Katalog

TüRK EDEBİYATI CILT: 3 ÇIKTI Millî re Yeni Edebiyat devirlerini içine al»n bu eiltli eser tamarolanmiftır. 700 büyük aahife, eiltli 25 lirmdır. AHMET KABAKLI Çıkaran: TÜRKİYE YAYlNEVİ İlâncıhk: 3736/7086 umhuriye 43. yıl soyı 15044 KURUCUSU TUNUS NADİ Telefonlar: 22 42 90 Teleionlar: 2 2 4 2 9 0 22 4 2 «6 İ s t a n b u l P o « t a K u t u s u : İ s t a n b u l N o 24« 2 2 4 2 9 8 22 4 2 9 7 2 2 4 2 9 6 2 2 4 2 99 Pozor 19 Haziron Î 9 6 6 «5/7097 Kiitahya'da 2 ek tesisin temeli atıldı Türk/ye Öğretmen Dertiekleri Federasyonu'nun bildirisi: II Türkiye iğneli beşik gibi gösferiliyor,, İbret Olsun! ağunıızlık, bir devletin toprak büyüklüğü, nüfus P j sayısı, ja da maddl gücü ^ ile değil, daha ziyadc o derletin dış politikasındaki imkânlarla oranlıdır. Bir devlet, kendi dış politika imkânlannı ulusal çıkarlara nygun bir biçimde değerlendirmek özgürlüğüne ya sahiptir, ya da değildir. Uluslararası ilişkiler, durmaksızın karşılıldj etkiler ve tepkilerle Beçtiğine göre, her iki halde de hfikiimetlerin kaderi, sonu gelmez bir gayretle dış politika imkanUnndan ulns hesabına yararlannuya çalışmaktır. Bu açıdan bakbğımn zaman bflyıik devlet • küçük devlet ayınmının öneminden bir hayli kaybettiğini görürüz. Orneğin 50 milyonluk nüfusu, tiim Avrupa kadar toprağı ve sayısız doğal kaynaklanna rağtnen Brezilya, nfacık Kübaya kıyasla daha bağunlı bir devlet sayılmaz mı? Buoun gibl, 2 milyonu bnlmıyan nüfusu, verimsiz toprağı ile Moskovaya sırt çeviren Arnavutluk, her yandan kıskıvrak bağlanmış iki Almanyadan da daha bağımsız değil midir? Bu örnekleri, bir sfiredir bizde propagandası yapılan bir fikrin sakatlığını göstermek için veriyoruz. Saçlı sakallı yazarlar ortaya çıkıyor: «Efendim diyorlar, yeryüzünde tam anlamı ile bağımsız diyeceğimiz bir Rusya ile bir Amerika vardır. Amerika nzgürlük dünyasını temsil eder ve de NATO'nun, CENTO'nun, SEATO'nun önderidir. Adına üçflncü blok, ya da tarafsızlar bloku denilen devletlerin dayanağı boşluktur. Yann bir savaş patlak verirse, çarpışacaklar Doğu ile Batı olacak, üçüncü blok devletleri iki taraftan birine katümak zorunda kalacaklardır. Şu halde Amerikadan uzaklaşmamızı istiyenlerin amacı bizi Rusyanın kucağına atmaktır.» 1919 mandacıhğını batırlatan bu zihniyetin çürüklüğü, satırlar arasında kendiliğinden sıntmaktadır. Bir kez, bayrağını Atatürkün açtığı ulusal bağımsızlık savaşları Ikinci Cihan Savaşuıdan sonra çağunıza damgasını vuran bir büyük akımdır. Dünya, bu bfiyük akımın dalgalan ile çalkanmaktadır, daha da bir hayli çalkanacaktır. Bunun sonu, ister Doğudan gelsin, ister Batıdan, ber türlü emperyalizmin yıkılışı olacaktır. Ne var ki, ulusal özgürlükleri savunma şampiyona olarak tkinci Cihan Savaşından sonra ortada bov gösteren Amerika bugün yeryüzönde kiâsik emperyalizmin başterasilcisi olmak niteliğini gizliyememektedir. Bununla beraber burada ne Amerikayı suçlamak, ne de NATO çerçevesi içinde Amerika ile kurduğumuz ilişkilerin öziinii yermek niyetinde değiliz. tkinci Cihan Savaşından bn yana dünya büyük gelişmelere sahne ounuştur. Bir savunma paktı olarak doğan NATO zamanla ve olaylann da zoru ile Amerikayi kendi ekonoraik sistemini sürdürebilmek için başka ulusların iç işlerine gittikçe daha fazla karışmaya doğru itmiştir. Amerikanın bağımsızlıktan anladığı bu ise diyecefimiz bir şey yoktur. Araa bu bağııpsızlık anlayışına karşı kendi bağımsızhğimızı korumal; da bizim çörevirniz olduğuno inkâr edebilir miyiz? Amerika övle münasip çörüyor diye Ruslann vüzüne bakmıvacağız, Polonyalıların elini sıkmıyacağiz, Romanyahlara. Bulgarlara selâm vermiveceğiz. Sonra bir gün gene Amerika tavsiye edecek ve biz her biri bize Amerikadan çok daha yakında yaşıyan bn uluslarla ekonoraik, kültürel ve bilimsel ilişkilerimizi arttırma voluna gireceğiz. Bu, bağımh devletlerin bile kolay kolay benimsiyemiyeceği bir bağımsızlık anlavışıdır ki. Güney Amerikada bile rahatlıkla uvgulanabileceği şüphelklir. Başlangıçta bir savunma paktı olarak kurulan, bir siire dünya banşına yaran dokunan ve bugünkü ynmuşak havanın esmesin TÖRENDE KONUŞMA YAPAN BAŞBAKAN DEMİREL DEDi Ki: BAŞBAKAN, KÜTAHYA'DA KONÜŞÜRKEN.. Smıi tüzükleri bilimsel temele dayanmıyor II ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) •r ürkiye öğretmen Demeklerl • Mılli Federasyonu yayınladığı bir bildiri ile Personel Kanunu sınıf tüzükleri hakkmdaki son görüşünü bir kere daha açıklamış ve «Yüz bin öğretmenl meslekten soğutacak bn tüzükleri» sadece belli bir zümrenin yaranna hazırlandığmı» ileri sürmüstür. Federasyonun ilk, orta ve yuksek öğretim bölümleri baskanlarının genel sekreterin başkanilğında yaptıklan toplantıda su hususlann belirtilmesine karar verilmiştir: «Devlet Personel Kanunu tla ilgili sınıf tüzükleri hükumei gö rüşü olarak Bakanlar Kurnlnnda son seklini almak üzeredir. Bu gunler, karar günleridlr. Bu önernli karar günlerinde aaym hükumet llgililerinln re kamn oynnun bhr kez daha dlkkstinl çekiyoruz. n Smıf tüzükleri, Oğretmenleria birblTlerlyle ügisinl kesmllkl* kopararak. kompartunanlara a> >nrmaktadır. 0Tüzükler hlç bir büimsel temele rtaİt1 Q 100 000 öğretmerü meslektea soğutacak bu tüzükler sadece belli bir zümrenin yaranna haarlanmıçtn. Q Bütün fiğretmenler hükumet çalışmalannı ılgıyle izlemektedır. Bir kast düzeni olarak ortaya çıkan bu tüzükler hükümetten geçmemelidir.» KÜTAHYA (a.a.) aşbakan Suleyman Deroırel, dün azot aanayil tavsii tasaatı temcl atma töreninde yaptıgı konuşmada: «Memleketin binbir derdi, binbir mesakkati ve binbir ıstırabı varkcn, esefle ve acı ile »öyliyeyim ki çok kere bunlar bir kenara atılmakta ve kınr, verımsiz, bafi sonn olmıyan meıelelerle nmumî efkârımıı Içgal edilmek i>tenmektedir» demıs v« memleke tın ığnelı beşığe benzetıldığini soylemıştır. Başbakan muhtelif Jconulara temas eden konuşmasında ozetle şunları soylemıştır: • Biz büyük Tftrk milletinin aklı ıclimine, vatanperverliğine inanç içinde olan kimseleriı. Bızim iktidarımız büyük Tfirk milletinin bizatihi kendisinin ik tidandır. Bu düşüneedir ki, Türkiye'de yeni bir çağın baslaagıcıdır. Bu çağ büyük Tttrk milletinin bâmisinin, vaıisinin bixzat kendisinin oldugu çafdır. Guç ve kudret büyük milletinin dir. Bu güç ve kuvvet memle ketin iman, ümranı, lefahı için scferberdir. Neler vapılabileceğini herkea gSreeektir. B BUYUK TEHLIKE MİKROPLAR KOL GEZiYOR Her gün İstanbul sahillerine 360 ton pis su ve pislik dökülüyor a stanbul'un etrafını saran sahıllere hergün kanal' lar ve vidanjorler vasıtasiyle santimetrekupünde 6 mılyon mıkrop bulunan 360 ton pıs su ve organık madde dokulmektedır. Bu şartlar altmda îstanbulun sağlık bakımmdan hiçbir garantıye sahip olmadığı ve bağırsak yolu ile bulaşan hastalıklardan bırinin görulmesi halinde şehir sakinlerini ne kadar buyuk bir tehhkenın bekledigı ortadadır. Şehrin Anadolu yakasında sokak kenarlannda küçük dereler hahnde akan fosseptiklerden tasan pıs suların ve bunların içinde oynayan yavrulann durumu ise tek kelime ile fecaattır. İĞNELİ BEŞİK «HEDEF Çıplak göıle gBrülebilecek ha diselere teleskopla bakıp, mem Ieketi «iğneli befik» gibi görmek vsteyenler vardır. Memleketi bu hâle getirmek isteyenler de vardır. Vatandaşlar arasına her gün türlü çeşitli hnınr snzlnk sokmak isteyenler vardir. Daha doğrnsu Türki>enin huzur ve sükfln içinde olmasından, hürriyet atmosferi içinde her gün ileriye gitmesinden rahatsız olanlar vardır. Kanım ve hukuk devletinın serbestisıne ve nizamına, bütun Turk vatandaşlann yurdun neresinde olursa olsun, tefrıksir muamele görmesine ve her şeyden ve herkesten ölçülu olan kanunların himayesinde bulunduğuna herkes kendini ahştıracaktır. Şnnu kesin olarak ifade etmek isterim ki, kannnlann dı şına çıkan herkes, kanunlann içine girmeye mecbnrdnr ve ka nnnların içine sokulacaktır. Sayanı sükrandır ki, büyük milletimiz iz'an ve idrâk Bahibidir de rüzgâr ekip, fırtına biçmek isteyenler, daima mkntn ha yale uğramaktadırlar. Bütün bunlar şımdiye dek îstanbulun bir kanalızasyon problemı olduğunun bir turlu kabul edilmek istenmemesi, diğeri Me mevcut durum içinde Belediye'nin ilgisizliğidir. Belediye yetkilileri şu anda İstanbul'daki kanahzasyon ağının hangı noktalarda denize bağlandığını bılmemektedirler. Kendıleriyle konuştugumuz yetkilıler, bu konudaki soruyu; «Nerede sabile kadar nzanan boş ve terkedilmiş bir kanal bnlunnrsa kanalizasyon şebekesi ona bağlanmaktadır. Sayısını sorarsan» ben diyeyim 30», siz devin 500» diverek cevaplandırmıslardır. ONBİNLERİ AŞIYOR SEÇİLRÖŞTİR» Buyuk Türk mılletı bugün kendısıne bir hedef seçmiştir ve bu hedefe erişmenin kararlılığı ıçındedır Bu hedef hürriyet dü (Arkan Sa. 1. Sfi. 3 de) ISüfus kâğıdı ile ilgili formalite sadele^tirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Nüfus kâğıdı ve nüfus kayıtlariyle ilgili bazı formaliteler îçişleri Bakanhğınca kaldınlmı;tır. Bundan sonra nüfua kâğıdını kavbetmis olanlar için gazetede ilân mechnriveti de aranmıyacaktır. Yenilikler şöyledir: V'jfu» hii\ivet riizdanmı kay bedcnlerden gazete ile ilânm kanunî dayanağı olmadığından erazetede ilân ediimesi isfennıeye«•ektir. 1 9 Sadece nüfus hüviyet cüzdan "™ lanna fotoğraf yapışörmak Utevenlerden fotoğraf almacak, di"•"i»ri mecbıır tutulmavacaktır. Nüfus hüviyet cüzdanlan çocuklarda ana. babaya. büyük lerde eşlere ve birincl derecede kan hısımlanna verilebilecek. Mut laka kendisi istenmeyeoektir. Aynı aile fertlerine kendi silelerinin nüfus kayıt örne5 i verilebilecektir. Son yillarda adetleri eok art mıs bulunan yurd dısındakl vatandasların evlenme ve doğum olaylannda konsolosloklarunıt vurd icindeki nüfus daireleri ile doşrudan doğruva vazısma yapabileccklerdir. Bövlece bir tescil isleminin. bilhassa evienmeve en eclL olmadığının tesbitinin fîç. dort ayda sonuçlanmasına sebep olan Dısisleri. tcişleri Bakanlıklan. valiiik. kavmakamlıklar gibi nracıların ve fonnaliteierin kaldırılması sağlanmif olmaktadır. D B Q 0 Sahıl yolunun Sırkecı Bakırkoy kesımınde karadan ve sandallarla yapılan kontrolda 90 kanalizasyon ağzı sayılmıştır. Şehrin dığer taraflanndakı nüfus kesafetı ve tabıî durum gozönüne alınacak olursa Belediyeye ait kanalizasyon ağızlannın en az bin civannda olduğu sanılmaktadır. Deniz kenarındaki evlerın hususı kanalları ile bu rakam 10 binleri aşmaktadır. Bu gün dunyadakı medenıyet ölçulerınden bırı de şuphesiz kanalizasyonun varlığı ve şeklidir. Artık dünyanm hiçbir yerinde kullanılarak pısletılen sular ve sindırım artığı organık maddeler, olduğu gıbı denize akıtılmamaktadır. Kurulan tesislerde yapılan biyolojık ve mikrobik tasfiyeler hem sağlık. hem de estetik bakımmdan büyuk önem SAHİLLERE AKAN LAĞIMLAR taşımakta ve halka verilen değer de bu suretle ortaya çıkmaktadır. Bu durum karşısında ilgihlenn îstanbullulara yol, taşıt, gıda gibi konuların yanısıra kanalizasyon ve dolayısiyle sağlık bakımmdan da önem vermemelerinin ızahını anlamak kabil olmamaktadır. «îstanbul'nn dertlerini tesbit etmeğe gelen» Başbakan Suleyman Demirel'in Vilâyette yaptığî beşbuçuk saat devam eden toplantıda kanalizasyon durumundan ** •• ^ H • * bir tek kelime ile dahı bahsedil memis olması da düşündürücüdur. Çünkü îstanbul'un kanalizasyon probleminin halli 2 milyar 200 milyon lirahk yatınma ihtiyaç göstermektedir ve özel (DIŞ HABERLER SERVİSİ) bir kanun mevzuudur. 1964 yıOMA Italyan Komunıst Partısının organı «L'ünita» ya ozel lında hazırlanan ve ilgili Bakanbir demeç veren Rumen lideri Nicolae Ceasescu, «Kanaatimce Iıklara gönderilen «tstanbnl Bebugün artık bütün Komünist Partilerini bir tek merkezden idalediyesine Bağlı Kanalizasyon îsşik etmeğe imkân yoktur. Ülkelerin tarihî ve ekonomik mazilerinaekillerde tefsir edilmektere leıi Genel Müdürlüğü Teskilât dir, Ve bu dnrnmda sosyalizmin sosyal ve politik problemler değideki defisiklik yüzünden çesitli ve îşletmelerine dair Kanun» taknrnluşu yolunda değisik ulkesarısı 2 yıldır ele alınmamaktaIerde aynı problemler için değidır. sik hal çareleri bulnnmaktadır» demiştır. Kanun tasarısınm gerekçesinde ANKABA (Cumhuriyet Bürosn) Rumen komünist lideri devamÎstanbulun bugünkü kanalizasla, bu hakikatlerin ışığmda ken CHP îstanbul Milletvekili Coşyon durumu şöyle belirtilmektedi partisinin, «Her partinin kenkun Kırca, Adalet Bakanı taradir : fından cevaplandınlması isteğiydi siyasi yolnnn, stratejisini ve «Bngün nüfnsn 2 milyona varle Millet Meclisi Başkanlığına taktiklerini tâyin etmekte sermıs olan tstanbnl şehri ve Türverdiği bir soru önergesinde, best olduğuna inandığını» belırtkiyenin en büyük Belediyesi o•Partiler Kanununa göre Cummistîr. lan tstanbnl Belediyesinin kaphuriyet Başsavcılığuıa aksermiş ladığı sahamn yüzde 80'inde kaNATO VARŞOVA olan fiiller ve bu fiillerle hangi (Arkası Sa. 7, Sü. 7 de) partilerin ilgili olduğunu» sorPAKTI muştur. Romanya Komünist Partısı Genel Sekreterı Başbakan Nicolae Ceasescu'nun Avrupadan hem NATO'nun hem Varşova Paktının lâğvedılmesinı ve bütün Avrupa ulkelerinde bulunan yabancı ülkelere ait askerlerin çekılmesıni istemıstir. Romanyalı lidere göre, ancak askerî paktlar ve bloklar lâğvedilir, ülkelerden yabancı askerler gen çekılır ve bütün yabancı askeri usler sokülürse dünya ülkelerı arasında işbırliği tahakkuk edebilir. Bu yüzden gerek NATO gerekse Varşova Paktının lâ§vedılme<=inı ı<:tıverek «NATO lâğvolmazsa Varşova Paktı da kaldırılamaz» aemı<;tır Yer Kazanmak tçin £ fazla Londra'da otobüslecyer kazanmak amacıyla oturulan yerleri daraltma karanna varılnuştır. Resiıude de görüldüğü gibi, oturulan koltuklar ancak yolculann ilişerek dayanmalanna müsaade etmektedir. Bdylelikle, otobüslerde herkese oturabilecek yer sağlanmakta ve bir hayli de yer kazanılmaktadır. Rize'de Sunay'ı Yol istiyoruz, of! „ dövizi ile karşıladılar II Romanya Komünisl Porlisi bağımsızlığını d un ılan ellı R Türk Rus anlasmasının maddeleri ncıklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Dışişleri Bakanlığı, çeşitli ülkelerle imzalanmış olup, bugüne kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulmamış olan bazı anlaşmalan, hükumet kanalıyla meclislere sunmak için çalışmalar yapmaktadır. Bir Dışişleri yetkihsi, bu arada, imzalanışı, yankılar uyandıran, Sovyetlerle kültür anlasmasının bugünlerde Meclis'e sevkedilmesi arzusuyla hükumete verileceğini bildirmiştir. Dışişleri Bakanı thsan Sabri Çağlayangil'in öncekl gün Mecliste yaptığı konuşma sırasında, Doğu ile iliskilerin gelistirileceğJ ni söylemesi, söz konusu anlasmanın meclislere yakında sevkedileceğini doğrulamaktadır. 5 kasım 1964 te Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko ile o zamanki Dışişleri Bakanı Feridun Cemai Erkin tarafından imzalanan ve bugüne kadar açıklanmamış olan, •Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birllği arasında kültü (Arkası Sa. 7. Sü. I de) Sakarya'da bir kadm üstiine gaz döküp yaktı SAKARYA (Özel) U eremden muzdarip bulunan kocasmı tedavi ettiremediğıne ve 3 çocuğunu geçindiremediğine uzülen 35 yaşlarmdaki Ayşe Çağ lar, önceki gece Sancalar köyündeki evinde üzerine gaz dökerek budistler gibi kendini yakıp intihar etmiştir. BtZE, (Fikret OTYAM hildiriyor) Devlet Başkanı Sunay, geldiâ gibi, coşkun bir sekilde Erzurumdan uğurlandı. Yol boyunca, her zaman olduğu gibi, vatandaşlann sevgi gösterileriyle karşılandı. Norga bucağmda «Ozlenen misafir, hoş geldiniz» dövizleriyle karjüandı. îspir ilçesine uğraıuldı ve böylelikle tspir ilçesi halkj, llk defa olarak Cumhurbaşkanı gördü. Sunay ve beraberindekiler, öğle yemeğini 6 ncı Zırhlı Tugayının, «Yukankan» denilen mevkiu» de hazırladığı çadırda yedi. Şırıl şınl akan derenin kenarında kurulan çadırlı dinlenme ve yemek mahallinde, içinde kolonyası, fayans lâvabosu bile bulunan bir tuvalet çadın dahi hazırlanmıştı. Rıze îl hududunda ilk önce kar Şilayıcılan gördük. tkizdere'den iki tarau karlı yoldan geçtik Ağaçseven köylüleri, .Yol istiyoruz, of!» ayen bir yaftayı, yol boyu asmışlardı' Kalkandere Uçesinde (Arkası Sa. 7. Sü. 7 de) ADANA'DA ADANA 19 yaşmdaki bir Ticaret Lisesi öğrencisi, dün sabah şehrin en merkezî yeri olan Küçüksaat meydanmda üzerine bir bidon benzin döküc «Budistler» gibi kendismi yakmak ısterken, Âdem Göçer adlı bir trafik polisi tarafından müdahale edilerek kurtanlnuştır. Emniyet Müdürlüğüne götürülen Vücel Kıhç adlı öğrencinin bıraktığı mektuptan, kendisinl «Aşk yüzünden» yakmak istediğj anlaşılmıştır. Coşkun Kırca'nın soru önergesi Denktas. tkili Görüsmelerden endişe duyuyor ANKARA (Cumhuriyet Bttrosn) Kıbns Türk Cemaat Başkanı Raırf Denktaş, dün. gazetecilerle yaptığı komışmada, .TiMdye ynnarüstan arasında başlıyacak olan ikjll fönişmelerden endişe dnydıısımn. soy lemistır. Gdrüsmelerin yeni bir Vunan taktigi olablleceğini belirten Denkta? gorüşmelerle ilgili olarak. cemaate henü? bilgı rerılmediginı de ifade etmiş ve «Ikıli gorüşmelerden endıSeliyim. Yunanlılann zaman kazanmaya çalıstıkları kanısındayım Difeğlm bu koouda vanılraış olmaktır» T demisti^:; ^ Baba kız, yanyana asılı olarak bulundu MANİSA (a.a.) Arda Mahallesinden îbrahım Öztürk ile 16 yaşmdaki kızı Dudu, dün bir kır bekçisi tarafından bir bağ damında asılı bulunrauşlardır. İlgililer, Dudu'nun 5 aylık hâmile olduğunu tesbit etmiş, babakızm bir cinayete kurban gitme ihtimalini gozönüne alarak, tahy kikau bu yöne çevirmislerdir**1!!gililer, aynca îbrahim'in, onceki . gün kızını îzmir'de muayene ettirdiğini söylemişlerdir. *l Otobüşşkazaştitida 60* yolcu öldü TEDAVt MOSKOVA Şehre > nU azakta vukubulan bir ofeEüs kazasında 70 yolcudan 60'ı iamüstur. Kazanın olduğu AmontovW, y«bancılara yuak bir bölgedir. NADİR NADİ üevamı Sa, 7, Sü. 7 de [Çu bn Lay'ın Bükres liyareti ile ilgili haberimiz flçtincü lahifededir.] •ülajrman tyj fSunni Al«vt mücadeleci yoktur» dedt Gazcteler TEŞHİS tZMİR Büyük Efes otellnde tamştıfı genç bir avukatla biriikte Izmir'in eece göninüşünün yuksek bir noktadan fotografını tesbit etmel lstiyen Joanna adlı genç bir Kanadalı turist kız, gece Goztepe tepesinden indiŞı sırada belirslı 2 kiji. nin taarruzuna utramıstır. •Avukatla biriikte Kanadalı kızı bırpaladıktan sonra sıkıstırmayı kal kan müteeavizler. Joanna'nm 330 de Urlık ç»lüni «Jdıktan aonn lardır. tiadakatı tmist kıza 8aldıvmlar