04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
VILDİRIM HAREKÂTI TBL.E.FOM, ? yS ÇUSLpK . ' GtZLI TEŞKILATŞE.& ACELE eoCt/ " * | ! J 25 Madame Du Plessis: «Seni maska ra'» dedi, sonra onu Aurore'a tanıt tı: Bekârmış, Baron Dudevant.m tek oğluymuş. Barona da bu ünvanı İmparator Napoleon kendisi vermiş. Casimir bir ara orduda bulunmuş, şimdi hukuk okuyormuş ama, pek öyle ciddi olarak değil. Aurore delikanlınm otuz yaşında olduğunu öğrenince şaşırdı: Cok daha genç gösteriyordu. Boynunda pek düzgün bağlamış bir boyunbağ. arkasında dar yakalı uzun bir kur şuni ceket. ayağında da, mum gibi, dar bir pantolon vardı. Yakışıklı denemezdi, burnu çok uzundu, dudaklan da birazıcık çok ince; ama Aurore onun gülümsemesine bayıl mıştı, «Pek iyi kalbli bir adam ol duğunu gösterir bu onun» diyordu içinden. Belki de adamın o alaylı sözlerinden dolayı, Aurore bir de baktı onu ileride kocası olabilecek biri olarak görüyor. Jacques Du Plessis Casimir'i de aralarına aldı, dondurma ısmarladı. Madame Du Plessis de: «E, ne za man geliyorsun bize Plessis'e bir daha?» diye sordu. « Yeni kızınız da sizinle oraya dönüyor mu?» « Aurore şimdi burada annesiy le kalıyor ama, gene bizimle gelsin diye Madame Dupin'i kandırmaya çalışacağım.» Casimir Dudevant: «Öyleyse, en kısa zamanda gelirim sizi görmeye» diye söz verdi. Çocuklar koruda Casimir Dudevant'la koşuşup, oynaşıp duruyorlardı. Bütün oyunlarında onu elebaşı olarak benimsemislerdi. Aurore ona bakıyor, bakıyor, içinden: «Bunun da gerek görünüşü, gerek davranışı çocuktan biraz kabaca» diyordu. «Benden daha genç.» İyi ki Sophie'nin o günlerde akhfikri kendisinden yirmi yaş küçük bir albaydaydı da kızının yeni den PlessisPicard'a dönmesine hiç ses çıkarmamıstı. Aurore öylesine mutluydu ki bir türlü inanamıyordu, «Acaba daha ne kadar sürer?» diye de merak ediyordu. Mutluluk diye bir şey pek görmemişti çünkü o güne kadar. Casimir çocuklarm sevinç çığhk larını, kahkahalarını bastıran bir sesle: «Şimdi yeni bir oyun!» diye haykırdı. «Gelin, evcilik oynayalım. Ben babanız olacağım, Aurore da seve seve anneniz olur sanırım.. Aurore ona şöyle keskince bir baktı. Sahiden oyun muydu bu. KX>t HM^ [PHOTC i ı ••>. •* »• • • • *•* • • • / c î Tiffffany Jones tlFFAKYJÖHES vın ..niDö:ii.iiiy§yi:iK& F.İSİKLETE «Şimdi bunclan PÎK emın değilsin?» «Evet, Casimiı. Cnataubıiand kendi kendıme birtakım fediıgin edici sorular sormaya zcrladı beni.» Casimir: «Tedirgır. ecıcı aoıular mı?» dedi. Kenf'isi fıkiı tartışmasına pek niyetj ''eğıldi am> kızı konuşturmak i«tiy'.ıdu. «Bu da sfeuı yeni buluşltıra (.ürıikiemıştır, besbeüı söiluiınin gi'.lice an'aftığı gibi btr ıımutsuzlu* uçurumuna değil.» Aurore büyük bir cesaret bulmuştu. «Yeni buluşlar! Evet, yeni buluşlara vardım! Bunlardan biri şuydu: Bu dünyada olmıyan bir uyum aramalı diyordum, evrensel bir özgürlük bulmalı. .Nohant'dayken yakalayıp yakalayıp sahverdiği kuşları hatırlamıştı. «Yeryüzündeki bütün yaratıklar için mutlu bir özgürlük.» Casimir: «Şu körpecik omuzların ü"=tünde ne olgun öıı kafa var!» dedi, kızın ellerine haiifçe dokundu Elinin eline ilk deği şiydi bu. «E, sonra..?» Aurore titrek bir sesle: «Filosofları yalancı çıkarmayı düşündüm ama» dedi, «sonradan anladım ki Tanrı bana manastırdayken göründüğünden daha yakın bize, daha gerçek Filosoflar Tan rı'nın bütün maddi şeylerde var olduğuna inandırıyorlar beni.» «Yoksa bu senin filosofları Son birkaç ay Du Plessıs'lerın kendine göre yorumlaman mı?» yanında kalmakla annesinden kurtulabilmışti ama, her an, an Aurore gülmekten kendini alamadı. nesinin çıkagelip onu kolundan «Doğru, yanlış; kendıme götuttuğu gibi gene Paris'e, kendire bir felsefe kuruyorum. Eskisinin o çekilmez hayatına sürükle den. Tann'yı sevmek için bümesi tehlikesi vardı. öyleyse, annesinden kurtulabilmek için Ca yük bir acele duyardım; şimdi. simir Dudevant'la mı evlenme O'nu ağır ağır akıl yolundan anlamaya çalışıyorum.» liydi yoksa? ««E... peki?» Yalnız bunun için de değil: «Tam Adam olarak tanınCasimir'le evlenirse mutlu olabileceğine inanmaya da başlamıştı. «Yaradılıştan çıftçiyim ben» e~ dememiş miydi Casimiı? Çiftçi bir koca: Nohant Çıftliğinin sahibi olacak bir kadın ıcın bundan daha iyi ne olabiliıdi ki? Casimiı, AurureVn elınden ma şin cıitiı kitsbı alarak Daktı. < n hateubriand'ı seviyorsur demek ht.?« Aurore, kaşlarını çatardk, «Evet.. hayır..» diye kekeledi. «Ksfa tutar gibi okumava başladım ben onu. Emındim ki nıçbıt filosof beni dindt.ı ayarfamaz.» yoksa o gün Tortini'de yaptığı gibisinden bir şaka mı? Ne olursa ol sun, ona öyle gelmişti ki bir aracık Casimir'in yüzünde ciddi bir bakış belirir gibi olmuştu. Aurore titriyor, «Niçin titriyorum?» diye de şa şırıyordu. Casimir ondan gittikçe daha çok mu hoşlanıyordu acaba? O güne kadar, hoş bir arkadaş ola rak kalmıştı, özellikle onunla, çocuklarla birlikte oynarken, Aurore'a gelince; âşık mı oluyordu yoksa ona? Birazıcık, belki; ama, hiç de hayli şairâne bir romandaki ka dm kahramanm âşık oluşu gibi değil. Casimir'e hayrandı, saygı duyu yordu.. evet, bunu biliyordu, ama.. sevmek?. Casimir, o gün öğleden sonra, Aurore'la birlikte Monsieur Du Plessis'in kitaplığında kitapları kanştırırken, yaradılışının şaşıiacak kadar ciddî bir yanını açığa vurdu. Aurore'un Paris'te gör düğü oyunlan, operaları aralann da tartışmışlardı, şimdi sıra kitaplara gelmişti. Ciddî ciddî konuşurken olduğundan daha yaş. lı görünüyordu. Aurore. ninesinin sözlerini hatırlayınca kendi kendine gülümsedi. «Inan bana, yaşlı erkekler iyi koca olurlar» demişti ninesi. Gerçekten, onsekiz yaşında bir kız için Casimir yaşlı sayılırdı. Annesinin sözlerini de hatırlıyordu: «Benden kurtulmak için, nasıl bir koca olursa olsun. kocaya varmak istersin elbette.» mak istiyorum.» «Adam.. kadın değil?» «Tam Kişi diyebilirsin.» Casimir dilinl avurduna dayayarak: «Akıllı bir kadın erkekten daha tam bir kişidir» dedi. Aurore'un sevinçten gözleri par ladı. Boğuk bir sesle, derinden kıskıs güldü «Bütün kadınların mı koltuk lannı kabartmaya çalışıyorsun, yoksa yalnız benim mi?» diye sordu «Akıllı mısın, delibozuk musun. daha anlamadım ki.» Casmir bunu iğnelemek isterc» sine söylemiş gibi geldi kıza. O sözleri istemiyerek pek yosmaca kaçmıştı, buna üzüldü. Casimir: «Senin o. kendine göre felsefeni biraz daha anlat bakavım bana» dedi. Bu sefer pek iğneler gibi değil. daha içten gelme bir merakla konuşmuştu. Aurore de onun bu m» rakına gerçekten meraksa hemen avnı heyecanla karşılık verdi: c lnsanlar arasında kardeşlikten yanayım. Bunu gerçekleştirmek belki güç ama, bu uğurda çalışmaya hazırım» însanlar arasında kardeşlik peki. Tann'nın payı olmıyacak mı bunda?. « A, yo. o olmıyacak. Casimir 1 Yalnız, Yüce Yaradan'ın, bütün şeylerin yaratıcısmı,n kişiliği olan bir Tanrı olduğuna inanmak güç gelmeye başladı bana. Çiçeğe dokunurken Tanrı'ya dokunuyorum demektir. Ne kadar ufacık, önemsiz bir varhk olayım, rüzgâr yüzüme vururken Tann bana dokunuyor demektir. N'olur, Casimir, Tann benim diyecek kadar kendini beyenmiş sanma beni, n'olur! Varhğımm bir parçası Tanrı, evet: vak ti gelince de Tanrı'ya dönecek.» «5u Tam Adam'ı anlatsana bana » (Arkası var) AYSEiLEALi ISTANBUL konu ve resim: Ayhan Başoğlu İLONA 625 Açıhş 6.30 Günaydın 625 Açıhş 6.30 Günaydın 700 Köye haberler 7.05 Oyun 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah havaları 7.25 Sabah melo. 7.45 müziği 7.25 Nesrin Sipahiden Haberler 8 00 İstanbulda bugün şarkılar 7.45 Haberler 8.00 An 8.05 Türküler 8.20 K. ilânlar karada bugün 8.10 Sabah konserl 8.25 Bu sabah sizinle 8.40 Şar 8.25 Her telden 9 00 Jandarma müzik kılar 9.00 Gitar sololan 9.15 Genel Kumandanhğı hafif Türküler 9.30 Kadın ve ev 9.50 orkestrası 9.15 Sorunlarımız Müzik kutusu 10.05 Arkası yarın 9.35 Üç sesten şarkılar 10.00 Ar10.25 K. haberler 10.30 Konçerto kası yarın 10.20 K. haberler Altandan şarkılar saati 11.00 Ekrem Kongardan 10.25 Esen şarkılar 11.20 Trafik 11.25 Tür 10.40 Birlikte söyliyelim 11.00 küler 11.40 Orkestra müziği Çocuk bahçesi 11.15 TCıldız Ay12.00 Sarkılar 12.25 Radyo hafif handan Türküler 11.30 Çeşitli müzik orkestrası 12.35 K. ilânlar müzik 11.45 Konser saati 12.15 12.40 Nadir Hilkat Çulhadan şarkı Kıbrıs saati 12.25 K. ilânlar lar 13.00 Haberler 13.20 Caz 12.30 Mustafa Sağyaşar'dan şarkılar saati 13.40 Sa2 eserleri 14 00 12.45 Nezahat Bayramdan türküMikrofonda gençlik 15.00 Kapa ler 13.00 Haberler 13.20 Plâklar 13.30 Reklâmlar 14.00 Tranış. fik 14.05 Dans müziği 14.25 Yaşar Özelden şarkılar 14.40 1655 Açıhş 17.00 Necdet Ko Bando müziği 14.55 K. haberler yutürk orkestrası 17.15 Çocuklar 13 00 Çocuk bahçesi 15.15 Mikroiçin 17.40 Ara müziği 17.45 fonda gençlik 16.15 Emel Saymdan Seçim konuşması (YTP) 17.55şarkılar 16.35 Melodiden melo. K. ilânlar 18.00 Reklâmlar 16.55 K. haberler 17.00 Radyo 19.00 Haberler 19.40 Ara müziği Halk okulu 17.25 Türküler 19.50 Seçim konuşması (TİP) 17.40 Ara müziği 17.45 Seçim ko20.00 Ara müziği 20.05 Seçim ko nuşması (YTP) 17.55 K. ilânlar nuşması (CKMP) 20.15 Ara mü 18.00 Reklâmlar 19 00 Haberler ziği 20.20 Seçim konuşması (CHP) 19.40 Ara müziği 19.50 Seçim ko 20.30 Ara müziği 20.35 Seçim nuşması (TİP) 20.00 Ara müziği 20.05 Seçim konuşması konuşması (MP> 20.45 Ara mü 20.15 Ara müziği 20.20 (CKMP) Seçim koziği 20.50 Seçim konuşması (AP) nuşması (CHP) 20.30 Ara müziği 21.00 K. haberler 21.05 Tülun 20.35 Seçim konuşması (MP) Kormandan şarkılar 21.25 Bitmez 20.45 Ara müziği 20.50 Seçim tükenmez Anadolu 21.35 Caz saati konuşması (AP) 21.00 K. haber 22.00 Reklâmlar 22.45 Haber ler 21 05 Uygarhk yolunda insan ler 23.00 Çağdaş Türk müziği 21.35 Erkekler topluluğu 22.05 23.35 Gecenin sesi 24.00 Kapanış. T.B.M.M. saati 22.30 Türküler 22.45 Haberler 23.00 Konser saloİSTANBUL tL RADYOSU nundan 23.45 Gece yarısına doğru 24.00 Kapanış. 17.55 Açıhş 18.00 İyi akşamlar ANKARA İL RADYOSU 18.30 Senfonik müzik 19.00 17.55 Açıhş 18 00 Bir solist, bir Çeşitli melodiler 19.30 Akşam topluluk 18.30 Senfonik konser kon. 20.15 Plâklar 21.00 Opera 19.30 Günün melodileri 20.00 saati 21.30 Hafif müzik 22.00 Akşam konseri 21.00 Izahlı caz Türk yorumçuları 22.30 Caz saati 22.00 Küçük konser 22.20 İtalya 23.00 Gece kon. 23.30 Dans dan müzik 23.00 Dünyanın dört edelim 24.00 Sevilen melodiler bucağmdan 23 30 Gece yarısına 00.30 Gecenin seslenişi 1.00 Ka doğru 24.00 Gece ve müzik 1.00 Kapanış. panış. ANKARA İS SAATLERi .,r.rd 12li Patron barut gibi bugün. Hiç bir vakit bana sersem, aptal, budala demezdi... Şey yani üçünü birden. KÖY (ŞLERİ BAKANLIGI Trabzon Topraksu XIV. Bölge Müdürlüğünden: Toprak etüdü ve îstikşafj haritalama işleri için. TrabzonGirestmRizeGümüşhane il ilce ve köylerine gidecek ekipler için 2 adet çift difransiyelli, arazi vitesli çeki vasıtası kiralanacakbr. 4 ay müddet için kiralanacak araçların. kirasının tahmin bedsü iki vasıta için 24.000 TL. olup geçici teminat 3.600. T i dır. Araçlann beherinin gündelik kira tahmin bedeli 100. TL. dır Bu işe dair dosya ve şartnameler her gün mesa) saatleri dahilinde Müdürlüğümüz Makine Şubesinde görülebilir. İhale 4/6/1966 günü saat 12. de Müdürlüğümüzde Eksiltme Komisyonu önünde 2490 sayıb kanunun 41. maddesine göre açık eksiltme suretiyle yapılacaktır. Dosyasında mevcut şartnamesinde belirli şartlan haiz olap isteklilerin, 1965 Ticaret Odası vesikası, ikâmetgâh belgesi. geçici teminat mektup veya makbuzunu ibraz etmeleri şarttır. Eksiltmeye girecekler, eksiltme gününden 3 gün evvel kiraya vermek istedikleri vasıtalarını. Müdürlüğümüzde teşkil edilecek fen heyetine teknik bakımdan muayene ettirerek yeterlik ve eksiltmeye iştirak belgesi alaeaklardır. Her iki vasıta bir istekliden kiralanahileceği *ibi ayn isteklilerden tek olarak da Iriralanabileeektir 1962 modelden düşük çeki vasıtası kabul edilmeyecektir. Posta gecikmeleri ve tel müracaaflar nazara alınmaz. (Basın 13241/5867) Yaıan : Sonunda dört esiı ayrılarak Jonathan tarsfından götürüldü. ArKYLE ONSTOTT kadaşlan onlan bir daha göremediler. Tamboura M'dong'tan bu Çevıren :* dört esirln geceleri fazla öksürdük SELM4 ÖGE J leri ve hafitçe topalladıklan için götürüldüğünü öğrenmişti. salladıgııu görünce devara etti. ca adamlardan birinın ışaretı dam esirlerden birinin yanına geErtesi sabah kızıl sakal yine Sizi götürecek genıiden da üzerine onun peşinden yürüme lerek boynundaki halkayı çıkargelerek esirleri gruplara ayır ha büyük olup gayet keskin diş ye başladılar. Nihayet karanlık mış ve ona yere oturmasını söymaya başladı. Boyunlarından lere sahip bir balıktır. Agzını bir mahzenin önünde dnrrauş lemişti. Fakat zavalh köle ne den geçirilen esaret halkaları ile bir açtımı en iri insanı bile çok lardı. İlk başta duydukları pis diğini anlamadan durunca ağır birbirlerine bağlanan köleler zr tan midesine indirmiştir. koku burada dayanılmaz suret bir kamçı darbesiyle tekrarlanao tık buradan gideceklerini anlaAnlatılanların korknnçluğn te artmış, midelerini altüst edi emir adatncagızı yere yıkıverdi. mışlardı. Biraz sonra hepsi Tamboura ile M'dong'u korku yordu. Aynı anda aşağıdan fernehrin kıyısıııda toplanmış, dan âdeta felce uğratmıştı. Bi yatlar yükselmeye başlamıştı. Bir an sonra ağır zincir bileklegruplar halinde kendilcrini bek raz evvelki sevinçlerinden eser rine dolanmıştı bile. Böylelikle Karıma, oğullarıma geri liyen kayıklara biniyorlardı. kalmamıştı. Kendilerini hiç de götürün beni. Ne olur bırakın boyunlarından halkalan çıkanlan Kayıklar yavaş, yavaş ilerler iyi şeylerin beklemediğini anla köyüme gideyim. esirler ağır zincirlere vurularak ken Tamboura ve arkadaşları mışlardı artık. Gemide kendile Bu çukurdan çıkarın bizi! hapsediliyorlardı. Sıra Tamboura kürekçilerden yeni bir şeyler rinden evvel diger limanlardan yok mu ya gehnişti. İki ruha sahip bir inöğrenebilme çabasıyla nereye alınmış başka esirler oldnçunu Pherson hiç vicdan eğmeyi sende? Yalvarırız çıkar bizi sanın gururuyla başını gittiklerini sordular. da bu kürekçilerden ögreı:!iler. buradan. reddeden zenciye yediği kırbaçla Afrika ile Küba arasında Nihayet onlan yabancı bir Bizde sizler gibi Insanız. nn acısı, bunun elinde silâh tuesir ticareti yapan «Augnstus memelkete götürecek olan bü Hayvanlara dahi yapılmaz bu tan bir adamın hayvani hisleri Tait» adlı büyük bir gemiye gö yük gemi goründü. Uzaktan muamele. Hiç olmazsa iildürün karşısında tesirsiz kalacağını 6ğtürüyoruz sizi. bembeyaz bir kuşa benziyordu. bizi! retiyordu. Nihayet o da yenflmişDiğer bir kürekçi arkadaşının Geminin yanına iyice yaklaştık Bu sesler arasında yavaş, yalâfını keserek atıldı: lan vakit esirleri ilk karşıla vaş aşağıya inmeye başlayan esir ti. Tamboura gayıi ihtiyarî Afrika'da kalan ikinci ruhunn düşfinyan iimidsiz ve kederli esaret Gemi güzeldir ama kaptanı lerin gözleri dehşetten büyümüş, dü. İşi biten beyaz arkasında kaMac Pherson şeytanın ta ken şarkıları ile pis bir koku oldisidir. Kızıl bir sakalı oldugu muştu. Bu sırada gemiden k?yı vücutları buz kesilmişti. Fenerin ranlık, korku ve ıstırap bırakagibi knyruğunda pantolonunun ğa atılan halatı tutaıı kürekçi ışığı altında ilk gördükleri ağır rak çekip gitmişti. Hıçkırıkları içine sakladığı söylenir. Kn bü ler kölelere buna tırmanmaları zincirlerle bağlanmış bir sürü si diğer asilere kanşan Tamboura' yük zevki bir siyahı ayakları nı emrettiler. Böylelikle birer yah insanın ıstırap dolu yüzleriy nın istedigi bir tek şey vardı arnın altına alıp, öldüresiye kır birer güverteye atlayan esirler di. Işıkta parlayan gözleri vahşi kaptan ile nıavi bir hayvanınkinden farksızdı. E tık: «Ölüm». baçlattırarak köpek balıklarına kızıl sakallı koyu attırmaktır. Köpek balıklannı üniformalı iki beyaz adamın saretin, acının, ızdırabın M'dcng onu teselli etmeye uğkendilerini bekledifini görüyor karanlık halinde birleştiği bir mo rasıvordu: bilir misiniz? (Arkası var) Esirlerin korkuyla başlarını lardı. Hepsi güvertede toplanın zara benziyordu burası. Beyaz a 15 SIYAH ASK Karayolları Genel Müdürlüğünden Tahmini bedeli 313.606.80 TL., geçici teminatı 16.294.2ı lira olan 62 kaiem muhtelif Makas, Pün. Burç ve U Gvataa kapah zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme ve ihalesi 9.6.1966 perşembe günü saat 16 da Ankarada Genel Müdürlük Malzeme Şubesinde yapılacaktu Şartnamesi dilekçe Ue ayni yerden bedelsiz temin edilir. Resimler İkmal Fen Heyeti Müdürlüğünde görülebilir Tâlipler Ticaret. Sanayi Odası veya Esnaf belgesi koymak şartiyle hazırlıyacaklan teklif mektuplarını eksiltmeden bir saat öncesine kadar makbuz mukabilinde aynı yerdeki Komisyon Başkanlığma vermiş olacaklardır. Postadaki gecikmelerin kabul edilemiyeceği duyurulur. (Basın 13177/5866) İzmir levazım Âmirliği 23 No. !ı Satın Alma Komisyon Başkanlığından: 1 Askerî ihtiyaç için 13 kalem Inşaat malzemesi kapah zarf usulü ile satınalmacaktır. 2 Tahmini keşif bedeb' 37390 lira 50 kuruş olup geçici t<!tninatı 2805 liradır. 3 İhalesi 14 hazdran 1966 salı güııü saat 11.00 de Komisyonumuzda yapılacakür. 4 Keşif ve şartnamesi İstanbul, Ankara Levazım Amirlikleri ile Komisyonumuzda görülebilir. 5 Teklif mektuplarının en şeç ıhale saatinden bir saat evve) Komisyonumuza verilmesi şarttır. Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. (548 Basın 13367/5871) Çorlu Askerî Salm Alma Komisyon Başkanhğmdan: Çorl'J Askerî Hastanesi üıtiyacı için çıralı çamdan kasah ve pervazlı çift katlı pencere kapah zarf usulü ile yaptırüacaktır Birinci keşif tutarı 28.821.58 TL. olup geçici teminat) 2161.65 TL. sıdır Bu işe ait evsaf ve şartname Ankara. İstanbul Levazım Amirliklermde ve Komisyonumuzda mesat saatleri dahilinde görülebilir. İhalesi 14 haziran 1966 çünü saat 11 de yapılacaktır. Teklif mektuplannın ihale saatinden bir saat evve) Komisyonumuza verilmesi, postada vâki eecikmeler kabul olunmaz. (Basın 595 13600/5869)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle