08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARALIK 1966 SAHtFE BEŞ Misafir Sovyet Kodınlar Heyeti yurdumuzdan ayrıldı T Noterlik mesleh haline getirüiyor ^ Ümit GÜRTUNA ürkiye Kadınlar Birliği' nin davetlisi oUrak, an gundür çesitli kuruluşları gezen ve ilgililerle temaslarda bulunan, Sovyet Rnsya Başbakan Yardımcısı Karpova başkanlıgındaki Rus Kadınlar Heyeti flyeleri, dfln yurdumuzdan avnlraadan ön ce gördükleri misafirperverlikten ötürü son derece rotm nun olduklarını belirtmişlerdir. Azerbeycan'ın ilic kadın pilotu olan ve halen Azerbeycan Sosyal Yardım Bakanhğı yapan Zuheyla Memedova ile Rusya Kadınlar Birliği yöneticilerinden Nına Varonina'nın da bulunduğu heyet, Ankaradaki temaslarını bitirdıkten sonra Istanbul'a gelmiş ve incelemeleri j ne buradaki tesisleri gezeıelc de vam etmiştir. Önceki gece Sovyetler Birliği Konsolosluğunda şereflerine yapılan toplantıda gorüştuğümüz Kadın Başbakan Yardımcısı Karpova, gelmeden önce Türk kadınlarını ancak kitaplardan tanıdığını, şimdi kendüeriyle ta nışmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek izlenimleri şöyle anlatmıştır: •Türk kadınlarının daha eok pndüstri alanlarında ve dairelerde çalıştıklannı çördüm. Dışişleri Bakanlığınızda yaptıgırn temaslarda, bn kurulns içinde kalabalık sayıda Türk kadın diplomatının yctismekte olduğunu ögrendim. Sovyetler Birligln de erkeklere göre gjyaKtle ugrasan kadınlann sayısı • 49 « ' dur. Tahminime göre sizde de siyasi alanda çalışacak kadınlann sayısı yakın zamanda artacaktır.» Gayet güzel tiirkçe konuşan Azerbeycan Curnhuriy°tı Sosyal Yardım Bakanı Züheyla Memedova da çok merak ettiği Türkiyeyi görmekten duygulandığını söylemiştir. Öte yandan, dâveti yapan Tür kiye Kadınlar Birliği'nin Başkanı Günseli Özkaya da, on giin süren gezi programlarının mükemmel olarak uygulanmasından ve dolaştıkları yerlerde konuklara gösterilen iyi niyetten memnun olduğunu belirtmiştir. Memleketimizdeki meveut noterlerin birleştirilmesi konusunda yenl bir kanun +asansı hazırlanmaktadır. 3456 sayılı Noterlik Kanununu günün iktiyaçlarına uygun bir şekle sokmak amaciyle hazırlanan yeni tasarı da, «Noterlifi tam bir meslek haline fetirmek için, bir ıtaj müegsegesi ibdas edilmekte ve noterlerin kademeli sekilde, geliri dabs yüksek noterliklere •ükselmesi» sağlanmaktadır. Tasarı ayrıca, noterlik işletnlerine kolaylık ve emniyet getirici bazı tedbirler de öngörmekte ve noterleri «Türkiye Noterler Birliği> adı verilen kamu ni teliğinde bir meslek teşekkülü içinde teskilâtlandırmaktadır. Ancak tasan henüz son şeklini almadığından, gerekli yerlere ve bu arada Barolara gönderilmemistir. Sükran SONER «Ben doçentimizin beşiğini salladım» «Üniversitelerde normal ö | renim süresini aşan 15 bin 608 ögrenci var». Milli Egitim Bakanının 20 gün önce Meclıste yaptığı bu açıklama uzerine yıllanmışlann durumu günün konusu haline gelmişti. Bazı milletvekilleri yeni öğrencileı'în öğrenim imkânını tıkadığı gerekçesiyle eskilerin fakülteden temizlenmesi gerektiği fikrini savunmuş lardır. Aynı fikri savunan üniversite yöneticileri ise, daha ö'nceki yıllarda hazırladık laıı yeni yönetmeliklerle sene kaybetme hakkını sınırlam'.şîar, azamî. fakültenin devam suresmın iki katı bir hak tanımıslardı. Ancak yüîanmış sıfatiyle anılan eski oğrencilerin durumunun ne olacağı kunusunda keıin bir karar ahnamamı?tı. Her fakültede 910 senelik e«ki öğrenci yanında 1 5 2 0 senelik olar.lar ve hattâ 30 seneyi bulanlar vardı. Gerçi çeşitli çevreler bunlara tembel, taleb* damgasını vuruyor. fakülteden uzaklaştırılmaları gerektiğini savunuyor larriı. Fakat acaba yıllanmış öğrencilerin ekseriyeti gerçekten tembel miydiler? 20 30 sene aynı fakültede okumalarını sadece tembellikle izah etmek mümkün olacak mıydı? Üstelik bu kadar çok insanın hep birden tembel olmasma imkân var mıydı? O halde neden yıllanıyorlardı? İşte bu «üniversite'de Yıllanmışlar» röportajı bunun için hazırlandı... «Ben doçentlerimizden Aytekin Atay'ın beşifini galladım. O benim kucafınıda büyiidti tayılabilir. Doktorluk yapan babası, ağladıği zamanlar. oyalamak İçin, onu hep bana verirdi. Çok çabnk aglayan huysuı bir çoeuktn.» Hukuk Fakültesinin en popüler ve en eski öğrencm Şükrü Ertan 31 yıldır mezun olmak azmiyle yollarını aşındırdığı fakültesi ile ilgili hâtıralanna böyle baslamıştı. Halen 49 yaşındaydı ve 1935 yılında kaydını yaptırdığı fakültesinin şimdiki hocalarından pek çoğu ile sınıf arkadaşlığı yap «AİESEE» ye men8up bir heyet geliyor ÇAM KATLIAMI BAŞLADl Noel ve yılbaşı hazırlıkUrı gittikçe bareketli bir hal almaktadır. Vitrinler çam aiaçları ile süslenmis, durgnnlaşan piyasa canlanmıstır. Bu arada blndi satıfları ilgi toplamaya başlamıştır. Bnnun yanısıra da bir türlü önlenemiyen «çam katliâraı» hız kazanmıstır. Fotografta, nereden r e nasıl kesildigi bilinmiyen çamlar görfllmektedir. Memleketimizin. Türk Tarih Kurumu aracıhğı ile temsil edildlği, Güney Doğu Avrupa Tetkikleri Cemiyeti (AİESEEVne mensup, muhtelif ülkelerin profesör ve ilim adamlarmdan kurulu 20 kişüik bir heyet, öntimUzdeki ay tstanbul'da olacaktır. Ankara'da yapılacak AİESEE Bürosunun yılhk toplantısından sonra Izmir'i de ziyaret edecek olan heyet, şehrimizde iki gün kalacaktır. 31 SENELİK HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCISİ BULT TERİVDEN OYNATIRIM) DİYOR. mıştı. Orhan Dikmen, Naci Şenloy, Zahit Imre, Ragıp Sarıca fakiılteye ilk kaydolduğu yıllardaki sınıf arkadaşları. Daha sonraları Meclis Başkanı Ferruh Bozbeyli, Tarhan Feyzioğlu, Hukuk Fakültesinin şimdiki Dekanı Reha Poroy'la aynı sıralarda okumuş. Saçları lyice dökülmeye baslamı?, yüzünde yılların biriktirdiği kınşıklıkları taşıyan, Hukukluların Şükrü Babası sabahın erKen saatlerinde, ıçı kitap dolu çantası ile okula gelir. Çantasını 6 numaralı okuma salonuna bıraktıktan sonra gününü. diğer salonlarda buldugu gazetelerı okuyarak, bahçede sohbet ederek, veya 10 senedir mezun olmak için beklediği kara ticaret dersinin pratiklerine girerek geçirır. saat 89 dan sonra da çantasını bıraktığı yerden alır ve Üniversiteden ayrılır. Hukuk Fakültesinin 31 yıllık tarihini kafasında taşıyan Şükru Ertan'ın kendi deyimiyle bir hafta konuşsa bitmiyecek kadar ŞÜKBÜ ERTAN: «BİR ME2UN OLSAM İSTAN 1$ Kanununun çıkmaması Preveze işçî çevrelerinde tepki ile karşılanıyor İş Kanununun çıkmaması. tasarruf bonolarınuı kaldırılmaması, vergi ve toprak reformunun gerçekleşmemesi ve asgari geçim indiriminin işçilere uygulanmaması, sendika ve işçi çevrelerinde büyiik tepki ile karşılanmaktadır. Deriİş Sendikası Yönetim Kugörmekle beraber. çalışan insanlar rulu yaptığı olağanüstü toplantıolarak. meşru hakkımız olan dida, bilhassa îş Kanunu üzerinde renmenıizi yapacağız ve rnücadeledurmuştur. Toplantıdan sonra bir de azimli olduğumuzıı bir kere dabildiri yayınlanmıştır. ha kamu oyuna açıklanz.» Bıldiride son olarak hükumetten Hükumet ve Parlâlhento. kenhemen 274. 275 sayılı kanunun işler dilerini ilgilendiren kanunlan 24 hale getirilmesi, tasarruf bonoları saatte çıkarmaktadır» denilen bilnın işçilerden kaldınlması, asgari diri, daha sonra şöyle devam etgeçim indiriminin uygulanması. %'er mektedir: gi ve toprak reformunun en kısa za •tş Kanununun çıkmaması için manda gerçekleşmesi istenmektebazı çevrelerin hareketc geçtiğini dir. IIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIII IIIIIIIIIU MERStN Dün yapıltnan ka rarlastınlan «Preveze Deniz Tat bikatı», Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural ile Kuvvet Komutanlannın Ankara'dan sehrimize geç vakit gelmeleri üzerine bugüne ertelen miştir. Deniz tatbikatı, Mersin Antalya tskenderun üçgeni içınde sabah saat 8.00 den itibaren baslayacaktır. Tatbikata katılacak olan Deniz Harp Filomuza mensup gemilerden çoğu limanımızda top lanmıştır. Tatbikatı ertelendi 19 Araük Ramazan 6 (ok okul hâtırası vardı. 10 yıldır mezun olmak için beklediği kara ticaret hocası Ord. Prof. Halil Aslanlı'nın ölümü bunlardan en yeni olanı. Hikâyeyi kendi ağzından dinleyelim: • Halil Aslanh'nın dersine birkaç defa girmış fakat geçer not alamamıştım. En son olarak çalışırsam Snümüzdeki imtihan devresinde beni geçireceğini vaadetmişti. Bir gün sınıf geçirme vaadini tutamadan Profesörün ölmüş olduğu haberi geidi. Derhal evine koşup cenazeyi gormek istedim. Önce bırakmak istemediler. Fakat ben zorla içeri girdim. Ölünün başındaki örtüyü kaldırarak, (Ey Halil bey! Bu dünya sar.a da kalmadı. Snr bakalım çekleri, poliçeleri!) dedim. Içimi boçaltmıştım..» Hukukluların Şükrü Babası talebelık hayatından bıkmıstı artık. Bir mezun olsa Istanbulu yerinden oynatacaktı. Okulu bitirir bitirmez siyasete atılmaya kararlıydı. önce mebus olacak, sonra da Bayındırlık Bakanının yerini alacaktı. Onunla beraber okuyan arkadaşlan nasıl yukselmislerse o da bu işi başaracaktı. Her şey kara ticaret dersinden alacağı geçer notuna bağlıydı. İşte bunu bilen hocaları onun mebus olacağından, belki de yerlerini alacağından korktukları için bir türlü sınıf gejirmek istemiyorlardı. Şükrü Ertan, hocaların, talebenin bilmediği yeri avlamak için uğraştığı, öğrencinin hakkını müdafaa edemiyerek kapılardan kovulduğu, hoca talebe münasebetlerinde sevginın yer almadıgı bir devirde okumanın eski zevkinin kalmadığını düsıınüyor, mezun olmak için büsbütün sabırsızlanıyordu. Ona kalsa önümüzdeki şubat imtihanUrında diploma almaya kararlı. Mezun olarak ve dnstlarına nasıl bir insan olduğunu anlatacaktı. Hukuk Fakültesinin canh tarihi 40 para ödeyerek Galata Koprüsünü geçtiği ilk günden beri hem okula devam etmış, hem de çalışmış. Girmediği iş yok giblJbir şey. Evljjpmek, ıse hiç aklına gelmcyeıi "' bir"*onu. «tstanbulda yaşayan insanın muhiti geniştir, kolay kolay evlenemez. Cemiyet adamı, sosyete adamının evlenmesi lüzumsuz bir şeydir» diyordu. îhtiyarlık işareti olarak kabul ettiği gözlüğü ile resim çektirmek istemeyen 49 yaşındaki Hukuk öğrencisi, yıllanmış öğrencilere hak tanımayan yeni yönetmeliği siddetle reddediyor, son sınıftaki öğrenciye belge vermenin cinayet olduğunu savunuyordu: «tnsan okur okur, son sınıfa gelir de ona belge mi verilir! Bu mudur yıllarca didinmenin, adam olmak için mücadele etmenin mükâfatı! Hayır, hiç kimse okumak istiyenlere mâni olmak hakkına sahip değıldir.» ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIHI olan Türklerin irtibatı kesildiğinden dolayı dedelerimiz Ana Vatanımız olan Türkiyede fırıncılık mesleğini ilerlettiler zira, o zaman Türkiyede çavdar ekmeğinden ba$ka çeşit ekmek yokmuş, iste bu durumu dedelerimiz beğenmiyerek bu günkü görmüş olduğunuz fınnlardaki çeşitli ekmek ve ona benzer sandöviç çeşitleri dedelerimizin eseridir. Dedelerimizde sonra piyasada fınncıhk yapanlar işte: Şimdi de sizlerin sizden sonrakilere de fırıncılığın hok Günden güne fazlalaşan ve ek 5 kabazlık tarafmı mı eser olarak seri ölümJe neticelenen traflk ka = bırakacaksmız? zalanna karşı polis teşkilâtı kâfi = Halkın ekmek sıkıntısuu gidere ılgiyi göstermemektedir. = ceğiniz ve daha iyi çeşitler çıkaKovboy çizmeli ve tabancah tra S racak yerde halkımıza ekmeklerMuhtelif devlet müesseselerin den şikâyetçi olduruyorsunuz. Şöy fik polislerimiz, küçük bir çocuk S de 6 sene, başan ile istihdam e leki 1914 senesi nerde 1966 senesi hevesi ile süslenmis motorsiklet = leri ile Boğaz yolu ve ana cadde = dildikten sonra terfian ve nak nerde kalıyor bunu hiç hesap et lerde piyasa yapacaklarına biraz ~ Ien Denizcilık Bankası T.A.O. da tiniz mi? Bu rnüddet zarfında çok şehir içi ve dışı yollarda gayri ni S da 6 sene daha istihdam edildim. çeşitli ve daha iyi modern ekmek 7ami giden şoförlere ceza kesseler jŞ Mezkur Bankada son vazifem çeşidi çıkabilirdi. 1942 senesini hâ herhalde o zaman vazifelerini ye ~ Kıyı Emniyetı îşletmesinde bu lâ unutmayan ve unutmayacak va rine getinniş olurlardı. 5; lunuyordu. Adı geçen Banka tandaşlarrmız vardır, o zaman kar Türkiye ve bilhassa İstanbul tra S 8.11.1966 tarih ve 12/8482 sayılı ne ile ekmek satılması işinize geli fiği yabancı basına alay mevzuu ™ yazısiyle ve güya durumum Ban yordu değil mi? Her gün gazete olmuş hattâ bazı gazeteler Türki S kanın talimatnamesinın 115 in lerde okuyoruz ve halkımızdan du yede trafik kaidesi diye birşey ol |5 cı maddesine uyduğundan ba yuyoruz ki ekmekler çiğ, noksan madığını ileri sürmüşler, bir kıs S hi!e haksız ve yersız olarak işi ve düşük kaliteli çıkıyor bu du mı da îstanbulda trafiğin sağdan 2 me son verilerek cem'an 12 se rumdan fırıncılar hiç utanmıyor mı soldan mı yüıütüldüğünü bir 3 neiık memuriyetim bir kajemde musunuz? Dedelerimiz size çiğ, türlü anlayamadıklarını alayiı bir Ş noksan, düşük kaliteli unlardan lisanla yazmışlardır. llk olarak S ortadan kaldmlmıştır. vatandaşlara ekmek yedirmesini tek isfikametli ve diğer yollarda ^ Ben e = afen fizikman ayağım mi öğretmişti soruyorum? daima yolun sağı takip edileceğini ^ dan özüriuyum. Bu karar beni Evet fırıncılığın işkencesi çok şoförlere ceza keserek öğretmek = maddcten ve mânen perişan bir lâzım. hale duçar etmiştir. Bugün ha olduğunu biliyorum, fakat bu işIstanbulda klâkson yasağına po Ş len madrii yönlerdfn yoksun ve kence fırınlarda çalışan o zavallı işçileredir siz patron'.ara değil. şahsi kabılıyetim olan şairliğim Fırıniarda çalışan işçilerin dök lisler aldınş etmemektedir. O ka = le birkaç kııruş edinip istikbale miiş oldukları terlerin karşılığı dar ki kavşaklarda bekleyen sa 5 bırsız şoföıier polisten klâkson 5 umutsuz bir şekılde bakan ve patronlar tarafından ödenmediği çaiarak yol istemekiedirler. 3 lıavat garantı:ı olmayan b;r ki gibi bunu da bir tasarruf kabul edi Motorlu devriye polislerimiz ana ~ şnim yorsunuz. Her insanın günlük yi yollarda boy gösterme heveslerini ^ Bcnim elimden tutacak madde yeceği ekmek olduğuna rağmen fı resmi geçit ve ziyaret günlerine ten ve mânen beni destekliyecek rıncılığı çocuk oyuncağına dön saklasalar, vazife'erini gerektiği hamiyetli ve insancıl kisüerin dürmeyin. gibi yürütseler muhakkak çok ka ~ varlığma inandığtmdan. derdimi AIİ İhsan YÜKSEL zalann önüne geçilmiş olurdu. ^ Milka Pasta Salonu Pastacı umumı efkâra aksettirmeyi yaMurat Yılmaz 3 Ustası İSPARTA kın dostlaıımın da te.şvıkleriyle Kadıköy uvşun bu'dum. Şımdi Damsfayda açtığım 30/ 11 1966 tarih ve 169Î0 sayılı murafaalı iptal dâvasının sonııcunu imkânsızlıklar içinde beklemektevim. Divamı takip edecek iyiliksever avukatların da bu haksızhpıma medar olmalarını ayrıDevlet kadrosunda çalışan bütiin menıurlaıa 1 mart ca rica etmekteyim. Malulen e1966 tarihinden itibaren. maaslarınm <?c 10 ve J.î i nisperreküligime 3 sene gibi kısa bir tinde bir zammın avans olarak verileceğini memnuniyetmurirlet kala bana fevcih edılen le öğreıımiş bulunuyoruz. muamelenin ortadan kaldirılarnk, ismi geçen Bankada veyaBirinci dünya ve İstiklâl Savaşlarının geriye bırakhut diğer bir âmme mües^e^etığı yanmış, yıkılmış ve halkı sefalet içinde kalmış bir lerinde memuriyetimin tamama yurdu yeniden kurmak \e onu her sahada idare ve ihya , erdi'ilerek duçar olduğum duetmek görevini, bugiinkü memıır kadrosunun onda ve rumun bir an evvel ortadan kalyerine göre yirmide biri gibi küçük ve dar bir kadro Hırılmasını ilgili şahıs ve maiçinde omuzlanna yüklenmiş ve o giinlerin her türlü kfmlardan hassaten rica edemahrumiyetine katlanarak, feragatle çalışıp onu bugünrım. lere ulaştırmış bulunan emeklilerle onlann geriye bırak / Zeki ULrRl'H tıkları dul ve yetimlerinin, her güıı biraz daha artan haCensflkoy. Kuleli Cad. No. 39 yat pahalılığı karşısındaki fecî duıunıları acaba düşünüKitap bekliyen köy lüyor nıu? Şimdiye kadar gelip geren hükumetler, devlet nıeilkokulu = murlarına her hangi bir şekilde bir nıaaş zamnu yaparKöyiimüz bir dağ köyüdür. Meken veya ikramiye tahsis ederken emekli, dul ve yetimdcni ihtiyaçlar hiç yoktur. Okulleri de hiç bir suretle mahrum bıraktnamiştı. Bugiinkü da kitap ve malzeme bakımından hükumetimizin de bizleri mahrumiyet ve sefalet içinde çok fakirdir. Kitap malzeme yardımlarınızı bekliyoruz. bırakmıyacağını, merak ve heyecanla, ümit ediyoruz. Adres: Ethem Sezer Alyan S. Erdöl Sarıahmetler Köyü tlkokul Neyzen Tevfik Sok. 45/1 Müdürü. Ferezll Sakarja ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMUIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIlllllllllllllllllilllllllllllllimillUli? Uzun zamandan beridir ki türa fırmcılarla çok yakından görüşüyorum ve bu sebeple finncıhğın içyüzünü çok iyi biliyorum. 1914 yılından evvel tüm Rizeli dedelerimiz Rusyada fınncıhk yapıyordu. 1914 yıiında Rusyada Fırmcıjarsize sesleniyöVıîm V. 1 E. 1 7.19 12.11 1430 16.42 18.21' 5.34 2.37 7.29 9.48 12.001 139 12.52 "Za'hlı haksızhk" Kovboy çizmeli | trnfih polisleri 1 STANKOIMPORT TEZGAHLARI Böyle düşünüyordu Hukukluların Şükrü babası. Hukuk mezunu olmak için köyünden gelmiş, bazan çalı^madığı, bazan şanssızlık. bazan da hayatını kazanmak durumunda olduğu için sınıf geçememis ve bir zamanlar sınıf arkadaşlığı yaptığı insanların ögrencisi durumuna düşmüştü. Fakat mademki 31 yıldır azmetmiş, fakülteyi bitirmeve karar vermişti. buna kimse mâni olamnacaktı. YARIN 1936 da İktisat Fakültesine kaydolmuş! MEVLİT Aramızdan ebediyen ayrılarak bizleri sonsuz acılara garkeden kıymetli ve çok sevgili aile büyüğümüz HASAN UZ'un Emekli, dul ve yetimler acaba dü&iinülÜYor mu? EN YÜKSEK EVSAFLI V E VERİMLİ İMALÂT TEZGAHLARI Memleketimizin en eskrve en tecrübeli makine ithalâtçısı olan müessesemiz daima en modern ve en yüksek evsaflı tezgâh çeşidini sunar. ölümünün 40 mcı gününe rastlayan 20. aralık. 1966 salı günü öğle namazını mütaakıp azız ve temiz ruhu için Fatih Camünde seçkin Mevlidhanlar ta rafından okunacak Meviide, dost, akraba, arkadaş ve bütün arzu edenlerin teşriflerini rica ederiz. AİLESİ Cumhuriyet 34818 TESEKKÜR Sevgili eşim ve babamız Yardımları dokunan Kastamonu Şeker Fabnkası Müdürü Sayın, NURİ ÖDEN'in Depomuzdan Derhal Teslim Tediyalfa Kolaylık Mustafa Sütmen'e Fabrikanın diğer Müdürleri ve personeline, hastalığj sırasında fedakârhkla tedavisine çalışan, Op. Dr. Sayın Tacettin Çelikağ ve Revir mensuplanna büyük acımuı telgrsaa, telefonla ve bizzat gelerek paylaşan dostlarıtnı. za şükranlanmızı arzederiz. E?i ve Çocukları BURLA BIRADERLER..Ş" İSTANBUL ANKARA (ÜAncüık: 7X21) 14792 TeBa 381 14821
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle