23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE tKİ 16 Mayıs 1966 CUMmJKİTET «•••4 ••••••••••••••ı İİK PEBDE KAPANIRKEN ıktidan sltı ayda yedi tane kanun çıkarabildl ve Meclis tatile girdi. bütçesiyle karşılaştırılınca her kanunun bize uç milvon liraya mal olduğn anlasılnor. Ve ba altı ay içinde 450.000 insan katıldı nüfusumduza, 43.000 İnsan gecekondu dikmek \e işbulmak umndu>la köylerini bırakıp tstanbula geldi. Dıs borçlarımızın ödenmesi gereken fai«ine 37 mil\on dolar eklendi. Üzerinde ekim yapılan 200 milvon ton toprak, erozjondan ötürü denize dökıildü. Gizli issizlerin arasına 50.000 kiçi daha katıldı. 5.000 çocuk 10 yaşına varmadan gıdasızhktan öldtt (1). Hnrur, biraz daha nzakIastı. Meclıste insanlar dövüldü. Personel Kanunn hâlâ çıkarılamadı. Kıbrısı kavbettik. Halk politikadan iyicene bıkmaya başladı, v.s. Tiirkivenin dev sorunları yanında komik görünen altı aylık icraatın önünde durmak, dfişünmek gerekir. Bu basarısızlık neyi ispatlamakta, nevi göstermektedir? Çeşitli görüşler başansızlıgı değişik acılardan yornmluyorlar. Vtş Ticarel, J)tş yardım v e yabana Strmaytı I EKONOMİ jlâhi Mr. Morgan! Cumhuriyet'in dunkfl sayısında her Türk'ün ibreüe okuması gereken bir utanç belgesi yayınlandı. MiUî duygulan nasırlaşmış beyinleri yıkannuş, kafası sömürgeleşmiş olanların elinde Tüıkiyenin nerelere kadar sürüklendiğini gösteren bundan daha açık bir vesika bulunamazdı. Amerikan Temsilciler Meclisi Dış Meseleler Komitesi bundan bir süre' önce bir gizli oturum yapmış ve o gizli oturumun konuşmalan açıklanmıştır. Zabıtlar okunduğu zaman bir daha anlaşılmaktadır ki Amerikaiüar Türkiye'nin içişlerine kanşmayı alışkanhk haline getirmişlerdir. Türkiyede özel sektöre yardım meseleleri, Türkiye'de gümrüklerin seviyesi konusn, Türkiye'nin iç politikası Türkiye'de iktidar partisinin durumu, Türk devleti memnrlannm davranışları Amerikan Temsilciler Meclisi Komisyonunda rahat rahat tartısılmakta, kararlara bağlanmaktadır. Amerikan Temsilciler Meclisi Komisyonu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mr. Hare Ankara'dan döndukten sonra toplanıyor. Ve oturumda Pensilvanya Temsilcisi Mr. Morgan söz alarak diyor ki: « Türkiye'de yüksek gumruk tarıfelerı dikkatı çekmektedir. Bu konuda tanfelerın ya duşurülmesi, ya da sınırlanması yolundakı tavsıyeler ıse kâğıt uzermde kalmıştır.» Mr. Hare cevap veriyor: « Ben Turkıyedeyken gumruk tarifeleri konusundan zıyade ithalatın kontrolu ve ıthâl maddelenne verılen ızmler on plânı ış gâl edıyordu. Dış yatınmlar konusunda ıse genellıkle aksi fıkırler serdedılıyordu Burokrasının bır kısmının dış yatırımlara tum sem pati ile baktığı konusunda şuphelıyım. Aksme belırtılere de çok za man şahıt olduğumuzu söyleyebilinm. Ancak şimdıki hükumet ozel sektrir taraftarı ve ozel sektörden yana gorünüyor. Mr. Morgan konuşuyor: « Tarafımızdan bu gıimrük tarifelenni indırmek için bir gay ret sarfedıldı m ı ' Yaptığımız yardımda bır ayarlamaya gidıldı mı?» Mr. Hare cevap veriyor: « Bu mesele çok önemli değildir» Mr. Macomber söz alıyor: « önemli olan genellıkle özel sektörün desteklenmesindekl ak saldıktır Devletçılik Türkiye'de eski ve hürmet gören bir göniştur Bız ise Turkiye problemlerinden çoğunun devletçilikten ileri geldi ğıni düsunuyoruz. özel sektoro daha çok rol verilmesinln sabırsız hğı içüıdeyız » Ve konnşmalar böylece devam edip gidiyor. Demek ki Amerikalı mebuslar Komisyonlannda karar alıp Tflr kiye'ye diyorlar ki: Devletçilikten büsbütün vaz geçeceksin, özel teşebbüsçülük yapacaksın, gümrükleri indireceksin, benim yolladığım mallardan gümrük almayacaksın! Üstelik bu konuda pek de hızlıdırlar. Amerikan mebusu hüku metinin sorumlu kişUerinl tenkid edip, siygaya çekiyor: Sabırsızlık içindeyiz, söylediklerimiz kâğıt üstünde kaUyor. diye. Turkiye Amerika'mn açık pazandır, daha açılmasını istiyorlar hazretler! Onlar mal gönderecekler, gümrük alınmayacak, yanı Türk devleti aradan çekilecek, bizim yerli kompradorlarla Amenkan kapitallstleri elele daha da hızlı vuracaklar, böylece nurlu ufuklara daha kolay kayacağız. Zaten kaymış gitmişiz o nfuklara... Yirmi yıllık Amerikan resayeti sonunda gırtlaga kadar borç, ve bir o kadar iç çöküntü. Osmanlı devleti 19. yüı yılda yabancı sermaye üe kalkmmaya çalıştı. Yabancı kumpanyalanna kapılarını ardına kadar açtı. tstedikleri imtiyazlan sonuna kadar verdi. Osmanlı Imparatorluğu In giliz, Alman, Fransız. Belçika kumpanyalarının elinde çökmüştür Yabancı sermayeye dayanarak, yabancı kumpanyalanna imtiyaz vererek kalkınma gerçekte Demirel'in veya Menderes'in değil Tanzı mat Osmanlısının politikasıdır. Kısa süren Atatürk çağı dışında Batı kapitalizmine direnmiş bir sivasî iktidar göremiyoruz. Tersine lmtivaz üstüne imtiyaz vermişiz yabancı kapitalizme... Ama doymaz bu kapitalizm denen yaratık; verdikçe ister, verdikçe ister. Mr. Randall'ın Turkiye Cumhuriyeti için hazırladığı yabancı sermaye kanunu da vetmez, işte yukanda gördüğünüz biçimde yeni talepler ortaya çıkar. Osmanlı Devleti yabancı kumpanyalar eliyle kalkınma usulü so nunda yarı sömürgeliğe düştü, ve Duyunu Umumiye elinde iktisadi hayatımızı yabancıların emirlerine bağladık. Turkiye yabancı ser maye ve yabancı kumpanyalar küavnzluğunda kalkınmanın rüyalan içinde ikinci defa gırtlağma kadar borçlanmıştır. Gene Yardım Konsorsivumlannın vesayeti altına düştük, ve Amerikan Temsilciler Meclisi Komisyonlannda alınan kararlara kaldık. Komisyonda ne diyor Amerikan mebusu Mr. Morgan: Söylediklerimiz kâğıt üzerinde kalıyor, Turkiye gümruk ta rifelerini indirmek için ne yaptuıız! tlâhi Mr. Morgan! kabahat sende değil, seni bSyle konnştnra cak kadar önünde eğilenlerde... Sana kızmıyoruz, senin önünde ıs rar ve istekle eğilenlere kızıyonız. AP Meclisin Karamsarlık aygınlasan blr lnanca göre, Meclisin ve iktidarın altı aylık çalışması Türkiyede demokrasinin yürümiyeceğinl göstermektedir. Bin türlii meselenin kol gezdiği az gelismig bir filkede altı ayda vedi kanun çıkarabilen sistem, «adeee bir lükstür. Bn crörüsü iistü kapalı savunanlar yine östü kapalı olarak çözıim yolunu, alternatlfi gösterivorlar: Ordunan iktidara gelmesı. Son altı ayda, orduyla ilgisi olmıyan çevrelerde her gün bir ihtilâl yapıldı. Şn kumandanın Iktidardan yana, diğerinin iktidara karşı oldnfn söylentileri alıp \ürüdü. Bn söylentiler hem iktidar, hem de muhalefet tarafından gereginde rahatça knllanıldı. Kimine göre ordn «ilerict ve sosyal» bir idarenin temellni atıp çevresine nygnn danışmanları toplayacak, kimine göre «solcnluğun kökünii kazıyıp memleketi hnzura kavuştnracaktı.» Meseleyi ba şekilde görenler basansızhğın derin : ndeki nedenlere inmeden yüzeydeki belirlüerden hareket edip acele bir sonuca varanlardır. 27 Mavıs Devrimini çerekll ve faydalı kılan Bartların günümüzün Türkivesinde varolmadığını; bu çozüm volnnun getireceği tehlikeleri bilmivenlerdir. skerî vbnetimle kalkınmış ülkeye dünyada örnek bulunmadığunı; bu yönetimin hemen her verde ilerici düsüneevi. toplulukları ve tartışmayı sınırladığını; bu tur hükumet darbelerlni yeni darbelerin izleycccğini; yabancı devletlerin çok partili demokraside sağlayamadıkları etkivi knvvetli bir diktatörlüğün aracılığıyla saŞlamaya çalışıp burunlarını Tfirkiyenin islerine sokacaklarını askerler «ivillerden çok daha iyi görmekte, söylentilere hak vermekten dikkatle kaçınmaktadırlar. kimlerin, hangl oranda gorebildıklerıdir. AP niniktisadî görüşü iktidarın özel sermayeye ve 8rel lermayedsrlar» her türlü Snceliği tanımasına, «ermayelerin genisleyerek yatınma yönelmesine ve sermaye kazançlarından alınan vergilerle devletin görevlerini yerine getirmesine dayanmaktadır. Bn temel görüşün Tfirkıyede sadece küçük bir zümrenin servetlerinin büyümesine yol açarak ne yatırımlarda ne de vergilerde Türkiyeyi kalkındıracak artışı sağlayamayacağı çeşitli donemlerde ispatlanmıstır. Son altı ayda bir daha ispatlanmıştır. Bn çabanın yarattığı tersliklerden ötürü iktisadî tenkidin ve düşuncenin, hürriyetin sınırlanmasına yönelindiği ise, yine son altı ayın ortaya koyduğn bir gerçektir. Türkiyede insanlar temel iktisadî haklardan, emnivetten, insanca bir yasayıştan yoksnndnrlar. Kara tohnm yememeleri, en basit hastalıktan kınlmamalan, oknvabilmeleri, is bnlmaları, hastaneve gidebilmeleri aneak devletin gfiçlenmesi sayesinde mümkündür. Bn yolun aksi yönde hareket edildiğinde yerimizde saymaya mahkum olduğnmnzn, AP nin ilk altı ayı çıkanlan yedi kanuncnkla, Meclisteki kavgalar ve kaybedilen hnznrla bir kere daha ispatlanmıstır. Gelişmemiş ülkeler ve geri kalmış dış ticaret •«•• •••a •«•• • ••• ••«• • ••• •••• >*•• Dr. Melih TÜMER art 1964 de Cenevrede toplanan «Milletlerarası Kalkınma ve Ticaret Konferansı» nda butun geri kalmış ülkeler ortak bir goruş üzerinde ısrarla durmuşlardır. Bu goruş şoyle formüle edılebılir: Geri kalmış ülkeler tanmsal ürunler ihracatçısı ve sanayı ürunleri ithalatçısı olmaktan ıstırap çekmektedirler Bu durum. avans ayarı bozulmuş bır motor gıbı, ilerle/neyı engellemektedır Yapılacak şey, artık, geleneksel dış ticaret bünyesının devam etti rilmesl ve bunun gelıştırılmesı değıldır. Yapüacak şey, geçmişten miras kalan geleneksel üretim bün yesini tasfiye ederek, yeni bir milletlerarası iş bölümü anlayışı icinde, ekonomik gelişmeyi hızlandırmaktır Geri kalmış ülkelerden çogunlugunun açık ya da ortülü olarak savundukları bu görüş, dünya pazarlanrıda sanayi ürünlerine olduğu kadar tanmsal ürıinlere de hâkim olan ve bugunkü milletler arası «status quo» nun değişmesini istemiyen Batının gelışmiş büyüklerine karşı ileri sürülmektedır. Bu tepkinin sonucu olarak şimdiye kadar birbirlerine olduğu gibl geri kahnış ülkelere de sanayi ürünleri için gümrük duvarlannı yüksek tntan gelişmiş ülkeler son zamanlarda bazı kısmî tâvizler vermeye yanaşmaktadırlar. Ovsa aynı gelişmiş ülkeler yüzyülardır çeşitli vollarla eeri kalmış ülkeierin gümrük tarifeleri üzerinde söz sahibi ounuşlar ve kendi sanavi ürünleri için bu tarifeleri daima düsük, kendi ithal rejimleri için ise daima yüksek tutarak milletlerarası ticareti kendi çıkarlanna gore yüruhnüsler boylece. somürdüklerl Ulkelerin ulusal yatırım politikalannı da doğrudan doğruya etkiliyerek onlann sanayileşmelerine engel olmuşlardır. Şimdi verileceğinden söz edilen tftvizlerin üst sının ne olabihr' Hiç hayale kapılmadan gerçekçi olarak düşünülürse bu sorunun cevabı şöyle olacaktırKapitallst Batı, kısa ya da uzun vadede. kendısi ile bir çıkar çatışmasının sonuçlarını yaratacak milletlerarası dıs ticaret nolitikası istıyemez O halde Terilebtlecek tavizka, gerl kalmış tilkelerın geleneksel Urettm bünyelerinin tasöyesi ile ilgili olamaz Tftvizler bugünkü «status tmo» cu telkin, tavsiye ve zorlama lann sınırlan içinde kalacagına pröre her halde yine ham madde üretimi ve fiyatlarının desteklenmesinden öteye gidemıyecektir Bu ise petrol. madenler ve diger stratejik maddelerin vani dogal kaynakların onlann hâkimiveti altmda kalması demektir Kısacası kısır dönüşümün Cfâsıt dairenin) çemberi, yenf tâvizlerle. kınlacafa benzememektedir M ••*• ••«• ••«a •••• ••a* •••• :::: :::: :::: •••• •••• ••«• ••«• Bugun dünyamızda 135 milyon Km2 üzerinde 3 mil\ardan fazla insan yaşıyor. Beyaz, sarı, kırmızı, siyah renkleri Ue dört kıta üzerine dağümış bulnnan ba insanlar dan 1963 yılında 1,4 milyan, yani yaklaşık olarak dünya nufusunun °o 45 I gıdasızhğı, eivsısizliği. meskensizliği işsiz liği ve hastalıklan kendi kaderci vaşantılarının doğal bir sonucu olarak kabul etmiş görunen geri kalmış ulkelerin insanlandır. Bu insanların ekonomik kalkınma problemleri, bir dünva ekonomisi problemi olarak, ulusal ekonomilerin birbirleri ile ilişkileri bakımından en başta gelen önemi kazanmaktadır. Bunun nedeni. dış âlem dediğimiz ulusal ekonomı dışındaki dünya Ue olan ticaret ve sermaye munasebetlerinin ekonomife kalkınma üzerindeki olumlu va da olumsuz «labilen etkileridir. Tarihsel gelişme içinde bn konulardaki olumlu etkilerin ekonomik ve sivasal birleşmelere vo) açabildiğini, olumsuz etkilerin ise sürtüşmeler yaratarak siyasal akslyonlara donusruğiınu gorüyoruz. Geri kalmıs ülkelerde ge> çen yüzyıldan beri gizlenen an ti emperyalist savaşların teme linde yatan neden. dış âlemIe ilişkilerin olumsuz etkilendir. Bu vazı ser!sınde geri kalmış ülkeler dünyasının dtş dunya ile olan sermaye ve ticaret ilişkilerini \e bunlardaki son eğilimleri anlatmava calışacağım. Bu eğilimler içinde Türkiyenin durumunu değerlendirmek ilgi çekici sonuçlar vermektedir. Varılan sonuçlann geri kalmış ulkelerin olduğu kadar Turkivenin de gelişme sorunlarını daha ivi anlamamh zı kolaylaştırması gerekir. Dr M. T. nç tutulursa tıcaret hadleri uzun ve kısa vadelerde gerı kalmış ülkelenn kalkınma problemlerı ıçın cıddi bır engel olmaktadır Türkiyenin durumu ürkiye, g e n kalmış ulkeler dunyası ıçmdekl y e n dolayısıyle dış r tıcaret ihşkılen bakımından farklı bır durumda değıldır. Şoyle kı: Î Sağırlar diyaloğu ebep ve sonuç arasındaki Hişki bilimsel bir gerçek olarak meydandadır. Ve Türkiye bir çelismeler filkesidir. Çeşitli sosyal ve tarihî nedenlerden ötürü kendi çıkarının aksine oy kullananlann memleketidir. Gecekondncnlarla bofnşnp gecekondn yıkan polisin, bir baska gecekondn mahallesinde oturdugu ülkedir. 10 milyon Tflrk seçmeninin 9,5 milyonu, iktisadî yönü degişik bir iktidarın işbasına gelmesinden fayda görecek insanlardır. Ve çogn, aslında kendilerine karsı olan bir partiye oy vermektedirler. tspatlanan çelismeler, kâğıt fizerindekl mantık silsileleri, rakamlar bn kitleye çoklnkla iletilememekte, bir sağırlar diyalognnnn değisik nnsnrlan olmaktan ileriye gidememektedir. Doğrnyn söyleyenle doğrnnun yöneltildiği kitlelerin arasındaki kopuklnk ve araya dikilen engeller, doğrnyn anlatmanın doğruyn söylemekten çok daha güç olduğnnu göstermektedir. S A Şimdi, bir yanda APnin nedeni belli basarısızlığı; bir yanda meydana çıkan fakat görülmesi, anlatılması güç doğruların etkisi ve bnnalımı, bir yanda orduyu polltikaya sokmak, çabalan ile 6 aylık bir iktidar dönemini kapatıyornz. Ancak, bütün bn kanşıklıgın içinde, demokrasilerde yapılan seçmenin ea önemli nnsnrn günlflk ekmek parası iktidar partisinin aleyhine devamb olarak çalışmaktadır. Türkiyenin 1966 yılında (tahmın olunan) ıhracatının bunyesı geleneksel komposızyonun önemli bır değışmeye uğramadığını gostermektedır. Ihracatın V» 80 den fazlası tanm ürünlen ile madenlerdır. Buna karşıhk son yıllarda sanayı urunlen ıhracatında bır hareket başladığı gozlenmektedır Ancak bu kıpırdanışla ilgılı çabalar uzun vadede Turkıyenin sanavi urunlen ihracatçısı olmasını sağlıvacak guçte ve yonde değıldır. Çıinkü, once, ihracına çahşılan sanayı urunlen, büyuk bır çoğunlukla, Millelerarası pazarda şıddetlı bır rekabete ko> nu olan mallardır Bunların satı şında buyuk gelışmeler, bu bakımdan, beklenemez Sonra, Milletlerarası pazarda sanayi ürunlerı satıcısı olmak batının büyük trost ve kartel örgutünün içinde olmakla mumkündur Bu münv kun olamıyacağına göre yapılacak butün çabalar Hindistanın çabalanndan öteye geçemıyecek ve bunun otesme gıtmek ıçın Japonyanın kalkınma ve ıhracat me todlarına başvurmak gerekecektır Yanı. ıçerde ucretlerı enaz sevıyede tutarak ışçıyı somuren ve elde ettığı duşuk malıyetlerle dış pazarları dampıng'ler yapa rak zorluyan saldırgan Japonyanın metodları. İhracatımızın •» 80 ımn / tanm urunlen oluşu dış tıcaret hadlen Sonuç alk kltlelerlnin gözünde devrimler, lâiklik, L anaj;as» gibl ksvmmlar «ehirlilerin landıfı kadar önem taşımas. Meclisin aranması, kitapların toplattınlması da pek bir şey ifade etmez. Tıllar boyn mahkflm edildikleri sınırlar kitlelere ekmeklerinden baska bir jey dUsünmek imkinını vermemiştir. Ve bn kitleler mevcnt iktidarın köylerine su, çocnklanna oknl, ekmeklerine katık. hastalanna doktor getirmediginl farketmekte, iktidarın icraatını günlük yaşantısınm tomnt gerçekleri açıstndan ölçmektedır. İktidara D P döneminin geçici iktisadî ferahlığı, hissî ve sosyal nedenlerin yardımıyla gelen AP ise, yeni hiç bir şey getirmeyen, «sermayeden yiyen tficcar» dnrnmnna düsmüstür. Bn dnrnmdan knrtnlması 1966 Türkiyesinin şartlan içinde imkânsızdır. » w j iktidarının altı ayı, demokrasinin * » * " ^ gerçek anlamını, partilerin degişik çıkarlarla olan ilişkilerini ve gerçek niteliklerini bir kat daha meydana çıkaracak kadar başarısız geçmiştir. Altı aylık dönemin en önemli >anı budur. Türkiyenin ve halkının gelismesi, iktidarın bütün baskılanna ve Anayasayı zorlamalanna ragmen demokrasinin tek çıkar yol oldağunu; ihtilâlin ise ancak bütün yolların tıkandığı 27 Mayıs benzen ortamlarda söz konusn edilebilecegini bir kere daha göstermektedir. (1) Eakamlar, resmî belgelerden alınmıstır. Son altı ayın tecrübesini yorumlayan blr ~a'iger grtrp İ46 şa gonaca vKnvor: Türkiyede de" mokrasi yürriîr, yürfir ama J AP nin iktidarda olmaması şartiyle. Samimiyetle bağdaştınlması Imkânsız olan bn düşüneeye göre, belirli bir grnp iktidarda olnrsa demokrasi gistemi iyidir, Olmazsa defildir . Iktisat ve iktidar iktisadî sistemler arasındakl iktidar mficadelesi, her partinin belirli bir sıstemin nvgulayıcısı oldugu son seçimde kesinIikle belirtmeye başladı. Sistemlerle suııflar ve çıkarlar arasındaki iliski ise, biıyük çoğunlnğun henüz kavrayamamasına rağmen yavaş yavaş sn fistüne çıktyor. AP iktidariyle geçirdiğimiz altı aylık tecrübe, her şeyden önce bn açıdan değerlendirilmelidir Muhalefetin engellemesi, Bakanlann yetergizliği, Basbakanın tecrübesizliği v.s. sadece bir mazerettir. önemli olan sonnçtnr ve sonnç altı aydır verinde savıldığını hattâ gerilendiğini göstermektedir. Şimdi. Türkiyenin geleceği için önemli olan, bn yerinde sayısın AP nin uygulamaya çalıstığı iktisadî sistemle Türkiyenin şartl a n arasındaki çelişmeden, AP nin temsil ettifi zümrelerle halkın çoğunluğunun çıkarları arasındaki nynşmazlıktan meydana geldiğini Dıs ticaretin bünvesi eri kalmış ulkelerin geleneksel üretim yaoılannı dış ticaret ilişkilerinin nasıl etkiledigıni anlamak için onlann ithal ve ihraç ettikleri maddelerin durumuna daha yakından bakmak gerekır Bırleşmiş Milletler taraîından yavmlanan son istatistikler vır mi birinci yüzyüm eşiginde dahi peri kalmış ulkelerin içinde bulunduklan çıkman bütün açıklıeı ile ortaya kovmaktadır Şdvle kı ikaraa , # Sonuçlardan üçuncüsü ise: Gen kalmış ulkelerin sanayi urunlerı ıhracatında bir artış olduğudur. Ancak bu artış, koklü bır sanayıleşme programının uvgulanmasının sonucu değıldır Nıtekım Bırleşmiş Milletler Ekcnomık ve Sosyal Konseyının 39 uncu bırleşım raporuna gore sınai mamul olarak ıhraç edilen mallann çoğunluğu tekstıl mamullerı, ağaçtan vapılan mamuller, deri, halı ve petrol mamullen gıbı ya hafıf endustrı mallan \a geleneksel artızanal mallar va da petrol ve maden urunlerıdır nin yukarda sozunu ettığımız ters ışleyı.sınden memleketımızı de bu >uk olçude etkilemektedır Yıllık fhracatımızın «'o 93 ünu teşkıl eden 46 maddeye aıt ıhracat fıat endeksi, 1965 yılında bir yıl onceye gore % 3,6 oranında düşmuş[ tiırgJSğer ıhracatımız 1965 yılında da 1964 fıatlanyla gerçekleşse ıdı dovız gelınmiz 458,9 mılyon dolar yerine 473 milyon dolar olacaktı Ticaret hadlerinin aleyhe değjşmesi dolayısıyle uğradığunız dovız geliri kaybı, bu duruma göre, bır yıl için 14,1 milyon dolar o !••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••>••••••••••••••••••••• larak hesaplanmaktadu. Bu alternatıf kayıp, petrokımya dahıl olmak üzere kıînya sanayıi sektöründe kurulması mümkün olan üçdort büyuk temel sanayi tesisınin İnceleme: Abdülbâki GÖLPINARLI bedeli olabilirdı. SIMAVNA KADISIOĞLU ŞEYH BEDREDDlN Önsözü yazan: İsmet SUNGURBEY lîhaiâtımızin bünyesi •thalâtımızıo bunyesı ıse yatıI n m mallan ve ozellıkle son • yıllarda ham maddeler ve malzeme ile gıttıkçe şışmektedır. Yatırım mallan ıthalâtının artışı, daha çok sınaî tuketim mallarının yerlı olarak imâlını sağlıya cak makıne ve teçhızattan ıbarettır. Yânı bunlar, çoğunlukla, ıthâl mah tuketim mallarının yerlı ıkamesmı ongoren haflf endustrı ile ılgılı yatırım mallandır. Dığer gerı kalmış ulkeler gıbı Turkıye de şımdı batı ağır »*• nayı urunlerının pazarı olmuştur. Oysa Turkıyenın temel sanayılerını gecıkmeden kurmaya. Millet lerarası ışbolumu içinde. kendi yatınm mallannı uretecek, sanayılerı gehştırmeye ıhtıyacı var dır. tthalâtındaki yatırım mallan bolümü boyle bir sanayileşmc programını yansıtmıyorsa bunda dış etkenlerin olduğu kadar ıç etkenlenn de rollen vardır Dış etkenler « e n tanmsal bir alkesin Sinaî ürün olarak bonserve yap. Pamnkln dokuma yap. Halı yap. Ben de sana bnnlann makinelerini satayım.» der ve bu içerdekı siyasal ve ekonormk tercıhm nedeni olarak benımsenırse yatırım mallan ithalâtının geleneksel üretim bunyemızl değıştırmesını daha çok uzun yıllar beklemek gerekecektır. Ham madde ve malzeme ıthalâtının artışına gelınce: her sanayıleşme çabasınm, az yada çok, bu nrtelıktekı mal ıthaiâtını arttırdığı doğrudur An cak g e n kalmış ülkeler ve Türkıye açısından bu gelişme tıcaret hadlerındekı aleyhe değışmeler dolayısıyle gıttıkçe daha pahahya mâloluyorsa boyle bır alışverışten devamlı olarak zararlı çıkan tarafın nedenler üzenne sağ lam goruşlerle eğılmesl kendıslne duşen bır gorevdır. Yalnız Cumhnriyetin knrulnşnndan bn yana yatırım mallan ithalâtı dolayısiyle dışardan satın alınması gereken vedek parçalar için her yıl artan fiatlarla ödedıgimiz dövlzler hesap edilse Türkiyenin temel sanayıleri gecıktırmekle uğradığı kayıplarm büyüklüğü daha kolay anlasılacaktır. Sanayıleşmek siyasal bır tercıhtır Fakat temelınde ekonomik nedenler olan bır tercıh Bu tercıhı etkılıven dış guçler. gen kalmış ulkelerdekı verlı tşbırlıkçılen ile çıkar bırlığı sağlıyorlarsa ve bu mekanızma o ulkelenn geüşmesı nı engellıvorsa ç e n kalmışhktan ve gerı kalmıs dış tıcarptten kurtulmayı beklemek gerçekten bır hayâldir. G Ticaret hadieri engeh n sartlar altında geri kalmış ulkelerin dış ticaret mekanizmasından yararlanmal a n mümkün değildir. Üstelık bn imkânsızhğı arttıran bir faktör daha vardır. O da ticaret hadleri problemidir. Milletlerarası VARİDArın en doğru ve en guzel çevirisiyle 750 Krş. ETİ Y A Î I N E V İ Genel dağıtım: UĞRAK KİTABEVİ Beyazsaray/Beyazıt Cumhuriyet 55^4 B Dr. KEMAL ÇAĞLAR fdrar Yollan ve l'enasfil Hastalıklan Mütehassısı Galatasaray, Turnacıbaşı Sok No 12 Uğur Apt Saat 10 12 ve 13 • 1» Tel: 44 14 38 llâncılık: 3159/5471 MUKIDE ve BEDRI K O Ç M. ALTUĞ'un Doğumunu akraba ve dostlarına mujdeler tstanbul 14 5 1966 Cumhurıjet 5509 OZÜB: Dun bu suttınlarda Işbankası Geneı Muduru Bulent Yazıcmın «Serraaye Pıyasası ve Gelışme Hızı> adıyla yayınlanan makalesı, bugun saüsa çıkacak olan Sanayı Odası Dergısınden alınmış, ancak mehaz yanlışlıkla yazılmamıştır. Sanayi Odası Dergısınden ozür dılenz. Geri Kalmış tİIkolorin Dıs Ticaretlerinin Bünyesi İHRACAT 195i 1960 1963 ÎTHALÂT 1955 1960 1963 (Yuzde olarak) Gıda Maddeleri Toplam 100 100 Ham Maddeler 59 61 59 27 25 23 Sanayi Ürünleri 8 9 10 55 57 58 «••••••••••••••••••••••••••< •••••••••••>•••*•••••••••••) •••••••••••»•••••••••••••I «•••••••••••••«•••••••••K*l ıoo Eskisehir Korunmaya Muhlaç Çocukları Koruma Birliği Başkanlığından: Öimiz Çocuk Bakım Yurdu binasına yapüacak Vinylex muşamba döşeme işi 30/5/1966 tarihine raslayan pazartesi günu saat 11 de ihale edılmek üzere kapab zarf usulü ile eksiltıneye konulrauştur. thale Hükumet Konağındaki Eiıcıimen huzurunda yapılacaktır Keşif bedeli 36243.94 lıra, muvakkat teminatı 2718 30 liradır İsteklilerin 2490 sayıh kanunun 32. maddesine göre hazırlayacaklan kapab zarflarını ihale saatinden 1 saat evvelıne kadar Encümene verilmiş olmalan lâzımdır. Postada vâki gecikmeler nazara alınmaz, şartname ve keşif her gun mesaî saatleri dahilinde Merkez Yetiştirme Yurdu Müdürlüğünde göriilebilir. (Bcsın 13053 E 293'5488) BINAY GUVEN Asıstan ile Dr ALPİN KEMAL DAĞSÖZ Asis Yuk Müh Evlendiler 14 5 1968 PERA PALAS 32 30 30 16 16 17 KORÇELİK FABRİKAS! YENİ BİNASINA NAKLEDîLDi Teslslerimizin tamamlanması dolayısıyle F.ıbrı kamızı Topkapı, Maltepe Caddesı lb numaradakı yeni binamıza nakletmiş bulunuyoruz. Sayın müşterilerimizin bilgilerine arzederiz. 100 100 100 thracat gelırlerınin 1955 yılmda •ı 92 sını ve 1963 yılında ise °o 90 ını tanmsal urunlerden sağlıyan gen kalmıs ülkeler, ote yandan kalkınma çabalan için gıttıkçe ar tan oranlarda sanavi urününu ithal etmek zorunluğunu duymaktadır lar tthal ettikleri sanayi ürünlen nin kompozısyonu ise şoyledır tıcarette sanayi urunlen pazarı nasıl gelişmiş ulkelerin elinde ı*e ılk maddeler pazarına da onlar hakimdır. ö n c e alıcı olarak, bazen de hem alıcı hem satıcı olarak Bu fııli durumun sonucu sudur: Ham madde fıatlan mspî bır genleme ıçmde bulunurken Toplam Sanayi ürünleri 55 57 58 Diğer Sanayi ürünleri 31 29 28 kancelik Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Topkapı, Maltepe Cad. 16, Tel: 2176 21 MANAJANS: 974 5461 VEFAT Ilostence eşrafmdan merhum Osman Bey ve Fıkn>e Hanımın kerımelen, Hasan Rauf ve Şukran Sudanın sevgıh ve kıymetll annelerı, merhum Rahmı Kartal. Eczacı Hamdi Kartal, Bednye Suner ve Zebure Tunalı'nın ablaları. Yuk Muh. Veysel Tunalı'nın baldızı, TATKO hıssedarlarından tnerhum Kemal Halıl'in dayızadesi, Rıza Sudanın ve Vedia Perk'ln kayınvalidelerl, Mâlıke Kartal'ın gonımcesl, Yuk. Mimar Muh Hasan Sudanın, Gunes ve Şevket Perk'in buyukanneler) Osman Kartal'ın balası TATKO HISSEDARLARINDAN Salihatı Ntsvandan Racı Tıllar 1955 1960 1963 Toplam Ithalât 100 100 100 Yatırım Mallan 24 28 30 s Amp. Amp AYIN LEO DOKTORLARA Danimarkada PHARMACEUTİCAL firmasından: nilVÇCY (Hormon gonadoprope chorionique) (Honnon gonadotrope serique) 3xl500 T. C. K. K. K. 58 NCİ TÜIMEN K. ASKERÎ SAVCILIĞI ISPARTA SAYI : 966/70163 ESAS : 966/44 4 Mayıs 966 GAİBE tHTAR KARAR1 İsparta 58 inci Tümen K. Askerî Savcıhğından SL'Ç : BAKAYA SUÇLU : HİKMET GÖKTAŞ, Şaban oğlu 1943 D. lu Ş a hizerden D. ma Kars Arpaçay Şahnalar koyu nufusunda kayıtlı ve mukım. 3 P T u ğ 1 Tb. 4. Gr da Çvş AÇIKLAMA : Yukarıda suçu ve kimhği yazılı maznunun konutunun bıldınlmesı, en yakın Askerî veya mulkî makamlara teslım olması, aksi halde Türkıye dahilındeki butun mallarının As. Y.UK nun 181 ve 190 maddelerı gereğınce hacız olunacağı ılânen ıhtar clunur (Basın 492 12940/5496) DÜRİYE KARTAL vefat etmıştır. Cenazesi bugvın (1651966) oğle namazırn muteakip Fındıklı Camıinden kaldırılıp Edımekapı atle mezarlığina defnedılecektır Çelenk gonderilmemetl nca olunur EVL\TLARI ve AtLESİ Cumhurtyet 4508 Bu ikı tablodan uç önemli sonuç çıkartmak gerekıyor: 0 Bu sonuçlardan biruıcisi: Sımdıje kadar ızlenen Milletlerarası tıcaret polıtıkasının ger; kalmış ulkelerin tanmsal uretım lerı uzenndekı olumsuz etkısını ortaya koymaktadır Gıda mad deleri ithalâtı artmaktadır Bugun gen kalmış ülkeler, gıda maddelen ıthaiâtını arttırma zorunluğunu duyuyorlarsa bu durum gerı kalmış ülkelenn sanayıleşme programlarını pek çok uzun vıl lar gecıktırebılecek etkıler vapacağı gıbı onlann hakım ekonomılerle olan baSımlı durumlarını da devam ettırecektır # Sonnçlardan ıkincisi: Yanı yatırım mallan ithalâtındakl artışlar. gen kalmış ülkelenn ne kadar razıp bır vatınm malları pa7an halıne eeldıklerını ve XIX unru vuzviMakı «ureklı VP urpksız tuketim mallan pa^annı XX inci yüzyılda yatırım mallarının sanayı urunlen fıatlan devamh artmaktadır Dığer bır deyımle, dış tıcaret hadlen gen kaimış ulkeler aleyhme gelışmektedır 1953 • 1958 yıllan arasında ham madde fiatlan dunya pazarlannda •• 7 / oranında düşmüştür Sanayi ürun teri fiatlan ise •• • oranında yük/ selmıştır. Bazı ıktısatçılann hesaplarına göre tıcaret hadlerindeki aleyhe değişme, 19571958 yıllan arasında gen kalmış ülkelere yılda ikiser milyar dolardan dört milyar dolara mâlolmuştur Bu durumda kalkınma plânlarında öngorülen dış fınansman tah mınlenne ulaşmak çok zor olmak tadır. O £ C . D . tarafından yapılan hesaplara göre (bkz. L'Observa teur de 1'O.C.D.E. No: 5 Ağustos 1963) 1955 yılından beri eeri kalmıs ulkelerin ıhsacatı değer olarak dünya ticaretinin eelisme hızının varısından daha vavaş artmıştır Kore bnnm'u dıve teknık literature geçen savaç donemi ba 3x1500 Ü İthal edılerek depo ve eczanelere tevzi edikniştir Kemal Müderrisoğlu ve Ortaklan Cumhuriyet: 5501 ANTEX rnıocA Ü DOKTOR ARANIYOR Dolgun aylıkla özel bir hastanede tultaym olarak çalışmak ıçın Dahılıyp Mütehassısı vey» Operatdr Doktora ihtiyaç vardır Isteklilenn tstanbulda 27 81 00 numaraya saat 14 ile 16 arasında müracaat etmeleri rica olunur. Cumhuriyet 5503 DERİ CEKET ALIXACAK (501 adet içi müflonlu) Son teklıî verme tanhi 30/5/1966 dır. Şartnamesi Malzeme Mudürluğü veznesinden temin edilebilir. DENİZCILIK BANKASI TA.O. (Basm 13071/5491)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle