02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHÎFE İKİ 14 Temmus 1966 CUMHURÎYET HÜKÛMETİ Prof. Bahri SAVCI Haziranda yayınlanan bir demecinde, Başbakan, Hükflmeti ve AP iktidan ile halk arasındaki ilişkiler üzerinde durdu. AP ve kendi Hükumetinin iktidan ile Türk milleti ara•ında bir «ayniyet» kordn. Vakıa, bu ayniyetin Mcyal dsyanaklarını gdsterip ispatlamadı. Ama, bnna tahmin kolaydır: Ekim 1965 seçimlerinde •ldığı '.53 07 ile 196S seçimlerinde aldığı S58 civanndaki oy, Başbakana, kendisini Tfirk milleti ile «ayniyet» halinde göstermiştir. Bnndan Btürüdür ki, Başbakan, hiç bir perva göstermeden «bizim iktidartmız, büyük Türk milletinin bizatihi kendisinin iktidandır» demistir. Sonra da, bn durnmnn, « .. Tttrkiyede yeni bir çağın başlangıcı» oldnğunu belirtmiştir. Başbakana göre bn yenî çag, Tfirlt milletin'n ( . hâmisinin, vmsisinin «bizzat kendisi» nin olduğu çağdır.) Bir başka deyimle cöylemek gerekirse, Başbakan söyle büyük bir iddiada bnlunmustur: Türk milleti ile AP arasında tam bir ayniyet vardır. AP eşittir Türk milletinin kendisi. . Türk milleti, AP kanaliyle, ilk defadır ki, bâmisiı, vasisiz olarak, bizzat kendisinin iktidannı, Hükfimetini knrmnştur. önce, böyle bir şey olmamıştır: Halka inilmemiştir, halk içinden gelinmemlştir. Tersine, halkin hSmlsi ve vasisi ufatı ile, halktan ayn hükflmetler knrulmuştnr. aşbakan, «yüksek oy aldık. tdare etmek, hükumet etmek bakkı tekel olarak blze düstü» demekle yetinse idi, kimsenin itiraz edemiyeceği bir gerçeği söylemiş olordn. «Hükumetlmizi, halk yaranna kullanacağız» demenin öte•ine geçmese idi, «niyeti bn imiş. Bakalım nasıl gerçekleştirecek?» der geçerdik. Fakat Başbakan, bn tevazn içinde kaimamıştır. '«53 ve 58 oy oranımn gnrnru ile geçmlşi inktr etmiştir". Sosyal olarak ispatlayıeı nnrarlardan yoksnn bir gerçek dışı iddiaya kalkışmıştır. Gerçekten halk • iktidar hükumet münasebetleri, AP'den ve Demirel'den çok 8nee ele alumuş bir meseledir. Son iktldardan ve Başbakandan çok 5noc, Türkiyede balkın nükfimetinl knrma yolnna gidilmisiir. Kendi şartlan içinde halk hflknmetleri de knrulmııştur. Tfirk aydınlan, şimdi, yeni sartlar içinde. tarihin gelislm çizgisinden yeni halk hükürnetini çıkarmayı aramaktadırlar. ŞimdiIIk bildikleri sudnr: •'.5358 oy oranına rağmen, AP nin, halkın hükumetini knrmaktan çok nzakta oldngndnr. Söyle ki: tekel halinde halkmdır. II Halk, kendi içinden çıkaracağı bükumetler eliyle bn iktidan kullanır. Kullanılan iktidar, bizzat halkm iktidandır. III Hükumetlerin de, Iktidann da gerçek ve aslî sahibi, ülkenin de gerçek ve aslî sahibi olan köylü, çiftçi, esnaf temelindeki halktır. Binaenaleyh, bn halktan ayn olarak, halka efendi olan, halka hâmilik ve vasilik edecek olan bir büknmet yoktnr. Ülkenin sahibi, efendisi olan, iktidann maliki olan halktan, bir özel temsil sistemi ile çıkmıs halk hükumeti yardır. BSyle bir temsil sistemi ile bn hükumeti knran, yürüten, denefleyen Meclise • ve dolayısiyle bu hükfimete; fllkeyi yfiıyıllardanberi kılıçları ile sapanlan ile savnnmnş olan kimseler girecektir. Böylece, yaratılmış bnlnnan yeni devrira devleti, metafizik güçlere dayanmaz, halk» dayanır, balka Snem verir, halk ile kenetlenir, halkın olnr. IV Halkın devietindeki halk hükumetini yönetenler ile, ülkenin gerçek ve aslî sahibi olan köylü, çiftçi, esnaf temelindeki halk arasında, hem hnknkî, hem de sosyolojik bir ayniyet knrnlmak gerekir. Hnknkî ayniyet, temsilî hükumet sistemi ile knrnlmnstnr. Sosyoloijik ayniyeti knrmak için de, sosyal ve ekonomik yapı reformasyonlanna girisilmiştir. Zihniyetleri lâikleştirerek, sosyal münasebetleri beşerileştirerek ekonomiyi toprnmsal kalkmma öıtlyaçlanna göre düzenleyerek yaratılacak ekonomik ve sosyal ortamda, temsilî hükümeti saptırarak, onn, halkın gerçek ihtiyaç, Szlem. dilek ve istemleri ortasında çalışan bir hükumet haline dnşmekten alakoyma devrimlerine başlanmıstır. Bn devrimler sayesinde halk hükumet ayniyeti, sosyolojik bakımdan da gerçeklesmis olacaktır. V Bn sosyal ve ekonomik reformasyonlar yapılmazsa, halk hükumrt arasındaki hnknkî ayniyeti vereeek olan temsil sistemi de boznlacaktır. Hükumet Asyai itikadlann, korkntnen hnrafelerin, kSstekleyici itiyadlann etkisinde yasayan yıgınlsnn ve onlan sömüren feodalite kalıntısı merkeılerin çıkanna çalısan bir hükumet olacaktır. Bnna engel olmak için, padisahlığın kişisel hükumetlni bertaraf ederek ve «Knvayi MMIiye» bSyle halk İçinde gelerek halk hükumetini knrmnşlardı, simdi de, bn sosyal ve ekonomik yapı deŞlştiren reformasyonlannı yönetmesi gerekmistir. Nitekim böyle yapılmıştır: Halk ile hükumet arasındaki «hnknkî ayniyet* i, bir de «sosyal ayniyet» haline de getirip, halkın kendi demokratik hükumetini kurma yoluna hızla girilmiştir. Fakat, Başbakan, bn tarihsel gerçegi gSrmek istememektedir. Knvayi Milliye yolnyla halk içinden gelerek, sosyal ve ekonomik yapıyı Asyaî itikadlann, hnrafelerin, itiyadlann etkisinden kurtarma yönetimi yapan devrimd liderlik safhasım da, halkın fnznli hâmiliği, vasili(i saymaktadır. Tnkanda gösterdlğimiz Asyailitin 14ik zihniyet ve müspet bilime dayalı reformasyonlarla tam giderilemediii bir ortamda, bn lâik zihniyetten nzak iktidarından başkasını halk hükumeti saymamaktadır. Bütün AP yöneticilerinin, Ikinci Mesrntiyettenberi olan halka davalı halk tfevleti çekişmesifrl gösteren tarihin sini lyi bilmeleH HAIKIN •••••••••••ri CHP içindeki hareket Neden susuyorsunuz Gazete sayfalarmda bir Uste dolaşıyor. İnsan avına çıkılmış Tnrkiyede... Ya sömürmeye katılacaksınız, ya icabmıza bakılacak. Bir devlet makamında oturuyorsanız görünmez bir el altmızdan koltuğu çekiverecek, bir özel yerde çaüşıyorsamz işinize son verilmesi çeşitli yoOardan gerçekleştirilecek, siyasi hayatta iseniz hiç beklemediğiniz anda bir iftiraya uğramamz mümkündür. Ya satın alacaklar, ya avuyacaklar, ya çürütecekler. Bu konu üstünde bu kadar ısrarla durmamızın sebebi yakın geleceğimizde daha iyi anlaşılacaktır. Ve her geçen gün dâva dosyasına bir yeni belge daha katılmaktadır. Dünkü gazetelerde Anadolu Ajansımn şdyle bir haberi yayınlandı: «Amerika Birleşık Devletleri tstihbarat Teşküâtı (C.I.A.) eski Başkam Wüliam Rabom, fiil! casusluğun CI A. faaliyeUerinin çok küçük ve önemsiz bir bolumunu teşkil ettiğıni söylemiştir. Eski Başkan basüca faaliyetin araştarma sahasına inhisar ettiğtnl tfade ile teşkilâtm iktisatçüarı, bılgınlen, istatıstıkçılen ve diğer uzmanlariyle bir üniversite durumunda oldugunu anlatmış ve bir çok C.I.A. mensubu emekli olduktan sonra ünıversitede görev aür demiştir.» Erzurumda Atatürk Cniversitesi vardır. Bn Üniversite içinde bir çekişme yürürlüktedir. Amerikahlar, Atatürk Üniversitesine istedik leri biçimi vermeye çalışmakta, milliyetçi hocalar buna karşı direnmektedirler. Orta Doğn Teknik Cniversitesindeki Amerikaü öğretün üyesinin Türk memurlan arasındaki anketini oknynculanmız biliyorlar. Köy anketleri abnış yürümüştür. Bir yanda halkın eğüimleri ölçülmekte, öte yanda resmi görevlilerin kişilikleri teraziye vnrulmaktadır. Geçen yılın Temmuz ayında bir Amerikab petrolcunun merkeze yazdığı gizli rapor ele geçirüip gazetelerde açıklanmıştı. O rapordaki tavsiyelerin başında Türkiyede milli petrol satışı kampanyasıru yürüten yöneticilerin değiştirilmesi geliyordu. Ve gene o raporda: « ... Türkiyedekı petrolü miıllleştirme havasının sona erdırilmesini sağlıyacak bir hükumet değişıkliğinin Türkiyede gerçekleşmesi .i arzn ediliyordu. Bu arzular Rerçekleşmiştir. Demirel iktidan başa geçince Petrol Ofis Genel Müdür Muavini özer Derbil'i, Türkiye Petrolleri A.O. Genel Müdürü İhsan Topaloğlunu yerlerinden uzaklaştınnıştır. İPRAŞ rafınerisindeki Türk Genel Müdür Suat Yasa, Hukuk Müsaviri Haydar Arseven, Ankara Temsilcisi Muhtar Uluer, Yönetim Kurnlu Başkanı İhsan Topaloğlu tasfiye edilmişlerdir. Yüzlerce öğretmenin, memnnın, müdürün. isletmecinin, mühendisin tâyin ve tasfiyelerinde tutulan ölçü nedir? Bin Amerikab sozde bilim adamı. yüksek dereceli memurlarla gizli konuşmalarda: Vatanm menfaatlerine aykın da olsa âmirinizin verdiği emri yerine getirir misiniz? Anlamına gelen sorulan niçin yöneltmek istiyor? Eski CAA. Başkanı William Rabom'un açık deyişiyle artık Amerikan Istihbarat Teşkilâtının «fiilî casusluğn» önemli değildir. Zaten Türkiyede Türklerin bümediği de\let sırlarını onlar biliyorlar. Savunma stratejisinden, kaikınma stratejisine kadar bütün düzenler onların elindedir. Artık onlar için önemli olan, toplum kuvvetlerüü ve bu kuvvetlerin liderleri olabilecek üısanları araştırmalarla, anketlerle tesbit edip devleti tam anlamında kontrol atına almaktır. Kendilerine bağlı kişilerle yönetecekleri bir mekanizn» elbette Türkiyenin cıkarlanndan çok Amerikayı düşünecektir bu topraklar üstönde... Bütün bu yazdıklanmız inkân imkânsı» gerçeklerdir. Ama Türkiyede «milliyetçi» gecinen bir sürü yazann ağzını bıçak açmıyor. Sosmak, insanı sorumdan kurtannaz. Bn vatanı sevdlgini iddia eden sağcı yazar neredesin? Imam • Hatip Oknln öğrencisi sen neredesin? Sinema basmak. tiyatro basmak, kongre basmak yerine kafanı işletip de gerçek milliyetçfliğin ne olduğunn neden öğrenemezsin? Ya carailerde halkla konnşan müftü efendiler, vâizler! Siıler neredesiniz? Ya ticaret odaiannın. sanayi odalannın sözcüleri. özel teşebbüs erbabı, sizler neredesiniz? En nfak bir iktisadi tenkid karşısında odalar ve birliklerde kürsüye çıkrp: Memleket tehlikede!.. diye bağınrsınız. Bu kadar açık bir ihanet ve bu kadar büyük bir tehlike karşh sında neden susuyorsunuz? Bir yabancı devletin Türk devletinin içinde oynadığı oyun belgelerle açıklanırken dut yemis bülbüle dönmenin zamanı mıdır? Gaye; llerici gorOşleri sağa, sola cekiştirmeden halka anlafmoklır Prof. Turhan FEYZiOGLU KATSERİ MİLLETVSKİLÎ «C.H.P. klişelerin eriri değü, saflam, tutarlı, ilerici ve reformcu fikirlerin sahibi olmabdır. Bn fikirleri açıkJık, cesaret ve inaaçla savunnrsak halkı tnandınnz. İnsan iyi kavradığını açıklıkla anlatır ve ancak inandığı ölçüde inandınr. Halk, herkesin kendine göre bas ka anlam verebileceği müphem klişelerm ardmdan koşrnaz. Berrak düşüncelerin ve samimî inanç larm ardından gider. Baskalarını inandırmak lstiyen insan, önce kendi kafasında yeter derecede berrak ve tntarh bir düşünce sistemine nlaşmab, kendi ynreğinde sağlam bir inanca kavuşmalıdır.» İşte, C.H.P. nin yurt gerçeklerine, çağdaş bilim esaalanna tamamiyle uygun olan sağlam gbrüşlerini halka maletmek için izliyeceği tutum hakkmda benim görüşüm kısaca boyle özeüenebi lir Bir siyasl partinin yurt ve dün ya sorunlan üzerinde hangi düşün celeri taşıdığı, bazı deyimlari gtinde kaç defa kuUandığı ile tâyin edilemez. Siyasl kuruluslar ve kişiler hakkmda büküm verilirken, belli konularda hangl görüşleri savunduklanna, bu görüşlerin tutarlı olup olmadığına, çeşitli kanunlar için n« yolda oy kullandıklanna, hangi davaların çöztilmesi ugrunda ne tarzda çaba gösterdik lerine bakılır. «tzafl» deyimler üzerinde, karşılıklı kuşkular »e ithamlarla yüklü, sonu ge'mez tar tışmalar açarak bir siyasl partiyi, yanlış çizgiler üzerinden. «sol kanat, sağ kanat» diye dilim dılim bblmek ve zayıflatmak yerine; izlenecek politikanın «mubtevası» üzerinde tartışarak tutaılı bir dilşünce sistemi etrafında görüş ve gönül birliğıne ulaşmak lâzımdır. Çünkü önemli olan muhtevadır. özdür. ğinl, zaman dışı dururauna düstüğünü iddia ediyor. Grup toplantjlannda Sayın Ecevit dahil, hiç bir üyenln C.HJ». nin programı konusunda bu çesit iddialar ileri surdüfünü duynav dım. Hiç bir üye, CJH.P. programı nin eskidiğini, programda değişik lik yapüması gerektiğinl söylememiş, hele böyle bir değişüclığın mahiyeti hakkında en kUçuk bir teklif yapan olmannştır. 1965 seçim büdirgesindeki temel görüşlerimizden, teferruath tedbir ve tekliflerden hangi noktada, niçin, ne ölçüde aynldığını söyiiyen hiç bir arkadaşımız da çıkmamıştır Tam aksine programımızın, Atatürk yadigân temel ilkelerimizin, 1966 seçim bildirgemizln yeterli olduğu hususunda bir görüş birliği genel görüşmeye hâkim olmuştur. Bol bol «ortanın solu» ndan bahsedilmiş, fakat amell olarak resml belgelerimizde yer alan par ti görüşlerinin ne yolda değiştirilmek istendiği hakkında herhangi bir teklif İleri sürülmemiştir. kir kayasma oturmsz. Klişelerden, kuşknlardan, karşılıklı ithamlardan kurulu bir kaypan zemin fizerinde, partiye faydadan çok zarar getirebilecek çatışmalar snrer gider. Partiyi zayıflatmak ve ellerinden gelirse bölmek istiyen partl dışı çevrelerin apaçık meydknda olan ve istisnasız bütün arkadaslarırnızı Uzen çabalarmı tesirsiz kılmak için de, tartışmalan genel kahplardan kurtanp fikir zeminine çekmeliyiz. Bir siyasi partiye katılmak ve o partinin adaylığını kabul etmek, onun progrannnı ve seçim büdlrgesindeld görüslerini benimsemek demektir. Demokratik bünyeye s» hlp partilerde, bu sınırlar İçinde. makul görüş farklan bulunabilir. Bu görüş farklan bir siyasi partinin en sağdan en sola kadar her türlü görüse açık bulunduğu anlamına elbette gelmez. önemU konularda, grup kararlan ve dlsiplin hükümleri gerekli hareket birliğinl sağlar. UIMLİ OLAN MÜHTEVAD1R B Çıkar yol öeğıl u yol, çıkar yol değildir. Bu yol, partiye açıklık ve birlik getirecek teşküAtın sevkini ve çalışma gücünü arttıracak yol değüdir. Bu yol, balkın C.H J. yi daha iyi anl&masını .re sevmeslni kolaylaştıracak yol degiidlr. Çıkar yol, genel deyimlerden çok, muhteva ile, işin özü ile uğrasmaktır Ben inanıyonım ki. 1%6 Türkiyesbıin ekonomik. sosyal ve knltürel kalkmma «avasında hangı yolu izliyece|ini ortaya koyan sivasî belgelerden en ciddîsi. en tutarlısı, pek çok sayıda arkadaşımızin aylarca devam eden emek lerinin ortak mahsulS olan 1M5 seçim bildirgemizdir. Bu resml belgede, C.H.P. nin gdrüşleri, her tarafa çekilebilecek yusyuvarlak sözlerle değil, belli meseleler için belli çözüm yollan gösterilerek, tutarlı bir bütün halinde ortaya konmuştur. Bu bfldirgede, devletçilik, halkçılık, lâ iklik gibi temel ilkelerimiz de şım dij'e kadar yapıldığından daha^bıiyiik bîr açıklıkla' ve 27 Mayıs A™yasasının ışıği altında yorumBlnarak aydınlatılmıştır. Sağımızdaki ve solumuzdaki bazı partilerin, çoğu zaman gerçek niyetlerinl ortaya koymıyan, açık ve tutarlı olmaktan uzak bulunan görüşleri karşısında, C.HJ. yi daha sağlam bir fikir ve heyecan zeminine kavuşturmak zaruretini Parü Meclısi seçımlerden çok önce duymuştu Vanlan karar, programımızın, Anayasanın, plânlı kalkmma tecrübesinin ışıfı altında Türkiyenin Bercek meseleleri ve bunlann çözürn yollan üzerinde durulması ve vanlacak sonuçların öziü bir beige halinde milleümize sunulması idi. 1965 seçim bildir gesi bu çalışmaların sonucu ola rak ortaya çıktı. Bu metnin son şeklini birlikte kaleme almış arkadaşlan büe bugnn ayrı ayn cephelerde gösteren nedir?.. Parti içi kümeleşrae faaliyetleri ciddî bir fikir aynlıjhna dayanıyonsa, partinin resmi g6rüşünü tesbit eden propramın eskidi fini ileri sürenler. bu programda ve 1965 seçim bildirgesinde hınn değişikl'klerin vapılmasını istediklerini. yetkili kîırullar Snünde açıkça ortaya koymalıdırlar. Aksi halde, tartışmalar sağlam bir fi 1965 bildirgesinde neler vardı ? .H.P. nin 1985 seçim bll> dirgesinde şu konular yef almıştır: Temel iktisadl ve sosyal görüşlenmiz, devletçilik anlayışımız, halkçılık anlayışımız, plânlı kalkınrna politikası, vergi reformu blitce ve maliye politikası. sermaye piyasası kurulması, bankacılık ve kredi politikası, dış ödemeler dengesi ve dış ticaret pontikası, yabancı özel sermaye hakktndaki görüşlerimiz, dıa yardım, turizm politikası, sanayi politikası .küçük. sanatkâr ve esnafla ilgıli politika, enerji ve tabil kaynaklar (madenler), petrol, ulaştırma ve bayındırlık, kamu iktisadl teşebbüsleri. bölgelerarası ctenge ve yurdun geri kalmış bölgelerinin kalkmdınlması, köy kalkmma sı, toprak reformu, tarımsal Uretımı arttıncı tedbirler. kooperaöf i^lik. (toprak reforrnu~ilft ügil). kooperatifler, tanm satış ve kredi kooperatifleri), hayvancıhlc, ortnancılık, çalışma ve sosyal gü venlik, milU eğitim, kültür, güzel sanatlar ve halk eğitimi, gençlik ve spor politikası, vicdan ve din hürriyeti, konut, arsa ve gecekoadu politikası, göçmenlerle ilgilt tedbirler, sağlık politikası, ldare adalet rnilll savunma, dış politika 140 sahife içinde toplanan bu görüşler hataU, tutarsız görülürse, parti içinde bunun dUzeltilmesi için mücadele vollan ve usu)len vardır Memleketln başında en feri kuvvetlerle işbiTİlği yapan bir sa£ uç ve solnmnzda C.H.P. vi insafsuca snçlavan bir karsı oç partisi varken, C.H.P. lilerin başta relen gSrevi içe dönfik fthamlan azaltiD. sajhmızdaki ve solnmnzdıki ifratlarla mücadele etmektir. B C Tarihin çiıgisi Nanuk Kemal'lerden, Ziya Pasa'lardan ve Mithat Pasa'lardan geçen birinci Jön Türk hareketi, bn taansal iktidarla halkm iktidan orteklığına nlaşabilmişlerdir. Ama, açırhk noktan, yine, mukaddes hüküraranlık hakkına sahip padişahın kişisel hfikfimetindedir. Devlet hayatınd» bir «halkçılık» görüşü ve «halka yönelmislik» felsefesi yoktnr. Ortada bir «tebaa» vardır. Bnnan relahıru, gaadetini düşfinen, bir de, kişisel padişab hflkumeti vatdır. Xalnız, bn kişisel padlşah hükflmetinin dayandıîı «iktidar kavraraı» nda, oldnkça basit bir halk ortaklığı da vardır. 1908 1 yapan ve yürflten İkinei Jön Tfirk hareketi, artık, «Halk adamt» na yükselmiştlr. tkind Meşrntiyet, «Türkçülük» e dayanır: tmparatortagnn asıl nnsnrn «Tfirkler» dir. Tflrkler, şimdlye kadar, kendi ülkelerinde kendilerini kiraeı bissetmekte idiler. Artık, simdiden sonra, bn TOrkler, bir «MilH şnur» ve «Millî mefkure» içinde kalkınıp, iilkenin sahipliğinl ele alacaktır. Bn kalkmma, bazı reformlarla olacaktır. ste bn reformlann yönetici ilkesi «halkçılık» tır: Türkleri. bir milllyet halinde insa Için «halka çıkmak» ISzımdır. Dikkat edilsin, halka lnmek dejil, halka yükselmekten söz açıltnaktadır. Çünkfl, bir milleti inşada gereken her unrar, bn «halktadır». Bir kelime ile, «deha, halk tadır». Hükfimetler, halka çıkarak, halka yükselerek, Türk milliyetçüifini knracak reformasyonlan yspacaktır. Hfikfimetler, balkın sahibi, hâmisi değildir; Tflrk milletini inşada halkı bnlnp gerçekleştirme aracıdır. Görülüyor ki, iktidar ile halk hükumet münasebetleri, Demirel'in AP si ile defil, daha Ikinei Mesrntiyette baslamıstır. Yalnız, ça|m, kozmopolit sosyal örgüsü içinde, bn halkçılık ilkesi gerçekleştlrilememiştir. Fakat, ne de olsa. iktidan, hükumeti, halka yanasürma mümkün olmnştnr. Artık, milletin sahibi, hâmisi, vasisi hükflmet kavramı sayıflamıs ve prensip olarak bırakılmıştır. Böylece doğmus bnlnnan bir fikir ortamı, sosyal ortamı da etkilemiştir', olgnnlastırmıstır. Nitekim, bn etkilenme ve olgnnlasma içinde, Mnstafa Kemal'in yeni devrimi, iktidar halk hükumet münasebetlerini, biçimsel açıdan modern demokrasinin istediği yola getirmiştir: I tktidar, hiç bir ortakla paylaşılmadan, smanlıtarda ya bir iktiyönetirai, yani kişisel hukflO darın kişisel1876Resitkadar, tanrııal başlayıp, meti vardır. Koca Pasa'lardan Tereddüt doğurur lopanlan ön plâna geçirip muh tevayı geriye atmak, meseleler ve bunlann çözüm yollan üzerinde derinlemeslne ve ciddî şekilde dusüomeyi öoler; açıklık yerine kargaşalık getirir; kamu oynnda, gfiven yerine tereddfit dogunır. Sloganlar ve deyimler, faydasız değildir. Bunlar iyi seçildüderi, itici âeğil, toplayıcı oldukları. yanlış anlamlara yol açmadıkları, partili ve partislz yurttaşların yilreğinde umut ve heyecan yarattıkları ölçüde başanya bir ölçüde yardım ederler. O kadar!.. Aslolan fikirdir, icraattır. Bir Wilson'un, bir Kennedy'nın konuşmalarını okuyunuz. Genel deyimlerle değil, kendılerine umutla bakan müyonlara günlük yaşayışlannda ne getıreceklenni açık seçik anlatarak başarı sagladıklarmı görürsünUz. Konutsuıt yurttaş ıçın «sol» cu veja «sağ» cı gibi tzafl deyimlerı sık sık kullanmamız fazla anlam taşımaz. Konutsuz yurttaşın güvenini kazanraak için, ona konut sağlamak amacıyla hangi elle tutulur tedbirleri alacafmızı açıkça anlatmalı ve anlattıklannıza inandığınıza dair kendisine glriren vermelisiniz. Vurdun geleceği Üzerinde düşü nen aydın üniversite öğrencisi, ü runlerini değer bedelle satmak ve tarım araçlarını daha ucuza almaH istiyen üretici yurttaş, işçi, sanayici, esnaf bir siyasl partiye Inanabilmek için o partinin çehresini, sisli deyimler ardından değil, berrak ve tutarlı düşünceler şeklinde görmek Ister. '«••••••••••••>•••••••••••••••••>•••••••••••••••«•«•• • S ACl BIR KAYIP ., «Merhum Tahsin vemerhurae Meryem'in oğullari, Hamide Erem'in eşi, Bilge, Handan ve İpek Erem'in babaiarı; merhum İbrahim ve merhume Melâhat Hendekçi'nin damatları, Melâhat Süley'ir* ağabeysi, Münevver, Nuraru Ali Hendekçi'nin enişteleri, Nur Uytun, Nuran Süley'in daytlan, Cevat Süley'in kaymbiraderi Denizcilik Bankası Y. Mühendislermden Sonuç yrıca, şunn da sosyolojik olarak bilmeieri lâzımdır: lhtilâlden öncesini bir tarafa bırakahm. 1961 ve 1965 seçlmlerini alalım. Bn seçimler, 16 milyonluk sosyal niteliÇi olan yurttas kütlesinin 15 miljonunu teşkil eden köylü, işçi, esnaf ve zanaatkâr, ev kadını, öğrenci, küçük memnr, snbay kütlesinden, hemen hiç mesabesindeki çok küçük bir kısmını Meclise sokabilmiştir. öyle ki, isçi ve esnaf, bu meclislerde, genel nüfus içinde işsral ettikleri hacmin dört m'sli altında temsil edilmektedirler. Buna karsılık 16 milyondan ancak 1 miiyonun içinde kalan serbest meslek erbabı, genel nüfnstaki hacminin 57 misli fazlasiyle; sanayiciler, 35 misli fazlasiyle; büyük toprak sahipleri de 33 misli fazlasiyle temsil payı elde etmişlerdir. Binaenaleyh. tarihin bn çizgisi, «halkın kendi hükumeti» fikrini, hiç olmazsa tkinci Mesrntiyetten başlatırken, yukarıkl hesaplann da. AP nin eğemenliği altmdaki bn son Meclislerinin, ancak ve ancak, «serbest meslek erbaplan»nın, «sanayici» lerinin, «büyük toprak sahipleri» nin hükumetlerini verdigini fösterirken: 16 milyon sosyal niteliktekl vatandaş grupunun İS milyonunn teşkil eden köylü, işçi, esnaf, zenaatkâr, ev kadını, SÇrenci. kflçük memnr. sabay kütlesinin, kendi normal hacminden 4 misli asa|ıda bîr sosyolojik temsil pavı elde edebildiîinl ispatlarken, Başbakanın 19 haziran demeci, olsa olsa, «halkın hükumeti» kavramım istihzaya almak teşkil eder. Kendimizi, bn Utihzamn acısından kurtardığımız bir ftinde, bir halkçı hükumetinin, biı «halkın hükumeti. nin gereklerini ineeleriz. A H. CEMALETTİN EREM Londra'da tedavi edilmekte iken Hakkm rahmetine kavuştnuştur. Cenazesi bugün öğle namazmı mütaakıp Şişli Camiinden kaldırılarak Zincirlikuyudaki aile kabristanına defnedilecektir. M?rhuma Tanrıdan mağfiret, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Cumhuriyet 8211 t V E V AT Uzun yıllar Bankamız câmiasında verimli hizmetleri sepkeden ve mensuplarımızın takdir. saygı ve sevgisini kazanmış bulunan Fen Müdürlüğümüz Makine Yüksek Mühendisi Sonuc B D O K T OR ımmmt !••••••••••••' ^••••«••••••aı İnönünün sözleri FAZIL DIKMEN Avrupa'dan dfanmüs, hastalarım kabule başlamıçtır. Tel: 2? 87 J4 1 181X2X1966 S Milletlerarası Filibe Fuarını ziyaret ediniz (l8Eylül2Ekim 1966) SİZİ. ÇOK ESKİ BİR TARİHİ GEÇMİŞt OLAN FİLİBE SOTCINÜE ZEVKLİ VE FAYDALI GÜNLEB GEÇİRMEÛE OAVET EOERİZ. on Grup toplantısmda yaptığı aydınlatıea ve birleştlrici ko nuşmasmda Sayın tnönn de, kendine hâs üslupla, fikirlerin deyimlerden daha önemli olduğunu su sözlerle dile getirmiştir: « Bir partinin adı, vahut yertnl ve eğflimini gösteren bir vasfı, o partinin tnemlekette takip ettiği siyaset için çok müphem bir ışık sayılrr. Bir partiyi asıl tarif eden, programı, seçim beyannameleri ve tecrübe edilecek kadar ömrü ounnşsa, geçmiş hsyatıdır. Bizim partimizi proçramımız tarif eder. Bnnda hiç bir ayrüığimız yoktnr. Biz buray» seçim beyannamesi ile geldik. O seçim beyannamesi üzerinde hepimiz aym çöröşteviz. Ameli olarak takip edeceğimiz politikayı tâyin eden vesikalar bnnlardnr. Zannedlvorum ki, bo fcavıtlar altında tam mntabakat halinde rörünüyornz.» Son zatoanlarda. parti grupu 1 çinde bir kflçük ve teşkilâtlı kanadın sözcüsü sıfatiyle konuşan ve vazan bazı arkadaşlanmız, partl içinde temele inen göriiş farklan olduğu noktasmda ısnr ediyorlar Bu arkadaşlardan biri. Akşarn gs zetesinde KCH.P. de kurtuluş ha reketi» başlığı üe yazdığı bir ya zıda «Doktrin aydınlığı» üıtivacmı üeri sürüyor. C.H.P. yi, kanaatlm ce pek mUbalâğalı ve hflksız Olarak, en sağ ve sol fikirlerin ver a labüdigi bir kamp olarak vasıf landınyor. Belli bir konuda açık birteklıf yapmadan, «C.H P nin sol daM yerinl belirtmesiıı nden beh«ediyor CJI.P. programının yeter Ii olmBktan uzak Oulundtjğunu 1961 Aneva«a«ımn (rpHilnde kaldı bjjr OOA hUltUmleıinin ence, bugün C.H.P. nin muhtaç olduğu mücadele, parti içi slogan veya program mücadelesi değıldir. Önemli olan. resml belgelerimizdeki halktan yana, gerçekten ilericl ve berrak görüşleri sağa, SOIB çekiştirmeden ve sis lendirmeden halka açıkça anlat mak için çalışmaktır. CJIJ. için basan yolu buradadır. Türkiyede 1920 lerden bu yan» yapılmıs ber ileri hamlede şeref payı olan C H J" elbette günümUzün şartlanna ve Türkiyenin bür> yesine uygun Ueri atılışlan dalma yapacaktır. Fakat, tçe dfinük ve taraftarlan bezdiren, «slogan savaşı» başka şeydir! Dışa dönfik ve taraftarlara şevk veren. mnnt vereo, «Otrir savaşı» başka şey!.. Ben, Udnciden vanayım. CEMALETTİN EREM Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 14/7/1966 perşembe günü öğle namazım mütaakıp Şişli Camünden alınarak ZincirlikujTi kabristamndaki ebedî istirahatgâhms tevdi olunacaktır. Kederli ailesine ve Bankamız mensuplarına başsağlığı dileriz. DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. GENEL MÜDÜRLÜK (Basın 16971/8210» ÖLÜM Bir müddettenberi rahataz clan tzmir Telefon BasmüdürIöğü Santral Şefi PERSONEL ARANIYOR Tanınmıs bir şirketin muhasebe servisinde Istihdara edilmek üzere genç bay veya bayan elemanlara ihtiyaç vardır. Asgari lise tahsili istenmektedir. Erkek taüplerin askerliklerini bitirmiş olmalan şarttır Muhasebe tecrübesi olar.laı ve İngilizce bilenler tercih edilir Arzu edenlerin Pü. 715 Karaköy • İstanbul adresine biyografileri ve bir adet fotoğraflan üe müracaatlan rica olunur Reklâmcılık 2866/8176 ebediyete intikal etmiştir. Merhumun cenazesi 13/7/1966 tarihine rastlayan çarşamba günü Paşaköprüsü mezarlığındaki aile kabristanlığma gömülrnüstür. Keder gören hayat arkadaşı Bayan Müzeyyen Otağ ile evlâtlan Özen, Ozden, Mustafa ve Mehmet ile damadı Ahmet Çınar, torunu Tardu'ya ve yakın skrabalarma başsağlığı dileriz. Tanrı rahmet eyleye. Cumhuriyet 8189 AHSEN OTAG İstanbul As, Basım Evi Md. den t L Â JS K K.K. İstanbul Süleymaniyedekl As. Basım evine asağıda branş ve verilecek yevmiyeleri yazolı teknik personel alınacaktır. îsteklilerin imtıhan günü olan 1 Agustos 1966 tarihinden evvel saat 9 • 17 arasmda birer dilekçe ile muracaat etmeleri. Ahnacak teknik eleraan Yevmiyesİ branşı Lira krş. Adet 30 00 Tashihçi 35 00 Linotip operatörü 30 00 Pedalcı 35 00 Otomatik tipo ustası 30 00 Cilt ustası 35 00 Matbaa makineleri montörü 30 00 Ressam kartoğraf 30 00 Litoğraf (Baıın; 10H U8M 81M} Foîre Internationale Plovdiv Bulgarie Q (Basın 16430/8197) ELEMAN ALINACAKTIR 1> Reklâjn ve tanıtma işleri ıçjn Tatbiki Güzel Sanatlar vey«t mimari mezunu, 2) Teknik büro ve tatbikat için mimar, mühendis veya yüksek mimar, yüksek raühendis. 3) Satış bfirosu için İktisat veya Ticaret mezunu, 4) Sekreter, Steno Daktilo Almanca bilenler tercih edilir Fotograf ve hal tercümesi ile yazılı muracaat: H. Emın Fıdanoglu SÜNNETÇİ SAİM LOKMAN Beşiktaş, Ooğubank yanı 12 I Ev: 48 17 73 Tel : 48 43 95 MUHASEBE ŞEFİ ARAMYOR Ticari muhasebe tecrübesi olan, azamî 35 yasında bİT muhasebe şefi aranıyor. Ücret dolgundur Hal tercümesi ve bir adet vesikahk fotoğrafla birlikte Mür.: P.K. 1087 İstanbul İlâncüık: 4678/8193 TÜRK YTONG SANAYİİ A.Ş. Atlantik Han Fındıklı İSTANBUL Reklâmcılık 2867/8191
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle