Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AK Kitabevi 2 yeni eserini sunar. MTJAZZEZ TAHSİN BEBKANT Bir Bahar Akşamı A. J. CRONİN üzüntülü Yıllar Her kitap lüks ciltli olup 10 llradu. AK Kitaberi Ankara C*<L 78 tatanbul İUncıük: 2047/2562 42. yıl soyı 14947 umhuriyet KTJRUCTJSU TDNDS NADÎ Telgraf ve mektup adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta Kutusu: Istanbul No. 246 Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 2 2 4 2 9 6 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 2242 99 iKiNCi ERGENEKON Cuma 11 Mart 1966 HAVDAR BERKÖZ Gerekli tüm vesika ve amlann /ardımıyla 25 yüda yazılan İstiklâl Ş e h nâmesi... Kahra™""1'»', aşk, ıstırap... Anavatanda 1918 den sonra şahlanan Elenizm İhtirası... Tüyler ürperticı .an, vahşet tablolan... Vatan savaşı yapanların Slüm destanlan... Her sahifeyı gözleriniz yaşararak okuyacak, eaeri bitirmeden bırakamıyaeaksınız, REMZİ KİTABEVİ İSTANBUL Hatipoğln Kitabevi Eskişehir 10 Ura Cumhuriyet 2588 Yanan ifadesi almdı. tcisleri Bdknnı Sükan: «mihamaha yofe» Kadıköy Süleyman Demirel: vapurunda kalıntıları bulundu İ 1a Ruı gemısımn çarpışması sonunda denize dökülen akaryakıtın alev almasiyle tutuşup yanan «Kadıköy> yolcu gemisinde dün, Savcı ve biîirkişi kurulu tarafından yapılan keşif sıraıında, ceset kalıntılanna raslanmıştır. Ancak, yanmış kemıklerden Ibaret olan bu kalıntılann, kaç şahsa ait olduğu tesbit edilememiştir. Savcılık kalıntılan, bu durumun aydmlanması için Adlt Tıp'a göndermiştir. Morg'ta kemikler üzerinde yapılacak inceleme ve monteden sonra, ce•et kalmtılannın cinsi ve kaç kisiye ait olduğu öğrenilecektır Gemide bulunan ceset kalıntılarının, gemide geceleri yatan «bîmekân» takımmdan kişiler ile 6nceki gün polise ckayıp ihban» yapılan Kadıköylü Mustafa Rıza Kutbay adlı şahsa ait olması ihtimali üzerinde durulmaktadır. Harpuüu Emniyet Müdürünü mahkemeyc veriyor. Yaşar KemaVin dedi ••kl\l \Lllt ki:\IH D R M UU A kI:\III\I: IŞLER YAŞİNOAKÎ SANIGIN ANNESİ AĞLIYOROU j GURSEL ! "KRİTİK,, GKRDİ FRED J. ZUSY AJANSLAR ve RADYOLAR ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Süleyman Demirel, «Hafta başından ba yana sol akıma karşı poli» ve adliyece girişilen mücadele ve tâkip» konusunda fıkrini soran gazetecilere, «Olaylar mahkemelere intikal etmiştir. Memlekette kanunlar var, kanunlar otomatik olarak işler, göreviller görevlerini yaparlar, mahkemeye intikal eden bu konuda hiç bir beyanda bulunamam» demiştir. Yaşar Kemal'in ifadesi alındı Âşık Batayi gecesindeki konuşması ile, «Dini siyasete âlet ettiği, halkı sınıflandurdığı ve komünizm propagandası» yaptığı iddiasıyle bakkında tahkikat açılan romancı Yaşar Kemal, Ankara Cumhuriyet Savcılığının talebi üzerine, Birinci Şube Müdürlüğüne dâvet edilerek ifadesi alınrr.ıştır. Yaşar Kemal, dün saat 99.30 arasmda verdiği ifadesinde, söz konusu gecede yaptığı komısmalann taşıdığı anlamı anlatmış, bu arada polıs, teyplerde tesbit edilen konuşmaların kendisine ait olup olmadığını sormuştur. Yaşar Kemal, polise verdiği cevapta, banddaki konuşmasının kendisino ait olduğunu söylemiştir. Yaşar Kemal aynca, gecenin düzenienişi ve cereyan tarzı hakkında aydınlatıcı ve tamamlayıcı bügi de vermişür. , Öte yandan polis, yine Savcılığın talebi üzerine, Hatayi gecesinin diğer düzenleyicüeri, Nesimi Çımen, Ahmet Yürür ve Kemal Çiitler'in de ifadelerini alacakür. Gecede şiirler, söyleyen saz şairi Ruhi Su'nun ifadesinin almması için de, Ankara Savcılığı tstanbul Sav cıhğına yazı yazmıştır. C umlıurbaşkanımız Cemal Gürsel'in sağlık durunıu vahim bir hal almıştır. Gürsel'e yeniden oksijen ve damar yoluyla serum verîldiği, aynca hipotermi tedavisinin uygulandığı bildirilmektedir. Bu konuda Cumhurbaskanlığı Başdoktoru Lütfu Vural tarafından, YV'ashıngton Buyukelçıliği kanaliyle Dışişleri Bakanlığına gonderılen açıklamada şoyle denilmektedır: «Sayın Cumhurbaşkanımızda dün gece saat 20 de yeni bir serapral arter trombozu (beyin atar damarı tıkanraası) olmuş v e bunun sonucu olarak beden ısısı 38.5 a, kalb atısları 140 a yükselmis, kan basıncı 7 ye kadar düsmüs ve seyn stok solunumu başlamıştır. Kendilerine yeniden oksijen ve damar yoluyla serum verilmektedir. Aynca hipotermi uygulanmaya baslanmıstır. Sabitlesmis bulunan sağlık durumları böylece yeniden bozulmuş ve vahamet kesbetmiş bulunmaktadır.» "SUÇU VARSA BERABER KURTARALIM,, • Arkadaşları: Yazının sonuna «Ne mutlu Türküm diyene» yazmış, kurtulur değil mi?... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Masanın üzel rinde küçük bir kâğıt parçası vardı. Kâğıduı bir yüzünde şunlar yazıbydı: «Gürbüzcüğiüm, Seni yann gelip göreceçiz. Sakın üzülme, bu işten temize çıkacaksın. Sana 10 lira, çorap ve mendil gönderiyorum. Sevgüer... GÜLHİZ» Kâğıdın arkasında kurşun kalemle «Aldun» yazıhjdı ve bir im za vardı: Gürbüz Şimşek. z Kaptanın mesuliyeti On günden berı, «tehlikelis dunımunu muhafaza ettiği için Kadıköy gemisinde herhangi bir araştırraa yapamıyan Savcı ve bi lirkisı kurulunun, dün Haliç Ter»anesıne çekilmış bulunan bu gemide ceset kalıntılanna raslaması adlî yönden olayın önemıni bir kat daha artırmıştır. Bilindiği gibi, olayda iosanca kaybın olması, Rus tanker kaptanının cezaî mesulıyetini iki misline çıkarmaktadır. Daha önce açılan sonışturmada Savcılık, Rus kaptanının 30 aya kadar hapisJe cezalandırılmasını istemişti. Kadıköyde ceset çıkmasından sonra ise, kaptan için 5 yıla kadar hapis isteneeeği belirtilmistir kongresinde Çalışma Bakanı konuştu Tiirk • Iş DURUM VAHİM «Sayın Cumhurbaskanımız çeçirmis olduklan yeni bir beyin »tar damarı tıkanması sırası ânında yapılan tıbbi müdahaleler sayesinde hâlen hayatî belirtiler normalde tutulabilmektedir. Oksijen ve hipotermiye ve damardan tansiyon yükseltici ilâçlar verilmeye devam edilmektedir. Durum oldukça vahimdir.» I Şimşek'in dosyası •Atatürk ile Lenin'l kıyaslıyan bir kompozisyon yaıarak, komünizm propagandası yaptığı» iddia olunan, GUrbuz Şimşek bakkmda, dâva açılması istemi ile Savcılıkça düzenlenen dosya, Ankara Sorgu Hâkimlığine verilmıştir. Hâlen Ankara Merkez Cezaevınde tutuk lu bulunan ortaokul ikinci sınıf öğrencisi Gürbüz Şimşek'in durumunu inceliyecek olan Sorgu Hâkimliği, mahkemeye sevk edilip edilmemesi hususunda bir karara varacaktır. KALB ATIŞI GAYRIMUNTAZAM Gursel'in bzel doktorlarından , Dr Saim Bostancıoglu, Gürsel' ln evvelkl gece saat 20'de, yeni bir beyin atar damarının tıkanması geçirdiğını ve bu krizl atlatmastnın çok guç olduğunu söylemiştir. «Sayın Cnmhurbaşkanımızda, yeniden serapral arter trombozu oldu. Halen durunıu çok ciddi ve vahimdir. Krizi atlatması için bütün imkân'ara başvuruyoruz ama bu çok süç. Kalb atışı gayri muntazamdu.* dıyen Dr. Bostancıoglu, durumun çok ağır olduğunu soylemiş ve maskeyle oksijen verildığuıı ve hipotermi tedavisi uygulanmakta olduğunu açıklamıştır. Ankara, (Cumhuriyet Buroso) Tiükİş altuıeı genel kurtü toplantısında dün bir konusma yapan Çalışma Bakanı Ali Naill Erdem, genel kurulun başlangıcındanberi ele alınan çeşıtlı konulara değinen bir konuşma yap mfş ve «İnsanı insan olarak değerlendhmedikçe demokrasi lâfı sadece lâfı gücaf olarak kalmaya mahkumdur» demıstır Bakan, tkinci Dünya Savaşından bu yana soyut ozgürlük fikrine dayanan teorilerin iflâs ettl Arkası Sa. 7. SO. 5 de Harputlu hakkında henüz dâva vok Beyanname dağıttıklan polisçe iddia olunan Ortadoğu'lu Bekır Harputlu ve Sıyasal Bilgilerden Faruk Sindel hakkuıda, Ankara Savcılığındaki inceleme henuz devam etmektedir. Savcılık, söz konu su iki genç için dâva açıp açmamaya karar vermemiştir. Mülî Kurtuluş Komitesı imzalı beyannameyi dağıttığı iddiasiyle hakkında tahkikat açılan Ortadoğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Bekir Harputlu, dün bir basın top lantısı yapsrak Emniyet Müdürü Jluzaffer Çağlar'ın tutumunu tenkit etmiş ve kendısıni mahkemeye vereceğini bildirmiştir. Harputlu, basın toplantısında 5zetle şunları söylemiştir. «Ben ne beyanname dağıttım, ne de gizli bir cemiyetle ilişiğim var. Emniyet Müdürü Muzaffer Çağlar, elinde bir delil olmadan kamu oyuna beni suçlu gostermek istcmiştir. Bu ya bir tertiptir, ya da Çağlar, olaya bir suçlu aramak tadır. Akıllıca, ustaca bir tertip değildir.. Her şey devamlı çelişme ha linde.> Bir soru üzerine Harputlu: «Sos yalist olduğumu saklamıyorum» Arkası Sa. 7, Sü. 6 de unün Eski Oyuıt 5 Dikkatlerin başka tarafa çekilmesi, Makyavel'in 20 nci asırda hâlâ tasfiye edüememis terekesi içindedir. t n l ü yazar, öteki tavsiyelerinin yanında prenslere kamu oyunun nasü oyalanabileceğinin yollannı da göstermiştir. Bu yollardan biri idareleri başka işlerde rahat bırakmak, ya da huzursuzluk sıralannda o huzursuzluğu dağıtmak için tamamen değişik olayların icat edilmesidir. Stalin'in kanlı devrinde Makyavelist manevTalar Rusyada her zaman yapüırdı. Tarunda sıkıntının arttığı, köylünün huzursuzlaşmaya başladığı sıralarda, ya da «büyük temizlik» lerde Sovyet gazetelerinin balkı oyalama fcampanyasına giriştikleri unutulmamıştır. Bunlardan biri pek meşhurdur: Kırundan Moskovaya at yarışlan tertip ettirilir, aüılann her gün aldıkları dereceler kamu oyunun heyecanmı Uhrik edecek şekilde radyo ve gazetelerle verilir ve asıl yapılmafe istenen is bittiği veya huzursuzluğun dağıldığı aniaşıldıgı günlerde yanş da sona ererdi. Hitler Almanyasında, faşist İtalyada, diğer irili ufaklı otokrasilerde böyle oyunlar çok görülmüş, hattâ tertiplenmiş suikastler, bastınlacak ölçüde ayaklanmalar kamu oyuno pekâlâ oyalayabilmis, dikkatleri başka tarafa çekebilmiştir. İleri demokrasilerde ise böyle taktikler bazılarında tamamen, banlarında kısmen tarihe karışmış, yüzeyde saUanmayan denıokratik hayat tarzı umumi efkâr yapma gflrevini, yine bu hayat tarzının temelleri olan müesseselere, ve kamu oyu tartışmalarına bırakmıştır. Daha doğrusu Batıdaki demokratik hayat tarn. pek eski zamanlardan yeni otokrasilere intikal eden bu kokmuj taktiklcri, ihtiyacı olmadığı için, bir yana itivermiştir. Bize gelince; yülardanbcri uygulanmakta olan Makyavelist politika Te manevralann kronolojisi demokratik hayat tarzına alıştığımızı göstemıek bir yana, aksine uygulamamn gittikçe çaptan düştüğünü ve demaçojinin bu tip uygulamalarda da baş köşeye knrulduğunu gösterir. Bir zamanlar Nazi orduları ilerierken solcular toparlamr ve yurt içinde eirişilen tedhiş havasından dış politikada faydalanmak yoluna gidîlirdi. Arkasından Hitler gerileyince akla gelen ırkçılann. niilliyetçilerin toparlanıp hücrelere doldurnlduğu hatırlardadır. 1950 • 1960 •rasında da Makyavelist politika «umumi efkâr hazırlanmasuıda» yine kullanılmıştır. Ama Sezarın hakkını Sezara vermek gerekirse bu devrede iktidarın bir iki olay bariç ayak oyunu taktiklerinde fazla ileri gittifi söylenemez. Hattâ meşhur Tahkikat Komisyonu olayında bile bn komisyonu kunnaktaki şekli aşınlık ve Anayasaya aykınlıkla, sonradan açıklanan rapor arasmdaki farklılık bilinmektedir. Oysa 1966 yüındaki uygulama, bırakahm 1950 • 1960 devresini, hattâ tek partinin harb içindeki yülanna rahmet okntacak cinstendir ve fakat aynı zanda çapmdaki düşüklük açık açık sırıtmaktadır. Mecliste kavçalar baslamış, meseleler Tflrkiyenin ekonomik ve syal geleeeğinden rejim alanına kaydırılmıştır. Tam bn sırada birtakım beyannameler dağıtılıyor, polis uçluları anyor sonunda mahkemenin delll yetersizliğinden salıverdiği iki genç Ankara Emniyet Müdürünün basın toplantısiyle kamı oyuna, ihtilâl tahrikçisi olarak tamtıuyor. Dahası var; 15 yaşmdaki bir ortaoknl öğrencisi yine Emniyet Mödürii tarafından baskomfirist olarak takdim ediliyor, cezaevini boyluyor. Istanbulda bir yazar, evinde, piyasada satılan kitapI»r bnlundufu için takibata uğruyor; yine Ankarada bazı sanatçılar dtnl siyasete filet etmek ve komünizm propaçandası yapmak gibi par*4oksal bir gerekçe ile Emniyete taşınıyorlar. Bfltün bu olaylar gösteriyor ki, iktidar, bir yandan Meclisteki gflröltülerin etkisini bafifletmek, bir yandan bünyesindeki zâfiyeti ( m p n n d s ve kamu oyunda örtebilmek, 5te yandan 141 ve 142 nci maddelerin degisikligine ortam hazırlamak için tertipler, ama pek gsyrieiddl ve pek çapı düşük tertiplere girismistir. Bu tertiplerin Moiliğl TB eiddiyetten uzaklığı Sylesine sırıtmaktadır ki değil dikk»tlerin bsşks tarafa çekilmesi ve zâfiyetin örtülmesini sağlamak, akstna dikkatleri bu yiizden büsbdtün fizerlerinde toplamakta ve saafı büsbütün açıfa çıkmaktadır. Turk adaleti elbetteki olaylan •daletin emretti|i yola sokacaktır. Ancak bir noktaya isaret etmek terek; yalancı çobanın hikâvesini akla getiren bu tntum devlet idaresinde pek, ama pek cok tehlikeler yaratabilir. Bilmeviz aklı bap a d s politikacüar tehlikenin farkında mıdırlar? Gürbüz Şimşek'in annesi ağlıyor (Fotoğraf: Mustafa İSTEMİ) ceğini söylemişti. Ancak bu avukatın vakti yoktu, yarım gün çalı şabilecekti Gürbüz Şimşek'in annesi Perıhan Şimşek, masanın üzerinde açı! mış fal kâğıtlanna bakarak: «Artık işimiz tallara kaldı» dıyor ve ağlıyordu. Şunlan söyledi Gürbüzün anne•Tahliyesi için başvuracağız. Bu kadar zamandır hapishanede çocu âum. Günde bir kap yemek veriyorlarmış. Kendisi iyi bakıma ahş mış bir çocuktur^ hocaıar bulunduğunu söylüyor, an cak. Gürbüzün kompozisyon kâğı dını mesele yapan öğretmen ıçm şöyle târizde bulunuyordu: «Hocadan zivade bir anne olarak dü«unmesi eerekirdi.» KRİTİK HASTALAR LİSTESİNDE Diğer taraftan Walter Reed Ordu Hastahanesınde ilk defa olarak «Kritik hastalar» servisuıde kaydedüen Cemal Gürsel' m sağlık durumu hakkında şu bülten \ayınlanmıştır: «Walter Reed Hastahanesi, Türkiye Cumhurbaşkam Cemal Gürsel'in hafif bir be\in kanaması daha geçirdiğini \e bunun neticesinde içinde bulunduğu komanın derinleşti^ini bildirir. Bu arada tansiyonu ve nefes aunası da istikrarsız bir hal almıştır. Bu sabah istikrar sağlanmış olmakla beraber Başkana oksijen verilmekte ve gereken tedavi yapılmaktadır. Baskan halen ciddî hastalar listesinde bulunmaktadır.» Okui yönetimi başkanıda Öte yandan okul yoneticılerı başka bir gdrüş ileri surmektedır ler. Namık Kemal Ortaokulunun adının geçmesini istemıyen bir yet kılisi şunlan söylüyordu bize: «Okul idaresi tarafından yapılan tahkikatı dikkate alırsak, emniyet mâkamlarının gösterdiği has sasiyet yerindedir. Arkadaşlarımız başından sonuna kadar ince bir soruşturma yapmıslar. Gürbüzü bn duruma sokan sebepleri incrlemiş ler, ondan sonra Emniyete intikal ettirmeye karar verm'îlerdir. Bu cocuğu Emniyete bildirmeğe mecbıırduk. Başka türlü hareket etme miz imkânsızdı.» Ankara ı Cumhuriyet Bürosu) Bırkaç gun once Adalet Part'.sinden ıhraç edilen Aydın milletvekilı Reşdt Özarda, dün sabah Mıllet Meeiisınde yaptığı basın toplantısında partiden ihraç sebebıni izah etnıış ve: « Bu ihraç, Mecliste beni desteklenıek isteyenleri MI dırmak maksadile yapılmıştır. Sanayı Bakanı Mehmet Turgut'un Yüce Divana sevkini hiç bir kuvvetin önlemeye gücü yetmivecektir. Meclisteki müzakereler sırasında açıklanacak dosyaların karşısmda Parlâmentoda yolsuzluk ları himaye eder şekilde bir karar almması halinde Parlâmento. kendi meşruiyetini kaybeder duruma dü şecektir» demiştir. Ozordo AP'den çıkorılışının seheDierini aniottı Sebepten birincisi Çocuğum ne olacak ? Perihan Şimşek, hıçkırıklar ve TOzyaşlarıyla kesilen konuşmasıns soyle devam edıyordu: «Benim çocuğum oradan çıktık tan sonra ne hale ı»elecektir. Önem li olan manevi sarsıntıdır. Zorla oocuğumu kotülüğe ittiler. Aile olarak buna çare bulmak bakımın dan âciz durumdayız. Çocuğumun îrerçekten bir suçu varsa hep bera ber kurtaralım. Bdyle teşhir etmekle insan kurtulur mu? Daha ol •.•unlaşmamış bir dimağ. Ben çocu i'iımun geleceği için endişe ediyorum. Biz asker ailesiyiz. Günlerdir uyuyamıyorum. Çocuğıımu palas pandıras sanki bir komünist teşki latının reisi imiş gibi götürdüler Memlekette okuilara kadar sızan höyle bir kötü cereyan varsa ve bu çocuğumun hapse atılmasiyle ortadan kalkacaksa oğlum feda ol sun.» Gürbüzün annesi, okulda çok iyi Özarda, partiden çıkanlmasmın baslıca iki sebebi olduğunu sdylemiş ve demiştir kı: Arkası S a 7. Sü i de BİR Kaderiıtıiz Cenevre'deki Milletlerarası Ça lışma Knstitüsii bir istatistik yayınlamış. Buna göre politika yüzünden en çok fcazaya ugnyan ve dayak yiyen meslek sahipleri gazetecilermiş. Bu istatistiğl hazırlıyanlar, acaba bizim buralara da gelip tetkiklerde bulnndular an? Görünü şe göre pek zannolunmaz. Çünkü, dayak hadi neyse, biz onunla beraber ve ilâveten, bas ka türlü «kazaa larm da uğruyo rnzl 1 D. N. 3. Ağırceza MahKemesınue Y. îhtisas Hastanesi Başhekimi Bakanlık emrine alındı Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Yüksek îhtisas Hastananesı Başhekimi Dr. Turan Gönen, Sağlık ve Sosyal Yardım Ba kanlığı Teftiş Heyeti Başkanınm «lüzum» yazısı üzerine Bakan Edıp Somunoğlu tarafından Bakan lık emrine alınmıştır. Aynca, Gdnen hakkmdaki iddia lan yennde iscelemek üzere görevlendirilen Sağlık Bakanlığı müfettişleriyle Maliye Bakanlığı müfettişleri hastahanede tahkikata başlamışlarcltr. Hastahane Başhekimi Dr. G8nen hakkında ilerj sürülen ve tahkikata konu olan iddialar şunlardır: Q Hastahaneyı keyfl şekilde 1 darp etmek, Q Hastananede görevli Ankara üniversitesi profesörlenyle ümî konularda istişare etmemek, Q Hastahane büt<;esini lüks insaatta kullanmak, Q Hastahanenin anbar ve âyDiyat hesaplannın dikkatle tutulmasını sağlıyamamak, Q Hastahanede bazı suiistimal lerın tesbit edilmesi ve sorumlularmın tevkif edilmiş bulunması, Q Satın almalann kanunsuz vf">rdan vapıldığı iddıası, Q Hastahane lâbnratuarını zor kullanarak kapatması. Öğrencüer Bu arada nöbetçi öğrenciler: «Abi. abi Gürbüz, yazısımn sonunda (Ne mutlu Türküm diyene) diye yazmış. Kurtulur değil mi'.'diye soruyorlardı. Sonra heyecan la şunlan ekliyordu: «Bizim arkadaşunızdı. Hayret ettik. Çok iyi bir çocuktu. Mutlaka birisi kışkırtmistır. Oışardan kışkırtmışlardır.» Öğrencilerin büyümüş de küçül müş gibi bir halleri vardı. Dallı ve Otyam beraet etti Gazetemız Yazı Işleri Müdürü Erol Dallı ile yazar Fikret Otyam aleyhine «Büyük Millet Meclisini âlenen tahrik ve tezyif» ettıklerı iddıası ile açılmış bulunan dâvâmn duruşması dün 3. Ağır Ceza Mahkemesinde sonuç lanmış, Fikret Otyam ile Erol Dallı oy birliği ile beraet etmlş lerdir. Arkarı Sa. 7, Sü. 3 d« Tevkif edilen Gürbüz Şimşek'in tarih öğretmeni Nihal Özsan olayı anlatırken. u Gürbüz Şimsek, yazdığı bir kompozisyon odevinde Lenın' den bahsettiği ıçın komünist lik suçundan Ankara Merkez Ce zaevine yatırılan Nâmik Kemal Ortaokulu öğrencisi idi. Abla?ı Gülhiz Şimşek ilk defa cezaev; ne gittiği zaman kendısıyle ko nuşamamış ve bu kâğıdı jazmış tı. B Ailesi avukat arıyor ürbüz Şimşek'in ailesinin evinde bir mâtem havası esiyordu Herkes ne yapacağını şaşırmıştı Gurbüz'ün babası emekli Kunyager Albay Galip Şimşek, bir avukat aramaya başlamış, bir avukat arkadaşı kendisine yardım ede C li yaşında bir ortaokul öğrenclri kotnttnlzm Iddlası Ue tutııklandı Gazeteler propaganda»! Ecvet GÜRESİN I A Z 1 S I Z