Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT CUMHURİYET G Kasım 1966 flTflTURK ATATURK'U 67 YIL ONCE BIR CUMA GÜNÜ TANIMIŞTIM Ü Ü man nöbetçi snbayı hademeler • den birine: Birinci sınıfın birinci kuım O zamanki adı «Mektebi Harçavnşu Mnstafa Efendi buraya biyei Şahane» olan Harb Okugelsin. lunun Dahiliye Müdürü Albay Ibrahim Bey, nöbetçi «ıbaylarEmrini verdi. Sonra bana dan birini çağırdı: döndü: Salacakh Ali Fuat Efendi, Mnstafa Efendi, sizden bir imtihanlarını vererek mektebe kaç ay önce Manastır Askerî kabul edildi. Kendisini birinci Idadisinden geldi. Çahşkan, hasınıfın birinci kısmına götür. luk ve zeki bir çocuktnr. OnunEmrini verdi. Sonra neden lü la iyi anlas. zum gördü bilmem, ilâve etii: Kısa bir mfiddet sonra içeriye Fuat Efendi, Müşir sehit on yedi, on sekiz yaslarında «aMehmet Ali Paşanın torunu rı saçh, parlak mavi gözlS, sarı dur. bıyıklı, pembe yanaklı, zayıfça Dedem Mehmet Ali Paşa, 93 bir çocuk girdi. Giydiği sık Harsavaşında (1877 • 1878) Tuna orbiyeli elbisesini mevzun vücu • duları Başkumandanı iken sehit düne pek yakıstırmıştı. Vakurdüştnüştü. du. Nöbetçi subayını selâmladı: Içimde tatlı bir heyecan vardı. Küyalarım gerçekleşmis, ben Emredin efendim. de dedem, babam, eniştelerim Senin takımının birinci manve ağabeyim gibi asker olmnşgasına imtihanla Harbiyeye katum. Bu uğurda sarfettiğim gaybul edilen Salacakh Ali Fuat retler bosa gitmemisti. Albay Efendinin kaydını yaptık. Alıp tbrahim Beyin odasından çıkargidin. Kendine ne sekilde tıareken hevecandan az daha selâm ket etmesi iâzım geldigini güvermeği unutuyordum. Nöbetçi zeice anlatın. Askerî Idadiden subayı önde, ben arkasında o gelmedigini de dikkat nazarına alın. kulan koridorlannı geçtik. O zamanlar, talebelerin hafta taSarı saçlı, sarı burma bıyıklı tilleri Perşembe günleri ögleden genç Harbiyeli ayaklarını birbisonra başlar, Cama akşamı sorine vurdu. na ererdi. Buçün de Cama ol Entredersiniz efendim, basdoğu için talebe efendiler, grupfistüne efendim. lar halinde şen ve satır oknla Sonra bana döndü. Gayet nadönüyorlardı. Aralannda Erzinzik bir tavırla: can Rüştiyesinden tanıdığım ba Bnyıırun arkadaş, dedi, gizı simalar da vardı. delim. Kendi odasına geldifimiz zalkimiz kapıdan birlikte çıktık llllll(fıtMI>*lı •••••*••••••••*•• •••••••••••••(••• • • • • •• •• , ••••»•«a Yanyana yürüj>ordnk. Fakat kolnndaki üçü kırmızı ve biri sarı olan şeridi farkedince duraladım. Askerlikte kıdem ve rütbe esastı. Siz önden geçin çavusnm, ben sizi takip edeyim. Bu hitabımdan memnun oldu. O önde, ben arkada dahiliyrden çıktık. îşte, Tfirk tarihine şan ve seref veren aziz ve rahmetli arkadaşım Mnstafa Kemali böyle tanımıştım. Üzerinden altmıs küsnr yıl geçmis olmasına rağ men o Cuma akşamını hâlâ ve bütun heyecanı ile hatırlarım. Atafürk'ün kimliği Atatürk'ün hayat hikâyesini, bizzat kendisinden defalarca dinIemisimdir. Harb Oknlu sıralarında başlıyan hatıralanraa geçmeden önce, Harb Okuluna kadar olan devresini kısaca da olsa, anlatmak isterim. Belki bazı kısımları Atatürk'ün hayatını yazacak olanlara bir ışık tntar sanırım. Atatürk'ün asıl adı Mustafa • dır. Babası Evkaf kâtipliklerinde, rüsumat memurluğnnda ve Osmanlı Sırp savası sırasında Selânik'te gönüllülerden kuru lan Selânik Millî taburnnda mülâzımı evvei, yani üstteğmen ola rak bnlunan Ali Rıza Efendidir. Ali Rıza Efendi, memuriyetten aynldıktan sonra bir ara kereste ticareti yapmıstır. Annesi ise, çok yakından tanımış olduğum Zübeyde Hanımdır. Bazı biyografilerde 1880 de doğdnğn ileri sürülürse de, 1881 tevellütlü olduğu muhakkak gibidir. Hiç unnlmam, Mütareke de Istanbul'da bugünkü «Atatürk Müzesi» olan binada bir akşam yemeğinden sonra oturmus oradan buradan konusuyorduk. Rauf Orbay da orada idi. Söı dönmü», dolsfmif, y*ş b»b»ine gelmişti. Fnat Pasa, demiştl. Ranf Beyle ben senin ağabeyin sayılırız. Çünkü ikimiz de senden birer yas büyüğüz. Benim doğnm tarih, 1882 dir. Atatürk'ün doğdntn ay ve gününe dair kesin bir bilgi yoktnr sanırım. Çünkü bnnn kendisi de bilmezdi. Bir giin anaeığı Zübeyde Hanıma sordngnm zaman: Babası Ali Rıza Efendi. Paşamın doğumnnn evimizdeki iki Knr'anı Kerimden birine kaydetmisti. Fakat zevcim ve • fat ettifi zaman basncnnda yalnız bir Knr'anı Kerim vardı ve onda da hiçbir yazı yoktn. Belki de kayıtlı Kelâmı Kadimi devam ettiği eamideki hocalardan birine hediye etmiş olacak. Cevabını almıştım. Do|nm tarihini Atatürk de bilmezdi. Cumhnriyet devrinde dofutn yıldönümünü kntlamak için kendisi HARBtYE MEKTEBt ne müracaat edenlere: ttiraf ederim ki, ben de bilmiyomm. Eğer lutfedip bir gün yapmak istiyorsanız, en münasibi 19 Mayıstır. Dedifini hatırlarım. Mustafa Kemal, belki 19 Mayısta dogmadı. Fakat 19 Mayıs, Türkün \e Atatürk'ün tarihte en mes'nt bir olayının cereyan ettifi gündür. tü. Zübeyde Hanım, oğln ile kı« Efendinin, o zamana göre yeni zı Makbnleyi alarak ağabeyi metodla öğretim yaptıgı oknla Hüseyin Afanın kâhyalık yaptıvermek için diretiyordn. Atağı Langaza'daki çiftliğe gitti. türk bn olaydan bahsederken Diğer kızı Naciyenin o tarihlerbize şnnlan söylemisti: de hayatU olnp olmadıfını bil Annemle babam arasında • ki anlasmazhk epeyce sürdü. A miyorum. Mnstafa Kemal, bn olaydan raya halam Emine Hanım da girbize söyle bahsetmişti: di. Pek mühim bir mesele imis gibi diğer akrabalar da ise Babamın vefatı, bizi ayakta tntan knvvetli bir destegin kanstılar. Fakat benim fikrimi soran olmadı. Nihayet hal ça yıkılması gibi bir sey oldn. Âdeta kendimi yalnız hissettim. resi bnlnndu. önce ilâhîltrle Dayım bize çok iyi davrandı. maballe mektebine başladım. Bn Acımızı nnnttnrabilmek için gaysuretle anamın drdi&i oldn. Bir ret gösterdi. Allah razı olsnn. kaç gün sonra oradan çıkarak Çiftlik bayatına kanştım. TarSemsi Efendinin mektebine kavla bekçilifi yaptıgım da oldn. dedildim. Babam da memnun Makbnle ile beraber bakia tarkaldı. lasının ortasındaki bir knlübede Yıllar sonra birer knrmay snotnrdngnmnzn ve kargaian kovbay olarak Selânik'te bulnndn makla ngrastıgımızı hlç nnntğumnz zaman her iki oknln da mam. Dayım Hüseyin Aga bv birlikte ziyaret etmistik. Mahalgibi vaaifeleri sırf biz mesgnl ole mektebinin kapısında koskoca lalım diye bulnyordn. bir kilit vardı. Anlasılan kapanmıştı. Mustafa Kemal: Aile, Mustafa Kemal'i o civardaki Rnm oknilanndan birine tsabet olmuş. vererek yarıda kalan tahsilini Dedi. Mustafa Kemal okuma tamamlamasım düşündü. Sonra ve yazmayı Şemsi Efendi oku • bu fikirden vazgeçildi. Cittliîin lunda öğrendi. Bn oknlnn sınıfyazıcısı Karabet Efendinin de larına muntazam devam rtti. Baderslerinden pek hoslanmadı. bası: Laneaza'rta beş altı ay kadar Adam olmak için oknmak, kaldı. Halası Emine Hanımtn Sğrenmek sarttır. Baska çaresi dâvetl Uzerine Selinik'e dön yoktnr. dü. Diye oğlnnn teşvik ediyor, dersleriyle çok yakından ilgileYARIN: niyordn. Ali Rıza Efendi, 1893 yılı kaORTA ÖĞRENİMt sım ayının ikinci yansında vefat etti. Aile geçim derdine düs İlkokul öğrenimi Mustafa Kemal okul çaçına gelince, Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım arasında anlaş • mazbk basgösterdi. Zübeyde Hanım eski gvleneklere sadık kalınmasını istiyor, otnrdukları Hoca Kasımpaşa semtine yakın olan maballe mektebine girme sini ve ilâhiler ile Elifbaya baslamasını ileri sürüyordn. Babası ise, ileri fikirli bir zattı. Şemsi İHAFTANIN UVJLUJ BULMACAS! 8 9İO111213141516 ALİ FUAT CEBESOY RÜŞTtTE OÛRENCtSt İKEN Nimbüs İ ST A NBU L 6 25 A ç ı h j 6 30 Günavdın oiavları 21 00 Beraber ejlenellm 6 31 Turküler geçidl 7 00 Koye 22 00 Reklâm programları 22.45 haberler 7.05 Koyden kente muzık Haberler 23 00 Sizlerle beraber 7J0 Baberler 7 45 İstanbulda 24 00 Kapanı;. bugun 7 50 Stüdyo G'den 8 00 İSTANBUL tl, RADTOSD Saz eserieri 8 15 Sabah ve muzik 9 00 Açıll) 10 00 Slrfn İçin 8 45 Sabah türkuleri 9 00 ts1010 Mtnyatür miizifc 1100 Slztpkleriniz 9.30 Çocuklarm kö<!e<:l leHe basbasa 11 30 Akordeonla 10 00 Plâklar donüyor 10 30 Pazar melodıler 11.45 Piyano soloları «keci 10 55 Kısa haberler 11 00 12 00 Gw*niç (tıınlerin sevilcn se«leri f'tanbul Beledivesl konservarııarı kotıscrinin npkici yavını fTürk mO 12 30 Öğle konîeri 13 00 Tatil 7.5İ1 12 00 0 c çlzgi. Oc Dlâk melodiieri 13 30 Knnçerto s«ati 12 25 Kücıik HSnlar 12 10 Yurdnn 14 00 Pazar melodilerl 14 30 Fık«esl kartmtar kwosu *• 13.00 Bab»r ralar v e mlizlk 15.00 Geneler lcin ler 13 IS San »ok>lan 13.30 15 30 Caz mü7t» 18 00 Parar Reklâm pronamları 15 00 Pazar konseri 17 00 Cav saat) 17 30 konseri 15^5 Kavıp mektupları Kuciifc konser IS 00 tyl aksatnlar 15 40 Mediha Demirkıran'dan sarkı 18 30 Senfonlk müriic 19 00 Ara lar 1G0O Maç yavını 16 45 Plâkmüzfîl 1910 Asva Yavtn BirliSl larla orkestralar 17 15 Kitaplar ara Etnik müzik festivall 19.30 Aksam sında 17 30 Nerahat Bayramdan konseri 20 15 Gencierin «ievdlkleri turküler 17 50 Reklâm nroçram 21 00 Miizlk demeti 21 45 Hafif lan 1>» 00 Haberler 1<» 40 K ü . miızik 22 00 tzahlt caz mfi7İ3i cuk orkestra 20 00 Törkilier v e 2T 00 Gece knnspri 23 3fl Tatil sazlar eecidi 2015 Sizln için » c . aksamı lcin 24 00 tstanbnVda gece tikisrimiz 20 40 Sabite Ttır Guler varısı 00 30 Haf if müzik 1 00 man'dan sarkılar 20 55 24 saatin Kapanış. 16 UL»**««* • • • • # • * • • Tıffany Jones ••••••• • ••«••••«•tııtıı • •.•••»••••••••HIMf*>l*»IMI«M«IU»tt«MMIM* !••••••••«••» • • • • • • • • •• • • • • • • • • » M I tM • • • • • • MI l « • • • • •K ı t H • • » • • İ Kt K * • • • • * • •• • • ! • • > • •• • » • • • jTIFFANY JONES POUÛAL'A ÛJ/. LÇ.GELIP BEKll BULSUH, l j *• • • • < a • • • • Elif hanım: ••»••••••••••*•••••••••*•*•••••••••*••••••••••••••*••••••;•••• •••••••••••••••••••••••*••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••a konu veresim:AYHANBAŞOĞLU StfSSİIfk oldu iki KULE UZUMUZUH SOLDAN SAĞA : 1) Başbakanlığa bağlı olarak çalışan ve memleketımizde her alanda yapılacak ışleri bir programa ve düzene baj; layan teşkılât. 2) Üzüntü ve hayıflanma ıfade eden bir soz; Mikrobu henuz bulunmamış olan hastahkların âmıllerıne verılen ortak isım. 3) Eşıt hale getırmek; Tersi: Kâfi olmayan mıktar 4) Son zamanlarda yurdurnuzda ekilmeye başlanan bir çeşıt pamuk; Çekoslovakyada bir şehir; Gösteri veya gösteri trupu. 5) Ölu yıkama; (UO); Organik maddelerden kuru damıtma yolu ile elde edilen, sıvı yağ kıvamında sıyah renkte; Ağır ıs kokulu suda erımeyen bır madde. 6) Obus'un yarısı; Bır emır; Bır nota; Tersı: Askeri merkez; Tersi: Turing Klubün remzi. 7) Kadın hastalıklan mutehassısı; Tersı: Idare eden yönetmen. 8) Tersi: Yürurlukte olan. olagelen; Turlu biçımlerde tasarlanan bir masal canavarı; Cuma namazından önce ve bazı yerlerde cenaze kaldırıhrken mınarelerden okunan ezan. 9) Ölçulere ve kaidelere uvgun saha meydan mânasına (iki kelime): Tersi: Tam, tamamı. 10) Tersi: Bır meyva; Bir dış cınsi; Bir ilimiz. 11) Sair (eski dilde halk sairi): Tok olmayan; Bır kıt'a. 12) Tersi: Pozitif elektrık yukü tasıvan ve daha başka basıt unsurların da çekirdeğini meydana getırdiği sanılan hidrojcn atomunun çekirdeğı; Güneyde bır ilimiz. 13) Bir nota; Sabık iktıdar devrinde sanıklan arasına Oğuz Akal ve Mıthat Dulge'nın adlarının karıstığı ve uzun zaman devam eden bir dâva; Utanma, haya hissi. 14) Tarıhi bir Türk kavmi; Tersi: Bır renk; Tersi: Kadınların bir çesit elbise bicimlerine verilen bır isim: tçınden su akıtmak için yeri kazarak meydana getirilen oluk. 15) Tersi" Alüminyum sılikatı ve flüorinden ibaret soluk mavi renkte bir cevahir tası; Avrupada bir ülke. 16) Tertipli sekilde (yeni dil); Bir sayı; Bır renk. TUKARIDAN AŞAGlTA : 1) Çocuk terbiyesi ve eğitımi ilmı; Şöhretli bir Fransız sairinin soyadı. 2) Buvukler, kodamanlar, ileri geIenler; En eski jeolojik devir veya sıstem. 3) Tersı: Zannetme; Tersı: Tınlayan, çmlayan. 4) Tasıma işı yapan ve tasıma mesleğıni icra eden kımse; Hatırlanmak uzere bır yere kavdedılen şey; Tersı: Takip edılecek yol. 5) Bir çocuğu çtzmeve goturmek, oyalamak işı; Tersı• Kâfi olmayan mıktar: Gözümüzun ustünde bulunur. 1 6) Tersi Bir göz rengi; Tersi: Bir silâh; tstanbulda bir semt. 7) Dolu (eski dil); Fenerbahçenin Yugoslavyadan getırttığı ve bu sene kadrosunda yer verdiği Yugoslav futbolcu; Yavdan çıkan. 8) Yıldızlara bakarak i'stikbalı tâyin ilmi, eski dilde ilmı nucum; En buyuk atar damar. 9) Sonuna (o) harfi gelecek olursa Afrıka'nın son yıllarda yetistirdiği dünya çapında bir mukavemet kosucusunun ismi olur: Kaynatılarak çok koyu ve yapıskan bır macun haline getirilen pekmez veya seker eriyığı; hatırlama. 10) Tersı: Yunanıstanın beynelmılel sosyetede çok rağbet gdren lüks bır tatil ve eğlence adası; Esneme kabıhyeti olan. 11) Bır kurk hayvanı Içındeki ısıyı dışarıya kolaylıkla verebilmesi için yayma yuzeyının tutarı çok olan, yanyana bırbiriyle irtıbatlı borulardan meydana gelen alet. 12) Operetlerde ve operalarda açılış muziği; Tersi: Eski Türklerde kıral, başbuğ; Tersi: tngılizcede yaslı veya eski. 13) îçinde alkol bulunan meyvalı ve kokulu şurup; Askeri merkez; Tersı: Kamer; Tersi: Kimyada sodyum. 14) Vücuttaki şışkinlık; Gemılerde iskelelerden çıkarken tutunulan halat; Hatırla mânasına emir. 15) Kederli, tasalı; Meriç Nehrının kollarından bın. 16) Eskıden yaslıların yürürken dayanmak için kullandıkları uzun sopa; Ana hâkimiyetıne dayanan aile sistemi. A N K A R A S25 Arılıs 8 30 Gıinavdın 7 00 Köye haberler 7 05 Karısık sarktlar 7 30 Haberier 7 45 Hafıf muzik 8 00 Ankara'da bugün 8 05 Bağlama takımından oyun havaları 8 20 Kücük flanlar 8 25 Tıirk müzıfl dinlerici Istekleri 9 00 Trafik 9 20 Hafif Batı miizlği dinleyiei Utekleri 10.00 Pazardan Dazara 10 30 Be«ınci sayfa 10 50 Kısa haberler 10 55 Özel eîlence 11 55 Küeıık Ilânlar 12 00 Evfei'den müzik 12 30 Halk müziği dlnleyicl istekleri 13 00 Haberler 13 15 Çocuklarm gBzuyle 13 35 Sevdiğiniz seslsr 14 00 Çocuk bahçesi 14 15 Reklâmlar 1515 Kısa haberler 15 20 Fikret Kozlnoğlu'dan sarkılar 15 40 Dilek kutusu 16 40 Kevser Tanrıkut'tan sarkılar 16 55 Kısa haberler 17 00 Kadınlar topMıluğundan rürkıiler 17 30 Köy odası 17 50 Reklâmlar 19 00 Haberler 19 30 Müzik demeti 20 00 Uykudan önce 20 05 Yasar Özel'den «arkılar 20 2* 24 saatin olayları 20 30 Klasik muzik 2100 Geçen hafta 21.15 Spor dergisi 21.45 Caz muziği 2215 Emel Sayın ve Dundar Balkan'dan sarkı'ar 22 45 Haberler 23 00 Sirin sectiklerinlz 2145 Dans muziği 24 00 Kapanıs. ANKARA tl. RADYOSC 9 55 Açıhs 10 00 Sabah konseri 10 30 Albümlerden »ecmeier 1100 Müzik dünyssı 12 00 ÖJle konseri 12 45 Hafif melodiler 13 30 Kucük konser 14 00 Ruby Braff ve tromnetl 14.30 Konser saati 15 15 Bir solist 15 30 Cal Tiader altllısından Lâtin müziği lfi 00 Dan» müziği 17 00 Orkesrra konseri 18 00 Hafif melodiler 18 30 Viyolonse) soloları 19 00 Haftanın solısti 19 30 Plâklar arasında 20.00 Ankara'da bo hafta 21 00 Mozayık 22 00 Caz muziği 23 00 Gece konseri 24 00 Gece ve muzik 1 00 Kapanıs. BEYOGLU CİHETİ MUVASCKAT GAZ İŞLETMESİNDEN: 1 7 ilâ 10 tonluk (Karayolları nizsmnamesine göre en ağır) mazotlu, damperli veya dampersiz bir adet kamyon satın alınacaktır. 2 Tekliflerin en geç 16'11/1966 çarşamba günü saat 15 e kadar İşletme Sekreterüğine verilmesi (Basın 22826/12953) '«•"V' 64 «Yusuf'u yolladım kıra. Bir kuzu tutup gelecek. Satarım. Onun parası yeter. Bol azık alıyorum yanıma. Yalnız...» «Yalnız?» diye sordu Battal. «Yolda giderken heç para yok yanımda.» «Ben evd»n bir 10 lire yollanm sabaya gidılmez. Adam gibi çabirezden...» dedi Battal «Seni nk geymek gereğır » kasabaya ulaştırır...» Sofra kalkacağma yakın Yusuf «Çok bile, çok bile!» dedi Kır geldi. Getirdiği kuzuyu bağırta Abbas. bağırta, ahırın yanındaki danalığa Battal: kapattı. «Komşuyu toplayıp durumu bir Senem koştu: anlatayım Abbas emmi.» dedi, «Birez de ot koyuver önüne Yugitti. suf'..» dedi kocasma. «Odunlann üstünde ot var, alıver birez...» «Bir kere değil, binfrereanlat, ben gideceğim...» dedi Kır Yusuf kuzunun otunu verip gelAbbas. «Beni yolumdan alıkoya di. Epeyce yorulmuştu. mazsınız...» «Açtır kamın, Yusuf?. dedi Kır Abbas. Senem ırbık peskir getirdi: «Hadı buba, ellerini yuyuver, «Yerim buba, hele bir ellerimi çocuklar acıktı.» dedi. yuyayım!» Yeşer'i sofranın başına koydu, Senem, Yeşer'le, Fatma'yla uğra sonra geldi, ellerini yudu Elle şıyordu. rini kurularken aklına geldi: Yusuf ırbığı aldı, kendi dök•Benim bir şapkam olacal tı ha tü. kendi yumağa başladı ellerini. nı?» dedi. Ortaya söyluyordu. Kır Abbas: «Bulun çıkann onu.» «Hişt, Haydar!» diye bağırdı. • Bulalım bulalım...» dedi S t «Kalk da bubayın eline su dök ulal nem. Kalkıver aslanım..> «Bir çift de çarık ıslayın bu Haydar koştu. akşam! Bu tahta nalınlarla ka«Eyi bir kuzu tutup geldim bu Yokuslarta dolu, yorucu bir düşe daldı. Elind? bir â«â vardı Taslara vura vura gıdiyordu. Taşlar fırlayıp fır layıp kalkıyordu havava. ttoğlu ii satıcılar çarsılarda köylülerı kazıklıyordu. Arsızın biri. eline bir fakir bavkurt «<=es büyülten. almış. «Bol iş' Bol 1 para » diye bağınvordu Yolsuz. ba!» dedi Yusuf. Hemen sofraya susuz bir kövun minaresinden keoturdu. Kalan pilâvla ayram kacisakal bir imam ezan okuvordu nştırdı, kaşıklamağa başladı. Camgöz Omar bev. evinin bahçesiAyh yıldızlı bir gök vardı o ge ne bir dejnrmen kurmuş döndürü ce. Ihktı. yordu. Çok çırkin bir kansı vardı. Herkes dışarlarda, hayatlarda, Bahçeye fesleğen ekmisti. Fesledamlarda yatıyordu. Bir zaman damdan dama lâf atma ğen suluyordu şimdi. Çocuk lan bilar, konuşmalar oldu. Konuşanlar, ribirlerinin omuzlanna basarak, i* lâf atanlar kadınlardı. Erkekler mamın sarığına pıtrak basıyorlartoplantjya gitmişlerdi Yusuf da ka) dı. kıp gitmişti az önce. Omar beyin değirmeni fıldır fılSonra bütün sesler kesildi. dır dönerken Kır Abbas uyandı Kır Abbas bir zaman uyuyamaBaşını kaldırıp bakü: Cennet ka dı. n hâlâ ocağın başındaydı Tekneyı, Senem çocuklarını kanadınm al senidi kaldırmağa. ortahgı denp tına alıp uzanalı çok oluyordu. çatmağa çalışıyordu. Cennet karı hâlâ sacın başmday •Yatmadın mı daha Cennet?» di dı. Köyün içine bir katmer kokusu ye sordu usulca. yayılıyordu. «Yatmadım Abbas.» Damın, saçağın altuıda «gece kuş «Yusuf geldi mı?» lan» uçuşuyordu. «Çok oluyor gelip yatalı.» Danalıkta sürüden kopanlıp gel «Eee hadi sen de yat artık!» mış bir kuzu meliyordu. •Yatarım Abbas.. » Derken Kır Abbss'ın canı geçiverdi. (Arkası var) kaplumbağalar