25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dünya Edebiyatı Klâsikleri • • • • • • W. Collins: BEYAZLI KADIN A. Prevost: MANON LESCAUT A. Dumas: KAMELYALI KADIN Tolstoy: HARP ve SULH Tolstoy: DİRİLİŞ J. Austen: EMMA ŞAHESER ROMANLAR \kabartma bez ciltli Her kıtap yaldızlı G V / V F J V (llâncıhk: 3805) 7143 Y A y | NE V\J 43. yıl sayı 15046 umhurive KÜRIICUSü TUNCS NADt Telgraf v e m e k t u p adresi: C u m h u r i y e t İstanbuJ Posta K u t u s u : İstanbul N o Z46 Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 22 42 9 6 2 2 4 2 9 7 22 42 9 8 2 2 42 99 Solı 2! Haziran 1966 Radar H » â m 454/715Ü GHP Ortak Grupu toplandı SAVAŞ SONRASI AVRUPA'SINlN ÖNEMLI OLAYİ SiiRT TATBiKATINDA BİR FACiA OLDU Bazı dostlarımız Türkiye'den çok AFyi tutuyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Seçim sonuçlan ve partinin geleceK dönemdeki politikasını göriışmeye başlıyan C.HP. Ortak Grupu dün de toplanmış ve Zonguldak mılletvekili Bülent Ecevit yaptıgı uzun konuşmada CS.P. nin tutması gereken yolu inceliyerek «Çatlak ses dedikleri C.H.P. nin gerçek sesidir» demiştır. Saat 11 de toplanan Grupta Genel Başkan Inönü de hazır bulunmuş ve bılhassa Ecevit 'in konuşmasını dikkatle izlemiştir. ECEVİT DEDİ Kİ: M1ISKIU \ l(\ TEZAHÜRATLA i DIŞ HABERLER SERVİSİ OSKOVA De Gaulle"ün, merakla beklenen ve bazı çevrelerce «Ikinci Dünya Sa vaşı sonrası Avrupasının en önem li siyasi olayı» olarak nitelenen 11 günlük Moskova ziyareti dün başlamıştır. Fransız Cumhurbaşkanı, eşi ve Dışışleri Bakanı Couve De Murville ile biılikte ozel bir «Caravelle» uçagı üe Turkiye saatiyle 15 te Moskovann Vnukova hava alanına indiğı zaman, tezahürat • la karşılanmıştır Bir muhabir o iayı, «Dünya devlet adamlan için Sovyetler Birliğinde şimdiye kadar görülen en sıcak karşılama» şeklinde anlatmıştır. Sovyet Cumhurbaşkanı Podgorni, Komünist Partisi Genel Sekreteri Brejnev ve Basbakan Kosigin ve diğer askeri ve sivil ileri gelen'.erce karsılanan De Gaulle'ün üzerinde, 1944 te Moskovaya ilk gittiği zaman kullandığı Tuggeneral üniforması vardı. 16 komando en Botan çayında boğuldu BUYUK TEHLIKE StİRT Özel J andarraa Komando Birliği er* lerinden 16 sı. bolgemizdeki bir çayda «Komando. eğitimi yaparken bogularak şehlt olmuştur Büyuk facia. fincekl akşam Slirt'e bağlı Eruh ilçesinin Bağgöze bucağı vakınlanndan akan <Botan> çaymın hırçın sulannda cereyan etmiştir. Siirt'tekl Jandarma K.omando Birliğine raensup erler • Botan» ça yında iki gundenberi bir eğitim tatbikatında bulunmaktaydılaı. Öncekl akşamkl tatbikat sırasmda Ko mando erlerinden 16 sı. atak hareketleri sırasmda dengelerinl kaybedere'* çaya dökulmüşlerdiı »Botan» ın Dicle nehrine dökülen hırçın ve akıntılı sulanna kapılan 15 er ile 1 uzatmalı çavu? kendilerini kurtaramıyarak boğulmuslardır. M 135 BİN FOSSEPTiK 40 VASITA İLE TEMiZLENiYOR suyunun tahliyesi için en az 1000 vidanjöre (çekici) üıtiyaç olduğu hesaplanmıştır Hesaplamada şu nususlar gözönüne almmıştır: Anadolu yakasında cır günde verilen Elmalı suyu ortalama 60 bın metreküptür Muhtelif şeküler de bu miktann üçte ikisi mevcut kanallara akmakta veya kullamlış sırasmda zayi olmaktadır Bir vidanjörün kapasitesl 5 metreküptür Kalan 20 bin metreküp suyun tahliyesi, günde beş sefer yapüması şartiyle ancak 800 vtdanjörün çalışması ile sağlanabllecektir. Buna çevrede oturan 500 bin kişinin sindinrn artıklan da eklendiğinde gerekii vidanjör sayısı 1000 e ulasmaktadır Buna karşılık Anadolu yakasında çalıştınlan vidanjör sayısı 15 dir. Vidanjörlerin eski olusu sebebiyle sık sık anzalanması bu sayıyı 9 a kadar düşürmektedir. Durum bütün tstanbul için da aynı özelligi taşımaktadır Mevcut 135 bin fosseptiğe karşüık şehirdeki toplam vidanjör sayısı 40 dir. Bunun da muhtelif sebepler yüzünden ancak 30 u çalışabilmek te ve bir vidanjöre 4500 fossepük düşmektedir. Vidanjörlerm yetersiz oluşu ikl şekilde kendisini göstermektedir. (Arkası Sa. 7, Sü. 3 de) yakasında K analızatyon tesisi yok denecekvekadar az olaD Anadolu akan şehir sadece bir günde kullanılan fosseptık çukurlarına MiKROPLAR KOL GEZıYOR Uyanış belirtileri im ne derse desin, hakkı uğruna cesaretle savasanLİan boyna ezmek, yalan üzerine sağlam ve sürekli zaferler oturtmak, çoğu zaman bir hayal olmaktan öteye geçemiyor. Hak kavrammda öylesine güç İü bir temel varkl, ona ozanan el ne denli kahredici olsa da eninde sonunda kendi aczini kabul etmek Eorunda kalıyor. Ne demiş Fikret: Zulmun topu var, güllesi var, kal'ası varsa, Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır. Bu düşünceyi doğrulayan örnekleri yirmind yüzyılm olusal kurtuluş savaşlannda bol bol gördük ve görüyonız. Son olarak Güney Vietnam'a giden ikl Fransu gazeteclsinin izlenimlerine bakarsak her halde daha da göreceğe benzeriz. İki Fransiz gazetecisi, Vietnam'da asker sivil Amerikalılarla ve yerli halkla konuşmuşlar. röportajlannı France . Soir gazetesinde yaymlıyorlar. Anlattıklan kısaca şu: Amerikalılar düşmanlanna, yâ ni Vietkong çetecilerine karşı gittikçe artan, hattâ hayranlık derecesine varan bir takdir ve saygl duygusu beslemektedirler. Büyük yoksulluklar, son derece yetersİ2 koşullar altında feleğin «her türlü esbabı cefasını toplayıp yağdırdığı bombalara «dbnersem kahpeyim vatan yolunda bir azimetten« inancı ile göğüs geren Vietkongiarın kahramanlıği Amerikalılan hem hayrete düşünnekte, hem de erinden çavuşona ve subayına kadar derin derin düşündürmektedir. Üstelik, bunlar müttefikleri olan hükumet knvvetlerinin miskinliğinden şikâyeteidirler. General Ki emrindeki kuvvetler her işi Amerikalılara bırakmışlar, çavuşları ile, kiiçük ve büyük riitbeli subayları ile karaborsa ticaretine vermişlerdir. Amerikadan gelen ve ulusal ihtiyaçları karşılaması gereken her türlü yiyecek, giyecek, ilâç ve benzeri yardım maddcleri rahatlıKla karaborsaya kaydırılmakta. bu yüzden bir takım adamlar kısa zamanda büyük servetler edinmektedirler. Güya hükumet kuvvetleri yanıııda tniişavir, teknisyen. eğitmen olarak Vietnama gönderilen ve zamanla sayılan 230 bini aşan Amerikalıları şimdi bir bıkkınlık kaplamaya başlamıştır. Fransız gazetecilcri, kantinde bira içerek yorgunluk gidermeye çahşan birçok delikanlıdan «burada işimiz ne?> sorusunun tekrarlandığını duymuslardır. İşin tuhafı, Vietkong'lara hayranlık duyan Amerikan askerlerinin, desteklemeye ve özgürlüğünü savnnmaya geldikleri hükumet'ci Vietnamlılardan âdeta nefret etrneleridir. Fransız gazetecileri, bu halin er gec Amerikada tepkileri görülmemesinin imkânsız olduğu kanısındadırlar. Gerci Radyo ve televizyon şirketleri ve genel olarak basın. hâlâ Johnson'u desteklemekte ise de Vietnam politikasmm çıkar bir yol olmadığı düşüncesi bir siireden beri aydın çevrelerde ve bir kısım Üniversitelerde yayılmakta, günden güne taraftar toplamaktadır. Vietnaradaki yiiz binlerce Amerikan askerinin rnh hâli elbettc Anavatanda yankılar uyandıracak. Johnson Vietnama ne kadar fazla kuvvet gönderirse yankılar da Anavatanda o ölçiide artacaktıt. Uzakdoğuda savaşa katılan her Amerikalının mektuplaşmak suretiyle kendi vatanmda beş kişiyi etkilediğini farzediniz, sadece bu yüzden Amerikada kaç milyon insanın Vietnam macerasına kar$ı olduğunu hesaplarsınız. Düşiinen ve frercekleri sezen kafalann gayreti ile bu sonu gelmez savaş uzadıkça rakam da şüphesiz kabaracak ve (Arkası Sa. :, Sü. 6 da) Ecevit konusuyor Bülent Ecevit'in yaptıgı uzun konuşma büyük bir ilgiyle dınlenmiştir. C.H.P. Genel Başkanı tnönü de Zonguldak milletveküi Ecevit'i dinledikten sonra memmın bir şeküde Gruptan ayrümıştır. lnönü çıktığı zaman başka üyeler konuşmaktaydılar. Ecevit, seçmenlerin bazı değişik likler beklediğinl, yine bazı kin> selerin 965 seçimlerinin kaybına «ortanın solu» nun sebep olduğuna mandıklarını belirterek sözlerine başlamış «Aslında bir tek söz tek başına ne seçim kazandınr ne seçim kaybettirir .Ama bir sözden dönmek çok sey kaybettirir» demiştir. Ecevit, her şeyl nalka açık açık saraimjyeüe söylemenm gerekii olduğunu, son seçimlerdeki gıbi çeldngen, ürkek bir tutumla bunun başanlamıyacağını belirtmiş, Genel Başkan înönü'nün irtica konusunda tek başına takındığı a çık tutumla aydın ve uyanık çevrelerin C.HJP. den büsbütün umut kesmelerini önlediğini ileri sürmüş ve sözlerine devamla şöyle demiştir: «C.H.P. dünün partisi idl. Bugünün partisi gibi görünmüyorsa bu, devrimci bir parti olarak bugiinün üerisinde oluşundandır. Yannın parttsi olmak memleketin geleceğine yön vermek de C.H. P. nin halâ elindedir Bunun için biraz daha tutarlı ve cesur olması, daha açık konuşup halka kendini daha iyl tanıtması yetecektir.» Seçim sonuçlan konusunda rakamlarla durumu inceliyen Ece(Arkası Sa, 7, Sü. 7 de) NasM boğuldular? ECEVIT, GRUPA GELIYOR.. Sunay, dün Trabzon ve Giresun'dada dert dinledi I Karşılamada bir konuşma yapan Sovyet Devlet Başkanı Podgorni, özetle: «Sizi, yürekten selsmlarrm. İlk ziyaretiniıden (1944) bu yana Avrupa'da ve dünyada çok seyler oldu. çok şeyler değişti. Önemll meseleleri ele alış tarzuniz, çıkar lanmızın benzerliğinden ileri geli yor. Sizinle yapacağunız görüşme, ye büyük önem veriyoruz» demiştir. De Gaulle, buna cevaben özetle | şunları söylemiştir: «Güzel sözleriniz, beni gercekten duygulandırdı. Büyük Rusya'yı yeniden mü ! reffeh. güçlü ve banşçı duygular la dolu bulmak, benim için çok heyecan vericidir. Dünya refah ve banşının sağlanmasma da yardım için davranışlanmız ar&smda a , benk kuracağımızı umuyornm.» General de Gaulle, dün akşam Kremlin'deki yemekte yaptıgı ko nuçmada ise, «Fransa, hiç olmazsa kendi yönünden, Doğu'ln denen (Arkası Sa. 7, Sü. 4 de) PODGORNİ'NİN KONUŞMASI İzmlr Foça Komando Okulunda gördukleri dağcıhk kursunu müteakip bölgemize gelen Komando birliginin mensupları «Botan» çayında tatbikat yapmaya başlamıglar ve bu arada çaya girmislerdir. El ele tutuşmak suretiyle çay» geçmeye çalışan birlikte muvazenelerini kaybeden bazı erierin dafılmalan, çaydakl çlddetll «kmtı sebebiyle diğer arkadaşlanna da sirayet etmiştir. Böylece 16 kifi ç« yın akıntısına kapılarak boğulmu» lardır. Olayın haber aimmasından »onra yapılan araştırmada hüviyeü te« bit erilemiyen hir erin e«»edin« tesadüf ediimiftlr» Dlger erlertd e*" setleri henUx bulunftmamıştır. Siirt Valisi Mehmet Aldan. Ü Jandarma Komutan VeklU Fikret Asena ve diğer ilgüüer olay yerine gitmlşlerdir. DE GAULLE'ÜN KONUŞMASI DEMİREL: «Münevverler Gönül gönüle Verelim..» KÜTAHÎA, («A.) Kütahyanın merkez, ılçe, bucak ve koylennde mceiemeler yaparak, halkın dilek ve temennileri ni tesbit eden Basbakan Süleyman Demirel, dun Altmtaş ilçesine gelmiş, Cumhuriyet alanın da Altmtaşlılara hitap ederek, «Bizim idealimiz, daha güçlü, daba muktedir, her türlü medeııi imkânlara ka\njşmuş, sosyal meselelerini halletmiş, istedikleri işe yerleşmiş ve hastaları şifa bnlmıış bir Türkiye'dir» ; demiştır. Bu hafta sonunda da Yozgat'a gıderek ilçe, bucak ve köylerde incelemelerde bulunacağım belirten Basbakan şoyle konuşmuştur: «Belki birçok kimse diyecek ki Kütahya Tozgat ve kazalarmda Başbakan'ın işi ne? Cevap vereyim: Bizim hükumet etme anlavısımız bndur. Bizim (Arkası Sa. 1, Sü. 6 da) TRABZON, (ömer GÜNER bildiriyor) Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a dün Belediye Evlendırme Salonunda yapılan bnfingte Trabzonun bazı prob I lemlerı anlatılmıştır Bnfingte ön konuşmayı yapan ( Valı Fahrettın Akkutlu «Köy yolları için yeterli bnldozer, kompresör ve grayder yoktnr. Efer Trabzon köylüleri (Vali j bize dozer vermedi) diye beni size şikâyet etmediyseler âlice I nap davranmışlardm demış ve KoduJ yolu hakkında bilgı verdikten sonra «Sayın Cumburbaş kanım, bir yoldan dozer alındi diye Kaymakam teessuründen ıs tifa etmeye kalkışmıştır. Trabzon halkı bu derece yola susamıştır» demiştir Vahnın verdığı bılgıye gdre Trabzonun 699 köyunden 509 unda içme suyu yoktur. Vali Akkutlu sözlerine sö'yle devam etmiştir: (Arkası Sa. 7, Sü. 6 da) Tarabya'da da kanalizasyon denize sızıyor Sehirdeki kanalizasyon durumunun yetersizliğinin yanısıra, yeni tesislerin yapıîması İçin gösterilen çaba da işin gereken ciddiyetle ele alınmadığını ortaya koymaktadır. Bunun en açık misal! de bir yıldan berl Beledlye üe Emekli Sandığı tarafından 800 bin liraya ortaklaşa yaptırılmağa çalışılan Tarabya Sahil yolu kanalizasyonu'dur. Tarabya Oteli üe civarının pis sularını pompaj tesisi erl ile Kireçbumun'dan denize verecek olan kanalizasyon için 30 santira çapında bir boru kullanılmış. ancak borunun döşenraesl sırasmda kanallar hasara uğradığından Sahil yolunun Tarabya kesimini pis sular istilâ etmiştir. İstanbulun en güzel kıyılanna sahip Tarabya hem halk sağlığını ' tehdit eder bir hale gelmiş, hem de | yolları kaplayan pis sular ve kokular yüzünden turistık ve tabiî onemini yitirmiştir. tlgililer, diğer semtlerdeki durumun yanısıra Tarabyanın bu feei durumuna da hiç bir ilgi göstermemektedirler. 3 defa Hacca giden bir ihtiyar, küçük j bir kıza saldırdı Banka iflâsları ile ilgili bir soru önergesi verildi ANKARA, (aj.) Adana TÎP Milletvekili Ali Karcı, bir sözlü soru önergesiyle Başbakandan, 1950 yiundan berl tasfiyeye tâbi tutulan bankalar hakkmda bilgi ıstemiştir. Ali Karcı. önergesinde; «1950 den bu yana Türkiye'de, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen şekilde banka iflâsları olduğiınu, bu iflâslara sebep olan kişilerin resmen iflâs halinde îörülmelerine rağmen şahane bir hayat vaşadıklanm» ileri sürmek te, 1950 denberi tasfiyeye tâbi tutulan bankaların adlarmı, bu oankalara borçlarmı ödemeyen şahıs ve şırketlerin isimlerini sormaktadii. İZMİR Foça'mn Gelen köyünde, 3 defa Hacca gittiği bildırilen 65 yaşında bir bakkal, dükkânında küçük bir kıza tecavüze kalktığı iddiasıyla, tevkil edilmiştir. 9 yaşındaki kız, şeker almak üzere bakkala gittiğinde, kapıyı küitleyen Hüseyin Bakır'ın hücumuna mâruz kalmıştır. Bağırarak yardım isteyen çocuk, yetışenler tarafından muhtelif yerlerinden varalanmış şekilde kurtarılmıştır. DIŞ HABERLER SERVİSİ LEFKOŞE Makarios bir Rum köyünde, Türk • funan iTARABYA'DAKİ KA.NALlZASlfON İNŞAAT1 DA İLGlSlZLlK kili görüşmelerinin sonucunun TÜZÜNDEN BİR AZAP HALİNİ ALMIŞTTR. Enosis olabileceğini söylemiş > tir. ,' Lefkoşe Magosa yolu üzerındekı Lısı'de konuşan Başpıskopos, aynen şöyle demiştir: «Eger ikili müzakerelerin sonncu candan arzn ettiğimiı gi . bi Enosis olursa o zaman böyle • bir sonucnn Kıbns halkı tara • fından kabnl edilip edilmeyece • ğini tespit için plebisit yapıbuv | sına lüzum yoktur. Kıbns halkı, hâlen Enosis'i arzn ettiğini ifade etmis bulunmaktadır. îunanistan ikili görüşmelere iyi niyetle gitmektedir. Fakat Türkiillî Eğitim Bakanlığmm emri üzerine, 1966 1967 öğretim yılı yenin niyetlerinin iyi oldnfnniçin kurulan cöğrencileri Okullara Yönetme ve Yerleştirme dan çok süphe ediyomz. Patrik Komitesi», İstanbul okullarına bu yıl alınacak öğrenci sayısını haneye karsı tetıdit. tstanbnl tesbit ederek durumu bir raporla Bakanhğa bıidirmiştir. ile tmroz ve Bozcaada Rumlanna karsı kovnsturmalar TürkKomıte, orta derecedekı her çeşit okullara bu ders yıhnda 12 lerin nivrtlerinin gerçek mahibın 900 öğrencınin kayıt için başvetini acıça vurmaktadır. Avrıvuracağını tahmin etmiştir. Inceca Adadaki Iiirk azınh$ını korn :emeler sonunda ise, müracaat mak ve kendi eüvenlijini temiedeceklerden ancak 11 bin 475 inat altına almak bahanesiyle nın kayıtlarınm bütun imkânlar Türkive'nin Kıbrıs üzerinde topzorlanmak şartiyle yapılabileceği rak talep etmekten ve taksim anlasılmıştır. Bu duruma göre, plânlarını giitmekten vazçeçmearadakı farkı teskıl eden 1425 (Arkası Sa. 7, Sü. 8 de) " (Arkası Sa. 7, Sü. 4 de) tkili görüsmeleritı sonııcu ENOSİS olabilirmis!r Resmi makamlardan ızın almadan kara sulanmıza giren v« Montreux Andlaşmasına aykırı olarak Karadenize açümak isterlerken önceki gün Deni* Kuvvetlerimize mensup hücumbotlar tarafından yollan kesilen Birleşik Arap Cumhuriyeti' ne ait harb gemilerindeki mürettebatın dün şehre inmeleri için istenen izin ügililerce reddedilmiştir. Ankaradan gelecek emre kadar Büyükdere önlerinde Türk hücumbotlan tarafından kontrol altına alınan B.A.C. gemilerinden dün denize bot indirilmek istenmişse de bu hareket denizcilerimiz tarafindan kabul edilmemiştir. IIU' ıji'nıik'riııiıı mürelletıatma da izin verilmedi AÇIKLAMA ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı dün akşam bir açıklama vaparak. tstanbul limanında bulunan Birleşik Arap Cumhuriyetine ait 2 savaş gemisinin Karadeniz'e geçmelı için gerekii 8 günlük ihbar süresini, resml misaflr olarak limanda geçireceklerini açıklamıştır Bfldiride, «B.A.C Hükumetinin, ba dâveti büyük bir tnemnanlnkla kabul ettiği» belirtilmiştir. Gemiler. 26 haziran sabanı Karadeniz'e çıkabilecektir. Orta ve Liselere fazla müracaat olacağı sanılıyor ASMA KOPRU İÇİN 1 MİLYAR 400 MİLYON HARCANACAK M Ortaca ile ilgili gensoru geri alındı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara mılletvekili Hüseyin Balan (MP), alevîlik ve sünnilık üzerinde cereyan eden olayları benımsercesme küçumsedikleri ıddıası ile, Basbakan ile lçıslerı Bakanı haklarmda g«nsoru açılmasına daır verdiği önergeyı gerı almıştır. Balan, bu vesile ile dün Meclıste yaptıgı konuşmada, gensoru önergesinı, Meclistekı bahar havasını bozacağı yolunda yakmlarının izhar ettifı endışeler üzerıne gerı aldığını söylemiş ve gensoruyu Başbakanın cevaplandırmas; isteğiyle bir sözlü soru haline getırdiğini büdirmiştir. Balan nynca, Muğla Valıstoin derhal mei'keze .alınmasmı,' Diyanet tslen Başkanı îbrahim Elmalının değıştırilmesjnı, kadro dışı din adamlariMn faaliyetlerinin menedilmesfni Hükumetten ıstemiş, «Hem Türk • Kürd, hem alevî • sünnî ayrıhgı vardır. Geliniz meseleyi beraber halledelim» demiştir. NADİR NADİ DEMİREL: y «Türkiye iğneli beşik gibi gösteri'mek isteniyor» dedi Gazeteler ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ı Karayolları Bölge Müdürleri | nin, yıllık olağan toplantısı, dün Genel Müdür Servet Bayramoğ , lu'nun konuşmasiyle açılmıştır. j Genel Müdür, uzun konuşmasında, yapılan ve plânlanan işler hakkmda çeşitli bilgiler vermis, mevcut yollann gerekii standartlara getirilebilmesi için 6 milyar 250 milyon liraya, önümüzdeki devre için 20 yılhk bir trafik projeksiyonu çerçevesinde hazırlanan yol projelerinin gerçekleştirilmesi için 12 milyar 700 milyon liraya ihtiyaç bulunduğunu, fstanbul Asma Köprüsünün 1 milyar 400 milyona çıkacağını bildirmiçtir BavramoŞbı «tstan(Arkası Sa. 7, Sü. « da) ŞİMDİ DE KEÇİ Insanlarm hayvan sevgisl değişik şekillerde tezabür ediyor Evlerinin en raumtaz köşelerinde timsah, aslan gibi yırtıcı hayvanlar besleyen meraklılarm yanı sıra lstanbullu biı bayan da canından çok sevdiğı kara keçisinin Ipinden tut tuğu gibi şehrin kalabalık cad delerinde gezdirmeye çıkartmış. Bu sıcak yaz günlerinde yeşilliklerden ayrılıp şehre tomek keçinin .pek hoşuna gitmiş olmasa'gerek... ' V
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle