28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 1B ŞubatlMF 8AHİFE ÜÇ AJANSLAR * RADYOLAR • ÖZEL MUHABİRLERİMİZ hadiseler arasında Rusk «Vietnam'a diğer ülkelerden yardım bekliyoruz Vitson Moskovada Vietnamı görüşecek Londra (a.a. A.P.) • ngiltcre Başbafcanı Harold Wilson lle Sovyetler Birliğinin yeni Londra I Büyük E'.çisi Mihail Smirnovski arasında cereyan eden görüşmede, Harold Wil>on'un önümüzdeki hafta Moskova'da Sovyet yöneticileriyle tartışacagı sorunlar ele alınmıştır. Sovyet başkentinde 2124 şubat tarihleri arasında cereyan edecek görüşmelerin merkezini, Vietnam sorununa müzakere yoluyla bir çözüm bulma çarelerinin aranması, nükleer silâhlann yayümasını ön leyici ve îngiliz Sovyet iktisadi ve teknik işbirliği anlaşması imzalanması sorunu teşkil edecektir. Bugünkü karşılaşma, 8 şubatta Londra'ya gelen Sovyet Büyük Elçisinin Harold Wilson ile ilk gö^ • • rüşmesidir. , Las Vegaı (EJL) merfkar Dışişleri Bakanı Dean Rusk, komünist saldınlannm önlenebilmesi için Vietnam sa vaşına daha fazla ülkenin katkıda bulunaeağını ümit ettiğini söylemiştir. Dean Rusk 1959 dan bu yana Ku zey Vietnamın güneye eğitim görmüş onbinlerce askeri personel gön dermiş olduğunu iddia etmiştir. Bakan, gönderilen birliklerin en azından dokuz tane tam teşekküllü alayı kapsadığını ileri sürmüştür. Dean Rusk birçok ülkenin bu saldırı hareketini müşahade ederek Güney Vietnama yardım etmekte olduğunu söylemiştir. Amerikan Dışişleri Bakanı Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelânda'nın, Güney Vietnama asker! kuvvet yardımı yaptıklannı, 35 diğer ülkenin ise askeri olmayan yardımda bulunduklannı açıklamıştır. Af'tan dayağa A NATO nükleer plâniama çalışmalan basladı niliiiyt'l ıliiıı insdi siz bu satırlan, e» ki tâbirle «Nâbehengâm» bnlacaksuım. (Yani mersirnsis!) Şimdi «rası nıı bu yaanınT. Ne ehemmiyeti var bir maç hftdisesinin». Falân filân. diye. Şimdi hen» « Af Kanunu çıkıyor, bir memlekette ne kadar çok. af olnrsa . kadar çok suç ihtimali olnr. Bunu böylece bilin. B« bir k»ip dedir. Nasıl olsa bir kaç sene soaçıkarun, diye cinayet işliyenrt ler görülmüştür. . Bu aflar çıkarken birkaç «amandır başka bir affın da tnodası çıktı. Bazı politikacılar Meolise takrirler verdiler» «Spor cezalarını da affedelim» dediler. Millet Meclisinde bir disiplin cezası olan spor cezalarmın affı biraz tuhaf olurdu; ama mesele bu konuyu ortaya atmaktı.. atıldı ve başka yollardan yürüdü. tktidarlar ve umumiyetle partiler, kulüpte, stadda, üniversitede gençleri disiplin dısı tutmakla kazanacaklannı sanmab safdilliginde bulunurlar. Kulüplerin basma, derneklerin başın» kendi adamlarını getirmeğe çalışırlar. Ben kendimi bildım bileli bu böyledir. On paralık bir şey kazanamazlar; bir kere sporun hamuruna politika giremez. Boş yere disiplin bozulnr, insanlar bozulur ve daha fenast o işi yapan siyasi zümre aldanır.. makine tersine işler. Ama aldanmak, siyasiler için mukadderdir. Bazan bile bile.. Ve böylece spor cezalzrının affı, artık âdet olmuştur. Halbuki bundan 15 yıl öncesine kadar sporda verilmis cezalara kimse doknnamazdı. Bu yol ilkönce bir Bakanın tesiriyle açıldı. Ondan sonra bir daha kapanmadı. Halbuki ceza yönet meliğinde cezaları kimsenin