24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRİYET 18 Eldm 1966 SAHÎFE BEŞ Bankalardan sahte hüviyetle bir milyon lira cekildi *:* Selâhattin GÜLER Yılmaz GETİNER ali Polis, şehıimiz ve Aııadolu'daki banka şubelerinden iki ay içinde sahte hüviyetlerle 1 milyon lira çeken meçhul bir sahşı aramağa başlamıştır. «Silâhsız Gangster» olarak nitelendirilen meçhul adamın yaptığı dolandıncılıklar yüzüuden bankalarla iş yapan büyük tüccarlann arasında ihtilâf başgöstermiştir. NASIL ÇALIŞIYOR? Bankalara gönderilen havaleleri, önceden tesbit eden meçhul adamın, para alacak kişi adına derhâl bir hüviyet düzenlediği ve parayı kolayhkla çektiği öğrenilmiştir. Gızli tutulan soruşturmada bazı ip uçlarının elde edıldıği anlaşılmaktadır. Uzun boylu, kumral hafıf kır saçlı olduğu bildirilen dolandın cı 45 yaşlarında tahmin edilmek tedir. SUZAN Sözen, bir dolandıncılık olayında tanık olarak ifade verirken.. BANKALAR DİKKAT Soruşturmayı yapan yetkililer «Sılâhsız Gangster» den sakmmaları için bankalara gerekli bil giyi vermislerdir. Bütün bankaların dıkkath olmalarmı isteyen polıs, verılen eşkâldeki supheli kışılerin üzerinde durulmasını ıstemiştır. Öte yandan, sanığın eşkâli çıkıs kapılanndaki görevlılere bildirilmiştir. Öztürk «THY altın devrini yaşıyor» dedi Dün uçakla Antalya'dan şehrit mıze gelen Ulastırma Bakanı Seyfi Öztürk, daha sonra Lokomotif Fabrikasında yapılan Dizel lokomotiflerini incelemek ürere, otomobille Eskişehir'e gıtmistir. Seyfi öztürk. Yeşilköv hava alanında kendisiyle görüşen basın mensuplanna, 1967 yıiı başında tiç jet uçağının seferlere naşlıyacağını açıklamış ve «Türk Ha •a YoUarı altın devrini vaşıvor 25 milyon lira zarardan 6 milyon lira kâra geçti» demiştır. SUZAN SÖZEN TANIKLIK YAPTI Yabancı uçak şirketlerlnin admı kullanarak zenginleri dolandırmaktan sanık tradatos Tevepyanos ile Ahmet Tezel'in dünkü duruşmasında, kadın roman yazarlarından Suzan Sözen, tanıklık etmiştir. Üçüncü Ağırceza Mahkemesinde, kalabalık bir dinleyici topluluğunun ilgiyle izlediği duruşmada, Suzan Sözen, sanık Iradatos'u hemen tanımış ve: «964 yılının Ağustos ayında, bir Rİin kapımı çaldı ve (Fransa' dan bir paketiniz var) dedi. Karşılığında da iki imza aldı. Fransa'dan kitap gelirdi. Paketi açtun, moda derjrileri çıkınca şaşırdım.. Attıçım imzalardan telâşlandım. Doğru Savcüığa kostum, Polis'e dunımu bildirdim» demiştir. Duruşmada, tanık olarak dinlenen Topağacı sosyetesinden Semra örgül de, hemen tanıdığı sanığın, 13 yıl önce kendlsine bir Alman uçak şirketinin adamı olarak Reldigini, verdigi İki paket karşılığmda imza aldığını, daha sonra bu imzalann borç senedi olarak karşısına çıktığını söylemiştir. Tanıklaruı suçlamasma karşı bir diyeceği olup olmadığı sorulan tradatos ise, «Hiç birini tanımıyorum» demekle yetinmiştir. Duruşma, başka güne bırakılmıştır. BÜYÜK BİR ŞEBEKE Banka dolandırıcısının büyük bir şebekeye mensup olması ihtımaiını de dıkkate alan polis, «Silâhsız soygun» ların tek kişt tarafından yapılamayacağı kanısına varmıştır. Yurdun çaşıtlı yerlerinden çeşıth banka şubelerine gelen havaleleri izleyen, sahte kimliklerı yapan, parayı alacak kişinin memleketi ve nüfus kayıtlannı ' hemen çıkarabilen bir teşkilâtın varlığı polisln soruşturmayı yurt çapına yaymasına yol açmıştır. Yanlışlıkla tahliye edilen mahkum yakalandı Nevşehir cezaevinden yanlisîıkîa tahliye olunan Alâeddın Uysal, önceki gece Beyoğlunda >akalanmıştır. 2 yıl 4 ay hapıs cezasına çarptırılan Alâeddin, dün sabah Toptaşı cezaevine gönderilmiştir. Irza tecavüze te şebbüs suçundan mahkum olan Alâeddin, «Yanlış hesap Bağdat tan döner> demiştir. ski. çok eski bir ahşap binanın onünde otnran, bajı takkeli, eli tesbihli adamlar; daldıkları koyu muhabbetten, bizi görünce uyanıp. hafifçe yerlerinden doğrut du... Ve meraklı gözlerle kim oldu ğumuzu anlamaya çalıştı!.. Eski demir karyolanın üzerine, üç, dört sıra tahta, yerleştirilmişti. Pabuçlarını yere bırakan üç kişi ise, onların üzerindeki koyun post larma bağdaş kurmuştu. Duvarlanndaki zârif bir takun motiflerden ve bir caminin içini andıran, parmaklıklı salonundan anlaşılıyordu ki burası bir mâbettir! Fakat, şu anda oradan dua değil, çekiç sesleri geliyordu. Marangozlar, sıvacılar, dışarda oturanlann aksine, harıl harıl çahşıyor, tâmiratı bir an evvel tamamlama gayretini gösterıyorlardı... ivah takkeli, bcyaz saçlan şakaklarmdan aşağı incn, yaşlı adam. biz yanlanna iyice soku lunca ayağa kalktı ve sağ elinin avucunu goğsüne bastınp, boynunu hafifçe bükerek; Selâmünaleyküm dedi... Aleykümselâm... Nereden böyle evlât, yabancısınız galiba? Prizren'de 7 ürkçeden başka dil bilmeyenler var< RUFAÎ TEKKESİNDE OTURANLAR İSTANBULU SORUYOR E Prizrendeki Rüfailer tamir edilmekte olan Tekkenin onünde oturmuj sobbet ediyorlardı... Istanbuldan!... Yaaaa!... ~ Orada bulunanlann hepsi, pür dikkat bana bakıyor, bir şeyler an lamaya, öğrenmeye çalışıyorlardı... Evet, Prizrende bir İstanbullu ne anyordu? Taa Arnavutluk hududunda. bu karakteristik Türk İslâm sehrine yolu nereden düsmüştü de bir Türk gelmisti? ugoslavyanın en meşhur Rufal Tekkelerinden biriydi burası... Ve şu anda karşımda Prizren Rüfai Tekkesinin ileri gelenlerinden dört kişi oturuyordu'. .. İstanbulda ve Anadoluda da çok vardır bizimkiler!.. Doğruydu söyledikleri, bizim memlekette hâlen bir haylı rufai yaşıyordu... Bilhassa güney doğuda, Orta Anadoluda bu tarı kata mensup yüzbinlerce insan vardı.. Ancak, bunlar, «Nurculuk» gibi sıyasetle uğraşan, geriye dönük insanlar değildi umu miyetle.. Islâmiyetın çatısı altında, onun ana prensiplerinden ay rılmadan teferruatta ayrı bir ına nıs, ayrı bır duyuştu onlarınkı. Rufailigin kurncnsn Ahmet Rufai 1118 yılında Basrada d o | muş, 1183 de ölmüştü.. Ahmet Rufai eserlfrinde Hazrcti Ali ve Hazreti Fatıma neslinden olduğunu söyldyar'Ve kTJtdnfn târfkatı yaymaya çalışı>ordn.. önce Basrada başlavan Rufailik, bir zamanlar Anadolnda o kadar y» yılmıştı ki, kollan tâ Rumeline kadar asırlarca önce uıanmıştı. Rufai târikatmın müritleri vu cutlarına kızgın şişler batırıp, alevleri ağızlarına alır ve vecd içinde dönerpk âyin yaparlar ve o anda kendılerının bedenleri ile alâkaları olmadığını, tamamen hakka yöneldiklerini, bu yuzden hiç bır acı duymadıkları nı söylerlerdi! Anadoluda ve Istanbuldaki Rüfailer, vaktiyle bu gibi âyinlerı açıkça yaparlar, dost ve yakınlarının orada bulunmasından çekinmezlerdi. Ancak şimdi tarikat âyinleri iyi karsılanmadığı için Rufai toplan tıları artık buyük bir gızlilik içinde geçiyor... ŞU BIZjM RUMELİ.. Y EKİM 18 RECEP 4 ıH V. j 6 12 11.59'15.02|17.25[18.56j 4.36 E 112 45 6 321 9.35,12.001 1.3111108 S i r~ HiııııiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiıııııııııııııııııııımııııııııtıııııııııııııııııııımıııııııııııııııımıııi'^ Deprem bölgesinin evleri yapılabilirdi > Priştine'de fesli iki ihtiyar Turk parkta ağaçlann albnda dinleniyor... Iar ve Arnavntlar da vardı... Ma kedonyanın muhtclif yerlerine ve Anadoluya göçlerden sonr» 8 bin kadar Türk kalmiftı bu bu dut şfhrinde... Şehrın ortasından geçen ırma ğın, hemen kenarında yükselen Sinan Paşa camii, 1615 de inşa edilmişti... Rumeli Beylerbeyi; İstanbuldan getirttiği Türk mimarlarına sadece bu sanat eserini değil, daha birçok köprü ve bmalar da yaptırmıştı Gazi Mehmet Paşanın «Bayraklı» Camiı iîe 20 küsur tslâm mâbedinin minareleri yükseliyordu, Prizren'de bugün bile. Osmanlı devrinden kalma Mehmet Paşa hamamı, adı dillerde destan kuyumcular çarşısı h i l i bütün sağlamlığı ile şehrin orta sındaydı... Ancak, altın piyasada pek bol ve ucuz olmadığı için kuyumcu vitrinlerinde câzip el işleri töremiyordnnnz™ nı Prizrende gördüm dersem, diğer jehirlerdeki dostlar danlmasmlar!» kşam olnnea bizim sehir Rio de Janeiro gibidir!.. Bu sozieri Prizrenliler söylüyordu.. Doktor, Avukat, Mühendis pek çok Türk vardı.., Ve bunlar, baska bölgelere gitmemiş, doğup, büyüdüklerı top rağın üzerinde kalmayı, oranın insanlarına hizmeti tercih etmi» lerdi! O kadar seviyorlardı ki Prizre ni, daha güzel sehre hayallerinde yer vermiyorlardı!.. Prizrenin şarabı meşhurdu.. îpegi de ondan aşağı kalmıyordu. Bu yüzden bir de ıpek fab rikası kurulmuştu.. Okumaya, umumiyetle istekllydi Prizren çocuklan. Türkler için »çılan 8 yıllık 4 ilk okula d» vam edivordu hepsi» Bir de Türk lisesi ile Türk oğretmen eknln vardıHavası, suyu gayet nefis, insanlan güzel yüzlü. tatlı sözlü, Türk Prizrende daha fazla kala madan aynlmanın acısını duya duya yine bir sabah yollara düş tüm A YARIN MANASTIR VE KÖPRÜLÜ = = = s E s = s 3 ekîm 1966 günü kıymetli gazetenizin beşinci sabifesinde eCumhuriyete Mcktuplar» siitununda Aziz Kaylan imzası ile çıkan (Süleyman Demirel'e açık mektup) yazısını okudunı. Yazann iddiası doğrudur ve ispat edilebilir. Beşbin baraka insası için de bir aylık miiddet çoktur bile. Biz bu işin üzerinde senelerden beri çalışıyoruz. Beton binaları seri olarak döküm halinde kuruyoruz. Elimizde misaller \ar. 1952 senesinde Hereke Kumaş Fabrikası için 70 adet tek katlı beton binalar yapmiş idik. Şu ana kadar hiçbir şikâyet olmadığı gibi bazı binalarm üzerine ikinci kat çıkmışlar. Beykoz Deri KunJura f'abrikaları işçilerine 90 adet ve İşçi Sigortalanna iki katlı 192 adet bina kurduk. Şikâyet olmadı. Bajabakan dahil, vazifeli Bakanlara teklif dosyalarımızı verdik netice alamadık. 27/S/1966 tarihinde 91659 numara ile Tabii Âfetler Müdürlüğüne muıacaatta bulnnduk. İçinde genis bilgi olan bir dosya verdik. Her ne hikroet ise olumlu bir sonuç alamadık. Binalar seri ve gayet ucnza çıkacaktı. Betonarmeler 13750 lira, ahşap barakalar 4420 liraya malolacaktı. Şimdiye kadar beşbin ahşap baraka ile üçbin betonarme ev yapılırdı. Şahıslar hakkmda «ikâyetim yok. Yalnız toplum olarak her işimizi ağırdan alıyoruz. Benim de kızdığım bu zaten. Alâkalı makamlara sunduğum tekliflerden bazı parçalan buraya kaydetmek isterim. «... Bu inja tarzı dar gelirli vatandaşların ucuz meskenlere sahip obnalannı sağlayacağı gibi bir taraftan da klâsik yığma ve betonarme karkas inşaatlardan asgarî on misli daha sağlam binalar elde etmek imkânını vermektedir. Bu tip inşaat ruğla, briket ve emsali malzemeler kullanılmaksızın ve prefabrik sisteminden tamamen uzak olarak portatif kalıplarla yapılmaktadir. Altı saat zarfında binanın tamamı beton halinde dökülmüş olup 24 saat sonra kalıplar sökülür... ... Umumî olarak nafıa rayiçlerinden asgarî % 50 bir ucuzluk sağlamaktadır. 150 kalıp kullanıldığı takdirde yaz mevsiminde her 24 saatte asgarî yiiz bina ikmâl edilir. Mevsimin tnüsaadesi nispetinde kışın da normal olarak yiiz evi 48 saatte bitirmek mümkündür.» Bu mevzu ile yirmi kiisur seneden beri uğra;ıyorum. Gene de iddia ediyorum Aziz Kaylan'ın yazdığı gibi beşbin baraka vamm irin hir ay çoklur bile. İbrahim Siirel Sirkeci İzmir Afyon Oteli İstanbul Prizren halkı, dığer butün Rumeli insanlan gibi türkü soylemeye de, dınlemeye de ba yılır. Aşagıda, 17 18 yasında bir kızın yaşJı bir adama gelın gıdişinı anlatan iki Prizrefi turküsünu sunuyoruz... GELİN TÜRÇUSİ More çazi maga Egntma jesini Kurilaya alilar Senin Kızmi (3) Personel Alınacaktır Enerji n Tabiî Kaynaklar Bakanlığı Atont Enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliğinden: Genel Sekreterlik ihtiyacı için aşagıda yazılı görev tariflerine uygun olarak A£K Sözleşmeleri Personel Yönetmeliği esaslarına uygun olarak personel alınacaktır. L İnşaat Şube Müdürü: Ankara'da çalışmak üzere en az 5 yıllık meslek tecrübesi olan İnşaat Yüksek Mühendisi. İskenderun'da çalışmak üzere, Entomoloji ihtisası ve yurt dışı eğitim için yeterli İngilizce bilgisi olan Yüksek Ziraat Mühendisi. İskenderun'da çalışmak üzere Hububat Teknolojisinde ihtisası ve yurt dışı eğitim için yeterli İngilizce bilgisi olar Yüksek Ziraat Mühendisi veya Kimya Yüksek Mühendisi. İskenderun'da çalışmak üzere en az S yıllık meslekl tecrübeli ve yurt dışı eğitim için yeterli ingilizce bilgisi olan Makina Yüksek Mühendisi. Ankara'da çalışmak üzere Sanat Enstitüsü mezunu ince mekanik ustası. Ankara'da çalışmak üzere İngilizce okuyup yazabilen ve Türkçe ve İngilizceyi sür'atie daktilo edebilen, dosyalama ve kitaplık işlerini yürütebilecek nitelikte lıse veya muadili okul mezunu bayan memur. Ataköy III. cü kısımf lâğım suları plâja | akıtılmaktadır § Ataköy II d tasımda oturmak E tayım. Son Bünlere kadar çoluk = çocuk bu plâjlarda denize gir = mekte idi. Bu modern teslsleri E bu sene sivrisineklerin lstilâ et 5 mesi sebeplerini «raştırmak İçin ş bu pazar yaptıgım incelemelerde = esefle farkına vardım ki son ay E larda satısa çıkanlmış olup ha E len bir çok dairelerlrıde oturulan E III cü kjsrnın lâğımlan, Ataköyün = lâğım sulannı tasfiye eden tesise ş henüz bağlanmamış olduğundan, E küçük bir dere vasıtasi.le tam E plâjlann yanından ve kamplann E ortasından denize akıtümaktadır. Halkın sağlığı ile alay eden bu = rezalete ilgüilerin sou vereceğinl = iimit ederim. ~ Ataköy II tasım sâkinlerinden = All ATAKER E Kovk celin hanım Yürü aypın baygın Bütün arkadaşlar Seninlen dargın (2) Kovk cebir hanım SüpUr armut altıni Bu cece bekle Erçen celen kocani (2) GENÇ KlZ Çiminde çiçek Çim beni cümccek O beyaz vucudumi Ziyaret edecek? (2) Yaşün on seçiz Anam ağlasın, Anam ağlasın Karalar bağlasın. (2) Çivide mantom İçi sandık çiyizim Basili kaldi. (2) Ürtün yüzümi Sinek konmasın Celn boydaşlarım Yfireğim yanmasın. (2) Mezarım olsın Yol çenarinda Yol çenarinda Mermer taşindan (2) Etrafı doli Lâle sümbül açsin , Lâle sümbül açsin Gencler toplansin. (2) ASÜJ kaldi, Atcfnnı büstünü | istiyoruz | Atatürkçü şahıs ve dernekler! Atatürkçü bir köy, Malkaranın E Hasköyü sizden ATA'nm küçük = bir büstünü istiyor. = Hasköy mahdut bütçesiyle kavu ~ şamadığı ATA'smın büstüne, Ata jE türkçülüğün yalnız nutuk atmak H olmadığmı bilen gerçek Atatürk E çüler vâsıtasile kavuşacağına inanı = yor. = Okul bahçesine dikeceğimız ve ^ kaidesini köyce yapacağımız ATA 3 nm büstünü bıze arraağan etmek E isteyen kişi veya derneklerden, S bizi, yine bu sütun vâsıtasile en kı sa zamanda haberdar edip sevindır s melerini rica eder, şahsım ve kö E yüm adına şimdiden teşekkür ede rim. ~ Öner AKYURT E Yedek Subay Öfretmen E rizrendeki, Rüfailerin âdedi pek fazla değildi.. Gençler de artık bu gibi târikatlara ehemmıyet vermıyorlardı. Zaten kimsenin çalışmaktan ve eğ lenmekten vakti kalmıyordu ki Rufailikle, tarikatla uğraşmaya! İstanbulda yakınlan olan, bu Prızrenh Rüfailer: Biz burada serbestiz dediler. Kimse duamıza, âyinimize karışmıyor... Peki çalışmak! Onu da yapryoruz.. Herkes kadar değil ama, \etiyor bize... Kimimizin de tekaüt maaşı var! Rüfailerin yanından aynlırken, onlar bana bu târıkata aıt pek çok guzpl sözler soyluyor, methiyede bulunuyorlardı. Rüfailerin işine fazla karışma dan aynldım aralanndan!.. P B ir zamanlar aşağı yukarı, ta mamı Türk olan 36 bin nüfuslu Prizrende simdi Sırp ayda b r c Hayda!.. Bu kelimeleri, (bizdeki hay di mânâsına) Yugoslavyanın her yerinde, hattâ futbol maç larında oyuncular teşvik edilirken çok duymuştum... Ama, Prizren muhakkak kı sokaklarında, dükkânlarında Türkçenın en fazla konuşulduğu yerdi. Yalnız, diğer şehirlerden farkiı telâffuzlan vardı buradaki TürklerinMeselâ; Cittı. celdi İçi (2).. Gelmıyor, celmez citmez Sü ley.. Cöy, köy gibi. Bütün görünüsfiyle Anadoln şehirlerini hatırlatan Priırende evler, mahalleler camiler, karakteristik bir doğu havasını yaratıyordu. Bazı, öyle ihtiyar Iar vardı ki, Türkçeden başka dil bilmiyor.. Veya evinde Türk çe konuşup, kendisini Arnavut zannediyor!.. Evet, Prizrende Arnavut ve Türk karışmış, zaman zaman bu na Sırp da bulaşmış.. Bu melez lik, güzel insanlar çıkarmıştı or taya!. Belki, tesadüf ama; Yuçoslavyanın en güzel kadınları 2. Entomolog: H 3. Gıda Teknolojisti: 4. Makina Yüksek Mühendisi: 5. Atelye ve Baknn Şefî: 6. Dil Bilir SekreteR DtNLENME KAMPLAR1 Her yaz tskenderunun Arsuz (Uluçınar) bucağında çiftçi çocuklan için 4K Dinlenme Kampı açılmaktadır. Fakat her devre bu kamplann ait olduğu bölgelerden bazı şahıslar kampla ve zıraat teşMlâtı ile hiç bir ilgılen ol madığı halde bir yolunu bulup üye veya misafir stfatiyle kampa katılmaktadırlar Bunlar arasında belediye başkanlan, hâkimler, daire müdürleri, hattâ Gaziantep ve ürfa Valileri ve aileleri bulunmaktadır. Gayesi çiftçi çocuklanna dinlenme imkanı satlamak olan kampın bu durumu halk tarafından hayret ve Uzüntü ile Izlenmektedir. Ben de bu durumu bu yaz yerinde gördüm. İlgüi teşkilâtın bu hususta açıklama yaparak bizi aydınlatmasını dllenm. Eşref AYRAN Nedime Alp S. 41 Oğretmen Evleri Gaziantep Bayındırlık Bakanlığına açık mektup! Isteklilerin kısa hâl tercümelerini hâvi fotoğrailı müracaat dilekçelerini 28 Ekim 1966 tarihi akşamına kadar Atom Enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği (Ziya Gökalp Caddesi Rumeli Han, Kat 4) Personel Müdürlüğüne ulaştırmaları halinde aday olarak kaydolunacaktır. (Basuı 21876 A 13759) 12225 Sayın Bakan, her kabine değisikliğinde evvelâ kırtasiveyi önîemek isı ele alınıyı)r. Bız müteahhitiere de smıfa ve cinsine gore karne verüiyor. Yirmi bin nüfuslu, asırlık ka E Bir iş çıktığı zan'.an tekrar o za olan Bolvadinin derdi neden E 'ş için müracaat odıüyor giıis çok? Burada bunun teşhlsinl ya E belgesi isteniyor. Komisyon ya pacak değilim. Yataız bu dertler = toplanıyor ya toplanarmyor. Kıy den birini efkân umumiyeye du E meth vakitlerimiz ölüyor. Ma yurmak isterim. E demki Nâfia Vekâletinin verdiği Bolvadinin Sağlık Merkezi, th E karne esastır. Bu karne ile her tiyaca yetersizlik yüzünden ve sa = işe girebilmeliyiz. Dolayısıyla yın Bolvadinlilerin hiisnü nlyetle E dairelerde binlerce dsfa belge riyle hastahane haline gelmiştir. E vermekten kurtarılmalıdır. Çün Gelmiştir de ne olmuştur? Hasta E kü o alınan belge bir tek iş için hane bir vakit doktorsuz kalmış = oluyor. ve başka oir işe yaramı tır. Şimdı ise bir doktora kavuş = yor Her nasılsa evvelce bdyle muş durumdadır Sağlık Merkezi E bir şey ıstenmış ve bu durum bü hastahane haline getiriliyor ama E tün saçmahğma lagmen sürüp doktor verUmiyor. Sajın Bolva = gıtmış. önlenmesi hapimizm le dinliler yalnız bir isim değişikli = hine olacaktır. ği mı kazandılar? E Mehmet ŞEBER Süleyman KÖKSAL E Sadece isim degışıklığı | = 1 L AN 1966/19 Ankara Asliye İkinci Ticaret Mahkemesinden: Dâvalı: İbrahim İnan: Mısırçarşısı No: 8 de istanbul Dâvacı Türkiye Birleşik Tasarruf ve Kredi Bankası A. O. tarafmdan İbrahim Inan (Sezın) aleyhinize açılan 5.749,79 liranın temerrüt tarihinden ıtibaren faiz, muhakeme masrafları ve ücreti vekâletin tahsili hakkmda açılan alacak dâvasmda: Tayin edilen duruşma günü olan 12.10.1966 çarşamba günü saat 10 da mahkemeye gelmediğiniz gibi kendinizi bir vekille de temsil ettirmediğinizden H. U. M K. 401. maddesi gereğince hakkınızda g'yap kararı çıkarılmaslna ve duruşmanuı 7.12.1966 çarşamba günü saat 11 re talikine karar verilmiştir. İşbu ilâıı üzerine dahi yukarıda yazılı duruşma gününde yine mahkemeye gelmediğiniz veys kendinizi bir vekille temsil ettirmediğiniz takdirde bundan sonra duruşmalara bir daha aluımayarak mahkemeye gıyabınızda bakılacağı hususu Tebligat Kanununun 28. maddesi gereğince teblıgata kaim olmak üzere ilin olunur. (Basın 218T2 A 13747) 12224 ^ıııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııih Frizrende 20 Uüaiır cami \ardı. Bunlarm en büyüğü olan Sinan Paja camii (ehıin i;inden gejen suyun ken arındaydı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle