Katalog

SAHtFEDÖRT 4 Şubat 1966 CTJMHURtTET James k <T83L v. PERIDE CELAL geliyordu. Hafiften inliyordu: Ne olursa olsun, ne düşünürse Bu da yeni bir moda, yenl bir düşünsün onunla gideceğim! Ter akım, bu da geçecek Cengiz bey li. yorgun, bulantılı, kendini OIUT cığım. olmaz hayallerin peşinde koyuveUzaklasan kızını görüyordu bir riyordu: Oğlanı, kızı evlendiriden bire. Fatoş, Fatoş, Fatoş! di yordu çobucak. Bir çaresine bakye bağırıyordu kızının arkasında. sın Nihat. Memonun karısma paOnu karanlıkta yapyalnız bıraka ra versin, ayırtsın. Ali Ankararaazdı. Ona diyecekleri vardı: da rahat! Kaç yılda bitirir artık Insan oğlu hiç bir zaman tutsak üniversiteyi, Allah bilir! Gazetehktan kurtulamaz, kurtulamaya ye girecek, çalışacak, yazı yazacak ve sen bir çıkmazdan kuriul cak, evlenecek! Umurumda mı! mak isterken kızım Fatoş, bir u Herkes kendi yoluna oğlum' çuruma, başka bir tutsaklığa ko Kimsenin hayatından geçmeden, şuyorsun! O taze, o güzel, umut kendi hayatımı yaşamaya bakadolu inançlann senin kızım Fa cağım!. Kaç yıhm kaldı, söylese ne kaç yıhm! Çocuklarına, kocası tos!.. na ateş püskürüyordu. Benim yaKendi sesiyle uyanıverdi birkamı bıraksmlar artık! Ben ondenbire Nuriye hanım. Alnını lan bırakıyorum, bütün bütün! yokladı elile. Biraz ateşim var! Bırakacağı için ağlamaya başlıKötü rüyalar görüyorum. Bu vayordu. Yaşlar sessiz akıyordu yapur sallamyor, çok sallanıyor! naklarına, çenesine doğru kapaYavaşca dönüyordu o katı yatakh gözlerinin arasından. Sonra bir ta her yam ağnyarak! Hasta mı denbire kendini Istanbulda, evde oluyorum, nem var benim? Saata buldu. Kızgın, dertli dolanmaya bakıyordu baş ucundaki. Beş dabaşladı kapının önünde. Gelmekika bile uyumamışım! Yorgundi, halâ gelmedi! diye, içini yiluk, sinirlerim! Kalkmak istiyoryordu. O kızla beraber, o kızla du. Uyku haplanndan almak, ışısürter sokakları bütün gece!. On ğı söndürmek? Kolları düşüyorlar eğlenip gezecekler ve ben gedu iki yanına güçsüz. Alnı, şace yarılarına kadar! kakları terliyordu hafiîten Ne korkunç gece! Neden uyumuyoAçıyordu gozlerini yavaşça.. Yaşrum! Beni sevdiğini ne kadar larla ıslanmış yastığını yokluyordu söylerse söylesin.. Inanabüir mi utançlı. Uçan, kımıldayan perdeyim, beni bırakıp giden, yıllarca lere bakıyordu. Yatıyor, yatıyor arayıp sormayan o adama! Ço işte!.. Yanlıyordu gemi iyicene, ter cuksun sen, delisin sen! diyordu likler kapıya doğru kayıyordu güiçinde o ses gene.. Annemin sesi! rültüvle. Bardaklıkta tıkırt tıkırt Annesinin güzel mavi gozlerini diş fırçası sallanıyordu. Ve deringörür gibi oluyordu. Insan her den gıcırtüar, suların kaba, ağır yaşta anasını arayıp çocuklaşı vuruşu, dipten bir sarsıntı! îyice yor! En inanmadığı insan olsa sallanıyoruz, fırtına büyüyor! Dıbile! Göreceksiniz siz de daha şarıyı, kabaran denizi, suların kasonra, karanhklar basdığı za ra yüzünü düşünüyprdu. Ürperiman! Bana beni çekiştiriyor dur yordu hafiîten ve ben burada! Rü madan bu adam! Burjuva sözü yalarımda bile! Kıskanıyorum oğne kızıyordu en çok. Kızının lanı, kızı da öyle! Bana kalsa isti«Courulant» sözüne olduğu gibi! yorum ikisini de! Arkalanru örte» îyi bir ana bile değilim onun gö yim eskiden olduğu gibi yatakta, ründe! Sonra da beni sevmiş! bana bakıp gülsünler uykulu ve Anlayamıyordu bunu Nuriye ha benim istediğim gibi olmaya, benım. Kaçışını, doğrulamak için nimle kalmaya baş eğsinler. Gözkendisini kötülediğine inanacağı leri kapanıyordu bitkin... Bir yanım uykuda bir yanım uyanık! GU 82 W ^t§^ ÜVİM kJ Dondi HHHniiIüiün=^ B4 cSİptP I S T A N BU L 6.25 Açılış 6.30 Kur'an Türkçe için 17.55 K. ilânlar 18.00 Rekaçıklaması v e saz escrlerl 7.00 lamlar 19.00 Haberler 19.40 K. Köye haberler 7.05 Gunaydın İlânlar 19.45 Şarkılar 20.05 Rad. 7.30 Sabah melo. 7.45 Haberler hafif raü. orkestrası 20.35 Spor 8.00 İstanbulda bugün 8.05 Tür gazetesi 20.45 Piyano solo. 21.00 küler 8.20 K. ilânlar 8.25 Bu K. haberler 21.05 Uygarlık yolunsabah slzinle 8.40 Şarkılar 9.00 da İnsan 21.35 K. Türk musiklsl Harp »olo. 9.15 Türküler 9.30 korosu 22.00 Heklâmlar 22.45 Kadın ve ev 9.50 Operetlerden Haberler 23.00 Oda müz. 23..15 10.05 Arkası yarın 10.25 K. haberGece ve müz. 24.00 Kapanış. ler 10 30 Sabah kon. 11.00 ŞarİSTANBUL İL RADYOSU kılar 11.20 Trafik 11.25 Türkü17.57 Açılı? 18.00 İyi akşamlar ler 11.40 Sonat saati 12.00 18 30 Minyatür müz. 19.00 ÇeŞarkılar 12.20 Öğle tatill 12.35 Sitli melo. 19.30 Akşam kon. K. ilânlar 12.40 Sarkılar 13.00 20.00 Hafif müz. 20.15 Plaklar Habtrter , 13.10 ' Caı albümleri 21.00 Müzik sözlüğü 21.20 G « e 13.40 Sarkılar 14.00 Eğitim radyo kon. 22.00 Halk jarkıları Î2J0 »u 14.45 Türküler 15.00 KapaSonat saatl 23.00 Caz müz. 23.30 nı». Dans edelim 24.00 Hafif şarkılar 16.5S Açılıj 17.00 Yurdun fesl 00.30 Gecenln »eslfinlşi 1.00 Kapa 17J5 Obua solo. 17.40 Çocukl»r nış. Eteğini dizinin üzerine çıkarmak eğer bir özgürlük sayüırsa! Pis pis gülüyordu öyle yatağon içinde oturmuş. Garip şeyler düşünüyorum, tesbih böceği kıhğına girip! Gece yansı ,başım çatlarcasına ağrüı, umutsuz ve şaşkın! Bu vapur sallanıyor, hem de çok sallanıyor Aliciğim. Ananın aklı da sallanıyor vapurla beraber. Soruyordu kendi kendine, ışığı yaksa mı, okusa mı? Içinden hep öyle oğhınun adım söylemek geliyordu. Karar veriyordu içinden kesin, o kızla evlenmesine karşı koymıyacaktı. Yalnız okuması, iyi bir yazar olması için elinden geleni yapacaktı. Oyle olmaz Nur, çocukları sallayıp atamazsın sevgilini buldun, onun peşinden gideceğin için! Alinin, kızkardeşi gibi, kolayca kendisinden uzaklaşıp kopamıyaca ğını biliyordu. Fatoşun sarı gözlerini, kabank bir gül gibi pembe, kendini beğenmiş ağzım giJrür gibi oluyordu. Özleme benzer bir yürek ezikliği duyuyordu on» kızarken bir yandan da. Sokulmaz, öptürmez! Uzak ve kurumlu! Dokunulmaktan hoşlanmazmış küçük hanım! Herkes kendi kendisinin malı olduğuna göre! öyle şakalan vardı ki kızın! Daha çok küçükken bile... « Fatoş beni kızdınyorstm, P»toş vuracağım sana!» Gözleri ateşler saçarak karşısına dikilislerini görür gibi oluyordu. O benden değil, ben ondan kor kardım daha çok! Yaklaşırdı kız pervasız. «İşte vurmak istiyorsan, vurabilirsen vur, buradayım» demek istercesine! Kin dolu, yabancı bakışlarla « Fatoş konuşacağım sonra s»ninle ama!» Omuz silkeliyerek, kabaca du> dak bükerek « Telefonda konuşuruz anne, telefonda!» înceden bir acı yerleşiyordu Nuriye hanımın içine. Ben mi yaptım onu böyle, ben mi uzaklaştırdım kendimden? Kızı görüyordu, küçük bir gonca gül gibi bardakta açarcasına.. Taze, canlı! Saçlannı arkaya tanyordu Altın sarısı, düz, ipek saçlar! Saçlanna bile kendinden başkası dokunsun istemezdi. Daha on birinde aynalarda kahkül kabartıp, bel sıkmaya başlaBaşı çatlarcasına ağrıyordu şim mıştı «Pepe.. pepe.. pepe..» diye garip îspanyolca şarkılar söyler, di. Vapurun yalpasına kapüarak balkonlarda dans eder, badem şekenara doğru kayarken kenarlara yapışıp tuttu kendini. Bizim so keri gibi taze ve güzel bir oğlanın runumuz, daha tutsaklıktan kur yolunu gözlerdi. Okul sevmez, çatulmamış olmamızda. Verüeni a lışmak sevmezdl hiç. Tenbelligi lamadık dediğin gibi oğlum.. çul yanında aklı ile de şaşırtırdı öğretmenlerinl. Onlan da sevmezdl lanmanız da bundan bize, küçük hiç! gormeniz, bir eşya gibi, araç gibi (Arkası var) kull&zunanız, h&rc&m&nız bundânl lüyordu yorgun. Çocuklan görüyordu, önünde, dizlerinin dibinde, her şeye peki demek, teslim olmak için boyunlan bükülmüş. Eliyle, «Haydi gidin, çeküin!» ?ibilerden işaret ediyordu onlara. Sonra Sahir Kırtay giriverdi araya. Kapının önünde durmuş, gülüşü alaylı, «işte geldim!» gibilerden kurumlu bir bakışla bakıyordu. Hiç olmadığı gibi genç, güvenli, sevinç dolu bir Sahir Kırtay! «öyle bir beklettin ki!» dedi Nuriye hanım. İşte asıl Sahir Kırtay bu, benim sevdiğim adam bu! diye, gülüyordu. Sonra çocuklan gösterdi yazara. Oğlam, Fatoşu. Onlar da gülüyorlardı. «Eğer sen Alinin işinin yalnız o kızla sevişip oynaşmak olduğunu sanıyorsan!» Adamın Alinin yüzüne, gözlerine bakmasını, anlamasını is tiyordu gerçeği. Sahir Kırtay, yalmz onun gözlerine bakıyordu. Bir şey sorar, bir şey ister gibi! Bu çocuklar, bir işe yaramalı! Ben yapamadım, istediğim gibi yapamadım ama kızım, oğlıım! Düşünmek istemiyorum! diye küçük bir iniltiyle yumruklarını sıkıp dertop oldu yatağın içinde tesbih böceği gibi. Kabuğunun içine kapanmış, yusjoıvarlak kara bir böcek! Kimse sırtıma vuramaz, kimse uyandıramaz artık! Karanlıkta u>oıyacağım hatırlamadan, düşünmeden onu! Kendini zorladıkça sinirleri geriliyor, dayanılmaz bir sıkıntı kaphyordu yüreğini. Sonunda kalkıp oturdu yatağın içinde. Alinin blitün ilâçlan, küçük siyah çantaya koyduğunu biliyordu. Kalkmam, yatağın altına doğru eğilmem yeter! Çanta orada du ruyordu. Alim benim, masallartn parmak çocuğu Alim! Yıllarca önce öyle çağınrdı oğlanı. Sarmaşıklar gibi boynuma sanlıp, küçük burnunu çenemin altına süre süre beni gıdıklamaya kalktığı zaman! Süt kokardı! Kadife gibi yumuşak, tazecik yanaklar! Gözlerine ne çabuk gelip o güzel anlayış oturuvermişti! Daha pek küçükken akıllı olacağı belliydi. Kız gibi hırçın değil, hiç değil! Kız canlıydı, başka türlü, oyuncu ve yaramaz! Eğlence peşinde. Şimdi de oldugu gibi. Ama oğlum sen büyük bir adam olabüirdin, neler yapabilirdin sen! Aklını budala bir sevdanın yoluna koyup genç yaşında! AYSE İLE Aü ANKARA 6.25 Açılıj 8J0 Kur'an ve Türkçe açıklaması 6.45 Saz eserleri 7.00 Köye haberler 7.05 Günaydın 7.30 Sabah müz. 7.45 Haberler 8.00 Ankarada bugün 8.10 Hafif müz. 8.25 Her telden 9.00 Sabah kon. 9.15 Sorunlarımız 9.25 Çesltll muz. 10.00 Arkası yarın 10.20 K. haberler 10.25 Şarkılar 10.45 Eğitim radyosu 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati 12.25 K. ilânlar 12.30 Şarkılar 13.00 Haberler 13.20 Plaklar 13.30 Reklâmlar 14.00 Trafik 14.05 Blrlikte söyllyellm 14.20 Sarkılar 14.40 Bando müz. 14.55 K. haberler 15.00 Egitim radyosu 16.00 K. İlânlar 16.05 Melodiden melo. 16J5 Şarkılar 16.55 K. haberler 17.00 Yurttan sesler 17.30 Rad. Halk okulu 17.55 K. ilânlar 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.40 K. ilânlar 19.45 Uykudan önce 19.50 Şarkılar 20.10 Cuma sohbeti 20.20 K. ilânlar 20.25 Y. sesler erkekler top. 20.45 Bir eski, bir yeni 21.00 K. haberler 21.05 Stüdyo kon. 22.05 T.B.M.M. saati 22.25 Italyadan müz. 22.45 Haberler 23.00 Haftanın bestecisi 23.45 Gece yaıısına doğru 24.00 Kapanış. ANKARA IL RADYOSU 17.57 Açıhs 18.00 Plaklar 18.30 Oda müz. 19.00 Caz 19.30 Günün melo. 20.00 Akşam kon. 21.00 Dilek p ı n a n 22.00 Opera saatl 23.00 Dünyanın dört bucaJında 23.30 Gece yarısina doğru 24.00 Gece ve müz. 100 Kapanış. gece*l Tony Grand yalıya gelmiş, büyük annesinln 61ümü ile zerreee alâkadar bile olmamı?, onu gizlemelerini talep ediyordu. Miasma, yatmış, nynmuştn. Hacı da kendisi yalıda gizliyemiyeceğini söylemiş, fakat tabanca ile tehdit olunmuştn. Geceleri nykn hapı aldığı için Çeviren: B. KURTARAN Hacı Mlasma'yı uyandıramamif, bunnn yerine Miasma'mn tabanfına kendi de uzanmış ve ânl o ne mümkün, o söylemek, ber se casını alarak aşağı inmiş ve bü 60 larak derin bir uykuya dalmış yi itiraf etmek istiyordu. Mi yük annesinin na'şı yanında artı. Bu uykudan sabahın erken asma, bakiki kıymet ifade etmi kası dönük ayakta duran Tonyxxm seylerden, elbiselerden, ye bir iki adım mesafeden iki el saatlerinde müezzinin sesiyle n yen Nnri Bey Hacıyı knşhaneye yanmış, yanında Hacının kıpır kürklerden, elmastan; yiyecek ateş etmişti. Fakat delikanlı, kadar sürükleyip, hemen üst danmadan yatışını gürünce öl • lerden, incik boncuklardan hoş birdenbire ölmemiş, geri dönfip kattaki elektriği söndürmek ü düğüne hükmetmişti. Fakat Ha lanırdı. Hep arzusu para sarfet Hacıya hücnm ederken, Hacı bir zere yukarı koştu. Tekrar uş cı sağ salimdi. Nuri Beyin alâka mekten ibaretti. Bunun için de el daha endaht etmiş, fakat bn haneye dönerek elektriği dörit sını görerek: para kazanmak zorunda idi. Ko knrşun tngilize isabet etmeden beş defa söndürüp yaktı. Artık lay para kazanmanın yolu da, kapıyı delmişti. Sonra Tony takanın Trabzona doğru yol al «Merak etmeyin efendim, afyon kaçakçılıfı idi. Hacı, Mi aldığı knrşunların yarasiyle yeölmedim. Fakat siz seni değil, asma'yı uzun senelerdenberi sevmasını seyretmek zamanı geldi. re yuvarlanmış ve ölmüştfi. HaDerhal Hacıya döneerek onn te onu kurtaracaktınız!» diyor ve diğini, ondan baska hiçbir şeyi, cı, bir iki saat bir yerde sak«keşki ben olsaydım da o saç hiçbir mali, mülkü gözii görmeselliye çalıştı. Hacı başını taşlanmış, sonra, giderek onn evlara vuruyor; elleriyle mütema kalsaydı» diye Uâve ediyordu. digini. hiçbir insanı sevmedıği velâ bir çnvala yerleştirip taşdiyen bareketler yapıyordu. Ağ Nuri Bey beş saat evvel konnş ni, Miasma'dan para aldıysa her larla birlikte denize atmak lszından bol miktarda köpük ge • mak zamanı idi, şimdi ise sıra ikisinin de ihtiyarlıkta kimse tcraiş, fakat bunu bir türlü yalliyor; Hacı köpek gibi olnyor susmağa gelmiştir; çünkii su son ye muhtaç kalmamalan İçin bu nız başma başaramamıştı. Bn du. Nuri Bey, Hacıyı soyarak, hafta zarfında cereyan eden o paralart biriktirdigini söylüyor esnada aklına bir şeytanlık gelMiasma'mn yorganlarından bi> layların mes'ulü hep Miasma' du. Esasen bütün dertlerin, su miş ve Tony Grand'ın ölüsünü rine sardj. Sonra mutfağa gire dır, diyerek Hacıyı sustnrmak Tony Grand adındaki Valance'in de Valance'in na'şı ile birlikte rck bir şişe içinde buldufu ra istiyordu. torunu işe başladıktan sonra baş sanp sarmalamış, iki ölüyü böy. kıyı zorla Hacının boğazından Artık ortalık ağarmağa başla gösterdiğini söyliyen Haeı, on lece taşlıkta bırakmıştı. Hacı, midesine gidecek şekilde bo mıs, gece yaktıkları idare lâm dan evvel her şeyin yolunda çit Valance'in denize itmekle bir şalttı. bası da kendiliğinden sönmüs tiğini, en ufak bir sırrın fâşe yanlış harekette bulunmnştu. Sonra yine aynı boftuk ses tü. Hacı susmak yerine bütün dilmediğini, bütün hayatı boyun Çünkü vücndü, elbette ölünce Nuri Beyin knlaklarırlda çınla derdini anlatmak istiyordu. Nu ca paradan başka bir şeye tap suyun yüzüne çıkacaktı. Taş bagmaya haslamıştı. «Yasamak is ri Bey de onu nedense dinleme mıyan Valance'in açgözlfilüp, laraalı idi. Bu taşlan ve çuvalı ği tercih etmişti. ber şeye sebep olduğunu, bütün Hacı senelerce evvel hazırlamış, tiyorum!» H: ı anlatıyordu. Erkekler ha kabahatin onda olduğunn da an fırsat kollamıştı. Fakat her neNuri Bey bu sese kulak verseydi; belki oııu da kurtarabi dım edildikten sonra kadınlara latıyordu. Hacı, polisin kacakçı dense buna muvaffak olamamif lirdi. Fakat kurtaramadığı için karşı arzulannı kaybetmek söy lığa karşı sert tedbirler aldığın ve bnnun neticesi olarak ds Vahiç bir nedamet duvmuvordu. Câ Ie dursnn, bilâkis daha giddetll dan da baberdardı. Fakat Va lance'in 61üsü ile karsı karşıya nî kadm, yaktığı canların ceza hislerle bağlanıyorlardı. Hattâ lance ile Miasma, gecen pazar kalmıştı. Hacı Valance'in bemşireslnin sını çekmiş, Valance'i nasıl âsık olup, aşk uğrona cinayet iş günü hayatlarının en büyük kendi de aynı akıbete uframış ledikleri, yahut kavrulup yan kavgasını yapmışlar, bunun ü Fransadan kalkıp bnralars katı. Fakat bütün bunlar Allahın dıkları da vâkidi. Bazılan ise zerine Fransız kadını, bir kaç dar gejişini, Allahın bir lfltflf emriyle oltnuş, kişi yaptığını bu zamanla birer küçük canavar tehdit savurmnş; bunun üzerinc ve inayeti telSkki ediyor, her şelur atalar sözü yerine Allah halini bile aiıyorlardı. Işte Ha de Miasma defil; bizzat Hacı, yi Allahın emrl olarak kabnl ecı da bunlardau biri sayılabilir Valance'i Boğazın akıntılı su diyordu. kudretiyle yerini bulmuştu. Kuşbanede kus kafesleri boş, di. Çüııkü hamamda kadın tel larına itivermişti. Çünkii Hacı. Hacının bn ifşaatı, Nnri Beyi içinde cıvıldaşan kanaryalardan lâk olarak bizmet eden Miasma Miasma İçin, ber cinayeti işliye uzun uznn düşündürdfi. Fakat bir tek bile kalmamıstı. Pence ya Hacı âsık olmuştu. Filhakika cek kadar onn seviyordu. Miasma'mn bütün bn işlerde releri kapayarak tekrar Hacıya Miastna bir Çingene kızı idi. Sonra pazartesl günü Valance methaldar olduğu hükmünü de döndii. Şimdi o biraz daha sü Valde Sultan olmak şöyle dur in na'şı, yeşil çuhalara sarılı o bir türlü zihninden silemiyor; kunet bulmuş bir halde idi. Nn sun, sultan, onun yüzünü bile Iarak kapının yanındaki mer bütün bu kaçakçılık işinin, onnn ri Bey ise, öyle yorgun, hyle görmemişti. Nnri Bey bu sözler merlerin üzerine mnsalla taşı kaprisleri yüzünden cereyan etbitap bir hale gelmisti ki; Hacı den pek hoşlanmıvor, Haeıyt variyetlndr konmnstn. Efendinin tiğinl de nnutamıyordn. yı yatırdıgı kanapenin bir tara snstnasını emrediyordu. Fakat, hava meydanına gittiği günün (Arkan var) ••••I Köy İşleri Bakanlığı YSE. Genel Müdörlüğü İcmesuları Dairesi Başkanlığından: 1 Diyarbakır Bölgesi tçmesulan Şefliği mmtıkasmda bulunan 3.000.000, üç milyon TL. keşif bedelli Siirt Tillo Halenza Grup Köy içmesuyu insaatı ihaleye konulmustur. 2 Ihale 22/2/1968 salı günü laat 15.00 te Ankara Kavaklıdere Bilir Sokak No: 20 tçmesulan Dairesi Baskanlığı binasmda toplanacak olan Merkez thal* Komisyonu odaıında kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 3 îhale tasansı ve ekleri 100, TL. bedel mukabillndc İcmesuları Dairesi Başkanlığından temin edilebilir. 4 Bu iş için müteahhide ihale bedelinin %10 una kadar avans verilebilir. 5 Bu iş için lüzumlu borultr îdarec» vtrilecettir. 6 îsteklilerin a) Teknik Fersonel Bey«nn«m««i b) Plân ve teçhizat » e) Taahhüdü altında bulunan isler beyannameti d) Bayındırlık Bakanlığından almmış asgart bu işlfl keşif bedeli tutannda «B» grubundan Müteahhitlik karnelerini ihaleye iştirak belgesi almak üzer» verecckleri dilekçeye eklemeleri şarttır. 7 İhaleye girmek istiyen şahıs veya »irketlerin 14/2/ 196S pazartesi günü mesai laati lonuna kadar, tkleri 6. msddede belirtilmiş olan bir dilekçe ile îçmesulan Dairesi Bsşkanlığma müracaat tderek, İhaleye iştirak belgeıi ittemeleri lâzımdır. Bu tarihten evvel ihale tasansım re eklerinl almaını» olanlara belge verilmer. Istekliler, belge alıp almadıklarını 17/2/1966 perşemb» «abahmdan itibaren Içmesulan Dalrett Baskanlığına müracaat edip öğrenebilirler. 8 İhaleye girmek isteyen «ahu ve şirketlerra 1037SO liralık geçici teminat vermelerl •« Ticaret Odan Belgesini tekliflerine eklemeleri şarttır. Istekli şirket olduğu takdlrde ld«r« Merkezinln bulunduğu yer mahkemesinden veya sicilin» kayıtlı bulunduğu Ticaret Odasından veya sair resml bir makamdan, sirketin, siciline kayıtlı ve halen laaliyette olduğuna dair bu eksiltmenin ilânı tarihinden sonra blr belgeyi ibraz etmesi; sirketin sirkülerini veya şirket adına tekliflerde bulunacak kimselerin bu şirketin vekili olduğunu gösterir Noterlikten tasdikll Vekâletnameyl haiz olması lâzımdır. 9 îsteklilerin, teklif zarflarını 2. maddede yazılı saatten 30 dakika evveline kadar Merkez îhale Komisyonu Baskanlığına makbuz mukabilinde teslim etmeleri şarttır. 10 Postada vâki gecikmeler ve telgrafla yapılacak müracaatlar kabul edilmez. (BMUI 8030 A. 481/1172) Bak ne iş açtın başına müessesenin, «orijinal bir fikir gönderene...» diye. Bütün memurlan seferber etsem yetmez. TGKEL «E\FX Mndiirliiğanden: 1 Yavşan Tuzlasında 50.000 adetlik boj çuval amban infaatı iai kapalı zarf usulüyle yapılan eksiltmelere iştirak eden olmadığından, bu defa pazarlık usulü Ue eksiltmeye çıkanlmıştır. 2 Eksiltmesi (75.1966) pazartesi günü saat 14 de Unkaparundaki Merkez Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. S Onanh keşif tutan 85.883.78 lira olup geçici teminatı 6.441^8 liradır. 4 Takun halindek} şartnamesi (Eksiltme şartnamesi, mukavele projesi hususî sartname, keşif özeti, biriın fiat listesi, krokiler) Komisyonumuzda, Ankara ve Konya Başmüdürlüklerimizde görülebileceği gibi 4,30 llra bedel mukabilinde satın da alınabilir. 5 Eksiltmeye girecekler Tekel Genel Müdürlüğü înşaat Şubesi iştirak belgesi komisyonundan iştirak belgesi almalan şarttır. Bu belgeyi alabilmek için eksiltmenin yapılacağı gün ve resmt tatil günleri hariç en az " ç gün evvel bir dilekçe ile Tekel Genel Müdürlüğü t n ?aat Şubesine müracaat edilerek almacaktır. Bu müddet zarfında vesika talebinde bulunmayanlar eksiltmeye giremiyeceklerdir. Bu vesikayı almak için en az bir kalemde 86,000, liralık insaatı ve bina, elektrik, sıhhl tesisatını, a Müteahhit olarak yapmıs b Şantiye Şefi olarak yaptırmıs c Kontrol olarak denetlemiş ve işlerin geçici kabulü yapılmış olduğuna dair işi yaptıran daireİTden almmış vesikayı dilekçelerine raptetmeleri lâzımdır. 6 İsteklilerin muvakkat teminat makbuzlan, belgeleri sair lüzumlu vesikakrı ile birlikte belirli gün ve saatte Komisyonumuza müracaatlan ilân olunur. 8256/11/3)