28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHİFK tKt 23 Şubat 1966 CUMHURİYET •••••••••ı•••••••••> DEVLET VE SİYASI KRİZIER Dr. Nihat TÜREL evamlı olarak siyas! bayatımızdan çekilip ahnamayan kriz ve sarsıntılar, Adalet Partiainin ve özeUikle Demirel'in formel anlamda mutlak olarak iktidara gelişi Ue birlikte süratli bir artış ve yayılış göstermiştir. İçinde bulunduğumuz ve ilerde yaşayacağımız gün ve aylann siya8Î gerginliği daha da artıracağı, bir anlamda politiko sosyal buhranlar halinde, sadece toplumsal halk yapısını değil, devletin kendisini bile sallayabileceği gerçeği, gören gözler için, kaçınümaı ölçüde net ve belirli hale gehniştir. Bu neden böyle olmuştur ve sonucu ne olur aorusu, öyle tahmin ederiz ki, şu anda bütün Türk okuryazarlannın aklını kurcalamaktadır. Sorunun cevabında ilk akla gelen ihtimal, son ekim ayı seçimi galiplerinin ve devlet sorumluluğunu üzerlerine alanların, bastıklan zeminin gerçek niteliğini ve siyasî bileşimini tam ve sağlam bir teşhisle değerlendırememiş olmalandır. Politikacılarımızın çok büyük bir çoğunluğunun, ne eskinin ve ne de çağımızın devlet ve siyaset meseleleri ve bu meselelerin birbirleri ile olan organik ilişkileri, bunlann çeşitli sosyopolitik kombinezonlar içinde ortaya çıkardığı çok hassas alternatifler üzerinde yeter derecede bilgi ve düşünceye sahip olmadıklan, esefle söyleyelim ki, bir gerçektir. Hele günümüz toplumlarının siyasi karakterini ve devlet hayatını kuran, etküeyen ve yöneten faktörlerin, müesseselerin ve temel gruplann teker teker neler olduğunu bilmemek, bunlar arasındaki ilişkilerin ve birlikte tesis ettikleri dengenin değerinde yanümak, siyaset ve iktidar adamlannı karanlık ve dar geçittere doğru kolayhkla sürükler, götüriir. yen genel toplumsal dokumuzun politik ve sosyal tezahürleri, sarsıntılan ve buhranlan, hatta net ve kesin rirve meseleleıi, geçmişin tekrarlanan bir devanu halinde yürüyüp, gidiyor. İkinci meşrutiyet devresinin bugüne çok benzeyen siyasî çalkantüan arasında kendilerine «Halâskâran Zabitan» adını veren, bir subaylar grupunun, o günün şartlan içinde kaleme aldıkları bildiriyi ibretle okumak lâzımdır. Türk devletinin yüksek çıkarlarımn ve Türk halkının her türlü ileri politik ve sosyal ihtiyaçlarmın her zaman için en güçlü ve kararh yürütücüsü olan Türk ordusunun, o devirdeki bir grupunun, bahsettiğimiz bildiride yer verdiği teşhis ve değerlendirmeler gerçekten ilgi çekici... Bildiride, bir askerî hareketle gerçekleştirilen 1908 devriminin, bir kısım politikacılar elinden dejenere edildiği, ordunun siyasetten kjşlasına çekilmesinl imkânsızlaştıran şartlann yerine getirilemediği, toplum dertlerine bir türlü egilinemediği, politik hayhuylar içinde devlet temellerinin sarsüdığı ve iktidarlann meselelerle boğuşmak yerine halk zaaflarını okşayarak irticai mesnetlerden medet uman davTanışlan tercih ettiği şiddetli bir dille ortaya konulmaktadtr. Dikkat edflirse, 27 mayıstan bugüne kadar geçen süre içinde, siyaset çekişmelerinin zirve konulannın bahsettiğimiz genç subaylar bildirisindekilere nekadar benzediği sçıkça görülecektir. Bunun gibi toplumumuzun o devirdeki sosyal dokusu ile bugünkü arasında da, zamanın tabii gelisim katkılan dışında önemll bir değişme yok.. Onun içindir ki, temel yapısı değiştirOmemis bulunan toplnmumuzun yüzey siyaset konulan da değişmiyor. Ama her ikisinin de, yani hem temel, hem de yüzey moral yapının mutlaka değişmesi gerektiği gerçeği de, bugün kendisini her devirdekinden fazla hissettiriyor. ••»• •••• İktisadi durum: 1 6 1 6 3598 Prof. Dr. Besim ÜSTÜNEL ı ir yıldanberi devam eden fij yat artışlarııun son aylarda ' birdenbire hızlanması nihayet halk oyunun dikkatlni ekonomik konulara çekmeyi başarabilmiştir. Bugürüerde basırmnızda en çok tartışılan konulardan birinin enflâsyonun varlığı ve bunun önlenmesiyle ilgili problemlerdir. Ben, bu yazımda bu tartışmalara ışık tutabilecek bazı bilgiler vermek ve yapılan tartışmalan objek tif bir açıdan değerlendirmek istiyorum. Konuyu üç bölümde ve şu sualleri cevaplandıracak şekilde ele ahnak faydalı olacaktır: O Durumun tesbiti: 1965 yılında Türk ekonomisindeki gelişmeler hakikaten «enflasyonist karakterâe» bir gidişin başladığını göstermekte midir? Q Fiyat artışlarının nedenleri: 1965 yılında fiyatlar tehlikeli oranlarda artmışsa, pahalılık alıp yürümüşse bu neden böyle olmuştur? Niçin önlenememiştir? Bu konuda ileri sürülen çeşitli göriişlerin hangileri, niçin hatalı ya da aldatıcıdır? €} Gelecek hakkında tahminler: Türk ekonomisinin 1965 yüında bozulan dengesi 1966 yılında düzeltilebilecek midir? Yoksa geçen yıl ortaya çıkan dengesizlikler önümüzdeki yılda da sürüp gidecek midir? Başka bir deyimle, enflâsyonun geriye dönülmesi güç bir aşamasına gehniş midir, yoksa bazı tedbirler alarak kalkınmamm dengeli ve istikrarlı bir ortama tekrar kavuşturamamız mümkün olacak mıdır? Bu suallere cevap ararken, önca 1965 yılına hangi ekonomik şartlar içinde girildiğini hatırfatmaya çalışalım. Bi • ••• • ••• •••• •••• • ••a • ••• • ••a • III ! S • S • • • • • 5 • ; : S. B. F. ÖĞKETİM ÜTESt : ra kadar artırmış olarak yeaıFiyat artışları, «gıda maddeleri S den Meclise getirdi. 1965 bütçesi ve yemler grupunda» daha şiddetli S nin bu şeklile kabul edilmiş olma ortaîama ",o 9.4, yıl sonu karşı S sına rağmen, 1965 programında laştırması °i 16 «suıai hammad S ,> öngörülen tedbirlerin hiç biri alın deler ve yarı mamuller grupun S madı; hattâ aksi yönde bir seri ka da» daha mutedil % 6.9 ve % Ş rarlar alınarak Türk ekonomisinin 5.6 olmuştur. • fiyat istikran ve dengeli kalkınma S gajTetleri bir tarafa itildi ve unuS tuldu. ı yılmda iktisadi durgun S Ters yöndekl bu tedbirlerin balluğu gidermek için alı S zılarını hatırlatırsak, belki bunla'nan tedbirlerden biri o S rın niçin alındığı da daha kolay larak Temmuz • Ekim 1964 döne S anlaşılabilir. Hububat fiyatlarına yapılan zamlar; fındık, çay ve tü minde banknot hacminde yaratı S lan artışa paralel olarak, hem de tün konusunda geniş halk kitleleenflasyon işaretlerinin başladıgı rinin eline geçecek gelirin para ile ifadesini derhal artırma sonu 1965 ilkbahanndan itibaren Ekim cunu sağlayacak «destekleme poli 1965'e kadar yani seçim ayına tikalannın» izlenmesi ve bu poli kadar piyasaya sürülen banknot tikanın finansmanında Merkez miktan önemli oranda artırılmışBankası kaynaklarırun geniş çap tır. (Bu da ilgili diyagramdan acıkca eörülmektedir.) ENFIASYON MHLL.vJJlQ | Gerçek din adamlarına! , Devrim şehidi Kubilây, öldürüldüğü laman yedek subaydı. Ama esas mesleği öğretmenlikti. Yobazlar Kubilây'ın başını kesip isyan bayrağınm kargısına taktıklan zaroan bir taşla iki kuş vurmuş gibiydîler. Gerçi onlar cezalannı çektüer, ama lâik Cumhuriyetin oğretmenine ve subayına duyduklan sonsuz hmç, o günden bugüne azahnamış, artmıştır. Konya İmamHatip Okulunda yürürlüğe konan bir olayı antatmadan önce, din adamı Ue yobaz arasında beyaz ile siyah kadar buyük aynhklar bulunduğunu söylemek isterim. Din adamı hoşgoru (tolerans) sahibidir; yobaz taassubun temsilcisidir. Gerçek bir dın adamı ile Atatürk Cumhuriyetinin devrimci öğretmenı arasında çatışma olamaz. Yobaz, yirminci yüzyüda devlet hayatma dmı egemen kılmak istiyen, ümmetçi, milliyetsiz. komprador uşagıdır. Kurtuluş Savaşında Mustafa Kemal ve arkadaşla«na karşı duranlar yobazlardı. Kurtuluş Savaşına katUanlan komünistlikle itham edenler, Mustafa Kemali darağacına göndermek için fetva verenler yobazlardı. Kurtuluş Savaşına bütün yürekleriyle ve Mustafa Kemalin yamnda katılanlar ise gerçek din adamlarıydı. Şimdi Konya İmam • Hatip Okulunda yobazlann çıkardığı hâdiseden söz açacağım. 15 Ocak 1966 da bir sabah gazetesinde özetle şöyle bir haber çıktı: «Konya tmam Hatip Okulu öğretmenlerinden Bilhan üluçay bugüne kadar girdiği bütün sınıflarda Türkçe derslerinde Hıristiyanhk propagandası yapmaktadır.» tmam Hatip Okulunda Hıristivanlık propagandası yapmak gibi akıl almaz bir davranışı haber veren bu baberin ciddiyetle bir ilişiği bulunamazdı. Ama gazete okuyucusunun aklına gelebîlirdi ki öğretmenler arasında dengesiz bir öğretmen de bulunabilirdi. Acaba bu öğretmen hanım, Hıristiyanhk propagandası yapmak için yerini yanüş seçmiş bir deli miydi? Ama haberi veren sabah gazetesinin arkasından kapağında yazılı olduğu üzere Şevval 1385 (Şubat 1966) tarihli bir dergide çıkan yazı, olayı biraz daha aydınlatıyordu. Dergi sıradan bir yayın organı olsa belki yaptığı yayının önemi yoktu. Ama Türkiye imam Hatip Okulları Mezunlan Cemivetinin yayın organı idi bu dergi... Türkçe öğretmeni Bilhan Uluçay'a sayfalar dolusu yazıyla hücum ediyordu. Bu hücumlardan bir parçayı Cumhuriyet okuyuculanndan özür dlliyerek köşeme ahyorum. Çünkü olayın gerçek yüzünü aydınlatmak bakımından lüzumludur. Türkiye tmamHatip Okullan Mezunlan Cemiyetinin derglsindej Türkçe öğretmeni hanım hakkında şu satırları okuyoruz: Bazı iffetsizler kalkrmş Konya tmam Hatip Okulunda Hıristiyanlık propagandasma başlamış .. Mukaddes kitabımızı, insan muhayyilesinin icatkerdesi, işlenmemiş cinayetlerin. irtikâp edilmemiş günahlann tablosu romanlarla mukayeseye yeltenmiş. Bre iffetsiz kadın!.. Sana kadın derken bütün Müsluman Türk anasmdan özür dilerim. Çünkü kadın iffetin timsali, hayftnın heykelidir. Sana iffetsiz diyeceğim. Çünkü sen okutmak için teslim ettiğimiz çocukları mızı kırk yıllık orospu hayâsızlıgı içinde kendin gibi yüzsuyu dökül müş arsızlar sımfına sokmak için onların pantalonunu aşağı indir tiyorsun. ütanmayı tarif edemiyen körpe yavruya böyle davranaca gma, dizlerinden yukan çıkmış olan eteğini bfraz daha kaldırsaydm senin bu hareketinden kulaklanna kadar kızaran masum çocuklarda hayânın ne olduğunu görürdün. Ruh berraklığı nâsiyelerinden okunan'tertemiz çocuklara «YeTim seni» gibi umumhane sözlüklerinde bile rastlanmıyan şehvet ifadelerini çekinmeden söyliyen sen tffetsizin yeri, öğretmenlik kürsüsü değil, kerhane yataklandır.» Okuyuculanmdan tekrar özür dilerim. tşte Türkiye tmam • Hatip Okullan Mezunlan Cemiyeti dergisinin yazısı, dili, seviyesi, ölçüsü endazesi... Konya tmam • Hatip Okulunda Türkçe öğretmenliği yapan hanımın eşi de Konya Karma Ortaokul tngilizce öğretmenidir. Karı • koca, yapılan hakaret ve tecavüzleri göğüslemeye çalışmaktadırlar. Ama dâvalarını savunmak için avukat gerekmektedir. Bana verilen bilgilere gore okul idaresinin 440 öğrenci arasında yaptığı tahkikatta ve ardından Bakanhk müfettişlerinin araştırmalannda Türkçe öğretmeni Bilhan Uiuçay hakkında ileri sürülen bütün iddialann yalan olduğu ortava çıkmıştır. Ama yobazlar öğretmen kan kocamn yaşadıklan çevTeyi cehennem haline getirmişlerdir. Gerçekte Türkçe öğretmeninin kabahati öğrencileriyle şöyle konuşmak olmustur: Bana selâmünaleyküm diye selâm vermek yok; günayduı diyeceksiniz. Üstünuz, başınız, eliniz, yüzunü2 pislik içinde olmıyacak Temizlik imanın yanstdır. Sırf bir din bir milleti kurtarmaya yetseydi, Araplar yeni kazandıklan bağımsızlıklannı Muhammettenberi muhafaza edebilirlerdl. Dünya Işlerini çok iyi bilmek ve anlamak zorundasmız. Ve böyle konuşan Türkçe öğretrneni bir de «Din dersi öğretmenlmlz ytUjasında eğlennaek günahtır» diyor,' diyen öğrencisine: ' « Noelde eglejjjnek belki gunah olabllir, ama Tllbaşınm bu fşie blr ilgisi yok...» dlye cevap verince HıristrynnMc pT^kagandası yapmış olu\or. Manzara budur. Ve biz şimdi Türkiyede tmam • Hatip Okullarından meran gerçek din adamlarına sesleniyoruz: Hoca efendiler! Türkiye İmam • Hatip Okullan Mezunlan Cemiyetinin dergislnde çıkan yukandaki yazıya katüıyor musunuz? Bu, sizi temsil ettiğini iddia eden bir yayın orgamnda ve sizin adınıza yayınlanmış bir yazıdır. Eğer katılmıyorsamz sesinizi yükseltin! Yoksa Türkiyede tmam • Hatip Okullannın yukandaki yazıyi tasvip edecek biçimde yobaz yetiştirmekten başka bir işe yaramadıüına yüreğimiz yanarak inanmak zorunda kalacağız. 1964! Banknot miktarı TEDAVOlOCKf ftAMKNOT ^ ' a^aaH :::: aaaa •!•• ıııı aaaa 1 m • 4 ~ ' M • • • » m • ^ 1 M 1Vİ4 Seçim ve siyasi güç iyasî bilgileri ve görüşleri yüzeyde kalmış politikacılar, politikanın deneysel tekziplerine rağmen, zannederler ki, siyasî gücün tek kaynağı seçimlerdir. Seçimlerde beliren halk tercihleri, gene bu seçimler sonuncunda işbaşına gelen kimselere, mutlak ve bir anlamda kayıtsız bir hâkimiyetin meşruiyetini de bahseder. Bunun adı «milli irade» dir ve iktidardakiler bn kutsal ve yoğun iradenin kesin sözcüsü ve temsilcisiâirler. özellikle son yıllarda, bizim politika hayatımızda, millî irade deyiminden nekadar çok söz edildiği hepimizce biliniyor. Öyle sanıyoruz ki, bu plato* nik deyimin yurdumuzda taşıdığı anlam yükü, başka hiçbir ülkede bu kadar kesif, kanşık ve ağır ohnamıştır. Hele bu deyimin JJ. Rousseau'dan başlayıp, Fransız ihtüâli içinde yuğrulan ve günümüzde modern devlet hayatı içinde, hertürİU fazlahk, romantizm ve yakıştırmacılıktan annan anlamı ile, bizim yarı sâf ve opportünist politikacılanmızın bu deyimde bulmak Istediklerl mutlak iktidar rüyası ve tılsımı arasında okadar büyük boşluk ve mesale var ki... Kısaca söyleyelim: Ne dün ve ne de bugün seçimlerde tezahür ettiği teorik şekilde Ueri sürülen milli irade kavramı, bir iktidar kaynagı olmamıştır. Seçim dediğimiz şey, gerçekte, bir iktidann meşruiyet kaynagı, daha doğrnsu meşruiyet faktörlerinden birisi sayılmıştır ve sayümaktadır. Aksini savunmak, devlet ve siyaset kavramla"" rını ve pratiğini çofc haftfe ahnak, çok basitc inv *' tlirmek demek olur. Bunun böyle olmadığım, sorumluluk taşıyanların, önceden bihneseler bile, deneylerle ve fiilen anlamış olmaları gerekir. Seçimler sadece bir meşruiyet faktörü olduğuna göre, ortaya çıkan iktidarın da hem «eçim yatırunlan, hem de normal iktidar tasarruflan bakımından, diğer meşruiyet faktörlerini zedelemeyecek ölçüde bir takım devlet ve siyaset gerekleri ile kayıtlı olması şarttır. Aksi halde, ya iktidan eüerinde tutanlar ya da devlet ve genel siyaset düzen ve dengesinin, ama bunlardan mutlaka birisinin çatırdayıp çökmesi kaçmümaz bir kader olur. İktidar ve İrtica I»*a• • • • III •••• !••• ::!: • aaa • ••• • ••• :•!• • aaa •aaa aaaa • ••a ta kullanılmış bulunması; iş alemine açüan kısa vadeli kredilerin işler açüsın gerekçesiyle ge • A A J yılında bankalardakl nişletibniş olması ve özellikle bu I I I l l A mevduatın ve banka krekredi genişlemesinin spekülâtif • w w ™ dilerinin beklenen noramaçlarla kullanılabUeceği tica mal artışları dahi göstermemesi ret sektöründe» yapllmış olması. ve bunu telâfi için banknot hao Bütün bu tedbirler halkın eli minin artırılmış olmasına muKane geçen «harcanabilir nakdi geli bil; 1965'de hem banknot hacmi, hem banka kredileri ikisi birlikri» aşırı ölçüde artınrken, devlet harcamalan kısılmıyor; tam aksi te artmak suretiyle ekonominin likidite dengesini bozmuştur. Banka kredileri 1 T darları gibi, Cumhuriyet devrinde de bazı tktidarlann, zor problemleri bir tarafa bırakarak, ıpkı meşrutryet ve daha önceki devir ikti yılına gırerken Türk eko1 96 .nomisınde «genel denge» 1 96 5 şartlarının sağlanabıldit i A 4 w ği ve fakat bazı nedenlerle yıl i• aaa 1965'in ilk on ayında toplam •aaa ne, devlet de halktan alabildiği çuıde enflasyonist bir ortamın ge banka kredileri 13.4 milyar liralişebileceği tahmin edilmekte idi. vergi gelirinin üstünde bir bütçe dan 15.8 milyara çıkmak suretiysuretiyle (Burada ekonominin «genel den harcamasına gitmek le 2.4 milyar lirahk önemli bir argesi» ile kastedilen, toplam kay «toplam iştira gücü» nün parasal tış göstermiştir. Bu kredi artışlanaklarla onların kullanımı arasın tutarınm artmasına ve Türk eko rırun 100 milyon liralık çok cüzi da, fiyat seviyesini etkilemeden nomisinin üretebildiği reel kay bir kısmı smai yatuım kredileri nakları aşmasına yardımcı oluyorsağlanabilecek «eşitlik» tir). du. Böyle bir tutumun sonunda fi artışı şeklinde olmuş; zırai kredl1964'ün ilk yansında çeşitli eko yatlar genel seviyesinin artması lerde 100 milyonluk bir azalma nomik ve ; politik faktörlerin etki va entlâsyonist gidişin başlamasi meydana gelrrüş; buna mukabü, Oys» ki, gerçek hiç de böyle degüdir. Günflsi tıltındi Tiİrkijede ekonominin normal SByıhnalıdrr."Bu sonuç ur «spekülâtif» amaçlarla kullanılamfizde, hangi tipte olursa olsun, bir devletin dalikiâitesinde bir Eozulma' ve bu yandıgı temelleri sarsan her hareket, önce devletin manlarca bekleniyordu. Bu gidişi bilecek ticari kredilerde artışlar yüzden bir «iktisadi durgunluk» önlemek için gereken tedbirler du 2 milyar 250 milyon lirayı bulmuşsorumluluğunu tasıyanlara zarar verir. Sağlam ortaya çıkmıştı. Fiyatlarda hafıf iktidarlar sağlam devlet zemîni üzerinde yaşıyan zenlenmiş ve yetkiülere defalarca tur. de olsa bir düşme göze çarpıyor, hatırlatılmıştır. Fakat, seçim telâiktidarlardır. Hükumetler, meclisler ve başka ka•aaa banka kredileri artmıyor, mevdu«aaa şı içinde olan yetkililer bu tedbirmu müesseseleri krizler geçirebilirler. Fakat dev••aa atta azalma eğilimleri görülüyor leri almak basiret ve cesaretinl letlerin kriz ve sallantılara tahammülleri yoktur. du. Bu gidişin ekonomik gelişme göstermemişlerdlr. Ne zaman bu krizler devlet kesimine sirayet eder? mizl olumsuz yönde etkilemesini Bunun takdirinde hükumetlerin çok ama çok dikönlemek için 1964 yaz aylarında Bunlaruı yamnda, ayrıca Mer^tatU olmalan, hem kendi varlıklarmm, hem de «expansiyonist» bir politika dukez Bankası kredilerinin de 600 toplumun genel hayatiyetinin muhafazası için zenlenmiş ve Türk ekonomisini milyon lira civarında bir artış gös şarttır. canlandırmak için çok ölçülü oran terdiği; Hazine ile Merkez Bankalarda kredi ve pars hacmini genişsı ilişkilerinin kanuni limitleri çinde yaşadığunız yüzyüda, özellikle, Lâik | | | A a ı yılında Türk ekonomi zorlayan bir kredi kullamm safhaleticl tedbirler alınmıştı. •••••••••••••• • • • • • • • • • • • • • • • • • • ' • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •••••••••? ve Devrimci Cumhuriyet Türkiyesinde, gecsına girdiği görülmektedir. Bu tedbirlerle, bir taraftan eko l l l n * l s i n d e enflasyonist gidimişin çoktan tasfiyesi gereken ban sosyal hasta• ^ * W » ş i n başlatılmış olup olBu önemli göstergeler yamnda, nominin «likidite problemini» dümadıgı ve fiyat artışlarımn gerçek kesin olarak tesbiti mümkün olzene koyarken, bir taraftan da slına bakılırsa, çağımızın ge^irdiği ve bizde lıklarına bel bağlamak, bir siyasî eğilimin ifadesi nedenleri üzerinde ileri surülmüş mayan bazı malların piyasadan «tasarruf • yatınm» ilişkilerinin ki etküeri 2ayıf sosyolojik faktörleri bir ke değil, devleti kriıe sürükleyebilecek afledilmez bir gaflet olur.. bozulmaması için Devlet Bütçesi bulunan «bilimsel» veya «resmî» kalkması, güç bulunması veva kaBüyük kaybımız nara bırakırsak, radikal ölçüde değişme görmegörüşlerin ve bazı «sözde gerek raborsaya intikali, bazı mallann nin «kamu cari harcamalan»nda Ainıkat çeler» in tartışmasma girmeden fiyat artıştarını önlemek için itha kısmtılara gidılmekte idi. Bu iki evvel bazı önemli ekonomik gösyönlU politika Ue Türk ekonomitergelere bakalım. Bu göstergele line başvurulması gibi diğer basi 1964 yılının ikinci yarısmda rin açıkladığı gerçekleri tesbit et zı göstergeler de Türk ekonomisin«durgunluk» tan kurtarılmış ve de 1965 yılmda enflasyonist bir özellikle son üç aylık döneminde, meye çalışalım. gidişin başlamış olduğunu isbatlatoprağa verdiğimizin 41 ıncı gününe tesadüf eden 25 şubat 1966 t aaa • aı • ••• yani 1965'e girerken, istikrar ve • ••a mak için kuUamlabillr. Fakat, ka• aa« cuma günü ikindi namazından sonra Şişli Camii Şerifinde Ha• aaa denge şartlan tekrar teessüs edenaatimizce, yukandaki objektiî fız Kâni Karaca, Hafız Çanakkaleli, Hasan Akkuş, Yahya Esbilmiştir. kıstaslar ve göstergeler o kadar kişehirli ve Fatihli Kardeşltr tarafından Mevlidi $erif ve FİYATLAR ARTMIŞTIR: 1965 Yalruz, 1965 Yıllık Programı haaçık ve seçiktir ki, Türkiyede enKur'anı Kerim okunacaktır Akraba, dost ve arzu eden din yılında Toptan Eşya Piyatları En flâsyonun ne zamarı başladıgım zırlamrken Devlet Plânlama Teşkardeşlerimizin buyurmaîarı rica olunur. Çşi ve Çocukları küâtınca yapılan hesap ve tahmin deksi önemli artışlar göstermışve ne derece şiddetlendiğini anlatır. 1964'de fiyat artışları, yıl or mak icin başka göstergelere üıtiler gösteriyordu ki: Sosyal Sigortalar Kurumu Beyoglu Şubesi Muduru •«•• Cumhurlyet 1927 •>•• O 1965 yılmda plânlanmış üre talaması itibariyle sıfır ve yıl so yaç yoktur. ••*• genel sartlara göre ts kazalariyle Meslek Hastanu karşılaştırmasına göre T l'in o osyal Sigortalar mecburidir. Devlet, çalışantim hedeflerine ulaşıldığı; ve lıkları, Hastahk, Analık, Malüllük, Taslıhk ve •••• YARIN: fe lan sigortalanmaya zorlar. Sosyal Sigortaf) Plânlanmış mıktarlarda dış altmda olduğu halde, 1965'de fiyat•••• ölüm sigortalarından birine, birkaçına veya heplar ortaîama olarak T 8.9 ve yıl o tstanbul Ticatet Odasından: yardım aünarak toplam mal arza lan hususi sigortalardan ayıran da bn mecburiHATÂLI GÖRÜŞLER, sine toplu olarak çalısanlann tâbi tutulmaları sonu karşılaştırmasına gore de "a Odamız Meclısi Cyelerinden artırılabildigi takdirde bile, yet sistemidir. Çalısanlar bn haklarından vazgeiçin; işverenlerle veya Demek, Birlik, Sendika ve 13 çevresinde önemli artışlar gösUCUZ GERÇEKLER O Halkın tüketim eğilimleri ve termiştir. (İki yıl arasındaki fiyat çemezler ve geçirilemezler. Buna aykın yapılaEKREM KULEN başka teşekküllerle «Szleşmeler yapılabileceğini eline geçecek gelirle yapacağı top cak sözleşmeler geçerli sayılmaz. Sosyal Sıgortai i l k ok da J2 Çubat 1968 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. belirtir. n il "7 r ı T »• r lam harcamalar; ve buna ilâve e farkmı grafikten izlemek çok daMerhumun cenazesi ayrı gün Osküdar İskele Camlinde kılınan lar Kurumu kâr ve kazanç maksadı olmayan bir tstanbul Şoförleri adıns Dernekleri temsilclha kolay olacaktır.) j U UL t L I MC 1 İkindi namazını müteakip Karacaahmet mezartığma defnedtlmişttr. Devlet kuruluşudur. leri ile Sosyal Sigortalar Kurumu arasında imProf. Dr. Lutfi Duran'ın Kederli aileslne bassaglığı dileklerimizi sunarız. zalanan ve 1/1/1966 tarihinden itibaren uygulanPrim, riziko, süre ve sigorta bedeli gibi gerek «Türk tdaresi ve Memnrlamasına başlanan binlerce şoförü ilgilendirecek wo rı» başlıkh yazısının ilk sühususi sigortalılarda ve gerekse Sosyal SıgortaTO*TİLH ES r» mIUAR ENO KSI 1 11 « J tnnnndaki 2 nci paragrafın(Basın: 9012) 192S olan Topluluk Sigortası sözleşmeleri 88 ncı m»dlarda bulunan hukuki unsurlann tâyin ve tesbıti, ^w İ4C • ••• da «tktidan kullananların» denin tatbikatmdan biridir. •••^ hususi sigortalarda sigorta eden ile sigorta edı•••• ^* •Szlerinden sonra «gerçek / len arasında serbestçe kararlaştmldığı halde; opluluk Sigortası; ynkanda belirtilen kuI8Q nlyetlerinl glzlemeye çalı ^ Sosyal Sigortalarda bu hal ve sartlar k«J«»|»rl. ruluşlardan birine mensup olanlann hepsişan tntarsız beyanlarmdan» Elli çeşit bodur Avrupa memşeli yediveren güller, büyük belirtilir. Bu bakımdan hususi sıgortalarta oldu ne veya bir kısmına uygulanmak üzere yapılabieftmlesi bir dizgi batası oçiçekli sarmaşık güller v.s. Ortaköy Ankara Bahçesüıde bulal«« ğu gibi Sosyal Sigortalan yöneten teşkılat ue si£u eibi ile sı ^ "î' I n ı n k sigortasma girmek istiyen bir toplarak eıkmamıştır, düzelbi t l« M« büirsiniz. Tel: 48 22 43 Reklâmcüık 658/1913 gorta ettiren ve sigor edilen arasında onceden * ttrix. t k m o r ç a n l a n b n ls teklerini Sosyal Sıgorta ettiren ve sigorta . . „ .„•„.„ ^ * , I H , , ^ ^ K n n l m n n a y a n n e b i l d i r i r l e r ve Toplui A H M ,1 bir akifl ve muamele söz. konusu değıldır. r.al«Î5C J tınlaıı se alınmasiyle sigortalanmış olur. luk Sigortası genel şartlannı bellrten Tüzük'te mmmm • •aı dilecek, j a l böyle olmakla beraber; 506 sayılı Sosyal yazılı belgeleri eklerler. O Kamu sektörünün plân hedefI İ Sigortalar Kanunu ile, henüz memleketiTopluluk Sigortasına girecek topluluk menlerine uygun olarak yapacağı yaınizde bir genel Sosyal Sigorta düzenine şuıle saplannın sigorta primlerinin hesabına esas alıtırun harcamalan ve bir türlü kımemiş. yani Sosyal Sigortalar bütün vatandasla nacak günlük kazançlan; Sosyal Sigortalar Kanusılamayan kamu cari harcamalan üü llara ra hiç değilse bütün çalısanlara uygulanır bir ha n n n n n TJ j n c i m a ddesi gereğince Bakanlar Kurutoplamı bir araya gelince, toplam Annemiz Kâmile Gürkan'm Fortal le eetirilememiş olması dolayısiyle kanun kapsa ulu kkarariyle a açk 3 n a n 8 liradan az ve 100 lıradan olması d o y y ,kı getirilememiş a r a r i y l e ç mal ve hizmet arzını önemli oranHipertansiyon hastalığını zamafazla olmamak üzere topluluk namına sözleşmedısında kalanlann sigortalanabilmeler.nl da aşma eğilimi gösterecektir. nında teşhis ve yaptığı mühim d t b i edi i t le Topluluk îamak amacivle istege baâlı sigorta ile Top taraf.ndan tesbitt ediyi m z a l a v a n e t k i l i y. i imzalayan y yetkili o ro ç n ç a junun daha açık ifadesi, yapıameliyaüa sıhhate kavuşturan lamak amaciye g lerek Sosyal Sigortalar Knrumuna bildirilir. Top!lan tahminler, halkın ve veya Prof. Dr. Opr. Sigortası sistemi kabul edilmıstır luluk sigortası primleri üçer aylık devrelerde ' devletin barcamalarında bir Kannnun «5 inci maddesi, Sosyal g BAŞYAZISI: TARIK MİNKÂRİ'ye ödenir. Sözleşmeyi imzalayan yetkili organ prim miktar kısıntı yapmasını sağlayatâbi islerden aynlan Malüllük, îaslılık ve ölum leri, dözenlenmesi gereken prim bildirgelerini sücak tedbirler zamanında ftlinrn!! Başasistan Dr Opr. Alı Akdağ, Sieortalan haklannı devam ettırmek ıstıyen aı Dr. Opr. Metin Tanker, diğer resi içinde toplu bir halde Kurnma verir, primler dığı takdirde 1965'de enflasyonist doktor ve hemşirelerle ba5hemşıre gortahlara bu imkânı saglamak v e bu sure le bir baskınm gelişeceğini ve buzleşmeye konn olan sieorta kollanna ?öre SosRayıgan Batur, Bedriye Ayşen ve ü l i d kendılerın. nun da fiyatlan yükselteceğini gös K d k i ipetler uygulanaTahsin efendiye teşekkürlerimizj de de hak sahibi kimselerinin yannını guvene kateriyordu. arzederiz. rak hesaplanır. vuşturmak için isteğe bağl vuşturmak için isteğe bağl. «igortamn «ygıılanBunun içindir ki, 1965 Yıllık EVLÂTLARI oplulnk Sigortasında; toplnluk mensuplan masm, kabul etmistir. Mecburî s.gortal.l.k sureProgramında, Türk ekonomisinin tmistir. Mecbur g sigortalı, toplnluk namına Topluluk Sigordengesini bozucu eğilimlerin önsi 5 »1 olan ve bu süre içinde en az 750 gun Malenmesi amaciyle bazı tedbirler lüllük, Yaşlıhk v e ölüm Sigortalan pnmı odemıs tası sözlesmelerinl imzalayan yetkili organlarda düzenlenmiş ve bu tedbirlerin bulunan sıgortamar, kanunun bu isveren dnrumnndadırlar. SSzleşmenin nygulanbulunan sigortalılar, »m.«,.u.. hükmünden BUtçe Meclisten geçmeden evvel faydalanarak sigorta haklarını devam ettirebilir m 3 y a başiaa^ tarihten itibaren yetkili orgamn; altnması istenmişti. ler ve kanunun aradı|ı şaıtları yerine getirmek ı^«j» işveren T « lüvpren vekilleri İcin belirtl;.,.»,»n ve işveren vekilleri için belirtlakat, herkesin bildiğl gibi, kaydiyle bu sigorta kollanndan mecburî sigorta len malî ve cezaî sorumluluklan ve mensuplan1965 Bütçesi bu tedbirler alınnm da sigortalanmaktan doğan hak ve menfaatya tâbi olan sigortahlara tanınan hak ve menfamadan Meclise sevkedildı ve leri başlar. atlerden aynen istifade ederler. ••• ••• ••• orada «bütçe denkliğinin sağlanaToplnluk Sigortası; Sosyal Sigortalar düzenl anunun kabul ettiği thinci hal şekli de Top32 Karikatür X Çok güzel bir hikâye: Çıplak adam! X Güney Amerika ve mamış olması». «bu çapta bir açıluluk siş^ortasıdır. Sosyal Siçortalara mec içinde ve Sosyal Sigortalar Kanunundaki esas ve ğın enflâsyona vol açacağı» sözde Kuzey Avrupa mizahı X ögüt: Salâhattin Kutlunun siiri X Ankarada şartlara göre Sosyal Sigortalar Kurumu tarafıngerekçesi ile o zamanki muhalefet burî olarak tâbi bulunmayanlardan isteyenlerin tivatrolar.. dan yiirütülür. Topluluk Sigorta«ı sözlesmeleriytarafından reddedildi. Hükumetin toplu halde eirebilmelerini ve böylece sosyal güle sigortalanmış bulunanlar. kanundaki şartlan istifasma yol açan bu olayı takivenliVîerinin «ajlanabilmesi için topluluk sigor•••• yerine getirmek kayaiyle mecburt «igortaya tâbi ben kurulan Dördüncü Koalisyon' Cumhuriyet 1909 tası sistenıi 8(i ncı maddesi ile kabul edilmistir. olanlarla eşit hsklara kavusmuş olurlar. un Maliye Bakanı ıkı ay sonra ays: Çalısma Bakanlıgınca onaniteak BMkiâmcılık nl bUtçeyi «çıgıaı 500 milyon li toplumumuzda gömiUü irticai heveslere yaslanmak ve toplumun reaksiyoner gücünden yararlanmak yolunu aradıklanm biliyoruz. önceleri pek tehlikeli görülmeyen bu karşılıkh alış • verişlerin, sonradan nasıl bir felâket bazırlayabileceği iyice hesap edilemiyor. Bu çeşit gelenek okşamalannın toplumun sosyal gelişme imkânlanna indirdiği ağır darbeler bir yana, fakat devletimizin temel yapısında, düzen ve dengesinde meydana getireceği yıkıntılan, hatt» çözülmeleri dikkatle gö» Bnünde tutmak gereMr. Esefle görüyoru* ki, ba hesap ameliyelerine, günümüz iktidan da pek Utifat etmek istemiyor. BelH de düşünülüyor ki, kitlelerin okşanan zaaflan ve irtica temsllcilerinin halk üzerindeld güçlu nüfusu, iktidan »yakta tutmağa ve yürütmeğe yetebilir.. iii! • aaa • aaa • ••• • !•• BANt 1 1 1965 de durum Merkez Bankası kredileri de... Göstergeler ve gerçekler Halâskâran Zabitan t A MEVLİDİ ŞERİF İSTEGE BA6U SIGORU VE TOPIULUK SİGORTASI :: 1 HALİL ETHEM ARDA'nın Fiyatlar Nedim GÜVEN T GÜL MERAKL1LARI TESEKKÜR Bi Demirel'i uyarma! Yusuf Ziya Ortaç BABALAR! F ANALAR Aziz Nesin'in enfes bir hikâyesi: K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle