Katalog

SAHİFE DÖRT 12 Mart 1966 CUMHURİYET ••»•••••••••••••a ••••••••••••••••a •§•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• TEHLİKE 14 Papazlann jüzlerine tek, tek ba kan Makarios, kısa boylu ve en genç olanını bir yana çekerek, kulağına birşejler fısıldadı. tşıttikleruıı anlamış olduğunu gostermek isteyen genç papaz, ıstavToz çıkararak, salonu terketti. Dığe.r yedısı, emir beklercesine, eüerinl gbğüslerine koydular. Makarios, beklediği scsi, ıızaklaşan arabanm sesinı duyduktan sonra, yanuıdakilere döndü. Mıstik bir tonla: «Hepiniz kutsal kışüersinız, dedi. İsenın kulusunuz. O, Allaiun oğludvır. Hnstıyanlara yaşama çabasını öğreten de odur. Bir zatnanlar, çoğn bu çabaya tnanmıştı. Hristıyanlar dunyaya ınançlan na kabul ettirtnışler, Romadan, Rusyaj'a kol atmıslardı Bızler nı>e uyuyoruz, bu yerler artık bizim değil? Değiiraeliyız, Isanın ktülan olduğumuzu gostermehyiz dünyaya. Papazlık gorevinızı o zaman yapmı§, ona hizmet et miş oluruz. Tanrının oğlu bızlere mutlu bir hayat hazırlamak istemişti. En verımlı topraklara onun arkadaşlan olan havariler gıderek, Hırisuyanhğı oralarda da yerleştırmişlerdı. Biz papazlann görevi Hıristıyanlığın koruyucusu olan Do ğu Roma împaratorluğunu tekrar kurmaktır. Huıstiyanhğa olan kutsal borcumuzu ödeyeceğiz bu şekilde: Meryem Anamız bir karış ötemizde yatıyor, onun evinde han ginız dua etmek istemez! O kutsâl topraklara hangıniz yuz sürmek is temez' Evet. Hepiniz bu aşkla yanıyorsunuz. Bunu biliyorum. Bunun kolay olmadığını da tekrar ediyorum. Oraya varmak için bir köprü gerek bıze; Hıristıyanlardan yapılmış bır kopru Bu köprü Kıbns olacaktır.» Papazlar Istavroz çıkararak bağırdılar; «Emrınizdeyiz sayın Peder.. tsanın başı için emrınizdeyiz .» Makarios, bu boğuk seslerle başı nı önune eğdı. Ağlamaklı bır edâyla ellerıni uzatarak, yolu gösterdi; «Çıft, çıft dağılacaksmız, dedi; Siz ikiniz Fanoromeni kilısesındekı silâhları askerlere teslım edeceksiniz. Diğer kilıselere de oradaki papaz arkadaşlarınızdan gondereceksmiz. Kihselerin silâh deposu olduğunu kimseye sezdırmemek başlıca gorevmizdır. Tabancalarmız be lınızde değil mi? Tamam derhal gıdınız.» İki papaz kutsal görevlerini alınca, yalancı bir şovalye gibi koşarak, salonu terkettiler. Makarios emirlerine devam etti; «Sizler koylere sılâh dağıtmakla görevlisinız; büyük, kuçuk, genç, ihtiyar, herkes silâhlanmalı. Kıbnsın Hıristiyanlardan yapılma bır köprü olması gerektiğini tekrar hatırlatırım Vurun, öldürun. yakm yıkın.. Tek Turk kalmaraalı, Kıbrısta.. Haydı yolunuz açık olsun.» Oteki papazlar da uzaklaştıktan sonra, Makarios buyuk bir gururla dıkleşü. Yüzundeki yalancı acı kayboldu. Gozlenni kurnazca yuvarlayarak, tavandan sarkan ıpi çekti. Odstya iki papaz, bır de sivıl girdi; bunlar her zaman oluleri kaldırmakla gorevliydiler. Bu nedenden, merakla etraflarına bakmaya başladılar. Makarios onlarla konuşmadan, bloknottan iki kâğıt çıkardı. Her ikisine de bir şeyler yazdı, muhürü nu bastı. Papazlara uzgunce bakarak; «Vasil Kiryadis'in evıne gideceksinız», dedı. Elındeki kâğıtlan ise sivüe uzattı: «Sen de Madam Maria Kıryadisi ve evindeki hizmetçıleri Vasılyaya gotureceksm. Gideceğm adres, birıncı kâğıtta.. davranı^ın, ikınci kâğıtta yazılıdur. Emri alanlar onlara gereken yardımı yapacaklar. Sa baha karşı burada olacaksın. Sağ olarak donmiye çalış.» •Emredın sayın Pederim.» Papazlar gorevlerını oğrenince heyecanlanmışlardı: küçuk bir çocuğu gommek için Başpiskoposun bujoık bır çaba sarfetmekte olduğunu gormuşlerdi. Hiç bir şey sor madıkları halde, ortada onemli bir olay olduğunu kavrarmşlartiı. Makarios'un ekmeğıne bilmeden yağ surmüştü, Dimitro' İki günden beri çıkarılan kargaşahkta, par mağı olmakla beraber, çekingen bir durvım takınmıştı, Akel Partisi. Türklenn cesaretıni 957 de bir daha öğrenmişlerdi. Zunh ve Londra Anlaşmalarmdan sonra, Turk aiayınm pek yakınlarında olduğunu biliyorlardı. Makarios'un yeni bir fiyaskosundan şuphelenerek, ne pa rasını, ne de insan gücünü olasıya harcamak istememisti Dimitro Bu nedenden, yınnidört saat evvel baş lamış olan saldırı ve katlıam duzen siz bır şekıl almış, kararsızhklara yol açmıştı; Makarios ne Yunan Hu kumetıne, ne Akel Komünist Partısme, ne de parasınm sılâh almağa yeterli olduğuna guvenemıyordu. Türklerin cesaretıni kırarak, onlan topyekun yok etmek için, tam bir inanca, azüı ve barbar bir mızaca ve bol paraya ihtıyacı vardı. Kıbrıstaki papazlar, «Enosis» inancını asırlardan beri edınmiştiler. Rum gençleriyse, «Eoka» ismindeki bır yeraltı kurumunda barbarca eğıtılmışlerdi. Fakat, Akel Partısinm inancı onlannkinden de ayrıydı. Aslmda onlann da isteği «Eno sıs>tı; ıhtiraslarma «Enosıs»i basamak yapacaklardı. Amaçlan, kutsal bir görev yapmak değil, kannlannı daha çok doyurmak, Kıbnsı Hıristiyanlardan bir köprü gibi kul lanarak, Anadoluya geçmekti. Dün yanın en guzel ülkesinde mutlu olarak yaşamak, servet sahibi ol ZehraERKIN maktı. Yunanıstan n çakıllı, Kıbrısm verımsız toprağı onlan doyuramazdı.. Amaçlarmı elde etmek için Makariostan çok Anadoluda gozu olan Rusyaya guvenmekteyaıler Dimitro, bır rastlaşmayla tongaya gelmış ve parüsinin gucunü Makarıosa bağışa hazırianmıştı Başpıskopos sonsuz bir sevınç içınde>di. Şeytan zekâsı, sayesmde, Dimitro gibi kurnaz bir genci yenmışti. Bu sevinçle, eteklerini bıle toplamadan, onündeki merdıvenlere atıldı. Umulmaz bir çevıkHkle ust kata çıktı; Pırınç tokmağın çevrılisiyle butün gözler Makarıos'a dıkıldi. Balkon kapısuıın yanında olan Yorcacıs koşarak ona yaklaştı. Bır çırpıda; .•Önemli bır haberiniz olmalı pederim. dedi; baş'adık. duramavız. Fakat nasıl yurtıteceğız bu işi?» Makarios, uzgun ve yorgun bir halle baş koşeye oturdu. Başmı onünden kaldırmaksızın; «Haritayı beraberce izlemeliyiz, dedi; üç dört günde Adayı ilhak edebıleceğimizi sanıyorum Bu zaman süresinde Türkiye yardıma ye tişemez. Yetişse de, vatandaslarınm ölüsünü bulur. ters yiız defolup gider. Ingilizlerse plânlı çahsmaya alışmıslardır. Toparlanıp, plân lannı gözden geçirinceye dek, herşev sona ermiş olur» Yorcacis ve etrafmdakiler, heye canla haritayı yaydılar. O andan başanya ulaşmışlar gibi konuşmaya başladllar; • Saldırı iki koldan yapılmah; Bi rinci kol. Kan'ı dere arkasından başlayıp, Kumsâl mevkiine Orasını tüm alınca Girne yolu elımıze geçer. Türk alajn mevziinde sıkışıp, kalır Yok :olur.. Aslında Turk semtlerindeki b rçok yerler, un fab rikası. v s., şu an bizim e'imizdedir. Oralarını mevzî olarak kullana cağız Dığer kol.; Baf kapısmdan Kajmakhya ve arkasındaki ko'ylere yayılacak Plânımızda başanya ulaşacağımıza ve surlar içindeki Turklerin bize boyun eğeceğ'ne emı nim. Elimizde bol si'.âh \ar Yetmezse. Hazır pazara gereken parayı elde ettim. Bize sığınmak ıs'eyen Turkler olursa, kabul edeceğ:z; yıkılanları yaptırmak için kuvvet ge rekecek' Sonlarmı ayrıca düsuneceğız. Ne kadar çabuk olursak, ne kadar Türk bldurebilirsek, amacı mıza o kadar çabuk ulaşabilınz.» Sıyah bıyıklı, uzun boylu subay heyecanla bağırdı: • Emredin, hazırız Pederim.. Yunan alayı emrınızdedır." Yorcacis aynı heyecanla; <Rum polisi t'jm sılâhlı olarak emrınızdedır» dedı. , Makar^os, en onemli sozunu dudaKlarını kısarak, tekrarladı; «Sdldırı jalnız Turkleredır. YabancLarı uıkutmemeğe dıkkat edeceksınız. Dâvâmız «Enosis«tir, na îngılız, ne de Amerikalı var içinde, şandılık1» Bu sczlern arkası sıra telefonlar açılıp. kapanaı, acelecı a>ak seslerı salonun mermerlerinı kırarca sma uzaklaştı, etrafı buyuk bır ses sızıık kapladı.. Konuşmalar, ıkı katlı, manastır şeKunde, kocaman bır koşkte olmuştu; çamlarla dolu bır ormanın ıçınde kaybolmuş gıbıydı, bu yapı Yıne aynı ormanın ıçınde Kuçuk bır kılıse vardı Caddeden, tepeye doğru bakanlar, kıhsenın pırıltıh camlannı gorunce, ormanın kutsal bır yer olduğunu sanırlardı Oysa Makarios, kilisenm kutsal varhğını kırlı plârılarma sıper yapardı; Onun yanıbaşında kı koşkte gızlenırdi Plânlannı uyguladıktan sonrada. oradan gız lıce sıvışıverır, bı'.ınmeyen bir yere gıderdı Kosk, Got:k tarzda, sarı taşlar dan yapılmıştı Bır tarafı tek, di ğer tarafı çıft katlıydı Butün sa lonlar parke mermerle doşenmış, kapılar maundan yapılmıştı Kemerlı gırış kapısından, buyuk bir salona gırılır ve bırçok kapılarla yuzlenırdı tkıncı smıf ışçılerinı bu salonda tabul ederdı, Makarıos Üst salon sadece değerli ve kısılıklen gızlenmesı gerekenler ıçın kullanıhrdı Bınanın dort yanını kaplıyan balkondan, çam aSaçlannın hır»lı hışırtısı duyuluyordu Tabıat' ın ıhtarına bile kulak verecek halde deeıldı Makanos Arabaların ağaçlannın arasmdan avka, arkaya suzulduğünü dikkatle izledı Hışırtılardan huylanmış gibi, balkon kaDisını hızla kapattı. Gozlerı duvardaki kocaman saate kaydı; «Herşey ne kadar kısa bır zamanda yoluna gırdı Evet bir saat gıbı kısa b:r sürede Şansh>ım Hırıstıyanlık dvmyasında Bızans tmparatorluğunu yeniden kurmak şansı. sadece bana kısmet olacak Dınlenmelıvım, bu kâbus lu yerden uzaklaşmalıvım, artık,» dıye soyîendi Merdıvenlerden koşarcasına ınmıye başladı Alt salonda beklemekte olan iki yaşlı usağa elektrıklerı söndürmelerini ve kıliseve gitmelennı emret ti. Sonra, dışarıya atıldı.. (Devamı var) Elif hanımi konu ve resim: Ayhan Başoğlu • ! j LON A MEUMET SİZE BİR NASMEOKUVUNUZ İS SAATLERi] Sayın Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in devam etmekte olan rahatsızlığı dolayısiyle Türkiye radyolan normal programlannı yayınlayamamaktadırlar. Normal progTamlara dönülünceye kadar radyo prosramlannuz yayınlanmıyacaktır. İç ve Dış Lâstik Satın Alınacaktır Ankara Elektrik Havagazı ve Otobiis • Şu karımı bir türlü anlayamıyoıum. Allahın günü söylüyorum kendisine, evliliğimiziıı neden yürümediğini, yine de konuya komşuya sorup duruyormuş acaba neden diye. ASLAN VE ESKIHISAR MÜTTEICİT ÇtVIENTO VE SU KİRECİ FABRÎKALARI ANONEVI ŞİRKETİ HİSSEDARLARINA İLÂN Sırketlmlzın senelık adl umum! heyet toplantısı 29 Mart 1966 salı gunu saat 15 00 de, Karaköyde, Banka Komerçıyale Han 4 üncü kattakl Şirket merkezinde yapılacağından, Sayın Rıssedarlar bu toplantıya davet olunurlar. Bilânco, kâr ve zarar cerveli ve bunlar hakkındaki tdare Meclisî ve Murakıp raporlan Türk Tıcaret Kanununun 363 uncu maddesl gereğince Şirket Merkezinde hlssedarlann emrıne âmadedir. TOPLANTI RUZNAMESI 1. İdare Meclisi raporu ıle Denetçi raponınun okunması ve kabulü. 2. 1965 senesl ır.uamelâtına aıt hesapların kabulu ve idare Mecllsinln teklifi. S. İdare Meclisi âzalarına verüecek huzur ücretinin tâyini ile beraber, Şirket umurunun ldaresine mahsus surette memur edılecek âza aldatımn tesbltl. 4. İdare Meclisinden çıkan âzalann yerıne yenllerinin seçilmesl. 5. 1986 senesi için bır denetçi seçilmesi ile aıdatının tesbiti ve denetcinın mazereti hali'de vazife fa evlemek üzore vedpk denptcinin seçilmesl Bu toplantıda hazır bulunmak istivçn Sayın Hıssedarlar toplanti tarlhlnden bir hafta evvel hisselerinı veya Bankalara tevdi edılecek hlsse •enetlerl mukabılinde alınacak mektuplan Şirket Merkezıne tevdi etmelldlrler. tDARE MECLİSİ Işletmesi Müessesesinden: NA M\ KAPTK2MAVC 1 Muessesemizce asağıda cins ve mıktarı vazılı 20 adet iç ve 20 adet dış lâstik teklif alma usulü ve Türk parası ıle satın alınacaktır. 2 tlgılıler hazırlıyacakları teklıflerıni teklıı fıatlan üzerınden vereceklen o;o7,5 muvakkat teminatlan ıle birlikte 19/3/1966 Cumartesi gunü saat 13 00 e kadar Muesse»emız Umum Mudürluğune tevdi edeceklerdır. 34 Maigret içini çekerek soruyor: Biı daha da memleketine dönmedi, değil mi? Hayır, istedi ama!.. Hikâyenin sonunu tahmin etmek Maigret için kolaydı artık: Mahke me uzayıp duruyor, koyun yetiştiricisinin etrafındakiler onu eğlence yerlerine süriıkluyorlar. Der ken Brown kadınlarla munasebetler kuruyor. Dönüşünü tam ikl yıl uzattı durdu. O yokken işleri kim idare etti? Annem . ve annemin kardeşl. Bizim Avrupadaki memleketlilerden mektnplar alırdık .. diyorlardı ki .. Kâfiydi artık! Maigret istediğin den daha âlâ şckilde mâlumat top lamıştı! O zanıana kadar koyuııIaruıdan. koınşularından. ve çocuk laruıdan başka hiç bir şcy tamnıa mış olan Bro«ıı, kendini çıl;mca sefahat âlemine atıvor. akla havale gelmiyecek eğlencelere süriıkleni>or. Doııüşunu de mutemadi jen tâlik edivordu. Mahkemelcri uzattırıp duruyordu. Mahkeraeler bitince de j eııı yeni bahaneler icat ediyordu. Bir de >at satın altnıştı. Kendilcriııc her şe>i satın alabile cek, ve her istediğini >apabilecek durumda olan birkaç duzüne insanın gurupuna katılmıştı o da. Ve niha>ct anneniz ve dayın:z da ona vasi (sefih velisi) tâ>in ettirmeye mu\[iffak oldular. o>le mi? Dünyanm öbür ncunda mudafaalar yapılrjor, kararlar alınıyor, ve sabahlardan bir sabah. VVilliara Brown, Monte Carlo veya Nices'de bir nafakadan ibaret olan ser\etMe uyanıyor! Harry devam ediyor üran zaman bnrc yaptı durdu Biz öde dik \inc. Sonra artık ödemez oldunu: tabii. Hajır. yanlış aııladuıız, ben ona her ay muntazaman beş bin frank aylık verirdim. Ceorjei SİMENON 3 Teklil mektuplannda teslim müddetı, lâstıklerin kat sayısı ve markası sanh olarak bıldinlecektir. 4 Postada vâkı gecıkmeler nazan itıbare almmıyacağı gibi telgraila yapılacak teklıfler kabul edılmıyecektır. 5 Kısmî sipariş yapılabilır. 6 Muessesemiz sıpanşı verıp veımemekte veya dılediğıne vermekte serbesttir 10 Adet 750/15 Dış lâstik 8 » 750/15 t ç 10 » 750/16 Dış 12 » 750/16 î ç (Basın A. 1951 9540/2600) Çeviren: SEMtRAMtS Maigret istediği vuzuha henuz kavuşmuş değildi, içindeki caıı sı kmtısını hâşio bir sualle ifadelen dirdi: Ölumunden birkaç gün ön ce buraya gelerek babanıza ne tek lifinde bulundunuz? Maigret nafile yere muhatabını faka bastırtnak istiyordu. Browu, hiç istifini bozmadan, her zaman ki sadeliğiyle cevap verdi: Her şeye rağmen gene de mahfuz hak lan vardı, değil mi? On beş yıldan beri hukme itiraz edip durujordu. Bu, orada muazzam bir dâ \adır. Beş avukat yalnız bu işle uğraşıp duruyorlar. Biz ise bu arada muvakkat bir rciim tâkip edi^ruz, hic bir işe ciddi şekilde bağ lanamıvoruz. bıiyük işlere girisemi Joruz. Bir janda, \alnız başına Fransa'da yaşıyan babanız \e Avusturalya'da onun haklarını savonan kanun adanıları. Ama kotu şohretleri olan kanun adamları. Öte yanda da anneniz, dayınız ve iki kardeşinizle siz, değil mi? Pekâlâ Piyasadan tamamiyle çekilmesi için babanıza ne teklif ediyordunuz?. Bir milyon! Yâni, hesapça babanız bu iş te kârlı. Zira sizin ona teklif ettiğiniz paranm, iyi şartlarda işle tildiği takdirde. sadece faizi, slzin ona her ay verdiğiniz paradan daha fazla bir gelir sağlar. O halde neden reddetti? Bizi kudurtmak için. Harry bunu o kadar sevimli şe kilde soyledi ki Bu kelimenin kendi ağzına yakışmadığıaı bilmi«ordu her halde. Bu onda sâbit bir fikirdi Bi zi hiç rahat bırakmamak fikri. Demek reddetti, vay anası!... Evet, hem olümünden sonra da sıkıntılarm devam etmesi için elindeu geleni yapacağmı bildirdi baııa .. Hangi sıkıntılar? Mahkemeler canım . Oradaki mahkemeler. Bizim orada bu mah kemelerle başımız çok belâda... Işlerimize çok mâni oluyor. MaigTet VVilliam'ı şimdi daha can lı olarak tasavAur edebiliyordu. O da bir zamanlac oğlu gibiydi, ama sonradan faziletle, terbiyeyle arası açılmıştı. Aile kadrosundan bu kadar kolaylıkla silinmiş olan bu adam gü nıin birinde hasım mevkiine düşuyor. Zavallı!.. Eline bir şey geçmiyeceğini bildiği gibi, yakınlan tara fmdan lânetlendiğini de biliyordu her halde. Fakat onlan kudurtacaktı!.. Kansını, kayın biraderini. oğullannı kudurtmak.. Onlaruı, her gun biraz daha fazla para kazanmak çabalanna mâni olraak için onlan kudurtmak. Harry, izahlarına sükünetle devam ediyordu: O öliince mahke me de sukut eder,. Bütün sıkmtilar, kbtfl ruhlu insanlan »evindiren hikâyeler de biter öyle değil ml? Her halde!. Bunun uzerine bir vasiyetna me hazırlamış. Gerçi çocuklarmı ve kansını mirastan mahrum ede mez... Ama servetintn bir kısmmı dilediği gibi kullanmakta serbest tlr... Bu vasiyetnameyi kime yapmış, biliyor musunuz? O dört kadına!... Maigret kahkahasını giıç tuttu. Fakat gozünun önüne gelen hayali tablo da, onu tebessüm etmekten alıkoyamadı. Ana ve kıı Mar tini'leri, Sylvie ile Jaja'yı. haklarmı korumak üzere A\usturalya yolunda gdrür gibi oluyor. Vasiyetname mi, elinizdeki kâğıt? Bu, Noter huzurunda hazırlanmış. kaidelere uygun upuzun bir vasiyetnameydi. Ölumunden sonra da devam edecek diye babamın imâ ettiği olaylar işte buıılar. Bu sabaha kadar hiç bir şey bilmiyordum. Definden sonra Provençal"a geldiğimde beni bir adam bekliyordu... Joseph admda biri mi? Kahveci çırağı gibi bir oğlan. Bana bunun bir kopyesini guslerdi .. Eğer kâğıdtn esas nushasını almak isteseymişim, Cannes'daki bir otele gidebilirmişim, yirmi bin frankla... Bu cins insanlarm yalan söylemck âdetleri değildir. Maigret ciddi bir tavır takındı: Yâni. desenize ki. bir \asiyetna meyi imhaya kalkışıyordunuz! Hat tâ teşebbüse bile geçmişsiniz.. Brown aynı sükünetle ce\ap vet di: Ben yapacağımı biliyorum, bu kadınlann ne olduklannı da biliyorum. Ayağa kalktı. Maigret'nin hâlâ dolu duran bardağma baktı: İçmiyor musunuz? Teşekkür ederim! Hangi mahkeme olsa anlar kl.. Yani sizin oıadakilerin kazana cağmı öyle ml? Maigret neden böyle konuşmuştu? Fakat Harry tınmadı. Makine sesinin geldi£i odava doğru ilerlerken sonları sövledi: Doküman imha edilmis değildir. Onu size bırakıyorum Ben buradavım, ta ki siz . (Devamı var) DURUM HAFTALIK DERGİ 74. SAYISI ÇIKTI Cumhuriyet 2613 Üâncılık .../2509 İSTANEÜL ÜNIVERSİTESI REKTÖRLÜ6ÜNDEN: 1 Asağıda nev'ılen, keşif bedellerı, geçıci teminatlan yazıh 2 kalem işin eksiltmesı kapah zarf usulü ıle yapılacaktır. 2 Sözleşme ve şartname Rektörlukte görülebılır 3 Tahp olanların 1966 yılında Tıcaret Odasına kayıtlı bulunduğuna, temınatlannın Ü Sayrpanhk Müdurluğune yatırdığına daır belgelerı Yapı tşlen Başkanlığından yeterlık belgesı alabılmek uzere, Çapa 2 ncı Dahıliye Klinığı Ehstitü ve anfı bloklan ınşaatı ıçın. 1000 000 liralık. yıne aynı Klmıge aıt beton asfalt vol ile 300 tonluk su deposu ınsaatı ıçın asgan 400 000,00 liralık benzerl ıslen Muteahhıt sıfatıvle bılfııl yaptıklan, kat'ı kabulunü vaptırdıkları hakkındaki belgelerı 28/3/1966 gunü. saat 16 ya kadar 4 2490 sayıh Kanuna göre her ıkı ış ıçın avrı avn olarak hazırlıyacakları teklif mektuplarını eksıltmeden bırer saat evvel Rektörlüee ^emelerı gerektır 5 Postada vâki gecikmeler nazara alınma7 Geçici Eksiltme nev'i Keşfi teminatı tarihi Saat Çapa 2 nci Dahiliye 999 966,87 Kliniğı Enstitu ve anfi bloklan msaatı Çapa 2 nci Dahilıve 3*37.653,08 Kliniğine aıt beton asfalt yol ve 300 tonluk su deposu insaatı 43750 19657 29 31966 29 3 1966 15 00 15 30 Rovelver Torna PaEta Tezgâhı Satın Alınacaktır Ankara Elektrik, Havagazı veOlobüs İşletmesi Müessesesinden 1 Muessesemiz flıüyacı tçin bir adet rovelver torna pafta tezgâhı teklil alma usultl ve Türk parasiyle satm alınacaktır 2 Ügilıler tekliflerini, teklil öyatlan üzerinden verecekleri Vo 7,5 muvakkat teminatlan ile birlikte 17/3/1966 perşembe günü saat 17.30 a kadar Muessesemiz Yazı tşlerl Müdürlüğüne vereceklerdır Teklıfler bu tarıhten Itibaren 30 gün opsiyonlu sayılacaktır 3 Teklif ıle birlikte prospektüskataloğ verilecektir. 4 Postada vâki gecikmeler nazan ltibara alınmaz. 5 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dfledl* ğıne yapmakta serbesttir. (Basm 9292 A. 1753/2603) fBasm 9610 2601)