ı n u i , i 4 i 10 Ağustos • 966 Günleri saat 21 de (YALNIZ 5 TEMS1L) RUSIİCANA (Opera 1 perde) İtalyan LİCİNİO CtVlllERİİ IPAGLIACCI (Opera 2 perde) MONTEFUSCO AMEDEO ZAMBON İ Talihsiı Pınarbaşı E E j= E E E E E = = ~ 5 5 E Şehir hayatınm yorgunluğunu gıdermek ve kalamızı dinlendirmek umudu ile bu yıl, fedakârhk ederek yazlığa çıktık!.. Tuttuğumuz kat, Suadiye'de Aydın sokağında, birbırine en az 3040 metre mesafede, bahçe içindekı binalarla çevrili, sanki bir huzur ve sükun yuvası görünüşünde.. Ama ne gezer?.. Daha ilk aksammdan, bizı, incesaz heyetleriyle sivrisinekler karşıîadı!. Bizı ilk uyandıran komşunun radyosudur. Saat 6.30 dur. Balkona fırlar, çatmak için adam ararsınız! Artık çileden çıkmışsıBu ilçe halkı ne yaptırmak is nızdır!. temişse daima devletin dirseğiTRT îdaresi, gürültü yapılmani görmüştür. ması gereken saat 8 den önce, Pmarbaşı'na halk ve devlet bu oyun ve göbek havalannı, yardımıyla büyük bir lise bina biriki iz'ansız ve saygısızuı, vası yaptmldı, bir kısmı da yanm tandaşı rahatsız etmesi için mi kaldı. Devlet yanm kalan kıs programına almıştır?!. mı tamamlayıp liseyi açsa ne cTRT îdaresi neşriyatı sırasınlur? Yapılan teşebbüslerde bu da, 8, den önce gürültünün yaraya lise açılamaz deniliyor. tl sak olduğunu ve her zaman her gililer! Lisenin açılmayış sebebi saat için, herkesın radyosunu, nedir? Böyle bir binanın boş kal kendi işiteceği kadar açmasını, masına bizlerin tahammülü yok dinleyicilerine sık sık hatırlatatur. Acaba devletin var mı? maz mı?.. Yalçın KAYA S. t. ÜMAR MİSAFİR SANATÇILAR ANKARA DEVLET OPERASINDAN NEVİN PERE DOĞAN ONAT MERAL ALPER YALÇIN DAVRAN =• SEYİT AHMET YTLDIZ ve Usküdar Eelâmsız Caddesj 131 = • GÜHER GÜNEY METE UĞUR NÜKHET YALÇIN BEDROS KUYUMCU sayılı evde oturmaktayım. Adı J ÖZER SEZER GÜZİDE DELİDENİZ iştirakiyle geçen caddede Telefon tdaresi E • Şet Koro Şefı Sahneye Koyan kablo döşemektedir. Esasen çok E • DEMIRHAN ALTUG MUHİTTtN SADAK AYTJIN GÜN dar olan caddeden sabahtan ak E PİNO TROST şamın geç saatlerıne kadar va E Â sıta çalışmaktadır. Kalkan toz E • 1 BCD bloklan (15 TL.) A, E bloklan (10 TL.) sı, tist bloklar (5 TL.) sı. Üst bloklardan bu sıcak havalarda pen E î cere değil sokak kapısından ba E • larda öğrenciye % 50 tenzüât vardır. 2 Bütün temsillere ait biletler 25. Temmuz 1966 Pazartesi günü saat 12 den itibaren Tepesımızı çıkarmak mümkün değil = başı vp Açıkhava Tiyatroları Opera şişelerinde ?Ftısa cıkarılacaktır. dır. Itimat buyurun, 8 gündür ~ çamaşır yıkayamadık Çünkü E bahçeye asılan çamaşır 5 dakika E ŞEN DUL opereti bu gece 21 de son temsil. da toza bulanmış bir halde ka E '•••••••»•••••' »••••••••••••»••• lıyor. Ne evimizin eşyasından, E •••••••••••••• •••••••••••••••••• ne bahçemizden hayır kalmadı. E (Basm 17632) 8623 Belediye olarak bu vaziyeti gö Şj ren yok. Aynı caddede iki tane S 8 ve 9 AĞUSTOS SAAT 21'de AÇIK HAVA TİYATROSUNDA bakkal dükkâm var. Bütün gı E da maddeleri sapsarı tozla kap E lı, hattâ ekmeği yıkamadıkça E yemek mümkün degil. Bütün E Şef: mahalleli gazetenizin münasip E bır yerinde Belediye Reisinin E Solistler: LORIN HOU.ANDER İDİL BİRET dikkatini çekmenizi saygılanmızS BİLETLER: AÇIK HAVA TİYATROSU VE ŞAN SİNEMASI GİŞELERİNDE SATILMAKla istirham ediyoruz. E TADIR Abdollao K O R T U N = 1 Telefon idaresinden | bir ısfek i ClNCINNflTI SENFONI ORKESTRASI MAX RUOOLF narlarm bağlanması ve secdenin itmamına mâni olan bazı şapkalann givilmesi şeriatı Muhammedıye'nin muktezasmca yasak ve mekruhtur» denilmekteydı Bu sözlerden bir şey an 1 amadıklan halde. Ha?retı Muhammet'in ismıni duyan sâf köylülenn yüzlerindeki sert lfadeler ya» vaş yavaş vumuşamağa başlamıştı Bir başka nurcu da «Şualar»' isimli kıtaptan şu bölümü okudu; «O deccal kı (yani Atatürk) frenkmeşreplerin serpuşunu (yanı sapkayı) başına gıyer ve onu cebrı mutlak lle tamım edip halka gıydınr ünu cebri giyen kâfır olmaz Fakat keyfî giyenin sabah kalkınca (kâfir) yazılmış olur.» Bu böiümde Saidi Nursî kendısme Kıyafet Kanununa aykın hareket ettigini ihtar eden devlet yetkılilerine şu cevabı venyordu : «Benim gibi naska milletten olan bir kimseye hangi adalet ve hanei usulle şapka giy diyorsnnuz?» Kdylülerı şapkadan tamamen soğutmak için son bır hamle yapan başka bir nurcu ise Peygamberimızin hadisleri arasında bulunduğunu öne sürdüğü bazı cünaleleri ezberinden Arapca olarak okudu ve sonra kendine göre tercüme ederek • kâfirlerin giydıkleri serpuşlarla Müslümanlardan ayırdedildiklerini. sapka giymenin kâfirlige Szenmek demek oldugunu. kı«acası sanka gıymen'n tslâmivete aykm bir hareket savıldıŞmi findire sindire anlattı Artık kövlülerin dayanacgklan hiçbir dal kalmamıstı. Bırer birer kalkıp yerlerden sapkalarını topladılar ve hemen oracıkta vanan sobanın içine atarak vaktılar Kendilerine derhal ikıserbuçuk Mra karşılığ birer beyaz takke ile dısarda giymeleri için bereler sattılar Sonunda nâdim olmuş birer günahkârmış havasına giren kövlüler, belirü bir mahçubiyet içinde medreseden aynhrken bir daha şapka giymlveceklerine dair söz verip bu hususlan bütün köylü arkadaslanna duvuracaklarını ve bu yolda vılmadan. futur etmeden çalısaeaklanm bildirdiler. YARIN, DURÜMUM SARSILIYOR TİII1IIIIIIII1IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII1IIIIIIIIII1IIIIIII11UII1III1IIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIII111IIIIIIIIIIIIIIİ? Reklâmcılık (2388j 8637