05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE DÖRT CUMHUKİ¥ET 16 Kasım 1966 isfonburda bir ingiliı lokantası Harb Akademisinde iken, Zene'den sonrs en çok uğradığınuz 7er bir lngUİ3 lokantası idi. Sultan Hamid, üniformalı subaylann umumî yerlerde alenen içld içmelerini bir irade ile yasaklanuştı. Bu yasak önemle takip edilivordu. Aksine hareket edenler rütbeleri ne ohırsa olsun cezalandırırıhyordu. Halbuki, gerek Mustafa Kenul ve gerekse ben hafta baaları izinli yılrtığımn zamanlarda bir kadeh bir a. rakı veya viski içmeyi ilunal etmiyorduk. Tünelin Galata kapısııuUn çıkıldıktan sonra koprıi istikametine giderken soldaki köşede fiç katlı bir bina vardı. Bu bina hâlâ mevcut olup altında şimdi bir de me7ecl dfikkânı buhmmaktadrr. Borası vaktiyle tdârei Mahsusa (Denizyolları) Müdürlüğü yapmış oIan Con Paşa. adında aslen Ermeni olan bir zata. aitti. Birinci kat çoğunlukla Ingiliz malları satan bol çeaitli bir bakkal dükkânı idi. İkinci kat ise Um bir İngiliz lokantası idi. öğle yemekJeri verir, içki olarak da yalnız viski soda içilirdi. Lokantaya çoğunlukla İsianbulda bulunan Ingiliz tebaa« tuccar ve memurlar gelirdi. Tau nınmış bir yer olmadıgı ve bakkal dukkânımn içindeki merdiven lerden çıkıldığı için kimsenin dik Zannedrrsrm, Törkiyede dakat nazaruu çekmez, inzibatlar ise ha ziyade rakı içiliyor, benim için hiç uğramazdL. itiyadmızı buaııuf ydınız. Ben de rakı içerdim. txinli olduğmnus günler buraDedi. Mnstafs Ketnal, haftf bir ya da gelir bir Ingüız sodasıyle balia Skoç viskisi ıçerdik. İıinli tebessümle: çıkarken Mustafa Kental: Dofrudnr, bizde daha çok ra Çok ayıp oldu, bu hafts Con kı içilir. Fakat ben ve gerekse hu Pasaya uğnyalım. zurunuzda buhınan yakm ve eski Der, bums wâ"*«iiıı anlaımyaıı arkadaşun Ali Fnat Pasa, daha Arif Adana derhal sorardı: Kim bo Con Pasa, yoksa aranztda bir parola mı varî Mostafa Kemal kahfcahayı basar: Yok canun, Manastırda tanıdığım bir arkadaşın babasıdır. Kendisini Fuatla beraber ziyaret edeceğiz. Neden parola olsun? Cevabmı verirdi. Fakat bir gün TrrTik Selânîk Con Paşamn kim oldnğunn kendishıe söylemis, A rif Adana: Con Pasanın oglunu ben de tamnm. Aman beraber gidelim. Diyerek peşimize takılmıştı. Bir kaç defa o ds bnhnle gelmişti. Aynı yere bir defa da Kazım Zeyrek (Karabekir) 1 göttrnıtistum. Mnstafa Kemal de, ben de viskiye burada baslarruş, bnrada a lışrouştık. Sonradan Türkiyeyi zfraret eden Ingiltere Kırata Edward, tstanbnla geldlÇi zaınan Gazi Pasa, protokol' dısı olarak kendisini ve refakatinde bnhınan Madam Simp son'n Florya kösküne yemefe dâvet etmisti. Ziyafet masasmda ben ve Ankara Buyfikelçisi Sir FeTcy Lorafne de vardı. Misafîrlrre viski ikram edüdi. Gayet dostane ve samhni komtşmabr snraamda tn giltere Kıralı: oknl nralannda iken mnhtelif vesilelerle viski içmis ve zamanla da buna alışmıştık. Cevabını verdi. Sonra bana döndfi: Pasam, Con'un lokantasını hatırladın değU mi? Biitün teferruatiyle hatırladığımı söyledim. Gazi, Kırala Con'un lokantasını kısaca anlattı. Kıral Edward, Londraya döndükten son ra Gaziye ve bana en iyi cinsten ^e kendi kavından kasalarla viski gonderdi. Viski şişelerinden iki tanesini bir hâtıra olarak son yıllara kadar faklamıştun. flTHTURK Çok garip bir olayın hikâyesi Hatırladıkça hâlâ gülerim. Çok garip bir tesadüf bizi ıstıbdat dev rınin en korkunç ve zalun bir sa ray hafiyesivle aynı masada içki içmek zorunda bırakmıştı. Harb Akademîsinin üçıincu sınıfında idik. 1904 yüı Ağustos ayının çok sıcak bir cuma günü idi. Hafta başı izninden beraberce okula dö nüyorduk. Okula dönerken de eğlence yerlerinden bir ikisine uframayı âdet edinmiştik. Bu eğlence yerleri yolumnz üzerinde bu lunan Tepebaşı ve Taksim bahçeleri idi. Her ikisinde de Avrupadan getirilmiş taninmı; orkestralar çalardi. Beyoflunun zengin Hı ristıyan ailelerivle sarava mensup bazı paşalar ve beyler her iki bahçenin devamlı müşterileri ara sında idiler. Kafa dengi iki arkada; önce Te pebası bahçesine uğradık. Bahçe de şovle bir kaç tur atacak, ayakta biraz muzik dinlivecek, sonra çıkacaktık. Içeriye girdiğimiz zaman bir Macar orkestrası nefis bir vals çalıyordu. Bahçe oldukça kalabalıktı. Bu güzel ve zevkli manzara karsısında Mustafa Kemal: Fuat, dedi. Biraz otursak da bir iki kadeh bir sey içmenin beraberce bir yolunu bulsak. Canun çok LstİTor. Avnı istah ve anra bende de vardı. Çünkü bugün Con Paşanm lokantasına uframamıştık. Bu «• cak gunde orada kapanıp kalmak istememiştik. Padişahın içki yasağı iradesi de malum olduğuna göre, bunu nasü yapacaktık? Aklıma söyie bir plân geliverdi: Birer viski soda ısmarlar, limonata bardaklarma konan kamışlarla bu nu vavaş yavaş yudumlıvabilirdik. İnzibatlar, ne içtiğimizin farkına bile varmazlardı. Arkadaşun: Tamam. oldu. Dedi. Sonra ilâve etti: Yalnız içerken yüzümüzü bu ruşturmıyalım. tatlı bir limonata içivormuş gibi davranabm. Boş masalardan birisine ilistik Vıskilerimizi ısmarladık. Ne olur. ne olmaz garsona bahşişi peşin \erdik. Gelen viskileri limonata içer çibi kamışlarla yavaş yavaş yudumlamaya başladık. önümü* den, bize selâm vererek geçen Inzibatlardan hiç birisi işin farkına varamadı. Çünkü içki onlara göre mezeyle içilirdi. Sonra o renkte ve kamısla içilir bir içkiyl de belkl ömürlerinde görmemisler di. Kevfimize diyeeek yoktu. Bulnsvmnza mektepte arkadaslara anlaşacak, biraz caka satacak tık. Çünkü Arif Adana, Tevfik ANKARA BÜYÜKELÇİSİ SİR PERCY LORAİNB Selânik ve Halil Yenimahalle geçen hafta beraberce bnraya gelmisler, canları çok içki istedıği halde birer gasozla iktifa etmek zorunda kalmıslardı. Esa«en fiçünün de viski ile başları hos degildi. Biz kendi âlemimize dalmış, oradan bnradan konusuvorduk. Bir kazaya kurban gitmezsek, bn yıl sonunda birer kurmav snbay olacagımıza inanıvorduk. Çok çalışıyorduk, muhakkak muvaffak olacaktık. Bilhassa Mnatafa Kemal'in üçüncü sınıftaki notları çok ivi idi. Benim de fena «avılmazdı. Birinci ve ikinci ıınıdarda aldığımız eksik notları fazlasiyle telâfi etmistik, Mnstafa Kemal, viskisini zevk> le yudnmluyor: Insaallah kıt'a stajlannda da aynı yere düsectfiz, beraber olaeağız. Meselâ Selânik'te, do|dngmn sehir olarak söylemiyomm, Selânik hakikaten giızel yerdir. Diyordn. Tam bu aırada Fehim Pasa, beraberinde Okul Nazın bizim Ali Rıza Pasa ve Albay Gani Bey oldngn halde çıkageldi. Bizde de safak attı. Teni nesil, Fehim Pasanın istfbdad idaresinin ne müthis ve zalim bir adamı oldngvnu belkl bilmez. Kendisini bir iki satırla tanıtavım. Fehim, esvapçıbası tnnet Beyin oğlndar. Ismet Bey, Sultan tkinci Abdülhamldln sfitkardeşi ve çocukluk arkadası oldugu İçin oğlu küçük ya«tanberi sarayın turlfl imtiyazlarına sahip olmuştu. Harb Okulunun zadegân sınıfından Yü«başı olarak çıkmıstı. Vi yıl sonra Padişahın özel yâverleri arasına girmişti. Ermeni ajaklanmasında istihbarat vazifesi çörmüs, ondan sonra da birdenbire parlamıştı. O kadar ki, henüz yirmi beş yasında iken paşa o luvermisti. Sultan Hamid'in bashafiyesi idi. Geniş nüfuz ve vetkisine dayanarak yapmadığını bırakmamış, bir çok namuslu in•anlann sürülmesine sebep ol muş, Beyoğlunda türlü skandallar varatmış, halkı yıldırmıs, rezaletleri ayynka çıktıği halde daima padişahın affına ve ihsanına nail olmuştu. Biz kpndi«ini tanıdıgımız zaman otuzbir, otnz iki yaşlannda, çok genç bir ferik, yani korgeneraldi. Bir generalden zivade bir operet pasasına benzi>ordu. FEHİM PASA Dişi Bond ışle\en makınelere boyle derler, bır edatın kısaltılmışı. 8 Nazık olmayan ınsanların sık ıık yaptıkları. 9 Dunyanın buyuk akar sularından bın, Italyadaki ığrı kulenın bulunduğu şehır. TUKARIDAN ASAGlYA: 1 «Ehemmıy«tı mevcut de ğıl» mânasına iki soz. 2 Birıni soz kalabalığı ıle oyalayan (iki kelıme) 3 Karsısındakıne acı ve ıztırap veren, Asya'da bır çol. 4 «Uluslar ve milletler» anlamına eski usul 1 2 3 4 Ş » 7 8 ? b l r çoğul, canın yongasıdır. 5 Herk«s gıbi olSOLDAN SAGA: mavan ve halk 1 Bır zaman once bazj tektaralından acanıker oğrencılerının yaptıkları, yıp gorulebile sonra da vazgeçtıltlerı «açhlt cek hareketler grevı» (iki soz). 2 Bır şure ınsanlaveyahut bır başka sanat eserıne ra boyle derler. yapılan tıpatıp benzerler (ço Dfinkfl bnlmacanııı 6 cTeker» 19ğul). 3 Eskıden batı Anadoluhalledilınis gekli kırdısından son da kabadayı geçinenlerin tasla ra bu sozun tersı gelırse «adamdıkları, «baş» denılen vucut uyeakıllı yuvarlanma» ışı belırır, mızın yarısı. 4 «Yarif atları doktorluk mesleği ve bolumu. bakım ve «kzersız yennı şeref7 Bır sıfat. takısının tersi, bır lendir'» anlamına iki sozlü emîr, bir takı. 8 cYelek ve bır emır. 5 Bır hayvan, csınır» pantalonu tamamlıyacak oteki mânasına bazen bızırn de kul • «lbise kısmını tedank et'> mâlandığımız mılletlerarau bır soz. nasın» iki sozlu bir emır. 9 6 «Çamaşır gıbi yıka» karşıhğı Asya ile Avrupa arasındaki sıra bır emır, Cumhurıyet bayrammdağlardan, keyfi yerınde olamn da caddelere kuruldu. 7 Bır durmadan tekrar etmesı gereken duğmeye basınca kçndıliğinden soz. 123456789 YARIN OKLL NAZIRI İLE İÇİLEN VÎSKİLER tKTlBAS VK TERCÜME EDİLMEZ İ S T A N B UL ( 2 5 Açıhs 6 30 Turkuler geçidl ( 4 S Konusma 7 00 Koye haberler 7 05 Sabah melodılert 7 30 Haberler 7 45 tstanbulda bu. gün 7 50 Stüdyo G'den 7 55 Kuçük ilânlar 8 00 Hafıf muzık 820 Mefharet Yıldırım'dan «arkılar 8 40 Viyolonsel soioları 9 00 Küçtık orkestr» 9 30 Çocuk bahçesl 9 45 Çocuk Ansiklopedlsı 9 50 Karde; okullar 10 00 MOzik kutusu 10 15 Ev kadını ıle röportaj 10 25 Ev kadınının Turk muzlglnden Istekleri 10 40 Arkası yarın 11.00 Kısa haberler 110 5 Sabah konvrl 11 45 Cigan melodılerl 12 00 Orhan Avsar orkestrası 12 10 Kuçuk llânlar 12 15 Kemal Koldas'tan turkuler 12 "Î0 Üskudar Musikl Cemlvetl 13 00 Haberler 13 20 Studyo G'den 13 30 Bir reklam 13 40 Afıtap Ksracan'dan şarkılar 14 00 Kapanıs 15 55 Açılıs 16 00 Mirofonda gençlık 16 55 Ara mu7İği 17 00 Necdet Koyurürk orkestrası 17 20 Yurdun sesl 17 50 Tteklâm programlan 19 00 Haberler 19 40 Stüdyo G'den 19 55 Küçük llânlar 20 00 Nurettln Çamhdag'dan turküler 2015 Sonat saatl 20.35 Mediha Demlrkıran'dan şarkılar 2055 24 saatin olayları 21 00 Çsğımızın halk sairleri 21 40 Küçük llânlar 21 45 Sevdiklerınlzle beraber 22 00 Heklâm orogram. ları 22 45 Haberler 23 00 Radyo oda orkestrası 23 20 Oda müzıği 24 00 Kapanıs. tSTANBUL tL RADYOSC 18 55 Açıhş 17 00 Sizin icin 17 30 Kucuk konser 18 00 t y l asamalr 1 30 Senfonik ınö7ik 1<>00 Çrtttll melodller 19 30 Akşam konseri 2015 Genclerle beraber 2100 Opera dünyası 21.45 Haflf müzik 22 00 Gece konseri 23 00 Caz müzıei 23 30 Çesitl lmüzık 24 00 Dıskotekten seçmeler 00 30 Hafif muzık 1 00 Kapanıs yAJ^UVOC, Bi^KSANA, FCS RAKAMLI BULMACA 3 C O ^ TIFFANY JONES • • ulledllml» • NASIL BALLEDILECEKT Tnkandald rakault oolmacad» tadect • tane anabtaı (tpoca) ve I tao* •ean« rardu Bo« alan U fcarealo lcuıe I deü I • kadaı ayguu blreı rakanı koyarak ve toplama. carp">» dkartma. bölm» ısaretlerlnc dlkkat ederek »oldan <ata vc rakandsn a^agıya balmacnds gosterıleo «onnc'an bulanaı Blra» raktlnlzt aiD «mms hos vaktinlrt hosc» eeelrml» olnr»tınnr A N K A R A 6 25 Açılıs 6 30 Gunaydın 7 00 Koye haberler 7 05 Gömıl «öylerden şarkılar 7 30 Haberler 7 45 Jandarma Genel Komutanlığı hafif muzık orkestrası 8 00 Ankarada bugun 8 05 Her teîden 8 40 Kuçuk ilânlar 8 45 Nevm Akol"dan turkuler 9 00 Sorunlarımız 9 20 Sabah konseri <) 35 Kısa haberler 9 40 Arkası varın 10 00 Eğıtım radyosu 10 53 Me. lodiden melodiye 1115 Çocuk bahçesı 11 30 Konser sgatı 12 00 Öğle muziği 12 15 Kıbrıs saatı 12 25 Kuçuk ılâniar 12 30 Şarkılar 13 00 Haberler 13 20 Plâklar arasında 13 30 ReklâmIar 14 00 Çocuk bahçesJ 14 15 Husevin Ovlum'dan türkuler 14 50 Hafıf muzık 14 55 Kısa haberler 15 00 Egitim radyosu 15 55 Ha. fıf muzık 16 00 Mıkrofonda genclik 16 55 Kısa haberler 17 00 Yurttan sesler 17 30 Şarkılar Reklâmlar 19 00 Haberler 19 40 Kuçuk ilânlar 19 45 Nıvazı Yılmaz'dan turkuler 20 00 Uvkudan once 20 05 Mülkiye Toper'den şarkılar 20 25 Kuçuk konser 21 00 24 spatin olavları 21 05 Kitap saatı 2135 Klâsik Turk müzıği erkekler topluluğu 2205 T B M M saatl 22 25 Hafıf muzık 22 30 Ahmet Çubukoğlu'dan turkuler 22 4^ Hnberler 23 00 Konser salonundan 23 45 Gece yarısına doğru 24 00 Kapamş ANKARA IL RADYOSU 18 55 Açılıs 17 00 Sevılen vokalsız melodıier 17 30 Oda müzıği 18 00 Hafıf melodller 18 30 Senfonik muzık 19 30 Gunun melodller] 20 00 Aksam konseri 2100 Son haftaların getırdıgı 22 00 Gece konseri 22.30 Italyadan muzık 23 00 Dunjanın dort bucağından 23J0 Gece yarısına doğru 24 00 Gece ve muzık 1 00 Kapanıs llânen Tebligat Kararı Sivu 59. Er Eğitim Tüm. As. Savcıuğuıdan: 59 uncu Tümen Askerî Mahkemesinin 12'9/1966 gün ve 966 283243200 karar sayılı ilâmlan ıle Tekâsülle tufek hasarı suçundan, Tokat Reşadiye ılçesı Karhyayla ko\unden Bılâl oğlu 1944 D. lu Verkul Kahraman hakkmda DUŞME kararı verıimi}, nizamname hükumlenne gore bıldırılen adreslerine teblığat yapıldıfı halde, bu adreslnde ne kendısı ve ne de aile efradından kjmse bulunamamış, zabıiaca yapılan aramalara rağmen bir netice elde edilememıştır Bu sebeple ızi bulunamayan sahsa tebliğatın ilânen yapılmasma karar verılmiştır. (197G Basın 23112,13375) MallCOÇOğlU | konu veresim: A^THAN BAŞOĞLİT KULE 74 cNe eve, ne kbye'» dedi. «Üjelerını buı, hemen kasabaya Tahrıratçı Sırrı beyın tel emn var. Dun öğleden sonra yazdırdılar. Gıdıp kendısım goreceksınız Bız de başka ko5 lere geçeceğız Tel emrını sıze habar verdik..» Ellerıyle ağızlannı sildıler: Battal'ın belı kanldı: «Eee muhtar, hadı eyvallah cBır hayır habar mı, yoksa şer kardeşıml Bıze müsâde!..» mi?» dıye sordu. Tufeklerinı takınıp gıttıler. «Valla bılmıyoruz. Hayır deyın de hayır olsun. Bıze emri Hâlâ kalın kışlıkların ıçındeyverdıler. Bıldirm dedıler. tşte dıler. Ağır postalları zor taşınıbıldırdık. Muhurler yanmdaysa yordu. înce bır delıkanlı olan Rızeli yanıyordu. Gelıngüvey şu ahndı'yı da muhürleyıver. » Golgelığın bulunduğu koşeye otlan, kuşekmekleri, çobançantaları, koyungözlerı kınlıyordu doğru yurudüler. onlar bastıkça. Orak bıçen köyBattal ahndı'yı mühürledi. luler bellerinı doğrultup bakı«Bır su ıçsek?» dedi Kizeli. yorlardı. Yuzbır'm oralara doğBattal: «îstersenız çalkama yaptıra ru, kmn üstünde sıcaklıklar tıt nyordu. Daha uzaklar görünmüyım, yoğurt var.» dedi. «Yok!» dedi Rızelı. «Uzun su yordu sıcaktan. Yer yer, biçılmıs ekınleri. kurumuş otlan urer.. tşiniz de var~.» çuran hortumlar vardı havada. «Yok uzun «ürmez, İki takka Hayrola Battal?» dedi Giiley hk ış..» dedi Battal. «Uyelen, benı Istiyorlar, hemı «Hayır, «en su ver bize, içlp de bugün!» dedi. gidelim. Onbası dedi. tez gelın «Belki hayır bir habardır..» de Haa, sız de hemen gidecelrainız dı Rıza. Çabuk istiyormuş Sırn bey.» «îsallah...» «öyle mi'» dedi Battal. Jandarmalara tuluktan su verdı Kır Abbas'a uğradı. Yaşh a Rizelı er ç kine çekine içtı tu dam buküluyor. kendini yeyıp luk «uyunu. bıtırircesıne orak salltyordu. Battal'ı dinledi dinledi, »onra Bergamah da, cllımıı...» dedi. rında koyunları kuzulan yayılır dı Ekımlerde Kasımlarda, dıkenlerını, gevenlerını kazarlardı 14 Numaralı Kadastro Komıs yonunun karan ke^ınlesmış, ıtı raz edememısler Ama haberlerı olmuş mujdu7 tşte haberlen 1 oldu, ıtıraz edıyorlar Yanlış he sap Bağdat'tan doner tşte soydoğruldu: lüyorlar her zaman sövelyecekcBır sure bu gıdıp gelmelerın ler . Ağızlarını bırledıler ardı gelmez yeğenım Battal! GıKasabamn yolları taştan Me dın bakalım.. Hayırhsı olsun..» murlann ekını yok, orağı yok dedi. Guneşı yok, sıcağı yok. Ay otuz, «Eh isallah!..» a\hk dokuz yuk, bın... Gıt bu ötekı üyelere bekçiyi yolladı: ko>e, don kasabaya, yolluk Av• Hemen gelsınler, çabuk, çok ça ratlann ışı yok Kıçlarını koybuk...» dedi. Kendısı de Kel Bek muslar kapıların taşına, sakız taş'ın tarlaya yurüdü. çığnerler. Yedıklerı onlerınde, «Allah yardımcınız olsun! yemedıklerı arkalannda Bır Havırlı habarlarınızı beklerız.» kocalarının keyfını çattırmakdedi Guley. tan başka ne yorgunluk, ne sıEsnafın ışı de dalga. Yamalan yırtıklariyle, «Bu ha kıntı... lımiz heç hal değill» deyıp du Berbennkı kırt kırt ıkı ustura. ruyordu üyeler. Ayakları fosur Tenekecınınkı tık tık Yürumeden, yorulmadan, «kolge» de... fosur pışmiştı çanklann tçınde «Aldırmayın ula! Kasabaya En ıyısı de çıftçilık. Ama suyun varır birer tıras oluruz, düzelı olacak. Toprağın kuvvetli olacak. Atın. öküzün, motorun . rız!» Motorun, mazotunnn Hemi de Tarlaların arasından patlkava hazıne diye. kesmlesmiş karar dı çıktılar. Ne sorulacağını, soru ve, icar. ımar ıhya, ecırı mısıl lara ne karsılık vereceklerini ko dıve bun vermıyecek bır hiıkunusa konuşa gittiler. met, bır devlet. baba bır devPurluk köy sınırlan içınde bır let ki, herkesı oğul evlât bileyer değil mıydi? Tâ yüzyıldır, cek. beş yuz yıldır orada öylece dur(Arkası var) muyor muyduT Yaz bahar ayla kaplumbağalar fakir bayhurt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle