Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE İKÎ 9 Haziran 1Ö66 CUMHURİYET TEZEK v e ATOM REAKTORO Doç. Dr. Cavit Orhan TÜTENGiL çizgide bulunduğu »oylenebilir. Ber alanda bir çeşit döneminde bulunan Türkiye «ilkel» ile «çağdas» ı yan yana getinnekte, konutlanmızdan ve giysUerimizden bajlıyarak âletierimize ve taşıtlanmıza, enerji kaynaklarımıza kadar hayatımızın her alanı bir tezatlar kumkuraası görünüjü almaktadır. «Mağara» larla •gökdelen» ler, asiret döneminin elbiseleri ile moda merkezlerinin yaratmaları. Yunan tarihçisi Herodotos'un sözünü ettiği kelek» lerle tepkili uçaklar, Hitit kabartmalarmdan Anadolımun tozlu yollarına serpilmişçesine «kağnı» larla 6* modeli Amerikan arabaları, «kav» lı çakmakla «gao lı çakmak ve daha niceleri bu tezatlar dünyasının ikili görünüşleri arasındadır. Birinci Bes Yıllık Kalkmma Plânı'nın 375. sayfasında 1963 yılında Türkiye'de kullanılan enerJi kaynaklan arasrnda «tezek» in V 22.5 oranıyla » yer aldığı yazılıdır. Bilimsel bir bîldiriden ise her yıl ülkemizde elde edilen gübrenin % 79'u olan •67 milyon ton çiftlik gübresinln yakıt maddesi olarak, yanl tanmdakl esas faydalanma sahası dıfinda bir maksatla sarfediidiğini üzüntü ile. öğrehmekteyiz. (Bk. Türkiyede Yakıt Problemi ve Hal Çareleri, Ankara 19Ş2, s. 95) Anadolu'daki ge«ilerimizde kınalı gelin ellerinin tezek kırdığını çok görmüsüzdür. «Türkfye'nln yerl» ni yanlara, kullanılan bu Ç esitli açılardan «Atom«nerji bakımından arayerin, «tezek» ile leaktörü» arasıudaki yanl an bizim çalışma alanımızın dıjındadır. Çekmece Nükleer Araştırma va Eğitim Merkezind* yaptığımu kısa bir incelemeye ve yettdlilerl» temasımıza dayanarak ban genel noktalar üzerind* durmakla yetineceğiz. TR 1 olarak ifade edilen Türkiye'nin ilk atom reaktörü nükleer enerji elde etmek için değil, araştınna yapmak için kurulmuştur. Çekmece'deki merkezde «araştırma» ve «eğitim» çalı«maları ana amacı teskil etmektedir. Arajtınna gruplan arasmda kimya, denel nötron fiziği, decel reaktör fizigi, teorik reaktör fiziği, teorik plâzma fiziği ve elektronik yer almaktadır. Ayrıca, kendi sahasında araştınna yapmakla birliktş radyasyonlardan korunma ve personelin çalışma güvenliğini sağlama çalısmalannda bulunan «Sağlık Fiziği» bölümü de vardır. Eğitim çalısmalarının baslıea üç grupta toplandığı görülmektedir: O ARAŞTIKMA YOLUYLA EĞİTİM: «Memleketin ihtiyaçlan yönünden en büyük önemi taşıyan eğitim şeklinln bu olduğu düsünülmektedir. Bu çeşit eğitim, Merkezin nıuhtelif araştırma lâboratnvarlannda, tecrübeli ilhn adamlannın nezareti altında, genç ünlversite mezunlan tarafmdan yapılmaktadır. Araştınna faaliyetlerinln genişlemesiyle, Merkez, üsriin bir ilmi eğitim yeri olacağını ümit etmektedir.» A MERKEZ PERSONELİNİN EĞİTİMİ: «Merkezin çeşitli bölümleri, gerekll bilgi ve tekniklerl kendi personeline ulaştırmak veya personelin verimini artırmak maksadıyla dersler, seminerler, lâboratuvar nygularaalan» yapmaktadır. f ) MERKEZ DIŞI PERSONELİN EĞtTİMİ: •Kısa veya uzun sürell kurslar veya (okul) lar organize etmek saretiyle memleket Içl ve dışı çeşitli müesseselerden gelen teknik personelin eğitimi bu sınıfa glrer.» yrıca merkeze bağlı bir uzmanlık kitaphğı teksir servisi vardır. Çekmece Nükleer Arastırma ve Eğitim Merkezi tarafından yayınlanan araştırma raporlarının sayısı 1965 yıhnın ortalarında 34'e varmıs bulunuyordu. Fransızca, lngilizce ve birinin de Türkçe olarak yayınlandığmı gördüğümüz bu raporlann ilme bir katkıda bulunduğunu söyliyebiliriz. (Raporlardan parasız olarak elde etmek isteyenler PJC 1, Havaalaru • Istanbul adresine başvurmalıdırlar) Merkezin ele almmağa değer meseleleri arasında •araştırmacı eksikliği» göze çarpmaktadır. Reaktörün 6 penceresinden sadece ikisinde çahşma vardı. Halbuki hem araştırıcı yetiştirmek, hem de yarmm «ıröç reaktörii» için gerekli personeü hazırlamak bakımından bu konu çok önemlidir. Öte yandan, üniversitelerimizin ilgili fakülteleri ile Merkez arasındaki işbirliğinin «gevşek» olduğu görülmektedir. Teknik Ünivereitelerle Fen Fakülteleri arasmda daha sıki bir işbirliğinin kurulması gerekmektedir. Ayrıca, teçhizat temini v« personelin ücreti konulannda Hükumetin ilgisine ihtiyaç vardır. BIR GEZİDEN NOTLAR Üç ülke! Çok temelli değişmelerin vuku bulması beklenemez Bu yazılarda, Dışişleri Bakanlığımız Kültür mübsdelesi programı dahilinde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü ile beraber, Polonya ve Çekoslovakya'ya yapmış olduğumnz on beş günlük seyahatin intibalarını nakletmeye çakaaeagım. O. K. *klnd Dünya harbinden sonra, harpteki müttefıkler arasın| da şiddetli çatısmalann ba»göstermesi üzerine, Sovyet Rusyanın telkiniyle, Doğu ve Batı Avrupa ülkeleri arasmda her turiü münasebet kesilmis, o zaman uydurulan tâbire göre, Doğuyu koruyan bir demir perde gerilmişti. Çekoslovakya ve Polonyaya giderken, doğrusu, içimizde garip bir his vardı: Demir perdenin arkasında bulunan memleketlerde serbestçe hareket edebilecek miydikî Çekler ve Polonyalılarla rahat rahat konusabilecek miydık? Diğer bir deyışle, demir perde deyince akla gelen çok sıkı potis rejimi, hürriyetsizlik korku ortadan silinmiş miydı, yoksa devam ediyor muydu? Başlıca merakımız, endisemiz bu nok talara yöneüyordu. Diğer taraftan, iktisadl durumu ve iktisadl sıstemın ısievişiyle neticelerini de çok merak ediyorduk. Propagandalarda ilerı sürüldüğü gibi komünizm ve plânlama mucizeler meydana getirmis miydi? Yoksa iddialar çürük müydü ve sistem iflâs etmek üzere miydi? Birinci noktada, diyebilirim kı Stalin devrınde hüküm sürmüs ve demir perde namı altında anümış olan terör ve polis rejimleri, bugün, tamamen ortadan kalkmamıs ıse de, çok zayıtlamıştır. Tabiatiyle bu ülkelerde batılı anlamda sıyasl hürnjet ve fıkır hürrıyetı mevcut değıldır. Meselâ, Rusya ile münasebetlerı, komünizmin ilkelenni, komünizm oamı altında kurulsıak istenen sistemın sosyal ve iktisadi cıhetierıaı rahat ^bır şekılda* konuşmaS^ve^münakaşa et> mek^H^'mömlcln" Hefeiiaır. Bununla beraber, eski taassubun ortadan kalktığım, bir zamanlar estırilmiş olan korku ve dehşet havasmın kuvvetınden çok kaybettiğini, Doğu Avrupa'hlann nısbeten açık ve sarnırai olarak konuştuklarını muşahade ettık emir perde'mn tedncen aralanması, Stalin devrindekı ağır havanın dağılması, bazı hürriyet işaretlerimh beürmesı, sevinilecek ve müsbet olarak karşıtanacak olaylardır. Şunu urutmamahyız ki, Polonya'hlar ve Çekler, asırlardan beri Batı medeniyet ve kültürünün ıçınde yoğ rulmuş, Batı'nın düşÜDce ve hayat tarzlannı kabul etmiş olan mılletlerdir. Esasen bunların Batı ile ılişkilerini tamamen kesmek, fikir hürriyeti, serbest düşünce haklarını yok etmek teşebbüsleri uzun vadede başarılı olabilir mıydi? Ikıncı Dünya Harbinden sonra, Stalin, Doğu Avrupa memleketlerini Rusya'ya körü köriine bag lamak, bunlan birer peyk haiıne getirmek ıçın çeşitli teşebbüslere başvurmus ve bir nev'i terör ve işgâl rejimleri ihdas etmişti. Ancak kültür, milliyetçilik, din ve inanç gibi unsurlar yok edilmemiş, böylece korkunç niyetler akamete uğratmıştır. Doğu Avrupa devletleri şahsiyetlerini yeniden bulmava koyulmuşlardır. Sta lin'in selefleri gerçekleri anlamaya başlamışlar ve Doğu Avrupa memleketlerini ilelebet vesayet altında tutmanın hem ımkânsız, hem kendileri için sonunda zararlı olduğunu anlamışlardır. «*,• " ^ " i ^ ..:: ÇNAEM öyle bir ortam içinde Küçükçekmece Atom Reaktörünün 4. calışma yılını doldurduğu birkaç satırlık havadis olarak gazetelerimize geçmistir. Öyle sanırız ki yakın ilgililer dısında Türkiye'de de bir atom reaktörünün faaliyet halinde bulunduğunu bilenler pek azdır. Istanbul'un 30 kilometre kadar baüsmda bulunan Küçükçekmece'deki reaktör 27 Mayıs 1962 günü hizmete girmistir. «Çekmece Nükleer Araştınna ve Eğitim Merkezi» (ÇNAEM) nin çalışmaları ve meseleleri .üzerinde durmadan önce tarihçesi hakkmda 8 Mayıs 1963 tarihli «İlerleme Raporu» nda verilen bilgiyi hatırlatmak uygun olur. «1955 senesinde Türkiye CumhuriyeM Hükftmeti, Birleşik Amerika Devletleri ile atom enerjisinin barışçı gayeIerde kullanılması hakkmdaki ilk anlaşmayı iın»alamışfır. Ertesi yıl, Tiirk Hükumeti. bütçesine, bir reaktör araştırma ve eğitim tesisinin ilk masraflaruu karşıiamak üzere, 760.000 TL. (takriben 770.000 dolar) koydu. O zamanlar. devlet teşkilâtında bu özel projeyi gerçekleştirecek ayn bir tesjülât mevcut olmadığı için, adı geçen tahsisat Istanbul'un iki Ünivenltesi tarafından kurnlan 8 kişiltk bir komitenin emrine verildi. Türk Atom Enerjisi Komisyonunun (TAEK) 1937'dekl kuruluf tarlhine kadar geçen devrede, bu müşterek komite. o lamanlarda ticarî sahadan tenıini miimkün olan reaktör tiplerini Inceledi; 1 M termik W güeünde havuı tipi bir reaktörün fcurulmasma (karar verdi. Şimdlkl sabayı satın aldı ve reaktör 'ımftl eden flrmalan, bu tlp btr reaktör için tekllf venney* dâvet erti. B A •••• :::: SONUÇ z gelismig ülkelerdeki reaktör çalrçmalannın «gelişmij» ler tarafmdan tebessüm ve füpheyle karşılandığı bilinmektedir. Bu davranışın kökünde dünyayı «gelişmiş» lerin beyni ile yönet s:: mek isteği yatmaktadır. Siyaset alanında olduğu gibi ilim ve teknik alanlarında da haysiyetli ve bağımsız bir yaşayışı «Türk beyni» ne dayanarak sürdürebileceğimizi bilmeliyiz. Tezek'ten atom reaktörüne doğru uzanan çizgide gelecek kuşaklann mutluluğu saklıdır. Yarınm dünyasında söz sahibi olmak isteyen bir Türkiye ilim ve teknik alanlarında da yapıcı ve yaratıcı olmaya mecburdur. Bunıın başkaca bir yolu yoktur. A 1957 senesinde, TAEK projenin sornmluluğunu fizerine aldı. 195S'de, 1 M havuz tipi araştırma W reaktörü için 5 flrma tekllf vermeye dâvet edildl. TAEK ile Amerlcan Machbıe and Foundry (AMF) arasmda, anahtar tesliml usulüne göre sözleşme imzalandı. Temel atma töreni Mart 1959 da icra edildi.» öylece Türkiye'nin tarihinde ilk defa •atom enerjisi» yer almış bulunuyordu. Söylemeğe lüzum yoktur ki konunun teknik II B D NOT: Gazetemize gönderilen yazıiar yaymlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. :::: TEŞEKKUR Şirketirriizin Kurucu Ortaklanndan, değerli mesai arkadaşımız MÜRAHHAS AZAMJZ KENAN İNAL , aramızdan ebediyen ayrılması dolayısiyle, cenaze merasimine bizzat iştirak eden, çelenk göndermek suretiyle, telefonla, telgrafla veya mektupla taziyette bulunan sayın Dost, Acente.ve.Müşterilerimize sonsuz şükranlarımızı arzederiz. MOTÖR TİCARET A. Ş. Yeni Ajans 4586/6635 iyasî tazyiklerden maada, Sov yetlerin Doğu Avrupa Memleketlerini kendilerine bağlamak için başvurduklan usul, Sov S Kayhan Sağlamer Vietnam'» fitti, feldi, ilgi çekici l«lenimlerini yazdı. Vietnam bugfin bütün dünya basınında ba^köşeyi tut • maktadır. Çünkü taribin en kanlı savaşlanndan biri Vietnam'da •ünnektedir. Bu savaşın ortaya. koyduğu kesin gerçekler vardır. Igpatlanmıştır ki, gerillâ metotlariyle harbeden bir küçük millt, dünyanın en güclü devletini dize getirebilir. Zaten milH knrtalnş »avaşlannm tarihi, yoksul milletlerin lengin devletlere ı»ferleri taribidir. Bunon için dünyanın en zengin filkesi Amerika : Barutun icadından sonra en önemli keşif milll kurtulu» »avaşıdır» demişiir. Arkadaşımıı Kayhan Saglamer Vietnam yaulannı bitirlrken Türkiyeyi kapitalizmin ve komünizmin bir savas meydanı haline geürecek geüşmelerden endişeyle söıaçıyor : « Jeopolitik'e inanırsak, Türkiye, Kore veya Vietnam gibi ideolojilerın çatısmasına müsait bir bölgede kuruludur...» diyor. Türkiyede son yıllarda sık sık bu endise belirmeye başladı. Manisa Milletvekili Mnstafa Ok, bir süre önee gaıetemizde yet Rusya'da 1927 den beri tatki.rejım ne kadar »ert olursa ol C^U. aynı düşunceyi «askerî siyasi» yonımlarU dile getinnişti. tsmet bık edilen merkezi plânlama mo sun, bir ideolojiyi yaymak ıçin Paşa, 5 Haıiran seçimlerinden önce açıkes : delinın aynen bu memleketlerde yapılan propaganda ne kadar ke Türkiye bir iç savaşa sürüklenmek ıstenıyor... diye konnstu. tatbik edilmesini sağlamak olmu» sıf olursa olsun, kültür, millıyettsmet Paşa'nın bu konuşması endişeleri çok daha yoğunlaştırtu. Birinci Dünya Harbi sonra çilik ve din gibi unsurların mılmaktadır. Çünkü Pasa, ana muhalefet partisinin başkanıdır, Cnmsında, Rusva, sanayi sahasında let üzerindeki etkilerini bertaraf buriyet devletinin kurulmasında ikinci adamdır, tnönü meydan henüz zayıf olan, nüfusunun V» etmek mümkün değildir Sarfesavaşlannın knmandanıdır, simdiye dek konuşurken lâfının tera70*i ziraatte faâl olan, geniş tabii dilen muazzam gayretlere ve esti zisini bilmiştir. tsmet Pasanın bn konuşmasına : kaynaklara ve büyük bir dahili rüen tehdit havasma rağmen, ın Zırva... diyerek dndak bfikenler ise cSizi ben bile kurtarapiyasay* mâlik olan ve bu yüz sanlar muayyen kahplar içinde mam» lâfına kulak asmıyanların çömezleridir. Onları bir yana bıden dış ticareti ihmâl edebilecek kalarak düşünmeyı kab»l etmerakahm.. Tereddütleri artıran bir büyük bikâye daha vardır : ve kendi kendıne yetebilecek du mişler, tek bir doğmanın, tek bir Amerika Cnmhurbaskanı Johnson, Honoluln Konferansında Türrumu nda olan bir memleket idi. ınancın hâkimiyetine kendılenni kiyeyi Vietnam ve Kore ile birlikte «mütalea» ederek pek ilgi çeZoraki sanayılesmeyı sağlamtk kaptırmamışlardır Doğu Avrupa kici bir konnşm» yapmıştır. üzere, bütün ekonomik faahyet memleketleri gezisinin uyandırGelişmeler içaçıcı defildir. Kayhan Saflamer Vietnam'ı görler merkezi devlet otoritesıne dığı en kuvvetli intiba budur dükten sonra belirttiği düsüncesinde yalnız olsaydı, «özel fikridir» bağlanmış, bütün ticarî ve sınaî Bugün, Çekoslovakya ve Podiye yorumlamak ve geçmek mümkündü. Ama Amerika Cnmhnrteşebbüsler devletleştirilerek yulonya'da, baska türlü düşünebilhaskanının afzında aynı lâf. tsmet Pa.şanın agzında aynı lâf... Ve karıdan idare edilmiş Zıraatttkı mek, başka türlü olabilmek şekçoğu kişinin dilinin ucunda aynı düşünce .. iş gücü sanayi'ye aktarılmıs ve lindekı davranışlara tesadüf eKore ve Vietnam ile Türkiye arasmda bir paralcl kurmaJc İçin zoraki yollarla bir kısım ?iraî dilir. Bu memleketlerde san'ai çok sebepler vardır, knrmamak için de çok sebepler v«rdır. Ve bomahsuller şehir halkın» tntikâl hayatı geniş ölçüde komüni7m gunkii Turkivenin manzarası vatandaşlara pek buzur vermiyor. Deettırılmışti. Bu şartlara ve bu u umdelerinin dışında cereyan emokrasi tartısma ortammda konuşulan artık iktisadî konular desullere dayanan Sovyet plânlama der, insanlar tarihlerine ve milli ğfldir. 5 Haziran seçimleri devleti devlet rapan temelfcurumlar,ve modelinin, başka şartlar arzeden hislerine yakinen baelı kalır. Anayasa üstüne muhalefetle iktidar arasında bir anlaşmazlık oldove çok farklı bir iktisadî gplişme ğunu göstermiştir. Cumhnriyet Halk Partisi, iktidan «dini siyasi bir seviyesinde bulunan memleketleteşekkül» olan Nurculukla işbirlifinden ötiirü suçlamıştır Süleyman re aynen tatbik edilmesinin feDemirel,, irtica ile ortaklığı yüzünden itham edilmiştir. Ve: bepleri, iktisadi olmaktan ziyade İddialarını ispat etsirüer .. demiştir. siyasi idi Harpten sonra sosyain mevzuuna gelınce, dınî Şimdi Halk Partisinin yapacağı şey şudur: Süleyman Demlrerin lizmi kabul etmış ve ekonominin duyguların tezahürlerine bilBayram Gazetesindeki meşhur mektubundan başlıyarak Adalet Parbir çok sektörlerini devletleştirhassa Polonya'da sık sık te tisinin çeşitli faaüyetlerine'dair bütün belgeleri bir bir ortaya dSkmiş olan Dofu Avrupa memleket sadüf edüıyor. Denilebilır ki Pcmek. lerinden ancak bir tekinın, Yu lonya'da, katolik kiüseleri, kuvBir ülkenin iki ana partisi devletin temel ilkelerinde çaUamaya goslavya'nın sonradan Sovyet u vet itibariyle, komünıst partısin girerlerse, o ülkenin çok partili düzenden hayır beklemesine imkân ?ullerini ve modelinı ayrjen tat den hemen sonra gelen unsurdur. yoktur. O zaman akla Vietnam da gelir, Kore de gelir, her sey de bik etmek mükellefiyetinden Pazar günlerı, köylerde ve şehir gelir. Atatürk Türkiyesinde bir vatandaş: Başbakan mürteci midir. dejil midir? diye düşünmeye baskendmı kurtarabilmiş olmssı lerde, kiliseler ınsanlarla dolup larsa, toprak reformu imiş, dış ticaretmiş, personel rejimi hnis. mânidardn. Bu da. 1948 de, Tito' tasmaktadır Kiliseve gıdenler plânmış, özel sektörmüş. resmj sektörmüş bepsi arkada kalır. nun Stalın'ın basktsına karşı dı arasında komünist partisınin mer Rndişeleri yoğunlaştıran bir başka mesele daha vardır: renmesı ve siyasî ıstıklâhni ılân •te/ kurulu üyelerinin bile bulun tkiye bölünen Kore gibi, Vietnam fibi ax gelişmiş olkelerio etmesı sayesmde mümkün ola duSunu sövlediler 1366 yıhnın hepsinde Amerika, ikiye bölünüşün oluş devresinde Te çatrsma derbildi fkincı Dünya Harbinden May:s ayında, Polonya'nın Hıristl resinde hazır ve nazır olarak bulunmaktadır. sonra diğer Doğu Avrupa Devletvanlığı kabul edişinin 1000 inci Türkiyeyi işte bu açıdan titizlikle korumak her milliyetçinin göleri bunu yapabilecek durumda yıldönümü kutlanacaktır Törene revi olmabdır. Türkiyede sosyalizmi dış müdahale ile kunnayı düolmadıklarından uzun nıüddet Papa'da dâvet edilmiştir Gelıp şünmek ne kadar nefret edilecek bir şeyse, kapitalizmi bir yabana Sovyetler tarafından empoze e gelmiyeceği Polonya'da günün devlet eliyle yürütmeyi düşünmek o kadar lâneUenecek bir tutum d.len iktısad> sistemi aynen tat meselelerinden biridir dur. Böyle bir tavrr, milletin köleleşmesinden başka yere varamaz. bik etmek zorunda kaldılar. FaDin. kültür, milliyetçilik sahaBu gerçekleri idrâk ettifimiz zaman Tftrldyenin parçalanması vt kat, zamanla, çeşitli taktörlerın larmda Doğu Avrupa memleketiç savaşa sürüklenmesi diye bir tehlikenin lâfı dahi edilemez. Oemrk etkısıyle, Doğu Avrupa memle lerinde önemli gelişmeler vardır. ki: ketleri nasü siyasi şahsiyetlerini 1 Anayasaya, yani lâik Atatürk Cnmhnrtyetinhı temeUeriiM ayBununla beraber. vukarriaki müyeniden elde etme yolunda tedri jshadelerden. komünist idaresikırı bir siyasf tutum düşünülemez. cen rr.esafe kazanmışlarsa, ıktı nin tehlıkede olduğu veva sarsın z Bir siyasî doktrin (kapitaüzm veya sosyaUzm) yabana mfi sadi sistem ve organizasyocda da tı geçirdiği neticesıni çıkarmak dahalesiyle kurulamaz, savunulamaz, desteklencmex. 3 Türkiyenin iç işlerine hiç bir yabancı devlet kanşamaı. katı Sovyet modelinden ayrılma doğru olmayacaktır Komünist iBu üç noktada anlaşmak bütün endişeleri ortadan kaldıracaktır tesebbüslerine geçmislerdir. daresinin bazı önemli favdalar saâlamış olduğu, sosval ve ıkti'sadi saKjHarda geiişmefere yol aç tıgı inkâr edilemez. Sosyal sahada. geniş ısçi kütleleri oldukça ••• •••••••••• tatmın ediri bir havat standardı•••• »••••••»»••»» na kavusmuşlar ve işsizlik endıse ••••••••••••»»»•»»••••»•< NOBEL YAYINLARI, 1965 Nobel Edebiyat sinden kurtulrauşlardır. tkttsadi • Ödülünü alan • kıncı Dünya Harbınden son sahada. bilhassa başlangıçta daha geri bir iktisadl bünyeye »aIra, Doğu Avrupa'yı Sovyet •Rusya'ya tâbi kılmak ıçın, sı hıp olan Polonya'da «anavileşme yaset, kültür ve ıktısat sahaların hızla cerevan etmis ve iktisadl İki büyük eserini daha yayınladı: da, bırbırlenne bağlı olarak, Sta bünye değismiştir Merkezi plânlama sistemi ilk safhalarda nıcl lin tarafından alınmış tedbırlerin başarılı netıceler vermedıkle bir kuvvet teskil debilmiş ve rı artık anlaşılmıştır Stalının, vatınm hacmini çok önemli nisİkinci D ü n y a Savaşının e n kanlı günlerini bir ıktısat sahasında aldığı tedbırler bette yükseltmiştir Anoak. bu *is destan havasıyla a n l a t a n r o m a n . ( N O B E L temin bünyesinde mündemiç* ole güttüğü gave, ıktısat dışında lan eüçlükler son zamanlarda a aJriığı tedbırlerle ıstihdat gâyeYAYINLARI, 300 sayfa 10 lira) nin ayniydi Doğu Avrupa mem çığa çıkmıç ve bazı hührsnlara. problpmlere sebebiyet vermıstır. leketlerine Sovyet ıktısat sısteminin empoze edilmesınıc esas oŞu Avrupa memleketlerln. Özellikle iç savaşı ve Kazaklann başkaldırmalannı sebebı, siyasî ldı Sovyet sıyasede. sıvasi ve ıktisad) vahalaranlatan, hepsi birbirinden güzel hikâyeler.. Eseri tının ana gayesi, siyasi, kültürel da çok temelli .leîısmelerin meydana getiren 16 hikâyenin hepsl ve tam ve iktisadi sahalarda Doğu ile vuku bulacağını sanmak verinBatı Avrupa arasında her türlü olarak çevrilmistir. (NOBEL YAYINLARI, 350 de olmıyacaktır Her halde. Dobağlan ve temaslan kesmek, Do ğu Avrupa memleketleri bugün sayfa, 10 lira) ğu Avrupa memleketlerini sınrsı mazive nazaran biraz dahs »abMGenel Dağ;ıtım: BATEŞ Bayilik Teşküâtı, kı bir şekılde Rusya'ya bağlavetli. daha müstakil. laha geleCağaloğlu İSTANBUL mak idi. Doğu ile Batı arasında nekçi bir politıka takıu Ftmek rlu Reklâmcılık 2409/6649 seyahatlerini yasaklaması, Batı' rumuna gelmişlerdir Komünirmi dan kitap, gazete gibi neşnyatın >•••••••• Serçeklestirmeye calısırken. kenDoğu'ya sokulmasının men edıl di yollannı serbestçe tâvin etmemesi, diğer kültür temaslannın vi arzulamaktadırlar Bu gidış. kesilmesi, kısaca bir demir perzarureten. e?ki Sovyet plânlama denin ihdas edilmesinin sebebı ne sisteminin terkini icabctrirecekidi ise. tek parti diktatörlüğü ve fir. Bunu vaparken komüni^m'e polis rejiminin kurulmasının ve hançi veçhe verilecek? Knmfl. Sovyet ıktısat sistemi ile usulnizm bövlece veni bir şekil balerinin Dogu Avrupa'da aynen uy z?nacak mıdır, mesele budur. Toprak Mahsulleri Ofisi Afyon İşleri Şube Müdürlüğü gulanmasıniD sebepleri ayni idi Gelecek yazımda ortaya çikan ıksatış servısinde çahştırılmak üzere İngilizce lisanına vâkıf. Bu tedbirlerin müşterek gayesi. fı«adî problemlere deginecegim Doğu Avrupa memleketlennın fatura tanzim edebilecek derecede hesap bilgisi olan bir siyasi, iktisadi ve kültürel istikeleman ahnacaktır. YARIN lâllerine son vermek idi. Stalin Tefrik edilecek şahıs emeklilik müktesebinin üç üst tarafından zor kuvveti ile, işgal Doğu Avrupa derecesine tekabül eden barera dışı aylık ücretle yılda ordulannın tehdidi altında, gıri memleketlerinin ayr:ca iki maaş tutarında ikramiye verilecektir. şilen bu büvük çapta teşebbüsün karşılastıkları yürümediğini bugün Ruslar bile İsteklilerin Beşiktaştaki mezkur Şube Müdüriüğüne problem anlamışlardır. müracaatlan rica olunur. Cumhuriyet 6630 Her şeyden evvel görülmüştür Prof. Osman OKYAR Din konusu D 2, Dünya harDınden sonra... Mihaiİ ŞOLOHOV'un Vatan için Dövüştüler Don hilcâyeleri D Eleman Aranıyor TEŞEKKUR SevgihıAilejBüyüğümüz yaz mevsiminde de ın KENAN İNAL AİLESİ öğle tatili yapmadan sayın müşterilerinin hizmetindedir aramızdan ebediyen ayrılması dolayısiyle, cenaze merasimine bizzat iştirak eden, çelenk göndermek suretiyle, telefonla, telgrafla veya mek.tupla taziyette bulunan akraba, dost ve değerli mesaı arkadaşlarına sonsuz şükranlanmızı^arzederiz.