16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFEtKİ 20 Mart 1966 CUMHURtYET \wmmm ••••••••••••••ı YAŞVE POIİTİKA Prof. Dr. Sabahattin KERiMOĞLU da vücudu sade yeme, içme şeklinden çıkacak, etrafla münasebetieri genisleyecektir. İki taraflı bu olgunlaşmaya paralel olarak hayatm ikinci esas fonksiyonu da gelisecektir. O da cinsiyet meiçin mühim bir haber ifade ettiği gibi, toplum selesi. Fühakika insan biyolojisinde ve bütün haiçinde de bir sırada giden binlerce çeşit haber içinde bir tanesi, bir hususiyeti ile, birden sivrili yat boyuncs eseri olduğumuz 1 Kendini yaşatma, 2 Neslini idame ettirme, kanununun bir veriyor. Bu yüzden bugünkü siyasî anlayışımızda realizasyonundan ibaret olan cinsiyet meselesi çobemen hemen 30 milyon insan memleket politicuğun yapısında ilk aylardan itibaren mevcuüur. kası ile uğraşırken, bunların içinden 15 yaşında Ancak, refleks hareketler şeklinde olan bu harebir ortaokul talebesi siyasî rengi olan bir fikir ketler 10 yaşından itibaren çocuğun kafasını cidortaya attı mı gürültülü bir haber olur. den meşgul etmeye başlamaktadır. Büluğ çağma, Bu oluş bir havadistir, gazeteciyi ilgilendirir. yani hayat seviyesinde neslini idame ettirme mes' Politik değeri •eğer varsa hukukçu ve idareciuliyet ve kabiİyetini kavrayıncaya kadar gittikyi alâkadar eder. Bizi bugrünkü yazımızda üzerinçe insan ruhunu saran bu konu çocuğun muhiti, de durmaya teşvik eden bu oluşun nedenidir. Bu okulu, ailesi ve bizzat kendi araştırmalan ve nun derinliğinde kendisi ile ve toplumla didişen sevki tabüleriyle hayli olgunlaşır. Ancak bu devinsanın muayyen yaşlarda geçirmekte olduğu gerede çocukta psikolojikman bir büyüklük, bir gelişmeleri bulacağız. İnsan, belli bir yasa kadar lişmiş adam kompleksi vardır. 1018 yaş arasmda gelişir, olgunlaşır. Bunnn için de bir seVirci kalıher çocuk kâhil insan psikolojisi içindedir. Bu nan devre (10 yaşma kadar), bir telkin altuıda yüzden artık büyüklerinin nasihatına ihtiyacı yok kalman devre (1030 yaşına kadar), bir öğrctici sanır, kendisini mükemmelen idare edecek duve yapıcı devre (3060) yaşına kadar, bir de rad rumdadır. Halbuki, bu yaşlar ta 30 yaşına kadedici devre (60 dan sonra) vardır. dar tısanın telkin altında bulunduğu yaşlardır. Çünkü büluğa ermiş vücut gelişmesi olgunlaşmasını bitirmiş, fakat ruhen ve bilgi bakımından inkişaf devam etmektedir. Henüz daha öğrenmeye muhtaç oldnklarının pek azını toplayabilmiştir. Bu itibarla bu yaşlarda her okudugu, her duyduğu ve her grirdüğünü öğrenecektir. Fakat bu araocuk doğduğu aada, iptidai bir mahluk gida yeni karşılaştıklarınm mukayesesini yapacak bi, yaşayabilmek için sade refleks hareketeski bilgileri ohnadığından ilk duyduklan derhal ler gösterir. E\velâ anasının memesini, sonralan kendi malı haline gelecektir. Bu hal yukarda dedieline geçirdiği her şeyi yakalar ve ağzına götürür. Hayat böylece başlamıştır. Bir iki ay içinde top ğimiz gibi 30 yaşına kadar devam edecektir. Bu lumda çocuk etrafı ile alâkadar olmağa ve evvelâ yüzdendir ki, bütün fikir cereyanları, dini, siyasî mezhepler 15 ilâ 30 yaş arasmdaki gençlerde yayıkendisine en yakın ve faydalı olan insanı, anasını, tanımağa başlar Bundan sonra yakınlık ve ken lır. Dikkat edilirse, bütün bu konulann işlendiği yerler üniversitelerdir. 30 yaşına gehniş insan hadisine yararbğı ölçüsünde ailenin diğer fertlen yatmda kendine yetecek fikirlere sahip obnuş, onile tanışır. 6 aylıktan sonra çocuk, içinde yasadığı lann içinden en beğendiğini kendi bünyesine en toplumla geçinmek lüzumunu ka\ramaya başlaüygun olanını seçmiş, kabullemniştir. Artık yeni mıştır. Bunun için de evvelâ onların ne demek isbir fikir kabul ettirmek çok güç, hattâ imkânsıztediğini anlar, onlarla ilgilenir, onlar gibi yapmadır. 30 yaş böylece hakiki kâhil devrin başlangıcıya çalışır. Biraz daha ilerleyince toplumla karşıdır. Toplum bilhassa bu yaşlardaki, yani 3041 lıklı anlaşma imkânlarını geliştirir. Evvelâ işaret yaş arasmdaki insanlann akıllan ile idare edilir. ler kuOanırken, sonralan o da, kendisinden büyükler gibi sesli kelimelerle meramını ifadeye uğraşır. Nihayet, bugünkü sosyopsikologlann kabul ettiği bu toplumla anlaşma için hazırlık devresini 6 yaşının sonuna kadar bitirir.' Bundan sonra da arilaşmanın yazılı şeklini ve onun peşinden de sistemli bilgüerini toplamak iizere okuma hayatı safdan sonra birinci de\Tenin, yani öghasına geçer. Bundan enelki devrede çocuk aile renrae ve prensipleri yerleştirme deviçindedir. Onun âdetlerini, anlayışlarını beller, tabiî bulur. Bu yüzdendir ki, istidat gibi bazı fak rinin tamamen aksi bir reaksiyon devri gelir. O da yeni fikirlere karşı gelmek, yeniliği kabul ettörleri çözönüne ahnakla beraber, hirçok sanatmemek. Bu itibarla bütün yaşblar kendilerinden kâr ailelerde yetişen küçüklerin daha ilk yaslasonra gelen evlâtlanmn neslini bir türlü olgunlarında o san'atla alâkalı erken gelişmelerinin seşamamakla, torunlannın hareketlerini ise çılgınbk bebi budur. olarak görürler. Bu norraal pisikolojik reaksiyona neofobizm (yenilikten korkmak) diyoruz. 15 yaşındaki bir çocuğun bir okul korapozisyonundaki mukayesesi birkaç gündür Türk umumî efkânnı, hattâ polisiyle, adliyesiyle hfikflmetini dahi meşgul ediyor. Tukarıda kısmen izab etmeftlk mektepten Hibaren çocuk, hele bizim gibi ye çahştığımız psikolojik gelişmeler içinde 15 ya* memleketlerde, hemen hemen aileden çok şındaki bir sanki kâhil delikanlıyı ele alırsak, .TİJ. başka bir orttun içine gwer. İlk okulda hoca efc bu çocuğun bugunkii yaşında eğer anormal geT>ı<r:.RÇr'va a ' I e gfirüşünden çok başka, çok aydın bir lişmemiş ise, geri zekâlı veya harika çocuk degörüş içinde çocuğa yol göstermektedir. Onun tağilse su psikoloji içinde olması gerekir: Kenbiat, ha\at, aile, hattâ insanlar arasmdaki münadisini delikanü kabul etmektedir. Artık toplum sebet anlayışı aileden farklıdır. Şunu da unutma içinde her bakımdan yalnız başına hareket iktidamak gerektir ki, çocukta ilk aylardan itibaren rmdadır. Geceleri tek başına sokağa çıkabilmelişahsiyet belirmeye başlamıştır. Ve aralannda ya dir. Daha büyük yaştakilerin yaptıklarını, sigara. şadığı insanlardan hirbirlerine yaptıkları muameiçki ve çapkınlık gibi şeyleri pekâlâ tecrübe edelenin kendisine de uygulanmasını bekler. Halbuki, bilir. Bunlardan gelecek zararlann ailesi veya bilhassa bizler, çocuk anababa nazarında hiçbir çevresi tarafından kendisine ihtar edihnesine hiç zaman büyüyemeyen bir varlıktır. Onu da bizinı de lüzum yoktur. Kendisi hayatını nasıl tangibi bir şahsiyeti, bir haysiyeti olduğunn ciddiye zün edeceğini artık başkasından öğrenecek dualmayız. Onun için ber giin aileden ayn muamele rumda değildir. Bununla beraber, farkında olmagördüğünden ve kendisinin ciddiye alınmadığını. dan bu yaş devamb telkin altında bulunulan en eşit muameleye tâbi tutulmadığmı göre göre çokritik bir yaştır. Bilhassa bu fikir telkinleri bu cukta aileye karşı itimat azalır, aşağılık komplekyaşlarda kulak yolu ile gelenlerdir. Çünkü çocusi, yani kendisinin âciz. kuvvetsiz. işe yaramaz ğun ders kitaplanndan başka okuyabüeceği kitapbir insan olduçu hissi beünneye başlar. lar umumiyetle polis. seyahat hikâyeleri ve plâtoIste cocuçun ilk mektebe başladığı zamanki nik aşk romanları.. Henüz daha fikir telkini yapsikolojisi budur. Halbuki umumiyetle bir pedapacak ciddi kitaplardan, hele siyasî kitaplardan gog olan ilkokul hocası, onu yeni bir açıdan ele hiçbir zevk almaz. O yüzden kulak yolu ile olan almaktadır. 7 yaşındaki taptaze varlık, onun elintelkinlerin üç istikametten gelebileceği düşünüde yeni bir hamurdur. Ondan eserini yapacaktır. lür: Ailesi, mektebi, çevresi. İnsan bu yaşlardaki Halbuki bu hamur aile içindeki gelişmesi ile çe bilgilerini daima bu üç kanaldan toplar. Yukar t'n bir malzeme halindedir. Nitekim eğitim probda da işaret ettiğimiz gibi kendisinin en çok müleminde bizim sosyal faktörlerimiz rtyım büyük nasebette bulunduğu ve kıymet verdiği menbalarzorluklar meydana getirir. dan gelen bu bilgiler karşısmda iyi veya kötü olduğunu mukayese edecek eski fikirlere sahip olmadığından bu ilk gelenler tabiatıyla en doğru ve öz fikir halinde kendisine malediUrler. O balde, | lkokulu bu şaratlar içinde bitiren çocuk, bir bu psikolojik realiteleri gozönünde tutarsak, ço•• taraftan ilk mektebi bitirip ortaokula ge" cuklann gelişmesinde başlıca aile ve okul en büçerken, diğer taraftan da fizyolojik gelişmesinde yük rolü oynuyor demektir. Çünkü, çocnğun çevhayatının ikinci devresine hazırlanmaktadır. İlk resi henüz ancak kendi yaşındaki arkadaşlardan okuldaki dersler çocuğa toplumla münasebetlerinteşekkül etmektedir. Bunlar arasında da konuşude muhtaç olduğu okuma, yazma, abşverişine yelan konular umumiyetle ya maç meseleleri, ya tecek kadar hesap, dünyayı kabataslak tanıyacak flört meseleleri veya mektep problemleridir. Çokadar tarih, coğrafya bilgisi vermiştir. Halbuki cuğun fikir hazinesi aile muhiti ve okul çevresinortaokulda yeni bilgüer ortaya çıkacak, ogüne ka deki fikir cereyanlarının tesiri altındadır. Bu itidar bildikleri derinleşecek, bilgi hazinesi günlük barla bu yaştaki çocuklardan kendilerine ait öz hayatı için değil, bir ömür boyu için vazife almafikirler düşünmek psikolojikman bahis mevzuu değüdir. ya başlayacaktır. Bunun yanında fizyolojik olarak OOGAN NADI Bulundu! Başka işler de var Tam tersı. Anlaşılıyor ki, bu bonolan, hor görmek şoyle dursun, lyicene muhafaza altma alnıahyız. eçim Kanunu, Af Kanunu, BüYalnız, Adanalı vatandaşların yük Millet Meclisinin içinde ve buz dolabı şaşırtmacahğı yerindışında kanlı kansız kavgalar, nu de bır şey değıl. Tasarruf bono tuklar, mitıngler, kufürler, bıldiri larını rafa koyup saklamak çok üstüne bıldırıler. . hepsi iyi, hoş. daha iyi olur gibi geliyor. Malum ya, eski âdetımizdir, Demokrasi icabıdır, diye hepsine rafa kaldmlan nice kıymetli eveyvallah. Fakat, yapacak başka hiç bir ışi raka metehk veren çıkmaz. mız yokmuş gibi olduk. Gıtgıde ortada yalnız bunlar kaldı. Meselâ, Ankaradan verilen bir habere göre, Malıye ve Tıcaret Bakanlıklannın resmen yayınladıkla I I ariUdaki adalan gibi kendi de rı istatıstıkler, fiyatlann, geçen ' ' karmakanşık olan Endonezya'yıla kıyasla, yuzde 40 arttığını gösda, hiç bir netice venniyen, biltermektedir. Ve, daha kötüsü, bu mem ne kongresme temsilci gönhızlı artış devam etmektedir. Daha dermekten bıkıp usanan bilmera da kotusü duracagına daır belli hangi ada, son toplantıya, «Bizim bir işaret yoktur. delege masrafıns tahammülümüz Ote taraftan Merkez Bankasmın kaünadı. Bunlar kongreye, esasen bültenlerinden anlaşılıyor ki, piya hiç değişmiyen, dertlerimizi anlasada para hacmi boyuna artmak tır» diyerek üç taoe papağmn göntadır. Içıne yeni girdiğımiz mall dennis. yılın İlk haftasında K)2 milyon 1 1 ralık emisyon yapümıştır. Bu son emisyon ile, geçen Şubattan bu yana banknot hacmlnde 1 milyar 183 milyon liralık bir artış kaydedılrruştır. Ya.. îşte böyle Mehmet aga. Yukanda yazdıklanmızın hepsine, demokrasi icabıdır dıye, hattâ memnunıyetle, eyvallah çeklyoruz İşin güzel tarafı, kongre de bir ama, demokrasi icabı yalnız bunhayli münakaşadan sonra, papalar mıdır? ğanlan delege olarak kabul etmiş. Hayat pahalıhğı böylesine «ttıkBir Rus âlimi de, Yunus balıkça gelirler, hele sabıtlen, ne olularının beyin yapısı bakımından yor? Demokrasi icabı, bir parça«nayret verici» derecede insana cık da, bu işlere kafa yorsak hiç de fena olmıyacak ama, anlaşılan, benzediğini tesbit etmiş. Şimdi, btekilerden bunlara vaJdt kalmı havuza aldığı, Yunus balıklaruıa «insanca» konuşma öğretiyormuş. yor zaar! Bahklar konuşunca da «deniz altında ne var, ne yok» olduğunu öğrenecekmiş. ilk bakışta şaka gibi gelen bu iki haber, bizler için, şüpbesiz ki em avukat hem de (şimdi) se çok önemli. Günün birinde, belki natör olan bir sayın kişi, Ka de, deniz kıyısındaki toplantılara radeniz sahilinde, senatörü bulun Yunus balıklarını, karadakilere de duğu bir ilimizi ziyaret etmiş. Bn papağanlan yollarız, olur biter. arada, gayet tabiî olarak, Baroya Boş yere, ne diye, çene yorup hukukçu arkadaşlariyle hasbıhale gırtlak patlatmalı? Nasıl olsa hep gitmiş. aym şeyleri konuşuyoruz. Öyle değil mi, efendim? Lâf lâfı açar derler ya, burada da öyle oünuş, ve lâf, döne dola*** şa, seçim sistemlerine geüniş. Senatör fikirlerini söylüyor, ötekiler dinliyonnuş. Masal gibi Asıl yeri iş kolaylaşıyor Şuna bir mim koyun Peynir gemisi değil ki Fark kalmadı Başka işler de var M dir?» esprisinde insanı ısıran köpeğin hip bir şey, fakat köpeği ısıran bir insanın gazeteci eşhur Amerikan «Gazeteci için havadis ne S •••• •••• :::: İş kolaylaşıyor Çocuğun hayatla ilişkisi nasıl olacak? • «• • •• Ç Çocuğun gelişmesinde aile ve okul rol oynuyor Masal gibi H Çocuğun da büyükler gibi şahsiyeti vardır Şuna bir mim koyun :••• mış. «Bizim depolarımızda bır surü pirinç var. Biz onlan satacak piyasa bulamazken yabancı memleketlerden pirinç getırtılir mı?» dıyorlarmış. Evvelâ hukumet neden pirinç Toplantıda bulunan bir şirketin ithalıne lüzum gorür? ya, 1 hukuk müşaviri (ki ötedenberi Memlekette ihtiyacı karsılıyacak böbreklerinden rahatsızdır) söze mal bulunmadığından, yahut da, kanşmış: 2 Sunl şekılde yükseltilen fi Beyefendi, ürodonal sistemi \atlan âyarlıyabilmek için. hakkında ne düşünüyorsıuıuz? Şımdı, gelelım Kadirli çeltikVe, sayın senatör seçim usulleçılerimn ellerınde tuttukları rinden ürodonal sistemi etrafında uzun uzun izahat vermiş. stoklara. Neden tutarlar bunlan Bunu bana, bahis konusu, o Ka depolannda? Ya, 1 Alıcı yokradeniz ilinden geçen gün gelen tur, yahut da, 2 Fıvatları yukbir arkadaşım anlattı. Doğrusu i sek sevıvede tutmak, hattâ, daha nanmadım. İsterseniz siz de inanda artırmak ıçın. mayın. Ama. bizim arkadaş. ayncıı Pılâv bizim, Plâna bile tercih hakikat olduğunda ısrar ediyor. Bilinmez ki *** ükumetin HKadırlıpirinç dıs memleketlerden ıthal etme kararı çeltıkçilerini kızdır Hayır! Mecliste kaybolan gensoru önergelerinden söı açmıyacağım. Yazımın basbğına bulundu diye baslık atarken kasdettigim, Akdenizde kaybolan Hidrojen bombasıdır. ö>lesine kendi dünyamız içine gömülmüsüz ki, ve kısır siyasi dövüşçülflğün heyecanına öylesine kapılmısıı ki, dünyada olan bitene kulak asnuyoruz. Bu «olan biten» tüm insanlığın hayatını çok yakından ilgilendirse bile... Nitekim kayıp hidrojen bombasının bulunduğunu gereken önemle haber veren tek gazete bizim Cumhurivet oldu. Yanişlerindeki arkadaşlarımız güzel bir baslıkla olayı duyurdnUr : Akdenız kurtuldu ! Bildiğiniz gibi bundan iki ay önce İspanyanın güneyinde 20 meettiğimiz mılîî bir gıdamızdır. Ogaton gücte bir hidrojen bombası kaybolmuştn. Nükleer bombayı nun için pınnç alıcı bulamasm, bir Amerikan B52 uçağı tasıyordu. Hirosima'y» atılan atom bomolmaz. (Zaten oyle olsa fiyatlar basından çok daha fcorkunç etkilere sahipti kaybolan bomba... Ve duşerdi). O halde, kalıyor elde, Batı Akdeniz kıyılan, radyoaktivite tehlikesi yüzünden panik hafıyat oyunu. vasına kapılmışlardı. Söylentiler genisliyordu. Fakir balıkçılardan Hımmmmm... Hâdisenın üzeturizm sanayiinin kodamanlarına kadar herkes, elleri şakaklannrınde pek duran olmadı ama, duda düşfinüyordu. Deniz, tehlike kaynağı idi. Söylentileri kesmek rulmaya değer. Çunkü, pınnç için 50 yaşında Amerikan Büyükelçisi kıs günfl deniıe girmişti. nasıl bir milli bir gıdamız ise, Şimdi ajsnslar bombanın bulunduğu haberini verdiler. Korbu davranıs ve benzerlerı, artık knnç canavar. sahilden 8 kilometre açıkta ve 762 metre derinlikte mıllî olmuş bır dâvamızdır. uyumakta imiş. Şimdi, bakalım, dısandan piHele kendi patırdısına gürüUüsüne kapılmış biıimki gibi barinç getirtilebılecek mi, getirtilemıyecek mi? Merakh bır me zı filkeler nükleer silâhlara o kadar kayıtsız ki, hepimiz dinsmit sandığı üstünde nargile içen adamın fütursuzluğunda yaşıyomz. sele, doğrusu. Arasıra atesi yenileyip de keyfimize dalıyoruz. Oysa birtakım sağ*** duyn sahipleri, büyük bilşinler ve filozoflar biıim anlıyamıyacağımız bir telâş içinde çırpınmaktadırlar. Zira gezegenimiz kaldıramıyacağı kadar atom silâhiyle yüklenmif bnlnnmaktadır. tnsanlığı yok edecek biçimde bir silâhlanma yanşına «dur» diyecek kimse ortada görünmüyor. Hiroşima'nın dehseti hiç kimseye ders vere• skenderun'da, bir köy okulumedi. Atom ve Hidrojen bombalan taşıyan uçaklar vızır vızır ha'na konan Atatürk büstünün valarda dolaşıyor. Birtakım insanlann ellerinin altında bnlnnan açılma merasiminde, Hatay Vadüğmelere bağlı bepimizin canı . Ve bizler olağanüstfl kayıtsıılisi sayın Nuri Teoman (Pa«a) Iıkla her şeye boşveriyoruz. Ünlü Bertrand Rnssell bn kayıtsızlıgı bir nutuk Böyliyerek, öğretmcnşöyle dile getiriyor : lere «halk» ve oğrencilere türkçe öğretiniz» tavsiyesinde bulnn« Her iki taraf da, bir yandan korkunç yok etme araçlan hamus. zırlarken, bir yandan da görülmemiş bir ikiyözlülükle gilâhsızlanÇok da iyi etmiş. Yalnız kenmayı önermektedırler. Bu arada önenlerinin sonuçlanmaması için disi, bu güzel nasihatte bulunan, pireyi deve yapmajn da ihmal etmemektedirler. Bu akıl almaz ve ilk sorumlu kisi değildir. Yıllar delice kendi kendini yok etme azgınlıeı, en üstün, en goylu devlet boyu, Devlet Başkanları, Millî adamlığı gibi gosterılmekte ve işin tuhafı. hükumetlerin kandırdığı Efitim Bakanlan dahil, pek çok kitlelerce de böyle kabul edilmektedir. Hiç kimse, en karamsar insan «Hataylılara türkçe öjretgörüşlu Swıft bile yeni yoketme silâhlanna karşı insanhğın tepmenin» luzumnns işaret etti. kisinin bu olabileceğıni tasarlıyamazdı. Bu kitabı, tembel hayalSiz Hatayı bilir misiniz? Ben leri durtukleyebilecegı. insanlan olüm ve ışkence peşinde koşmakbirkaç defa gittim. İskenderun tan daha mutlu, daha barışçı bir dunya kurma yoluna ddndürebineyse ama, bütün aşağı taraf köy leceğı umuduyla herkese sahk veriyorum.» lerinde, büyük çoğunlukla, halk Bertrand Russel'in herkese tevsiye etti|1 kitap Hirosima Üniarapça konuşurlar. Hiç türkçe versitesi eski Rektörü Dr. Arata Osada'nın bir derlemesidir. 6 ağusbilmiyenler de pek çoktur. tog 1945 sabahı Hirosimaya atom bombası atıldığı zaman Hiroşimada bulunan çocuklardan anılannı istemiş Dr. Osada. Ve aralannda bir seçim yaparak yayınlamış. Bertrand Rnssell diyor ki : « Umarım bu kitap Hirosima'nın yerle bir edilmesine sebep olan ya da bu vahşiliğe alkış tutan ülkelerde geniş ölçüde okunur Eski Baska^ Truman bu müthiş isteki sorumluluğundan ötürü şu kadar olsun üzüntü dujmadığını söyledi. Bu kitabı okuyunca inKaç sene oldu biz Hatayı ana şallah o grinül hoşluğu biraz olsun gölgelenir. Ne var kı, bu tepvatana katalı? Otuz seneden fazkiyi beklemek budalaca bir iyimserhktir belki de.» la. Kabahat kimde? İşin orasını Batı Akdenizde 762 metre derinlikte yasıyan canavannfiçgünaraştırmak bu sütuna sığmaz. de çıkanlacağını ajanslar bildirdiler. Denizin altında ve gökyüzün Bildifimiz bir şey varsa, bu de hepimizin hayatını tehdit eden daha nice bomba dolasmakta durumda, tek bir suçu olmıyanTer olsa idi de, sizlere Hirosima çocuklannın anılanndan bol parlar. Hataylı vatandaslarımızdır. çalar sunabilseydim. Hiroşima çocuklanndan Yukio Sekimoto «öBiz, lâfla, tavsiye ile, nasihat züne : ile isleri yüriir zannedenler, hepimiz, derece derece sorumlu Şimsek çaktığı zaman dışarda oynuyordum... diye başhyor yuı. Eko Matsunaga : Annemle karsıhkh kahvaltı ediyorduk Sol eümde pirinç *** kâsesi. sağ elimde tahta çubuklar vardı. Tam lokmayı ağzıma götureceğim sırada gözlerimin önunde âni bir parlama oldu dive başlıyor. Tomoyoki Sateh : Peynir gemisi değil ki Altı ağustosta daha okula gitmiyordum. Sabahleyin evimizın yanındaki hamamın onunde ovnuyordum Ninem, «Haydi bahçeve git de biraz çiçek topia. dedi Ben de çiçek toplamağa başladım Birden büvük bir parıltı oldu diye başlıyor. Ve kitabı okurken insanın yürefine acı saplanıyor. Denize düsen hidrojen bombası Batı Akdenizde bulundu, bakahtn suja düşen insanlık sağduyusu ne zaman ve nerede bulunacak? «••• • »•••••••••••••••••••••••• •••••0 DİKKAT ÇENBER ALICILARI Alman karikatürü Hay Allah... Erkekmiş! 0.20 mm kalmlıktan 4. mm kalınlığa kadar istenilen her genışlikte ANBALAJ, KARYOLA, İSPİRAL her nevi İnıaiât3 uygun ÇEMBERLER ve JALÜZİ Bantları derhal teslim, tediyede kolayhk. Müracaat: Karaköy Sermet Han: 2728 Telefon: 49 47 11 Ilâncıhk: 2206/2SOO Çocukta cinsiyet meselesi Asıl yeri ozum ona >asak ama, bilindiğı gıbı, meşhur tasarruf bo | noları alışverısı, gupegünduz, herkesın gozu onunde yapılıp gıdıyor. Sımdı, bu tıcaretın, yeni bır safhası çıktı ortaya. Şoyle kı: Büyük Bir Kayıp Gümüşhane eşrafından merhum Hacı Ali F^ıat Kadirbeyoğlu ve Mahbube Kadirbeyoğlu mahdumu, Halıde KaduDeyoğlu'nun kıymetli eşı, Gülümser Ataç, Güler Baysal, Y. Müh. Gültekin Kadirbeyoğlu ve Gürbüz Kadirbeyoğlu'nun sevgıli babaları, Muteber Velibeyoğlu; Münire Ataç'm ağabej'leri, Y Müh. Fevzi Ataç, Y. Mim. Feyyaz Baysal, Leylâ Kadırbeyoğullarmın kayınpederleri, Lâle; Hikmet Murtezaoğlu; Leylâ; Ayla Ataç; Kaya, Ömer Baysal, Sinan; Halıl ve Nazlı Kadirbeyoğlu'nun sevgili dedelerı; Fazü Velibeyoğlu; Hicabi Ataç'ın kayınbıraderleri; Hüsniye Göksel; Feride Akbay'm eniştelerı; Avukat Akil Vehbeyoğlu; Ertuğrul ve Zülfikâr Ataç'm dayılan, Hamit Ataç, Nihat Ataç; Nabı Ataç; Naci Ataç, Nafi Ataç'ın amca ve dayızadeleri; Cemal Ataç'm çok yakını; emekli Albay Münir Göksel, İbrahim Ataker ve İhsan Akbay'ın bacanağı, Maruf ve muteber iş adamlanndan Tüccar, Müteahhit S ACI BİR KAYIP Muteveffa Hava Albayı Ata Erbayav eşi, Rahşan Olcay'ın ablası, Hamdi Olcay'ın baldızı, Orhan, Taınk Erbayav, y. M. Rüçhan Turan, Y.M. Tekin ve Y.M. Engin Erbayav'ın anneleri; Y.M. Haluk Turan ve Canau, Sacide; Güney. Bilge Erbayav ır( kayınvaldeleri; Mıne, Handan; Altan, Gonca. Korhan Erbayav'ın babaanneleri Haldun ve Cengız Turan'ın anneanneleri kıymetli varhğımız MEVLID İLÂNCILIK Koll. Şti. Kıyraetli eşıra Dr. tRFAN KAYRA'nın aziz ruhuna ithaf edılmek uzere, ebediyete ıntıkalının kırkıncı gunüne tesaduf eden 24 Mart 1966 Perşemhe günu Usküdar Iskele camn şerifmde oğle namazından sonra okunacak Mevlıde butun akraba, dost ve dın kardeşlenmizin teşnfleri rica olunur. Eşi: Dr. Edibe Kayra Cumhunyet 2937 ELEMANLAR ARIYOR İlâncılık Kollektif Şirketi genişlemekte olan servisleri için reklam yazarları ve ressamlar aramaktadır. Reklam yazarlarında, kolej veya en az lise mezunu olnıak, iyi Ingilizce bilmek, sağlam bir Türkçe, eleştiricilik ve yaratıcılık gibi vasıflar aranmaktadır. Reklam ressamlarından siyahbeyaz ve renkli işlere hakimiyet ve kompozisyon kabiliyeti istenmektedir. Çok gizli tutulacak olan yazılı müıacaatların P.K. 176 İstanbul adresine gönderilmesi rica olıınur. Adanada hırsızlar, boş buldukları, evlere giriyor, paradan mücevherattan baska, özellıkle tasarruf bonolarını çahyorlarmış. Halk, bır çare olarak, bonolan buz dolaplarıcda saklamağa başlamış. Fakat hırsızlar bu gızleme seklini de keşfetmişler. Bız de, ıkıde bır, tasarruf bonolarının değerlerını kaybettiğın den sıkâyet ederız. Kım demış? Bunlar değersız olsa hırsızlann, turlu ceza>ı goze alarak, hucumur.a uğrar mıydı? Nuhsin Sohir Kadirbeyoğlu 19 mart cumartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 20 mart pazar günü öğle namazım mütaakıp Şişli Camii Şerifinden kaldırılarak Zincirlikuyu Asri Mezarlığındaki aile kabrinde ebedî istirahatgâhjna tevdi edilecektir. AİLESİ Cumhunyet 2938 Sayın SAYİDE ERBAYAV 19 Mart 966 günü Hakkın rEhmetine kavuşmuştur. Cenazesi 20 mart pazar günü öğle namazını mütaakıp Kartal Maltepesi Camiinden kaldınlarak Maltepe Asrî Mezarlığındaki aile kabrıne demedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLKSI Cumhunyet 2P45 VEF AT Yanya eşrafından merhum Abdufbâki Bey ile Ikbal Hanırr.m kızlan, merhum Prof. Mıthat Metyamn esı, merhum Dr Kânı ve Refet Berkinin kardeşlerı, Sabahattin Metyanın annesı, Ahmet ve Nahide Berkinin ablalan, Guzın Metyanın kayınvalıdesı, Fugen ve Can Metyanın babaanneleri Kimya Yuk. Muh. SERAP TARMAN (Sa\çın) ile tnşaat Yuk. Müh. FERBVH TARMAN Evlendiler Bejofl'j 19 Mart 196« îstanbul Atatürk Orman Ciftliği Müdürlüğünden 1 Şarap Fabrikamız ihtiyacı olan 2 milyon takım Ankara Şarabı etiketı, 25 Mart 1966 gunü saat 15.00 te kapah zarf usulü ile teklif alınarak ihale edilecektir. 2 İşin muhammen bedeli TL. 50.000, lira olup, geçici teminatı TL. 3750, lira ve katî temınatı ise TL. 5.000, liradır. 3 Ihaleye girecekler mutlaka. böyle bir isi yapabilecek teşkılâta sahip olduklannı gösteren vesaiki, ihale tarihinden bir gün önceye kadar, Müdürlüğümüz Ticaret Servisine ibraz ederek ihaleye giriş belgesi alacaklardır. 4 îhaleye gırecek olanlann, geçici teminatı yatırdıklarını gbsteren makbuzla beraber 1966 yıh Ticaret Odası vesikalannı da ihtiva eden kspalı zarflannı, ihale günü saat 14.45 e kadar Müdürlüğumüz Muhaberat Servısine vermeleri gerekir. 5 Bu ise aıt sartname, mesaı saatîeri dahilinde Müdürlüğümüz Ticaret Şefliğinden temin olunabilir. 6 Müdürlüğümüz 2490 sayıh Kanuna tâbi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta vey» dilediğine yapmakta »erbesttir. (Baıın; 9978 • A • g435/2931) V E F A T Türkiye Genel Sigorfa A.Ş. den: Şirketimiz Irunıciılanndan ve Meclisi İdare üyemiz sayın MUHSİN KADİRBEYOĞLU vefat etmişttr. Cenazesi bugün (20 mart 1966 pazar gunü) öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden kaldırılacaktır. Cumhuriyet 21)48 •B 16. Kotadan Cumhunyet 2944 MEVLID aziz ruhuna ıthaf edilmek flzere ebediyete intikalinın 40. gunune tesaduf eden yarınki 21 Mart 966 Pazartesı gunu Teşvıkiye Camıinde ıkindi namazını muteakip okunulacak Mevlıde butun dost. akraba ve din fcardeşlerimlzm teçrifını rica ederiı. AİLESİ 231» 2M1 Dr. OSMAN BOZKURT'un Kıvmetl! aile buyuğümÜL, Fotoğraf ve sinema filimleri ile fotoğraf kâğıt ve bezleri siparisleri için müşterüerirnizin emirlerine amâde>iz. PERUTZ NADİRE METYA vefat etmış ve 18 mart 1966 Cuma gunu ıkindı namazını müteakıp Pendik'e defnedil miştir. Tann rahmet eyleye. BURKHARD GANTENDEiN ve Şki. Tel: 49 58 34 49 58 35 Cumhurıyet .Cumhuriyet 2835 Cumhuriyet 2916
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle