Katalog

SAHİFE ÎKÎ CUMHTJRÎTET 12 Kasım 1966 ATATÜRK'Ü YENİDEN DEÜERIENDİRME hayatım irrasyonel Szlemler yönüne doğru iterek, bu hayaü statikleştirecek unsurlardan temizlemeye ve hayatı rasyonel özlem ve dfleklere doğru geliştirecek reformasyonlara girismeye devam prensipi olarak anlamak zorundayız. Q HALKA VE TÜRK tNSAMNA, KENDİNİ BILMA VE GELİŞTtRME HÜRRİYETÇİLİĞİ VE EŞİTÇİLİGİ: Atatürkün hürriyetçi olduğu da muhakkaktır. Bu hürriyetçilik, dış emperyalizmden siyasal, ekonomik, sosyal açılardan kurtulup millî bağunsızhğı kazanmayı ihtha eder. Aynca, yukarıda söylendiji üzere, bâtıl Asyaî inançlar demetinfaı etkisinden düşünceyi, vicdanı ve günlük yaşantıyı kurtarma hareketi aıılanuna da sahiptir. Nihayet, bu hürriyetçilik, halkı ve Türk insanım, İmparatortak sosyal yapısı içindeki Babıâli • Saray • bunların ortağı feodalite • ticaret spekülâsyonu • din ağabği artıklarının baskılarından kurtarmayı da ihtiva eder; bütün bunların, halkı ve Türk insanım mecbur ettiği sıkı ve zelil mevkii yikarak, halkın ve Türk insamnın, kendisini bulmasını ve gtlistirmesini imkân içine almayı da kapsar. Bu hürriyetçilik, Amerikan ve Fransız ihtilâllerinin kişisel hürriyetlerini getirme amacındadır tabiî.. Fakat ondaki iktisadi hürriyet ve toplumdan istenebllecek hakları da, eşitlik unsurlarını da, artık, 1961 Anayasası içinde kavramamız gerekir. Buvet tarihin bazı verilerinden yoksun olmanu kavramazsak, insanı, hangi sosyal kategori içinmıza ragmen hemen işaret ettiğinüz bu un de bulunursa bulunsun kanun, adalet, sosyal iliş«urlara göre bir Atatürkçülük vardır. Ve bu Ata kiler önünde ayınmlardan ve imtiyazb durumlartürkçülük öyie bir dinamizm ile de doludur ki, dan aukoyan hürriyet anlamını da kavramatnış oluonun tam Türk gerçeğini deyimleyen unsurlan ile ruz. Atatürk hürriyetçiliğl ve eşitçiliği, memlekeTürkiye miliyetçisi bir iUkenin gelecek gelişim ih tin «sahibi hakikîleri» nl haysiyete kavuşturma tiyaçlan pek püzel kanalize edilebilir. Yalnız bu anlamındathr. Kadını ve çocuğu, ötekilerden ayırnu mümkün kılabilmek için, Atatürkü, tarihsel ge madan vakara kavuşturma anlamındadır. tnsanı, lişmemizin bu yeni safbasında, yeniden değerlen hangi sosyal kategori içinde bulunursa bulunsun, sosyal ilişkiler ve toplumdan hizmet ve imkân elde dirmeye teşebbüs etmeliyiz. Bu, Atatürkün. sosyal açıdan değerlendirilmesi olur ki, 1961 Anayasası etme alanlannda yoksun ve yoksul bırakıcı ayının içinde, ve gelecek gelisim ihtiyaçlannın zorla nmlardan kurtarma anlamındadır. malan altında, bunu yapmak zorundayız. tatürkfl tam kavramamız bakımından tarih* ael açınm getirmesi gerekli mutalar bile, henü» tam değüdir. Büyük Nutkun, turlü tarihsel araştırmalann, biyografîlerin getirdiği unsurlarla, ortaya, bir Mustafa Kemal portresi, bir Atatürk gerçeği elbette çıkmaktadır. Fakat 1919 ihtüâli; ne ön safhada bulunup Jöntürkler ve İttihat ve Terakki fikriyatından mlras kalan fikir yükünii teşkil eden unsurlan ile, ne de, Kurtuluş Savaşı yıllarını ve sonrasını kapsayan ideolojik akımlardan ibaret unsurlan ile, tam aydınlanmıştır da, denemez. Belki de, Jöntürklcrle İttihat ve Terakki fikriyatından, Mustafa Kemalde kalanların tam bir muhasebesini yapmak da miimkün olamıyacaktır. Keza, 1919 ve ötesindeki ideolojik kay. naşmalann bütiin oluşum safhaları ve bunlann Mustafa Kemali nasıl meydana getirdiği de, bfitün gerçeklifi ile beliremiyecektir. Bununla beraber, dıs emperyalizm karşısında bir milli bağımsızlık; içeride de Asyaî hurafelerden. kökii çürümüş geleneklerden, Babıâii • Saray hegemonyasından, hâkim zümrelerinin irntiyazlı baskılarından, halkı ve Türk insanıru kurtaracak bir toplumsal ve kişisel muhtariyet unsurlanna dayalı bir Atatürkçülük görüşü ve hareket prensipi de, büyük bir açıklık içinde belirmekte devam edecektir. Böylece, bir Atatürk degerleri dokusu meydana çıkmakta devam edecektir. •••••••••••a Prof. Bahri SAVCI ayın Nadir Nadı'nin «Bir Gün Elbette..» başlıklı yazısı üzerinde durmak zorunluğunu duydum. Öğretmenlikle uğraşanJarın konusu üzerinde durulurken yüreklerin yanmamasına imkân var mıdır? Türkiye'de öğretmen her devirde unutulmuştur. En büyük acı gerçek en çok unutulan devre de 27 Mayıstan sonraki devredir. Sadece unutulması, sadece bazı haklann verilmemesi değil, mevcut hakları da 27 mayıstan sonra, 27 Mayısçılar, 27 Mayısçı öğretmenlerden çok görüp almışlardır. Işte örnekleri: Türk öğretmeni askerliğini nasıl yapmak tadır? Er olarak. Türk öğretmenine yıllardır tanınan indirimli bıletle gezi neden kaldırıldı? Ve Tanrı aşkına söyleyiniz, 27 mayıstan sonra Türk öğretmenine hangi hak tanındı? 27 Mayıs, öğretmeni znuhtar etti. 27 mayıstan sonra öğretmen köy köy gezdirildi, devrimi halka maletsin istendi. Ardmdan Anayasayı benimsetsin dendi. Ve daha akla gelmedik işlerde Türk öğretmeni, özellikle ilkokul öğretmeni kullanıldı. Sonunda öğretmen yapayalnız bırakıldı. BİR G U N ELBETTE... S olursak politikacılar yakamızı bıduğuna göre, eğer gerçek amaçrakmamaktadırlar. Biri çıkıyor lan Türk öğrencilere «Amerl* Köy Enstitülerine komünıst yu kanea» yı öğretmek ise, bunlart valan diyor. Buradan çıkan biz«Gönüllü öğretmenler» ya da ler en doğal hakkımızı kullanıallerjisi olmayan daha uygun bir yoruz, gerçek kimliğimizi ortaya isim bultınmalıydı. Her ne ise, koyuyoruz, «sizden vatanperve" bugünkü problem bir isim meseriz, en yoksun bölgelerde 20 yıl lesi olmaktan çoktan çıkmıştır. çalışmağı göze alarak bu eknlBiz bildiğimir ve anladığımız kalarda okuduk» dıyoruz. Politikadar, bu gönüllülerin gönüllerincı susmuyor: «öğretmen politika de yatanları kısaca dile getirmek yaptı» diye basıyor feryadı. ÖŞistiyoruz : retmenlere, öğretmenlerîn yetiş 0 Barıs Gönflllüleri, sadece Atikleri kurumlara dokunulmazsa merikan çıkarlan ile ilgili öğretmen, polıtikacılarla zerrece birer misyon ve hattâ ajan ilgilenmez, adlarını bile anmaz. durumunda görünmektedirSayın tnönü'nün Türk Şğretler. Zaman geçtikçe ülkemizmenine, Türk vatanına sayısız deki bu kanaatin sınırları dahizmetîeri olmustur. On yıllık ha da genisliyecektir. muhalefet devresinden sonraki 0 Barıs Gönüllüleri, az gelişBaşbakanlık devirierinde öğretmis ve uyanmakta olan ülkemenlerin pek çok haklarını verelerde çalışmaktadırlar. Niçın? bilecek durumda iken vermemışHalbuki. barış fikrinin benim lerdir. Turk öğretmenleri arasetilmesi gereken ülkeler disında bugün bir huzursuzluk varçine tırnağına kadar silâhlı sa yeni değildir, eskisinden fazla ve mütecaviz durumda olandeğildir. Sayın Nadir Nadi'nın lar değil midir? Bunun dısındedikleri gibi. yirmi yıl önce da kalan görev. Birleşmiş başlayan huzursuzluk sürüp geiMılletler Teşkılâtı'na bağlı mektedir. Kanun yapıcılarımız UNESCO'ya aittir. bu huzursuzluğa son verme ola 0 Barış Gönüllüleri, yurdumunağını yaratırlarsa Türk topluzun hemen bütün bölgelerimuna en büyük hizmeti yapmış ne yayılmışlardır. Son yıllarolacaklardır da «TOPLUM KALKINMASI" gibi konularla da ilgî Abdullah ÇELtK kurmaya başlamışlardır. Köy Adapazarı Cengiz Topel leri tanımakta ve kendi nsulOkulu Müdürü lerine göre taramaktadırlar. Bona da bir «Niçin?» dlyelim. 0 Barış Gönüllülerine verilen «dil öğretmek» görevi, kendileri için «dil öğrenmek» anlamındadır. Zira, bulundukları ikişer yıl içinde Türkçe öğrenmek zorundadırlar. Dilimiz, dünvada bılim dili olmadığına göre bu kadar geniş kadrolu bir kuruluşun gönüllüleri Turkçeyi nerede ve ne zaman veya niçin kullanacaklardır? Dâva memleket dâvası olmustur llhami Soysal arkadasımız baskent Ankara'da güpegündüz kaçınlıp saldırıva nğradıktan sonra çeşitli düşünceler ortaya atıldı. Saldırının düzeni, olayı profesyonel kişilerin tezgâhladıgını gösteriyordu. Siyasi polisin parmafı olduğu süphelerl çofalıyordu. Bir unlii gazeteci. şehrin en işlek ve büyük caddelerinden birinde kaçınlacak, Parlâmento, Emniyet Genel Müdürlüğüt J«»darma Genel Knmandanlığı, ve Genelknrmayın dizildiği caddede saldınya başlanacak.. Polatlı yolnnda plân tamamlanacak... Bu düzenin perde arkasında kimin eli vardı? Şüpheler. yukarıda belirttiğimiz gibi, siyasi polisin siyasi iktidara yaranmak isteyen kanadında yoğnnlaşıyordu. Şu noktayı da belirtmek gerekir ki, bir müessese içinde iktidar sahiplerlnin emrinde asaklaşacak kişileri bulmak mümkündür. Eğer bir siyasi iktidar ellndeki yetkileri kötüye kullanmak yoluna saparsa, hizmetine girecek kimseleri elbette bulabilir. 27 Mayıs öncesinln olaylan henfiz unutulmamıstır, ve Emniyet knrumn birkaç »ornmsaz yflzflnden çok yaralanmıştır. Bu düsüncelerin yanısıra bir baskm ihtimal de vardı: llhami Soysal'ın son yanlannda Genel Kurmay Baskanını tenkid etmesi bazı süpheleri de Cemal Tural'ın çevresine dognı yöneltiyordn. .Ve var ki, en başta tlhami olmak üzere. herkesin temennisi şu idi : Ne Genel Kurmay Baskanı Cemal Tural böyle bir tertibe başvuracak kadar alcalır. ne de ordn içinde böyle bir tertibi kabul edecek kisi bulunor. Aradan zaman geçti. tlhami Soysal olayını, başka yönlere doğm itmek için yeni tertipler ortaya atıldı. Bu isde kadın parmagı olduğo iddia edildi. Iftiralar düzenlendi. tlhami Soysal'ın fikirlerine dasman olan siyasi iktidar hizmetlileri o derece azıttılar ki, nererteyse tlhami'nin kendi kendisini dövdüçünü iddia edeceklerdi. rtte yandan tlhami Sovsal'a ihbar mehtuplan yagıyordu. tste bn ihbar mektuplanndan biri. ver, zaman, isim ve adres belirterek tertibin suclnlarını bildirmistir. Sovsal bu ihbarı Savcılıîa iletmistir. Ankara Savcısı. tlhami Soysal'ı caeırmıstnr. Ve masanın üstüne ononbeş fotoğraf screrek bn sahıslan tanıvıp tanımadığını sormustur. İlhami fotofraflar arasında tertipcileri derhal teşhfs etmiştir. Bn tertipciler iki assubav ile bir varbaydır. Şimdi Türk Ordusunnn serefine yakısmıyan bu bayağı gangsterlifin faillerinden elbette hesap sorulacaktır. Ne var ki. tertipçi yarbüvın olavdan sonra Kıbns'a kacırıldıfı sövlenmektedir. ts bu noktava vardıktan sonra. mesele. tertipçl yarbayın Kıbns'tan retiıilerek adalete teslim edilmesine kalmaktadır. Borada Genel Knrmav Baskanı Cemal Tural'a düsen ödevi belirtmek eerekir. Herkesin içine veniden düsen şüphe sudur : General Tural. tlhami Sovsal tarafından kendisine yöneltilen tenkidleri hazmedemediü için bn tertibe destek olabiiir mi? Bu zehirli ve karanlık soru isaretin^n muhakkak avdınlanması gerekir. Biz. Tural Pasanın bövie kilrültiicii bir ise önavak olamıyacajına inanıyoruz. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin başında bulnnan kisinin bövle h>r skandala uzaktan vakmdan adının karıSması dahi pek üzücüdür. Türk Ordusunnn Genel Kurmay Baskanlıgı mevkiinde oturanlann sorrtm duvnsu. onları bavağı tertiplerin içine kansmaktan koravaeak kadar kuvvetlidir elbet . Ne var ki, bu olayın bütün köseleriyle avdınlanması Orgeneral Cemal Tural'ın adına düşen gölgeyi temizliyecektir. Kıbns'a kaçınldıgı söylenen yarbayın derhal getirilerek tahkikatın sonuçlandınlmasını sağlamak Genelkurmay Baskanlığınca kaçınılmaz bir görev olmustur. Tflrk Ordusunun şerefli subavlaruun ve assubaylannın içinden birkarının dahi böyle bir tertibin çerçevesine girecek kadar küçülmesi, ba memleketi seven bütün insanlan yaralıvacaktır. Kalemini knllanan gazeteciye pusu kurmak, üstüne yaranmak için üstünü tenkid edene saldırmak, sırtında üniforma bulunanlann mesleğiyle bağdaşamaz. Bu isi yapacak kadar soysnzlasmış ve dalkavuklnk mertebesine terfi etmis olanların orduda bannmalarına imkân yoktur. tlhami Soysal olayı, tlhami SovsaPın adını ve kişiligini aşmış, bir memleket meselesi olmustur. Dâva basın özgürlüğü ile ilgilidir, demokratik düzen ile ilgilidir. ordunun şerefi ile ilgilidir, Genel Kurmay Başkanının sornmn ile ilgildir. Gerçeklerin ortaya çıkmasını bekliyornz. A •••• •••• ••«• •••• jjjj ACI GERÇEK :::: •••• ste Atatürk gerçeğl, böyle bir sosyal mahiyet içindedlr. 1966 perspektifi, bu mahiyeti,' y ' bir tesebbüs, bize, bemen ilk bakısta, Atatürk'iin sosyal açıdan yeniden değerlendi bugün pek belirli bir hale getirmiştir. Fakat, Atatürkün sosyal açıdan değerlendirilmerilmesinde, şu unsurlann hâkim olduğunu versinin can alacak bir ıınsuru daha vardır: Halk yamektedir. Onun tarihe intikalinin 28 inci yılında, ağlamalı, sızlamalı bir duyguiuluğu aşarak, bu an rarına, Türk insanı yararına, kökten değişmecilik.. Atatürk, toplum ve kişi hayatım Asyaî kurumsurlann tahliline girebiliriz. lar üzerine dayanmaktan alıkoymak ister. Onn, | | HALK SEVGİSt VE HALKA HAYSİYET TA yeni temeUer üzerinde kurmak ister. Bu, onun NIMA: Atatfirk'ün temrlde halkçı olduğu muhakkökten değismeciliğini ifade eder. kaktır. Bir kere kendisi halk adamıdır, halktan Bu kökten değişmecilik, soyut bir millet \e geunedir. Halkın içindeki bir mesleğin sahibidir. devlet kavraımna dayanmaz. Yani, soyut bir milBütün olgnnluğunu, hayatını, halk ile birlikte a let ve devlet hayatı için değildir bu değişmecilik.. teş imtihanlannda geçirerek kazanmıştır. thtilâ Bu değişmecilik, somut Türk halkını ve Türk inlini, nalkın ihtilâli ile birleştirip, halkın ihtilâli ha sanını ele alır. Onun haysiyetlni, insanlığını kurlinde yürütmüştür. Bir halk adamı olarak, halk mak, korumak, yüceltmek için yapılır. Haikı ve ile beraber. halk için yapılan ve yönetilen bu ih Türk insanım, bir yandan dış emperyalizmden kur> tilâlin müdîr duygusu; halk sevgisine, halka hay tarmak için, millî toplum olarak yeniden kurarsiyet tanıma isteğine dayanır. İlk defa onunladır ken. bir yandan da, onu, Babıâli • Sarav • Toprak ki, halk sevgisi ve halka haysiyet tanıma, siyasetin ağalığı • din ağalığı ve bezirgânlıği önünde kişikesin amacı olmustur. liğine, bağımsızlığına kavuşturma reformasyonlantşte, Atatürkteki, bu, halka sevgi Ue bakışı, o na girişir. nu bir haysiyet çizgisi üzerine çıkarış dileğini, bugünkü ikinci cumhuriyttin bir sosyal çizfisi olarak anlamalıyız. ' • şte, bütün bunlar vardır Atatürkte .. Ve büQ HALKI VE TTRK İNSANINI ASYAİLİKTEN tün bu unsurlar, 1961 Anayasasmın ve 1966 KURTARMA LAİKLİĞt: Atatürkün. lâik olduğu gelismelerinin ışığında pek aydınbk olarak belirda muhakkaktır. Bu laikligi, halk ve Türk insa meye başlamıştır. Bütün bu unsurlar, yani, halk nının hayatım rasyonalize etme tesebbösü olarak sevgisi ve halka haysiyet tanıma görüşü; halkı ve büyük bir degişmeciliğin Ifadesidir. insanı Asyaî bâtıl burafecilikten kurtarma prensiBu lâiklik, Asyaî bâtıl inançlar örtuleri altın pi; hürriyetçilik ve eşitçilik niteliği; bütün bunlan gerçekleştirebilmek için, halk ve Türk insanı yada bunabnıs bir dini, gerçek saf metafizik muhtevasîyle gerçek yeri olan ferdi vicdanlara irca pren rarına kökten değiştirmeciliee (tirme prensipi. dojtraalann ötesinde ve üstünde bir sosyal çörüş ve sipidir. Halk ve Türk insanı bu Asyaî bâtıl Inançlann baskısından kurtulursa, dinin hurafeciliğinin, politika uygulamalan teşkil etmektedir. Bu sosyal «osyal ilişkiler alanındaki çekişmeleri önlenmiş o görüş ve politika iledir ki, bu sosyal muhteva iletur. Halkı ve Türk insanım bu Asyaî baskılardan dir ki, Atatürkçülük, çağımızda da, Batının kölesi ve uydusu olmadan; insanlar arasmdaki hürriyet, kurtarmak için, lâiklik prensipi, topllumda, halk hukuk, eşitlik kavramlarım hırpalıyan ayırunlara yararına büyük reformasyonlara girişme prensipi düşmeden, Türkîyeyi çağdaş uygarbğa ulaştırma halini almıştır. İste, bu laikliği; bugün, halk ve Türk insanımn yollarını göstermektedir. 8 e Sosyal Açıdan Atatürk Gerçegi Kökten ve Halk Yararına Değişmecilik J ilii •••• :::: • ••• • ••I cı gerçek Türk öğretmeninin bölünmüş olduğudur. Bir grup TÖDMF, CHP taraftan. Diğer grup TÖS, TİP taraftan. Ve bir üçüncü tuhaf adlı grup: Milliyetçi öğretmenler Birliği (!) AP taraftan.. Gerçekten tarafsız öğretmen kitlesi bu acı gerçek karşısında üzülüp. kahrolmaktadır, ama elinden bir gelen yoktur. Ümidini öğretmenine, bilhassa ilkokul öğretmenine bağlamış vatandas da bu act gerçeği sezebildiği ölçü içinde yanmaktadır. Onun da elinden bır gelen yoktuı. Sayın Nadi bev doğru söylüyorlar; yirmi yıldır, daha açık deyimle demokratık düzene geçısten bu yana öğretmenler huzursuzdurlar. Gerçek suçlulan siyasilerdir. Onlar. öğretmenleri kanun teminatı altında görevlerine bağlamamıslar, haklarını kanunla vermemişler, lâfla, özel çıkarları için vermislerdir. Kövlerde çalıstık. Türk köylüsü Atatürk ve devrimci öğretmenin düşmanı değildir. Türk köylü&ü^ek çok Atatiirkçü, devrimci geçinenlerden daha çok, içten Atatürkçü ve devrimcidirler. Ne var ki, Türk köylüsü Atatürkçülük, devrimcilik sloganları altında dınsizüğe, din aleyhtarlığına göz yumamamaktadırlar. Yüzbinin üstünde ilkokul öğretmeni topluma hizmet etmektedir. Diğer devlet görevlilerine, en kutsal görevli yargıca. jandarmaya daha az mı saldınlar olmaktadır? Gönlümüz hıçbir devlet gorevüsinin, hattâ vatanda^ın vatandaş tarafından en küçük bir saldırıva uğramamasını ister. A Barış Gönüllüleri Ç iradiye kadar «Barış Gönüllüleri» hakkında pek çok şey söylendi ve yazıldı. Ancak, zaman geçtikçe önem kazanan ve hattâ politik bir hüviyete bürunen bu konuda, yeni bazı tedbirler ahnmadığı veya kamu oyunu ferahlatacak anlamda bir açıklamada bulunulmadığı takdırde daha çok sey soylenecek ve çok şey yazılacaktır kanısındayım .. Işte, bu «çok şey» lerden yeni bir örnek daha: Savın Sıtkı Ulay, «Banş Gönüliaieri» başlıklı özlü bir yazı ile konuya eğilmiş ve bu «muamma» ya yeni bir açıdan ıslk tutmustur. • «Yeni bir açıdan» dıyoruz. Zira, sayın yazar inceleraesınde sadece duygu kaynağından süzulen ifadelerı kullanarak edebiyat ölçülerine bağlı heyecanlı cümJ*ler ^ralaını? değü.dir..Sozü geçen deferli yazı^ tamamen «ta" rih açısı&dan» hazırlanmıştır. Yazıyı dikkatle okuyanlar bildiklerinin yanında bilmediklerini de uzun uzun düşünme fırsatı bulacaklar, konuya tutulan aydınhğın derinliklerinde, hazırlığına girisilen «dram» ı görebileceklerdir... «Tarih bir tekerrürden ibarettir» derler. Geçmış zamanın geri donüsü anlamına gelmeyen bu paradoksal sözun benzer olaylar karşısında gerçek payı ve değeri büyüktür. Eğer tarihten ıbret alınmaz, geçmıştekı «siyasi ve beşerî hatalar» yasanmakta olan zaman sınırları içinde yine benzer biçimlerde ışlenirse, ışte o zaman «tarih tekerrür eder» ve bunun önüne geçılemez. Olayların tarih açısından değerlendinlmesinde büyük fayda vardır. Sayın Sıtkı Ulay böyle bir gorevi yerine getirmiştir. SÜRÜP GİDİYOR onuç olarak; bu ve benzer görüşlerin, ya da sorulann güven verici şekilde açıklanması yapılmadıkça Barış Gönüllüleri probleminin çözüm yolu bulunamıyacak ve haklı görünen iddialar, ithamlar sürüp gidecek tir... Kemal ÜSTtN Üsküdar # Malatya'dan Arslan Varlık ^«•••••••••••••••••••••••••••••••••a ••«••••••a da bu konuda açılan tartışmaya katılmakta, Sıtkı Ulay'ın fikirlerine aynen katıldığım ifade etmekte, «Kendilerine ne unvan verirlerse versinler, sömürücüKIŞ SEZONU IÇIN UYGULANMAYA BAŞLANAN MUTAD den başka bir şey de|illerdir. İNDİRİMLİ TARİFELERİ İLE Bnnlar her zaman ve her devirde vardır» demektedir. Sizlere İstanbul'da şâhune bir tatil vâdediyor. Istanbul'un incisi Boğaziçinin en giizel ve en seçkin yerinde bulnan lüks otelimiz itinalı servis, nefis bahklar ve alaraıtııma bSIOmOm rAnderi* turka, aJafranga mutfak, azamî konfor ile ailelerin tereddüt lcn f u ı l a r ı n mflmkflmt dıfcetmeksizin tercih edecekleri yesâne yerdir tilo edtlmesinl 250 Rellmerl Adres: HOTEL, BOĞAZİÇİ Köybaşı Cad. 14 (Adliye yanı) aşmamafını »« razılara detll Telgraf: HOTELBOĞAZ Yeniköy İSTANBUL larfın arcıinc •Tartıjmaa Telefon: 62 40 01'38 Rezervasyon. rümum razılarak Tan tjlerl S NOT: 0 ğretmenler polıtikadan uzak kalmak için çırpınmaktadırlar. Ama insaf ile sövlivecek oe postalanmaaını rlca ederlz. >••••••••• ••••••»• •••••••••» •••••• • • • Cumhuriyet 13194 PLANUAMA TINA SEMİ ÇO< MEMUE NE İSTERLER | { Vurtta barış, dünyada banş» sozü ATA'mızındır. Bız bu fıkre bağlı, hem de yurekten bağlı bir milletiz. Yazar, bu görüşü de belirtmektedir: «... Bu misafirlerin bizden istedikleri ne? Harb istemeyiz, darp istemeyiz. Dünyayı ateşe verecek atomla da iştigalimiz yok. Büyük emeller ve maceralar peşinde değiliz. Ne görürler, ne bulurlar ki bizi herkesten çok bansa zorlarlar?» diyor. Evet, ne isterler bu banş gönüllüleri!.. Bir kere, adları bir tuhaf. Ne demek Barış Gönüllüleri? Savaş için gönüllü olanların dilekleri malum. Ama 18 20 yaşlanndaki, çoğunluğu kız olan bu gençlerin «uydurma görevleri» askeri alanda olmadığına göre, doğrusu, kendilerine verilmiş olan «Banş Gönüllüsü» deyimini bir türlü kavnyamıyoruz... tlk bakışta hizmet alanlan okullar ol BEDII FAIIC son yılların en müthiş ifşaatını yapıyor Dr. Med. HÜSEYİN ALİ TOPUZ Hasta kabul saatlerl 14 18 Cagaloglu Yerebatan Cad. *5 Tel: 27 14 TJ Cumhurlyet 13220 V EF A T Merhum Deniz Binbaşısı Ziya Engın ve Hacer Enginın oğuUarı. Melâhat Engin'in kardeşi. Nuvevr Tura, Izzet Tura, merhume Neyligun Karasinan, Necdet Karasinan, Mehmet Karasinan ve Ali İzveyr Tura'nın sevgili dayıları .Barbaros sehıtlerinden Teğmen Sabri'nin yeğeni. mer. hume Ferhunde Eren, Nemide Ataman ve Cavide Sezen'in amcazadelerı. İstanbul Merkez Bankası Kambiyo Şeflerınden 10 Kasım 1966 perşembe «ünü ve£at etmiştir. Cenazesi 12 Kasım 1968 cumartesl günü (Bugünl, t'skudar Doğancılar Camiinden öğle namazım müteakip, Karaca«hmetteki aıle kabrirtanına defnedilecetkir. Mevl» rahmet «yliAİLESİ y t Cumhuriyet 1Î1M ILflNEN TEBLÎGAT İstanbul 3. İcra Memurluğundan 964/7243 Taksinı Elmadağ Caddesi No: 115 ve Yenişehir Sazlıdere Cad. No: 33 de iken bu adresleri terkeden Ahmet Şırin ve Abdullah Günuğur. Alacakh Türk Ticaret Bankası A.Ş. ne 25/1'1960 vâdeli 20.000. Tl. lık senedaü tüccariyeden bakiyye 1.300.68 liranın 17/7/961 tarihindcn itibaren tamamen tahsili tarihine kadar °o 10.5 faiz bunun gi, der vergiai avukathk ücreti ve icra masraflarıyla ödemey* olan borcunuz:lan dolayı ı§ bu borcunuzu iş bu ödeme emrînin ilânen tebliğı tarihi.ıden itibaren otuz gün içinde ödemeniz, borcun tamamına veya hir kısmına veyahut alacakhnın tâkibat icrası hakkında bir itirazınız varsa yine bu otuz gün içinde istida ile veya şifahen icra dairesıne biıdirmeniz ve bildirmediğiniz takdirde bu müddet içinde 74. madde mücıbince mal beyanında bulunmanız lâzımdır. Beyanda bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız ve hakıkate aykırı beyanda bulunduğunuz takdirde hapis ile cezalandırılacağınız borcu ödemez veya itiraz etmezseniz hakkuuzda cebri icraya devam edüecogi ödeme etnri yerin* kaim olmak üzere ilânen teblig olunur. (Bann: 6834) 1M14 christine nerac NE TEN tVAS PAS VA OUE LAMOUR TACCOMPAGNE Reklâmcılık 4422/13223 İHTİIÂICİIER ARASINDA BİR GAZETECİ 14 KASIM PAZARTESİ D U N Y A gazetesinde Cumhuriyet 13193 BEDKİ ENGİN