28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JAMES JOTCE SANATÇININ BİR GENÇ ADAM OLARAK PORTRESİ Çevîren: Mnrat BELG1 Çağdaş diinya edebiyatının en büyük romanlanndan biri olan bu eseri mutlaka okumalısınız. 10 lira. DE YAYINEVt Vilâyet Han, Cağaloğu Cumhuriyet 1250 umhuri 42. yıl sayı 14913 KtJRüCUSU: YTJNUS NADÎ Telgraf v e m e k t a p a â r e s i : C u m h u r i y e t İstanbul Posta K u t u s u : tstanbul N o 24Ö Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 2 2 4 2 0 6 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 2 2 4 2 9 9 \ \ Cumartesi 5 Şubat 1966 XS>mm Grupta konuşan Demirel, " C H P BİR SIYASÎ MENFAAT KOLLEKTİF ŞIRKETIDIR,, DEDİ SÜE1N : RÜŞÎET, İRTIKÂP VE SUİtSTIMflL HÂDİSELCRİ VfiRDlR TEUSUNMIYUIM DA6ILMAYALIM.. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Q aşbakan Demirel önceki gece AP. Grupunda ge" rek kendi partisi içinden gelen tenkidlere gerekse başta CHP olmak üzere diğer partilerden ve çevrelerden gelen ithamlara karşı yaptığı ikibuçuk saatlik konuşmasında CHP'den «Siyasi Menfaat Kollektif Şirketi» diye bahsetmış, Af ve Seçim kanunlarının millete vaadedilmış bulunduğuna ışaretle, bunlarm yerine getirileceğini belirtmiş, CHP'yi huzursuzluk yaratmakla itham etmiştir. Demirel konuşmasında ayrıca ekonomik konulara da değinmiş ve onbir haftada hükumetinin giriştıği icraat hakkında Grupa bilgi vermiştır. Genellikle CHP'ye çattığı konuşmasında Demirel çeşitli konular üzerinde şunları söylemiştir : «İhtilâl şartlarını ve vasatını yaratacak olan bizleriı» ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) umhuriyet Senatosunun dün sabah saat 10 da Başkanvekillerinden Turhangil'ın başkanlığında yapılan toplantısında îçişleri Bakanlıgı bütçesinin müzakeresi yapümış, Milli Birlik Gru pu adına Karaman, hükumetin, «Her şeyi komünist gosteren adeseyi elindcn bırakması» gerektiğini belirtmiş, CJIP. Grupu adına Mehmet Hazer, «Hiç bir iktidar bütün idari kademeleri ken di adamları vasıtasiyle yürütmeye muvaffak olamamıştır. Bunu Sultan Hamid bile yaptıramadı, değil ki Faruk Sükan ... detniştir. Plânın gereği yok mıı? Ir Anayasa müessesesi ola. rak kurulan Dcvlet PlânlaD j m a Örgütü, öyle görünü• ^ yot ki, Başbakanı rahatsu etmektedir. Sayın Demirel'e göre devlet daireleri hiikümetten emlı almak ve aldıklan emre uymakla yükümlüdürler. Blr devlet dairesl olan Plânlama ÖrgütUnün çahsmalan da ba knralm sınırlan içinde geçmeli, görevi müşavirlikten ileriye gitmemelidir. Zaten saym Başbakan plânlı kalkınma flkrinl bile demokrasi ve özgürlük ilkelerine galiba yakıştıramamaktadır. Bu konuda şöyle diyor: «Hüı v» demokratik memleketlerin kalkınrnası, plânla olmamıştır. Plân, kalkınmış memleketlerin metodu dcğildir. Plân, kalkınmamı? memleketlerin kalkınmalan leİB tkinci Dünya Savasından «onıa ortaya konmu5 bir metoddnr.» Peki, nasıl olmuştur «hür re demokratik» memleketlerin kslbınması? Biıim bildiğimiz ba memleketler, kalkmmaya başladığı sırada yer yüzünde plân fikrl joyle dursun, hürriyet ve demokrasi müesseseleri de henüz yerlesmiş, topluma malolmuş bulunmaktan uzaktı. Bugünün koşullan altında yaşayan ilerl ülkelerden çoğunun kalkınması, daha mutlaklyet devrinde, deniz aşın sömürgeleri ele geçirerek dünya ticaretinde söz sahibi olmalart, içeride sermaye blriklmine hız vermelerl ile başlar. Bu açıdan bakıldığı za man, şimdl «hür ve demokratik» dediğimiz ülkelerden çok daha onceleri, 14., 15. ve 16 ncı yiizyıllarda silâh gücüne dayanan Osmanlı Imparatorluğu, güttüğü •Fütuhat» politikası sayesinde yayıldıkça yayılmış ve uzun bir süre buyruğu altmdaki halka o zamanlar batıda görülmedik refah imkânlan sağlamıştı. Sayın Başbakanı rahatsu ettiği anlaşılan plân fikri ilk defa olarak gene o «hür ve demokratik» memleketlerde ortaya atılmış, oralarda tarttşılmıştır. Bugün, kalkınmış iilkelerde söz konusu olan daha ziyade plânlı ekonomidir. Güdülen amaç da bir yandan ekonomik yaşantıyı başı boşluktan doğabilecek krizlere karşı konımaya çaIışırken, öte yandan da ulusal gelirin adaletli dağılışı ile sosyal den gevi sağlamaktır. Geri kalmış memleketler açısından bakıldığı zaman, plân fikri, ister istemez plânlı kalkınma gayretleri etrafında müesseseleşmek zorunda kaliyor. Ama kalkınmış olsun, geri kalmış olsun, artık hiç, bir milletin başı boş, ya da iktidardaki hükumetin kaprislerine bağlı plânsız bir ekonomi politikası ile yönetilemiyeceği meydanda bir gerçektir. Sayın Demirelin Plânlaraa Örgütünü ancak danışmak üzere kurutmıış ve her devlet dairesi gibi sade ce hiikümetten emir almakla yiiküm lü bir organ sayması da bizce yanlıştır. Bir defa her devlet dairesinin bir fonksiyonu vardır ve bunlardan hiç biri hükumetten aldığı emirlere passif bir biçimde körü körüne uymaya zorlanamaı. C'yulmaması gereken, hattâ uyulduğu zaman nyanlan sorumlu kılan emirler de bulunabileceğini unutmayalım. Oevlet Plânlama Örgütü yalnız teknik değil, aynı lamanda bilimsel bir kuruldur. Her hangi bir iktidarın oy kaygısı ile verebileceği emirleri bn örgüt, her şeyden önce bilira açısından değerlendirmek, eğer bir aykınlık görüyorsa aldığı emre uymamak dururoundadır. En basit bir idare âmirini. bir polis memurnnu bile kanun dışı hareketlere zorlayamıyacağuıı bilmesi gereken sayın Demirel, nasıl oluyor da Plânlama Örgütüne bilun zihniyeti ile bağdaşmaz emirler dikte edebileceğini düşünüyor, tayrettir. C AY SATHININ KATI OLDUĞU ANLAŞILDI DIŞ HABERLER SERVİSt 966 nın getirdiği «1966 yılt, geçmiş yıllara ait birtakım sosyal ve siyasi meseleleri Türkiyemize beraberinde getirmiştir. Mahalefet maalesef bn problemlerden faydalanarak tereddütlü bir havanın bütün bir memleket sathında yaratılıp estirilmesinde menfaat nmmaktadır. Oysa Türkiyede 10 Ekim seçitnleri memleketin rejim mevzunndaki bütün problemlerini halletmis dnrnmdadır ve büyük Tfirk milleti yönfinfl katî olarak seçmistir. Rejim üzerinde tereddütler yaratmak memleketin büyük menfaatlerine aykındır ve sosyal, ekonomik ve siyasi meselelerimizin ballinde müsküllerin doğmasına sebep olabilir. CHP GRUPU ADINA KONUŞMA C.H.P. Grupu adına konuşan Sadık Artukmaç, valı ve kaymakam tâyinlerini şiddetle yermiş, kjş ortasında böyle bir tutuma gitmenin dogru olmadığım belirtmiş, «Partizanlık vüzünden bugün ilçelerimizin üçte biri kaymakamsızdır» demiştir. Artukmaç, trafik facialarma son verilmesini, mahalle bekçilerinin sosyal sigortalardan faydalandınlma sını istemiştir. M OSKOVA Ilım adamlan. önceki gece Sovyet aracı «Luna9»un Ay'a «yumuşak» iniş» yapmasını, insanoğlunun Ay'a ayak basması yolunda çok onemli bir ^dım olarak kabul etaıektedirler. Sovyetler. bu yolda başarıya ancak beşinci denemede ulaşabilmıştir. Bu iniş sayesinde Ay rn sathının, içinde uısar olan bir uzay gemisinin inmesine elverışlı olup olmadığı incelenecekiir , Sovyet başariü bütün dünyada geniş yankılar uyandırmıştır. Ingılteredeki Jodrell Bank Rasathanesmın Müdürü Sir Bernard Lovell, dun gece bu konuda verdi«i demecınde «Bu tarihi bir andır. Bu başarı Sovyetlerı uzay yarışının basırıa geçirdi. Hiç şuphesiz yılın en büyük olayı. Amerıkahların geçenlerdokı uzay randevusundan daha güç» demıştir. Kollektif şirket Ancak 11 haftahk hükumet olduğumuz halde, tenkidlerin ötesinde itham ve isnatlarla karşı karşıya bulundurulmak istenmekteyiz. Bu isnat ve ithamlar her aklı selim sahibi insanın, her insaf, iz'an ve vicdan sahibi vatandaşın rahathkla teşhis edebileceği gibi büyük tezatlar silsilesidir. Benden evvel gündem dışt konuşan arkadaşlanmızın bahse konu yaptıkları, bugün C.H.P. Grupunda cereyan eden müzakerelere ait bülten ve bu bültende yer almış olan fikir ve sözler bunun bir misalidir. Hükumet bir taraftan beceriksizlikle itham edilirken, diğer taraftafi hızlı gıtmelde itham olunmaktadtr. Bu bir tezattır. Ve bunun ikisi de doğru değildir. Bugün Türkiyede bir dar boğaz yaratmak istiyenlerin karsısında azimle, fikrimiz, felsefemiz ve L/z ve Burton Üniversite/i/er/n piyesinde amatör roller aldılar banlara taalluk eden vasıtalarımızla darmaya mecElizabeth Taylor ve kocası Richard Burton Osford Üniversitesi öğrencilerinin bnrnz. Büyük Türk milletine seçim beyannamemiz ve hükumet programımızla yaptığımız taahhütleri sahneye koyacaklan, «Dr. Fanstus» ptyesinde amatörce roller almayı kabul etifa ediyornz. Bngünkü ve yarınki icraatımız bn temişler ve Oxford'a gelerek provalara başlanuşlardır. Resimde Liz ve kocası mel üzerindedir. Ezcümle Seçim ve Af Kanonlan bn Chtford t'niversitesinde, profesörlerden biriyle provalarda görülüyorlar. taahhütlerimizin bir icabıdır. Taahhütlerimizin ade(Foto Türk Haberler Ajansı/UFI) mi ifası demek olan s5zü geçen kannnlan getirmemiş olsaydık ba bülteni bugün yavınlamış olan bu siyasi menfaat koUektif şirketi bilelim ki Prof. Dr. Üstünel karşunıza bu sefer de başka sebepler bolarak ve ihdas ederek Demirel'e cevop verdi: çıkacaktır. Buyuk Türk milleti CHP hakkında kararmı vermiştir. Biz hattı hareketimizi bu karara göre tâyin etmezsek halkla olan irtibatımızı ve halkın bize olan güvenini kaybederiz. Bu takdirde büyük Türk milleti CHP hakkında venniş olduğu karara uy(Fred J. ZUSY büdiriyor) gun olaTak başka vatan çocuklarını çıkartmak mecburiyetini WASHİNTON Mütehassıs doktorlar, Walter Reed Tıp Merkezine (Arkası Sa. 7, Sö. 6 da) yatan Cumhurbaşkarj Cemal Gürseli son aylarda geliştirilen terapi metodları ile tedaviye geçmeden önce, hazırlık mahiyetindeki teşhis etüdlerine dün başlamışlardır. Önceki gün gelen Gürsel'in, hastahanede uzun CHP nin göriişü: «üre kalacağını gosteren işaretler vardır. Ankara Cumhurbaşkanı kendisine tahsis edilen konforlu «General PersCnmhuriyet hmg Dairesi» ne geldigi zaman, orada, Başkan ve bayan Johnson Bürosu tarafından gönderilmiş bir sepet çiçek ile karşılaşmıştır. •General Daşbakan Demirerin «Hür ve Pershing Dairesi» Walter Reed demokratik memleketlerin kal Genel Hastahanesinin doğu kakınması plânla olmamıştır. Plân nadına isabet etmektedir ve uluskallanmış memleketlerin metodu lararası sahsiyetlere ayrümıştır. değildir» sözü tenkidlere sebep BÜLTENLER AXKARA (ajı.) Devlet Plânolmuştur. lama Teşkilâtı Başdanışmam Bu konuda tktisadl Plânlama Gürselin ilk muayenesi, tahlil Profesör Timbergen önümüzdeDairesi eski Başkanı ve Siyasal ve incelemelerin sonuçları birkaç Bügiler Fakültesi öğretim üyesi ki hafta Ankaraya gelecektir. gün sonra belli olacak ve o zaCHP, TBMM Grup Başkanlıgı Prof. Dr. Besim Üstünel, DemirDevlet Plânlama Teşkilâtı ile man ayrıca bilgi verilecektir. Yetdün yaymladığı bir bildiriyle Af el'in sözlerinin hakikatleri tam okililer. Cumhurbaşkaıunın şahsi ikinci 5 yılhk plân konusunda çaKanunu tasansmın karsısında ollarak afcsettirrnediğini belirterek arzusuna uyularak, sağlık durumu lısmalarda bulunacak olan Başduklarını ve bunun nedenlerini aşunları söylemiştir: hakkında haftada bir defadan faz danışman, çalışmalar bittikten çıklamıstır. «Sayın Başbakamn böyle bir şela sık bülten yaymlamaktan kasönra memleketimizden ayrılaBildiride tasarı için Getirilen yi söylemiş ohnasına ihtünal ve(Arkası Sa. 7, Sü. 2 de) caktır. (Arkası Sa. 7, Sü. 6 da) remiyorum. Fakat böyle konuşmuş ise bunların hatalı veya en azından noksan olduğunn ifade etmek isterim. Bir kere, hür ve demokratik ülkelerden bazılannın kalkınması plânlı olmuştur. Saniyen, plân Batı Avrupantn kalkınmış ülkele rinden çoğnnun bugün için benimsemiş olduğu bir metod haline gehniştir. Plânın antidemokratik olduğu ve bürriyetlerle bağdaşamıyacağı sanılan yıllar çok gerüerde 1930 larda kalmıştır. Sözlerimi bazı örneklerle lspat lamak isterim: KARAMAN: «FİKİRDEN KORKULMAMALIDIR Suphi Karamai., son yapılan vali ve kaymakam tâyinlerinin partizan idareye gidiş mahiyeti taşıdığını, bunun memleket için hayırlı olmadığım söylemiş, Milll Birlik Grupunun ne bunu, ne de C.H.P. devrinde gitmesine iki gün kala 42 valiyi değiştiren Bakanın zihniyetini tasvip etmedigini söylemiştir. Yeni Emniyet Genel Müdürlüğünün ceza kanununun 141 ve 142 maddelerini yetersiz bulduğunu, savcılann bu konuda iyi çalışamadığmı belirten demecine de değinen Karaman, bu demecin savcılan tahkir ettiğinı belirtmiş, Genel Müdürü «Haydutluğun ve hırsızlığın kol gezdiği bir memlekette yetkileri dışına çıkmak» la suçlamıştır. Ka raman, «Hür subaylar bildirisi» dolayısiyle S.BJ1. öğrencilerinin karakollarda sabahlatıldıgına, bir loz öğrencinin saçlanndan çekilerek tartaklandığına da işaretle bazı Parlâmento üyelerinin evlerinin de bu yüzden göz hapsine tutulduğunu, telefonlannm dinlendiğini söylemiş «Yakın tarihte buna benzer gayretkeşlikler hnzorsuzluk yaratmış, rejimleri sars (Arkası Sa. 7, Sü. 4 de) halinde müdahaie Milli Güvenlik Rurulu ENOSİS kararı aldı Jonson tebrik etti Başkan Johnson da. Sovyet Devlet Başkanı Podgomiye bir tebrik telgrafı göndermiştir. Amerika Uzay Konseyinin Genel Sekreteri Dr. Edward Welsh, Sovyet uza> araeının Ay'ın yüzüne yumuşak !niy yapmasınm. Av"m yüzönün katı olduğunu ilk defa ortaya koyduğunu söylemiştir. Dr. Welsh, Sovyet başarısmın, Ay'a «Surveyor» admda bir uzay aracı göndermeye hazırlanan Amcrikan bilginlerini cesaretlendireceğini söylemiş, özellikle «Luna9»un Ay'ın yüzüne konduktan sonra radyo yaymlanna devam etmesinin büyük umutlar verdiginı be lirtmıştir. Dr. Welsh devamla demiştir kı: « Tabii bunu önce hizim başarmamızı çok isterdik. Ama Sovyetlerin bu işi başarması. aynı denemeyi yaparken başarı kazanacağımıza güveni artırmıştır.» TAHLİL SONUÇLARI BEKLENİYOR Gürsel hastahanede uzun süre kalacak " Kalkınmış iilkelerde plânın yeri vardır „ Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Milll Güvenlik Kurulu, dün, Başbakan Süleyman Demırel'in dâveti üzerine yaptığı olağanüsrü toplantıda, 2 Şubatta Atinada yayımlanan Yunan Kıbrıs ortak bildirisinı görüşmüş ve bildıncle .öngörüldüğu şekılde Eiıosıse gidildiği anda, bütün ihtilâtlar da göze almarak, anlaşmalann verdiği müdahaie hakkının kullamlması karannı almıştır. Millî Güvenlik Kurulunun dün iki buçuk saat süren olağanüstü toplantısından sonra, Demirel, basına şu açıklamayı yapmıştır: «Atinada Kıbrıs konusunda 2 Şubatta yayınlanan bildiri üzerine, Milli Güvenlik Kurulunu bn sabah olağanüstü bir toplantıya çağırdım. Atinadaki bildiri. Yunanhlann Kıbrıs tneselesini. Enosis ve azınlık haklarına istinat et tirmek hususundaki gaye ve tertiplerinin yeni ve açık bir ikrandır. Millî Güvenlik Kurulu bugün konuyu görüşerek durumun gerektirdiği tedbirleri tesbit etmiştir. (Arkası Sa. 7, Sü. 3 de) Bilimsel veriler Önümüzdeki mayısta «Surveyor» adındaki Amerikan uzay aracını Ay'a gönderme programını hazırlamakia görevli Pasadena'daki «Jat Propulsıon» ,laboratuvarının müdürü Dr. William Pickering de şunlan söylemiştir: «Luna9»un Ay'ın yüzüne yumuşak iniş yapması. daha şimdiden Ay'ın yürü konusunda yeni şeyler öğrenmemizi sağlamıştır. Simdi önümüzdeki günlerde alınacak bilimsel verileri büyük bir ilgiyle bekliyoruz. Surveyor»un gondereceği bilimsel verilerin, Sovyet aracının çöndereceklerini tamamlıyacağını umuyoruz. Bu veriler, Ay'ın yüzüyle ilgili ayrıntılı hilgiler sağlamakla kalmıyacak. güneş sistemimiz hakkmdaki bilgile rinıizi de genişletecektir.» Doğru çıkmayan göriiş Pasadena'daki uzmanlara göre, «Lnna9»un Ay'ın yüzüne konduk tan sonra da radyo yayımına devam etmesi, Ay'ın yüzünün bir uzay aracını kaldıracak kadar katı olduğunu ortaya koymaktadır. Böylelikle, Ay'ın yüzünün uzay araçlannı yutacak ve radyo yayın lanna engel oiacak kalın bir toz tabakasıyla örtülü olduğu yolundaki görüş doğru çıkmamıştır. Amerikahlar da, Ay'ın fethi için yaptıkları yarışta Rusyanın ge risinde kaldıklarını kabul etmek tedirler. «New York Tımes» ve «New York Herald Tribune» gazeteleri olayı sekiz sütun üzerinde vermektedirler. «AF TASARISI 27 MAYISIN MEŞRÜLUGUNU GÖLGELÎYOR» Prof. Timbergen geliyor Yakalanan kaatil Eraniyette ifade veriyor İki Polis arasında bir elektrikçiyi öldüren kaatil dün yakalandı Selâhattin GÜLER ördüncü Levent Çeliktepe Mahallesinde bir gecekondu dün gece D sabaha karşı ellerinde namlulanmn uçlan parlayan 6 kışı tarafından sarılmışür. Meçhul adamlar kimseyı ürkütmek ıstemıyorlardı. Karşılık gördüklerı an silâhlarmın tetığine dokunacaklardı. Gecekonduyu saranlar Cinayet Masası Şefi Macit £smer ve İstanbul Emnıyetımn 5 seçkin detektıfı »dı. Gecekonduyu sarmalanndakı sebep ise, bır hafta önce Kasımpaşadakı kanh meydan kavgasından sonra, iki polis memuru arasında Gazı Akçam1! tek kurşunla öldurüp kaçan Mustafa Coşkunu ele geçırmekti. BİR . Her şeyi yerinde yapmayı bilmeh Sovyetlerin IAJNA9'u Ayı ytmusak inljle mdirOdl Gazeteler • DÜNYALIK.. NADİR NADİ Q Son 15 yıllık denemede ekonomilerini az gelişmiş olmaktan kurtarnuş ülkelerin çoğu bunu uzun vâdeli plânlarla başarmışlar dır. Bunlar arasında özellikle Japonya, İsrael ve bir dereceye kadar da yunani^tan ile bazı Lâtin Arkası Sa. 7, Sü. 5 de) UYKUSUZ GECELER Şehrin asayişini ve hattâ polisin prestijinı sarsacak nitelikte olan Kasımpaşa cinayetinin kaatilinı ele geçirmek için çalışmağa başlayan detektifler 6 gün ıçınde 46 yere baskın yaprmşlar fakat her seferinde ellerı boş olarak dönmüşlerdir. Anadoluya çıkanlan ekıplerden gelen haberler de hiç ıyı olmamış, sanığın izı kaybolmuştur Buna rağmen Cinayet Masası Şefi Esmer ile arkadasları gecelı gündüzlü sehri taramışlardır. (Arkası Sa. 7, Sü. 1 dc) Ankarada bir taksi şoförü. bilmero bangi meseleden dolayı, bir milletvekilini adamakıllı dövmüs. Yooooooo.» Olmaz öyle sey. Büyük Millet Meclisinin son bir toplantısından anlasıldığına göre, bir milletvekilini pataklamanın, ı azı sartları vardır. Şöyle ki: 1 Seçimlere katılmak. 2 Kazanmak. 3 Meclise girmek. Ondan sonra, vnr Allahım. vur! Ankaralı ve sinirli soför, bu sartları bilmivordu. hcrhalde I) N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle