04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Fransada filmi yasak edilen roman Iki yüz yıl sonra kiliseleri ve hükumetleri harekete geçiren büyük olayın romanı RAHİBENİN İSYANI (RAHİBELER) Yazan: DENİS DİDEBOT Tercüme: Adnan CEMGİL Ciltli kuşe gömlekli. Fiatl: 10 Lira OKAT Yaymevi: Ankara Cad. 45 PJC. 1017 İstanbul. Odemeli isteyiniz. Kitapçılarınizdan arayinız. Feza Reklâm: 150/8170 umhuri 43. yıt sayı 15068 KÜRUCUSD Î Ü N Ü S NAOİ Telgraı ve m e k t u p adresi: Cumhuriyct tstanbul Posta K u t u s u : îstanbul No 246 Telefonlar: 22 4 2 9 0 22 4 2 9 6 2 2 42 9 7 2 2 4 2 9 8 2 2 4 2 99 Çarşamba 13 Temmuz 1966 Muş'un Varto ilçesinde çok şiddetli bir deprem oldu Bakanların AP'de GENEL ÖRÜ GÖRÜŞME 12 510,15 yaralıvar Deyim ve Anlam ullaıidığımız sözcüklerin anlamına önem vermenıek, deyimleri ezberlenmİ5 klişeler halinde ağzımızdan dökü döküvermek çok zararlı bir alrçkanlık.. Sorunlanmıxı çözemeyisünizin, açmazdan açmaza yuvarlanışmıızın ve toplumca geri kalışmraın başlıca bir nedenidir bu. Yirmi yıldır «özgürlük ıçınde kalkınma» diye bir formül rutturmuş, gidiyoruz. Ne demektir özgürlük içinde kalkmma? Şimdiye dek bir Tanrının kulu çıkıp da formüliin anlamı üzerinde durdn mn? Herkes bildiğini okusun, dilediği işe girişsin, böylece kalkınırız anlamına gelir mi bu formül? Aslına bakarsanız, çoğumuzun yüreğinde böyle bir özlem yatnıakla beraber «bzgürlük içinde kalkınma»nın anarşi demek olmadığını, çok şükür, gene hepimiz biliyoruz. Zaten, Anayasaya mal ettiğimiz bir de plân fikri var ortada. Plânlı kalkınma île özgürlük içinde kalkmmayı nasıl bağdasrıracağız? Bunun kolayını arayanlar şöyle buyuruyorlar: Plân, devlel açısmdan bağtayıcı özel sektör açısmdan ise sadece yol gösterici olsun! Yani, kalkınma dâvasinda devlet bütiin güçlükleri sırtına yüklensin ve olanca ağrrlığı ile özel scktörün kalkınmasına yardımcı olsun. Özgürlük içinde kalkınma edebiyatınm düğümü işte bu noktada körleşiyor. Devlet dediğimiz varIık bizden ayn, bizim dışımızda bir örgüt değildir ki, onun şu ya da bu yolda harcayacağı çahaların yorgunluğu toplum katlanndan hiç birine dokunmasuı. Devlet hepimize, tüm ulusa dayanan bir örgüttür. O halde plânlı kalkınma çalışmalarında kendini sıkı sıkıya bağlar ve özel sektöre (atlı kazanç ufuklannı ardına kadar açarken devlet, taşıyacağı yükün ağırlığını doğrudan doğruya geniş balk yıgınlannm sırtına oturtacak, kısacası, yoksul çoğunluğun sürekli fedakârlığı babasuıa azınlığın palazlanmasına hizmet edecektir. Böylesine bir anlayışın ne kalkınma ile, ne özgürlükle, ne de özgürlük içinde kalkınma ile hiç bir ilişiği olmadığını ve olamıyacağım anlamak için her halde ekonomi uzmanı olmaya lüzum yoktur. Ne yaparsınız ki, bizim tutucu yönetim kadromuz (çoğu aydmlar onun irindedir) klişe formüllerin gönül alıcı renklerinden yararlanarak halkı oyalamakta, bunu yaparken belki kendi kendini de aldatmaktadır. Bir takım temel ilkeleri peşin peşiıı kabullenmedikçe «özgürlük içinde kalkınma» deyimi tamamile boş bir sözden ibarettir. O ilkelerin başında da plânlı ekonomi fikrini bcnimsemek gelîr. Plân, mem leketin gerçeklerine, iiretim olanaklarına uygun olmalı, hayale değil, bilimsel bir temele dayanmalıdır. Zahmetsiz, fedakârbksız bir kalkmma hamlesi bugüne değin yer yüzünde göriilmemiştir. Bun. dan böyle de görülmeyecektir. Bu konuda bir «istisna» yaratarak Dünyayı hayran bırakabileceğimizi ornuyorsak sonunda kendimiz hayal kınklığına uğrayacağnnızdan hiç şüplıe etmiyelim. Bir kez zahmeti \e fedakârlığı peşin olarak göze aldıktan sonra. bunun vatandaşlar arasında eşit olarak dağılımını da kabul etmek gcrekir. Millî gelir adalet ölçülerine en uygun bir biçimde bölünmeli, lüks tüketim maddelerinin ithali ve yur dumuzda üretimi mutlaka kısıtl.ınmalıdır. Özgürlük içinde kalkınan milletlere örnek olarak gösterilen İsrael, Amerikalı Müsevilerden aldığı milyarlarca dolârlık karşılıksız yardımın yanı sıra, bu ve benzeri tedbirleri titiz bir dikkatle uygulamıştı. Hâlâ da nygulamaktadır. Özgürlükten söz ederken Nâmık Kemal: Esiri aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten' demij. Onun gibi biz de eğer «özgürlük içinde kalkınma» formülünü kişisel çıkarlarımızi gizlemeye yarayan bir paravana değil de ulusun mutluluğu için tek çıkar yol olarak görüyorsak, kalkınma gayretlerine her şeyden önce kendi benliğimizi esir etmek gereğini lutfen kabul buyurmahyız. VARTO, (Muş) Bölgemizde dün sabaha karşı 02.10 da çok şiddetli bir yer sarsıntısı olmuş. iLk haberlere göre en az 12 kişi ölmüş, 15 kişi de yaralanmıştır. Deprem bölgesinde bulunan 50 köyde bir çok ev oturulamıyacak haîe gelmiştir. Depremin merkez fissünün Var to ilçesine 15 kilometre mesafedeki Bağiçi köyü olduğu bildirilmiştir. Dipten gelen sarsıntı 3 sanive sürmüştür. Geceyarısı uyknda yataklanndan fırlayan halk büyük korkn içinde sabahı beklemiştir. 76 hanelı Bağıçı köyü fertlerın den 12 kişi yıkılan evlerinın altında kalarak ölmüşlerdır. Ayrıca 15 kişi de yaralanmıştır. Bun lardan dördünün durumu ağırdır Varto'ya baglı 50 köyde hasar gorülmüş ve evlerin yüzde 90 ımn oturulamaya£ak hale geldiği anlaşılmıştır. Varto'da sarsmtı şiddetli hısse dılmiş, ancak bir zarar olmamıştır. Bağiçi köyü ile hasar goren koyler arasında bulunan Tepeköy, îmar Iskân Bakanlığınca iç iskâna tâbi tutulan yerlerdendır. 7 Temmuz 1966 da da bu bölgede meydana gelen sarsıntı•ia bir çok ev yıkılmıştı. derhal istifası istendi tcırihi 5 Haziran kabul edildi • Muhalefet; 21 Mayısçıların toptan affedilmesini istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Âffm bttşltnıtjıc ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Grupunda dün, Günlerdenberı merakla beklenen grup hükumet iliş kılerı konusundakı (genel göruşme) muzak^relen yapılmış, fakat 6 kısının konuşmasmdan sonra verilen bir yeterhk önergesinın kabulü ıle mesele Düyütülmeden kapatılmıstır. Türkiye ile ilgili gizli rapor «Uzüm yemek ıstedim» Ö/ü/er Saat 02.10 da başlayan yer sarMntısı üç saniyelik fasılalarla devam ettiğinden Bağıçı köyunü yerle bir etmiştir. Jandarraadan verilen bilgiye göre ölenlerin i«ımleri şunlardır: Saadet Karadağ, Refika Karadağ, Sultan Akdağ, Tahsin Akdağ, Aydın Akdağ, Hasan Akdağ. Azize Akdağ, SenRÜl Akdağ, Şadiye Akdağ. Sadrettin Akdağ, Fahrettin Akdağ ve ismi tespit edilemeyen bir çoban. Ferah Pehlevî Istanbul'dan geçti tran tmparatoriçesi Ferah Peblevi, dün saat 14 te Yeşilköyden trsnsit geçmis ve uçağın tstanbul'da 45 dakika kadar kalması üzerine, Alanın şeref salonunda istirahat etmiştir. Ferah Pehlevî, gazetecilere, îsviçreye 4 günlük bir ziyaret için gittiğini, oğlu Veliaht Rıza Pehlevî ile kızı Ferahnazj alıp Tahran'a döneceğini söylemiş ve «tstanbul'da çok kısa bir sure kaldığım için, uzgunum. Istanbu!. tabii güzellikleri ve sahılleri ile. her zaman ziyaret etmeyı hayal ettiğım bir şehırdir. Sık sık geçtiğım halde, havadan görebihyorum. İnşallah, herhangi bir turist gıbi İstanbul'u ziyaret etmek isterimdemistir. tmparatoriçe, daha sonra: «Iran Şahı Majestenın sıhhatlerı çok ıyı ve mukemmeldır. Devlet Başkanınız Sunay'ı, memleketimizde buyük heyecanla beklıyoruz» şeklinde konuşmuştur. Kestane rengi saçlan açık olan tran Imparatoriçesi, küçük sinema artisti «Aysecık» ile de bir süre meşgul olmustur. tmparatoriçe, açık eri bir elbise, açık gri ve arkası açık bir ayakkabı giymiş, elbisesinin üzerine pırlanta bir broş takmış bnlunuyordu. TürkAlman bildirisj yayınlandı Sisten kayalara çaıpan 2 püotnmnz dün şehit oldu ADAPAZARI Dün saat 16 sıralannda 2 ]et uçağımız, Akyazı ilçesinın Beldibi köyü yakınlarında Boztepe yaylâsmdaki bir kayaya çarparak parçalanmış. lüzbaşı Gültekin Şengör ile kıdemli Üsteğmen Refik Köseoğla, şehit düşmüşlerdir. Eskişehır ussünden kalkan «F. 104» lerin, sis yuzünden kayalara çarptığı ve parçalarının, 1000 metrelik bir sahaya dağıldığı öğrenilmiştir. İMROZ DE7LET KENDİ TOPRAGINI SATIN İLLIYOR Dünyanın en Ugi çekici alışverişlerinden bıri hâlen Imroz'da cereyan ediyor ve devlet, kendi topraklaruıı Rumlara bedelini ödeyerek geri alıyor. Danıştay kararı ile göreve döndü ANKARA (Cnmhnriyet Biirosu) Ulaştırma Bakanı Seyfı Öztürk'ün görevinden uzaklaştırdığı Devlet Hava Mej'danları lsletmesi Genel Müdürü Muhiddin Asral, Danıştay kararlariyle gorevine dönmüş ve dun saat 9 da işe başlamıştır. Orhan ERİNÇ Bu gerçeği anlamak için, lmroz'» da yayınlanan mahalli gazetedeki isümlâk ilânlarma bir göz atmak kâfi. Adada yerleşmiş olan Rumlarm tasamıfunda bulunan araziniıı yüzde 90 ınm tapuları yok. Rumlar yıllar öncesi Hazineye ve Vakıflara ait araziyi aralarmda par» sellemişler. Bu arada biriki kilometrede bir yaptıklan tek göz kulübelerin üzerine bir haç takıp ma nastır haline getirmişler, etrafmdaki 1015 dönümlük araziyi çitle çevırip manastır vakfı ilân etmişler! Şimdi de Medenî Kanunun 639 un cu maddesine göre Hazinenin karşısma dikiliyorlar: •Tapu sicilinde mukayyet olmayan bir gayrimenkulü nizasız ve fâsılasız yirmi sene müddetle ve mâlik sıfatiyle yedinde bulundurmuş olan kimse o gayrimenkulün kendi mülkü olmak üzere tescili talebinde bulunabilir. Tapu sicilinde mâliki kim oldugu anlaşılamıyan veya yirmi sene evvel vefat etmiş yahut gaipliğine hüküm verilmiş bir kimsenin uhdesinde mukayyet olan bir gayrimenkulü aynı şerait altmda yedinde bulunduran kimse dahi bu gayrimenkulü mülkü olmak üzere tescilini talep edebilir.. Medenî Kanunun bu açık hüküm lerinden faydalanarak aslmda ken dilerinin olmayan araziye sahip çıkan Rumlar, istimlâkler dolayısiyîe feryadı basıyorlar ve dünya kamu oyuna sesleniyorlar: <Türk ler zorla topraklarımız) elimizden alıyorlar.» Bu seslerin yarattığı akis ise istenen neticeye ulaşıyor: (Arkuı Sa. 7. Sü. 4 de) NADİR NADİ Millî Eğitim Bakanı Orhan Dengiz'in, Başyazarımızın bir yazısına verdiği cevap, 2 nci sayfaraızda, •Tartışma» sutunundamr. şoför İsmail L'ludağ'ın uyuklaması sonunda, karşı istikametten gelnıekîe olan demir yüklü kamyonla çarpışmıştir. Kaza sırasında İsmail Lluğ ile Hasan Kethüdaoğlu derhal olmüş, 15 kişi de muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Kamyonun şoförü Ali Yılmaz da yaralılar arasındadır. Bu arada, İzmite gitmekte olan bir araba kaza geçiren otobüse rarpnus ve iki yolcusu yaralanmıştır. Resimde, kaza mahalli, otobüs, kamyon ve bir ceset görüluyor. Zonguldaktan 16 yolcu tstanbula gelIKİ ÖLÜ VAR! mekte olan 67 AF 835ileplâkalı otobüs, Görüşmeler Geçen tutanak hakkında söz aian Naşıt Sarıca, geçen haita YTP Grupu sözcüsü Ali Kagrup toplantısında okunan önerrahan. 5 yıla kadar olan suçlagesinın yanlış anlaşıldığına deANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Millî Birlik Grupu üyesi Hayrı kapsayan, rnaddenın kapsağınmıs; «Ben takririmde genel dar Tunçkanat, dün beraberinde Grup üyelerinden Ahmet Yıldız ve mının 10 yıla çıkarılmasmı tekgörüşme için ne hükuraeti, ne Kâmil Karavelioğlu olduğu balde bir basın toplantısı yapmış, Amelif etmıştır CHP Grupu sözcude grup idare heyetini hedef orikalılara bir Türk ajanının verdiği rapora ekli 50 kişilik isim listesüıi sü Arif Ertunga ise. Tasarıda larak almamıştıra» demı.ştır. açıklamıştır. yer alan affın başlangıç tarihi önergesmın maksat dışı bir Bilindiği gibi, daha önce açıklanan bu konudakl raporda ekli lisolan 29 Ekım 1965'in, 19 ağusıstıkamette kullanılmak ısten tedeki isimlerin «nötralize» edilmesi tavsiye edilmekteydi. tos 1965 olarak; AP sözcüsü diğıni de ilerı süren Sarıca; Mazhar Ankan da, S haziran «Maksadım bekçıyi dövmek deKimier var ? ğıl, üzümü yemektir. Ben tak • 1966 olarak duzeltılmesini isteTunçkanat, isim listesinin aslmdan alınan fotokopıyi basına verririmın görüşülmesi, bir müddet mişlerdır. miştir. Bazı isimlerin altlanna, kenarlarına işaretler konuJmuştur. gerı kalsın dedim. Bu söz (geMaddenin çeşitli sebeplerle Sıra numarasına göre elli kişilik isim listesi şöyledir: ri aldım) şeklinde anlaşıldı» dealeyhinde bulunan Adil Kurtel Kemal Satır, Turhan Feyziofmiştir. (TİP), Hilmi îşgüzar (MP) ve (Arkası Sa. 7, Sü 8 de) ı In, Orhan Öztrak (altı çizgili), grup sözcülerinin konuşmaların tlhami Sancar, Bülent Ecevit, Fe dan sonra verilen yeterlik öner ridun Cemal Erkin Lebit Yurdgesi, kabul edilmiştır. oğlu, Sanhi Baykam, Orhan Kabibay. Orhan Erkanb (sıra nu1. maddenin değıştirilmesi imarasının etrafına daire çizilçin verilen çeşitli değiştirge ömiştir), Selim Sarper. Hasan Inergelerı okunup red edilmış, sık, Srtkı (Tlay (isminin altında ancak affın başlangı; tarihıni iki çraei vardırVt Coşkan Ktrca, 5 haziran 1960 olarak düzelten Şefik İnan, Osman Köksal. Sadi 5 AP lı üyenın onergesi kabul Kocaş. Hüsnü Özkan (isminin ke edilmıştir. Buna göre, 1. madANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) narmda okey ısareti vardır) Cedede affın başlangıç tarihi 5 C. Senatosunun dünku oturu lâl Grikan (isminin kenannda ohaziran 1966 olarak değiştirilmunda Tabıî Senatör Haydar key işareti vardır). Refet ÜlgenANKARA |Cumhuriyet Bürosu) mıştır. Bu şekhyle oylanan mad Tunçkanat, gizlı raporla ilgili alp (sıra numarasının etrafında Türk Batı Alman görüşmelede, kabul edilmiştir. konuşmasmdaki eksiklerı tari dün sona ermiş, Çağlayangil daire dzilmiştir). Refik Tulga mamlamış, bu raporda tarafsızIkinci madde ile misafir meslekdaşı Schröder, (isminin etrafına okey işareti iaştırılmaları istenen şahıslarla yayınladıkları ortak bildirıde, «Do konmuştur), Cemal Tural (ismitasarıdan çıkanldı ilgili lısteyi de açıklanmıştır. ğuBatı ilişkilerinm islâh ünkânnin kenannda okey işareti varBu arada, Tunçkanat'ın zabtı lannı incelemenin faydalı olacadır), Necdet Uran Fahri özdilek, Irtikâp, rüşvet ve sahtecilik fı»nı belirtmişlerdir. Türkiye Alsabık hakkındakı konuşması Mucip Ataklı (isminin altında suçlannın affını ongören 2. madmanyanın birleştirilmesi sorunungürültülere yoi açmış. listedeki bir rizgi vardır). Nuri Aslantaş, de üzerinde tartışroalı konusnıada Bonn'un görüşünü desteklemiş (Arkası Sa. 7. Sö 8 de) Ahmet Yıldız Mustafa Ok (ismi(Arkası Sa. 7, Sü. 7 de) ve taraflar NATO askeri entegrasnin altmda uzun bir çizgi varyonunun devammın «şart» olduğu (Arkası Sa. 7. Sü. 5 te) nu kaydetmışlerdir. Kıbrısla ilgili olarak da, ikili gö rüşrnelerin «meselenin bütün taraflarm rızası ile adalete uygun olarak ve Adadaki iki cemaatin haklannı korumak suretiyle halline yardımcı obnası» dileğinde bulunulmaktadır. Washington (ajı.) CİA'nın esSchröder düzenlediği basın top ki şefi William Raborn, «Amerilantısında, «Federal Almanya. Tür kan Büyük Elçilerinin ilgili memkiyenin askeri yönden güçlenmeleketteki CİA faaliyetlerinden hasi için elindeki bütün imkânlarla berdar edilmediklerini» söylemisyardun edecektir. Ancak bütçe dar ür. lığı yuzünden önümüzdeki iki yıl Fiilî casusluğun CİA fAmerikan için ekonomik yardımı arttırmak Istihbarat Teşkilâtı) «Faaliyetleri mümkün değildir» demistir. nin çok küçük ve önemsiz bur böluraünü teşkil ettiğini» söyleyen eski Başkan, başlıca faaliyetlerin araştırma sahasma inhisar ettiğini ifade ile teşkilâtın «İktisatçıları, bilginleri. istatistikçileri ve diğer uzmanları ile bir üniversite durumunda olduğnnu» anlatmış ve •Birçok CİA mensubu. emekli olİstanbul Adliyesinde dun ılk duktan sonra üniversitede görev defa, bir yargıç karariyle. duruşalrr» demistir. ma devam ederken, arama yapılmıştır. Polise mukavemet ve yaralamadan sanık Nurettin Ünsal'ın, İKt SEVGtLİ EMNİÎET MÜDÜRLC6ÜNDE Üçüncü Aslıje Ceza Mahkemesinde duruşması yapıldığı sıraPendik'te dun saat 18 de çıkan da, yargıç İhsan Tan, Adlıye Kobır yangın sonunda ikişer katlı miserini çağırtarak, salonun ka3 ev, tamamen yanmıştır. pılarını kapattırmıs, «salonda aGülüyorlardJ.. sevmçten uçacak Fakültesinde okuyordu.. normal bir kalabalık bulunduMithatpaşa Caddesi Yalıboyun larmış gibi bir nalleri vardı! Sida lâborant olduğu evrakmda ğunu ve son günlerde Adliyede dakı 143 sayılı evde başlayan yasi polisin esrarlı odalan böyleyazılmıstı. raeydana gelen olaylan de gözyangın, süratle genisleyerek bisine mutlu. sevinçli bir çiftl, belönünde tutarak, arama yapılmaHür b r ülke tişiğindeki eviere de atlamış. bukı de hiç görmemıştı. sını» istemiştir. nun üzerine Kadıköy, Kartal ve Eva Galocsy 21 yaşında üse Lâborant Eva üe ıstikbalin kim Adlİ3"e polisleri, salonda buluPendık itfaiyelerinden yardım mezunu güezl bır Macar fcızaydı. yagerı olacak Gabor'un Budanan dinleyicilerin üzerlerini aistenmiştir. Güçlukle söndürüKendısmden bes yas buyük olan peştede aralarmda oaşlıyan saramışlarsa da, bir sey bulunamalen ve sebebi henuz anlaşılamıerkek arkadaşı Gabor Paal ise, mımi arkadaşlık, kısa zamanda mış ve durum böylece, mahkeyan yangın sonunda 6 aile, guç esmer çakı gibi bır ielikanlı ı«aşk» oluvermıstı. Bır batta ört mece zapta da geçirilmiştır. dururada kalmıstır. di.. Gabor, Budapeştede Kimya ce, bu ıkJ genç, Macar resml makamlanndan aldıklan pasaportla oturistik» btr gezdye çıkmışlardı. Oysa amaçlan turistik geziden çok, «demokratik bür bir memlekete» ilüca etmekti Nitekim, tren tarihi Edirneden Istanbula doğru var tuzıyla giderken, Gabor, «tşte sevgilim. vıllardn* ö>> lemini dnyduğumuz bir memleke te çirdik» demekten kedaisini alamadı. Sirkecı tstasyonunha ^ fcen<}en mer ınm^ de. eller.nrie aitaıları çanta ^ bavullan bulun.an bu tki şirln Macar gena siyasJ pollse ıgiderek,. «Biz memleketinize UÛca etmek istiyoruz» dediler Dün gazetecilerle görüşen bu iki gençten Gabor «Ben .E*a"yı seviyorum Nişanb da sayarbilirsiniz. Demirperde gerisinden kaçmayı çok evvelden düşünüyordnk.'. Şimdi tek düsfthcemiz evleneceğhnn bir memJekete ver. leşmektir.j. dedl. Gabor konuşur ken Eva da onun gözlerınln lçlMAHÜT CASUS MESELEYt UYUT1UKLARINA BA KILIRSA BİZ DE ne bakıyordu. Bakışlar birleşinAFFA UĞRAYACAĞI? DEMEKTİR... oe de hep gülüyoriardı, tüm bayaz dişierinl göstere göstere... "NÖTRALiZE edilecek isimler dün açıklandı F erruh Bozbeyh'nin başkanhğında dün toplanan Mıllet Meclisınde Af Kanunu Tasansının 1. 3 ve 4 üncü maddeleri kabul edılnıış. 2 nci rnadde tasarıdan çıkarılmış ve affın başlangıç tarıhı de 5 Haziran 1966 olmustur. Bu arada, 27 Mayısçılarla ilgili 5 inci madde, sert tenkidlere uğramıştır. C. SENATOSU GüRüLTüLü BİR TOPLANTIYAPTI «C / A , bir ü ni versitpdir» Yargıç, mahkemede bütün dinleyidlerin üzerlerini arattı Pendik'te de dün gece 3 ev yandı 2 MACAR GENCi İLTİCA ETTi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle