08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHİPK t ı n 1 Şubat 1966 CUMHURtTET BAŞBAKANIN BAYRAN1AŞNASI Prof. Resat KAYNAR ayın Başbakan, Bayram gazetesinin birinci sayısında, «Turk milleti ile bayramlaşma» başlıklı bir yaıı yayınladı. Bu yazının büyük bir kısmı dinî öğütlere ve dnalara aynlmıstı. Aynca, elli bin mrscitte elli bin vâiz tarafından tekrar edilen bu dua ve öğütlerin, toplom hayatıraızda «dostluk ve barıs. yaratan büyük bir kuvvet olduğu da, belirtilmişti. Bn konnda bir nokta dikkatimizi çekmektedir. Başbakan, geçen Knrban Bayramının 14 Nisan 1965 günlü Bayram gazetesinde de, o zamanların Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı olarak, gene bir bayramlaşma yayınlamıslardı. O yazılarında, yalnız dünva islerini anlatmıslar. ne Tann ile, ne din, ne de dua işleriyle ilgili bir tek kelime kullanmamışlardı. Bn yazılar, o günlerde olnmln bir etki yapmıştı. Fakat son makaleleri karşısında, hayal kınkhğı belirmistir. Bunun bashca sebebi, Osmanlı devrinin batıs yıllanndan gelen acı anılardır. O yıllarda hükutnet edenlerin birçoğn, iktidarda tutnnabilmek lçin, cehalet ve taassubu okşamayı bir marifet haline getirmişlerdi. Taassub, halkı cehalet içinde bırakıyor, zalim, ficiz ikiidarlar da böylece ne* fes almak imkâmnı kazanıyorlaıdı. Batıs yıllarında kudret sahiplerinin taassnb erbabını oksayan her davramslan, velevki samimî din duygusv ile yapılsa bile, iktidarın dolanlı bir manevrası otarak kabul ediliyor ve toplnmdaki siyasi, malî ve ekonomik tşlerin boznlduguna bir isaret sayılıyordu. Bn knnuda iki belgeyi, bn yazımızda gSstermek istiyoruı. Belrelerden birt «Tanzimat» Galetesinin 14 ocak 1912 ?ün ve 407 sayısında; öbürfi de. «Hakaikülvekayi» adlı gszetenin 28 mayıs 187! nüshnsinnadır. miıe ait bir tek nalının Canik'te bulunmuş olduJfu yayılmıştı. Kendisinin ne kadar dindar oldusnnu halka çöstermek için, bn nalının merasimle îstanbula getirilmesine karar verdi. 28 mayıs 1872 günlü Hakaikül vekayi'de, bn hususta hazırlanan tören söyle anlatılmaktadır : «Samsundan Nahnı şerifi getıren özel vapurun îstanbula ulaştığını yazmıştık. Dün nahnı şerifin bulunduğu sandık, gereken saygı ile vapurdan indirilmiştir. Beş çifte kayığa alınıp Sırkeci iskelesine götürulmustur. Sirkecide, Bakanlar ve Devlet büyükleri tarafından karşılanan nahnı şerif, Sadrazam Mahmud Nedim Paşa tarafmdan ahnarak, dort atlı bir arabaya konulmuştur. Arabanın önünde Sadrazam, arkasında hâfızlar olduğu halde, tekbır sadalariyle Topkapı Sarayına gidilmiş ve miıbarek emanetler arasında bulunan nalının yanma konulmuştur.» tste din, politikays kanştınlınca böyle olur. Gerçek din, bir yana itilerek, din bezirgânlıgı baslar. Bütün bunlar, Mahmud Nedimin iktidardaki günlerini artırmak maksadiyle yapılmıstı. Halbuki iki ay geçmeden düsmek zornnda kaldı. r.:: Gürselln hastalığı, ve... ISMET INONU Ben istidadı geç keşiolunmuş bir çocuğum •••< •aaı Din aktörleri I İiü ]] •••r Sultan Hamit Hükumetleri de... * yd Ocak 1912 fiinlü Tantimat fazetesinde •* • * Lütfü Fikri merhnm, snnlan yazmıştı, " • anlam bakımından konnsnlan Tfirkçe İle naklediyorum : «ötedenberi Hukumetin mesleğidir, azıcık zorluklara düştü mıi, vakit vakit dindarhk göstermeğe girişir. Halkın inançlarını muhafaza etmesi içın şöyle dıkkat olunsun, boyle yapılsın diye vilâyetlere telgraflar çekilir, yazılı emirler gönderilir. Fakat lşte o kadar . Bu, sırf gösterişten ibarettir. Halk arasında (Allah için bu hükumet, yahut bu Bakan, dine saygı gösteriyor) yolunda övülmek içindir.» Bn halleri Sultan Hamit hfikumetleri de yaparlardı. tttihat ve Terakki hükumetleri de yaptılar. Hakkı Paşa iktidan zamanında vilâyetlere : «Her cuma büyük memurlara, bulundukları ehirlerin en büyük eamilerinde cuma namazını kılmalan» volnnda emirler' verilirdl. Bnnunla güya halk. tttihat hükfimetini seveoekti. Zavallılar bilmiyorlardı ki, bir hükumet kendisini halks adaletle, lyi idare ile, mlmetmemekle gevdirlr. Toksa memurları yazılı emirler dalresinde, namaz kılmaja zorlamakla degil.. Bn gün de, Maarif Bakanı Pasanın şn emrini gördüm: «Mürebbilik yalnız sbzle ve nasihatla olmaz Öğretmenlerin, dini terbiye için bir örnek olmaları» önemle ihtar niunovordn. Bnnnn icrası mümkün olursa, bundan sonra vilâyetlerde bütün Maarif müdürlerini ve ögretmenleri hiç dnrmayıp makamlarında seccade üzerinde namaz kılar, yahnt Kur'anı Kerim oknrken göreceğiz. Eger bnnlar içinde Hıristiyanlar varsa, onlan da yine makamlarında, bir köseye Meryem Ana tasviriyle Snüne bir kandil koyarak, vakit vakit ibadete koynlnr oldnklan hslde görmek gerekecek. Biz bnnnn yüz defa eslerini ve geçmisini görmüsüzdür. Bu gibi yazılı emirlerden hiçbir şey hasıl olmaz. Bakan Pasa emin olsun ki, bu emirler üzerine, hiç kimse namaza haslamamıstır. Çünkü namaz, Tann lçin kılınır, Bakan İçin kıIınmaz. Ben de boş yere sözü nzatıyorum. Sanki Bakan Pasa, onon öyle olacagını bilmez miydi?.. Mnhakkak benden iyi bilirdi. öyle iken gene o emri gönderdi. Çünkü, şn snretle halk arasında sözü geçecek: (Aferin şu yeni Maarif Bakanına, cidden riındar adam) denecek..» A tatürk, bu gibilere «din aktörleri» adını tak* » mıştı. Bu konada «Nutuk» un 228 lnci sahifesinde şunlan söyler : «Din hakkındaki duygu ve bilgilerimiz, her çeşit hurafelerden, boş inanlardan soyunup, gerçek bilim ve fen nurlariyle duru ve eksiksiz oluncaya kadar, din aktörlerine her yerde raslanacaktır.» Atatiirk, Adanays gittiği günlerden birinde, Türk Ocagına çafnlmıstı. 16 mart 1923 günü Ocafın bir salonunda şöyle konustu : «Tarihimizi okuyunuz Oörürsünüz ki, milleti yokeden, esir eden köti'i>'«ier, hep din kıyafeti altındaki küfür ve mt lunluklardan gelmiştir. Onlar her çeşit hareketi dinle kanştınrlar. Halbuki Allaha hamdolsun. hepimiz Müslümanız. Hepimiz dinimize sahibiz. Artık bizim dir.in gereklerinl öğrenmek için, jundan bundan derse ve akıl hocahğına ihtiyacımız yoktur. Analanmızm babalanmızın kucaklannda verdikleri dersler bile, bize dinimizin esaslannı anlatmağa yeter. Hele bizim dinimiz için, herkesin elinde bir ölçii vardır. Bu ölçu ile, hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını. kolayca takdir edebiliriz. Hangi şey ki akla, mantığa, millet yararına uygundur, biliniz ki o, bizim dinimize uygundur. Bir şey, akıl ve mantığa, milletin yaranna, Islâmın yaranna uygunsa, kimseye sormayın, o şey dinldir. Eğer bizim dinimiz, aklın, mantığın, uygun geldiği bir din olmasaydı, en eksiksiz bir din olmazdı, en son din olmazdı.» î\ î aaaa aaaa Büyük kuvvet nerededir.. aşbakanın «Bayramlaşma» başlıklı yazıyı kaleme alırken, hangi amacı izlediğini bilmemekteyiz. Bn bakımdan kendilerini Meşrntlyet politikacılariyle kıyaslayacak defiliz. B« noktayı yannın tarihçileri arayıp bulacaklardır. Ancak, yazılarında «Barış ve Dostluk» kuvvetl olarak gösterdikleri elli bin mescitteki' elli bin vfiiıin, büyük bir kuvvet olmadıgını belirtmek isteriz. Çünkü, gerçek Müslüm»nlı|ın ana temellerinden sayılan barış, dostluk, taassub düşmanlıgı ve hosjörüyü benimseyebilmek için, kültür sahibi olmak erektir. Halbuki, resmî agızların açıklamalariyle sabittir ki, elli bin viizin büyük çoğunlufu, okuma yazmayı bile gflçlükle sökmektedirler. Böyle olduğuna göre, aklın temsilcisl müspet ilme ve insanlık duygnsnnnn temsilcisi püzel sanatlara düşman olmaları tabiîdir. Bu yüzden de, Müslümanlığa musallat olan batıl inançların karanlığı içindedirler. B İki ay geçmeden on Osmanlı Sadrazamlarımn, bir Mahmud .Vcdim Pasası vardı. Rus politikasına âlet oldnğu için Nedimof diye anılırdı. tktidarı sırasında halkın şikâyetlerine ugrayan Mahmud Nedim, ehliyetsizliSini nnutturmak amacivle, cehalet ve taassnbtan faydalanarak. halkın teveecühünü kazarunak istiyordn. O günlerde Peygamberi Şimdi böyle bir zümreyi, banş ve dostluğnn temsilcisi saymak, bayale kapılmaktan başks türlü yorumlanamaz. Kaldıki, bn günün toplnmlannda banş ve dostlnğn sağlıyan temel esaslar, dlnde dejil, ekonomidedir. llmin ve tekniğin bn derece geliştiği bir devirde, toplumdaki dostlnğn sosyal adalet mekanizmasi sağlıyacaktır. Başan, bn mekanizmayı işletecek güclü elindir. Bn güclü el, temel haklanmızı v°e hürriyetlerimizi kaldırarak, bizi bir sürü haline indirecek olan komünist eli olmıyacaktır. Milletçe bnnu reddediyoruz. Bu güclü el, özel çıkarını toplum yarannın üstünde gören kapitalistin eli de olamaz. Bn mekanizmayı, sosyal adalete bağlı bir Szel teşebbüs ve akıl raetotIariyle yürüten bir kamn teşebbüsü işletecektir. Bu mekaniımada büyük kuvvet, ellibin mescitteki elli bin vâiz değil, elli bin oknldaki elli bin ög> retmendir. Türk halkı, bn giinün iktidannda bn güclü eli görmek özlemi içindedir. Gelecek bayramlarda «Bayramlaşma» yı yaıacak Başbakanlar, en büyük kuvveti elli bin vâizde değil, elli bin öğretmende bulacaklardır. Bizim gibi ömürlerinin son safhasına irenler ise, yalnı» bu aziz sesi duymak lçin ölflmfin recikmesinl ittemektedirler. nMmttHiM UfBa|llllll tMUMiııO 51. SAYI TÜRKTARİHİ ÇIKTI TEŞEKKÜR Alle bOyiığOmüı ANiM OUAYUAftt VC BEKtR VEHBt ERGENE'nin vefatı dolayısiylt ccnaz« törcnin* i^tirak etmek, çelenk gondermek, evimize kadar gelmek, telefon, telgraf ve melrtupla taziyetlerlnl blldlrmek lutfunda bulunan bütün akraba ve dostlanmıza teekkürlerlmM arzederlz. AİLZSt Öâncıhk: 1J76 1070 Çok acı bir kayıp Bay ve Bayan Hrant ömür •• •vlâdı Rlta, Bay ve Bayan Klrkor Torosyan ve «vlâtlan. Bay ve Bayan Şlmavon Öısojomonyın ve evlâtları, çok levgill evlâtları, ajabeylert, yeğenlerl T» Hala oğulları (Niçantajında ÖmüT Kuru Kahveclsi) Gcnç y«st« vefatını dort v* akrabalar* dertn teessürle btldirlrler. Cenau meraaimi (Yarın) çarçamba 2 Şubat 1964 gOnu u>t 14 de Beyojlu Balıkpazarı 0« Horan Erment killsesinde lera olunacaktır. Bay ARMAN ÖMÜR'ün >* OLAYLARİN İCYUZU ŞABCIYAN Tel: GttndOz M 31 54 33 65 M O«* 71 57 17 Cenazc Servij t|I«ıt : u n m* dikilen geçıdi sıçraması, aşması tarihlerde dünyada Ordu demek, dır. Evet ondan sonra artık yol bilhassa Alman Ordusu demekti iz kaderimizle mi doğanz? lar düzleşir. Bakınız Inönü bu ve Abdülhamlt, sayılamayacak ka Yoksa kendi kendimizi mi in düze çıkışını nasıl anlatır: dar kotülükleri ve orduyu olduğu şâ ederiz? Bu bir problemdir İnsanlar, kendi eksiklikleri yerde çurütucü işlert arasında ki, kutsal kitaplar adına konuşan hernasılsa, Alman Ordusunda Eği hakkında bilgi ve kanaat sahibi ol Nebi'lerden. kâhinlere, verâset duklan zaman büyük adam olabi tim alanında şöhret yapan Genehipotezleri bilginlerine, psıkolog lirler. Bunun tersi, Şark zihniye ral Von Der Golts'u evvelâ üç aylara ve terbiyecilere kadar, asırlar tidir. Benim bu zihniyete istida lığına, sonra devamlı olarak Osve asırlar boyu incelenmiş, ama manlı Ordusu hizmetine alarak dım yok . cevaplanmamıştır. Nasıl olur da, Harb Okulunda ve Kurmay A Erkânıharbiye mektebine (Harb Isadan önce IV. yüzyüda, hor göAkademesıne) memur etmişti. Bu riüen bir ülke olan Makedonya kademisinde artık yolumu bul suretle de tsmet'in Topçu Harbimuştum. Bakın nasıl? Izmirde bir bir Cihangir verir? Nasıl olur da yesine gırdiği sıralarda Alman ormağaralar, meydanlar tilozot, so dayım vardı. Bir maliye memuru. dusunun şöhreti ve Golts Paşanın Tatülerde onun yanına giderdlm. kaldar şair, çöller Peygamber ve Ama, yeni geçtiğim sınıfın bütün Harb Okulları eğıtımındeU tesiradı sanı belirsiz aileler, Önderler leri artık kendini duyurmakta kitapları yanımda. Orada bütün yetiştirirler? Meselâ bizim yakın bulunmuştu. O halde tsmet için tatil boyu kendimi önümdcki tarihimizde, Selânikte bir GümAlmanca, ileride ve Orduda kuderslere, önümdeki imtihanlara rük Muhafaza memurunun oğlu, hazırlardım. öyle ki. ben mekte manda kademelerini aşarken, mü bir Tek Adam olur sivrflir? Yabe döndüğüm zaman, yeni^ınıfı kemmel bir basamak taşı vazifehut da, sessiz, sedasız, mütevazı mm derslerini zaten hazırlamış, si görebilirdi. Nitekim öyle de ove her zaman resmî vekannın zirlacaktı. hına bürünmüş küçükriitbelibir bellemiş olurdum. Mektep ve sorgu yargıcımn oğlu bir çün ge ders, benim için artık mesele tesMustafa îsmet, Topçu Harbiyelir ve 45 yıl boyunca, hiç aynlma kil etmezdi! Bu sayededir ki... sini 1 eylul 1903 te Tegmen olamacasına, Türk milletinln siyaset Pakat o sayede olanlara geçme rak bitirdi. Henüz 19 yaşındaydı sahnesinde, daima söz, daima ak den önce, şimdi biraz geriye dö ve artık bir subaydı. Künyesi orsiyon sahibi olur? Hem de hiçbir nelim. du kütügüne şöyle geçti: zaman son sözünü soylemeyerek!.. Reşit Oğlu tsmet • tzmir. 319 Bu sorulann sırrı, elbette ki, (1903). I • Sahrâ... hiçbır zaman çozülemeyecektir. Evet, Mustafa tsmet, mektebini Ama bütün bu sırlann içinde bir birinci olarak bitirdi ve Padisah, gerçek vardır ki o da, hayatta bir ski Osmanlı ülkesinde ve İm bu gibi hallerde yürütülen bir demisyonu olan insanın her devirde, ğerlendirme nişanesini göstereparatorlugun son devrinde, her engele ve bütün şartlara rağhangi memur veya asker ço rek" mektebini birincilikle biüren men, kendi kendisini inşâ edebilecuğu vardır ki, kendi gelecegini Izmirli Topçu MülâzimiSâni (Teg ceğidir. Gerçi bu lnşa işi sekteye uğrayabilir. Topraga dUşen to düşününce askerliği, subaylıgı ha men) îsmet efendiye, bir de Mayal etmiş olmasın? Meselâ Selâ arif Madalyası vermişti.» humlann hepsi yeşermez, filiz vermez. Ama o yeşerebilen, filiz nikte ve 18861887 yülanndaki lenen var ya, hayatta söz, işte o Mustafa! Hem Şemsl efendl meknundur. Ve bu söz hakkını o, tebindeki sadist, bıngü bıngü herkesten önce, kendi kendisın Kaymak Hafızm tekmeleri, sopalan yüzünden kan revân içinde den almıştır. Osmanlı çocuğn Mustafa tsmet, işte bu söz hakkı mektepten kaçan, hem Mülkiye Ruştiyesindeki Hafız Çopur Nunı böyle fethedenlerden biridır. arb okullannı belirli bir dererinin dayaklarından mektebi bıraceye kadar öncüiükle bitiren kan, ama, her sabah, her öğle soher subay gibi, Topçu Teğmenu, Askeri Rüştıyeden parlak duğni îsmet Efendi de Erkânıharbimeli, sırma şeritli asker mektebi üniforması ile dönen komşu Bin ye mektebine (Harb Akademisi) başı Kadri beyin çocuğunu, köşe aynldı. Tegmen Ismet 1903 de Pan Jnönü'den şu sözleri dinleyegaltıdakl Erkânıharbiye mektebilere saklamp, hayran hayran göllim: zetleyen şu bizim Mustafa Kemal! ne girdiği zaman, Ostteğmen Mus ™« Ben, istidadı geç kesfoiun Gerçi Selânikte asker mektebi ço tafa Kemal aynı mektebin üçüncü ve son sınıfında bulunuyordu. muş, sonradan meydana çıkmış cuklannın, yahut da meselâ Lord Ali Fuat (Cebesoy), Kâzıro (Karabir çocuğum! Kinross"un yazdığı gibi sokaklan bekir), Fethi (Okyar) gibi bir Fakat Paşam, bütün smıflan dolduran zabitlerin feslerinde sorbirincüikle bitirdiğiniz yazılır? guçlar yoktur ama, askeri ünifor gün memlekette isim yapacak gençler de aynı okuldaydüar. tsma, gene de askeri üniformadır. Ne münasebet! Sıvas askeri met'in Harb Akademisinde Mustarüştiyesinde gınıftan döndüm.. fa Kemalie tanışıklıgı, sıkı bir ar Ama sonra? . kadaşlık şeklini almamakla beratşte bu «Ama sonra?» var ya? Hayatta kendine bir yol çizebi"şte hemen hemen o yıllard» ber, uzaktan bir göz aşinahğını da lecek olan çocuğun, atlayabileceSivasta bir de küçük Mustafa aşmıştır. Zaten ayn sınıflarda, ay| Ismet vardır. Daha lzmirdey rı tabiat, ayn mizaçta İki lnsandıği en çetin geçit: Ama sonra?.. diyebilmesidir. ken en sevdigi sey, »okaklardan lar. Kısa bir süre sonra ve 1908 Birden kendini toplayıp, yoluna geçen askerlerin muzıka ve tram ihtilall Ue birden bir yıldız gibi parlayıp, 19081918 arasındaki 10 pet sesleriydi. Sivasta da bir askerlik havası ve bir asker rüşti yıl sureyle împaratorlugun mumüdahaleleri yesi vardır. Onun da mektep yası kadderatına kesin yaklaşır. Hattâ o sıralarda Abdül olacak olan Enver Paşa ise, tshamid'in Sivasta sürgün yaşattıgı met'in Akademiye girdiği yıun ön bir paşa, 17871788 Türk • Rus har ceki ders senesi sonunda mektebi bitirmiş ve bir Kurmay YUzbaşı binin Şıpka geçidi kahramanların olarak Makedonya'da Orduya kadan Hulusi Paşa, bir gün bu ço tılmıştı. cuğa, babasuıın r"'"1^^ odasında sorar: tsmet'in Fransızcadan sonra bu Ne olmak ıstersin evlâdım? defa da ve çoktanberi özlediği Almancaya başlaması, Kurmay mek Asker olacağım!.. Asker olmak isteyen sevimli, fa tebindekl tahsil zamaruna rastlar. kat ufak, tefek, narin bu çocuğun Evvelâ bir arkadaşı ile ve haftada bir, yani hafta izinleri sırasında cevabı Hulusi Paşaya hoş gelir kendilerine ders vermek üzere öama, babasınm gözlerini yaşartır: Askerlik? Bu benhn Ismet zel bir hoca buldular. Bu arkadaşı, çok daha sonraOarı onun Ordu mi asker olacak?. Ama Mustafa îsmet asker olur. arkadaşı ve son görevinde Ankara Yalnız Türk Tarihine Asker ruştıyesine yazılır. Mektep Harb Okulu Kumandanı olan G«te künyesi şudur: İsmet, Ali Ba neral Ali Puat Erden'dir. Pakat aynlan bu sayı ile Gökba! Çonkü asker rüştiyesinde ço hocanın dersleri ona ancak dilin anahtarlannı işaretledi. Onun acuklar, mahalle ismi ile çağnlırkuşağının 26 sayılık sıl çalışması kendi kendinedir. lar. İlk seneninin sonu bir yenilTarih cildi tamamlandı. gidir. Ama işte ondan sonra? On Fransızcada olduğu gibi Almancadan başka bir çocuk hayata adeda da kendi kendini yetiştirecekHaftaya 52. Sayı ile de ta yeniden gözlerini açar. Yalnız tir. Nitekim öyle de oldu. verilenleri, öğretilenleri alma deHayvanlar ve Bitkiler ğU de, kendi kendine ve başkalannı aşarak birşeyler öğrenme, cildi tamamlanmış olakendi kendini yetiştirme işi, daha o zaman başlar. Pransızca öğcak. ma bu yoğun netirenmege girişir. Çünkü Sivas asHer iki cilde ait dlt ker rüştiyesinin dersleri ona arcesini almakta da gecikmedL kapağı, fihrist ve renkli bk hafif gelir. 1895 de Rüştiyeyl tamamlamışKurmay okulunun ilk sınıfını lâkli şömizler (ceket) tı. Pakat yaşı çok küçüktü. Onun bitirince, usulen üsteğmen oldu. için ve daha üst derecedekl satışa çıktı. Cilt kapak ker mektebine göndermedenbir as 26 eylul 1906 da ise Kurmay YUzönce başı olarak Erkânıharbiye mektebabası onu bir yü Sivas Mülkiye bini de gene birincihkle bitirdi... lan 10 lira, fihrist ve Idadlsinin beşind smıfında okut Edime'de bulunan tkinci Ordu tu. şömizle beraber 12,5 kadrosuna tâyin olundu. 2 ekim 1906 da Edime'de orduya katüdı. Asker Rüştiyelerinden çıkanlar liradır. asker îdadilerine (şimdiki Lisele Osmanlı ordusunda artık topçu sı rin benzeri) girerlerdi. Bu Idadl piftnrtnn gelmiş bir Kurmay YUzARKIN KİTABEVt ve ler Ordu merkezlerinde bulunur başı îsmet Efendl vardı. tnönü o du ve oTOirıaT'lfi7 Osmanlı Ordu günleri anlatırken şöyle konuştu: bütün kitapçılarda busunun altısının merkez şehirle Ama ben mektebi bitirip de rinda (Istanbul, Edime, Manastır, Edhmeye giderken, yanımda kocaIunur. Ödemeli göndeŞam, Erzincan, Bağdat) bu Idadl man bir sandık Fransrzca ve Alrilir. ler vardı. manca ldtap götürüyordum!Bir hayat yolculuğuna böyle çıMustafa Ismet, 31 Temmuz 1897 de Sıvas Mülkiye İdadisinin altın kan bir adam, çıktığı yolda, herllâncılık: 1237 1056 cı sınıfından tasdiknameyle Ha halde sıradan bir yolcu değildir. liçte, Halıcıoflunda, Mühendlsha Böyle bir yolcu, çıktıgı yoldan her halde bir takım sesler getirecekne denilen Topçu Harb Okulunun İdadl kısmına girdl. Henüz 13 tır. Nitekim öyle oldu da... Nihayet bir gün geldi. Pangaltayaşmdaydı. Topçu subayı olacak Rahatsızlığım süreslnce ben! haza ve bir gün belki de bir Topçu Pa daki Erkâniharhiye mektebi de katle tedavi eden ve $Ifa bulmamı şası olarak sivrilecekti. Hülâsa ve bıtti. Aksaraylı îsmet, 26 eylül »ajlıyan, Saym Doktor görünüşe gör« bu çocuk herhalde 1906 da, bu harb akademisini de H. BENALTABEF gene birincilikle bitirdi Askerl bir şey olacaktı.. eğitimin mektepler safhası artık ile Sayın Doktor tamam olmuştu. Eski Mustafa IsNEVZAT YEĞİNSÜ'ye met, artık, Erkânıharb Yüzbaşısı hastahanede geçirdiğim günler Ismet Efendiydi. Ve henüz 22 yazarfında jefkatlerlnl esirgemiyen şındaydı. O da diğer arkadaşlan Amlral Bristol Hastahanesi persogibi kurasmı çekti. Kısmetlne aha Sıvas Rüştiyesinde Pran neline, gerek hastahanede, gerek İkinci Ordu çıktı. îkinci Ordunun sızcayı oldukça ilerletmıştı evimde benl telefonla arayan, merkezi Edime'deydi. O sıralarda Şimdi bir de Almancaya baş blzzat gelerek STnhatimİp alakalatsmet'in aiiesi tstanbul'dadır. Aklamak istiyordu. Mektebin derslenan değerll akraba ve dostlarıma ri ise daha ziyade matematik te sarayda otururlar. Babası gene •n dertn teçekkurlerimi sunarım. mütevazi, fakat daima ciddl, daimelinde zor ve hayal unsuruna SÜLEYMAN KONUR ma vekarlı, otorite* bir aile reisiyer vermeyen soyut konulara dadir. Oğlunun kurmaylığını, oğluyanıyordu. Şimdi 1317 yaşlan ara Cumhunvet 1078 nun doğıımu ve daha sonra meksında bir çocuğun bu biraz da so teplerin başanlı haberleri sırasmğuk ve fazla resmiyetli Mühendisda olduğu gibi sükunetle karşılar hane duvarlan arasında bir tarai Doktor ve onu aynı vekar ve sükunet için tan bu çetin dersleri, diğer taraf de uğurlar... tan hem de kendi başına Pransızcasını nasıl ilerletebildiğinl düşün YARIN mek oldukça güçttir. Ama anlatOert Sac ve tığına göre Pransızcanın azçok Hastaiıklan MBUh«»n.<n İHTtLÂLCİ BtR hakkından geldl. ALmancanın İse, tsttkl&l Üad fBrmaUcapı YÜZBAŞI gelecekteki bir Kurmay lçin büNa « r u : 44 1 78 0 tdn ıimırtal anlıyordu. ÇUnktt o B Camhurbaşkanı Gürsel'in hastalığı günün konusndnr. Ve dünkü gazetelerin Ankara yornmlannı oknyanlar, bn konnda çeşitli tereddütlere, süphelere kapılacaklardır. Daha önceden Cnmhnrbaskanlığı Köskünün çevresinde birikmiş bnlutlan koynlaştıran söylentiler artmıştır. Bir süreden beri basında yaygınlaşan fikir su idi : Gürsel'in etrafında Cumhurbaşkanlıgı Sekreteri Nâsır Zeytinoğlu eliyle orulmuş bir duvar vardır. Tecrit edilen Gürsel bu duvan yıkacak sağlık gücüne sahip değildir. Bn söylenti ne dereceye kadar dogrn idi bilinemez. Ancak dünkfl gazetelerde okndufnmuza gör e 27 Mayıs Devriminin 6ncü gücIeri olan Millî Birlikçiler haber vermeksizin Çankaya'ya giderek Gürsel'i hasta yatafında ziyaret etmisler, ve : « Bu seyahate çıkmak için herhangi bir baskı altında kaldınız mı?> diye sonnuşlardır. Görülüyor ki, Cemal Gürsel'in hastalıîı çevresinde yofunlasan sis perdesi eksilmemis, artmıştır. 27 Mayıs thtilâlinin babacan lideri, vücndnna yapısan felçle birlikte rücünü kaybetmisti . Tıpkı 27 Mavıs thtilâli gibi. Simdi kesin tedavisi gereken bir kesime girmiş midir? Camhurbaskanı Gürsel'in Amerika'va jidisini hos karsılamadık biz Sayın Başkan'ın, hele Johnson'a yapılan müracaatla ve Johnson'un özel nçajıvla Amerikaya eitmesi, Türkıyede meshur mektnp ile iltnli çürültfilerden sonra büsbütün tadsız kaçıyor. Gürsel, yeryiizünde hiçbir ülkede bulnnmıyan tedavi metotlarını «ashinçton'da bularaksa, bir diyecefcimiz yok. Ancak bövle bir iddiayı kimse öne sürmemiştir. Mademki Gürsel hastalığını mnhakkak Amerikada tedavi ettirmek zornnda degildi, Sayın Cnmhnrbaskanımız adına Johnson'a basvurnp bn düzeni hazırlamakta ne mâna vardı? Türk toplamn daha birkaç hafta önce Amerika Cnmhnrbaskanı Johnson'un Türkiye Basbakanına vazdı^ı yakısıksız mekiubn oknmnstnr. Gönu] isterdi ki Devlet Baskanımu, kendi Hükfimet Baskanına eönderilmis o vakısık«ız mektubn yazan kisinin özel nçağına binmevi kabul etmesin. Devletlerarası politikanın inceliklerini Ivi hesap etmek dnrnmnnda bulnnan sornmlnlardan bSyle bir davranısı beklerdik. Ovsa tenine vürümüstür olaylar Camhurbaşkanhğı Genel Sekreteri N'âsır Zeytinoilu çeçen cnma günü Gürsel'e yapılan bir kon^ültasyondan sonra dojruca Amerikan Büvükelçili|lne başvurmns. Johnson'a haber verilmis ve bir saat içinde her sey olup bitmlştir. Nâsır Zeytinofln, Türk milletinin onnrunn kıncı davranışlara karn daha hassas bir Genel Sekreter olmagını bilememiştir. Bütün bn düşüncelerden sonra geriye kalıyor bir sorn Issreti daha : Acsba bütün bn olnp bittiler n Mayı» thtilâlinin Ilderini Cnmhnrba«kanlıgından nzaklastırmak irin midir? Ankarada ve Türkiyede her çeşit vatandasın kafasına takılan bn sornya cevap bulmak çok zor. Dünkü gazeteler, 33 müsteşarın ve genel müdürün daha deŞistirileceğini yazıyorlardı. Tüzlerce memur, kaymakam, vali, müdür, genel müdür, müsteşar ve adliye adamı hallaç pamnğn gibi atılmıstır. En aşafıdan başhyan tasfiyf en yukanda gerçekleşip Cumhnrbaşkanı da değiştirilecek midir? Gürsel kendi eliyle imzaladıjh kararnameler sonnnda kendisini de makamından nzaklastıracak bir noktaya mı getirilmektedir? Sornlar çok yBnlü ve cevap için de vakit çok erkendir. Ancak Î7 Mayıs Devriminin lideri Cumhnrbaşkanlığı makamına geçtiginden beri köprülerin altından çok snlar akmıstır. Bugün Türkiyede iktldara oturmns çüclerle 27 Mavıs'ı gerçekleştiren gücler «raıında hiçbir münasebet yoktur. Bngünkü iktidar, kompradorlar saltanatmı ve nyduluk politikasını yürütmeye memnr politikacılann iktidandır. 27 Mayıs Devriminin lideri Gürsel, bn iktidann haksu kararnamelerinl imzalamak durnmnnds kalmıstır. Bn iktidara yakışan Başbakan, Süleyman Demirel'dlr. Bn iktidann kendiıine yakısacak bir temsilciyi de Cumhnrbaskanlığı adayhgına çetirmesini biz Gürsel'in o koltnkta otnrmanndan yeg bnlnruz. Çünkü Gürsel o koltnkta otnrdnkça 27 Mayıs Devrimi liderinin o koltukia otnrdnfn sanısı yitiVrlflkte Kalacaktır. Bn gSrünüs, aldatrcı bir görünüştflr. 27 Mayıs thtilâlinin bir karşı beyaı ibtilâlle tasfiye edildiği sn jötürmez bir ferçektir. Gerçi toplnm hayatınm çeşitli katlannda devrimin getirdiği knrumlar daha yürüriüktedir. Ama tasfiye de yürürlüktedir. Böylece freni boznlmnş bir iktidann gerçek yüzü gün geçtikçe daha da aydınlıfa çıkmaktadır. Aydınlık, çüphesiz alacalı görnnSsten çok daha nyarıcı fözlemlere rötürtir insanlan... Şu bizim Mustafa Kemal E Rüştiyede sınıftan döndüm HI Ayrı tabiat ayrı mizaçta iki insan En sevdiği şey GÖKKÖS ••••••••«•••••••••••••••••a YENİ KİTAPLAR Varhk Yayınevi yeni kitaplannı sunar: 1. Sabahattin Ali: İçimizdeki Şeytan (Roman) 6 lira. 2. Dr. Yellovvlees: Ruh ve Akıl Bozuklukları, 5 lira. 3. B. Necatigil: Edebıyatımızda İsimler Sözlüğü. 5 lira. 4. John Steinbeck: Bir Savaş Vardı, 4 lira. 5. F. Nietzsche: Seçilmiş Düşünceler. 2 lira. 6. Sabahattin Kudret Aksal: Kahvede Şenlik Var. 2 lira. 7. Panait Istrati: Baragan'ın Dikenleri 2 lira. 8. Japon Masalları: (Çocuk Klâsikleri). 1 lira. Cumhuriyet 1053 Erkcmıharp yüzbaşısı Â 1 İ I AKBANKn üncü I ı Ü KÜÇÜKESAT 2 Şubat 1966 Çarşamba günü hizmete giriyor Bu Şubede hesap açtıranlara (ANKARA) ŞUBESİ TEŞEKKÜR Mektebini birinci olarak bitirdi 50.000 LİRALIK Ayrıca HUŞUSİ ÇEKİLİŞ Umumi çekilişlerde kazanma şansı D AKBANK SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA B 6 Vigen 250rag.tablet piyasaya arzedilmiştir. AKSU LÂBOEATUARI İSTANBUL s Reklâmahk (428) 1067 Tarsk Z, X.;bakan Reklâmcıhk 325/1052
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle