Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT CUMHURİYET 12 Kasım 1966 ATflTURK Kâzım Karabekirle ikinci tanışma Akşam yoklamasından önce yapılacak bir işfrn vardı. Kuleli Askerî Lisesinden Harb Okuluna gelen talebe efendilerden bırini arayıp bnlacaktım. Büyükannem: Mehmet Emin Paşanın oğlu Harbiyeye rirmiş, bana ne için haber vermedin? Diyc serseniate bulunmustu. As len Karamanlı olan bu aile ile sıhriyeti vardı. Mehmet Emin Paşanın oğlunıın adı Kâzımdı. Bahası. albay rütbesinde iken Van Jandarma Kumandanlığına tâyin edilmiş, görev başına giderken bir kaç gün Erzununda bizde misafir kalmıştı. O tarihlerde ikimiz de pek küçük yaşlarda olduğumuz için siması hafmundan si linmişti. Mevcudu iki bini aşan nkulumuzun içinde onu arayıp bulmak pek kolay olmadı. Ancak iıç gün sonra bizi bir tesadüf karsı karşıya getirdi. Salacakta oturan ve bize komşu olan şimdi adını pek hatırlıyamadığıın bir ta nıdık vardı. O da bu yıl Knleli Lisesini bitirerek Harbiyeye geimişti. Onu buldum. oradan buradaa konuşurken yanımıza on yedi on sekiz yaşlannda kara gözlü. kara kaşlı tıknazca bir genç Sreldi. Bu sima bana yabancı değildi. Fakat nerede ve ne münasebetle gördüğümü hatırlıyamıyordum. Semt arkadaşım tanıttı: Kâzım Zeyrek, Kulelide beraber okuduk. Snıfımızın birincisi idi. Hemen elini sıktım. Ben de sizi arıyordum. B8yükannem Ayşe Hanım sorup da ruyor. Bu hafta muhakkak bize gideceğiz. Ertesi günü Kâzımı, Mustafa Kemale tanıttun, kol kola girdik. Rahmetli ve aziz arkadaşım, kahraman Kâzım Karabekirle iiste böyle olkinci tanış muştu. Biz, fiç general olarak da Kurtahış Mücadelesine beraberce re kol kola atılmısük. Bir olay vo bir hâtıra Bu yanlanm, rahmetH arkadasrm Atatürkle beraber okul sıralannda geçen müsterek hayatın tam bir hikâyesi olmaktan uzaktır. Bau olaylar, yanm asn geçen bir mazinin nisyan bulutları arasmda kaybolnp gitmislerdir. Şimdi onları ben de hstırlryamıyorum. Fakat hafızamda öyle çiz(riler kahnıştrr ki, bu nisyan perdesi onları henüz silememiştir, silemiyecektir. Büyük vatan şairi U. ABDÜLHAMİD Namık Kemali, okul idaresinin aldıği bütün tedbirlere rağmen yatakhanede gizli gizli okuduğumuzn nasıl unutabilirim? Mustafa Kemalin bir gece vakti yanıma gelerek, Kemalin «Vatan Kasidesi» nin teksir edilmiş bir nüs hasını: Fuat kardeşim, bunu ezberliyelim. Diye bana rerirken yavas bir sesle. fakat büyük bir heyecanla okudutu: Felek, her türlü esbabı cefasın toplasın, gelsin Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten Mısralarmı nasıl unutabilirim? Söz Namık Kemalden açılmış iken nfak bir hâtıramı da burada anlatmak isterim. Bir gün üç bes arkadas, felftketle sonuçlanan 1877 1878 Osmanlı • Rus savaşına dair konusuyorduk. Mustafa Kemal, blrden teessürle Namık Kemalin: Vatanın bağnna duşman dayamış hançerini Yok lmiş kurtaracak bahtı kara mâderini Beytini oknmnştu. Millî Mücadele yılları idi. Heyeti Temsiliye, merkezini Ankaraya taşımak kararını vermişti. 18 Arahk 1919 da arkadaslariyle beraber Sivastan ayrılan Mustafa Kemal, 24 arabkta Kırsehire gelmişti. Burada Gençler Derneğinde btr konusma yapmıştı. Geeeleyin şerefine fener alaylan tertip eden halka. yukandaki mısraları asağıdaki sekilde defistirerek okumuştu: Vatanın bagrına dUşman dayasın hançerini Elbet bulunur kurtaracak bahtı kara mâd»rini Düsman Izmire çoktan çıkmıs, vaUnın bagnna hançerini daya mıştı. Fakat onu kurtaracak Tfirk bulunmuştu. Bu büyük Türk, benim aziz arkadasım Atatürk'tü. 27 aralıkta Ankarada kendisini muazzam bir törenle karsılamıştık. Dikmen sırtlaımda sehre doğru hareket ettiğimiz zaman otomobilinde ben ve Ankara Valisi Tahya Galip de vardı. Mustafa Kemal orada da bu mı«raları fısıldar gibi tekrarlamıştı. Yahya Galip, kendisine hitap ediliyor sanmış olaeak ki: Bir emrlniz mi var, Paşa Haz retleri? Diye sormuştu. Ordunun fena eller idaresinde ueğer ve itibannı kaybettiğini %örüyorduk. Merkezi Şam'da bulunan 5 inci orduda seri ateşli toplar bile yoktu. Talimler, ancak Nuhunebiden kalma toplarla yaHarb Okulunun üçüncü sınıfıpılabiliyordu. na hâdisesiz olarak geçmistik. Donaıuna da kara ordusundan Mustafa Kemal, Selâniğe sılaya pek farklı defUdi. Sultan Aziz gitmiş, sevgili annesine kavuşdevrinin muazzam armadasından muştu. Biz de Salacaktaki kira hazin bir hâtıradan başka bir şey evini bırakraış, Kuzguncukta set kalmamıştı. Toplannın kamalan üzerinde denize nâzır olan yeni çıkarılmış, gemiler Haliçte âdeta evimize tasmmıştık. Mustafa Keçürümeye mahkum edilmistl. mal Selâniğe hareket etmeden 1897 de donanmanın Çanakkale önce, bir kaç gece bizde misafir Boğazından çıkması hâdise olkalmıs, Avrupadan dönmüş olan muştu. Yolda savas pemüeri birannem Zekiye hanımla da tanışbirlerini kaybetmişler, kazanlar mıştı. Gündüzlerl Bogazda gezintller yapıyor, akşamlan eve dö patlamıstı. Hattâ siddetli yağmur nüyorduk. Temekten evvel bir kaç şise blra içtijimiz de oluyordu. Arkadasım birayı çok seviyordu. O zamana kadar afzına rakı aLmamıştı. Üçüncü sınıfta derslere basladığımız zaman artık genç dlmağlanmız derslerden baska şeylerle de ister istemez mesgiıl oluyordu. Günde kaç defa «Padişahım çok yaşa!» diye barbar bağırdjfımız devrin Padisahı Sultan İkinci Memleket nereye Abdülhamit gözümüzden yavaş yavaş düşüyordu. Tıbblyedekl genç ve aydın hürriyet taraftarlarının sürgünlere gönderilip ocakIanna incir dikildigini duydukca âdeta feveran ediyorduk. Bir gün bizim de başunıza böyle bir sey Kelebilirdi. Devlet idaresinin iji işlemedifini, suiistimallerinin alıp yürüdüğünü, memurlann ve subayların maaşlarım alamadıkla rmı. buna mukabil saraya mensııp sırmalı hafiyelerle tevabilerine maaşlarından baska keseler dolusu altın verildiğini haber aldıkça, Sultan Hamide esasen pek de kuvvetli olmıyan rüvenimiz büsbütün sarsüıyordu. gidiyordu? , larda deniz subaylarımn, kamara lanndan içeri giren sulardan kendilerini muhafam için semsiye ile oturdukları rivayet olunuyordu. Fakat kimse ortaya çıkıp: Nereye gidiyoruz, memleketi nereye götürüyorsunuz? Diye soramıyordu, sormak cesa retini gösteremiyordu. Şarkın alısık oldugu miskin bir tevekkül içinde susuyordu. Çünkü Padisah tan ve onun hafiyelerinden korku yorlardı. Hürriyet taraftarlarının âdeta omuzlarına basarak 31 Afustos 1876 da UhU çıkan Sultan Hamit, en müstebit hükümdarlardan biri olmustu. Memlekette hürriyet yoktu. Biz genç Harbiyeliler, Fransız ihtilSli beyannamesinde Insan hak ve hürriyetlerine verilen önemi gizli de olsa okumus ve ögrenmistik. dan ancak pek az oir kısmı Harb Akademisine girebilecektl. Geri Mustafa Kemali, flcüncfl nıurto kalanlar tâyin edildikleri kttalara raeşgul eden en önemli sey, işte dagılacaklardı. Bunlardan emniyet bu hürriyet meselesi idi, bunu ettiklerine daha simdiden gittikkurtardıktan sonra her sahada leri yerde teşkilât kurmalan için idareyi düzeltmek miimkün olatelkinlerde bulunuyordu. Bir gün bilirdi. Bunun İçin de muhakkak bana: teşkilâtlanmak lâzımdı. Teşkilâtı Fuat, demisti, büiyorum, bu memleket içinde ancak genç suarkadaşlar erkânı harb olamıyabaylar yapabilirlerdi. Mustafa Ke caklar. Fakat bizlere nazaran damalin şöyle bir tasavvuru vardı: ha avantajh durumda bulundukL'çüncü smıf kalabaüktı. Bunlar lan da muhakkak. Çünkü bizden önce ordu saflanna katılacaklar, eger Rumeliye giderlerse, erkânı harb çıktıgımız zaman bizim için bir zemin ve vasat hazırlamış olacaklardı. Demişti. Kurmay smıflarına 7 PolU sopası, örnek. 8 Japongeçmi? olan Pirlepeli All Fethl yada bir faciaya sahnc olmus olan (Okyar) da aynı kanaatte idi. yerlerden. 9 «Bir taneclk hâtıra bina veya heykel» «nlamına iki IÖZ. Mustafa Kemal, muhakkak YVKARIDAN AŞAĞITA: kurmay subay olacagına inanıyor 1 «Minasız ve önemsiz» karşılıjı du. Bir gün: argo bir terim. 2 Metod'» u tnev Ta erk&m harb olamazsan, cut değil» karsıhgı iki «oz. 3 Bir ne yaparsın? oluden gerideki ailesine kalan. vakDiye yarı ciddî, yan saica takıtiyle İngilterede Ba$bakanlık etmiş lan sınıf arkadasımtz Arifi derhal devlet adtmlarından birinin adı (soylendiği gibi yazılmıştır) 4 Bir Işa susturmustu: Seni bilmiyorum, fakat ben ret sıfatı. .çevrllince Posta Telgraf Te muhakkak erkânı harb olacagım. lefon idaresinin rumuzu gelirir. birso ru edatı.5 Çok ho« ve mükemmel, Mustafa Kemal kurmay oldu, A her hangi bir rlf mümtaz yüzbası olarak okulişin olmasına kal dan çtktı. mıj küçük zaHarb Okulunda tcşküâtm ilk man yakınlığı. 6 nüveaini kuıduk. Tabii gizli ola Bir erkek adı, uçsuz bucaksız duz arazl. 7 Hürriyet yolunda KÂZIM KARABEKtB rak. Mustafa Kemale benden baş ka yardım edenler arasmda Muhittin Baha Pars'ın ağabeyi İsmail Hakkı Ue Omer Nacl ve bir kaç arkadas daha vardı. tsmail Hakkı şairdi, güzel yazı yazıyordu. ömer Naci ise hatiptl, »iizel konuşuyordu. Arkadaşlan Dzeria de şayanı hayret bir telkin kudreti vardı. Sesinin tonu da çok tath idi. Fikirlerimizi toplamı binleri aşan Harb Okulu öğrencilerine aşılamak için sınıfta el yazısi ile bir dergi çıkarmaya karar vprdik. Bu görevi başta Mustafa Kemal olmak üzere ömer Nacl ile tsmail Hakkı ve diğer bir kaç arkadas üzerlerine almışlardı. üçüncü sınıfta hatırunda yanbs kalmadı ise, bu dergilerdra iki veya üç sayı çıkarabildik. Asıl faaliyetlerimiz Harb Akademisinde oldu. Bu yüzden az daha okul dan kovulacaktık. Sırası lelinoe, bu olaydan da kısaca bahsedecegün. 123456789 Dişi Bond MOOCSTV BLAISe SEK O€N YARIN OSMAN NİZAMt PAŞANIN KEHANETİ İKTİBAS VE TERCÜME EDİLMEZ Uooe OLCKS f/t \ \ i Garth •fgm L \g •1 L *. 1 SOLDAN SAĞA: 1 «Etrafı kapalı kuçuk balkon «ibl çıkıntıya «hip konut» anlamu n« iki «oz. 2 «Istilacılara kar?ı dırenen millet. mânasına iki »oz. 3 Bir emir. poligonda yapılan ekzerslz. 4 «Kırmızı beygir» karşılığı iki sozlü kalb kırıcı söz, başlıca besl raaddelerlmizden Dünkü bnlmacanın kisi. 8 Bir işablri. 5 Parlak derl cinsl. 6 Eski halIedlImJs sekll ret sıfatı, nota. Osmanlı hukumd»rlarına verilen bir 9 Bir edat, «bir yerden başka yere unvanın iki başı, üstu açık su yolu. taşı'» mânasına karma bir emlr. İSTANBUL C 2S Açılı? «.30 Günaydın 8 31 Türküler 6 45 Konufma 6 50 Türküler geçidi 7 00 Köye haberler 7 05 Sabah melodileri •Mo Haberler 7.4S tstsnbul'd» buj^n 7,50 Stüdyo G'den 7.SS Küçuk llinlar 8.00 Bu sabah siziıüa S.01 Hafif müzik 8.20 Sabah »ar. kıları 8 40 Piyano sololart 9.00 Biz bize 9.01 Sorunlarımız 9.15 Armonize edilmiş folklorik dana müziği 9 30 Çocuk bahçesl 9.45 Müzlkli çocuk oyunları 10.00 Bizden size 10.01 Müzik kutusu 10.15 Mltolojide kadın 10.23 Fahrlye Caner'den şarkılar 10.40 Arkaıı yarın 11.00 Kısa haberler 11.05 Müzik ku^aSı 1108 Sabah konserl 12 00 Radyo armoni rnuzikası 12.15 Divan «azı, Bağlama ve Curadan oyun havaları 12.30 Küme fasıl topluluğu 13 00 Haberler 13 20 Stüdyo G'den 13 30 Sekiâm programlar i 15 00 Gençlllc «aaM 1515 Cumartesi konserl 15 40 Orhan Sener'den sarkılar 18 00 Maç nakll 16.45 Radyo dıns orkestraları 17.15 Kısa haberler 17.20 ABU (A«ya Yayın Birliği) Etnik müzik festlvall 17 50 Reklam programları 19.00 Haberler 19.40 Studyo G'den 19J5 Küçük llânlar 20.00 Nurten tnnap'tan türküler 20.15 Slzin «eetiklerinlz 20 55 24 laatin olayları 21.00 Dört oyun dört konuk 21.30 Türk müziğl konseri 22.00 Reklam programları 22 45 Haberler 23 00 Gençlerle beraber 24 00 Kapanış. tSTANBCL İL RAOTOSO 11 £•> Açıh? 12 00 Slzln lçin 12 30 Ögle konserl 13 00 Tatil melodllerl 13 30 Konçerto saatl 14 00 Fransızca jarkılar 14.15 Valsler ve polkalar 14.30 Caz dünyası 15.00 Küçük konser 15.30 Gençler için 16 00 Cumartesi konserl 17.00 Çay saatt 17.30 Karışık sololar 18.00 tyl akşamlar 18.30 Sonat saatl 19 00 Ara müzlğl 1910 Asya Yaym Blrligi Etnik müzik festivall 79 30 Aksam konseri 20.15 Gençlerta tevdiklerl 21.00 Ünlü ses lanatçıtorı 21.30 Her ülkeden halk sarkılan 22.00 Haflf müzik 2215 Gece konseri 23.00 Caz toplulukları 23.30 Sevllen melodller 24 00 Diskotekten seçmeler 00 30 Hafif müzik 1.00 Kapanıg. ıl ^ ^ RAKAMLI BULMACA Tıffany Jones TIFFANY JONES , NASIL HALLEUtLECEKT TakandakJ rakanh ( tane ınabtaj (lpucuj r« • tan« MHID^ rardıı Bo» »\mo U kar«ol» lctne I den t •fcadajaygno birer rakam koyarab t r loplama. earpma. etkartma. bolmc tsarcllertne dlkksı ederefe «oldao «4» *c rnkandaB aşatıya tmlmacada gostertleD tonacian bulunaa. Blra» rakttoho « I D «mmı twıs vaktinlri ho«c* eedrml» nlnrmnm A N K A R A 12 kasım radyolar «.25 Açıln 6 30 Günaydın 7 00 Köye haberler 7.05 Karışık şarkılar 7.30 Haberler 7.45 Hafif müzik 8 00 Ankara'da bugün 8 05 Her telden 8 40 Küçuk ilânlar 8.45 Olkü Yörükoğlu'dan türküler 9.00 Sorunlarımız 9 20 Sabah konserl 9.35 Kısa haberler 9.40 Arkası yarın 10 00 Sarkılar 10.20 Çesiti! müzik 11.00 Türküler 11.15 Çocuk bahçesi 11.30 Konser saati 12.15 Kıbrıs saatl 12.25 Küçük ilânlar 12 30 Vedat Gürsel ve Yüksel Kip'ten şar kılar 13.00 Haberler 13.20 Kayıp mektupları 13 25 Kadınlar topluluğu 13.55 Haftanın progrmmı 14 00 Çocuk bahçesi 1515 Nuri Sesigüzel'den türküler 15 30 Kısa haberler 15.35 Gençlik saati 15 50 Solmaz Teğmen'den şarkılar 16.10 Cumartesi konserl 16 55 Küçuk ilânlar 17.00 Çocuk saati 17.40 Çocuk korosu 17.50 Re!<«mlar 19 00 Haberler 19 40 Kuçuk İlânlar 19.45 Erkekler topluluğundan ttırküler 20 00 üykudan önce 20.05 Müzehher Güyer*den sarkılar 20 25 24 saatin olaylart 20 30 ABU (Asya Yaym Birliği) Etnik müzik festivall 21 00 16 Soru bilgi yarışması 21 40 Mustafa Seyran'dan ;arkılar 22.00 Nurettin Camlıdafdan türküler 22 13 T3.M.M. saati 22.35 Tanv pon müzik 22 45 Haberler 23 00 Gece konseri 23.45 Gece yarısına doğru 24 00 Kapanıs. ANKARA ti, RADYOSU 11.55 Açılıj 12 00 Ouincy Jones orkestrası 12.30 Öğle konseri 13.00 Çeşitll müzik 14.00 Küçük konser 14.30 Noro Morales orkes. trası 15.00 Orkestra konseri 1G 00 Dans müziği 17.00 Cumartesi konseri 18.00 Hafif melodiler 18.30 Pazar konserl 19 30 Haftanm topluluğu 20.00 Müzikseverlerle basbaşa 21.00 Haftanın plâkları 22.00 Oave Brubeck caz dörtlusü 22.30 Gece konseri 23.00 Diskoteğimizden seçmeler 24 00 Gece ve muzik 1.00 Kapanış. 1 L N APTAL Î TUTULDU CoEMEMEC İÇİM < Ö 2 OUM AIC < LÂZI*A I A EV eu Devlet Üretme Çifllikleri Dörtyol Turunçgiller jşletmesi Müdürlüğünden: 26 adet parselde tahminen 2382 ton muhtelif narenciye mahsulü 17/11/1966 perşembe günü saat 10.00 da İşletme İdare binasında açık artırrna suretiyle satılacaktır. İşletmemiz 2490 sayılı kanuna tâbi değildir. Parseller ayrı ayn satışa çıkarılacaktır. 26 adet parsel meyvenin muhammen bedeli 1.295.70OO0 lira olup % 7,5 geçici temınatı ise 91.290.00 liradır. Bu satışa ait şartname Ankara Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünde, İstanbul, Izmir, Bursa. Mersin; Adana; Gaziantep ve Hatay Teknik Ziraat Müdürlüklerinde görülebilir. İsteklüerin belii gün ve saatte teminatlariyle birlikte Komisyonumuza müracaatlan ilân olunur. (Basın 22638/13190) MfllkOÇOğlU | konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU [ | KIZIL KULE MfiAA. İ«?İK1 Şİ OLMAU . &AHA vf>e ; uysal, sSz dinler; dindar bir kaymakam verin yahu! Kökü mıi Bir bağ dertlerı varmış Böyle kurudu bunların?» dedım. «Sabbir konu llçe Yönetim Kuruluret Sırn bey, tam senın huyuna da gelmişti, hatırlıyorum. na gore, seninle geçınebılecek Hakkında bir geçici karar altmsbirim göndereceğım yakında..» tık. Hazineye ait bir toprağt dedi, kesin söz verdı. Haberin paylasıp bağ yapmışlar. Beş alfakir bavkurt yok Lutfiye hanım, Saffet bey tı "yıl sonra bir kadastro ekıbi bakan oluyor yakında.! Durum gıtmış. Durumu «aptamıs. Tuta uygularız. Tamam mı hanım?» beeey, senin hakkın...» öyle gösterıyor. Ben efendırn bu nak, karar, durum bize intikal «Aman Sırrı bey bu hava...» Lutfiye hamm saçlarını şöyle domatesın söyüşünü salatasın etmiş. Biz de havale etmişız ma bir savurdu ardına. Gerdanını Y«raeğe içmeğe daldılar. dan daha çok sevenm. Bu Yozliyeye. Ydnetim Kurulu bir bilaçtı iyice: Kızlar, «Aman baba, aman a gat türküsü de canıma değiyor dirim yapılsın demis. Birkaç «A Sırrı beeeey, Sırn bey! gün önce malmüdurıi gidip bıldi Sana bugün bir surprizım var!» na, şunlan ahn çunlan!.. Alın Yanı şu radyo...» da soğumasınlar...» diyorlardı. rimi yapınca tutuşmuşlar. Yaşlı «Aman baba bir türküler varSırrı bey, karısının saç savurLutfiye hanım: dayıcık çıkıp gelmış...» masını, gerdan açmasını anlar«Aman kızlar uçuracak mısı dı Polis Radyosunda bugun... «Amaaaan Sırrı bey sendee!.» dı: nız bızi? Rahat yiyelim ayol, ne öf!.» «Söyle bakalım, nedir lürpri bu acâle? dedi Lutfiye hanım. «Gıt Allah «Evet. Kır atı bağladım Zinaskına! Sana ne köylünün tü zin?» cirli Hana... Guzel turku!» Sırrı bey: munun derdı canım? Iste bir da «Bugün karılar konuşuyorlar«Bılıyor musun Sırn bey, kar«Ağır ağır. İşte böyle... hooop. yıcık gelip yalvarcnış Yapıver dı. Hacı Faiklçrin dükkâna bir şerefinize!..» puz çok lezzetlı!» işinı olsun bitsin. Ne karışıyor karpuz gelmış, bir karpuz gel•Çok hoş! Bayıldım! Karanfil Sırrı bey ilk yudumu aldı. miş!.. Usulca kalktım, giyiversun tahret bezine filân?» kokusunu andırır bir koku bı«Aaa, d'îme öyle! Bilmezler, dim pabuçlanmı, geçirdim çar Ardından bir «hooop» daha, son rakıyor insanın ağzında.. Saffet vallahi bilmezler! Inan bana, şafımı, doooğru Hacı Faiklerin ra ikincıyi... «Acık yavaş git Sırrı beey, a bey, «Kasabaya bir de fidanhk bütün köylerde dikkat etmisım dıikkâna. Seçtirdim, bir iyi karkuralım» dıyor, örnek olarak. dır, tahret bezi bilmezler! Se puz. Getirdim, saldım kuyuya. sâlen ne?» Çok kalkınma islen düşünüyor nin neden haberın var Lutfiye Soğuttum soğuttum. Dur onu çı«Doldur hayatım«.» adam, ama bakalım... Efendim, hanım? Bu memleket senin bil karayım. Selma gelip kMİverLutfiye hanım doldurdu. diğin gibi değil vallahi!.. Işini sin. Sonra dur: Daha bitmedi. Sırrı bey bir yudum daha al Tozak köyüne bir meteoroloji rasat clhazı düşmüş...» yapıvermeğe gelince: Elbet ya Kasap Ömer, (Yenge böbrek dı: pacağım. Ama kanuna göre. Bi var, dalak var!...» Yarım kilo da • Bizim saylav Saffet bey gel «Ah sekeriiiim...» liyorsun 33 yıldır hep o yolu iz pirzola koydurdum. Onlan da mıştı öteygun hani! Hatırımı al «Noldun kız?» ledim. Kanun diyor ki, kadastro yatırdım soğana...» mak için makama uğradı. Çev«Ben orada olacaktım o duşerekiplerinin, yöntemine uygun o«Hakkın ödenmez Lutfiyetn, resi de çok kalabahk. Çektim larak, k»sinlesen kararlan, ak senin hakkın...» bunu bir köjeye: «Şu ilçeye doj ken...» satılmadan uygulanır. Eh biz de «Senin hakkın ödenmez Sırrı ru dürüst, genç, enerjik, zeki, (Arkae »ar) 70 kaplumbağalar