16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 19 Mart 1966 CUMHURİYET BCNP BEJtLBOf. KCİSTATOS Miifide Zehra ERKİN tngiliz Hiikumeti, Makariosu ve onun sinsi eraellerini Amerikadan daha iyi biliyordu: yıllardan bcri Ada halkının durumunu kavrama mış olması imkânsızdı. Bu nedenden, Türkiyenin sesini duyar duymaz. askerlerini her köşeye indirrr.işti. İngiltere de. Amerika gibi davranınış olsa, Makarios, hayalle rine daha kolay erişebileceğini sanacaktı. Türk Hükumetinin, Amerikanm sözünden çıkmıyacağı inan cı vardı içinde.. Amerika ise Makarios'un hesaplarına uygun bir yol gütmüş, hareket» yerine uysallık salık vermişti. Ne var ki Türk Hükumeti, Amerikanm anlayışsızlığını kavramış, uçaklannı Kıbrıs havalannda uçurarak, soydaşlannf. yardun edeceğini açıklamıştı. Makarios'un içini bulandıran, Irıgilterenin kıpırdanışı, Türkiyenin duygulanışı ve Türk mücahitlerinin korkusuzluğuydu. Türklerdeki güç ve bağlılüc, Rumlarda da olsa, yıllardan beri hazırladığı p'.ân, bir çırpıda yapı olurdu. Bunu iyice anlamışü. Madem ki Türk donanması da Iskenderun limanında demirlemişti.. Çok yakınında olan bu büyük güçten şimdilik kaçmak ve banş konuşmalarına başlamak gerekecekti. Yalaneı bir davramşla, donanmanın yardımım önleyebileceğîni hesaphyordu. Amerika savaş istemediğine göre Türk donanması Adadaki Türklerin yardı mına koşamazdı! Bu işe kalkışmak resmen savaşa başlamaktı. Kendi de, sulh isteycn bir tavır takm=icakt:; «Savaşmak.. karşıhklı çarpışmak demekti. Oysa ki Kıbnslı Türklerin çarpıçmaya yeterli silâ hı yoktu. «Barış., sözünü kullanarak, cana kıymak, karşıbklı çarpıŞ mak; Savaş» anlamına gelmiyecek ti.. Dünyayı oyalayacak yeni bir oyun keşfettiğini sanıyordu, Makarios, 28 aralık 1963 te üçlü konuşmalara başlandı. böylece.. • Lefkosa sokakları sonsuz bir güriiltü ve trafik içindeydi; İngilız cipleri daracık köşelerden vızlarca sına geçerken, Türk Mücahitleri kö şeleri dolduran halkın heyecanını yatıştırmaya uğraşıyorlardı. tngilizlerse, Türk mahallelerine sokulan Rumları silâhla uzaklaştırmaya ve siperlerini yıkmağa zorlu yorlardı. Mahalielerinin Rumlardan temizlenmekte olduğunu işiten Türk ler de, günlerden beri kaybettikle ri yakınlanru ölü veya diri olarak görmek için, çılgmca koşunuyorlar dı. Mücahitler, Türkler arasma sin sice sokulmaya başlıyan sivil kıya fetteki Rumları izlemek zorunluğundaydılar; Rumlar ve Türkler hemen, hcmen aynı aksanla İngiken, ruhlar ayaklanmıştı; bir an lere çöreği sen götüreceksin buadan böyle» dedi... Ben de çahşaevvel huzura kavuşmak istiyen üzce konuşuyorlardı. İngilizlerin bir çok Türk, uğradıklan haksızcağım... Hem çörek taşıyacağım, de, Türk ve Rumu ayırt etmesi hem de şu tarladaküer gibi taş tabir hayli güçtü Mücahitler, İngi lıkları dünya devletlerine duyurşıyacağım... Gitmiyeceğim onuniizlerin davranışlarma ve Rumla mak için, kocaman dövizleri kucaklıj'arak, sessiz bir yürüyüşe baş la...» rın sözlerine güvenemiyorlardı. lamışlardı. Üç garantör devletin Hasanın o tertemiz, uysal ruhun Türk siperlerindeki dürbünler. da sonsuz bir umutsuzluk belirpek uzakta olm.'yan Rum siperleri konuşma yaptıgı İngiliz Komisermiş, benliği ayaklanmıştı; küçüne dikilmişti. Gördükieri durum, üğine doğru gidiyordu, halk... Şifâ da bu kalabalığa katılmıştı. cük elini hırsla Şifâ'nın elinden ça duydukları banş anlaşrnasına uykerek: Yanısıra ytirüyen Hasanı gözıingun değildi. Rumlar, İngilizlerin «Beni zorlama Şifâ abla dedi; sözlerini dinlemiyorlar, ellerinde den kaçırmamak için, dövizin bir seni çok seviyorum ama eve gitki silâhı bir türlü bırakmıyorlar ucunu onun eline tutuşnıruvermiş mek istemiyorum... Bak, ortalık dı. Bu durumda yapılacak tek şey. ti. pırıl pınl... Gâvurları defetmişler. Hasan, büyük bir adam gibi sesTürk halkının moralini düzeltmek Hem ben korkmam onlardan... sizce yürürken, için için düşünüve siperleri boş bırakmamaktı Osman abi gibiyim ben... Onun y m yordu; «Geldik işte... Yürrüjüş soSokaklarda evsiz, barksız kalannına giderim»belki...» na erdi. Sessizlik bitecek Şiîâ lan emin bir yere yerleştirip, kaablaya başıma gelenleri nasıl söy Şifâ işittikleriyle şoke olmuşçayıplan hakkmda cevaplar verme Iiyeyim? Yalaneı sanacak beni ansına sarsıldı; «Hasan, Osmanın 5re çahşmaktı. latırsam... Gâvur mahallesine gityerini bulmuş, onun janına mı Mücahitlerin başçılık ettiği son tiğime, yangınlar arasma atılarak gitmişti yoksa? Aman Allahım!» suz bir çaba başlamıştı. BUyük deannemi aradığıma inanmıyacak Konuşmaya takati kalmamıştı ar polar, sinemalar bir bannak haliAnnem de böyleydi; beni sokağa tık... Bir çocuk gibi kekeliyerek: ne sokulmak için, içindeki eşyalar zor bırakırdı. Ah! Bir gelse Ya«Doğru konuş, çabuk söyle Haboşaltılıyor, yıkık yapılar tamii' kında tutsaklan geri verecekmiş san, dedi... Neredeydin? Osman ediliyordu. Rum mahallelerinden gâvurlar. Belki annem de onlann abinin yerini biliyor musun?» canıru zor kurtararak kaçan ve arasmdadır tnşallah onu bulu Hasan bir kurtuluş yolu yaklasgürüerdir tahta sandalyeler ilze rum. Şifâ ablayı da tanıtîrım. O mış gibi: «Bilmesem de bulurum» rinde kıvranan halkın yardımma. nu kucaklıyacağım fakat ağlamı diye düşünerek: küçüklü büyüklü herkes katılmışyacağım. Büyük bir adam gibi <tBen Hacıbabaya gittimdi, onu tı. îhtiyarlar çamur kararken, çokaşlarımı çatacağım. «Gâvurlann merak ettimdi de... Ama Osman cuklar taş taşıyor, kadınlar ev'e arasma girdim ama beni yakalıya abinin yerini de bulurum.. tsterrindeki minder ve yorganları yük madılar. Sen artık bana güven sen beraber gideriz ona. şimdl lenmiş olarak koşunuyorlardı. Bu evde otur sokak işlerini ben ya beni b'.rak da fırına gideyim abaçaba halkın moralini az çok yükpanm» d'yeceğim. Hacı baba bile cığım Hacıbaba da meraklanır «Sen akıllısm» demedi mi! Sözü seltmişti. Koşunamıyacalc güçtesenin gibi yoksa... Yine de görtinünü dinlediğim için beni gönderdi kiler bile boş durmuyorlardı; Türk rüm sana ..» mücahitler, karr.yonlarla her eve buraya . Beni bekliyordur her hal Şifâ, onun ateş saçan gözlerüı» de... Ona da bir şeyler söylemem uğrıyarak. patates, ekmek ve konbir süre baktı... Kaymış ceketinin gerekecek, geç kalırsam. . Ya Şifâ serve gibi yiyecek dağıtıyorlardı yakasmı düzeltirken; «Silâhlar ablaya ne demeli! Zavallı ablacı Kadın'ann j'aşlılan da gruplar sustu... Mücahitler ve tngilizler gım kaşları çatık, çatık Yüzii halinde toplanarak, yemek pişiri sapsarı, saçları da darmadağın ol sokakları tıkabasa doldurmuş duyorlar, ve hazırladıkiann] Türk rumda. . Fırm da pek uzakta demuş. Elbisesi benimki gibi kırlen siperlerindeki mücahitlerle, soğil, Türk siperleri var yanısıra... miş... Çok yorgun görünüyor Onu kaklarda açlık ve korku içinde çır Söz vermiş madem varsın gitsin» üzersem daha da yorulacak. Ama pınan soydaşlarına gönderiyorlar Hacıbabaya dönecefim için söz diye düşündü... Aceleyle kıpırdadı. yan Hasana: verdim... Acaba Şifâ ablayla mı Mal ve para kavramı bir hafta gitsem? O yaralı adamdarj çok «Peki, yavrum dedi; git ve dön.. içinde yok olmuştu. İnsanlar sakorktum ama. yine de oraya git Karanlık basmadan bize dön.. Valc dece sağ kalmayı düşünmekteydımeliyim. Hacıbabav'a yardım ede tinde dönmezsen fırına gelip seni 1er. Ne bulurlarsa yiyenler, yann rek, hastamn çorbasını hazırlama alınm.. Hacıbabaya verdiğin sözü ne yiyebileceklerini hesap edemezlıyım. Adam iyileşince an'.atacatuttugun gibi, benimkisini de tulerdi. Bir ekmekten tek dilim ye gım onu herkese: «Bir deve iyilik tacak mısm?» nilip, kalanı yanna saklanamazdı ettiğimi. onu yedirdigimi söyliyeHasan sevinçle onun boynuna aO ekmek herkesle birlikte yenecek. ceğim çocuklara... Horultusunu tıldı «Gelirim dedi... Amma da yarın aç kalınırsa. yine birlikte taklit ederken kimbilir ne kadar gelmezsem yine de korkma... Bibuna katlanılacaktı. korkacaklar!» linmez ki!» tktisadi hayat öylesine sarsılHasan fırtına gibi koşmıya başmış, binbir çabayla kazanılan paŞifâ yanında kıpırdamakta olan ladı. Ayaklarma takılan bisiklet ra lüzumsuz bir oyuncaga dön Hasanın elini sımsıkı yakaladı hurdalannı, pörtakal kabuklanmüştü. Yiyecek maddesi satan dük Kavrulmuş dudaklarını zorlukla nı taş yığınlarını atlıyor, Hacıkânlar açılmış, kapılanna koşanoynatarak: babadan izin alarak. bir an önce lardan para sorulmuyordu. Sokak«Konuşma sırası geldi yavrum, işbaşı yapmağı kuruyordu. Heyeta kalanîar artık, «evimiz nerede!» dedi; niye kaçtın Hasan?» canına kendi kendine karar vedemiyorlardı. Bildik, bilmedik, öHasan. annelerin^n boynuna atı rebilen bir büyük ve yine büyüknüne gelen bir kapı çalıyor. şef lan çocuklan gczünün önüne ge lerinin yardımına muhtaç bir çokatle açılan kncaga gpz yaşlanyla tirdi... tncecik kaşlan bu an titcuk davranışı karışmıstı. Telâşatıhyordu. Yağma, yangın ve ö riyerek çatıldı. nOraya gitmiyelıydı. acelesinin nasıl sonuçlana!üm âfetine ugrıyanlar, yatıştınlır cegim, annemi buluncaya dek gi^ cağını kestiremiyen bir koşusu miyeceğim Şifâ ablaya da an vardı. Türk mücahitler. bu garip nemi aradığımı söylemiyeceğim... cocuğu derhal izliyerek, etrafıO da benim korkmadığıma inanna üşüştüler. Onun bir derdi olamaz... Çocuk sanar beni.. Sonra büeceğini düşünerek, yardım etiyice eve kapatır, sokağa bırakmek istediler. maz... Halbuki ben erkeğim HaA N K A RA I S T A N B U L cıbaba da öyle söyledi. «Mücahit (Urvamı varl 6 25 Açılış 6.30 Güaydın 6.35 Açıhş 6.30 Güaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah 7.00 Köye haberler 7.05 Oyun hamüz. 7.25 Nevzat Güyer'den şar vaları 7.25 Sabah melo. 7.45 lcılar 7 45 Haberler 8 00 Anka Haberler 8.00 İstanbul'da bugün rada bugün 8.10 Sabah kon. 805 Türküler 8.20 K. ilânlar 8.25 Her telden 9.00 Hafif müz. 8 25 Bu sabah sizinle 8.40 Sabah 9.15 Sorunlarımız 9.35 Çeşitli müz. sarkıları 9.00 Keman soloları 10.00 Arkası yarın 10.20 K. ha 9.15 Türküler 9.30 Doktorumız diberler 10.25 Türküler 10.40yor ki 9.45 Müzik kutusu 10.05 Mülkiye Toper'den şarkılar 11.00 Arkası yarın 10.25 K. haberler Posta kutusu 11.15 Dans müz. 10.30 Solodan solo. 11.00 Melâhat 11.30 Muazzez Türüg'den türküler Pars'dan şarkılar 11.20 Trafik 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs 11.25 Oyun havaları 11.40 Fransaati 12.25 K. ilânlar 12.30 sızca şarkılar 12.00 Şarkılar Şarkılar 13.00 Haberler 13.20 12.20 Rad. Amroni muzikası 12.35 Kadınlar top. 13.50 Kayıp mek K. ilânlar 12.40 Şarkılar 13.00 tupları 13.55 Caz müz. 14.15 Haberler 13.20 Bu hafta neler dinReklâmlar 15.15 Çocuk bahçesi liyeceksiniz? 13.30 Reklâmlar 15.30 K. haberler 15 35 Nusret Er 15 00 K. haberler 15.05 Cumartesi söz'den şarkılar 15.55 Gençlik sa kon. 15.45 Vahşi kediler orkestrası ati 16.10 Dilek kutusu 17.00 16.00 Türküler 16.20 Karışık Çocuk saati 17.40 Radyo çocuk solo. 17.15 Kadınlar fasıl top. korosu 17.55 K. ilânlar 18.00 17.25 Çocuklar için 17.45 K. haberReklâmlar 19.00 Haberler 19.40 ler 17.50 Reklâmlar 19.00 HaK. ilânlar 19.45 Uykudan önce berler 19.40 K. ilânlar 19.45 19.50 Fikret Kozinoğlu'dan şarkılar Cemile Cevherçlçek'den türlrtiler 20.10 Yaşar Güvenir ve arkadaş 20.00 Piyano soloları 20 30 Her ları 20.25 K. ilânlar 20.30 16 hafta bir ozan 20.40 Şarkılar soru llseler arası bilgi yanşması 21.00 K. haberler 21.05 Sizin için Inc. 1965 U otld tıghlı ır«<Tvrd ||» lO 21.00 K. haberler 21 05 Bir eanatçı seçtiklerimiz 21.35 16 soru genel çagırdık 21.35 Eşref Sefik'in soh bilgi yarıçması 22.00 Reklâmlar Bitiremedim, n'apim efendim. garajda ışık az; kabeti 21.45 Y. sesler kadınlar top. 22.45 Haberler 23.30 Cumartesi rım da eve iş götünneme izin vermiyor. 22.05 Balete çagrı 22.25 Altı kulübü 24.00 Kapanış. s«. altı şarkı 22.45 Haberler tSTAVBUL İL RADYOSD 23.00 Gece kon. 23.45 Cumartesi 14.57 Açıhş 15.00 TatU başlıyor sona ererken 24.00 Kapanış. 15.30 Gençler için 16.00 CuANKARA İL RADYOSU martesi kon. 17.00 Çay saati 14.57 Açıhş 15.00 Sevilen klâsik 17.30 Küçük kon. 18.00 Caz albüeserler 15.45 Dansa çagrı 17.00 münden 18.30 Konçerto saati Cumartesi kon. 18.00 Bir solist bir 19.00 Çeşitli melo. 19.30 Akşam top. 18.30 Akşam kon. 19.30 kon. 20.15 Plâklar 21 00 Ünlü Haftanın top. 20.00 Müziksever ses sanatçılan 21.30 Gençlerin lerle başbaş 21.00 Haftanın toplu sevdikleri 22.00 Gece kon. 22.30 Mnhammen Geçici thalenin luğu 22.00 Caz top. 22.30 Gece Caz saati 23.00 Sizin için 23.30 Tapılacak lşin nevi Miktarı Bedeli TL. Teminatı Günü Saati kon. 23.00 Diskoteğimizden seçme Dansa davet 24.00 Sevilen melo. ler 24.00 Gece ve müz. 1.00 00.30 Gecenin seslenisl 100 Elâzığ Tatvan IstasKananıs. yonu trenle çimento nakli 500 Ton 21.250,00 Tatvan Istasyonuna nakledilen çimentonun depolama ve muhafaÇarşamba zası 500 Ton 3.625.00 30/3/1966 21 EUl BIH POLABA BCÇVB&YO(2PU. ••••••••«•••••••a ••••••••••••>*••• •«••••••••••f•••• Tiffany Jones TIFFAHr JONES Elif •«can•m i!î=n!!!II!IîII!nn!!i!!i!IHfIllinnfHHIII!=HfIH € •I H ı T BU APAAAIN SUÇU NE BİLMbCL RUM AMA ZATEN ÖLMEK Ü İ konu ve resim: Ayhan Başoğlu İLONA JS SAATLERi Köy İşleri Bakaıtlığı Van Topraksu XII. Bölge Müdiirlüğünden ETIBANK 41 Ila, tamam!.. Ben ona bu yirmi binin ne parası olduğunu sordum du da~ O da bu mevznda niç bir şey bilmediğini ve bunun Josepb tarafiiıdan tertiplenmiş bir iş oldnfnnn söyledi... Kelimeleri arayıp duruyordu. Sarhoşlar gibi, saııkı birdenbire bafızasını kaybetmişti. Maigret Maigret de. ye sıkıntıyla bakıyordn ve ona Şurası muhakkak ki, eğer Sylvie snça iştirak etmiş ise, gisanlmak ihtiyacını duyuyordu. Ben birşey bilmiyorum. Ba deceği yer tabii... Bunun üzerine ber zamankinna işkence yapmayın... Ben lavallı bir kadınım.. Uerkesi mem den daha cabnk konuşmava koyuldu, yanaklannı hammalı kırnun etmiye çalışmışımdır.. mızılıklar kaplamıya başladı. Durun!.. Bir dakika... Bu akşam, ne de olsa bir Kadının yakaladığı bardağı, çok şeyler anlamış bnlanuyoMaigret birdenbire elinden çekrum.. Bu yirmi bin frankın ne ol ti. Çünkü Maigret de anlamıştı, ölü • sarhoş olarak sızmasının za duğunu şiradl anlıyorum.. William'ın oflu Harry Brown bu pamanı geldiğini. rayı karşılık olarak getirdi. ö H»rrv Brotrn gizi kabnl etti demek üzere». mi? Neyi ödemek üzere? Hayır.. Evet.. Beni eğer yolu Her şeyi! Uzerinde görürseymiş, hapise at Jaja, Maigret ye muzaffer bir tıracağuu söyledi.» edâ ile bakıyordn; biraz da meySonra birden muıafferane: dan okur bir bali vardı. Hossegor!.. Hayır! Hossegor Ben öyle... görtindfigüm gibaşka şeydir Bir romandaydı bi aptal degilimdtr.. Oğla bir vaHagueneau.. îşte bnldıım'... siyetnaraeyi duynnca Ba, biraz evvel bahsetmiş ol Affedersiniz! Siz bu vasiyet dnfn hapishanenin adı idi. nameyi eskiden de biliyor muy Işittiğime göre orada insanla dunnz? nn konnşmıya bile haklan yok Geçen ay SVilliam bize onmnş Bn doğrn mn? dan bahsetmisti... Burada dördö Şlmdiye kadar böyle bir istik müz vardık o gün.. rarsızlık Intibaı bırakmamıştı Tani. kendisi, siı, Sylvie ve Georgeı SİMENON MAHDUT MES'UÜYETLİ S5RKKR0MLARI İSLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜGÜNDEN MADEN 24.8T5.00 1865.00 10.30 Çeviren: SEMİRAMİS lardan üstün taraflan yok yanı, Joseph.. Evet.. Bir hayli de Içmiştik, öyle degil mi?.. Farzedin ki Jozira VVilliam'ın da dogum günü seph ona gitti ve her şeyi anlatidi.» O gün bir sürü lâflar etmiş tı... Ve oğul Brown da, hiç umurtik... Zaten içtigi zaman Bize samıyan edâ ile, bu vasiyetnaAvusturalyadan, kansından ve meyi almakla memnun olacağını kayın biraderinden bahsederdi... bildirdi. Fakat, William bir baş ka vasiyetname yazabilirdi, işte Ve \Villiara ne demişti? ölümiinden sonra hepsinın bunun için de VVilliam'ın ölmesi canına oknnacağını söylemişti... lâzımdı. Ccbinden vasiyetnameyi çıkarMaigret kulak asmaz oldn armış ve bize de bir parçasını okn tık. Kadın içmiye başlamıştı. Bar muştu» Hepsini degil ha, sira dağını boşaltmasına mani olraak öteki iki kadının isimlerini söy zordu. îeniden konnşmıya başlemek istememişti.. Bugünlerde layınca, pis bir alkollü netes koonu notere verecegini de söyle kusn komiserin burnuna kadar mişti.. çeldi. Bu olalı bir ay oluyor! O sı Eğiliyordn! Ona yaklasıyor rada Joseph Harry Brown"u ta du! Bir takım esrarengiz mnbanımıyordu? lâğalı tavırlar takınıvordu! Onnn ne yapdıgı ne eylediği „ Ve öldu de! Ben de bunu bilinmez! Mesleği sayseinde söylemek istiyordnm.. O taman bir çok insan tanır. para lâfı çıktı ortaya Kim bilir Ogula ihbarda mı bulundu belki de bir yirmi bın daha v»r acaba, ne dersiniz ba?» dır.. Ve sonradaıı Sdcneoektir» Evet diyemem! Hlç bir şey bilinmez.. Zira bövle dnrumlar söyliyemem dogrusn.. ¥a!nıx in da paranın hepsi bir seferde san bunu böyle düşünmekten de ödenmez ki... Sylvie ye gelince kendini alamaz.. Görfiyorsunuz de... ya, bu zenginlerin de nteki insan (ll»v»mı var) Doktor Aranıyor Müessesemize bir dahiliye mütehassısı veya pratisyen doktor ahnacaktır. Ahnacak hekime, 7244 sayılı Kanuna göre muktesep barem aylığının üç üst derecesine kadar ayhk İ3cret ve 263 sayılı Kanuna istinaden de °,'35 zam, aynca 708 sayılı Kanun gereğince çıkarılacak yönetmelik esaslanna göre tazminat verilecektir. Ayhk ücretinin %10 nispetinde raaden yeri zammı ile yılda iki rnaaş tutarında ikramiye ödenecek ve evliolanlara tenvir teshini Müessesemize ait olmak üzere mefruş bir aile lojmanı tahsis edilecektir. Bekârlann ise bekâr lojmanımızda ikametleri sağîanacaktır. Taliplerin kısa hal tercümeleri ile birlikte bizzat veya yazıh olarak en geç 15 Nisan 1966 tarihine kadar Müessesemize müracaatlan ilân olunur. (Basın 9657/2879) 1 Yukanda miktan, muhammen bedeli, geçici teminatı, ihale günü ve saati yazıh Çimento nakliyesi. depolama ve muhafaza işi 2490 sayılı Kanun hükümlerine gore kapalı zarf usulü ile ihale edilecektir. 2 İhale Van TOPRAKSU XII. Bölge Müdürlüğü binasında Komisyon marifetiyle yapılacaktır. Bu işe ait şartname, diğer ihale dosyası her gün mesai saatleri dahilinde Bölge Müdürlüğümüzde görülebilir. 3 tsteklilerin ikametgâh belgesi. 1966 vizesi görmüş Ticaret ve Sanayı Odası belgesi, Malsandığından alınmış geçici teminat makbuzu veya Banka teminat mektuplan ile birlikte 2490 sajulı Kanunun tarif ettiği şekilde hazırlıyacak'arı kaoalı zarflannı ihale saatinden (Bir) saat evveline kadar Komisyon Başkanhğına vermeleri ilân olunur. * Postadaki gecikmeler kabul edilmez. (Basın 9613'2877) KARAYOLLARI GENEL NÜDÜRLÜĞÜNDEN Tahmini bedeli 535.800. lira, geçici teminatı 25 182. lira olan 8 kalemde 4.000 metre konveyör kayışı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme ve ihaiesi 30.3.1966 Çarşamba günü saat 16 da Ankarada Karayollan Genel Müdürlüğü Malzeme Şubesinde yapılacaktır. Şartnamesi dilekçe ile ayni yerden bedelsiz temin ;dilir. Talipler Ticaret, Sanayi Odası veya Esnaf Belgesi konulmak şartiyle hazırlıyacaklan teklif mekruplarını eksiltmeden bir saat öncesine kadar makbuz mukabilinda ayni yerdeki Komisyon Başkanlığma vermiş olacaklardır Postadaki gecikmelerin kabui edilemivecegi duvurulur. (Basın 9702 A. 2104/2: TURHAL BELEDİYESINDEN 1 4/10195 sayılı kararnameye göre ücreti ödenmek üzere bir adet Yüksek tnşaat Mühendisi (Mühendis) ahnacaktır. 2 Tâliplilerin Belediyemize müracaatlan ilân olunur. (Basm 9791/2878)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle