Katalog

SAHİFE tKÎ 21 ARALIK 1966 "DEVALUASYOH,, söylenlileri Ozerine Doç. Gülten KAZGAN esmi eevrelerin keıin olarak reddetmesine rağmen, son günlerde «devaluasyon» ihti•nalinin kamu oyunn artan bir şekilde ilgilendirmefe basladıgı günltlk gazete haberleri ve makalele'ri araıınds konnya verilen yerden kolavca anlasılabilir. Bütün ekonomiyi yaygın bir sekilde etkileyecek olan devaluasyon gibi bir işlemi ne küçümsemek ne de «yapılmıyacaktır» dije kestlrip atmakla önlemek mümkündür. Gerçek olan bir husns varsa, o da Tiirk ekonflmisinin son yıllar içindeki ve önümüzdeki yıl içinde mnhtemel gelismesinin bir de\aluasyonn gerekli kılacak sartlan hazırladıfıdır. Bn gelisme bir kere baslayınca da, devalnasyon söylentilerî ve ihtimalinin devaluasyonu gerektirecek şartları daha da knvvetlendirdigine hiç şüpbe yoktnr. İU: şşşş ••#• »••• •••• Bağımsız Devlet ve sonuç Dr. Hikmet Sami TÜRK serbest (!) bırakmaktadır. Bu teklü, özelUkle zayıf garantileri ürkiye'nin enosisl, Yunanisdolayısıyla Türkiye'nin endişeletan'ın taksimi reddi uzerine rmi gidermekten uzaktır: nıhayet 1959 Zürih ve LonA Türkiye'ye müdahale hakdra gbruşmelerinde taraflar orkı tanınmazs» yarın «tam bata yol olarak «Bagunsıı Kıbns» ğımsız Kıbns» in tek taraflı formülünde anlaşmışlardl. Ne taahhüdünü bir yana iterek yazık ki Rumlar, bir defa IngıYunanistan'la birleşmesine liz egemenliği kalktıktan sonra bangi knvvet engel olabilir? Ada Turkleri ile daha rahat he• Komıser ve gözlemci tasaplaşabil*:ceklerini ve «bağımyıni ifin Birleşmiş Mılletîer'e sız devlet» niteliğinin bütun simüracaat «tam bağımpız Kıbyasî imkânlarından da yararlatıs» hukumetinin ihtiyarına narak asıl emellerıni gerçekleşbırakılmasa bile, bu çaçıt çntırebıleceklerini sandıkları ıçin revlilerin genellıkle başarıh 1960 Anayasasınm uygulam?da olamadıkları daha Cemıyeti i> i niyete ıhtiyaç gösteren rejiAkvam zamanmdan bılinmekraı isleyememıştir. Fakat a^'nı tedır. Kaldı ki «ırası «elnce formul bugün de sozü edilen bir sar.ki Ada'da Birle^mi» Milçozum sekhdir. Tabıatlyle ufak letler temsılcıleri ve askerleba7i duzeltmelerle tekrar 1960 n yokmuş gibi davranmaksıstemini denemekten çok olduktan çekinmeyenlerin yann ay ça değişik çehreli bir «bağımsız nı teskılâtın komıser ve gnzdevlet» bahis konusudur. «Balemcilerıne fazla ıtibar gosğımsız devlet» in yenı bünyesi tereceklerini duşünmek, hahakkındaki görüşler i<:e ayrılyalperestlik olur maktadır: % Birleşmiş Miltetler'in dikkatini çekebilme imkânı da bizim için pek ferahlatıcı değildir. Çünkü Birlesmis Milletler, haklıvla haksııı ayırt rden bir adalet orgaıu desildir; kararları devleilprarasi dtnifdeki dalgalanmalara tö re de^işen siyasi bir kurunv esmi Rum ve Yunan tezidır. dur. Hem Kıbns CumhuriyeKıbns Cumhuriyetı're egetinin Birleşmiş Mllletlere menlığini hiçbir kayıtla sı«egemen» bir devletin içislerinırlandırmayacak, dolayısıyla ne karısma yetkisi verecek hiçbir yabancı devlete mudanabir antlaşma hükmünü Teşkile yetkisi tanımayacak bir stalât Anasözleşmesine avkınlık tı v°rilecek, Turk topluluğunun gerekçesiyle tanımazlıktan azınhk hakları garanti (!) edıgelmeyecetini kim söyleyebilecektır. Rum ve Yunan propaHr? gandasma gore bu, uyeleri esıt haklara sahıp Bırlesmış Milletler Teskilâtı Anasdzlesmesiyle çoaunluk yönetimı, azmlık muha lefetı demek olan demokra=ı ılkelerıne de uygundur. Bırleşmıs ürkiye'nin üçüncü resmî teMılletler Genel Kuruiu'nun hem zidir. Kıbns, iki federe devGuverlik Konseyı gündemindekı letı ıçıne alan bır bağımsız bir konuya el attığı için yetkı dışı, h»m de dunya barışı ve mıl Cumhuriyet olacaktır. Turk ve Rum toplulukları 610 yıl gibi letlerarası guvenlığm korunma«ı bır süre içinde yer deîı=tirerek gıbı onemli sorunlarda gereklı 2/3 oy çogunluğundan yoksun 1 6 belli bolgelerde toplanacak, boylece 1960 Anayasasınm ek*ik fearalık 1965 tarihli tavsiye kararı deral sıstemi toprak avrıhftıyla bu görüşü okşamaktadır. Bövle bır çozüm şekli, Türkiye ve Kıb tamamlanacaktır. Ada'nın kuzeyinde Turk Federe Devleti içm rıslı Türkler için sakıncalıdır. ıstçr.en arazı ke«imı, nüfus o9 Türkiyenin müdahale hak ranına nyçun olarak Kıbns ki kaldınlmıs olaca*ından, yuzölçümunün en az °'o 20 =i kakaderi tamarnen Rumlara bıdardır. (önceleri arazi mülkiyerakılmıs bir Kıbrıs'ın Self ti da§ılımmdan hareket edüerek Determination bahanesiyle 0 J 3Ş ıstenıyçrc^u.) Yunanigtan'a eklenmesi önlenemez.. Aslında • «teın bağımYunanıstan ve Kıbnslı Rumsız devlet», enosise giden ka far,*bu'^eklîfi «rrfasiceif faksim» pıyı açık tutan bir «maskeli sayarak reddetmektedirler. Gereııosis»tir. çekten taksime en büyük engel, # Rum veva Yunan yoneti Ada'da Turklerle Rumların karışık oturmalarıdır. Bir defa rni kendi merham»ti ve insaTürkler belli bir bolgeye yerlesfına tâbi kılınmış bir Turk topluluğuna karşı haksız iş tikten sonra, ciddî bır anlaşmazlemlere giriştıği takdirde yi lıkta Federasyon'dan aynlıp ken di başianna bır devlet kurmalane aynı sebepten Türkiye'nin TI veya Türkiye ile birlesmeleri elikolu bağlı kalacaktır. • «Çofunlnk yönetimi, azm büyük güçlük varatmaz. «Federal devlet», taksim için bir «aralık muhalefeti» sloganı aldaçözüm» olabilir. Ama enosis ve tıcıdır. «Siyasi azmlık» devitaksimi bir arada yasaklayan pa mi biçbir zaman çofnnluk ha rantiler konabilir. line gelemiyeeek bir etnik grupu ifade etraez. Kaldı ki, Ada Türklerinin devlet organlannda yönetiei temsili düsünülmemektedir. svıçre Konfedera=\onu'ndan mülhemdır. Federal devlet şekhnden daha az ve daha kısa mesafeli bir nüfus mübadelesıyle Türkler ve Rumlar, halen çoğunluğa sahıp olduklan çe şıtli bolgelerde bırKaç özerk kan ton halınde tepkilâtlandırılacaktır. Kantonal sıstem, bır federe ırlesmış Mılletler'ın ıkınci devletin kendi içindeki ıispî arabulucu^u Galo Plaza'nın merkezıyetten yoksun kalacağı kendi ifadesıvl? «taraflara ve iki Rum kantonu arasına bır ıma yollu» teklifıdır. Kıbns UevTürk kantonunun gelmesine veleti'nin sürekli olarak bağım«ız ya tersıne yol açacağı ıçın fedekalmayı taahhüdu, Ada'da ıhtiyaç süresınce gorev yapacak ko ral devlet kadar emm değüdir. Bu şekıl. işiemediği takdirde iki mı^er ve gözlemci tayini için Bır federe devlet halınde gruplaşIeîmıs Mılletlere müracaat, gere mayı veya taksimi kolaylaştırakırse bu Tçşkılâtın dıkkatini çek cak bir «araçözüm» olabılir. Tame gibi bazı garanti tedbırleri biî önleyici kayıtlar mümkünongörmekte, Turk topluluğunu dur. Herhalde bu sistemde Türnüfus çoğunluğuna sabip bukiye'nin garantör devlet yetkisilunduğu yerlerde bölgesel özerkne «federal devlet» ten daha çok lik hariç esas itibariyle azmihtiyaç vardır. Türkiye «kantolık statüsüne tâbi tutmakta, artık Kıbns'ta oturmak istemeve nal devlej» üzerinde konuşmağa hazır olduğunu ifade etmisti. cek Turkleri Türkiye'ye göçte Yunanıstan ve Rum tutumu olumsuzdur. I R i kinci Dünja Harbinden beri Türk parasının • dıs kıymeti, biri 1946 da dolar fiyatının (bir dolar = 180 kurnş) taa 280 kurusa çıkarılması; ikincisi de 1958 de 280 kurustan 900 kurusa çıkarılması olmak üsere, iki defa düsiinülmüstür. Her iki işlem de Türk ekonomisinin siddetli bir enflâsyona sahne olduğu \e iç fiyatlardaki yükselme dolayısiyle ihraç edilmiyen ürün stoklarının elde biriktiği dönetnlert takip etmistir. 1966 yılında ise ekonomlde fiyat istikrarı mevcnttur; 1958 58 dönerainde gözlenen ihracat azalısı ve ihraç ttrünleri ıtokları b'rikmesinin aksine, ihracat 1966 yılınm ilk on ayında geçen yıl avnı dönemdeki ihracata nazaran Oo8.5 oranında yükselmistir. Tüzeyde devalnasyonu gerektiren sartların bnlnnmadıgı izleniminl uvandıran bu duruma raçmen, temelde Türkiye'M böyle bir işleme fötürecek sartlar bngün mevcut oldufn gibi yakın bir geleeekte bunların daha da kuvvetlenmesi ihtimalinin mevcudiyeti su sebeplerle açıklanabilir. kriz, Türkiye'nin döviı gelirlerini birkaç şekilde olumsnz yönde etkiliyecektir. İçinde bulunduğumaz yıl dış ülkelerdeki Türk işçilerinln döviı transferleri 100 milyon dolârı bularak, daha önce yapılan tahminlerin çok üzerine çıkmıştır. Ne var ki, Alman ekonomisl ki Turk işçilerinin ezicl çoğunluğu Almanyada çalışmaktadır bir durgunluğa girmiş ve bu durgunluk özellikle Türk işçilerinln yoğun bir şekilde calıştığı madencilik gibi alanlarda kendisini belli etmiştir. Önümüzdeki yıl, değil daha fazla İKİnin Almanyaya giderek bu kanaldan giren dövizlerin artması, hattâ hâlen çalışmakta olan işçilerin bir kısmma yol verilmesi ve dolaytsiyle buyük ölçude belbağlanaO bu ddviz kaynağuıın daralması ihtimali vardır. Bundan başka, Ttirkryeye giren turistler arasında Almanlar ildnci yeri işgal etmektcdir. Durgunluk dolayiaiyle gelen Alman turist sayısuıın ve buna bağlı olarak da turizmden sağlanan do\iz geliriniıı azalması. ihmal edileraiyecek bic ihtimaldir. Kısacası. Türkiye'ye döviz girişlerini olumlu >onde etkilemesi beklenen iki kaynak, Almanyadaki İktisadî dnrgunlnfnn etkisi albnda daralmak eğilimindedir. » « al ihracından saflanan döviz fellrlcri bakı* " ' mıııdan ise, hâlen elektrik, kömür, akarvakıt şeker gibi maddelere yapılması tasarlanan zamlar üzerinde durmak gerekir. tlk üç maddeden biri veya diğeri, smai mâmullerin hemen hepsinin iirctimine girmektedir. Bu gibi. «girdi»lere >apılan zamlar, iç piyasada talep elâstikiyetinc bağlı olarak mâmullerin fiyatlarına intikal eder. Aynı husus, akar>akıt içln tarımsal ürünler ve şeker icin konscrve şeklinde (mâmul) tarımsal ürünler bakımmdan vârittir. Türk ekonomisi mal ihracından sağlanan döviz gelirlerini artırmak bakımmdan son yıllarda sınaî ma mul ve yarı mâmul ihracına güvenmcktedir. Nitekim, 1M0 yılma kadar önemsenmiyecck bir seviyede kalan sınaî mâmul ve yarı mâmul ihracından sağlanan gelir, 196265 dönemlnde onemli artışlar gosternıiş, 1955 de 90 milyon dolara yükselerek ihracat gelirinin *,'ı20 slnl sağlamiftır. Türkiyenin dış pivasalarda sınaî mâmullerini sürebilmesi, ne marka ve ne dc kalite rekabeti yapılamııdiRi için. hemen sadcce fiyat rekabetine bağlıdır; dünyaca tanınmı; marka \e kalite karşısında Türkiye ancak daha dü;ük fiyatta satmakla sınaî mâmul ihracını artırabilmektedir. Oysa. söz konusu zamlar dolayısiyie smai mâmul ve yarı mâmullerin iç fiyatları yükseldiğinde döviz ktıru aynı iken fiyat rekabeti imkânı da büyük ölçüde azalmaktadır. Bu bakımdan, ihracat geliri içinde artan bir önem kapsamağa başlıyan bu kaynaktan sağlanan döviz geliri artmıj abilir, hattâ azalabilir. T bakabilecek, hattâ bir Avrupa bütünlesmesine kucak açabilecek bir ileri göruşlülükle anlaşmaya varılabilir. Türkiye, âdil bir çözüm şekli ıçın barışçı yollann hepsini denemelidir. Ancak tek taraflı iyi nıyet saflık olur. Artlk karşılığırıı görmey'îceğımiz hiçbir tavizde bulunmamalıyız. Unutmamalıdır ki Kıbns, milH sınırlarımız dışında kaderleri üzerinde soz hakkımız olan son Türk topluluğunun yaşadığı yerdir. Bu hakkımızı iyi kullanmalıyız. ıhayet barışçı çabaiarımız sonuçsuz kalabilir ve DU kjrdüğumü Büyük îsker.der vârı bir darbeyle çözmek «erekebihr. Rumlar Ada Turklenne karşı \«nı bir saldırı veva ablukaya yahut enosise yeltenebılırler. Böyle bir durum ıçın Turkıye, ya kurulusu derhal ılân edılecek bır «Kıbns Türk Cnmhuriveti» nı askeri ittifak antlasma«ıyla himayesme almağa \eva 195960 antlaşmalanndaki muda ı hele hakkını kullanmava hazır olmalıdır. Su da var ki Makarios Hukumeti, Ada'da Yunanistan'm yardımıyla bir Türk çıkartma ve hava indirme harekâfıni ha>li güçleştirecek bır savunma tertıbı almıştır. Ayrıca kısa zamanda doğrudan doğruya Yunanistan'la karsı karsıya gelmecektir. Harekât alanının Kıbns dısına kayma veya daha fazla genişleme istidadı şimdiden kestırilemez. Bu bakımdan Kıbns'a silâhlı bir müdahale. bütün ihtimalleri hesaba katan bir itina ile plânlanmalı ve büyük Dir sü ratle yürütülmelıdır Herhalde konu derhal Güvenlık Kon«eyi'nde gorüsulmeğe başlanacak. NATO devletleri de bır Turk Yunan savaşım durdurmak 1 7n 1i en seri çabayı göstereceklerdır. Harekâttaki başarısı derecesinde Türkiye, şartlarmı kabul ettir?bılecektir. ıbns hakkında bir anla>;maya varıldıktan sonra da Türkiye, bu anlaşmanın uyanık bekçisi olmak zorundadır. Yunanlılar kendi emellerine tam uymayacak her çözüm seklıni sadece son hedefe yakUstıracak bır basamak saymak itıyadındadırlar. Türkiye, üç yıl önceki ha zırlıksız duTuma bir daha düşmemelidir. öte yandan Kıbrıs, zaten zayıf 'fkonomfrhiz üzerinde bfamsuz et kiler yapmaktadır ve daha uzun ca bir süre yapacaktır, hattâ ley himize bir çözüm şekli bulunsa bile. Ama Türk halkı, bu dâvada fedakârlık yapmaktan başka imkâna sahip değildir. Reklâmcüık 4950/14872 N Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığından 1 Ortaklığıraızm Ikram servisleri ihtiyacı için |artnamesindp yazılı 1800 kilo serinletid, kapalt zarfla teklif alraa sureti;. le. satınalınacaktır. 2 Muhammen bedeli (27.000.) lira olup feçlci teminat (1350) lıradır. Bu işe ait şartrumeler, mesal gun ve saatlennde İstanbul Gümuşsu>u Cad. No: 96 da THY. Levazım Müdürlüğünden a/nacaktır. 3 tstekhler teklif mektuplannı 4/1/1967 çarsamba giinu saat 14 e kadar Levazım Müdürlüğüne tevdi etmis olmalan sarttır. 4 Ortaklığımız 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta veya dılediğini tercih etmekte serbesttir (Basın 24742'14883) •»•> Tam Bağımsız Devlet R Dış Ticaretin Buçünkü Durumu çinde bulundoğnmoz yılın ilk on ayı ıar* fında dış ticaret açığı 233 milyon dolara yükselmis; geçen yıl aynı dönemde kaydedilen açıktan 100 milyon dolara yakın bir fazlalık ortaya çıkmıştır. 1966 yılında Türk ekonomlsinde gözlenen nispi fiyat istikrannda, tarım ve sanayi kesimlerinde gözlenen gür'atli gelişme yanında, ekonomi icinde mal anının artan ithalit yoluyla da büyöyor olmasının önemli bir payı vardır. Bnndan başka, Türkiye'nin döviz stokları içinde bnlnnduğumuz yıl tehlikeli şekilde erimiş, 3 0 4 0 milyon dolar gibi 15 20 çünlttk ithalâtı karşılayacak bir seviyeye düsmüstür. Merkez Bankası, döviz ve altın stoklarındaki azalısa paralel olarak para arzını daralttı|ına göre, bn azalısm da fiyat istikrarım sağlavıcı bir etkisi pldutju söylenebilfr. Kısacası, dıs ticaret kesiminde, devaıtn mümkfin otmayan bir gelişttıe, 19İ66 *^ılı İçinde fiyat Mikrarı Rzerinde genel olarak olumln bir etkl yaratmıştır. iğer taraftan, büyflyen dış açığı Türk fiyatı üzerinde etD parasının serbest piyasa 13ticaretdan ynkari kisini göstermiş dolar fiyatı TL. ŞAHANE YILBAŞ1 GALASI men U Koktevl Cınar Çcsalı Kanapeler Oksteyl Knnsoınes) «Sakristen» Altın Payet Sığıı rılrtosu Ugara «Rnssin:» Patates Amandln Tereys^lı Ispanak Vapra£ı İ Federal Devlet T ••«* Devaluasyona Götürebilecek Şartlar çinde bulunduğumuz yıl dikkati çeken bir ölçüde artan dış ticaret dengesi bozulması, önümüzdeki yıl sınai mâmul ve yarı mâmul ihracını bekliycn tehlike dolayısij le daha da bozulmak eğilimindedir; igçi döviz transferfeff've turist geiirleri hakımindan "mevcut gelismeler ise (büyük ölçüde dı$ yardım ahnmadıkça) Türkiyenin ithâl kapasiteslnde öııemli sınırlamalar gerekebileceğini göster mektedir. Şu da var ki, daha ithâl kapasitesi sınırlanmazdan önce, bnnun daralabileceği ihtimalinin ortaya çıkması kendi içinde döviz talebini arttran bir etkendir. Ithal kapasitesinin yakın bir gelecekte daralması kuvvetle muhtemelse, ithal malları fiyatian yarın yükseleceğine göre, bu mallan bugün ithal edip yarın flyatlar yükseldiği zaman satmak, •kâr> gayesinin hâkim olduğu dış ticaret kesimi için olağandır. Bu ihtimalin, içinde bulunduğumuz şartlarda özellikle «bedelsiz ithalâU kanalından yapılan ithalâtı artırarak serbest piyasadaki dolâr fiyatmı yükseltmek, resmi kurla serbest kur arasındaki farkı büyütmek gibi bir sonuç yaratması bekleııir. Aynı olgu, devaluasyon ihtimalinin yarattıği fiyat bekleyişleriyle ithalâtın teşvik olması ve ihracatın geciktirilmesl bakımından söylenebilir. K Dondurmalı Sufle Grd. Marnıer lckller: Ooluca Bevaz Ooluca K ı r m i z ı Merih Sek 2 Orkestra 2 Program Daıts » u o t s ı r o n Kolıyon • •• İ doğru yükselmeğe başlamıstır. Döviz stoklarının tehlikeli şekilde azalmasına paralel olarak da son bir kaç ay zarfında itbalâtta aksamalar, döviz transferlerinde gecikmeler gdzlenmektedir. Her iki olay, döviz talebini yükseltip, mevcut hareketleri daha siddetlendirecek bir efilimdedir. Serbest piyasada dolar fiyatının yükselmefe başlaması, «bedelsiz ithalât» kanalından yapılan ithalâtı, ilerde doiar fiyatının daha fazla yükseleceği bekleyişini yaratmak »nretiyle tahrik etmektedir. Banun, serbest piyasada, dolar fiyatı artışının kendi kendini beslemesi gibi bir duruma yol açabileceği açıktır. Döviz stoklarındaki azalısın ise, bu bakımdan iki yönlü etkisi bugün ortaya çıkmaktadır: bir taraftan döviz transferlerindeki gecikmeler «liberasyon» tazyikini arttırmakta ve döviz talebini sisirmektedir; bir taraftan da anlaşmalı ülkelerden yapılan genel olarak daha yüksek fiyatlı mallara doğru ithalâtta b;r kayıs olmaktadır. İçinde bulunduğumvz yıl sözkonusu gelismelerin etkilerini belli etmesi üzerinde durmayı gerektiren bir husustur. SO N Cumhuriyet 14869 VEFAT Merhum İsmail İpekçi ve Âdile İpekçi'nin oğlu; Rikkat İpekçi'nin eşi, Alev Ersoy ve İsmail Cem İpekçi'nin babalan; Fahir İpekçi, İdâl İpekçi ve merhum Cevdet İpekçi ile Didar Hamarat'm kardeşleri; Ali Ulvi Ersoy ile Elçin İpekçi'nin kayınpederleri; Azmi v» Tarık Ersoy'un dedeleri. Kantonal Devlet Sonuç ukandaki kısa açikiamadan, Türk ekonomisinin dı; ödeme dengesinin önümüzdeki yıl içinde daha kotüleşmek eğiliminde olduğu kolayca görülebilir. Yenl dış yardım aranıyor olduğu soylentileri resmî makamlarca yalanlanmıştır. 1967 yılı bütçe tasansı bir takım enflâsyonist etkileri de beraberinde getirdiğine göre, ülke içinde raaliye ve parakredi politikası tedbirleriyle ithalâtın kısılıp, ihracatın teşvik edilme ihtimali de bertaraf edilmiş olmaktadır. Sadece, ithalâttan alınan damga resmînin yükselmesi ithalâtı kısmak yönünde bir ölçüde etkili olabilir. Devaluasyona gidileceği sö\lentileri de resmî çevrelerce kesin olarak reddedil mektedir. Bu halde. tek yol dış ticaret formalitelerini dengesizliği azaltacak şekilde artırmak; bir fiili devalüasyondan başka bir şey olmayan ihracata prim \cva subvaıısiyon, ithalâttan alınan resimlerin artırılması gibi suni tedbirlere gitmektir. Ne var ki, bu gibi sunî tedbirler pek kısa solukludur ve öniinde sonunda devalüasyonla sonuçlanır. V Sürekli Tam Bağımsız Devlet I İHSAN İPEKÇİ SODYUM vefat etmiştir. Cenazen Çarsamba günü (Bugün) öğle namazmı müteaakıp Şisli Camiinden kaldırüarak Zincirlikuyu Asrl Kabrista nına defnedilecektir. Mevlâ Rahmet Eyleye. Cumhuriyet 14388 B Döviz Gelirınde Muhtemel Gelişmeler akat, hikâye şüphesiz ki bnrada bitmemektedir: Önümüzdeki aylar zarfında bir takıra olumsuz cclisnıeler n daha ortaya çıktna ve bunlann dıs ödeme dengesi ve dötiz fijatları üzerinde olumsuz etkiler yaratma ihtimali oldukça knvvetlidir. Bir kere, Almanyadaki iktisadî TESEKKÜR Eşimin âcll olarak yatınldığı Çamhca Askeri Gofüs Hastalıklan Hastahanesinde safra kesesi ameliyatmı yapan saym bastabip Doç. Dr. Opr. Dz. Kd. Alb. DETERJAN MENSUCAT DERİ CAM SODA ve KİM1A SANAYÖNE SÜLFAT (DEMİR VE ASİTTEN ARI) F ZEKİ TÜRKER ile AIKIM ALKALI KİMYA A. Ş. Telg. ALKIM İSTANBUL PJC. 25 BEYOĞLU Tel: 44 27 23 TÜRKİYE UMUM SATICISI: Doç. Dr. Opr. Aylâlc Musa Nihayet tamamlayıcı bir unsur olarak «bağımsız Kıbns» ın askerlikten tecriti de öne sürülmüştür. Bu tedbir, âdil bir iç düzenle beraber Ada'daki gergin liği azaltabilir ve halkm işine • gücüne dönmesini sağlayabilir. Yeter ki askerlikten tecrit, güvenilir bir kontrol altında yürütülsün ve Ada bütünlüğünün her türlü iç ve dış saldırıya karşı savunulması Türkiye ve Yunanis tan tarafmdan garanti edilsin. Ancak böyle bir garanti şartmın Yunanistanca kabulu zayıf bir ihtimaldir. ane<rfeîl?t Dr. hhan Özgökçe ye. i]gı ve yardımlarını estr gemiyen Opr. Dr. Dojan Sın del, Opr. Dr ZOlfîkar Aytuğ, Opr Dr. Hulusi Mert ne du rumunu yakından takip eden Goğıis Hastalıkları Mutehassısı Dr. Cevdet Kurt'a. cerrahl ser visi hemşireleri ile hastabakıcılara, müşfik hemşire Handan Taneri'ye teşekkürlerlm! sımarım. tsmall Glrgin FİKRİ ALİCAN'a S. BAHAR ve OĞLU Koll. Şti. Telgr. VİKTORBAH İSTANBUL. Tel: 27 34 32 27 55 19 İlâncılık: 7442/14875 Yılbaşı münasebetiyle hediye dağıtroak suretiyle Reklâm yapmak isteyen Banka, Sigorta, Fabrika ve bilumum Ticar! ve Reklâm Firmalannın nazarı dikkatine Müessesenizin Cumhuriyet 14870 TESEKKÜR Geçirdigi ânl ve tehlikell bir rahataîzlık dolayısiyie acele olarak ka'dırıldlgı Beyoğlu tlk Yardırn Hastahanesinde göste rilen yüksek tıbb! hazakat ve Ihtimam sayesinde yenlden hayata kavusturulan hemşirem Kâmtle Karadağ'm tedayist için alınan isabetll kararlardan ve ^Irgenmeven sefkat ve alÂkadan dolayı. başta Başheklm sayın Dr. Sedat AltuJ ile, Baş hekim muavini Dr. Mustafa Dura. Dr. B. Adnan Sayrun ve bilhassa Reanimasyon müteha»sısı Dr. Şevket Kaya. Dr. tbrahim Pirinççi. Dr Ahmet Fuat Ece, Dr. Alican Erksan. Dr. Haydar Dümen'e ve Ktoîyager Muzaffer Saygun'a ve ayrıc» müsfik hemsireler Perihan Metehan Aycel Zorlu ve Elif Toker'e âleni teşekkürü borç Wlirim. tsmall KaradsJ Cumhuriyet 14890 üzerinde yaldız baskılı olarak sipariş etmek isteyenlerin 22 59 26 telefona müracaatlan rica olunur. Üâncılık: 7678/14876 BİC TÜKENMEZ KALEMLERI Su Tosfiye Tesisatı Yaptırılacaktır isteği Reklâm Muhtelif Tip Sonuc Nimbiis ıbns üzerındekı menfaat ve ıstekler, hâlâ kolay kolay uz lastırılamayacak kadar farklıdır. Taraflar kendi gorüşler.nde ısrar ettikçe anlaşmaları imkânsızdır. Kıbns dâvası, çok çesıtli devrelerden geçerek uzun bir süreye yavılacak manevî ve maddi mücadeleleri içine alabılir. Ama bunun sonuçları bütün taraflar ıçin yırjratıcı ve zararlı olacaktır. Bu nokta iyıce kavranırsa yeni bir 1959 ruhu doğabilir. Kıbns sorununun gerek Türk. gerekse Yunan iç ve dıs politıkalarınm en has=as unsur!an arasına eiTne^ınden baska karşılıklı şüpheler, her iki taraf hükumetlerinin bir anlasmava goturecek önemrie tavizler vermesini güçleştiren blr «psikolojlk engel» var»tmı«tir Yalnız bu engelı aobilecek ve sadece avırıcı değıl, ortak m«nfaatlere de K Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobiis Işletme Müessesesinden 1 Müessesemizce mevcut su tesfiye tesisatına flâve yeni bir su tasfiye t«eisatı teklif usulü ile 3raptMilacak1ır. 2 Bu işe ait şartr.ame Müessesemis Ticaret Igleri Müdürlüğünden temin edilebilir. 3 İlgililer şartnamesine göre hazırhyaeaklan teklillerini teklif fiatlan Ozerfnden yaptıraeaklan % 7^ muvakkat teminatlan ile birlikte engeç 28/12/1966 çarsamba gunü saat 17,30 a kadar Müessesemiz Yazı İşleri Müdürlüğüne vereceklerdir. Teklifler bu tarihten itibaren 30 gün opsiyonlu sayılacakfır. 4 Postada vâki gecikmeler nazan itibare alınmıyacağı gibi telgrafla müracaat kabul edilmez. 5 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir (.Basın 24644 A 15018 14865) K ö I ÖĞRETMEN MUHTAR İMAMI Çıplak Tepelerı Ağaçlatınız İYİ AHLÂK DERNEGÎ