kaldıranvıyacağı ve kesin olduğa yazılıdır. Buna ragmen bu iş yapıldı. Bilmiyorum kaç tane •por sffı çıktı.. Ne olur, beş on tane masum genein heyecanla işlediği disiplin cezası affedilirse? Gençlerin hepsi masumdur da, hakemlerin hepsi günahkâr mıdır?.. Seyircilerin yarısı masum, yarısı günahkâr mıdır? tnsan suç işler, cezasını çeker. Bu bir içtimaî alış veristir. Insanların oyunda dahi nizama, terbiyeye riayet etmesi medeniyet icabıdır. YıIIarca Merkeı Danışma Kurulunda bilhassa ağır spor cezalarını tetkik etmek fırsatım buldum. Bunlann bir kısmı kollektif suçlardı. Bir kısmı gerçekten fevri hareketlerdi fakat bir kısmı hiç bir müsamahaya tahammül edemiyerek, «edep ve haya» suçları idi. Bunlann hepsinin cezalan affedildi. Tabiî artık arada bir af çıkması idet alonca ceaanıo tehdidi've binaenaleyh tegiri kalmadı. İnsanlar ne ekerse, onu biçer. sahalarımızdaki seyirci ve saha inzJbatının boznklnğu bngünün İşi değildir; ama eksilecek yerde artması, disiplin cezalarınm arada bir silinmesinin neticesidir. Ben, bir eeza meselesi konusulnrken zamanın Millî Eğitim Bakanının, Merkes Danışma Karuluna gelip: Şu bizim falânı da knrtarsak! diye fiilen müdahale ettiğine şahit olmuşumdur. Onnn için Devlet Bakanı Kâmil Ocak Beyin spor terbiyesi hakkındaki şiddetli beyaolannı takdir ettim. Bizde Bakanlar ve politikacılar böyle hallerde politika yaparlardı. Inşaallah o deTir geçmiştir. Siradi aynı konn ile ilçili bir noktaya daha değinecegim: Mektep çocuklannın ve gençlerin langırt denen şu makineli knmar salonlanna girmesi yasak edilmiş. Radyoda dinledira. Çok güzel ve yerinde bir karar. Bakalım sökecek mi?. Çünkü bunlar çok kârlı teşebbüslerdir. Bir kere bu salonları kim kontrol edecek?. Girenlere hüviyet kartı mı soracaklar?. Girerse içerid«n kim çıkaracak. Mektep idarelerinin dısarıda hiçbir hükmü olmadıgı malum.. polisler mi kovalıyacaklar bunları?. Ne yapmalı idi?.« Bana mı soracaksınız?.. siz, onun âlâsını bilirsiniz ama, galiba yine Anayasanın «kımse ticaretten menedilemez» gıbı bır hükmü karsımıza çıkacak. Biz, bu Anayasadan ne beklıyorduk, ne bulduk!.. O da bir garip hengâmedir ki, aynca görüşeceğiz. B. FELFK vnr n e m d i n l e ! fırlaiıldı Hammaguir (a.a. . AP Radyolar) ransızlar atıhşını iki kere ertelediklerl yapma uyduyu, dün uzaya fırlatmışlardır. Bir Diamont roketınin bumunda fırlatılan «Zebulan» adındaki uydu, dünya etrafmdaki yörungesine kısa bir süre sonra yerleşmiş tir. Paris yakınlarında Bretigny seyir tâkip merkezindeki teknisyenler «Zebulon»dan normal bir sekilde radyo sinyalleri almakta olduklarmı belirtmişlerdir. Fransa'nın diğer seyir tâkip is tasyonlan Merkezî Afrika Cumhuriyetinin Uagadugu mevkii ile Lübnan başkenti Beyrut ve Güney Afrika'nm Pretoria jehrindedir. MACAR BAŞBAKANI SERİNLİYOR Avrupada dondurucn bir kış hüküm sürerken Macaristanın Başbakanı ve karısı Airikanın en sıcak ülkelerinden biri olan Tanzania'ya resmî bir ziyarette buIunnıaktadırlar. Resimde, Macar Başbakanı Gyula Kallai ve karuı DarÜsSalam yakmlannda bir plâjda serinlerken görülüyor. Makarios W Bekliyor Rusk, Amerikanın, bu yardıma diğer ülkelerin de katkıda bulun malannı ve dünyanın her kösesin den gelen yardımm zamanla daha da artmasını beklediğini söylemig ör. Rusk, Hanoi'nin Pekin'in desteğiyle Güney Vietnam'ın ülkeyi Komünistlerin eline terketmek demek olacak şartlan kabul etmeden banş müzakerelerine girişmiyeceğini bildirdiğini »öylemiştir. Bakan, Vietkong çetecilerinin si yasi kolu olan Millî Kurtuluş Cep hesinin, banş müzakerelerinde tem sil edilip edilmiyeceği sorusuna değinmiş, fakat Millî Kurtuluş Cephesinin 1960 da Kuzey Vietnam Komünist Partisinin karanyla kurulmuş ve o zamandan beri d» Hanoi'nin bir organı olduğunu ileri sürmüştür. «Millî Kurtuluş Cephesi ger<;ekte Kuzeyin siyasi bir cephesidir» diyen Bakan, Güneyde çarpış makta olanlarm bu kuruluş tara fından değil Hanoi tarafından kont rol edildiklerini belirtmiştir. Vfi GriVOS I MALİNOVSKİ TOKYO Ajansına göre, SovVNA HaberlerKuzey Vietnam'ın yet Savunma Bakanı R. Y. Malinovski Güney Vietnam «Millî Kur tuluş Cephesi» Vietkong'a beşinci kuruluş yıldönümü münasebetiyle gönderdiği bir mesajda «Giriştiği hakh dâvada tam bir xafer> temenni etmiştir. Sovyet Savunma Bakanı mesajmda Sovyet Rusya'mn «Vietnam halkına, gerekli bütün yardımlan yapmakta olduğunu» söylemiştir. VNA'ya göre, Komünist Çin Savunma Bakanhğı da Vietkong'a gönderdiği bir yıldönümü mesajında Komünist Çin ordusu ve halkı nın Vietkong"u •Azimle desteklemekte olduklarmı» ifade etmiştir. iyasî papaz Makarios ile ' tedhişçi asker Grivas arasında yalanlamalara rağmen ezeldenberi varlığı bi linen görüş aynlığı, ikincisinin Atins ziyareti ile adamakıllı su yüliine çıkmıştır. Grivas halen Atinada bulunmaktadır ve ziyaretinin resmî sebebi, «Kıbrıs Rum kuvvetlerine verilecek yeni nizam hakkında gö rüşmelerde bulunmak» tır. Kıbrısın savunma meseleleri, Başpiskopos Makarios geçtiğimiz ay Bonunda Atinayı ziyaret ettiği zaman da ele alınmıstı. General Grivas'ın Kıbnstakl Rum ve Yunan kuvvetlerinüı Başkomutanı olarak o sırada Makarios'la birlikte Atinaya gelmemesi, görüş ayrıhğının en bariz belirtisidir. Ote yandan Başpiskopos'un ideal arkadaşlarından Savunma Bakanı Yorgacis'in önümüzdeki hafta Atinaya yapacağı ziyaret, sırf General Yunan Başkentinde bnlunduğu için ertelenmiştir. Rum mücadelesinin iki alenv dan eskiden elele çalışırlarken, mizaçlannm aynlığı ve ihtiraslannın rekabeti zamanla aralannda gerginliğe yol açmıştır. Görüs aynlıklan özellikle Kıbrts sorununun çözümü fizerindedir. Aslında, vanlacak amaçta, Enosiste ikisinin de birleşmi? olduğu söylenebilir. Siyasî papaz, nazik ve tehlikeli bir uluslararası dekor içinde Enosise diplomasi ve B.M. kanaliyle sabırU vanlması, Kıbnstaki durumu vahimlestirecek ve Türkiyevi daha da kıskırtacak her hareketten kaçınüması gerektiği göriişündedir. Makarios'çu Atina ve Lefkoşe basını, Grivas'ın Kıbnstaki devletüstü otoritesinden şikâyetçidir. Dik kafalı ve dinamik olan asker tedhişçi ise, derhal ve dolayısız Enosis taraflısıdır. Geri kalan son Kıbns Türk mukavemet adacıklanm da zaptetmek için can atmaktadır. Mcydana getirdiği Kıbrıs Rum ordusunun gücüne güvenmekte ve Türkiyenin herhangi bir çıkarma teşebbüsünü önlemeyi üzerine ahnaktadır. Grivas taraflısı gazeteler de, Başpiskoposun Kıbrısın bir Yunan vilâyeti olmasım içtenlikle arzuladığından şüphe etmektedirler. Ge neralin doğmakta olan Kıbnslıhk şuurunu ezmeyi hedef edinen yer altı teşkilâtlan kurması, işte böy le bir şüphenin meyvalandır. Makariosia arasındaki kızgın mücadelede Grivas ilk darbeyi, Aralıkta, B.M. Genel Kurulunda ye miştir. 32 ler tasansımn onaylanması, Elen emperyalizminin kesin talebine Türkiye tereddütler içinde bocaladığı sürece banşçı yollardan ulaşabilmenin mümkün olduğunu ispatlamıştır. İkinci ve daha ağır olan darbeyi de, Makarios'un yukarıda sözünii ettiğimiz Atina ziyareti sırasında yemiştir. Atina müzakerelerinde, Yunanlı yöneticilerin geniş ölçüde Başpiskoposla aynı görüşte olduklan anlasılmıştır. Böylece, Yunan çıkarlapnın bekciliği göreviyle Kıbrısa gönderilen Grivas, görüşleri bir kenara itilip tek başına bırakılmak suretiy le bir bakıma Atinanın ihanetine ugramıştır. Çünkü Ankara • Atina ilişkflerinin bozulması, Yunanistana pahalıya mal olmaktadır. Yunanistan, Türkiye ile savaş ihtimali kâ busu içinde yaşamaktadır. Nihavet çekmekte olduğu iktisadi buh ran dolayısiyle, Kıbnstaki 15.000 kisilik işgal kuvvetini geri çekmek arzusundadır. Bütün bunlar, Makarios'un görüşlerinin Atinanın kıılaklarını bir hoş sada gibi yalamasına yetmiştir. Yunan devlet aciamlariyle giriştijji ve çünlerce sürecek görüşmcler, Grivas'ın evvelce Atinada belirli aralıklarla yaptığı temaslardan daha büyük önem taşımak tadır. Çünkü Generalin gürültülü istifashle sonuçlanabilir. Grivasm Atinaya geldiği gün yetkilerinin kısılmasını kabul etmiyeceğini açıklaması, mânidardır. Bütün me selp. Atinanın sert Generali daha fazla öfkelendirmeden yumuşatmayı başarıp başaramıyacağındadır. Kayhan SAĞLAMER • SİDNEY tçinde 1500 yolcu bulunan İngiliz bandıralı •Oronsa>» gemisi Sidney ümanında bir Japon şilebiyle çarpışmamak için mane\ra yaparken karaya oturmuştur. İnsanca kayıp yoktur. • YENİ DELHİ Kuzeydoğu Hindistan"ın uzun zamandan berı huzursuzluğa sahne olan bir böljesinde. bir infilâk, posta katarının birkaç vagonunu parçalamı», 26 kişi ölmüj, 34 kifi de yaralan Hükumet Papandreuyu solculukla itham etti P Atina "K. Daponte bildiriyor) apandreu tararUrlannuı düzenlediği ve öncekl gece büyük bir kalabahğm izleiligi mitingden sonra Yunan Hükumeti bir bildiri yayml»mış ve Papai'dreu'yu aşırı solla işbirliği yapmakla suçlamıştır. •" Bildiride, mitinge yüz bin komünistin katıldığı ve bu bağlılığın doğuracağı kötü sonuçlan Papandreu'nun kısa zamanda göreceği ileri süriilmektedir. WASHÎNGTON, (aj». AP), ATO Savunma Bakanlan dün Washington'da toplanarak nükleer gücün NATO çerçevesinde paylaşılması somnunu gîriismeye başlamışlardır. Toplantı iki gün sürecektir. Ddrt ülke Savunma Bakanlarıadan Washington'a ilk gelen İngiliz Savunma Bakanı Healey, gcrüşmelerin NATO'nun karşı ktrşıya bulunduğu önemli sonın lanndan birine cevap vereceğini söylemiştir. N F MCNAMARA Kurtuluş muhaiefeti ülio'ya ilân etti SOVDŞ Ajjantin SEÇtM YARDLM WASHİNGTON Moskova Hükumetinin Dış Ticaret Bakanı Nikolai Patroliçev Sovyet Rusya'mn Komünist Kuzey Vietnam'a yapmakta olduğu iktisadi, siyasi ve askeri yardımı genişletmekt» olduğunu söylemiştir. Papandreu, mitingde hükumeti »uçlayarak erken seçime gidilmesini istemişti. Memleketin Kıral tarafından değil, millet tarafından idare edilmesi gerektiğini, Kıralm sadece Devlet Başkanlığı yapması tezini savunan Papandreu, seçim kampanyası havası içindeki bu ko nuşmasında dış politika ve Kıbru meselesinden bahsetmemiştir. Geçen kasım ayında Paris'te tcplanan NATO Savunma Bakan lan Konferansında nükleer plâniama alt komitesi üyeliğine seçılen Bakanlar Amerikan Savunma Bakanı Robert McNamara ile de ayrı ayrı goruşmelerde bulunacaklardır. Fransa, nükleer birleşmeye muhalefet ettiğinden ne Paris komisyonunun, ne de onun bünyesinde kurulan organlann çalışmalarına katılmamaktadır. tngilizler nükleer gflcfin paylafilması çerçevesinde ne gibi bir plân hazırlanırsa hazırlansın Batı Almanyamn nükleer silâhlara sahip olmasına imkân verilmiyeceginl mütaaddit defalar belirtmişlerdir. Washinçton görüşmeltrinde doğrndan doğrnya bu konnya deginilmesl beklenmemektedir. Plâniama Alt Komitesüıe TUrk Amerikan, tngiliz, Italyan ve Batı Alman Savunma Bakanlan üyedır. BRtGtTTE Fransızlar atıs için Hammagnir Sahra üssünde kullanılan radyoya •Brlgitte» admı vermişlerdir. Fransızlar bundan evvel de 26 kasımda fezaya bir uydu göndermek için bir Diamond roketi ateş lemiş, bu küçük peyk kara istasyonlanna meteoroloji alanmda bil giler göndermişti. Bugün atılan peyk, dünyayı saran magnetik tarla hakkında bügi ler gönderecektir. • ROMA Sosyalistler ve Sosyal Demokratlar bir ortak toplantı yaparak Moro Kabinesiııde han gl yerleri talep edeceklerini kararlastırmışlardır. Koalisyop Kükumetine katılacak diğer iki par ti, Hıristiyan Demokratlar ve Cum huriyetçilerdir. • TOKYO Antara Haber Ajansma göre, Cumhurbaşkanı Sukarno, Endonezya Komünist Partisinin dağıtılmıs olduğunu söy lemiştir. TES^KKÜR C°k kıymeül esiın MUZAFFER ERDURAN'a senelerce lstırap vererek rahatsız v« huzursuz eden. dtsk hastalığmı katl teşhJb v» muvaffakıyetli cerrahl müdahal*leriyle eskl «ıhhat, nese ve huzuruna kavujturan Kasımpaşa Askerl Deniz Hastanesi çok kıymetU Beyin ve Sinir Cerrahisi Senatoda Vietnam ödeneği tartışıldı Washington (a.a.) 966/67 malî yılı için Vietnam savaşının masraflarını / lamak üzere hükumetin karşı istedigi 12.700.000.000 dolarlık ek tahsisat hakkında Senato müzakereleri başlamıştır. Müzakerclerde savaşı şiddetlendirme taraftarlart ile aleyhtarları arasında siddetli münakaşalar cereyan etmiş, bu arada Wayna Morse ile, Ernest Gruening bir tâdil teklifi sunmnşlardır. Bu teklıfte, gonullü olarak muracaat etmediği takdirde hiç bir Amerikalı askenn Vietnam a gonderilmemesi yahut da bu ül keye göndenlecek Amerikan bir liklerinin sevkine kongrenin açıkça izin vermesi istenmektedir. Buenos Aires (a.a.), rjantin Adaletçi Partisinin Parlâmento Grupu bir bildiri yayınlamıştır. Bu bildiri Başkan Arturo İllia'nm Radikal hükumetine karşı gerçek bir savaş ilânı mahiyetüıdedir. Adaletçi grup bu bildiride, bütçe kanunu ile sanayi sektörüne ve işçi kazadçlanna za rar verebilecek bütün kanunlar aleyhinde oy kullanmak karannda olduğunu açıklamakta ve hükume tin millet aleyhindeki ve gerici menfaatlere hizmet ettiğini ileri sürmekte ve grupun, mücadelesinde bütün meşru yollara başvuracağını belirtmektedir. A usseldorf Üniversitesi Tıp Fakültesinin çocuk hastalıkları mütehassıslanndan Profesör Theodor Bruester, hemofili hastahğına karşı yeni bir ilâç bnlmuştur. Yeni ilâç hastalığı tamamen iyi etmemekte, fakat kanın derhal pıhtılaşmasmı sağlıyarak vahim kanamalann önüne geçmektedir. Bruester çalışmalannda aynca kadınlarm kanında bu irsl hastalığı özellikle erkeklere geçiren Hemofili hastahğı ve Anastasya dâvası DUSSELDORF (a.a.) baa unsurlar keşfetmistir. Bu keşfi Uzerine, Çar Niko la'nın kızı Prenses Anastasya oldu ğunu iddia eden Bayan Anna Andersen'in avukatı Profesörden mü vekkılınin kanını tahlll etmesini lstemiştir. Profesör Bruester, Bayan An D dersen'in bu hastalığı nakledebileceğini ispatlarsa Anastasya dâvası yepyeni bir ilerleme kaydetmiş olacaktır. Hatırlanacağı gibi hemofili hastaJığı Rus Çarlık ailesinde son derece yaygın bir haldeydi ve kanında bu hastalığı nakleden unsurlar bulunduğu tahlil sonunda meydana çıkarsa Bayan Andersen'in ikinci Nikola'mn kızı oldu ğu yolundakl iddiasını ispatlama şansı 8xtmıs olacaktır. lle Dr. Nark. Kemal Sumer, Asljtan Acsb. Hüseyin Yllmaz, Nark. Assb. Abdullah Hatipoğlu, atnellyathane hemşıresl Nebiye Salı, v» »ervis hemsiresl Fatma Yeşilova lle hastanedeki tedavisl tsnasında sefkat ve lhtimamlarınl eslrfemiyen NevroşinırJİ Servlsl per•oneline minnet ve gükran hlslerlml »rzederim. Cemll Sabit ERDfKAN Cumhurlyrt 174T Opr. Dr. ZEKİ AYHAN UYGUR ÇIFTE FİLTRELİ A 1204 TERTEMİZ DİZEL YAKITI Yakında SHELL İstasyonlarında Reklâmcıhk 684/1735 Her Gazocapa Bağlanabilen., Kendi öz moiın olan Petrolü kuüan! FIRINININ EŞİ YOKTUR TERCİH SEBEPLERİNİZ: üstten ııgoralıdır (grilli); ayni zamanda yemekleri hem altton hem yukardan pişirir • Fevkalâde ekonomik ve kullanışlıdır • Yer kaplamaz, buna rağmen fırının iç hacmi çok geniştir • Bütan ve hava gazı ile çalışır • Tamamile emayelidir: paslanmaz, remizlenmesi kolaydır • Her gaz ocağınm hortumuna bağlanıp ayni zamanda işler • Yedek parçaları bol ve ucuzdur. Birlikte verilen parçalan: Emayeli tepsı Emayell bifteklık, Nikela|!ı ızgara Tel maşa Üçlü gaz hortumu bağlantisı. İmal'eden: K v VEZUV408 Öğretnıen HATİCE SLNGLR PETROL OFISI A\ukat HILMI KAYA Nışanlandılar S'Jbat 1966 Cumhurıyet 1750 HER ZAMAN VE HER YERDE SATIŞ İSTASYONLARI İLE HİZMETİNİZDE Petrol Ofisi YURT HİZMETİNDE 2 5 YAŞINI DOLDURDU YURIDAŞ1ARINDAN GÖRDÜGÜ YAKIH ALÂKAYA TEŞEKKÜR EDER ŞÜKRSNLflRINI SÜNflR 8668/1758) Emine Baharoğlu'nun eşi, Naci, Necatı, Nevzat BaharofJu'nun ve Hıeran Yazıcı ile Nımet Safer'm babaları. Titi, Munime, Meri Baharoğlu ile Arıf Yazıcının kayınpederleri. Turhan Bavbt.ra ve Bettı Baharoğlu'nun buyuk kayınpederlerı. Ergun. Engın, Ustün, Emel, Oğuz. Macıt ve Aydın Baharoğlu ile Sevın Bajbura, Saygun Kuyumcu ve Nilgun Safer'in dedeleri, Leylâ ve Naci Baybura ile Emine ve Fatma Baharoğlu'nun buyuk dedeieri. Hafız Galip, Murvet ve Kemal Gurses'in enışteleri Tahsın ve Fikret Özguven'in amcalan, Mehmet ve Ismet Berber'in ve Ismail ve Ayşe Atalayın ve Doğan 02kayaVmn dayıları vefat etmiştir. Cenazesı bu<n.ın (18 2 1966) cuma pünü oğle namazını müteakio Şiş» Camıınden kaldıniarak Zincirlikuyu mezarlığınt n aile kabnstanına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyliye. AİLESt FAİK BAHAROĞLU Emayetaş Toptan Satış Müdürlüğü : Tahtakale Cad. Ho. 13, Tel : 22 03 52 / 22 66 90 uMMmM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle