26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ALH 15 Haziran 1966 rUMHÜRtYET Turhan GURKAN Filim Işletmecileri fiat kırınca enflâsyon başladı Metan gazmdea proteinll madde hnâll lçin çalışan blr ilim adamı. Metan gazmden proteinli madde imâl etmek iein knllanılaa cihazlardan biri. 15 Haziran 1927 tarihli Cumhuriyet'ten Tabii gaxdan yiyecek • maddesi yapıldt Dünya nüfusunun gittikçe artmasının doğurduğu açlık tehlikesi mutfaklarımızda kullandığımız gazdan proteinli maddeler elde edilerek önlenecek ünya nüfusunun gittikçe art ması ve açlık tehlikesinin kaçınılmaz bir hal alması •on günlerde ilim adamlannı suni maddelerden gıda temini için çahşmalar yapmaya sevketmiştir. Nitekim ilk alka gelen günümüz de bir çok ihtiyacı karşılayan ham petrol olmujtur. Dünyanın bir çok yerlerinde bu konuda ya pılmakta olan çalışmalar bugün bir hayli ilerlemi) bulunmaktadır. Bu konu ile ilgili olarak 9 Haziranda Londrada bir basın toplantısı yapan bir ilmî Araştırma Şirketi Müdürü Lord Rothschild, A D raştırma lâboratuarlarında tabiî petrol gazinden protein elde edilmesi için çalışmalann bir hayli ilerlediğini bildirmiştir. Lord Rotschild'in verdiği izaha ta göre, çok ve ucuz olan tabiî gaz kaynaklanmn protein imalâtma yöneltilmesi, dünyayı tehdit etmekte olan açlık tehlikesini önleyecek niteliktedir. Metan ga2inden protein elde ediürken diğer hidrokarbonlar, imâl edilmekte olan maddeyi bozmamaktadırlar. Bunun yanında metan molekülü sadece bir tek karbon atomuna sa hiptir. Nitekim nebatların büyümesini sağlayan karbon dioksit de gene bir tane karbon atomuna sa hiptir. Fakat bunun proteine dö nebilmesi için güneş enerjisine ihtiyaç vardır. Halbuki metan mo lekülünün böyle bir enerjiye ihtiyacı yoktur. îngilterenin Kent eyaletinde bu lunan MUstead Laboratuarlannda Dr. Norris ve Dr. Ribbon metan oksit ile bakteri çoğaltmayı başarcnışlardır. Mikroorganizmalar, hava ve metanın basit tuzlu bir solüsyona tatbiki ile elde edil mişlerdir. Bu madde aminoasidlerden yana çok zengindir. Lord Rothschild'in verdiği bilgiye göre henüz laboratuar seviyesinde olan çalışmalar ilerledik ten sonra 2 milyon metreküp metan gazinden 10 ton proteinli mad de elde etmek mümkün olacaktır. ürk filimciligi büyük bir enflâsyonun eşiğinde bulunuyor. Bütün Turkiye'yi 6 bölgeye bölerek, filim dağıtımını tekele alan filim işletmecileri, son günlerde filim ahm fiatlarını birdenbire düşürerek Türk sinemasında büyük bir krize önayak oldular. Bu düşüşte, « a n ve talep» kuralımn, çok filim çevrilışinin, az sinema oluşunun da etkisi oldu. Bütün Türkiye'de iyi ve kötü filim satışı, 6 bölgede ortalama olarak 132.500 238.000 lira arasında değismektedir. Bir filmin maliyeti ise kötü ve iyi filim olarak 185.500 250.000 liradır. Bu duruma göre bile maliyet, latış fiatmı çok aşmaktadır. Buna bir de bonb kırdırma, faiz, vergi eklenince, her filmin maliyeti 55 bin lira daha artmakta, 185 bin li raya çıkan bir filim 240 bin, 250 bin liraya çıkan bir filim ise 305 bin liraya yükselmektedir. Afiş ve reklâmlar da yapımcıya ait olduğundan, sinemacı seyirciden peşin almasına karşı, yapımcıdan aldığı filme, bono ödediğinden, filimci güç durumda kalmakta, yeni fiat uygulaması karşısında da, filim yapımını durdurmaktadır. 300 bin liraya çıkan bir filmin 400 500 bin lira getirmesi beklenirken, 250 bin lira o da bonoyla getirmesi, bugünkü krizli durumun belkemiğini teşkil etmektedir. T •«•«< •••• •••• •••• Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım (Özalp) Paşa Hazretleri, kadmlarm mebusluğu meselesi etrafmda kendisiyle gö rüşen bir arkadasımıza junlan »öylemişlerdir: < Hiç şüphe yok ki, kadmlarm teceddüt ve terakki yolunda erkeklerden geri kalmalarını arzu etmiyoruz. Onlar da çalışıyorlar ve çahşacaklardır. Fakat kadmlarm mebus olabilmeleri Teşkilâtı Esasiye Kanununun ruhuna mchaliftir. Mebus olabilecek Tiirkün erkek olması şarttır. Binaenaleyh kanunun bu sarahati karşısında henüz kadınIann mebus olabilmelerine imkân yoktur.» « Eğer kadınlar bir emrivâki yaparak namzetliklerini koyup rey alırlar ve mebus seçilirlerse kadın mebuslar bu devrede Meclise girmeye muvaffak olabilecekler mi?» « Usule ve kanuna aykın olan bir intihabın hükmü obnayacağı tabiîdir. Kadınlar intihap edilmek değil, etmek hakkını bile hâiz bulunmuyorlar. Şu itibarla mebus olmadıktan önce müntehip (seçmen) olmalan için çaltşmalan Iazım gelmez mi? Meselâ ben bu sefer askerlikten istifa etmeden veya tekafit (emekli) olmadan intihap edilirscm bunun hükmü olur mo? Hâkim olan kanundur, bir kısmın arzusu değil..» Kâzım Paşa'ya göre kadınlar mebus intihap edüemiyecekler ü durmuştur. Vaykofun katünln tngiltera tarafından takip edilen Sovyet aleyhtarhğı siyaseti ile sıkı bir münasebeti olduğuna ve cinayetten dolayı Leh hükumetinin mesuliyetine ve caninin şiddetle tecziyesi ile Lehistandaki Beyaz Rus teşkilâtının dağılması» nın taleblne dair kararlar almmıştır. Muvahhid'in kabrinde Geçenlerde, vefatmı teessürle haber verdiğimiz kıymetli sanatkâr Muvahhit beyin Büyükada' daki çamlann altmdaki kabrinde sanatkâr arkada?lan tarafından dün bir ihtifâl (anma törenıi yapılmıştır. Sanatkâr L Galip (Arcan) bey. hazin ve hassas bir hitabede bulunmuş, şair Halit Fahri (Ozansoy) bey teessürünü ifade eden bir konuşma yapmıştır. Arkadaslan, Muvahhit beym refikası Bedia Muvahhit hanımı gözyaşlan arasında kabristandan uzaklaştırmışlardu. Muvahhit beyin kabri başma konulan siyah bir levhada çu cümle yer a'.maktadır: •Bizim sevşili Muvahhidimia burada gömülüdür.» İKİNCİ VÎZYON KALKTI î ürkiye'de yılın 52 haftasının 32 si kıs, kalan 20 si de yaz sezonu olarak ayrılmıştır. 32 stanbul Güzel Sanatlar Aka ranlığından, şamatadan uzak, tnünzevi yaşamayı ve karanlıklar içinde bir saman yolu gibi •amı Leopold Levy, çahştığı mahdut ve «eçkin hayranlar çevPark Otel'deki odasının balko resinde kalmayı tercih eden, nunda, devamh tebessümü, hül «ahsiyeti son derede kuvvetli, au yalı bakışları ve ipek kadar yu katılmamış, halis sanatkârdır. Bu büyük ressam biz Türkler musak konuşma üslubiyle, « Modern sanat cereyanlan için iki bakımdan mühimdir: bakınundan Türkiye çok entere Güzel Sanatlar Akademimizin san! dedi. 1937 de memleketinize resim kısmını «basma kalıp ilk defa geldiğim zaman Avrupa beylik» eğıtımden kurtararak mücerret resim sanatı çalkantısı reform yapmak üzere 1937 de içindeydi. Bir de ne goreyim? profesör olarak gelmiş ve 1949 a Mücerret sanatın hakiki bura kadar kaldığı on üç yıl zarfında da! O zaman «hakiki mücerret bir çok Türk ressamının yetişmesine hizmet etmiştir. sanat Türkiyededir» dedim.. Şım Leopold Levy'nin resim eğitidi de, Amerikada doğan ve yeryüzünde çok bahsedilen «Pop mini kendi dilinden dinleyelim: « Turk öğrencilerime, daima Art» ın hakikisi Türkiyede, dıyoTürkiyede birçok ressamlanmıza hocalık yapan Prof. Lepold Levy rum. Amerikadaki «Pop Art» zih bütün hayatım boyunca kendi(Foto: Selçuk AYBATAR) nidir, züppelık mahsulüdur, me soylediğim şeyi söyledim: Müstakil ve şahsî kalınız! Onla = Memlefcetinizdeki Pop Art'ın kaynağı ise hayranlıktır, Anado ra hiç bir sanat fikrini zorla beludan gelen ve belki hayatında nımsetmedım. Kendi şahsiyetleri ilk defa çatal, kaşık, bira barda ni bulmalanna, kendi kendilerini yetiştirmelerine yardımcı olmağı vesaireyi Istanbulda gören ya çalıştım. Bugün de eski öğköylü halkın hayranhğı! Bıraharencılerimin çoğunun müstakil neleri, lokantaları, dukkânlan, ve sahsî kaldıklarım görmekle tabak, kaşık, bira bardağı vesai çok bahtiyanm. Ancak bazı genç re ile öyle guzel donatıyorlar ki! Türk ressamlarına bir çift sözüm MİLLÎ DAĞITIM «Bir kaşık, bir bardak, herhan var: Folklorda ne dıye ısrar ediMERKEZİ gi bir eşya güzel ve muhteşem yorlar? Bir Türk ressamının edir. Yüzyılları aşarak taptaze seri ilhamını ister folklordan l ürk filimciliğinin kurtuluşu ruhlariyle îstanbula akın eden alsın, ister aimasın daima Türk için ilk elde yapımcılarla Türk köylüleri eşyayı o taze resmidir.» devletin birleşmesiyle bir ruhla görüyorlar. Işte Pop Art'm anmmış orkestra şefi Hikmet Şimşek, Pariste 16 haziranda RTF Biz Turkler için Leopold IA«Milli Dafıtım Merkezi» nin kuhakikisi Istanbuldadır, deyişıCFransa Radyo Televizyon) Oda Orkestrası ile bir konser vermek vy'nin ıkincı ehemmiyeti, onun rulması gerekiyor. örneğin filim min sebebi bu!. üzere Fransaya hareket etmiş bulunmaktadır. Ankara'da Cumhurişleriyle uğraşan, elinde 50 60 «Hele gecekondular!. Dünya memleketimızde bulunduğu on başkanlığı Senfoni Orkestrasmı uzun süreden beri başarılı konserlerla sinema salonu bulunan ulusal nın hiç bir yerinde gecekondular uç yıl zarfında beş yuz altmış yönetmiş bulunan ve yıllardan uğraşmamı; bulunan, yepyeni bir kuruluşlardan Emekli Sandığı'na Istanbuldakiler kadar guzel de tablo yapmış olmasıdır. «Türk beri gerek yurd içinde, gerekse istidadın. geleceğe çok ümit ve ' ait Emek Sinemacılık Işletmesi, ğildir. Buradaki gecekondular devri», aralıksız çalışmalar, de yurd dışında (özellikle Avrupa ren amatör çalışmaları olarak» ! Darüsşafaka Cemiyeti, Sosyal ülkeleri ile Ortadoğu'da) tanmmanzarayı bozmuyor, bilâkis te rın düşünceler, tereddüdlü, sesilgi uyandırmaktadır. Nitekim i Sigortalar Sinemacılık Işletmesi mış yabancı Oda Orkestraları'nın peleri dolduruyor, memleket coğ sız, sonsuz aramalarla onu sanat Carolyn Graham, bundan böyle başmda geniş ilgiyle karşılanan birleşerek, Bates'e benzeyen bir rafyasını giydirip kuşatıyor, ha zirvesine ulaştırmıştır.. butün diğer meslekî çalı§malankonserler vermiş olan Hikmet Leopold Levy'nin «Türk devdağıtım merkezinin nüvesini kurikulâde bir şekilde beşerileştirinı bir yana bırakarak, yafanda Şimşek'in bu önümüzdeki konseyor. Sonra îstanbul kahvehane rı» nde yaptığı tabloları satın yerleşeceği Pariste bütün ömrü ı rabilirler. ri Fransa sanat çevrelerinde meleri! Onları ne îtalyada, ne îs almak uzakgörüşlulüğü gösteren nü resim sanatına vereceğini beEmek Şirketi'nin elinde, dağırak konusu olduğu kadar, Türk panyada, hiç bir yerde bulamaz bazı zengin sanat amatorlerimiz, hrtmektedir. Haürlandığı gibi tım örgütünün kurulması için sanat çevrelerinde de ayrıca bir bir pırlanta madenini zamanında sınız.» Carolyn Graham bundan önce önem taşımaktadır. Çünkü, herher şart vardır. Bu kurum, yamuhtelif yıllarda Amerikan HaBunları söyleyen 84 yaşındaki keşfetmış olmanın maddî ve şeyden önce dünya sanat merkebancı filim ithal etmekte, fakat berler Merkezinde çalışmıs, Günsanatkâr, bugun de dünyanın sa mânevî hazzına yann muhakkak zi sayılan Pariste herhangi dıdağıtım yapmayıp, bu işi bir finat merkezi olan Paris'te yirmi kavusacaklardır. Hattâ o hazzı şardan gelen bir sanatçı'nın (ö gbr Dilmen'in «Midasın Kulaklalim sirketine yaptırmaktadır. rı» oyununu ingilizceye çevirmiş, şimdiden tatmıs olsalar gerektır. zellikle Fransız Radyo Televizbuyük ressam varsa onlardan Böylece milli parayla yabancı fiajnca San Fransisco Türk Hayon Orkestrası gibi) ünlü müzik A. R. I. bırıdir. Le'opoîd Levy halk ha> lim ithalâtçılığı yapmak gibi gaberler Merkezinde müdür yartopluluklarından birini yönetmek rip bir duruma düşmekte, fakat dımcılığı yapmıştır. Yeni ressam, üzere dâvet edilmesi sık rastlayerli filim dağıtımma da yanaşaynı zamanda güçlü bir piyanist nan olaylardan değıldir. olarak müzikle de meşgul olmak mamaktadır. Üstelik Hikmet Şimşek'in bir tadır. «Millî Filim Dağıtım Merkezi» süre önce yurdumuzda, Kültür kurulduğu takdirde durum ne Müsteşarı Adnan Ötügen ile bazı engellemeler sebebiyle, şiddetli olabilir? Her türlü filmin, bir polemik konusu olan olaylarda yıl içinde en az 300 bin lira topadı geçmesi, değerli yöneticinin ladığı düşünülürse, bu dağıtımbir süredenberi ambargo konulan dan elde edilecek yüzde 25 kobütün konser gezileri dışında kamısyondan filim başına 75 bin lan bu Paris konserine daha fazlira kâr sağlanacaktır. 200 filimla nitelik kazandırmaktadır. de bu kazanç 15 milyon lirayı Hikmet Şimşek Paris'te Haydn' bulmaktadır. Bir filme ortalama in 88. Senfonisini, Mozart'm «Kon1 lirahk bilet kesildiği ve her Bağdat Caddesı çertant Senfoni» sini ve Ahmet filmi 89 milyon sinema seyircıAdnan Saygıın'un «1. Senfoni» sisinden en az 500 bin kişinin görni yönetecektir. tlâncıhk: 3955 6923 düğü düşünülürse, her filimde Amerikatı ressam kazanç 125 bin lira, 200 filimde Türkiyede bir süredenberi yerU UK1O K 25 milyon lira edecektir. Bunun Genç Türk yönetleşmiş bulunan ve Türk Ame5 milyon lirası masraf olarak meni Can Kolukısa rikan Üniversiteliler Derneği Dil çıksa, geriye yılda 20 milyon lira geçen ay Paris'te sahneye koyduğu bir oyunla büyük ilgi görmüşKurslan direktörlüğünü yapmakkalacaktır. Emekli Sandıfı, SosUerl, Saç ve Zührevi tur. «Chapeau de Fortunatus (Fortunatus'un Şapkası)» isimli bir ta olan Carolyn Graham'ın IstanHastalıklan Mütehassın yal Sifortalar Knrumn, Darüşoyun On Yedinci Asır farsı olan oyunu, Can Kolukısa mcdernleşbulda Türk Alman Kültür Mer tsUklfll Cad Harmakkapı tirerek, en son «Op Art» modasım hicveder şekilde sahneye hoymuşsafaka Cemiyeti için hiç de yakezi'nin Galerisinde açmış olduNa 86 Tel: 44 10 73 tur. Resimde, «Alliance» tiyatrosunda oynanan piyesten bir sahne bana atılır bir kazanç değildir gu resim sergisi, özellikle «On ay önctn« kadar ndmla hiç br... Dajıtım merkezi fikrini bu demisinde on üç yıl profesörİ lük yapan büyük Fransız res leopold levy: "Hakikl mücerrel sanal lürkiyededir,, diyor Onüç yıl Istanbul'da Türk ressamlarına hocalık yapmıştı Kayseri, (Hususîi Ulukışla ile Kütahya ve Balıkesir arasmda inşa edilecek demiryollarının •••• rnukaveleleri hükumetimizle bu •;:: Moskova, 14 (Tass Ajansı Bilhatlan inşaya tâlip olan Alman :::İ diriyor) Vaykofun katli, tek gruplan meyanında imza edilmiş ;•;; mil Rusya'da umumî bir nefret tir. !!;; uyandırmıştu. Büyük şehirlerde tmzalanan bu üıtilâfnameye :::• protesto mahiyetinde mitingler göre, Almanyadan 65 milyon alÇORUMDA ÇEVRİLDİ Gürsu Filim'in Çorum'un İskilip ilçe jjjj ve tezahürat yapılmaktadır. tın mark istikraz edilmekttdır. Moskova'daki tezahürata bin Bu para münhasıran hattın insinde çevirdiği «Silâhlar Patlayınca» filmi sona erdi. Reji ve se :::: İHİ lerce kişi iştirak etmiştir. Bıl şaasma sarfolunacaktır. Hükı'ınaryosu Orhan Elmas tarafından yapılan filmin operatörü Turgut SitS hassa Hariciye komiserliği ö n ü n met, inşaat ilerledikçe almacak Ören, Tanju Gürsu, Selda Alkor, Yılmaz Köksal, Hayati Hamzaoğlu, :İ:İ d e yapılan tezahüratta b ü y ü k 65 milyon altın markı taksit!e EİH bir kalabalık kitlesi öğleden g e ödeyecektir. Hüseyin Baradan, Bilge Tandoğaç, Asım Nipton, Behçet Nacar, İs ; ; ; ; c e yarısına kadar m e y d a n l a n dol met Erdem oynadılar. Çekim sıra&ında Tanju Gürsu ile Selda AlE":l::iii!ü:::!:::::::::::::!:::::::::!::::::::::: kor'un aşkı biraz daha alevlendi. Filmin konusu karısı iğfal edilip öldürülen bir gencin intikam duygulariyle harekete geçişine dayanıyor. haftada yeni sezon fılimler oynar. 20 haftada ise oynamış filimler tekrarlanır. Buna «Ikinci Vizyon» denir. Eskiden sinemalara bir filim verildiği halde, simdi iki filim veriliyor. Filim yapımı çok, fiatlar düşük olduğundan iki filim rahat gidiyor. Böylece her filmin değeri de otomatikman yarıya duşmüş oluyor. Bu yıl büyük değişme olmus, 20 haftalık ölü mevsimde «tkinci Vizyon» kalkmış, yaz sezonunda da yeni filimler oynatılmaya başlanmıştır. Birinci vizyon filimlerin kazançlarını da bu olay yarıya düşürmüştür. Istanbul'un kenar serat sinemalan dışmda bahçe sinemaları ve bütün Anadolu, şu anda hep yeni filim oynuyor. Ulusal filimciliğin kurtulması için reform yapılmalıdır. Reforma önce sınemalardan başlamak gerekiyor. Butün dunyada yapımcı ile sinemacının aldığı pay yarıyarıya, yüzde 5050 dir. Bızde ise filimci yüzde 30, sinemacı ise yüzde 70 almaktadır. Buradaki adalet sağlandıktan başka, vergilendirmede de indirim yapılmalıdır. Sinemalarda oynatılan filimlerin bütün dünyada olduğu gibi ne kazandığı. belediye tarafmdan aylık bültenler halinde halk oyuna duyurulmahdır. kurumlar benimsemediği takdirde, bu isi başkalan yapacaktır. Rusyamn ültimatomu İki mühim demiryolu İ S T A N B U L AN K A R A «BOZUK DÜZEN» FRANSADA GÖSTERİLECEK \ HİKMET ŞİMŞEK ORKESTRA YÖNETİYOR T Î! Antalva Film Festivali'nde «Altın Portakal Armağanı» kazanan Haldun Dormen'in çevirdıği «Bozuk Düzen» filmi Fransa'da da gösterilecek. Festıval'in aynı zamanda jüri başkanı olan Fransız sinemacısı Julien Jenger, bır kaç gün önce Paris'e dönerken, birincilik alan Türk filmini Fran sa'da tanıtacağım ve gönderilmesini sağlayacağını. Cannes Festivali'nde birinci gelen filmi de Türkiye'ye yollatacağını söyledi. «Bozuk Düzen» in kazanmasının tabiî olduğunu belirten rejisor«Tfirk filimlerinin hepsi bas Iadığı zaman ne sonuca vanlaeafı belli oluyor. Bozuk Düzen'de dört ayn son var. Seyirci hangi sonla bitecetini kestiremivor. Filim değisiklik getirmis Türk sinemasına» dedi. Avrupa Filim ve Televizyon Isçi Sendikaları Genel Başkanı olan Julien Jenger, Türk filimcilıği hakkındaki görüslerini ise şöyle özetledi: Türk filimleri zayıf ve kalitesizdir. Rejisörler sıfırdır, operatörler yetersizdır. Bütün fılimlerde diksiyon zayıf, dublaj hatâları fazla, oyuncu daha ağzını açmadan konuşma başlıyor. Işıklar çok zayıf, dört kişinin yapacağı bır işi bir operatör yapıyor. Filimde dış sahneler başanlı, iç sahneler başarısız, mekânlar iyi çekilmiyor. Konu olarak daha çok personel istiyen filimler az kişiyle çevrilmiş, Dekor ve kostümler konuya göre iyi değil. Konularm hepsi kanlı, bldürmeli. ırza geçme sahneleriyle dolu. Julien Jenger, geçen yıl Güzel Sanatlar Akademisinde açılması için önayak olduğu «Sinema Okulu» fikrini, maddî sakıncalar öne sürerek Türk Hükumetinin olumlu karşılamadığını bildirerek «Kurulacak bir rejisörlük ve artistlik okulunun masrafı, belediyenin sınemalardan aldığı rüsumun yüzde 5 inin bile ayrılmasiyle çıkardı. önce okul yapın, sonra filim çevirin» dedi. 6 25 Acılıs 6 30 Günaydın 6.25 A ç ı h s 6.30 Günaydın 7.00 Kdye h»berler 7.05 Oyun 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah mu havaları 7.25 Sabah melodlleri ziği 7.25 Şarkılar 7.45 Haberler 8 00 Ankarada bugün 8.10 7.45 Haberler 8.00 İstanoulda Sabah konseri 8.25 Her telden bugün 8.05 Türkuter 8 20 K. 9.00 Hafif müzik 9.35 Üç aesten Utnlar S J S Bu «abah ıdzinle 8.40 Radife Ertenden sarkılar 9.00 şarkılar 10.00 Arkası yarın 10.20 K. haberler 10.25 Cevdet Gitar soloları 9.15 Türküler Bolvadlnden şarkılar 10.40 Birlik9.30 Kadın v e e v 9.50 Müzik te söyliyelim 11.00 Çocuk bahkutusu 10.05 Arkası yarın çesi 11.15 Neclâ Eroldan türküler 10 25 K. haberler 10.30 Sabah konseri 11.00 Sarkılar 11.20 11.30 ÇeşitU müzik 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati Trafik 11.25 Nurinisa Toksözden 12.25 K. Cânlar 12.30 Gönül Akın türküler 11.40 Orkestra müziği dan şarkılar 12.45 Selâhattln Er 12.00 Şarkılar 12^0 Radyo ha orhandan türküler 13 00 Haberler flf müzik orkestrası 12.35 K. llân 13.20 Plâklar 13.30 Reklâmlar lar 12 40 Bülent Oraldan «arkılar 14.00 Traffk 14.05 Dans müziği 13.00 Haberler 13.20 Caz albüm 14.25 A. Rıza Köprülüleroğludan leri 13.40 Saz eserleri 14.00 şarkılar 14 40 Bando müziği Mıkrofonda gençük 15.00 Kapanış. 14.55 K. haberler 15.00 Çocuk bahçesi 15.15 Mikrofonda gençük 16.55 Açıhs 17.00 Ferdl Özbeğen orkestrası 17.15 Erkekler lasıl top 16.15 Meral Armağandan şarkılar 16.35 Melodiden melo. 16 55 K. ha luluğu 17.40 Çocuklar için berler 17.00 Yurttan sesler 17.55 K. Uâniar 18 00 Reklâmlar 17J0 Radyo Halk okulu 17İ5 19.00 Haberler 19.40 K. llânlar K. Uânlar 18.00 Reklâmlar 19.45 Mefharet Yıldınmdan sar19.00 Haberler 19.40 Küçük Uânkılar 20 05 Yuvarlak masa lar 19.45 üykudan önce 19.50 20.45 Bağlama takımından türküler Müzeyyen Ylldızdoğandan sarkılar 21.00 K. haberler 2105 Orhan 20.10 Süâhlı Kuvvetler saati Senerden sarkılar 21.25 Bitmez 20.25 K. llânlar 20.30 Hafrf Batı tükenmez Anadolu 21.35 Caz saati müziği dinleyicl Isteklerl 21.00 22 00 Reklâmlar 22.45 Haberler K. haberler 21.05 üygarlık yolun23.00 Çağda; müzik 23.35 Gecenin da lnsan 21.35 Erkekler toplulugu sesi 24 00 Kapanıs. 22 05 T.B M.M. saati 2230 Türküler 22.45 Haberler 23.00 Geçen tSTANBUL tL RADÎOSU mevsimmi konserleri 23.45 Gece y a n s ı n a doğru 24.00 Kapanıs. 17 55 Açılış 18.00 tyl akşamlar ANKARA tL RADYOSU 18.30 Senfonlk müzik 19 00 17.55 Açıhş 18.00 Bir solist. bir Çeşitli melodller 19.30 Akşam topluluk 18.30 Eski oda müziği konseri 20.15 Plâklar arasında 19.30 Günün melodileri 20.00 21.00 Opera »aatl 21.30 Hafif Akşam konseri 21.00 İzahlı caz müzik 22.00 Türk yorumculan 22.00 Kuçuk konser 22.20 ttai22.30 Caz saati 23.00 Gece konyadan müzik 23 00 Dünyanın dort seri 23.30 Dan» edellm 24.00 bucağından 23.30 Gece yarısına Sevilen melodller 00.30 Gecenin doğru 24.00 Gece v e müzik seslenisl 1.00 Kapanış. 1.00 Kapanış. Luzumlu Telefonlar ISTANBÜL Devlet Oemıryouarı Haydarpaşas (38 04 73) Slrtced: (37 00 50). DeoizyoUarı: (49 18 98) (TaUJ günlerl: (44 03 07) Sehü Hatlan: (44 43 83), rurk Hava VoUarı Bilei Satı; : (44 47 00) (Danısma. 44 03 06), (Hava alanı 73 82 38 13 84 40). HSyardım aastananesl; (4S 80 00), Numune Hastananes) . (30 59 00), Gureba (31 65 00) HaseB (31 26 80) Tscı Samatya (21 03 501 Beledlve Santralı CJ3 «3 60) Beledı.ve £at>ıta Müdurlügü (22 67 J4) Meteorolojl (73 38 84). rraflk Şikâyet (44 16 67) tslanbul ttfaıvest (2) 43 23) NÖBE'l'Cİ ECZANELER BAKniKÖY: Yeni, Aytaç, Aydın. BESİKTAŞ: Tangün, Yeni Şifa, Parlak. Etiler. BEYOĞLÜ: Sebat, Emel. Deniz. EMİNÖNÜ: Evliyazade. Ersoy, B e yazıt Halk. Sultanahamam Sarım. EYÜP: Eyüpsultan. Merkez, Yeni, Sağhk FATIH: Bal, Candemir, Bilgin, Aksaray Merkez, Yeni Şifa, Balat M»rkez. GALATA: İzmir. GAZIOSMANPAŞA: Karhtepe. KADIKÖY: Mühurdar, Hasanpaşa Sağlık, Opera, Caddebostan, Dilek. KASIMPŞA: Sedef. SARIYER: Alâetün, Yenikoy SİSLİ Ömer Naci. Cihan, Guzelbahçe. Ertan. ÜSKÜDAR: Taştıan, Doğancılar, Beylerbevi. ZEYTİNBURNU: Sümer Sıhhat. ANKARA Yangın lOO) Polu ı ı l 61 ?7\ II) İB 361 (II 95 «5ı Smhı tro dat (10 S« 44' eiektrik iînza ; (12 4* 46ı Bpleclıve ıSiKüvet) 111 52 *8t nafik 111 «4 « ı Oevlei Oemlrrollan tstlhUaı at : O Oomlrvoılar> tstltiDarat 111 ı» 2C) rKV Terminsü (11 «1 Wi HASTANK1.KB Gülhane m n 09ı AnRara (11 69 00) tsci S l g o r u i a n (10 80 60) Kac Merkezi (1) 94 74) Hasettepe (10 85 40i tlk «ardım (12 0» 6Ü) rrafik bk Yardıro (12 08 68) Numune (İC 85 20) MevkJ (10 a 19) İİYI ŞASKIN BAKKAL'da Tar.k Z. Kîrbakan PARİSTE BlR BAŞARI tur ve temsil kolu tarafından her yıl olduğu gibi bu yıl sonunda da verilen temsiller, revrede büyiik ilgi ve heyecan yaratmiştır Ahmet Kutsî Tecer'in «Köşebaşı» adlı 3 perdelik ve iki tabloluk piyesini oynayan genç ve amatör liseli sanalçılar, başanlarmdan dolayı coşkunca alkışlanmışlardır. Oyunu sahneye koyan ve yöneten lise edebiyat öğretmeni Mustafa Atatancr bu olumlu çalışmalanndan ötttrii övülmektedir. Reslrode, Maras Liaeri Sgrendleri «Kösebasi» temsilinde görülüyor. MARAŞ'TA «KÖŞEBAŞI» "*"* v v v ^ Uahıllye Mütehassıgı I'attsıra Sıraselvlleı Caa Ul/5 (Alman Hastanesi vanı) Tel: «4 « 14 tHeı efln 19 IR) ür KAMRAM «ENEL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle