08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎKİ 21 Temmuz 1966 .'UMHURÎYE1 İMLAMIZ OSTDNE Ismet KUR RAHATSIZLIKLARDA FAZLA GÜNEŞTE DURMAKTAN MÜTEVELLÎT O ll Kurultayı toplanınca, <dil> ile uzak . yakın llglsi bulunan herkes; özellikle »dihin kahrını çeken, öğıetmen gibi, yazar gibi ki|iler, Türk Dili'nln yüzyıllardan beri çektiği, çektirdiğl eileyi daha bix keskinlikle duyar; biraz daha dertlenirler.. Ama bir yandan da bir umut kıpırdar içlerinde: cbelki bu sefer...» diyc. Türk Dil Kurultayı'nm bu son toplantısı, her feyden çok, bir süre önce çıkanlan İıtılâ Kılavuzu'nıı hatırlattı bize.. Çok önemli bir konunun esaslanıu veren bu kitap üstünde, bu kitabm getirdikleri ve götürdükleri üstünde ciddi tartışmalar olur, diye nmut ettikTürk Dil Kunımn'nun «Yeni lmlâ Kılavuzu» adını verdiği bu kitapcıği elimize aldığımız zaman da koca bir umut parlamıştı içimizde «Umut» tan da fazla bir şeydi bu.. Eski imlâ kılavuzları eni İmlâ Kılâvuzu'nn incelemeden önce, kısaca eski imlâ kılavnzundan söz etmek istiyorum: Bilindiği gibi Lâtin asıllı alfabenin kabulünden sonra, kelimelerin yazılışlarmı, imlâ kurallarını bildirmek amacıyla ilk eser, 1928'de «Dil Encümeni» tarafından hazırlanmış olan •İmlâ Lugaü« dır. İmlâ Lugatı'nm raporu, İbrahim Gırantay bey tarafından hazırlanmıştı. Birkaç imlâ kuralı ile, kelimelerin hem Arap, hem de yeni kabul edilmiş alfabe ile yazılışlannı kapsayan bu kitap, imlâ konusundaki sorunlarımızı karşılamaktan cok uzaktı. Buna rağmen 13 yıl, yani 1941 yılına kadar bir yenisi hazırlanamadı. 1941'de çıkanlan «İmlâ Kılavuzu», imlâmızdaki boşlukları bir miktar dolduran, imlâmızı bazı kurallara bağlayan haylî ciddi bir eser olmuştur; fakat biitün sorunlarımızı karşılayamamıştır. Özellikle birleşik kelimelerde. bazı ek'lerde. hattâ yazılışlannda tereddüt uyandıran bazı yalm kelimelerde bile İmlâ Kılavuzu, zaman zaman yetersiz kalmıştır. 195£'da iki, 1957'de bir ycni madde eklenmesi de, açıklan kapamağa yetmemişti. Yeni imlâ kıiavuzu yapıyordu. XXI sayfalık önsöz, değiştirilmiş, eklenmiş kurallann bir çeşit «savunulduğu yer» oluyordu.. Bu kılavuza umut bağlamak irin haklı nedenlerimiz vardı: Yeni aUabeye geçileli aşağı yukarı 40 yıl olmuştu. Bu kırk yıl içinde, Türk Dili'ni iyi tanıyan daha çok insan yetişmiş. yani Türk Dil Kurumu daha geniş bir çahşma pücüne dahip olmus bulunmaktaydı. Yeni İmlâ Kılavuzu. 40 yıl denenmiş. açıklarınm acısı çekilmiş iki eski imlâ kılavuzunun tecrübesi üstüne kuruluyordu. Fakat Yeni İmlâ Kılavuzu'na umut bağlayışımızın en güçlü nedeni, Türk Dil Kurumu'na olan inancunızdı. Türk Kültürünün en sorumlu organlanndan biri olan bu kuruluş, bir dilin kurallannm ikide bir degiştirilemiyecegini herkesten iyi bilirdi elbet... Bunun için de dilin yapısına uygun, sağlam kurallar gctirmeyen bir imlâ kılavuzu ile karşımıza çıkamazdı. Ama böyle olmadı.. Türk Dil Kurumu, kendi öneminin farkında olmadığım Yeni İmlâ Kılavuzu ile bir kez daha açığa vurdu. Bu yazımızda, kaldınlan, degiştirilcn. getirilen kurallar ve bunlardan dolayı meydana gelen yanlışhklar. doğrnlnklar üstünde teker teker durmamıza tabii imkân yok. Bu gün, sadece. Kılavuz'daki kendi açıklamalarını, aynca kabul edilmij kurallan esas alarak, Türk Dil Kurumu'nun imlâ görii(ü>nü eleştirmek istiyoruz. Anladığunıza göre, Yen! İmlâ Kılavuzu, her şeyden çok, imlâyı kolaylastırmak» kaygusu içinde hazırlanmak Istenmiştir. İmlâ Kılavuzu. yayınlandt. N ihayet «Yeni sözcülüğünü saym Asım Aksoy Bu kılavuzun mak, (5) Imlânın, gramerle olan ilgisini inkâr yoluna gitmek, (5) Kelimelerin, özellikle fiil gövdelerinin sonlanna ek getirüirken dil'in aJışılagelinmiş ahengini değil, fakat «kök» ve «gövde» lerin bozulmamasını ön plâna almak, yani dil'in ahengi bahasına imlâya bir çeşit «kolaylık getirmek... gibi, bilunsel kişiliğiyle bağdaşmıyacak bir hal içine düşmcktedir. Bizi, Türk Dil Kurumu hakkında böyle bir yarçıya götüren, Yeni İmlâ Kılavozundan rast gele parçalar alalun: Meselâ, «Türk Dili'nin, imlâsı» başlıklı bölümden birkaç cümle: «Fransızca'nın imlâsı ise, gramerinin etkisiyle konuşmada kullanılmayan sesleri gösterdiğinden ve ufak tefek ses farklan için, bir ünlü yerine birkaç Onlü, bir ünsüz yerine birkaç ünsüz taşıdığından güç bir imlâ seklidir. İmlâda sıkı sıkıya gramere bağlanmak da çok defa yük olmaktadır.» (2) Bu paragrafa göre, Yeni İmlâ Kılavuzunu hazırlayan kişiler, imlâ'nm kurallarını gramer'den alraasına, yani bir dilin, imlâsryla gramerinin aynı kurallar içinde mütalaa edilmesine karşıttırlar. Bundan başka, «ufak tefek ses farklan. için değişik harfler kullanılmasmı yermekle. ses müanslarının bir dilin güzelliğini, zenginliğini yapan nedenlerden biri olduğunu da farketmiyor görünmektedirler. r i ^ ürk Dil Kurumu'nun, «kolay imlâ» sevdasıy* le, ufak tefek değil, koca koca ses farklarına da aldırmadığını; hattâ bir dilin en önemli tarafmm «okuma, anlama kolaylığına sahip bulunmak» olduğunu bile unutmuş göründüğünü gösteren bir başka örnek verelim: Eski imlâ kılavuzunda, (GÜC kuvvet, SAC demir levha, KALB yürek, OD ateş) sözcükleri «kural dışı» sözcükler olarak kabul edilmiş ve sonlarındaki sessiz harflere doknnulmamıştı. Yeni İmlâ Kılavuzu, «söylenişleri arasmda hiç fark yoktur» karanyle (GÜÇ zor / GÜC kuvvet, SAÇ baştaki / SAC demir levha, KALP sahte / KALB yürek, OT bitki / OD ateş) sozcüklerinin yazılışlarmı, (güç, saç, kalp, ot) şeklinde birleştirivermekte bir sakmca bulmamiştır. Kalb ile Kalp'ın ve diğerlerinin de tıpı tıpına aynı söylenişte olduklannı iddia etmek, garip bir cesarettir kanımızca.. Üstelik, iki ayrı anlam taşıyan sözcükleri aynı şekilde yazmak da imlâyı kolaylastırmak değildir. Bir işaret eksik olsun ya da birkaç kural dışı kelime ezberlenmesin diye «güzel ve kolay okumak», «okunanı kolay anlamak» gibi çok önemli iki olaydan vaz geçilemez. Oysa bundan böyle, meselâ, «Burada kutsal bir ot var.» gibi bir cümle görürsek, bir kutsal ateşten mi. yoksa kutsal sayılan bir bitkiden ml soz edildiğini anlamak için cümlenin yazarmı bıılmak gerekecek.» Ya da, «Bu sendeki kalp mı. yoksa altın mı. sözündeki anlamı bulmak ve okunuşu buna göre ayarlamak pek kolay olraıyacaktır. Başka dillerde, tamamiyle aynı okundukları halde ayn biçimde yazılan bir yığın kelime vardır. (night gece / knight şövalye. two to too) ve bir yığın benzerleri gibi. biitün diller, bu çeşit okunuşlan aynı, yazılışlan farklı kelimelerle doludur: fakat bunlarm yazılışlarmı birleştirmeâi kimse düşünmez. Düşünmez. çünkü bunlarm ayn yazılışlan düzgün okumayı ve okunanı kolay anlamayı sağlar. undan başka. kellmenin kök veya gövdesine sadık kalarak imlâyı kolaylaştırma kaygusiyle, üstelik dil'in alışılagelmiş ahengini de hiçe sayarak kural değişikliği yapmayı da düşünmezler. (3) Düşünmezler. çünkü, değil böyle bizdeki gibi dil'io aleyhinde. hattâ lehinde değişiklikler yapmak için bile başka uluslar kolay karar alamazlar. Çünkü başka ülkelerde dilci'ler. pek önemli nedenler bulunmadan «kural» değiştirmeği. dil konusunun ciddiyeti ve kendi bilimsel kişilikleriyle bağdaştıramazlar. Böyle dil'lerin, sahipleri kadar yabancılar tarafından da saygı görmelerinin belli başlı sebeplerinden biri de budur. Vazife icabı, dört yıl süreyle. en az tahsillisi lise bitirmiş, fakat çoğunluğu çeşitli dallarda yüksek öğrenimini tamamlamış kisilerin mektııplannı okumuştum. Günde 30 . 40 mektup aldığımız zamanlar çoktu. Hiç abartmadaıı söyliyebilirim ki. bunlarm arasmda hiç imlâ yanlışı vapmadan yazanlaruı sayısı, yüzde yanmı bulmazdı.. Bu içler acısı halin en biiyük nedeni. okur yazarlarımızda bile dil'imize karşı saygı uyandırmamış oluşumuzdur. (Konuştugun gibi yazıver işte.. Ne hnlâmızda kural vardır: ne dil konusıında alınmış kararlarda siireklilik.. Bugün bu çelir, • şöyle yazın, böyle konuşun. der: yarııı nbiirü gelir...) fikri yerleşmiştir herkeste^ Bu yüzden küçümserler kendi öz dillerbıi; dil devrimüıe bu yüzden bağlanamazlar.. AMA BAŞAR ayın Nadır Nadı'nin Eğitim ışlemlerımıze ılışkın kıymetlı makalesiyle, Millî Eğitim Bakanı Sayın Orhan Dengız'ın vermış oldukları cevabı okudum. Bu konuda aklıma takılan bazı hususları belırtmek istiyorum. Sayın Dengız, konu olan baş yazının yalnızca bır kısmını ele alıp düşüncelerım yazdığı ıçın, bızım söylıyeceklerimız de aynı kesıme aıt olacaktır. «Eğitim Bakanlığının kilit yerlerine gericilerin ve Atatürk düşmanlannın getirilmesi» sozünü konu seçen Sayın Bakan ozet olarak: «Dıırumun yazıldıgı gibi olmadığını, birlikte çalıstığı kimselerın çesitli iktidarlarla çalıştıklarını, dolavısiyle denenmis kimseler olroklarını» one suniyor. Dun ve bugun Millî Eğitim tezkıye ve terfı işlerını azçok bılen binsı olarak hemen söylıyehm kı bu konuda Sayın Bakanla bırlık olmak ve aynı fikırlerı paylaşmak çok zor; hele tâyınlerdeki kıstasları göz önüne getirınce bu ayrılıklarımız âdeta uçurumlaşıyor. Bakanlığın kılit yerlerı tabır olunan kısımlarında görev almış memurların tumiınü suçlamaya Sayın Nadır Nadı'nın dedıklerı gıbı «elbette kimsenin bakkı yok», ancak Sayın Bakanın çalışma arkadaşlarını «çeşitli iktidarlarca denenmis» tarzındakı takdır şeklıne de karşıyım. Sayın Bakanın birlikte çalıştığı kımselen savunmaktakı hassasıyetlerını takdırle karşılarken. aklımıza takılan bırıkı hususu da belirtmek ısterız: O Bazı gazetelerde her AUahın günü komünistlerin Eğitim Bakanlıgında kümelendiği iddia olunarak. gerçek vurtseverlere çamur atıldıgı halde. nedense Sayın Bakanın bugüne deiin bu (razetelere v^rilmis bir cevabına rastlavamadık. 0 Beş Haziran I9t>6 Kısmi Senato Seçimlerine iliskin radyo konusmalarında bir partici. e*ıtim hizmetlerinde görev almış virmi bin serefli «Köy Enstitüleri» çıkıslı otretmenlere «Tonguç'un veletleri» dive hakaret ederken. beklediğimiı balde Sayın öğretmen Bakanın sesini vine duyamadık. Temennimiz odur ki. bu sükutları suçlaraalara hak verivor olmaktan iipri eclmis ol S rlyetleri boyunca • mahkum etmışlerdır. Sımdi af çıkıyor Hiç bır Af Kanununun duşunmediğini bu af olsun düsünemez miî Mebuslarımız bu konuda olsun oybırliğine varamazlar mı? Memurlarm sıcil dosyalarını temize çıkaracak bir af maddesı de teklıf ve kabul edılmeLî>ır O zaman genel af ve memurun rejımıne sadakatı bır anlam kazanır. Mustafa TIRHALI.I tSTANBUL ::: •••• •••• Gizli rapor hakkında • ••• • ••• • ••• • ••• :!•: • ••• •* «• •• •• •« •• • •1 • •I • •I • •I • •I • •I • •I • •L • •1 :: SiSS •••• •••• • ••a • ••• • •«• mamm •••• «••m • ••• • ••• • ••• «••• • ••• •MtUJ». •••• Kolay imlâ eni İmlâ Kılavuzu'nda, Türk Dil Kurumu'nu «En iyi imlâ. şüphesiz en kolay imlâdır.» (1) gibi kesfaı bir karara varmış buluyoruz.. İmlâyı kolaylastırmak fikrini amaç edinmek, birden hayli şirin görünüyor insana.. Ama «kolay» sözcüğü her yerde, meselâ bir dilin iralâsı söz konusu edildiği zaman, sanıldığı kadar kolay» nitelenir bir sözlük değil... Yani «kolay imlâ>. <bir dil'Ln ahenginden, okuma, anlama kolaylığından fedakârlık edilerek az kurallar içine sıkıştırılmış bir imlâ» nu demeklir: yoksa •belirli ve yeterli kurallarla bir dilin özeüiklerini en iyi şekılde düzenleyen, hem de dilin inceliklerini korumak amacıyla kural dışı sözlüklere de gereken önemi veren imlâ» ya mı «kolay imlâ» denebilir.. Kanımızca önemli olan, önce bu iki imlâ tarifinden doğru olanuıı seçebilmektir. Alevilık ve 1 sünnilik XILMAZ SAMSVN Y S Sonuç anımızca, dil konusunda birinci derecede önemli olan, Türk Dil Kurumu'nun, dil dâvasındakl samimiyetine; plânlı, bilinçll bir çalışma içinde bulunduğuna kamu oyunu inandırabilmesidir. Bu inancı verebilmek de, bu nitelikte eserler vermekle olur. (1) Yeni İmlâ Kılavuzu sayfa 4. (2) Yeni lmlâ Kılavuzu sayfa 1 2 (3) Yeni İmlâ Kılavuzu sayfa X, XI. Türk Dil Kurumunun tutumu eni İmlâ Kılavuzunun tümü incelendiği zaman, Dil Kurumu'nun birinci tarifi seçmiş olduğunu görüyoruz. Bu tutumu ile T. D. Kurumu: (]) Sesler arasındaki nüans farklarını hıçe say Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrogratı Daıresı Başkanlığından bıldırilmiştir. DENİZCİLERE VE HAVACILARA 60 SAYILI BİLDİRI 2122 temmıız 1966 tarihinde 09 00 ile 17.00 saatleri aıasında aşağıdaki noktaiarı bırleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 11.000 metreye kadar olan yüksekliği can ve maj emnıyeti bakımından tehlikelidir. AKDENİZ FİNİKB KÖRFEZİ 1 nci nokta : E. 5850 No lu Taşlık Burnu fenerinden 095 derece ve 4.2 mil mesafedeki enlemi 36 derece 12 dakika 30 saniye Kuzey, boylanu 30 derece 30 dakika 00 saniye Doğu olan nokta 2 nci nokta : Enlemi 36 derece 07 dakika 50 saniye Kuzey boylarru 30 derece 30 dakika 00 saniye Doğu 3 ncü nokta : Enlemi 36 derece 07 dakika 50 saniye Kuzey Boylamı 30 derece 15 dakika 55 saniye Doğu 4 ncü nokta : Enlemi 36 derece 17 dakika 15 saniye Kuzey Boylamı 30 derece 21 dakika 15 saniye Doğu 5 nci nokta : Enlemi 36 derece 12 dakika 00 saniye Kuzey Boylanru 30 derece 25 dakika 00 saniye Doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEVILE DUYURULUB, (Basın 16796/8481) TEŞEKKÜR Ufulü Ue bizlerl sonsuz bir keder içinde bırakan babamız Mükerrem GÖKMEN'in gcrek hastalığı sırasında. gerck vefatından sonra bizleri teselli eden ve böyuk teragat önıeği gösteren Sayın Dr. Zahir Uzbek'e başta Denizcilik Bankası Umum Müdürü NEDRET UTKAN olduğu halde, bütün Denizcilik Bankası memur ve işçllerine, tesekküllere ve telefon, telgraf ve bizzat geterek acımızı paylaşan, akraba ve dostlarımıza tesekkürü bir borç biliriz. AİLESt TEŞEKKÜR Sevgili aile büyüğümüz ŞAZİYE EVLİYAGİL'in hastahğ] sırasında her türlü ihtimamı gösteren Dr. LEON NAMEH Dr. FAHRİ AYKN. Dr. TARIK Z. KIRBAKAN ile vefatı sırasında insanüstü bir gayret sarfeden Yuksek İhtisas Hastanesi kalb mütehassısı Dr. AYHAN CANER'e yardımcıları hemşire Se\im Bilir, Kadriye Erdek ve Çetlfe Sener ile hastahane personelîne minnet ve tesekkürlerimizi sunarız. EVLtTAGtL AİLESt Cumhuriyet 8499 KAYIP Muhürümü kaybettim. Hukümsuzdür. Salh Sinan Cumhuriyet M»7 Af ve memurlar ayın tartı*nıacı Nadir Topçuoğlu onyargılardan uzak, ıçtenlıkle eleştırdı >azımızı. Ne var fcı bazı konuların açıklanması ıyı olacaktır. Bu bakırndan bızı Ugılendıren savlart yanıtlamak gereğını duyduk O Bız duruma başka açıdan baktık Bugun bır nurcu yalnızca kendi ınandığı yolda olaniarla evlenebıür Aynı şekılde Sunniler de kar^ılarına bır duşmanmış gıbı Aievılerı alıyor. Daha açıkçası her ıkı taraf, Sunnıler (Sünnilik değil Sunni yobazlar) ve nurcular kendılerınden olmıyanı kabul etmıyorlar Bunlar aynı kan taşıdıkiarını ılıklennde duyabılselerdı özbe öz ırkdasları olan dığerlenne kötülük duşünebılırler mıydıV 0 Sayın Topçuoğlu t>u arada nurculuk konusunu bırakıp Sunnî • Alevî olaylarına değınerek «... Ortaca Bucağında hiç bır şekılde Sunni • Alevî çatışması bulunmadığı, bu konuda çıkarılan şayiaların asılsız olduğu hakkında defalarca tekzıpler yayınlandı.» dıyor. Tartışma köşesınde bu yalanlamayı iki Alevi genç çok özlü yanıtladı. (M. Eren, H. Aksakal 2 Temmuz) Tum bunlar ve Sivastan; 250 bın Alevî adına'Fahrı Ingün'un çektiği, ıkı bın Alevî adına tzmır'den, aynca Adana, Elâzığ'dan çekilen telgraflar bizlere tek sey olsun anlatmaz mı? Yönetıcılerın bu tutumuna kar» şı, bundan 46 yıl önce Albay Stoks'un Lord Curzon'a gönderdıği yazının bir yennde bakm ne dıyor: «Sünnîler ile Şiîler arasındaki ayrılık büyfiktür. Biz. bnnu daha da çeliştiririzj» (Yön: Sayı 171, S. 9 vesika: 171) Düşününüz, düşmanlarımız bizi ne şekılde avlıyacaklannı biliyorlar da biz nereden avlanacağımızı bılemiyoruz. Baylar, bundan daha acı gerçek olabilir miT M. Sadık ASLANKARA öğrenci ayın Burhan Felek ihtilâl hastaları başlıklı yazısında Sayın Millî Bırlık Grupu üyesı Haydar Tunçkanatın açıkladığı gızlı rapor üzerine değınırken şöyle dıyor «Bu vesika denildigi kadar mühim ve ciddî ise bunu ele geçiren kimsenin önce hükumete vermesi gerekirdi» dıyor. Ben yazarın bu düşüncesıne bu noktada karşıyım. Şöyle ki; bugün iktidarda bulunan parti hepımizın malurau üzerine sağci bır partidir. Ve bır çok hususlarda açıkçada görüldüğü üzere. âdeta Amenkancı geçınmekte onların dileğıyle ış vapmakta ve isteklenne (üzülerek söyhyelım ki) boyun egmektedir İşte böyle bır iktidarın ış başında olduğu bır sırada vapılan bu açıklama ancak senato kürsüsünde tartısma konusu vapılabilinirdı. zıra hükumet sorumluları bu vahıra durumda bile kayıtsız bır tavır takınmışlardır Onlar ıçın bu hal âdeta normâl sayılmaktadır Bu kanımızı teyideden sözleri hükumet sorumlularınm agızlarından duyuyoruz. Yukanda ıfade etmeye çalıstığım sebepten dolayı raporun doğ rudan dogruya hükumete venlmesıne karşıvım Cünku korka rız kı en önemli sorunlar kalem altına alındığı çıbı bu raporda bu duruma düsürulmek ıstenır Sayın yazarın vazısında da r > lup ta ıfade etmek ıstediğım riıcer bir husus ta Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural' ın Almanyaya giderken. vatan sevgısıyte dolu >:özlenne ılâveten s5ylemıs olduğu «Bu memlekette ihtilâl hastaları vardır» cumlesıdır Sayın Cemal Tural 'ın sövlemıs olduğu bu soz hakıkatın ta kendisidır Hakıkaten bugünedek memleketimizde ihtilâl hastalan çok olmuştur. Sayın Burhan Fele' Ein şu degerli sozlerıne katılmamak elde degil «Nasıl en iyi hir harb en kntii sulhten daha iyi degilse, memleketler ıcin böyle sebepsiz ve iklimsiz zamansız ıhtilâl heves ve hasretinin de hic bir kân yoktur.» l hık CAKIM K ÇEKMECE S den öğrendık. Ancak, demokrasi ile yonetilen devletlerdekı rolü ıcabı basm da 3. Kuvvet olarak bu husustakı gorüşlennı kamu ovuna duyurmaya çalıştı. Türkiye ile dığer dünya devletlerinı kıyasladığımız zaman, onların hemenhemen hepsınde de ıikokul devresının bızden fazla olduğunu gorüruz Pakdt ou. hiç bır zaman bır kıstas «abul edilerek bızim ılkokullarımızın da süresının uzatılmasına sebep teşkıl edemez. Bunun ekonomik ve sosyolojik nedenlerı ortadadır. Gayemız: Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmaktır Ama, gavt bu dıye oniar ne s apar, oevı tatbık ederlerse. bız de onu vapaoak değilız... Bugun 5 vıl oldn ılkı lıullarımızda malzeme ve ders araçlirı yokluğu ile kdrşı sarşıya ka.ıp: uç sınıfa bır ögıetmen vererek kaderlenne bırakılan. iğrencı lerı dığerlennden ayırıp. onlsrı âdeta tekrar kendi çaresızlıkleny le başbaşa bırakmak gerçeğ! ortada ıken, bır de bu sürt;?ıiD » vıia çıkanlmasının doğuracagı olay lar herhalde pek ne olumlu olmı>acaktır Bugün ıçın, belırlı yerler harıç Anadolu okul ıstiyor. Çocuklarını okutmak ıstiyor. Anadolu halkı uyanık Anadolu halkı zekı... Kendılerıne yol gösterıcı arıyor. tşte gerçekler... tşte mevcut duzenin tatbiki ve tüm vurt sathına yayılraası.. Nıhavet, ışte utopik bir tafarı. Mesut ÖZGEN (A. Ü Eğitim Fakültesı) POIM FAYDALIDIR OPON, baş, diş, adale, sinir ağnlarını teskin eder OPON, kınklık ve yorgunluğa karşı başan ile kullanıhr OPON, günde 6 tablet alınabilir Yeni AJans 5676 8498 TEŞEKKÜR Muhterem annemiz TEŞEKKÜR Eşim Neşide Obakan'ın böbreğindeki taşı başarılı bir ameliyatla alıp. uzun zamandanberi çektiği acılara son veren Atatürk Oniversitesl Tıp Fakültesl Bcvllye Sefl çok degerli Mükerrem ÖKMEN'in Ne yapmalıyız? Ütopık bır tasarı ğitim sorunlarımız, ancak Yurt koşulları gözönünde bulundurularak. «masa tasarıları» ndan ıızak bır şekılde çozümlenebılır Sayın Millî Eğitim Bakanı Orhan Dengız'in. ılkokulların 8 vıîa çıkanlacağı haberinj gazeteleı E Kalkınma, eğıtımle oluyor. Dün yamız örneklerle dolu. Bunu bız de anlamışız, 43 yıldanben de eğıtıme onem vermışız. Ama gene de kalkınamamışız. Demek kı, uyîulanan eğitim sistemi yeterli değil... Başka memleketlerı bır tarafa bırakalım. Turkıyenın kalkınması, koylenmızın kalkınmasıyle olur. Sehırlerımız ne kadar gelışırse gelışsın, ıllâ Köylerimiz..Bugunkü faalıyet halındekı okullarımızdan beklıyoruz bu ısı. tşte felâket burada başhyfr: Bugunkü okullarımızdan bu gorevı beklernek çok rıaksızlık ve ın safsızlık oluyor. 5ü kıloluk bu adam, 500 kıloluk bır yük taşıvamaz Bu okullarımız bıze uç sene çaiışıp ıyı bır okuma ve yazma ıie basıt bır matematik bılgısı ve becerısı versın Ancak bu kadarını yapabılır Ne hazindır kı, çok şeyler ıstedıfımız ıçın. bu kez bunları da elde edemıyoruz Üç sene sonra Ouradan çıkanlar Bolge okuUarında toplum kal kınmasını sa^'.ıyabılecek bır eğıtıme tabı tutulmalıdır Bu bölee okullarmda Pedagojı mezunu bu Müdür. öğretmenler Sanat Enstitülerınden mezun meslek öğret menlerı. Tarımcı gıbı tam kadro ile S yıllık bır eğitim verılmelıdır öyle bır urogram uygulansın kı buradan çıkan odacilık kâtıplık. memurluk gıbı ışler ıçın deviet kapısına koşmasın. Tavukçuluk ancılık, sütçülük, mey vecılik krallan olsun. iyi insan. iyi vıtandas olsun. Aksi halde bu okullardan her köye bir değii. beş okul yapsak. 43 yıl defıl. 143 vıl daha beklesek gene kurtulamayız geri kalmış ülke olmaktan Saygılarımla A. Do£an NARÎN Ilköğretmen Müfettisi SAKARYA vefatı dolayısiyle cenaze merasimine iştirak edenlerle, telgraf, telefon ve mektupla ve evimlze gelerek taziyet ve tesellide bulunan e$, dost ve akrabalarımıza derın leşekkürlerlmizi arzederız. Evlâlları Cumhuriyet 8488 Çok sevgili ve kıymetli Düyuğumuz ın İzmirde vefatının 52. günıine tesaduf eden 22 Temmuz Cuma gunu (yarın) Nuruosmaniye Camıinde cuma namazından sonra seçkln Mevlithanlardan H. Hasan Akkus, H. Zeki Altın. H. Azız Bahriyell. H. Mahmut Hataylı. Dushan H NuSret Yesilçay, llâhi okuyanlar Fatihll kardeşlerin tçtiraki ile Mevlit okutulacaktır. Akraba dost ve Bütun arzu edenlerin tcşriflerinl rica ederiz. AİLESİ Cumhuriyet 8*90 MEY LİT >ltTHAT ARÜKAN (OKS ANCAK) ve yardımcılan Dr. VILMAZ BİLtH ve Selââhatün Çetin'e. Nar kozitör doktorlara. teshislerindeo dolayı Röntgra Mütehassısı Dr. Mehmet Yüce ve Celâl Adanıra ve üç yıl süren hastalığı müddetince her türlü tedavi ve yardımlarını esirgemiyen kıymetli Mütehassıs Dr. Oğuz İkizoğlu'na ve hastahanede kaldığımız müddetçc yakın alâkalarını esirgemiyen hemşire ve personeline alenl minnet ve sükranlarımızı a n etmeği borc biliriz. Avukal Osman OBAKAN Cumhuriyet 8489 U O H 1U K Op. Dr. YILMAZ BAYRAKTAR'a T. Ziya Kırbakan Uen Saç ve £6hrevt Haatalıklan Mutchassısı tstlklal Cad ParmaKkapı No 68 Tel: M 10 73 İstanbul jandarma Levazın. Amirliği Safınalma Komisyon Başkanlığından: Kapalı tarfla f5> beş kalem yiyecek maddesj satın alınacaktıı Tamamınm tahmini bed*li (242 300i tkiyüzkırkikibinüçvüz lira olup geçıcı teminatı '13 365» onüçbinüçyüzaltmışbeş liradır ramsmı bir muteahhıde venlebileceSi gibi ayn ayn ısteklilere de verilebılır Bu takdrrde hepsinin tahmmi tutan ile geçici teminatlan aşağıda gösterilmıstu Eksıltmesi 3 ağustos t%B çarşambs günü saat 15 de Demirkapıdakı Komısyonda yapılacaktır Teklif mektuplannın ihale saatından bır »aat evvel Komisyona verilmesi şarttır Postadaki vâki secıkmeler kabul edılmez Sartnamesi tstanbul. Ankara J Sat Al. Kom Başkanlıklan ile îzmir Kse I Dz Bölse K lıgında görülebilir Gecicl Tahmini tutan teminatı CÎNSİ Miktarı Lire Kr. Lir» Kr Bulgur 46.000 Kllo 82800 U0 S39U 00 Kuru fasulya 40ÜUU Kılo 3650 IX) mmo oo Nohut 15 UU(I Kilo 2475 00 33000 00 Yeşıl mercımek b.OUU Kilo 13K) 00 16000 00 Kırmızı mercımek 9 000 Kilo 1687 50 22500 00 (Basın: 16795) 8483 ELEKTROLİTtK ÖRGÜLÜ BAKIR TEL SATIN ALINACAKT1R PLASTIK TORBA VE KAP SATIN AHNACAKTIR 1 Kurumumuzun ihtiyacı olan iki tipte cem'an 100 000 adet plâstik torba ile 195 000 adet plâstik kap kapalı teklif slma suretiyle satın alınacaktır 2 Bu fcşe ait şartname, Bahçekapı Yeni Valde Han Kat 5 de Bölge Müdürlüğüm'izden bedelsi: alınabilir' 3 İsteklilerirj teklif mektuplarını en geç 8'8/1966 Pazartesi günü saat 12.00 ye kadar Müdürlüğümüze vermeIeri veya bu tarihte elimize geçecek şekilde postalamaları lâzımdır. Postada ıâki gecikmeler dikkate alınmaz. 4 Kurumumuz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir ET VE BALIK K L B I M U İSTANBUL BÖLGE MÜDÜRLÜĞU fBasın 17464) 8492 ANKARA ELEKTRİK, HAVAGAZI VE OTOBÜS İŞLETME Müessesesinden. 1 Müessesemiz ihtiyacı için asağıda eb'ad ve evsafı yazıh cem'an 10.000 Kg elektrolitik örgulü bakır tel teklif alma usulü ve Türk parası ile sataı ahnacaktır. 2 tgililer, hazjrlıyacaklan tekliPerini teklif fiatları üzerinden yatıracaklan % 7.5 geçici teminatlan ile birlikte 26'7/966 Salı günü saat 17,30 a kadar Müessesemiz Umuro Müdürlüğüne tevdi edeceklerdir. Teklifler bu tarihten itibaren 15 Sün opsiyonlu sayılacaktır. 3 Kısmî siparis yapüabilir. 4 Postada vâki gecikmeler nazan itibare almmaz. 5 Müessesemiz siparişi yapıp yapmamakta veya diled.ğm<; vapmakta serbesttir. 5000 Kg. elektrolitik örgülü bakır tel (16 mm2) 5000 Kg. elektrolitik örgiilü bakır tel (10 mm2) rBasın 17157 A 9297/8485) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrograh Dairesi Başkanlığından bildirilmiştır DENİZCİLEBE VE H4VACILARA 61 SAYILI BİI.DIRİ 25 tle 26 temmuz 1966 ve 1 ile 2 ağustos 1966 tarıhlerinde 08.00 üe 17 00 saatJen arasında Eşapdakı noktaiarı birleşüren saha içinde seyretme demırleme avlanma vf bu sahanın 3000 metreye kadaı olan yiksekliği cao ve rnai emniyetı bakımından tehlikelidir AKDENİZ MERSİN ILJ KARATAŞ ARASI 1 nci nokta : EnlemJ 36 derece 32 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 21 dakika Doğu olan E. 5874 No lu KARATAŞ fenerı 2 nci nokta : Enlemj 36 derece 29 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 17 dakika Doğu 3 ncü nokta : Enlemi 36 derece 35 dakika Kuzey Boylanu 35 derece 09 dakika Do&u 4 ncü nokta : Enlemi 36 derece 37 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 10 dskıks Doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLf DUYITRULUR (Basm 16982/8482) Kırkalfıncı Hafta SporToto İkramiyesi Kazananların nazarı dikkatine Kırkaltıncı hafta Spor Toto ikramiyesi ödemelerine devam edilmekts olup Başbayiliğimize bağlı bayilerden oynıyarak ikratniye kazanmış olanların 15 gün zarfında ilgili Şubelerimiz gişelerine müıacaatla ikramiyelerini almaları rica olunur. Taşra bayilerinden oynıyanlarm ikramiyeleri P. T. T. ve Ziraat Bankası vasıtasiyle adreslerine eönderilmiştir. TÜRKİYE EMLÂK KREDİ BANKASI A. O. İSTANBUL Şt'BELERİ (Basm 16785) • 8481 un Nencan genel af ıstiyor. Sâdı Koças memuru fedakârlığa zorluyor Memurların sıcıllerine geçmış disiplin cezalarının af kapsamır.a alınması düşünülmüyor Bınlerce öğret. men idarî baskılar altında soruşturulmuş, uyarma, kınama, yer değiştırme cezalan almıştır. Yüz lerce Kaymakam. Savcı Yargıç, tapu memuru, subay.. çok güç koşullar altında dar düşünceli ve çağını yaşamavan disiplin kurullarının hısımına. gazâbına uSratıl mıştır. Bir kanuna. maddeye göre miT Ne gezerl Sâdece kendi enfüsî duygularına, indî takdır ölcülerıne cöre sicillerini bozdukları memurlan haksı?lıga. e|itsizli£e, ada.letsizliğe • rnemu N İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğü Safınalma Komisyonu Gümrük Muhsfaza Teşkilâtında bulunan deniz tipi Genera) Dizel motorlan için (20) kalerr> yedek parça kapalı zarf usulü ile satmalınacaktır. Muhammen bedeli (29970) lira (50) kuru? muvakkat teminatı (2247) lira (79) kuruştur. Eksiltme; 29/7/1966 cuma günü saat 15 de Karaköy Çinili Rıhtım Han ikinci kattaki Komisyonda yapılacaktır Çartnamesi her gün Komisyonda görulebilir. Taliplerin 1966 yılı Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri ve 2490 sayılı kanun hükümlerine uygun tanzim edecekleri kapalı teklif zarflprını ihale günü saat 14 de kadar makbuz mukabilinde Komisvon Başkanlığına vermelen şarttır. Telle müracaat ve postada pecikmeler nazara almmaz, (Basm 16616/5801)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle