16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 20 Mart 1966 SAHtFE ÜO NATO'lu 14'ler Fransaya karşı tam birlik halinde De Gaalle'ün ittifak ile askerî bağlarını kesmeyi süratlendirmesi bekleniyor DIŞ HABERLEB SERVİSt NATO üyesi ülkenin, De Gaulle'ün meydan okumasına karşı tam bir dayanışma halinde oldukları anlaşılmıştır. 14 ülke başkentlerinde önceki gece yayınlanan deklarasyon, müttefıkterın De Gaulle'ün Fransız kuvvetlerini NATO ortak komutanhğının emrınden çekmesi ve bütun NATO kuruluşlarının Fransız topraklarından kaldırılması yolundaki tasarılanna karşı tam birlik halinde olduklarmı ortaya koymuştur. Başkan De Gaulle'e gönderilen cevap NATO üyesi ülkelerin hukumet başkanlannın imzasım taçıdığından 14 ülke yetkililerinin Fransa olsa da olmasa da NATO'nun halihazırdaki birleşik savunma sistemini devam ettirmeye kararh olduklarmı meydana koymuştur. Snharto, Sukarnoyıı tesirsiz hâle getirdi ndonezyamn Başkenti Cakarta'dan alınan baberler, ordunun kuvvetli adamı Korgeneral Suharto'nun önceki gün bir yıldınm darbesi *le Cumhurbaşkanı Sukarno'yu <sat dışa. bırakaralt iktidan ele geçirdiğini gostermektedir. «Sukamo'nun perde gerisinden bir takım siyasî manevralar çevirdiğine» kanaat getlren Suharto, em rindeki zırhlı birlikler ile askeriere Cakarta'ya yürümelerini emretmiştir. Merdaka (Hürriyet) sarayını korumakla görevli Cumhurbaşkanlığı muhafız alayı süâhtan tecrit edilmiş, Sukarno da Cakarta'nın 40 mil dışındakı Bogor'a götürülerek nezaret altına alınmıştır. Suharto, Sukarno'yu bu şekilde tesirsiz hale getirdikten sonra başta Dışişleri Bakaru Dr. Subandrio olmak üzere 15 Bakanı tevkif ederek, yerlerine komunıst olmıyan 15 kişiyi atamıştır. ÖNCEKİ GÜNKÜ YILDtRIM DARBESI İLE hadiseler arasında Mektepler ve poülika e kadar bür, ne kadar demokratik olnrsa olsun Batı dünyasının tah sil müesseselerine politika pek ginnez. Üniversite gibi yüksek derecedeki Uim ocaklarma dahi sokulmaz. Bununla beraber üniversite öğretmenleri de, talebesi de bir partiyo mensup veya meyilli olabilirler. Bunnn başta söylediğimiz ana kaide ile hiç bir çelişmesi yoktur. Yani ne isimle ve ne şekilde olursa olsun parti politikasına ait hareketler üniversite harimine ginnez. Doğrusunu isterseniz neden girraez.. yasak tnıdır? Yoksa âdet değildir de ondan mı girmez.. orasını bilmem. Bildiğim şey ciddî müesseselerin hariminde fiili politika hareket ve cereyan] olmaz. Ama çocuklar arasında bazan siyasî sebeplerden dolayı kavga döğüş olur. Spordan veya gazinoda çok çürültn ettiklerinden dolayı olduğu gibi . Türkiyede serbest üniversite hayatı başladıktan sonra bu esaslı endişe iyice korunamamıştır. Zamaa zaman politikacılar türlü şekillerde üniversiteye sızmak istemişlerdir. Politika insanı çabuk ve kuvvetle saran bir iptilâdır. (Fazlası da belâdır) Bilhassa gençler için ateşli bir dâvanın pesinden koşmak her şeyi unutturacak kadar tatlı bir sevda olur. Ama her cereyamn iyisi, kötüsii olduğu gibi. karsısı da vardır. Böyle olunca okumak ve okutmak için toplanmış olan bir ilim yuvası birbirine karşı iki kampa bölünür. Biz bunun misalini 147 ler hâdisesiyle gördük. Hâlâ üniversiteyi bu hastalıktan kurtaramıyoruz. Hâlâ orada her hâdisede bn hastalığın virüsleri tesirini gösteriyor. Talebe arasındakini zaman zaman Ajıkara ve Istanbul üniversitelerinin yurtlannda. lokallerinde görüyorduk. Son pünlerde Ankara olaylariyle üniversitenin barimine de girdi. Bir kere de girdi mi, bu mübarek şey yani politika bir daha iiniversiteden zor çıkar. Tıpkı tarlada «ayrık kölrii» çibidir. Ne kadar nğraşsanız gene bir kökü kalır. Ben bunun ispatını şahsunda görmüş ve büyüdüğüm âlemde yakından müşahede etmişimdir. Meşrutiyetuı ilk senelerinde Hukuk Mektebi dediğimiz Hukuk Fakültesi bu yüzden ikiye aynlmıstl. Bir taraftan talebe teşekküllerinin başındakilerin mühim bir kısmı İttihat ve Terakkiye resmen kayıtü re onun direktifi ile hareket eılerdi. tbrahim Necmiler, Salâhattinler, Tevfik Hadiler, Sudiler bu zümrelerin liderleri idiler. Beri tarafın başında Sofîzade Celâl vardı. Gayri resmî (yani kayıtsız) olmamıza rağmen ben, Suud • fâni, daha hatırlıyamadığim bir kısım talebe de «Ah> rar» fırkasına taraftar idik. Hocalarda da İttihat ve Terakkiye mensup olanlar ve karşı olanlar vardı. Merhum Musa Kâzım Efendi (Seyhülislâm) Hakkı Paşa, Yesarizado Servet Bey gibi hocalarumz İttihatçı idiler. Hokuk MelcteM bu yüzdetf ikiye »ynlmıştı. Mitingier, karşı mitingler olurdu. Bir gün İbrahim Necmi ve Salâhattin Beyler smıflan dolaşarak ertesi gün Tanin matbaası önünde İttihat ve Terakkiye karşı neşriyat yapan bir kısım gazeteler aleyhine bir miting olacağını talebeye bildirdiler. O sırada Hukuk Mektebinin birinci sırufı 3500 kişi idı. Bir çoğu olan bitenden baberli olmıyan yeni talebe idi. Dâveti vapanlar da Hukuk Talebesi Cemiyetinin Reisleri olduğundan dâvetin Cemiyet namına olduğu zannı hasıl oluyordu. Hakikatte ise böyle bir şey yoktu ve dâvet İttihatçıların dâveti idi. Ben bu dâveti görünce İkdam gazetesine hemen: «Bugün Tanin matbaası önünde yapılacak mıtinge iştirakl Talebei Hukuk Cemiyeti rrrtlzakere konusu etmemiştir.» Mealinde bir telgraf çektim Ertesi gün gazetede çıktı. Mitinse ancak İttihatçı talebeler gittiler Bana da çok kızdılar. O gün Sofîzade Celâl beni gördü: Oolaşma buralarda; seni döğe» cekler, dedi. Ben de kaçtım. Ama yakamı bırakmadılar. Bu telgrafı be nim nasü çektiğimi ve kendi başuna hareket ettiğimi soruştunnayı Talebe Cemiyetinden resmen istediler. Uzun uzadı muhakeme oldum Işi, İdare Heyeti cnüzakerelerinin mahrem oluşundan tutturmak istemişlerdi. Ben de mevzuun müzakere edilmediğini ve hakikatin de bu niduğunu, müzakere edilmiş bir şeyi açığa vunnadığımı söyliyerek kendimi savundum. Ne ise vakamızı orada kurtardık; ama arkadan il Mart vak'ası ve ondan sonra gelen Hareket Ordusunun kurduğu Oivanı Harbde Hasan Fehminin ölümünii protesto edenlerin başında Babıâliye ve Meclisi IMebusana gittiğimden dolayı sorguya çeküdiğim sırada bu telgrafı da Itimin tesirfyle çektisimi, neden çektiğimi uzun uzadı sordular.. size bu kadar sövliyeyim. bu talebe hayatundaki siyasi çalkantılar bütün hayatıma tesir etti. Czun zaman kenriimi bundan kurtaramadım. Taaa İttihatçüık ortadan kalkmcaya kadar. Bu yüzden başuna gelmedik belâ da kalmadı. E zeteler İle Cakarta radyosunu kendi kontrolu altına almıştır. Cakarta hava alanı dün sabah yabancı uçaklara açılmış olmakla beraber, Endonezyalılann Ulkeden ayrrlmasına müsaade edilmemektedir. Suharto'nun dururna sıkı sıkıya nâkim olüuğu sanılmaktadır. StNGAPUR (a.a. AJ>. Radyolar) HUKUKÎ CEPHE U 20 yıllık düzen bozuluyor ORDU KONTROLU Ordu dün bütün telekomünikasyon şebekesine el koymuş, iç ve dış uçak seferlerini iptal etmiş ve ga Buna mukabil Cakarta radyosuna göre Suharto, Sukamo'nun «Endonezyanın en büyük lideri» olarak kalmaya devam ettiğini söylemiştir. Fakat Smgapurdaki diplomatik gözlemcilerin kanaatince Suharto'nun bu beyanı, yeni askeri rejimin «hukukî bir cepheyi» devam ettirmek istediğini belirten yeni bir delilden başka bir sey değildir. Gözlemciler, yeni askeri rejimin Sukarno'yu bir «meşrutiyet hükümeti kıralı» gibi mümkün olduğu kadar uzun müddetle tutmak istediğini, fakat Sukanıo"nun cephe alması karşısında aleyhinde harekete geçmekten çekinmiyeceğinı söylemektedirler. ashington Paris uyuşmazlığı, Amerikanın 14 devleti etrafında toplamayı başardıgı önceki günden itibaren, Fransa ile NATO'nun geriye kalan üyeleri arasında resmî bir bölünme hüviyetine bürünmüştür. 14 ler önceki gün yayınladıkları ortak bağhlık bildirisinde, NATO'nnn birleşik savunma sistemine sadakatlerini kesinlikle belirtmişler, «Elzemdir ve devam edecektir» demişlerdir. Bildiriye göre, De Gaulle'ün Fransanın güvenliğini sağlamayı ta»arladığı ikili andlaşmalar, hiç bir şekilde birleşik savunma sisteminin yerini alamaz. Bildiride Fransanın adı geç memektedir. Fakat De Gaulle'ün önceki cumartesi günü yayınladıgı, birleşik savunma sisteminden çekilme karannı ve Fransadaki NATO karargâhlanyla Amerikan ve Kanada üs ve tesislerinin boşaltılması gereğinı açıkladığı muhtıraya bir cevap olduğundan hiç kimsenin şüphesi yoktur. De Gaulle'ün tutumunu açıkça eleştiren ortak bağlılık bildiTİsi, 14 lerin Fransasız bir NATO hazırlıklarının ilk adımı olarak değerlendirilebilir. Tamamen kopması veya NATO ile bağlarını gevşetmesinin de Fransayı kendi tenhalıgıyla başbaşa bırakacağı şüpbesizdir. General de Gaulle NATO'yu kalbinden vuran tutumuyla Paris Hükumetine karşı Amerikada büyük hosnutsuzluk uyan masını göze almıştır. Duyulan hosnutsuzluk Amerikada pek tabii sayılabilecek bir misille meye girişme veya cephe alma hissi yaratırsa, Fransanın yalnızlığı büsbütün ıztırap verici olacaktır. Ancak De Gaulle'ün bos durmadığı ve Fransanın tecrid edilmesini önleyecek tedbirleri almaya koynldnğu gözden kaçmıyor. Fransız Devlet Başkanı, haziran ortasında Sovyetler Birliğini resmen ziyaret edecektir. General, ümitle dolu olarak gidecefi Moskovada, Fransız • Sovyet ittifakını canlandırmayı düsünüyor olabilir. Tarih, böyle bir düsüncenin emsalleriyle doludur. Bir çeşit Sovyet Fransız İsbirliği Andlaşması, geleceğin, Doğu ve Batı Avrupa arasında imzalanacak daba sümullü bir Saldırmazhk Paktının temelini atabilir. Yukarıdakiler, De Gaulle'ün mesbur «Atlantikten Urallara kadar uzanacak», doğusu Rus, batısı da Fransa hâkimiyeti altına gireoek bir bagımsız Avrupa devletleri birligi rüvasına paraleldir. öte yandan De Gaulle, lâtif bir üvertürle İngiltereye flörtleşme teklifinde bulunmustur. Resmî sözcüleri aracılığıyla, Ortak Pazann 1963 te Londranın yüzüne kapattığı kapısını. şimdi ardına kadar açtığını ilân etmiştir. tsin ilginç yönü, kızgın bir genel seçim kampanyası içinde olan îngilterede, Generalin üvertürüniin cevapsız kalmamasıdır. Generalin aklından geçenleri okumafa yeltenelim: Fransanın tamamen kopması veya NATO ile bağlarını gevşetmesi, Batı Almanyayı Amerikanın gözbebefi yapacaktır. Hattâ Washington, askını ispat sadedinde Bonn'un nükleer ihtiraslarını tatmine kadar gide bilecektir. Bir Fransız • tnçiliz yakınİ3sması, sarmasdolas hale gelecek Amerika ve Batı Almanyaya karşı bir dençe unsuru olacaktır. Kısacası, De Gaulle'ün kendi yarattığı yalnızlığını giderme çabaları. dünyanın »0 yıllık siyasî • askeri diizeninde köklü degisikler yaratabilir. Kayhan SAGLAMER •• Washıngton'daki siyası gözlemciler, çok hafif bir ihtimal de olsa, ortak bağlılık deklarasyonunda De Gaulle'ün dolaylı olarak fikrini değiştirmeye cÇekil git. Ama ıstersen şemsiyeni uzaktan rutmağa devam edebilirsin.» davet edildiğini belirtmektedirler. Halbuki sorumlu Fransız kaynakiarı. «ortak deklarasyon» dan sonra General de Gaulle'ün NATO ile askerî bağlarını daha çabuk keseceğini ileri sürmektedirler. De Gaulle'ün, Fransız topraklan üzerindeki Amerikan ve Kanada askerleri ile üslerini SAYGON (a.a. A.P. Radyolar) kaldırmak içın Washington ve merikan Büyükelçisi Henry Cabot Lodge'un, Basbakan Nguyen Ottavva hükumetleri nezdinde Kao Ki hükumetine karşı mevcut tehlikeyi yatıstırabilmek için yeniden ve bu sefer daha kararBudist liderlerle görüsmelere baslaması üzerine, gözler, şiddetli lı bir teşebbuste bulunması beknümayislerin cereyan ettiği Da Nangdan Saygona çevrilmiştir. îyi lenmektedir. Bütün bu tedbirler, haber alan çevrelere göre, Büyükelçi dündenberi Bndistlerin ileri De Gaulle'ün ortak deklârasyogelen liderleriyle birkaç temasta bulunmustur na tepkisi olacaktır. Sıyasi buhran geçen 10 mart günu, «Generaller Konseyinin» KANADANIN KARARI emırlerıne karşı geldıgı ileri süKanada Dışışlerı Bakanı Paul rülen Bırincı Ordu Komutanı ••Martm dun Ottawa'da Avam ve kuzeydeki beş eyaletin askeKamarasmda yaptığı bir konuşri lıdcrı Budist General Ngumada, Kanadanın Fransadaki iki # BRÜKSEL Belçikada yen Şan Thımn görevinden u37 günlük hukumet buhram dün zaklastınlması ile balamıştır. askeri hava üssünü lâğvedeceğinihayet sona ermiş ve Basbakan Kaokinin bu hareketi, Thiye sanı, askerlerini bir an evvel geri adayı Hıristiyan Demokrat Pardık budist liderlerle ağrencıleçekeceğini söylemiştir. Martin, ti liderlerinden Paul van den rin şiddetli tepkılerine yol açKanada kuvvetlerinin Fransız Boeynants dün Kıral Baudouin'e mıştır. Nümayışler, ilk günlerkumandanlığının emrine verilLfberallerle bir koalisyon kabide kuzey şehırlerinde cereyan mektense, geri çekileceğini bildırnesi kurulması konusunda karaederken, bugünlerde Saygona miştir. Martin, cAvrupa ittifakıra vardığını bildirmiştir. da sıçrama tehlıkesı gostermenın emrindeki Kanada Kuvvety» başlamıştır. # PEK1N Halkın Mılli leri, NATO Ba?komutanının haBudistler, General Thinın goKongresi Ikinci Başkanı Koıı rekât hizmetinde olmahdır» derevine iade edilmesinin yanında, Mo Jo, Kızıl Çinin, Vietkonga mi<;tir. Devlet Başkanı General Nguyen her yardımda bulunacağını soyVan Tiyö ile Savunma Bakanı lemiş, fakat ancak Amerikanm RUSYA FRANSA Nguyen Hu Ko'nun görevLerınÇın kıtasına taarruzu halinde den alınmalarını istemektedirÖte yandan Sovyetlerin Paris Pekin rejiminin Vietnam savaşıler. Büyükelçisi Zorin dün De Gaulna müdahalede bulunacağını aGeneral Thımn azlıni ilk günle ile 45 dakika süren bir görüşçıklamıştır. lerde «doğru yolda atılmış bir me yapmıştır. Görüşme Zorin'in • MOSKOVA tsraelli «Baadım» olarak gdren Amerikan önceki gün bir davette De Gaulrış Kuşu» Abie Nathan'ın çabayetkililerinin, son gelişmçleri sile arzu ettiği takdirde Sovj'etlarını öven gözde Sovyet derglnirlilikle izlediği söylenmekte lerin Fransa ile bir dostluk ve si «Yeni Zamanlar», Israel ile dr. Hâkim olan kanaate göre, saldırmazlık antlaşması imzalıAraplar arasında barışçı bir anGeneral Thinın görevine iade eyabileceğini söylemesinden 24 salaşmaya vanlmasının «gerekli dilmemesi, Amerikan aleyhtarlıve mümkün» olduğunu yazmak at sonra yapılmıştır. Başkan De ğını yeniden ön plâna çıkaracaktadır. Gaulle'ün haziran ayında Sovtır. yetler Birliğine bir ziyaret yap0 PARİS UNESCO'nun a• WASHİNGTON Ameriması beklenmektedir. racılığıyla Malinin başkenti Baka, Israelden sonra B.A.C. Hümakoda bir toplantı vapan Afrıkumetıyle de, Mısır Çölünü EUBu arada Fransanın Moskova kalı dil uzmanlan, Batı Afrıkalamak için deniz suyunu, tatlı Büyükelçisi Philippe Baudet de da konuşulan altı ana dilin ifasuya çevirecek ve 200,000,000 dodün Moskovada Sovyet Dışişlede edilebileceği Lâtın harflerden lara mal olacak bir tesıs inşası ri Bakanı Gromiko ile görüşmüş kurulu ortak bir alfabe üzerinüzerinde müzakçrelere başlatur. de anlasmıslardır. mıştır DE GAULLE'ÜN TEPKİSt Amerika Saygondaki siyasî buhram yaUşiırmaya çalışıyor A Kısaca SOGUK ALGINLIĞI, GRİP, BRONŞîT VEAŞIRI SİGARA İÇMEYE BAĞLI ÖKSORÖKLERE KARŞI YENİ BİR VICKSiLÂCI VlCKS Formül I I ÖKSÜRÜK ŞURUBU Üâncılık: 2236 '2921 Kilolarıntzı değerlendirmek için son imkân... Ağırlığınızca para kazanmak VEYA Ulserliler, ocak ve aralık aylarma dikkat! LONDRA, (aj.) Glasgow Hastanesi operatörlerinden Dr. Colin Mckay, dün tıp günlüğunde yayınlanan yazısında, ulser dolayreiyle mide kanamalarına, en çok aralık ve ocak aylarında, cuma ve cumartesi gunleri saat 17.00 18.00 sıralarında raslandığını bildirmektedır. Mckay'in görüşü. 1954 1963 yıllan arasında tedavi ettiği 5.343 ülserll hasta üzerinde yaptıgı araştırmalara dayanmaktadır. Doktorun açıklamasma göre, mide ve barsak delinmeleri ağustos, eylül ve ekim aylarmda, pazar gunleri ve geceleri pek seyrek olarak görülmektedir. Yaşlı insanlarda delinme vakalarının artmasma karsılık, eenç lerrie bu «avı azalnvstır. • LONDRA Hampshire'daki Wimble Hill Hastahanesinde bulunan ve ooSunnn yası K O in üstünde huhınan 23 kadın, Asya Gripinden ölmüştür. bedelini geri almak imkânı ARCELİK BUZDOLABININ (ÇEKİLİŞ: 25 NİSAN) İSANA KADAR UZATILDI Bir an evvel Arçelik buzdolabınızı alınız.. Bu son fırsattan laydalanınız P«îtT>: »Taksltt»: 2.100 2.650 2.500 3.200 2.900 3.700 3.250 4.100 6,8 a;ak 8aya* 10,2 ayak 12.S ayak İştirakte gecikenleri memnun etmek îçin halkımızm büyük rağbet gösterdiği "ÂĞIRLIĞINIZCA PARA" piyangosu 18 Nisana kadar uzatılmış bulunmaktadır. 18 Nisan akşamına kadar ARÇELİK buzdolabı alanlardan 1 talihli kilo başına 1000 lira hesabiyle AĞIRLIĞI KADAR PARA kazanacaktır. 25 talihliye de aldıklan ARÇELİK buzdolabının bedeli iade edilecekür. NOT: IsUnbulda nakliya, Istanbul haricinde ambaUJ, naklıye ve sigorta masrafları alıcıya aıttir Cemcl BekVTicarei A.Ş.: Satıcıları: EN İYİ BUZDOLABI FİAT1 EN UYGUN BUZDOLABI BÜYÜK ÖDEME KOLAYLIĞI ZENGİN İKRAMİYELER Istiklâl Cad. 349, Beyoğlu, Te).: 49 00 39 • Burla Biraderler ve Şsı.: Hezaren Cad. 6163, Karaköy, Tel.: 44 47 20 3feni Ajans Sade benim değil, ailemin de.. Türkiyede politika hayatı çok «ma razi» dir. En akılh adamları dahi «müptelâ» haline sokar. Karasevda gibi bir şeydir. Batıda öyle değil; politikacılar birbirinin can düşmanı olmazlar. Birbirlerinin yaptıklarını topyekun vermez, veya topyekun öv mezler. Biz henüz bu olgunluğa varamadık. Onun için politikayı pek lüzumİn olmadıkça işe kanştırmamak lâzundır. Öyle olmazsa çok şey kaybederiz. Bugün çençlik, basın. hattâ sanat âlemi politika yüzünden bö lünmüş haldedir. Halbuki bizim uraumi mânada kuvvetimiz beraberliktedir. Gelçclelim, «hükrnetmek» istiyenler kuvvetleri böbneye çalışırlar... Onun için üniversitelere, ne isim ve şekilde olursa olsun politika girmesine müsaade etmemek lâzımdır. Biliyorum, bu söylediğim kolay şey değildir; araa telkin ile, mülâyemetle işi gençlere anlatmak mümkündür kanaatindeyim. Yoksa çok uzak değil OA sene sonra bu memleketi idare edenler iki kampa ayrılmış ve birbirinin canına susamış hasımlardan ibaret olacaktır. Bu bir büyük tehlikedir. Herkesten evvel bu vazımın parti liderleri ve hocalar tarafından okuıımasmı dilerün. Hem bir kere değil. bir kaç B. FELEK 2044,2941 kere!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle