26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ALTI CTJMHURİYET 7 Eklm 1966 llllllllllllllllll 1 ANKARÂ'da Fiıııııııııı Özdemir N U T K U Ankara Sanat Tiyatrosu mevsimi açtı Ankara Sanat Tiyatrosu 1966 1967 sezonunu dün gece «Bir delinin Hâtira Defteri» oyunu ile açmıştır. Geçen sezon başlaraış olduğu Repertuvar Tiyatrosu düzenini bu yıl da aynı şekilde yürütmek amacında olan Ankara Sanat Tiyatrosu, 9 ekim pazar gününden itibaren «ArturoÜi'nin Yükselişi» ve 13 ekim perşembe gününden itibaren de «Knyruklu Yıldız Altında» adlı oyunlan repertuanna almıştır. Bilindiği gibi «Bir Delinin Hâtıra Defteri» ve «Arturo"Üt'nin Yükse lişi» adh oyunlar Ankara Sanat Ti yatrosunun geçen çalışma yılmda oynadığı oyunlardır. Fakat her iki oyun da gördüğü büyük ilgi dolayısiyle bu sezon da oynanmaya devam edecektir. «Kuyruklu Yıldız Altında» adlı oyun ise Ankara Sanat Tiyatrosunun yaz çahşmala rı sırasında hazırlanmış ve Ankara Gençlik Parkı ile Izmirde Kültür parkta 30 oyun temsil edilmiştir. Geçen sezon açılmış olan Ankara Sanat Tiyatrosu Çocuk Tiyatrosu bölümü ise, bu yıl yine çok sevilecek bir çocuk oyununun hazırlıklarına başlamış bulunmaktadır. Oyunun adı «AIis Hârikalar Diyannda»dır. Geçen yıl •Keloğlan» ad lı çocuk oyununu Eflâtun Cem Gü neyin bir masalmdan oyun haline getiren ve sahneye koyan Birkan Özdemir yeni oyunu da sahneye koymaktadır. AŞŞŞK... Murray Schisgalin «Aşşşk...» isimli komedisinin hareketli bir sahnesinde Erol Keskin Metin Serezli ve Nevra Şirvan 7 Eldm 1927 tarihli Cumhuriyet'ten olsalardı tiyatrolan finanse edecek paraları olmazdı belki), ortaya koydukları parayı büyük bir kârla geri almak istemeleri, bulvar tiyatrolan için oyun yazan kimselerin filim ve televizyon senaryolanndan daha çok kazanmaları, yani tiyatroya daha az vakit ayırabilmeleri bu nedenlerin en başta gelenlerindendir. Bir de buna, burjuvanın çoğu zaman gülünç gelen, puritanca ahlâk anlayışı katılınca o oyunun diyeceği hiç bir şey kalmıyor. Çünkü bu tür oyunlar birbirinin aynı olup çıkıyor. Ayrüan evli kan • kocalar, sonunda birleşir, cürüm işliyen tnutlaka cezasını bulur, iyiler ergeç kazanır, falan filân Bu sonuç lar ber aklı başında insanın ka bul edeceği şeyler. Ancak bu tür oyunlarda o kadar sığ ve safça bir gelişim var ki, böylesine mut lu sonuçlar yazann elinde gülünç budalaca bir görünüş alıveriyor. ı ormen Tiyatrosunun bu döI nemde oynadığı Uçüncü oyun • Aşşşk (Luv) konu olarak ilgi çekici olabilecekken yazarın ikinci bölümdekı acelesi ve üsUııkorulugü yuzünden birincı bö lümdeki ustalık Kayboluyor. Bu eserin yazan Murray Schisgal, ilgi çekici bir üçlii ile aşk konusunu ele almış. Ancak bu aşkın ne biçim olduğu, bu insanların rıeden böyle davrandıklan, bir temele oturtulmadığı gibi, sonucun havada kalmış olması; daha doğrusu eserin çok aceleye getirilmiş bir mutlusonda tıkanıp kalması geriye eserden bir kırıntı bile bırakmıyor. Ancak bu oyun, ikinci sınıf bir Marivaux taklidi olan Bugiin git yann gel den de, Çıplak Ayak gibi bir keten helvasındah da daha iyi. Eğer Aşşşk bir Fransız ya da Ingiliz yazan tarafından konu olarak alınsaydı sarnyorum bu boşluğun, bu yanmlığın yeri olmazdı oyunda... ölçülü bir oyunla önümüze getlriyor. Erol Keskin Müt Manville1in palavracı, dışa dönük, duygusal yetersizliğrni dengeli ve renkli bir oyunla sağhyor. Nevra Şirvan, Helen Manville için duyarlılık yönünden biraz genç kalmas m a v e ™noton, tekrarlı mimikl e oynamasına rağmen, oyunu aksatmadı. Hattâ bu genç oyuncunun sahnedeki rahatlığı onun ilerısi için iyı gelişecek bir sanatçı olduğunu gösteriyor. Işte öyle bir eser bu «Aşşşk; ama sahnedeki oyun bulvar tlyatrosu açısından tartışılmıyacak bir başarı. Droadvvay tiyatrolan için yazan Amerikan yazarlan oyunlarında gözle görülür bir «naivite», bir havada kalmışhk ve çoğu zaman da bir zevk düşüklüğü içindeler. Bunun türlü nedenleri var tabii. Broadway sahnelerine para koyan kimselerirı sanattan yana olmaktan çok paradan yana olmalan (zaten sanattan yana Istonbul Kurtuluş bayramını kutladı B S S 3 ™ 5 S S • • ™ 2 S S 2 S •• •J 2 S B S m JJ JJ S 5 S 5 g S S S S Dün Istanbul halkı, Kurtuluş Bayramını tes'it etti. Beş sene evvel Istanbulu inleten ışgal orduları, sanki yedıkleri herzeleri kusan sarhoşlar gibi. bacalarından tüten kara ve kirlı dumanlar saçan vapurlar ile mavi Marmara'nın sinesini, Istanbulun semâpaye minareleriyle müzeyyen ufuklannı son defa kirleterek çıkıp gittikten sonra tunç renkli kahramanlann süngüleri üstünde parıldayan al sancağımız karanlıklardan doğan şafak gibi gözlerimize, vicdanlarımıza nurlar serpmisti. tşte Istanbul halkı dün o halâs ve rehâ, o sürur ve saadet gününün devri senevisini (yıldönümünü) tes'it etti. Kurtnlns Bayramını büyük hir sürur ve cuşişle kutlayan tstanbul, kahraman ordu dün sabah, tstanbnla ilk giren kahraman knmandan basında olmak üzere yürüyüşe basladığı zaman ayaga kalktı. Bütün Istanbul, iki dakikalık bir vakfai hfirmet ve şükranla yalnız tstanbuln de£il, bütün Türkiyeyi ve mitleti kurtaran yüce şehitlerl ve şanlı cazileri selâmladı. Gece de fener alayları tertiplendi. ların tedavısinde yeni bir tan bulduğunu iddia etmiş, Doktor Nâzım Şâkir bey de bu tedavi usulünün yeni bir şey olmadığını söylemişti. Bunun üzerıne Mazhar Osman bey bu mevzuda şunlan söylemiştir : « Cütnlei asabiye tedavisi hakkında vâki beyanatımın yanlış anlaşıldığını görüyorum. Evvelâ ben yeni bir keşifte bulunduğumu söylemedim. tlmî vüsatimizin kesif dogurmaktan pek nzak oldnfunu pek iyi bilenlerdenim. Biz yapılaniarı tatbik edehilir isek ne mutla... Benim bahsettijim tedavi usulünü geçen sene Düseldorf Konçresinde dinIemis ve pek istifade etmistim. Kend'm de bazı hastalanma tatbik ettim. Ümiditnin fevkinde iyi neticeler aldım.» D Balkanlarda Moskova, 5 (a.a.) Izvestiya gazetesi çunlan yazmaktadır : «Balkanlarda gizli bir anlaşma sezilmektedir. Bu faaliyetın başlıca tertipçileri içtimaî nizamı komünizme karşı himâye bahanesiyle Ineilterenin idaresi al" tında bir Romanya. Yunanistan, Bulgaristan ittifakı esaslannı münakasa eden Rumen ve Yunanlı Nâzırlar bulunuyor. Bunun da sulhü ihlâle müncer olacaÇı asikârdır.» ANKARÂ'DA Sanat olayları Daniyal ERIÇ "Hiroşima'daki bomba bizim şuuraltımızda patlamıştı!..## Bugünlerde istanbulda bulunan bir Italyan gençlik rehberi çağımızın bunalımını anlattı Röportaj: Gül IŞİK «GENÇLERİN AKILLARA SIGMAYACAK GALASI...», «MtSTİK TAŞKINLIK...», «... İNANÇ DEĞİL, İSYAN BU...», «VAHŞİ AKINI...», «WATERLOO GİBİ BÜYVK BİR OLAY...», «YtZYILLARDIR KİLİSENİN GEÇİRDİĞİ SKANDALLARIN EN BUYtĞÜ, İBLİS KİLİSEYE ŞIZMIŞÎ», «ÇAGIMIZDA DINE KARŞI İLGİSİZLİĞİN EN TİPİK İFADESİ OLAN BEAT MÜZİGİ TAPINMA ARACI OLUYOR .», «ESKİ KLŞAKLA YENİSİ ARASINDAKİ İLK KARŞILAŞMA (YA DA ÇATIŞMA). ugünlerde Avrupa sahnelerinde büyük genç kitlelerinin çoşkun ilgisiyle karşılanan üç tane Beat tipi Italyan Vokal Grupu, bundan dört ay kadar önce Roma'nın tarihl San Filippo oratoryumunda ilk konserlerini verdikleri zaman İtalyan basını olayı yukardaki sözlerle karşılamiftı. Çünkü haberini bu sütunlarda sizin de okuduğunuz bu kon ser eşine rastlanmadık bir şeydi: Katoük kilisesi ilk deta olarak en aşın sayılan bir gençlik akımına kucak açıyordu ve elektrogitarlarla, baterilerle çalınan bir Beat müziği âyiniydi dinlenilen. Olayın kamu oyundaki olumlu • olumsuz yankılan hâlâ dinmedi, konser plâkları satış rekorları kırmada, iş bir eski • yeni çarpışmasına döküledursun, Beatler rengârenk giysilerini toplayıp turneye çıktüar: tlk olarak Londra'nm ünlü Royal Albert Hall'indeki verdikleri konser yine büyük bir başarıyla sonuçlandı, şimdi sıra Paris'in Olympia'smda ve Broadway'da. • S S Ilme hürmet Muallim Doktor Mazhar Osman bey, asabî ve ilmî hastalık Sıııııııııııııııııııııııııııııııııı ıııııınııınııııııııııııııııııı u oyunda oyunculara büyük imkânlar veren bir gelişim var. İyi sanatçılar oynadığı zaman oyun baştan sona seyirciyi tutup götürüyor. Gerçi perde kapandıktan bir dakika ronra seyirci oyunu bile unutuyor, ama yemekten sonra insanı yonnadan hazmettirme kabiliyeti var Geçen dönem bu oyunun Broadv.av'de tutunmasına seben bu oyunu sahneye koyanm Mike Nlchols gibi oyundaki esprileri in celtebilen ve Eli Wallach, Anna Jackson ve Gabriel Dell gibi ölçülü ve renkli oyuncuların buiun ması. B tSTANBUL 6.2S Açılıs 6.30 Kur'an ve Türkçe açıklaması 6.45 Saz eserlerl 7.00 Köye haberler 7.05 Günaydın 7.30 Sabah melodilerl 7.45 Haberler 8.00 İstanbulda bııgün 8.05 Sabah türküleri 8 20 Küçük ilânlar 8.25 Bu sabah sizin fcin 8.40 Sabite Tur Gülerman'dan şarkılar 9 00 Çocuk bahcesi 9 15 Haro sololan 9.30 Sonınlarımız 9.50 Dört ses. dört sazdan şarkılar 10.05 Kısa haberler 1010 Müzik kutusu 10.30 Arkası yarın 10.50 Afitap Karacan'dan sarkılar 11.10 Sabah konserl 11.40 Trafik 11.45 Orkestra mözigl 12.10 HOseyin Oylum 1 dan tOrktller 12.25 K<Wk nftnlaT çek'ten türküler 17.15 KOçük orkestra 17.40 Köy odası 18.00 Yurdun sesl 18.25 tstanbulun sesi 18.45 Serbest saat 18.50 Reklâro programlan 20.00 Haberler 20.40 Küçük. ilânlar 20.50 tncl Cayırlı'dan şarkılar 21.10 24 saatin olayları 21.15 Yuvarlak masa 21.50 Esref Sefik'tn gohbetl 22.00 Reklâm programlan 22.45 Haberler 23.00 Lled saatl 23.30 Caı sarkılan 24.00 Kapanıj. tSTANBDI, tL RADTOSU B «Altın Batı'nm Kızı» operasında Meral Alper ve Umberto Borso şşşk'ın Dornwn>Tiyatrosm>da ki oynanışmda aynı şansa sahip olduğunu gördük. Eseri sahneye koyan Şirin Devrim, bu oyunu eserin kapasitesi üstünde işlemiş, kişiler arasındaki alış verişlerdeki incelikleri çok İyi monte edebilmiş. Helen Manville'in davranışlannı başarıh bir oyun düzeyine getirmiş. Oyundaki duraklar. tempo değişiklikleri Devrim'in oyun düzeni ile rahat ve inandıncı bir görünüş kazanmış. Sanatçının çahşmasında seyirciyi rahatsız eden bir tek nok ta yok. Bu yönden Devrim renkli ve usta bir sahneye koyucuya yaraşır bir çalışmayla karşımıza çıkıyor. A Opera'da "Altın Batının Kızı,, GERÇEKÇİ OLMAYAN OYUN T eçen haftanın son günü Ankara Devlet Operası perdesini bir yeni temsille açtı: «Altın Batının Kızı = La Fanciulla del West», bu ünlü Italyan bestecisi Giocomo Puccini'nin Amerikada iken seyrettiği David Belasco'nun aynı adı taşıyan bir piyesinden esinlenerek yarattığı bir operadır. Hayli kalabalık kadrosuna, çok hareketli bir mizansene ve olaylarla dolu konusuna rağmen temsilden çıkanlar Puccini'den ve operaret oluşu dınleyıcının bu üç kısından beklediklerini bulamadışinin üzerinde dikkatini toplalar. Bunun en başlıca nedeni, masını gerektiriyordu. temsilin başarıya ulaşmaması ı u açıdan bakılırsa Minnie rodeğil, konunun çok özel ve geremsilin başarıh olması çok lündeki Meral Alper, Jack çekleşmesi birçok koşullara bağiyi bir üçlü oyuncu dengesi rolündeki Seyit Ahmet Yıldız lı olmasıydı... Düşünmelidir ki, ı f de ortaya çıkıvor Harry ile konuk Italyan tenoru Umbersabahın erken saatinden, güneş Berlin'de Metin Serezli, Müt Man batıncaya dek alm terini toprato Borso Dick Johnson göville'de Erol Keskin, Helen Manrevlerini büyük bir olgunlukla ğa vererek çalışıp elde ettikleri ville rolünde Nevra Şirvan hiç başardılar. Özellikle Meral Alaltın parçacıklannı soymağa bir aksama yapmadan sona K a per önemli bir rolü bütün yöngelen bir haydudun tam cezasıdar geliştiriyorlar oyunlannı. Bu leriyle canlandırdı; sesinin bünı verecekleri anda, çok sevitakım oyunculuğunda. yüzeyde tün imkânlannı son sınırına kalen dahi olsa bir kadının müdade o'sa, bir takım duygular birdar kullandı, oyunu, rolünün kihalesiyle, sırf onu danltmamak birleriyle iyi oranlanmış. Metin şiliğini kavrayışı iyıydı. Yıldız için, bu denli gözü dönmüş bir Serezli Harry Berlin'in ruhsal da fızik yapısı, sesinin yumuşaktoplumun avlarını serbest bıraçöküntüsünü, içe dönüklüğünü lığı yönünden sahneye uygundu, kabileceklerine inanmak belki ve cinsel yetersizliğini güzel ve bazı jestlerindeki mübalâğa da Puccini'yle Belasco için mümileriki temsillerde çözülmiyecek kündür ama operayı izleyenlerin gibı kusurlar değil... Umberto çoğu bu noktayı zihinlerinde bir Borso'ya gelince, bu sanatçı kuvsoru halinde saklayarak tiyatvetli, ama pek de tatlı olmayan royu terkettiler. bir sesin eğitildiğinde ne denli Daha bunun gibi birçok mangüzel sonuçlara ulaşabıleceğini 4.10.1966 tarihinde gece yarısıntıksızlıklardan biri de dekorlargöstermesi bakımından ilginç bir dan sonra korsanlar tarafından la ügiliydi; ilk perdede tropik Ofisimızin mutfağından çalınan örnektir. Oyunu ise bizim yerli iklımlerde yetişen «kaktüs» tipi kap kacakları, bir gun sonra casanatçılann yetişme seviyelerilanlarla birlikte yakalamaya mubitkilerin süslediği geri plândan nin hiç de küçümsenemez olduvaffak olan tSTANBUL EMNİYET sonra bırdenbıre ikinci perdedeğunu ortaya koyuyor. Öteki koMVDÜRLÜĞÜ teşkilâtına ve bilki «kar fırtınası» yla karşılaşannuk sanatçılar gibı Borso da çok hassa Bay VEDAT SOROLLU ve lar temsile karşı bir sdğuma hismekanik ve tabiilikten uzak bir arkadaşlarına aleni teşekkür ve settiler. Üstelik, hediyesi beş limmnetlerimizi arzederiz. stilde oynuyor. Bu yüzden de radan dağıtılan lüks basılmış yadırganıyor. DEVLET MAZEME OFİSİ programda ikinci perdenin birinIst. Şubesi Mudiirlüğıi ÎJ teki sanatçılardan Nick rocisinden bir saat sonraki olayQ lundeki Edip Aktulgan, Solan temsil ettiği yazılıydı. «Pol(Basın: 21399) 11724 nora Alı Koç Bello Nuri ka Saloon» bannm sahibesi MinTurkan, Jackrabbit Selim Ünıe'nin, eğer 1849 yılında helinokur, Wowkle Vasfiye Limkopter kullanmadıysa, böyle bir bat rollerinde dıkkati çekmeyi saatte bu denli farklı bir iklibaşardılar. Larkens Osman Bime ulaşmasındaki imkânsızhk ber, Castro Muzaffer Gürgüortadadır Yine ikinci perdede neş, Wallace Hilmi Gırgınkoçsozünde durarak ve Minnie'ye belki de alışmadıkları kişilikte olan hürmetini göstererek Dick oynamaktan ötürü, bıraz rolleriJohnson'u bırakan Sheriff Jack' ne ısınamamış göründüler. Asby ın son perdede bundan cayması Erdoğan Kökçam, Trın Ender en azından konunun «havasıyla» Arıman, Sid Nejat Çıdamh, uyusmadı. Harry Edip Arman, Joe NecTosc'a ve Madame Butterfly'da det Aydm. Happy Nuri Cançerçekçi ve olağan konuları işdas ve Postacı rolündeki Sadi ler görünen, hattâ La Boheme'Sakpınar yeterli idiler. Andrea de bile bazı mübalâgalı olaylara Giorgi yönetimindeki erkekler rağmen olmus olaylardan örnek korosu, özellikle başlangıç sahveren Puccini'nin birden böyle nelerdeki ritmı ve sesleri karparadokslar içerisinde bunalmamakarışık partılen başarıyla sında Belasco'nun olduğu kadar söylemeyi ve gerekli oyunu topözellikle Amerıkalılara etki yalu halde sekillendirmeyi başaroacak. onların geçmısınde izledı. Orkestra. konuk yöneticisi rı bulunan olaylardan esınlenMaurizio Arena sayesmde gayet miş bir eser ortaya çıkarmak iyi hazırlanmış ve geçen yıllar"nha^înın izleri rt^WjIiîvnr. dakı temsillerd?n daha olgunlaşmış gözüktü, değısik ölçülerBAŞARILI BİR TEMSİL deki pasajlarda hemen aksamamerikan fılımierınde sık sık dan eşlik etmeye ve beraberlik«evredilen olaylardan bin uarıcuiK: bllS 11719 ı lerde entonasyon hatalarına düsolmaktan öteye gitmeyen, memeye muvaffak oldu. Aydın hıçbır ahlâkî veya hıssi yönü de Gün'ün sahneye koyuşu, Seza bulunmayan operanın sahneye İSİM TASHİHİ Altındağ'ın dekorları ve koskonu"=u, ilerıde kolayca düzeltümleriyle birlikte, «zekâ ışıBakırkoy Bırinci Aslıye Hukuk tılehilecek ufak tefek aksaklıkHâkımlığımn 66 620 sajılı kararı ile 5ında. yetersiz hir sahnenin yelar dısında iyi bir başarı savıkızımız Raziyentn Adı CANAN olateneklerinden mümkün olan en lahı'ir Kalabalık hir kodrnvn rak Uıhita edllnUıUr. iyi biçimrle tn\ dalanma» olarak raSmen olayın belli b»?h kahKaanly* • HUmi BAYDIN nitelendirilebilir. ramanlaruıın üc ı»natçıdan ibaCumhurtyı* 11734 G B VE İSTANBUL'DA... layın başlıca yöneticilerinden olan Pilippino Rahibi Augusto Rossi ile bugünlerde İstanbul'da bir inceleme gezisinde karşılaştım, Beat • Ayinini ve gençliğin bunalımmı uzun uzun anlattı bana. Peder Augusto, 1926'da Ploransa Üniversitesinde doktorasını ta mamlar tamamlamaz rahipliği seçmiş ve ömrünü «Gençlîğin reh berliği» ne, çağımız gençlerinin kültürel, artistik. psikolojik sorunlanna adamış. tşini sosyal bir açıdan, gerçekçı bir görüş içinde ele alıyor, gençleri uzlaşamadıklan toplumla banşürmanın yollanru anyor, bu konuda çalışan daha birçok uzmana da önderlik ediyor. Ve uzun yıllardanberi Roma'da günün önemli kültürel ve sosyal problemlerinin tartışıldığı en geniş gençlik merkezlerinden birini yönetmede. Dünyanın en olağan şeyinden söz edermiş gibi rahatlıkla anlatıyor Beat • Ayinini, türlü ülkelerin ga zete, radyo ve televizyon muhabirlerine defalarca açıkladığı gibi: Hiroşima'daki bomba bizim şuuraltımızda patladı, artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktı. Gençler iyice bilinçle olmasa da, sanatçılar gibi toplumun en duygulu smıfını meydana getiriyorlar. Zaten sanatta da son zamanlarda müthiş bir devrim olmadı mı? PopArt, elektronik müzik, figüratif sanatlann anlaşıunaz ge lişimi, şekilsizliğe doğru yönelme... bunlar hep aynı bunalımın, hep aynı huzursuzluğun ifadesi değil de nedir? Gençler ise yaratılıştan aşın uçlara yönelmişlerdir, çeiTelerindeki bu temel sarsıntıya da ellerinden gelen tepkiyi gösterdiler...» «Yani uzun saçlar, garip modalar, meşin ceketliler falan mı?..» «... İngiltere'de Rockiarla Mod' lar kıyasıya çarpışıyorlar, İsveçli gençler sarhoşluktan sızanadek çügın sefahat âlemleri tertipliyorlar... diye tamamlıyor o, bu türlü davranışlara tabii her zaman hak vertnek elden getmez, ama alttan alta çok derin bir önem taşıyor: lar. Oysa onları çok bilmiş bir baba tavrıyla değil, anlayışla kar şılamak gerek. Yalnız gençlerın değil, geleceğin toplumu önünde de ağır bir sorumluluk taşımadayız. Bugün işi çılgınhğa vuranlar yarının top lumunu yönetecekler. Toplumun ahengini yeniden kurmaya mecburuz, bir prensip meselesi değil, bir zorun bu^> RUHUN ZAFERİ , eder Augusto. yine de çağımız gençlığı bakırmndan iyımser sayılır: «Gerçekte hepsi hâlâ duygulu, hâlâ romantik ama belli etmcktcn çekiniyorlar bunu, diyor. Asi gençliğin en çok refab seviyesi en yüksek ölkelerde eöze çarpması da madde devrinde maddi rahatlığın yeterli olmadığını, mutluluğu sağlayamadığım gösteriyor. ruhun zaferidir bu.» «Bizim Beat Ayini ise. diye ta mamlıyor sözlerini. eski nesil ile yenisi arasında bir köprü olabilmek için asla değişmeyecek olan bir konuya en ileri bir biçim veriyor. Faydalı bir denemeydi bu. başanlı olduğunu da her yandan gördüğü büyük ilgi ispatladı za ten.» Evet, Dır Avrupa ülkesinde, toplumun bozulan ahengini yeni den kurmak, nesilleri bağdaştırmak yolunda ilk adım bu; gençler bu şekilde. ytkmak üzere karşısına çıktıkları bir toplumun yeni bir yönünü görecekler, kendilerini anlayışla içine alabilecek, sandıklanndan daha geniş görüşlü ve elastikl bir yönünü. P 18 55 Açılı» 17.00 Dlskotekten seçmeler 17.30 Minyatör müzik 18.00 tyl akşamlar 18.30 Kücük konaer 19.00 Türtdyey* hos geldl 12 30 Melâhat Pars ve Yıldınm niz 19.30 Senfonlk müzik 20.00 Gürses'ten şarkılar 13.00 Haberler Gençlerle beraber 21.45 Fransızca Gece konseri 13.20 Oyun havaları 13.35 Trafik çarkılar 22.00 13 40 trfan Doğrusöz'den sarkılar 23 00 Caz mflziği 23.30 Dans ede. melodiler 14 05 Eğitlm radyosu 15.00 Hm 24.00 Çesitll 00 30 Gecenin ardından 1.00 KaKapanış. panış. 16.53 AçıhJ 17.00 All HncberçU ANKARA 6 25 Açılış 6.30 Kur'an ve Türkçe açıklaması 6 45 Saz eserleri 7.00 Köye haberler 7.05 Günaydın 7.30 Sabah müziği 7 45 Haberler 8 00 Ankarada bugün 805 Sabah konseri 8.20 Her telden 9.00 Küçük İlânlar 9 05 Hafif müzik 9 20 Sorunlarımız 9 40 Ali Ekberclçek"ten tür. küler 9.55 Kısa haberler 10.00 Arkası yarın 10.20 Eğitim radyosu 11.15 Çocuk bahcesi 11.45 Konser saati 12.15 K ı b n s saati 12 25 Küçük ilânlar 12 30 Beraber ve solo şarkılar 13.00 Haberler 13 20 Plâklar arasında 13.30 Reklâm programlan 14.00 Çocuk bahçesı 14.15 Müzik dinliyelim 14.30 Mustafa Erses'ten şarkılar 14.50 Muazzez Türüng'ten türküler 15.05 Eğitim radyosu 16.00 Kısa haberler 16.05 Hafir müzik 16.20 Ülkü Yörükoğlu'dan türküler 16.35 Sarkılar 17.00 Caz müziği 17.20 Yurttan sesler 17.50 Köy odası 18.10 Turhan Toper'den şar kılar 18.30 Türk Sanat] 18.50 Reklâmlar 20.00 Haberler 20.40 Küçük ilânlar 20.45 ttalya'dan müzik 21.00 üykudan önce 21.05 24 saatin olaylan 21.10 Gece konseri 22 25 tki melodl 22 30 Neclâ Erol'dan türküler 22.45 Haberler 23.00 Haftanın bestecisi 23 45 Gece yansına doğru 24.00 Kapanış. ANKARA İL RADYOSU 16 55 Açıhş 17.00 Sevilen vokalsiz melodiler 17.30 Bir senfoni 18.00 Bir solist. bir topluluk 18.30 Oda müziği 19.00 Hank Jo. nes üçlüsünden caz 19 30 Günün melodileri 20.00 Akşam konseri 21.00 Dilek pınan 22.00 Opera saati 22.40 Dünyanın dört bucağından 23.30 Gece yansına doğru 24.00 Gece ve müzik 1.00 Kapanış. O ÇEVRENİX KURBANLARI 6 ençlerin hemen her yanda çevredeki huzursuzluğun kur banı olduklarını ortaya koyu yor. Pek moda olan bir Beat şar kısı var, «Sizden farklı isek suç bizim mi?» diyor. gerçekte çevre bugün buna suçmuş gibi bakıyor, kendisinden farklı olmaya bırakmıyor kimseyi. Büyüklerin yargılan ağır, ya karşı çıkıyorlar, ya da alayla orauz silkiyor Aleni Teşekkür Nerede • Ne zaman • Ne var SINEMALAR BEÎOĞLÜ ATLAS: (44 08 35) Goklerin Hâkiml (R. Mitchum) R.I. DÜNYA:: (49 93 61ı Kafesteki Kadın (O. De Havilland) I. EMEK: (44 84 39) Göklerin Hâkimi (R. Mitchum). FİTAS: (49 01 66) Pembe Kadın. (Y. Kenter). İNCİ: (48 45 95) Yakut Göz. lu Kedi (C. Arkın). KONAK: (48 26 06 ı Tatilde Aşk (P. Donahue). LÂLE: (44 35 9) Yakut Gözlu Kedi (C. Arkm). LEVENT: (63 55 39) Yakut Gozlu Kedi LÜKS: (44 03 80) Karakolda Ayna Var (S Alışık). RÜYA: (44 84 39ı tntikam Kemendi (N Kovak). SARAY: (44 16 56) Gringo Vâdiler Kaplanı (G. Gemma, E Stewart) R.İ. SITE: (47 77 62) Merhaba Charlie (T. Curtis). SAN: (48 67 92) Fatihin Fedalsi (Kartal Tibet). YENİ ATLAS: (48 65 02) Sevda Çileği (K Tibet). TAN: (48 07 40) Kara Yakutun Esrarı (Peker). YENİ AR: (49 64 72) Samsun Denizler rslanı. YENİ MELE: (44 42 89) Merhaba Charlie (T. Curtis). GÜRE1 (Besıktaş): (47 03 94) 1 Severek Doğüşenler (E. Hun), 2 Sevdalı Kabadayı (1 Günav). 1 Aşkıa Gözyaşlan f î . Efekan), 2 Komşunun Ta. Tezcan. E. Efekan). 2 Bey. vuğu (T. Şoray, S. Alışık). oğlunda Vuruşanlar BULVAR: (21 35 78) Yakut YENİ (Sehzadebaşı) (22 58 92) Gkzlü Kedl (C. Arkm). Aşk Dersl (J. Fonda, C. RoGÜNES (Aksaray): (216140) bertson) R.T. Kartal Yavrusu Hamido KULÜP: (22 72 77) Yakut KA D I K Ö Y Göziü Kedi (C. Arkm). MARMARA: (22 38 60) Tâkip ATLANTtK: (55 43 70) Aşkın MELEK (Eyüp): (21 58 76) Gozyaşları 1 Allahaısmarladık İstan ÇELEKTAS (Maltepe): «Cinabul (A Işık, G. Ok). 2 yet Oyunu» Renkli, Türkçe, Ucurumdaki Kadın Sinemaskop. EFES: (36 35 84> Sonsuz Aşk RENK: (21 15 25) 1 . Cesur Kadın (Bette Davis) R.T. 2 KADIKÖY: (36 49 24) Gunıitü Aşk Bahcesi (Nathalie Wood) Duvarı (S. Pleshette. T HarŞAFAK (Ç taş): (22 25 13) din) 1. Tabancah Serseri (Fernan OPERA: (36 08 21) Milyonedo Sancho) R.T. rin Kızı SIK: (22 35 42) 1 Severek ÖZEN: (36 99 94) Aşkın GözDöğuşenleı (E. Hun. S Feryaşları (Y Tezcan, E Efedağ). 2 Gurbet Türkusü kan) TINAZTEPE (B KOy) (71 65 18) REKS (36 01 12) 1 Karısı Tabancalı Sersert ve Sevgilisi (J. Leigh V YENİ (Bakırkoy): (71 68 26) Johnson) L, 2 Cinayet Oyunu SINEMA 63 (Küçükyalı): (55 10 84> Müşterek Gunah (C. Cardinale. J. Suarez) F. SUNAR: (36 03 69) KaliYug İntlkam İlâhesl SÜREYYA: (36 06 82) Hint Mâbedinin Esrarı SÜREYYA (Cep Sineması): (36 06 82» Yedl Yenllme2 Cengâver ZAFER (Beykoz): Anjelik ve Kıral Cuma 21, Cumartesl 15.30 fATÎH TİYATROSTJ (22 01 71 l NUHtTN GEMİSİ Hergün 21 Pazar 15 30 da. Pazartesi günleri oyun yoktur ÜSKÜDAR TİYATROSTJ (36 55 l l ı ÇATALL1 KÖY Hergün 21. Pazar 15.30 da. Cuma eünleri temsil yoktur. tSTANBUL TİYATROSU (44 22 361 MİSTER VÎXİVAN Hergün 21.15 te, Çarşamba 15 'te matine. Pazartcsl temsil voktur KENT OYUNCULAR1 (44 36 63) VER EUNt YENİ DÛNYA Çarşamfia haric her gun 18 de. Paîartesi 18 ve 21 15 te DORMEN TIYATROSU (44 97 36) «BUGÜN GİT YA RIN GEL» Pazarte?ı haric her çece 21 15 de Çarşamba 18 00 ve 21.15. Cumartesi Pazar 15 te. GENAR rlYATROSU (•59 31 09) tKl El ATES Hergun 21 30 Çarşamba T S de. Cumartesl Pazar 15 te GÜLRIZ SÜRÜRÎ ENGİN CEZZAR rOPLULUGU (E!hamra Tivatrosul (44 22 36) ÜPALTO. ÇarşaTibs haric hergün 18 15 Cuma 15 ve 18 15. Pazartesi 18 15 ve 21.15. r " ^° OFLUOĞLU TİYAT ROSU (Kücük Sahneı) Pazartesı haric hergeee 21 15 te Çarsamba Cun.artesi. Pazaı 17 de matine. (KAKTÜS CIÇEĞİI Tel 49 56 52 ÜLVİ URAZ TOPLULüöU IKaraca Tiyatrodaı 144 54 02) «HABABAM SINIFH Sah hariç hergıın Î8 ve 21 30 da BULVAR TİYATROSU• 21 48 92 21 76 82 Azlz Basmacı Kenan Büke (Kabzımal Gemile) Pazartesi haric hergün 21.15. Çarşamba, Cu. martesi Pazar 16 15. 21 15. «Bu gösterinin uyandırdıjp yan kı ilk bakışta mübalâğalı görünebilir, ama gerçek amacı daha derindeydi bugünün olirun nesli ile yarınki nesil arasında bir anlaşma sında büyük bir ayrılık olduğu doğrudur. Açıklanması zor savılmaz. ama olduğu gibi haklı CÖstermek de mümkün değil bunu. çünkü bu uyuşmazlık. bizi en vakın bir gelecekte sosyal çevremizde hir psikolojik krizle tehdit etmede TOIU bulmaktı. ikisinin ara TIYATROLAR TEPEBAS] TİYATROSU (44 21 57) MARIUS Pazar. Pazartesi. Çarşamba Cuma 21, Pazar 15 30 da YENİ KOMED1 TIYATROSU (44 04 09) ISGÜZAR Cumartesl. Pazat. Pazartes) 21. Pazat 15.30. CANAVAR SOF. RAS1 Çarşamba. Persembe, GEMÇLER BOŞLUK İÇİNDE uçünün gençleri bir boşluk içindeler. kendilerinden ön cekilerin doldurmayı bilemedikleri bir boşluk » «Sizce bugünkü bunalımm ve huzursuzluğun suçunu eski nesil de mi aramalı?» «Hayır. bir suctan söz etmenin veri değil, diyor helirli bir takım şartların belirli sonuçlan dır bunlar. Dünva tarihinde vir mibeş vıidır havatın hemen hemen bütün sektörlerinde ortaya çıkan deneesizlikler ıerkesi al tüst eden bir krizle sonoçlandı. B Lüzumlu Telefonlar Devlel Demlryollan Haydarpaşa (36 04 751 Sirkecl: (27 00 50) Denizyolları: (49 18 96) (Tatil gunlen ,44 02 07) Şehlı Hatları (44 42 83) Turk Hav8 Yolları Bilei Satış(44 47 00) (Danışma: 44 02 96ı (HavB alanı: 73 82 80 73 84 40). İlkyardıro Hastahansel (49 60 00) Nümune Hastahanesl(36 59 00) Gureba (21 65 00ı HaseK! (21 26 80) Işçl Samatya (21 62 50) Beledıye Santral. (22 45 60) Beledlye ZaDıta Mudurlüğü (22 67 74ı Meteorolojl(73 86 84) Prafık Sikâyel (44 10 67. tstanbu) ttfaivesl (21 42 22) Ayazpaşa. Hayreddin Tav. EMİNÖNÜ: Sultanahmet, Yeni Sir. keci, Yeni Beyazıt, Kumkapı, Hulusi Bayer, Bulvar. EYÜP: Petek, Sağlık, Yeni, Sağlık. FATIH: Çarşamba, Sevim. Sağlık, Sofular Güven, tmrahor Işık, Çakmak. GAZIOSMANPAŞA: Cumhuriyet. KADIKÖY: Selâhaddin Kutman, Yeni Moda. Şifa Sbğütlüçeşme, Güven, Kaza:>l:er, Pelit. KASIMPAŞA: Güven. Yeni. SARIYER: Büyükdere, Rumellhisar. SİSLİ: Etfal, Özyar, Necdet Erem 01çay, Yeni Nese. Ertan. ÜSKÜDAR Imrahor, Merker. A BİT JMDE DEVRİM VE «OVU N I ükleer fiziğin kesfi ve pratik ! te tathiki bilimde bir bflvük devrim ounustu hugün oltun cnÇrta nıılunan np«Hn rihni vetlnde «npmli ri>Sisiklik!pı yaptı, gençleri ise m&nen altfist ettL tSTANBUL AYSU (21 19 17ı 1 Askltl Görvaslan (Y Tneon. C NrtBKTCÎ KC/AfNJKI.KR BAKIRKOY: Zafer, Yeşllyurt, Aydın BESIKTAŞ: Beşiktaş, Çınar Bebek, Gul. BEYOÖLUGa!ata»aray. Ferldi,..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle