29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKİ CUMHURÎTET 9 Kasım 1966 ISIAMİYET VE DİN ADAM1ARI slâraiyet, fikrî vc felsefî görüşü itibariyle, kişinin ve toplnmnn mânevi ve maddi refah ve saadetini isteyen, akla ve ilme kıymet veren, mâkul ve müsâmahalı, büyük bir dindir. lslâmiyetin gerçek amacı bu olâuğuna göre, bnffün aramızda bir kısım insanlann, bunu fikir ve davranıslan bakımından anhyamamaları, İslâmız derken, farkında. olmadan îslâmiyetin karşısında bnlunmalan milletimiz için hazindir, üzücüdür. •••• • •«t •••• •••> •••* •••• • ••• • ••• • >•• • ••• • ••• • ••a ••»• I Av. Dr. Ziya AKKAYA jjjj * Plân bunun neresinde? memleketimizde menşe çehadetnameieri aşılmaz duvarlar haliçimi konularına uygulanmakta • dır. ne getirilmemelidir. Getirilirse yazık olur. Kaynak tahsisinde optimalite meselesine gelince, bu gune kadar plânlama teşkilâtlarında kaynak tahsisine ait optiPOLİTİKANIN SİVRİ malite meselesi ne vazedilmiş \e ne de çözümlenmistir. Dünya li DİŞLERİ VARDIR: teratüründe kaynak tahsisinde Plânlama Teşkilâtı politikanın optimuma ulaşmak, hattâ bugükarşısında başlangıçtan itibaren ne kadar bir «iktisat edebiyatı> yalnız, hem de yapayalnız bıraolmaktan da ilerı gıdememiştır. kılmıştır. Politikanın yumuşak Bugün optimalite meseleleri pek elleri, sivri dişleri ve çelik miğsınırlı şartlar ve çok sayıda vardesi vardır. önce belli süre rasayımlar altında, ancak mıkrokibini okşar, sonra yutar ve öğütekonomi'ye ulaştırma meseleleri. meye baslar. az kaynaklı uretim tesilenne, Yıllık programlar yıldırım hımaliyet problemlerine, yer sezı ile çıkarken, politikacının baayın Bulutluoğlu, Plânlatıda veya doğuda istediği çimenma Teşkilâtının Içurulusunto, zeytinyağı, seramik fabrikası da (196182) 9698 kısi ile ca anlayış havası içinde, kolaylıkla hştığım bugün 1963'te bu sayının îisteye ahnıyor, eğer yatınm gi153 ve daha sonraki yıllarda artderleri kabarır ve gelirler yetemaya devam ettığini yazmakta neksiz kalırsa, başka projelerin dır. 196162 yıllannda Plânlama liste dışı bırakılması ile mesele Teşkilâtının fonksiyonu sadece kolayca çözümlenmiş oluyordu. plân hazırlamaktan ibaretti. O Yıllık Programlann tanziminde yıllardan sonra yıllık pıogramlailmî metotlann yerine pazarlık rın tamamı, yatırımların, üretimusulü hâkim olmaya başlamıştı. lerin, plân ve proşramlarda ön • Plânlama yavaş yava? devin çegörülen tedbirlerin uygulanma • lik miğdesine giriyordu. Plânlası, izlenmesi, sonuçlarının ahnıp ma Teşkilâtının karşısına «iktı İÇ BÜNYE: değerlendırilmesi çalısmaları da sadi kurul» adı altında bir garip ürk plâncılığının da bu kai devreye girmiş, kadro cenisle • müessese çıkanlınca. iş işten geç mesinin zorunlu nedenl<!rını teşdenin dışında kalamayacağını miş, politikanın sivri dişleri çaergeç kabul etmek zorunlu kil etmiştir. Durumu Parkinson lışmaya başlamıştı. Plânlamadan ğundayız. Bugün Teşkilâtın iç kanunîarı ile ızah etmek. Teskı • geçmesi gereken konular iktisa bünyesi incelenecek olursa ma. lâta karşı ciddî haksızlık olur. dl kurulda görüşülüyor, Plânla tematik disipline sahip eleman Teşkilâtın gerileme sebeplfri çok başka noktalardadır ve daha zimanın haberi olmayan kararlar, ların Tablo l'de belirtildıği gibi «iktisad! kurulda» zamanın baş yüzde 10'dan daha az bir pay ta yade davranışlarla ilçilidir. Ali Nejat ÖLÇEN bakan veya yardımcısının baş şıdığını görürüz. Bu oran hesap D.P.Teşkilâtı Tetkık, Tahkanlığında alınabiliyordu. Şimdisiplininin teşekkülü için çok lıl Şübesi Müdürü di durum biraz farklıdır. Plân azdır. lama Teşkilâtı politika devinin karşısında yine yapayalnızdır. TABLO 1 :Plânlama Teşkilâtının Meslek Grupları Bir farkla ki devın ne yapacagı henüz bazı belirtilere rağmen İtibariyle Teknik Personel Sayısı (1966) kesinlikle bilinmemektedir. Millî Eğitimin hâli... Türkiyede mîlyonlaro» çocuk ilkokuldan yoksun ve egitimsizliğin kuraklığında kafaca ölüme mahkum. Türkiyede on binlerce tekni' ker yıllardanberi hak mücadelesinde. Türkiyede okuma yazma bilmiyenlerin sayısı artarak 1955 te yüzde 59 iken 1960 ta yüzde 60 a çıkmıstır. Türkiyede yüksek okul çağında bulunan gençlerden ancak yüzde 3 ü öğrencidir. Türkiyede üniversiteye giremiyen on binlerce öğrenci sokaklardadır ve üniversitenin kapüarını zorlamaktadır. Türkiyede yüksek özel okullar ticaret rezaleti düzeyinde icrayi faaliyet etmektedir. Türkiye eğitüninde sosyal adaletsizliğin yarası günden güne işlemekte, acısı günden güne derinleşmektedir. Bütün bunlar ortada iken Millî Eğitim Bakanlığı ne ile ufrsfir, dirye merak edenler varsa aşafıda sunacağnnız belgeyi okuyarak meraklarım giderebilirler. Tekirdağ İlköğretim Müfettişi Hasan Çelikel, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından önce ihtarla cezalandınlmış, sonra da Bursa Uinde bir ilkokula öğretmen olarak yoUannııştır. Hasan Çelikel'in müfettifltğine sebep olan davranıslan ve ihtarla tecziyesinin nedenlerinl «Milli Eğitim Bakanı Orhan Dengiz» imzalı belgeyi okuyarak değerlelndireüm. Bay Orhan Dengiz 7 Ekim 1966 tarih, Şube 1, Sayı 242.1 (62)2 yazısında Hasan Çelikel'e şunlan yazıyor: «Tekirdağ İlköğretim Müfettişi iken hakkınızda yapılan şikâyetleri tahkik eden Bakanlığımız müfettişlerinden Bedrettin Alogan'la N. İlhan Leblebicioğlumın müştereken düEenledikleri rapor ile bu husustaki 19.9.1966 tarihli savunma tel yazınız inoelenmlştir. ögretmenlerle yaptığınız meslekl toplanatıda: Milli Eğitim ve Köy tşleri Bakanlıklarının emir ve yasalarında mevcut olmıyan, öğret/aenlerin gerek meslekî ve gerekse çevre ile olan münasebetlerinde gereği ve faydası görülmiyen köy enstitülerinin açılması, toprak reformu, koy nüfusunun sanayi bölgesine aktarılması, «enginfaldr ilişkıleri, işçi haklan, mahsulün değerlendirümesi, köy ünitelerinin azaltılması, petrolün millîleştirilrnesi gibi akademk ve ciddî bir tartışmayı ıcabettiren konulara yer vermek suretiyle toplantıyı niteliğinden uzaklaşatırdığmız, kişisel görüş ve düşüncelerinizi açıklamak suretiyle müfettişlik görevinizin icaplannda lâkaydl gösterdiginiz anlaşıldığından (...) bu defalık İHTAR cezası ile tecziyeniz uygun görülmüştijr » Bu ihUr cezası ile yetinilmemiş, mttfettiş Hasan Çelikell'tn fflüfettişliği de ahnmıştır. Çünkü yukarıdaki resmi belgede BÖrüldüJii gibi Hasan Çelikel'in suçu pek büjüktür. Cünkü Hasan Çelikel toprak reformundan söz açmıstır öğretmenlere... Çünkü yeraltı kaynaklarmın mUlîlestirilmesinden söz açmıstır. Çünkü xengin fakir ilişkilerinden söz açmıstır... Çünkü köy nüfusunun sanayi bölgelerine aktanlmasmdan söz açmıstır .. Çünkü işçi haklarından söz açmnştır... Cünkü üretimin değerlendirilmesinden söz açmıstır... Çünkü petrolün millileştirilmesinden söz açmıstır .. Hasan Çelikel bütün bunlann suç olduğunu bilmeli, afnnı düğümlemeli. zinhar tehlikeli konulara değinmemeli idi. Gerçi Anayasamız reformlann yapılmasını, millî kaynakların devlet eliyle işlrtilmesini, işçi haklarının ve emefin teminat altma ahnmasını, sosyal adaletin yürürlüğe konarak zenginfakir ayınmının azaltılmasını, vatandaşlarm üretimini deterlendirmek için bütün tedbirlerin aluımasım açık • seçik yazar. Ama Hasan Çelikel Anayasanın kftgıt üstünde ve Bay Orhan Dengiz'in de MİUI Egithn Bakanlığı koituğu üstünde olduğunu hesap etmeliydi. Anayasanın çizgisinde bulunan vatandaşın Adalet Partisi iktidanna göre «solda» bulundufunu, solculugun da memleket için çok tehlikeli olduğunu da bilmeliydi. Hasan Çelikel bunu bilememiş. bilemediği için de bugün Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturan Bay Orhan Denfiz'In hışmına uğramısıtır. Hasan Çelikel eğer bir kişi olsaydı, biz şüphesiz bu vazıyı T»zmakta tereddüt ederdik, ama nice Hasan Çelikelier. yüzlerce Hasan Çelikeller vardır Türkiyede .. Her gün Hasan Çelikeliertn haberlerini almaktayız. Millî Eğitim Bakanlığında alabildifine bir faaliyet yürümekte, devrimci ve Anayasacı Hasan Çelikel'ler sindirilmekte ve dağıülmaktadır. Ve öte yanda teknikerler Slüm orucuna girisine, Oniverslteye giremiyen öğrenciler rektörlüğü basmakta, milyonlarca çocuk okulsuz kalmakta, orta öğretimin suyn çıkmakta, Hukuk Fakültesinde boykot yürümekte... Türkiyede okul çağında ve daha yukarı yasta bulunan alfabesizlerin sayısı artmakta, eğitim dâvası gün geçtikce yozlaşmakta, öğretmensizlikten okullar kınlmakta... Neden Karşıladılar? medrcseleri, tekke ve zaviyeleri kapandığı ve tarikatleri yasaklandığı için, çıkarları ve toplum ve devlet fizerindeki hegemonyaları kaybolan bazı din adamları ile, birçok şeyh, derviş ve mollaların muğber olmaları, ve bn sebeple de, hissî açıdan Tttrk tnkılâplarına ve onun büyük Iideri Atatürk'e sırt çevirmeleri ve karşı gelmeleri hâlidir. Bu adamlar, 1924 ten beri halka gizli veya açık, zararlı telkinlerde bulunmuşlar. ve birçok penç dimağları da zehirlemişlerdir. Eğer bunlar, sadece din egitiminde bnlnnsalar ve halkın dinî hizmet ve ihtiyaçlannı yerine getirselerdi, mesele yoktu. Bunları yaparken, dinde olmıyan medeniyet ve ilerleme düşmanlıgını ve Ortaçag skolâstik zihniyetini vatandaşa asılamışlar ve bu kafa yapısında da, bir kısım din adanu yetiştirmişlerdir. Bu tip insanlann büyük çoğunluğu i»e, Nakşibendilik. Nurculuk ve Ticânilik gibi bazı tarikatlara mensupturlar. ize göre, bnnun sebepleri B toplumumuzda yaygın birüçtür. Birincisi, cehalet vardır. tkincisi, Tttrk İnkılâbı'nın bir sonucu olarak, san ve onun beyni idareyi, siyaseti, insanlarara:jjj sı birçok Uiskileri, ve san'atı yürütecek olgunjjjj luğa, tecrübeye ve medenî seviyeye ulaşmıştır. jjjj Bu dnrumiyle din, Tsnn ve kisi ilişkilerini dfi jjjj zenler ve insanlara doğru, iyi ve güzel davranış •«; lann ahlâkî telkinlerinde bulunur. Din, topluma •• •• dfizen kurma fonksiyonnnu bırakmıştır. Din ve • • •• dünya işlerinin kişi ve kişiler itibariyle sının : • • : çizilmiş ve tarif edilmistir. Esasen din, bütünüy •;:: le, felsefi ve fikri rörüşü itibariyle de, bunu :::: b«y!e istemektedir. Türk tnkıUbı'nın Uiklik ola|||j yı ile din anlamında yaptığı değişiklik de, bundan başka bir şey değildir. •*•• S ayın Bulutoğlu'nun «pl&n bunun neresinde?» başlıklı makalesindeki tutarsızlıklara, bu sütıınlann müsaadesi riuibetinde, değımrken Plânlama Teşkilâtının neden ve nasıl bu duruma düştüğünü kısaca izab etmek istiyorum. Din Adamlığı Sorunu Kusur Dinin Deçildir on bir sebep de, din adamlığı yetenekliğini taşımıyan bu insanlann yerini dolduracak, yeterli ve gerçek din adamlanmızın aılığı ve bu sebeple de etkilerinin sınırlı olmasıdır. Islâm nıilletleri tarihinde, din adamlan bilgili, değerli ve faziletli oldukları zamanlarda, bu toplumlar fistün bir medeniyete ve onun nimetleri olan saadet ve refaha ermişlerdi. Fakat, aynı milletlerde bu dini anlatacak ve öfretecek insanlar, bilgi ve degerleri itibariyle zayıflayınca, onlar ilim ve fazilet yerine, dini, bir çıkar, halkı uvutma ve sömürme vasıtası yaparak, o milletleri geri bırakmışlardır. Şu halde kusur ve kabahat Islâmiyette deJSil, d;n adatnlığı meslek ve hizmetinde, yukarıki tiplerde çok sayıda çalışan yeteneksiz insanlardadır. insanlar gibi, kusnrUrı, hataları varsa tenkid edilir. Bu hizmete uygun değilse, işinden çıkarılır. tste bugün biıim yapacağıtnız is, bir halk hizmeti olan din adamh|ı meslefinde çalışacak kişileri, dflnyamınn eriştiği yeni din görüşünü anlıvacak ve idrak edebilecek kabiliyette olarak, sfiratle yetiştirmektir. Bunlara, diplomalari verilirken veya hizmete ahnırken: Dini politikaya, çıkarlara âlet etmiyecefine, Türk halkının yükselmesi için büyük değeri olan tnkılâplara karşı çıkmıyacağına ve onları koruyacağına dair mukaddesatları üzerine yemin ettirilmelidir. Gerçek din adamlannın refahlan temin edilmel], ödevleri basında teftiş ve kontrol da yapılmalıdır. Bugünün gerçek din adamlan ile, vilSyet VP ilçe mfiftttleri, temin edileeek vasıtalarla, köylere ve mahalle aralarına kadar sık sık giderek halkı ayduılatmalı, hurafeler ve tarikatlann zararlı faaliyetlerine karşı, halkı koruyacak telkinlerde bulunmalıdırlar. Vaaz ve hutbe örnekleri, Diyanet tşleri Reisliği'nce hanrlatılarak, köy imamlanna kadar gönderilmeli ve onlara bu konularda yardımcı olunmalıdır. Her hatde halkımız, bngün, ister egitim görmüş. veya az egitim görmüf olsnnlar, dürüst, faziletli, ve sadece dinî hizmetlerde yukanki sınırlar içinde çalısan, ve halkın kalkınma çabalarında liderlik yapmakta olan din adamlanmııa sayfi duymaiıdırlar. in adamlığı meslek hizmetine girmek, D herhangiOnun da diğervemeslek dallanndaki bir kişiyi kutsallaştırmaz ve tabulaştınnaz. :::: •••• •••• •••• •••• •••• •••• • ••• •••• •• •« •••• •••• •«•• •••• ::İ ::: ••• ••• ••• • a« ••îı • ••( ::: • ••I •••< • tlı • ••I uzmanlar kadrosu, Plânlama örgütü içinde yerini alamadığı gibi, faydalı da olamaz. Bu noktaya önem vermeyen Plânlama Teşkilâtları ergeç Türk plânlamasının durumuna düşer, meselelerin asılları ile değil politik gorüntüleri ile uğraşmaya mahkum olur, doğrudan doğruya politikanın içine girer. Konuya uzaktan bakanlar, bir mühendisin Plânlama Teşkılâtın da mühendislık hesaplanna dayalı optimum araştırması yaptığını zanneder. Bu noksan ve yanıltıcı bir düşüncedir. Optimumu bulma çahşmalannın yapıldığı yer daha ziyade yatmmcı kurulusların etüt ve proje müdürlükleridir. Batıda «kalkınma iktisadi» mühendis ve fizikçilerin önderliğinde ortaya çıkıp eski tarihi okulu 1939 yılında yıkmaya başlamalarının bir sebebi vardır. Bu da mühendis ve fizikçilerin tatbiki matematiği en ustahkla kullanan formasyonda yetişmiş olmalarıdır. Prof. Tinbergen. Prof. Chenery, Prof. Sandee mühendis olmasalardı kalkınma ekonomisinde bugünkü isimlerini yapabilirler miydi? Hindistan kal kınma modelinin yaratıcısı Prof. Maholonobis bir fizikçidir. S Î • ••I Din Adamı Olmayanlar Türk DevF akat. halkıvebirbirine düşürücü,uygarhğa ve rimlerine onun amacı olan B milli varhklanmıza karşı koyan, insanlara kin ve öfkeyle bakan, politikaya ve çıkarlanna dini u günün ileri filkeleriyle, ülkemizde din, âlet eden. nasılsa din adamı adını almış dfizenkuvvetli sosyal bir olay ve durumdur. Fabazlara da, kıymet vermemeli ve onlara karşı kat din, geçmiş çağlarda olduğu gibi, artık top boykot edilmelidir. Gerçekte din ile alâkası ollumlan her alanda yönetecek bir vasıta defil, mayan, bilSkis din perdesi altında, sinsi emeller onun fonksiyonu iman, ibadet ve iyi ve güzel ve çıkarlar yolunda dinin de, milletin de aleydavranışlar (amel) halinde görülraekte ve o şe hinde çalışan bu seviyesiz açıkgözleri, halkımız kilde kabul edilmektedir. Tann'nın yarattığı in arasından uzaklastırmahdırlar. iyaı lgil ıkü Çağımızın Din Anlayışı s:: : : : : NE İKTİSATÇI NE MÜHENDİS: CS >, •••• B « ••••••••••••••a* • • • « • • • • • • • • • • • • « • • • • •• • • • • • • • • • • • •• • • • ••••••••>*••••••§••*»••••••«•••«••>••••••••••••••••••• «••••••••>•••••••••••••••••••••••••••••••«••••*••••••••• ••••••••••••••••*•••••••••«•••••••••••••*••••••••••••••• ugün plâncüık iktisadın, matematiğin ve teknigin bir arada kullanıldığı üçlü bir bilim dalı olmaya başlamıştır. Bundan ötürü Prof. Tinbergen «Iktisatcı» terimi yerine «kalkınma ıktisatcısı» terimini kullanır. Kal kınma iktisatcısı, iktisatcı olduğu kadar matematikçi olmaya, mateja«l*itCi olduğu kadar teknisyen obnaya mecburdur. Bu sahip bulıınmayan .5 5 ^ 3 ^ S 5 3 1 9 1 4 2 4 3 7 8 5 1 1 5 3 4 2 t X •* 'C c Iktisadi Plânlama Sosyal Plânlama Koordinasyon TOPLAM YÜZElELER, 28 14 3 45 5 8 •/ol »ofl c/»6 •• 9 / Sayın Bulutoğlu, makalesinde Plânlama Teşkilâtında (özellikle mühendisler arasından) sınavsız alınan elem*nlarla (oran o larak ve mutlak olarak) iktisat çıların sayısının azaldığım ve mühendisler egemenliğinin ku rulmaya başlandığını yazmaktadır. Yanlış kaynaklara dayanan bu düşünceye karşıt tablo 1 incelenecek olursa. böyle bir egemenliğin mevcut olmadığı görü lür. Fedakârlık isteyen müesseselerde egemenlik züıniyeti mev. cut olmamah, eğer mevcut ise bunu mutlaka > ıkmak yerine «ehliyet» yeteneğini ikame etme lidir. Iktisatçılann Plânlamada gittikçe azalması meselesine ge hnce, bu da yanlış bir yargıdır. Geıçek anlamda batı ölçusunde iktisatcı Plânlama Teşkilâtında o katiar azdır ki nasıl gittikçe azalmış olsun. * ** 43. yılın 29 esi Kim eleri 2 2 FAH1K ONGER YAYINLARI P.K. 918 İst. SLNAK: ANNA S E G H E R S St. Barbaralı Baiıkçüarm S VEFA tSTANBl'L TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN üiıversitemizin înşaat Fakültesi Öğretim fjyelerinden Acı Kayıp Ord. Prof. ABDULLAH TÜRKMEN 1 K.aj,'Ti 1966 Salı günü Münih'de vazıfesi başında vefat etmi;\)r 9 tvasım 1966 Çarşamba günü saat 10.30 dd Merkez Binada (Taşkışla* bir tören yapılacak, Şişli Canüinde kılınacak cğıe '•amazını müteakip Zincirlikuyu'daki ebedî istirahattevdi edilecektir. Cumhuriyet 13072 Babadağ eşrafmdan merhuın Hacı Arif Zade Hacı Halil Efendi ve Zehra Özbilen'in oğlu, Halil İbrahim ve Afife Kunt' un damadı, Fatnıa Özbilen'in kıymetli eşi, Fevzi, Necdet, Yıltiınm, Yurdanur Özbilen ile Naciye Güzaltan'ın babaları; Nurhayat; Bilge ile Güngör Güzaltan'm kayınpederleri, İzzettin; Şükrü ve Hilmi Özbilen'in ağabeyleri; İrfan Kunt'un eniştesi;, Alev; Neşe; Oya; Murat; Kemal; Nilgün ve Ahmefin dedeleri İSTANBUL TÜCCARLARINDAN Türkiyede ilk Naylon Balık Ağı Tesislerini Kuran ve Çeşit Mensucat Kollektif Şirketi kurucularından / Cabuncugil Y?.ğcıhk, Sabunculuk Limited Şirkeünin ğerli Müdür ve oıtaklarmdan TEŞCKKUR de NEGDET SAGUN'un G kasım 1966 pazar günü Münih'te geçirdiği kriz neticesinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 11 kasım 1966 cuma günü Şişli camii şerifinden öğle namazını mütaakıp Zincirlıkuyu'da ebedî istirahatgâhma tevdı edilecektir. Tanrımn rahmeti üzerine olsun. Not : Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Cumhuriyet 13096 MÜMTAZ ÖZBİLEN cenaze merasimine gelerek, çelenk, te'.efon, telgraf, ve mektupla tâziyede bulunmak suretiyle acımızı paylaşan akraba, iost v müştcrilerimize minnet vs şükranlarımızı arzederiz. SABUNr:UGİL YAĞCIIJK, SABUNCULUK LİMİTED ŞİBKETİ Ilâncıhk: 6981/13079 ekimler bir su, bir kuş gibi geçiyor... Neresine gelebllmişiz 43 yılın? Çok partilı dönemin 20 yıh bir arpa boyu yol alamadığımız ortada. 600 yıllık bir devri bir anda ihtiyarlatan Yüce Atatürk'ün Türkiyesinde Kadifekale'ye islâm bayrağl dikmeğe kadar yücelebilmişiz... Saym llhan Selçuk 29 Ekim Sabahında» başlıklı seçkin yazısında Atatürk devrimlerinden neler yitirdiğimizi kuşkuyla belirtiyor. Bayramm gerçek anlamıyla bir kıvanç günü oluşu ilgisiyle iyimser olunOPTİMUM MESELESİ: ması gerektiğini, şakrak bir psikolojiyle bu nitelikte bir yazı yazamaayın Bulutoğlu, yazısının maktan doğan üzgünlüğünü îöylo bir yerinde «en uygun tercihifade ediyor: lere varabilmek için iktisadî birimlerden hareket eden. fakat «Yazı makinasma taktığım kâgıekonominin tümflne yayeın bir dın beyazlığında. manzaranın simîitahlile ihtiyaç vardır. Sınırlı yah çamuru beliriyor..» Sayın yazakaynakların optimum dağıtımı rın duygulanyla ortaklaşmamak iddiası böyle bir tahlile dayan kabil değil. Hele Montreux ve Sevr mahdır. İktisadî optimuma ulasbarışlanyle «Hasta Adam»lıktan kur mak için işin talep cephesinin tarılan imparatorluğu; Bursa ve yani her projenin faydasının öl • onuncu yıl söyleviyle çağdaş medeçfilmesi gereklidir. Bunun yapıl niyet düzeyine eriştirmek isteyen ması özü itibariyle bir iktisadî yüce Atatürk'ün gençüğe emanet et tahlil meselesidir ve ancak iktitiği Türkiyemizin, Lozan barış and satcı tarafından yapılabilir. Malaşması sırasında kapitalisyonlarla liyetleri minimuma indirmek hir felç olmuşluk durumundan kurtamühendis etkenliği meselesidir. rılmak istendiğimizde en fazla karKaynakların tahsisinde optimu • şıt duran ulus Amerika olmuştur. ma ulasmak ise iktisadî etkenlik Ne hazindir ki bugün «bu ülke olmeselesidir» dıye yazmaktadır. masa biz yaşayantayız* yargısıyle Bu ifadelerde tutarsızlıklar varPadişahm Amerikan mandası isteği dır. tktisaden az gelismış ülkehortlamaktadır. lerde olduğu gibi, Türkiyede de ayın Yargıtay Başkanının Adaen kıt kaynak yetişkin elemanlet Yıh açış konuşmasmda tam uzman kaynağıdır. Bir opfimum kıvamında okuduğu Atatürk'meselesi mevcut ise. bunun cöün Bursa söylevi, her Cumhuriyet zumlenmesi, kimler tarafından Bayramında kıvançla okunması geçözümleneceği meselesinden a«lmda daha önemlidir. Böyle dav reken nitelikte anlam ve uyancılık taşımaktadır. Egeli gençlerin bu ranmayıp konulann çözümlen uyarıcılığa uyarak içtenlikle okumesini aynı çatı altında menşe muş olmalarında kovusturmaya şehadetnamelerine göre işleme tâbi tutmak hem israfa ve hen uğramaları kelimenin gerçek anlamıyla hazindir. de zaman kaybına s^bep olur. Ey yüce Atatürk, Cumhuriyet Yetişkin elemanın kıt olduğu Bayramları, bir diriliş anlamı taşıyan anma günlerinde Bursa nutku'nun kovuşturmaya uğraması üzücü, fakat Türk gençliği ve gerçek Atatürkçüleri zerrece sindirmiyecektir. Bugün NATO'nun Anayasaa Bıiyülc kaybımız niteliğindeki «Yurtta Sulh. CihanProf. Dr. TARIK da Sulh. parolası gibi şu cümlelerin de dimağımızdan bir lah ı silin ARTEL'in miyecek, daima çıkış çizgimiz olakısa hastalığı sırasında, yakuı plâka gösteren Sayın Dr. NECDET caktır. SİBMEN'e, GOzel Sanatlar Aka•Gerçekleri söylcmekten çekinme demisi Sayın Müdürünün ve Öğyiniz. Cumhuriyet bizden,fikrihür, rctim üyelerinln, Ssym Fransa vicdanlı. kişiler istiyor. Âcizler için Büyükelçisinin ve Elçilik menimkânsız, korkaklar için müthi; rösuplarırın. Türk Kimya Miihenrünen şeyler, kahramaniar için 1de disleri Odasının. Türkiye Kimva aldir.» Cemiyetinin. Türk Fransız Mühendisleri Dostluk Cemiyetinin Hüseyin HÜRRİYET kadirsinasllğına. kıymetli öğrenciÎZMİR lerinîn sıcak duygularına. cena. M AYAKLANMASI O M E R ' F  B U K ' TÖPK'Âk SUSAN AJNADOLU S A D E' I Y A K M A L I MI ? Marquis de Sade'ın erotik hayatı BÜTÜN KİTAPÇILARDA S Bediî FAİK son yılların en müthiş yapıyor TEŞEKKÜR İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanlığından: tstatistik ve Tatbikî İktisat Kürsüsyndeki açık asistanlığa isteklilerin 24 kasım 1966 perşembe günü saat 14 de yapılacak dil ve bilim imihanlarmda hazır bulunmak üzere yabancı dillerini belirten dilekçc ile müracaatları il&n olunur. (Basın 22896/13086) 5000 Kg PAMUK İPLİGI alınacak Son teklif tarihi 22/11/1968 dır. Nümunesi MALZEME MÜDÜRLÜĞÜMÜZDE görülebilir. DENİZCILJK BANKASI T A O. zesine bizzat gelen, çelenk gönderen, telgraf ve telefonla acımıza katılan bütün dostlarımıza ayrı ayrı teşekküre durumumuz imkân vermediğinden sayın gazetenizln tavassutunu Istirham ederiz. ARTF.L AİLESt Cumhuryiet 13075 Hukumıuzdur. KAYIP Şebekemi kaybettin». ( B u m 22756/13084) Mustafa Yurdagül Cumhuriyet 13073 19.3.1962 tarihli 94455 sayılı $. 2.513. lık döviz tahsis mektubuna ait ithalât hesabını 15 gün içinde kapatmanız ıhtar olunur. Türkiye Cumhuriyet Merkeı Bankası A.Ş. İstanbul Kambiyo Şubesi (Basın: 22S66) 13090 İLÂNEN TEBLİGAT KEMAL ÜSTEL MURAT EVRENSEL Koll. Şti. DUNYA gazetesinde 3 S u
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle