28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 23 Ekim 1966 CUMHURİVET «*•••••••••••••••••••••••(••••••••<<(•••••••••••••••*••«•••••••••••••••••#••••••••••••••••*••••««! ••»«••«••ı*«t*«*••••«*••••«•••••••«••••••••••••»«•••••••••«••«••••••••••••••••••• • •«••>•••* ••••••«1 kaplumbağalar 50 «Efendlm, masa landalye, daha doğrusu koltuk, hem rahat, hem sağlığa uygun. Kan dolasımının daha tam olabilmesi için...» Kır Abbas. bir dizıni dikmis, bir dizini bükmüs oturuyordu. Rıza'nın yüzünü arıyordu: «(Kira bunlar ula? Neciler?)» Rıza, ya bilmiyor, ya uygun tav bulup anlatamıyordu. Battal : «Çay bişir...» dedl kansına. Sonra yanm sişko beye döniip : «Yoğsam, çalkams mı yaptırayım, beyim?» dıye sordu. Yarım sişko bey anlamartan baktı : «Çalkama npd r'» • Çalkama, efendime söyleyün, ayran... ayran demek yani...» 1 «Haa ayran Ajran daha iyi Ubii. Zahmet olmazsa ayran yaptınver iki gözüm . » Güley: «Zahmet mi olurumuj!» dedi, koştu. Kır Abbas, Rıza'nm dizini diirttü: «CUla kim bunlar?). Rıza, çiğnini çekti: «(Valla bılmiyorum' Kendilerini tanıtmadılar. )» Kır Abbas, diz değiştirdi: •Beyim, sormak ayıbolmasm, siz necisiniz?» diye soruverdi birden, «(Kırk seet marağ edip duracağıma, öyle ya!..)» Yanm sişko bey gülümsedi: •Biz mi, biz, hiçbir seyci d e ? lir.» «Yanl ne iş görürsünür, beyim?» «Haa biz .. Anlatayım. Ben teknisyenim . » Uzun beyi gösterdi: «Bu arkadaşım yazıcı... öteki arkadaşlar ölçümcü...» Rıza, «yazıcı» sözüyle, «ölçümcü» söziinü anladı. Battal da «ölçümcü »yü tuttu aklmda. Kır Abbas bir şey anlamadı. Yazıcı, ölçümcü. Neyi, niçin? Yarım şişko bey açıklamak gereği nl duydu: «Yanl biz, 14 Numaralı Kadastro Komisyonuyuz...» «(On dört dene numeresi var...V diye düşündu Kır Abbaı. «(On dört dene nümeremiz mi var dedi?)» Rıza: «(Numaralan 14 müş. Pekey, 1 den 14 e kadar olanlan da mı gelecek?)» Battal, söylenenleri aklmda tutamadı bile. Yarım şişko bey: •Bızim komısyon, bir süre sizin köyde cahşacak. Sızin koyun kadastro işlerıni yapacak...» dedi. «(Bir iş yapacaklar emme...)» dedi Kır Abbas, «(Ne ij yapacakiar acabola?...)» Rıza da, Battal da aynı sözleri ge çirdiler içlerinden. «Bilmem bilir misiniz, bu işler bi raz uzun sürer. Zaman meselesldir yani ..» • Eee helbet, helbet...» dedi Battal. Kır Abbas: «(Battal anladı heralda')» dedi kendi kendine. • Bazı komısyonlar şıpşak şişınp geçiyorlar. Ama bizim komisyon sı kı çalışır. Ben çok titızimdır. Ber.ce bir iş yapıldı mı, tam yapılm^lı. Sağlam yapılmalı. Insan üstüne bır sorumluluk aldı mı, onu en durüst bir şekilde yürütmeli. Yani bence görev... nâmustur. Görev kut saldır.. » «(Bunlar bir şey arayacaklar bızim koyde desek, değil! Ölçüm deyip duruyorlar, baksana! Emme neyi ölçecekler? Tekağaç'ın oraya düşen kara kutuyla bir ilgileri olmadı ğı anlaşıldı .. Bu açık...)» dedi Kır Abbas. Rıza i'e Battal da kara kutuyu düşünduler bir ara. Bunlar onunla ilgıli değillerdi her halde. Battal, kafasındaki sorulardan hiç birini soramıyordu. Kır Abbasla gozgöze gelip duruyorlardı sık sık.» Kır Abbas, «(Ben soracağım ana smı satayım!)» dedi. «(Ne olursa ol sun ula!...)» Bir daha diz değiştirdi: 26 Ekim 1966 günii Donanma sizi bekliyor. •Beyim, yani şimdi siz... bu köyde bir f/ey mi ölçeceksiniz? Yani su fi lân mı bakacaksınız yer altından?.» Yarım sişko bey güldü: «Yok canım, ne suyu? Nerden çıkardın suyu? Hem yeraltı suları bi zi ilgilendirmez. Varsa yerüstü sulartnı dikkate alınz biz. Ama, bıldiğiniz gibi, bizim asıl konumuz, arazi, emlâk...» Battal : «Arazi emlâk, yani tarla mı diyorsunuz beyim?» dedi. «Evet. tarla, çayır, otlak, mera, bağ, bahçe, arsa...» «Şimdi anlaşıldı!» dedi Kır Abbas. «Yani siz yanmcı'sınız!» Rıza'ya, Battal'a dondu: «Ula hani 42 de tarla yazımına geldılerdi ya, bunlar onların yenısi, yenisi...» «Evet, biz de ölçer, kroki çıkarır, yazarız. Yani bir cins tapu içi yaranz. Vatandaşın mülkü sağlamlaşır ..» «Yani, vergi isinin sağlam olabilmesi için değil mi?» dedi Battal. «Yooo, doğrudan doğruya değil. Vergi, Maliye'nin işidir. Biz daha çok, ışın teknik, biraz da hukuk yönüyle ilgiliyiz. Ihtilâflan seri şekilde çözüp karara bağlamıs oluruz. Mahallinden teşkil edilen bilirkişı heyetlerini dinleriz. Işleri ertelemeyiz. Yani bizim isimiz seridir...» Battal, anlamamıştı. Ama «ciddî bir iş» le yüz yüze olduklarım sezivordu fakir baykurt Bir ara bir sessizlik oldu. Kır Abbas konuklan teker t«ker süzüyor, «(Ah, içlerinde köy diliyle konuşup anlaştıracak biri olaydı!..)» diye geçiriyordu. «(Çok lügat konuşuyorlar, anlaşılmıyor! Irıza da anlamıyor, Battal da!..)» Battal. sessizliğin uzaması ayıp olur diye : «Sağ olun beyim !„» dedi. «Hos geldiniz, safa geldiniz. Tabiî hökümetımizin emirleri başımtzm gözümüzün üstüne. Helbet her köye gideceksiniz, değil mi beyim?» «Evet. her köye gideceğiz muhtar, ancak.. » dedi yarım şişko bey. «Sırayla .. Bırer birer... Kadastro çok pahalı bir hizmet... Devlete epeyce ağıra patlıyor... Eee bıraz da zaman alıyor...» «Ne gibi agıra patlıvor beyimT» dedi K:r Abbas. «(Yani tarlası olçulenlere para mı veriyor dev» let?)» «Ne gibisi var mı canım? B u kadar görevlinin aylığı, yolluju, taşıtı . Bir duşunsene!» «Tabiî bu paralar hep...» «Hep devletten!» «Hımm, simdi anlaşıldı beyim!» dedi Kır Abbas. «Hoş geldiniz, safa geldiniz... (Şimdi birez anlasıldı. Kara kutu uğursu» bir şey değil heralda!..)» Battal : < Arkası v a r ) •îîîîîîîîîîî**"** ll«MIIUIIIIIIUIIHIIIIIIMHIMllM((IMMIİ>i'>><()««ll'<lllllllllll>(IMttİIIIIIIHIIIIIIIIIIMIIII| tTIFFANYÜONESp III t l l M H • • • BJ| *•* M» SM I •••••••••• i : ::: : :: E İ I T ::ii::iî . »0111111; ' • * ^ . EİM KlZ,âDGiGıft ) \ BAIACİ • r"^ •" PDTÜ 4E.kl ŞEV.. . o&e. M I s< tSTEÎ ^ V(X ^ /*" v II II V \ K* / • ' r 1 MalkOÇOğlU J & CAiVİIM.. , n^!r»oSy ^ ^ • ^1 / A^^L. 1 M | MSğS/K t /ı V A I K ^ l ^TO >^BT 55 1 YM M * M3/I V / 1 ! •i BULMACASI 1 23 8 9 1 O 11 1 21 31 4 1 5 16 | konu vcresim: AYHAN B Ş Ğ U | | KIZIL KULE AO L evlödiyelik DEMİR DÖKÜM EMAYE KÖMÜR SOBASINI TERCİH EDER YILLAR... UZUN YILLAR RAHAT GEÇİRMEK İSTEYEN. Sıcaklığı ayar edilebilen yegâne sobadır serglsiyle Avustralya, Japonya veya Amerika'ya ya da Rudnev ve Gvişiyani ile birlikte Fransa"ya. Ge çici gorev emri için gerekll belgele ri kopannak uıere KGB ve Merkez Komitesi nezdinde uğraşacaklar. KGB bir zoıluk çıkarmazsa, seystime hiç bir engel kalma\ acak... Hareketlerimin bir dcrcceye kadar kontrol ve göz hapsi altında bu lunduğunu farketmeye başladun. Komşular beni gbzetlemeye devam ediyoriar. KGB nin bu tutumunun bir nedeni olmalı. Tahmin ve tarn ziyeler icinde zihnim karmakarı^ık. Bununla beraber tehlikcyi büjütmüyorum. Hâlâ iyimserim ve duru mumu sâkin bir kafa ile tartışınaya calışıyorum. Hayatımdan veya çalışmalannıdan ümidimi kesmiş degilinı. En oneralisi, başladığun bu göreve devam etmek için kuvvel ve şevkle dolujum. Içinde yaşadığım bu sistem hakkmda gerçekleri söylemek, hayatımm hedefidir. Ve eğtr bu biiyük ideale küçük bir katkıda bulunabilirsem, bu benim için çok büjuk bir tatminkârlık olacaktır... 25 ağustos 1962 SONSÖZ «Sovyei Acık Duruşmaları» srnel olarak fiyasko ile neticelenmiştir. Bu duruşmalar, ibret vermokten cok, sonraları resmî çevreler tarafmdan pişmanlıkla halırlanan olaylar olnıuşlardır. tstihbnrat Kıırmay Albayı Oleg PENKOVSKİ'nin 7 mayıs 1363 de Mos. 85 AHKARA'dn PtNKOVSKİ kova'daki SSCB Yüksek Mahkemesi Salonunda yapılan duru;masma ise daha ilk gününde pigman lık duygulan ile başlamıştı. Altı a>dır hazırhklan yapılmıj bulun raasına rağmen, duruşma çelişmelerle dolu idi ve sonunda «Açık» oturumlardan vaz geçilerek •Gizli» bir oturum yapılması gereknıişti. Oysa, ilk bakışta, Penkovski Ola yı basitti ve belki de her hangi bir duruşmayı bile gerektimniyordu: Bir Sovyet subayı vatana Ihanet etmiş ve bir takım gizli bilgileri Batılı istihbarat teşkilâtlaruia ilet mişti; tutuklu bulunuyor ve listelik bıitün suçları da btiyiik bir ra hatlıkla kabul ediyordu. Bu şattlar altında «Penkovski Açık l>uruşması» ideal bir şekilde yürütülebilir ve onun gibi dıişünenlerc unutamıyacaklan bir ibret vesilesi olabilirdi. Ancak, iddia makamı, Penko\ski'nin tutuklanmasından (eylul aralık 1962 arası) ve onunla işbirliği yapmış olan tngiliz iş adaraı VVynne'ın (1) (Vayn okunur) Budapeşte'de 2 aralık 1962 de KGB ta rafından kaçırılarak apar topar Moskova'daki Lubiyanka Hapishanesi'ne getirilnıesinden sonra, ne gibi bir çıkmaz karjısında olduğunu farketmişti. Yaıan: O. PENKOVSKİ Çtvhen : TÜRK'DEMİR DÖKÜM FABRİKALAEI A.Ş. Silâhlar. tsianbul, Tel.: 2166 00 SOLDAN SAfiA r 1) Her yıl bir filım festivaline de sahne olan îspanyanın dunyaca meşhur sahıl ve sayfiye şehirlerinden birı; Kaba dokunmuş kumaş. 2) Bıktırmak, camndan bezdirmek; Onun parasını kazanmak için çalışmz. 3) Hisse; Tersi: Kamer; Verılmış söz; Bir işi zevk için değil, kazanç için yapan ve meslek edinen kimseye verilen ismin (Fransızca) kısaltılmış şekli. 4) Cbmert, bonkör (iki kelime); Musul taraflarında yaygın olan bir mezhep ve bu mezhepten olanlara verilen isim. 5) Tersi: Şiddetli paylama; Türkçemize de girmis bulunan, sınıflama, tasnif etme mânasına gelen Fransızca bir kelime; Tersi: Çok tehlikeli ıirari kaatiller ıçm bazı hallerde Emnıyet Teşkilâtı tarafından çıkarılan emir. 6) Tersi: Bır ağırlık birimi; Istanbulda bir semt; Sây, çahşma. 7) Baştan savma, üstünkorü mânasına (iki kelime). 8) Koyun ve keçi surüsü; Kütahyanın bir ilçesi; Aslî gıdalarıtnızdan. 9) Bilhassa tanklara karşı kullanılan tahrip kudreti çok müthiş ve mermisi patlayınca binlerce derecelik hararet meydana getiren. omuza yerleştirilerek ikıncı bir kimse tarafından ateşlenen bir silâh; Bir mesele üzerınde sebat eden, iradesi kuvvetli kimse. 10) Bir uzvumuz; Atlantik kıyısında Tanca şehrinın batakhaneleri v e dünyanın her taratından gelip burayı kendıleri için bir melce olarak seçen tehlikeli insanları ile meşhur bir mahallesi; Sebze veya yemiş ezmek suretiyle yapılan bır yıyecek. 11) Soyadı Sumac olan aslen Perulu ve bu memleketin yerhleri olan Inka'ların torunlanndan olduğu ileri sürülen çok kuvvetli bir sese malik dünyaca ün yapmış şarkıcının ön adı: Bır Mısır tanrısı; Tersi: Ün, san; Ameliye (yeni dil). 12) Tersi: S u ; ö n adı Jacques olan bir Fransız beyaz perde sanatkârının soyadı; Bir silâh ; Benek'in ortası. 13) Bır yardımcı araç kullanmadan ancak kusların yapabildiği şey; Barut ve fişek için kullanılan bır tâbir; Pıyasada satılmakta olan bir trevira kumaşın ısmi. 14) (TY); ttalyada her yıl büyük otomobil yarışlarının yapılmakta olduğu Milano'nun kuzeyinde bulunan 80.000 nüfuslu bir sehir; Bır yapıştıncı. 15) Tersi: Kızıl Çin'in lideri; Tersi: Kanı, düşünüs tarzı; Demir törpusu. 18) Hekimlikte ve kumaş sanayiinde kullanılan ve suda kolavca eriyebilen, fabrıkalarda aynı ismı taşıyan tuzundan veya azotık asitten elde edilen bir gaz. TTKARIDAN AŞAĞITA : 1) Bundan yirmı yıl kadar önce içınde Italyan milli futbol takımının en değerli elemanlarını taşıyan bir yolcu uçağının çarpıp parçalanması ile spor tarihının en büyük hava faciasına sebep olan Italyada Torino şehrindekı büyük kilısenın ismi; Bu yıl içinde sehnmıze gelerek söylediği Azerî ve Türk halk şarkılan ile büyük sempati toplayan ve ilk ismi Raşit olan Baku'iu ses sanatkârının soyadı. 2) Parazıt, baskasının sırtından geçınen; Yugoslavyada Adriyatık kıyılannda bir bölge. 3) Tersi: Zarar: Bir mevsim; Su. 4) Kimyada çınkonun sımgesi; Tersi: Danışıklılık; Yaz'ın en sıcak günlerinde esen bir ruzgâr 5) Veda'nın ortası; Bır lcomşu ülke; Tersi: Şehırler arasında isleyen otobüs. 6) Üst dudağı ile burnu arasındaki yerde kalan tüyleri uzatan kimse (ıkı kelime); Ekmek (eski dil). 7) Tersi: Tekirdağ'ın bir ilçesi: Tersi: Muharrır, müellif. 8) Asma'nın ortası; 1824 1884 yılları arasında yasayan, Bohemya müziğinin babası addedilen, Satılmış Nişanlı adlı operası ile söhret yapan büyük Çek bestekân. 9) Denizli'nm bir ilçesi (kasaba kelimesi eklenerek); Bir renk. 10) Yapmak; Saklama; Tersi: Kotü. 11) Tersi: Asyada bir sıradağ. 12) Niçin mânasına: Mikroskopla ıncelenecek seyler onun üstüne konur; Uyar mânasına iki kelımelık bir emir. 13) Tersi: Şikâyet; Büyük taş parçası. 14) Tecrübeye dayanan; îşden kovmak, çıkarmak. 15) Yersiz yurtsuz takımından (argo); Konyanm bir ilçesi. 16) Tersi: Dünvaca ünlü ve ttalvan milll takımında yıllarca santrfor oynamış olan eski bır futbolcu; Bir hayvan; «O» nu sarfetmeden iyi i ş çıkarmak mümkün olmaz; Değinnende elde edilen. T.PARLA VVynne, Budapeşte'de yakalanaPenkovski'nin kimliği konusu Elbette Penkovski'nin gerçek hü rak bir Sovyet uçağı ile ve zorla Moskova'ya kaçırılmış olmasma viyetl açıklanamazdi. Baülı istihbarat tejküâUanna rağmen bir bakıma vicdanen hugönderdiği bilgilerin mahiyeti zur içerisindeydi. Zira, kendisinin Elbette bu bilgilerin Çok Gizli. Sovyet dünyası ile büsbütün ilişaskeri nrları kapsadığı ayan be kisini kesmi; bulunması daha çok şüphelerin doğmasına ve kuvvetyan söylenemezdi. Penkovski'nin amaçlarınm izahı lenmesine yol açacaktı. Bunun i Elbette Fenkovski'yi mücadele çindir ki, önceden plânlanmıs ilan ye sevkeden, soruşturnıasında da Macaristan geıisinden vazgeçmedi; alenen itiraf ettiği ve bu ki oysa bu tarihlerde Penkovski tutapta uzun uzadıya anlattığı gcr. tuklanmıstı bile. çek amaçlarını dile getiremezlerdi. Wynne, Lubiyanka'ya gerlrlldl Penkovski, muvazzaf bir istihba ği ilk giinden itibaren devamlı ola rat subayı idi. Batı'ya ilettiği bilçi rak sorguya çekilmişti. Bir KGB ler, bazan iddia makamının da ağ generali ve albayı tarafmdan yapı zından kaçırdığı gibi, «Çok Gizli» Ian bu sorusturma hiç de nazikân* ve askeri nitelikte İdi. Hiç bir Sov olmuyordu. Kendlsini casusluğa yet savcısı Penkovski'nin gerçek aracılık ve İngiliz Istlhbarat teşamaçlarını izaha bile kalkısamaz kilâtının adi bir kuryesi olarak dı. Penkovski, »Ben yeni bir ordu suclayacakları ve mahkuraiyetinln nun askeriyim, vatanuna ve hal oldukça ağır ve uzun olacağı gizkıma hizmet etmek maksadıyla bu lenmiyordu. tek kişilik mücadeleye başladım» (Arkası rar) diyordu. Yegâne çıkar yol, Peııkovski'yi sessizce ortadan kaldıt (1) Grevilla Wynne, 1964 yılında, mak olacaktı. Ancak işgal ettiği ger Berlinde, Londrada yakalanaçek mevki ve «Sovyet seçkin sınıh. rak mahkum edilen Sovyet arasındaki yeri bakımından bir du casusu Lonsdale ile değiştirilruşm.n yapılmadan ortadan kaldıra mlşti. W3mne'ın Batıya gelbilecek adamlardan değildl. İşte bu mest İle Penkovski hakkında sebeplerden durnsmanm hazırlıkyenl bilgllere sahip olunmnflan uzun sürdii. tu. Yeni Ajans: 8361/12395 T. C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü Kooperatifler Teftiş Kuruln Başkanlığından: Kooperatifler Müfettiş Muavini alınacak 1 Bankamız Kooperatifler Teftiş Kuruluna, Siyasal Bilgiler, Hukuk, İktisat, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İdarî İlimler Fakülteleriyle, İktisadî ve Ticart ÎUmler Akademileri veya bunların yabancı ülkelerdeki muadillertnden mezun bulunanlar arasından smavla Müfettiş Muavini alınacaktır. 2 Sınava girebilmek için, 30 ya;ını geçmemiş ve a s kerliğini yapmıs olmak veya tecilli bulunmak şartbr. 3 Yazılı sınavlar, Ankarada Genel Müdürlükte, Karaköy (İstanbul) ve Izmir Şubelerimizde 23, 24 ve 25 Kasım 1966 tarihlerinde yapılacaktır. 4 Müracaat sahipleri; sınav konularile giriş sartlanm ve dı? ülkelere gönderilmeleri hususundaki kayıtlan Ankara'da Kooperatifler Teftiş Kurulu Başkanlığı ile Karaköy (İstanbul) ve İzmir Şubelerimizden öğrenebillrler. 5 İsteklilerin 14 kasım 1966 gününde Ankara'da bulunacak şekilde Bankamız Kooperatifler Teftiş Kurulu Başkanhğına bir mektup veya telgrafla başvurarak, mezun olduklan Fakülte veya Akademinin bulunduğu yeri, mezuniyet yıh ile kayıt numaralarını sınava nerede ve hangi yabancı dilden girmek istedıklerini, bulunduklan adresi ve halen bir kurumda eörevli bulunuyorlarsa, ig adreslerini, bildirmeleri gerekir. (Basın 21021 A. 12828/12399) R&KAMU BULMACA ŞEHİR TİYATROLARI MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Tiyatrolanmız 19661967 mevsimi için eser kabulüne devam etmektedir. Gönderilecek piyeslerin üç nüsha yazı makinesiyle, temiz, seyrek olarak yszılmış bulunması, bunlardan tercıime ve adapte olanlarınuj asılları ile,, birlikte gönderilmesi, tiyatroya tevdi edilecek nüahaların pelür kâğıduıa yazılmaması rica olunur. Not: Neşir tarihınden itibaren on yıl geçmemiş olan ecnebî eserlerin tercume ve adaptelerine, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 28 inci maddesi gereğince müellifinin tercüme ve temsile müsaadelerini bildirir bir anlaşmaıun eklenmesi lâzımdır. (Baaın 22154/12417) ELENAN ARANIYOR Fabrikamızın Dış Mübayaa Servisinde çalıgacak iyi Almanca bil«n genç bay veya bayan elemana ihtiyaç vardır. Isteklilerin Kazlıçeşme'de H SB Oftııkfl bmııuMfmnı fiaOeiinınlf NASIL HALLEDtLECEK? Yukandald rakamlı balmacada «adece ( tane anahtaı (tpucnj ve 6 tane fonuç vardu Bos olan 13 karenln Içtne I den t a kadaı uygun birer rakam boyarak ve toplama. çarpma cıkartma. bölme Işaretlerine dlkkat ederek soldao «aja ve yukandaD aşağiya bulmacada gösterllen sonuçlan bulnnuz, Biraz vaktinizj aJu «mma bos vaktlnizi hosça geçirmlj olnrsunnz. MENSUCAT SANTRAL T. A. Ş. Peraonel Ş«fllğjn« bizzat müracaatlan. Beklâmçılık: 4177/12396
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle