Katalog

SAHİFE ALTI 5 Ocak 1966 CTTMHTJRIYET KBRIŞ KffiRE K1BRIS... 1 BU NE BİÇİM İGOREV YAPMi Kemol Aydar ff^flyeterli olmuyor. Bır de seçılmeye ehil olmak, bazı yeteneklere sahip olmak gerekiyor. Bu her görevde böyle olduğu gibi parlâmento üyelıği bahis konusu olunca büsbütün önem kazanıyor, Her ne kadar Seçim Kanunlan seçilebilecek olan kimse için bazı zorunluklar, bir takım nitelikler koymuştur. Ama, seçira olup bittikten, Meclisler kurulduktan sonra görülmektedir ki, Seçim Kanunlarının şüphesiz «en iyisi seçilip gelsin» amacı ile koyduğu kayıtlamalara rağmen bir takım «tip» ler, Meclise girmişlerdir. Yanlış anlaşılmasın; bu kişilerin «seçilmediklerini» ya da seçilme yeteneklerine sahip bulunmadıklannı iddia edecek güçe kimse sahip değildir. Onlann da «Millî irade» nin birer temsilcisi olarak o ulvî çatı altında bulunduğunu kabul etmek gereklidir. Ancak konuyu seçilip gelmek, seçilmiş olmak açısından değil de, seçildikten sonraki durum, davranışlar açısından incelemek gerekiyor. Parlâmento üyeliği çok önemli bir görevdir. Bu görevin sahiplerinden de görevin önemi ayannda bir takım özellikler beklenir. Milletin gözü, kulağı onlann üzerindedir. Görev sırasında, hattâ günlük yaşayışlannda kendilerini bir takım kayıt ve zorunluluk altında hissetmelidirler. Ama gelin görün ki, yukarıda bahis konusu ettiğimiz bir takım «tip» ler ve bazı «kişiler» ken dilerini bu zorunluluk ve kayıtların içine sokmamakta, üstelik bilgisizlikleri ve hırçın tabiatleriyle Meclislerin içinde olumsuz hava yaratmaktadırlar. örneklerini son haftalar içinde sık sık gordüğümüz bu kişilerin davranışlannm kendi Grup arkadaşları arasında hattâ liderleri üzerinde pek de memnun olunacak bir etki yaratmadıklan, hattâ «istenmiyen adam» telâkki edildikleri pek yakından biliniyor. Bdyle olmasına rağmen de, teşrii görevleri sadece salonda bulunmak, konusanlara lâf atmak. ya da sık sık küfür etmek, en sonunda da arkadaşlan tarafından koluna girılerek salondan dışarıya çıkanlmaktan ibaret olan bu garip kişilerin davranışlannm yarattığı tepkinin çok defa geçici olduğu, bir süre sonra unutulmaya terkedildigi de görülüyor. Tutumlan bir müsamahanın içinde eritilip, gözden kaybedilmeye uğraşıhyor. Ama nafile. Bu kabil davranışlann dışandan görünüşü, tesirleri acı ve düşündürücüdür. Yeni bir dönemin başında bulunuyoruz. llk anlardaki müsamahanın uzun sure devam edeceğını sanmıyoruz. Bizzat Buyıik Meclisin aklı basında uyelerinin bu kişilere «akıllarını başlanna toplamalarj gerektigini» öğreteceklerine inanıyoruz. Hem de kısa zamanda... I . Da İTİB IVIa liidetletin gizll Derleyen: ORHAN DURU [Dördüncü koalisyon zamanında C.K.M.P. lideri Alpaslan Türkeş'in isteği üzerine Kıbns konusunda bir liderler toplantısı yapılmıştı. Bu toplantıda Başbakan Ürgüplü, A.P. Genel Başkanı ve o zamanki Başbakan Yardımcısı Süleyman Demirel'in ve diğer parti liderlerinin neler söyledikleri, Meclisteki Kıbns genel görüşmesi sırasında bizzat Türkeş tarafından açıklandı. Konuya, gizli kalmış bir «Liderler Toplantısı» nın açıklanmış olması bakımından önem veriyoruz ve C.K.M.P. Genel Başkarunın neler söylediklerini Meclis tutanaklanndan ve kendi notlanmızdan çıkararak, yayınlıyoruz.] iz C.K.M.P. olarak koalisyon zamanında devamlı teşebbüslerde bulunduk. Bakanlanmız tekliflerde bulundular. Ancak bu teklifler gerekli sonucu vermeyince Başbakan'dan bir liderler toplantısı yapılmasım istedik. Bu toplantıda Kıbnsta enerjik tedbirler alınmasını istedik. BASIN BÜROSU i BASIN MENSUPLAR1 PARLÂMENTONUN ARKA KAPISINDAN GtRERLER. BÎR YIGIN KAPIDAN BtR TANESÎ. i: •• BlR ZAMANLAR, BU•• •• •• RADA ÇALISMAM1Z RE •• •• •• VA GÖRÜLDÜGÜ ZA•>• •• MAN SIZLANDIK, SIZ ••• *•• *«• LANDIK AMMA, İN ••• SANOGLU NEYE A U Ş MIYOR Kî? SONUNDA ALIŞTIK. toplantısında neîet Konuşutdul L 5 Ocak 1927 tarihli Cumhuriyet'ten KAPIDAN GİRİNCE apıdan girer girmez, polisi sevdirmek için dünyaya gelmiş sanılan 351 yaka sayılı, polis memuru «Mehmet Ali» dostla karşılaşmz. Günaydm der Hal hatır sorar. Görevine son derece bağlı, e mır dışı iş tanı mayan, kibar, sevimli bir insandır. Basın Bürosunun polis memuru bizim «Mehmet Ali>. Kanun, nizam onun için her çey <M«hmet Ali» den önce gelir. Basın kapısı Kişiliği de budur. onun elinde K iiii •m •••• •••• İtalya • Arnavutluk işinde îngiliz parmağı mı var? Paris, 4 (ajı.) Le Matin gazetesinde Cenevreden gönderilmiş bir silsilei makalât (yazı serisi) neşrine başlanmıştır. Bunlarda Tiran mukavelenâmesinin sureti akdi hakkında bazı yabancı vesaikten iktibasta bulunulduğu bildirilmektedir. Tür kiye ile Rusyanın akdettikleri muahedenin Avrupa muvazenesini bozan bir mahiyet arzettıği de ileri sürülmekte ve buna karşıhk da Chamberlain'in Italya ile yakınlık tesis edebilmek maksadiyle Arnavutluğu M. Mussolini'ye terketmeyi kararlaştırdığı anlaşılmaktadır. lar) talim ve terbiye encümenleri müştereken verdikleri bir karan neşretmişlerdir. Darülelhan'ın adı evvelce değiştirilerek Konservatuvar denilmiş, bilâhare bu isim yeni bir tadilâta uğrayarak «Musiki Mektebi» olmuştur. Şimdi tekrar bu tesekküle «Konservatuvar» adı verilmesi kararlaştınlmıştır. Buna sebep, dünyanın hiçbir yerinde «Musiki Mektebi» diye bir şeyin bulunmaması ve her yerd» bu gibi müesseselere Konservatuvar denilmiş olmasıdır. •••• •»* •«•a • ••• •••• •••• •••> •«•• B ••«• ••«• •••• *••• •••• •••• :::: •••• •••• •••• •••• •••• • • • • •••« •••• •••• ••«• •••• • ••• ••••> •••a •••• •••• •••• TEKİN GÜNAŞAR Büro Şefi Tekin Günaşar, baş ağrısı ilâçlanndan tutun, Hava Yollanndan bilet bulmaya, eski kanunlan ambardan çıkartmaya, kendısine telefonla bırakılan telefon mesajlannı iletmeye, aç karınlan doyurig^^'' *"t maya kadar her İ^BB^^ ışle uğraşır herf ^ • ^ kes için. Vakıt bulursa ki hiç kalmaz asıl gorevini de yapar. Konuşması Süley man Demırelin konuşmasını andırır. Zira Afyonludur. «Olsun» demez de «Ossuuun» Tekln DÜNAŞAB Jer. Yıllardan beri bu görevi hiçbir dırıltıya, sızıltıya meydan vermeden yapar. Gazjteciler, gazeteci olmayanlar, milletvekilleri, senatorler, hiçbirı olmayanlar Tekin Günaşan severler. Evlidir, bir kızı vardır. Kendı derimiyle «tkincisilin beş yıllık plân e program içınde • reri ayrılmıştır». TürkMacar münasebatı Bir müddetten beri şehrimizde bulunan Macar Sefıri M. de Tahi, Türkiye ile hükumeti arasındaki münasibat hakkında şunlan söylemiştir : İki devlet arasında ticaret ve ikamet muahedeleri akdedilmiş olduğundan munasibatımız tabiî ve hukukî bir şekle girmiş bulunmaktadır. Ankarada yeni bir sefaret binası inşa ediyoruz. Mevzuubahis muahedeler şubat ayı içinde Budapeştede teati ve imza edilecektir. Donanma yanşı Harbi Umumiyi (Birinci Cihan Harbinı) mütaakıp devletler Washington Konferansı ile gemi ınşaatmı kısmen tahdıt etmı<i'erdi. Bu tahdit yalnız büyük (tonajı yüksek) gemilere inhisar edıyor, diğer her türlii inşaat; muhripler, tahtelbahirler (denizaltılar) serbest bırakılıyordu. Işte bu suretle hazineleri bir müddet dinlendiren devletler şimdi bu serbestiden istifade ederek daha müthiş gemiler insasına baslamışlardır. Ingüterenin bu faaliyeti sırasında Fransa da donanmasını gittikçe kuvvetlendirmektedir. Amerika da 1927 yılı bütçesine 620 milyon TL. koymuştur. •••••(•••••••••••••••»»••«•tltm *a»*B«*a*MBBBaa*«aaaSa»SSaaaa5« "a iHHmilllllllllMIHtMIHHIH mfTf m ı > Bir genel görüşmede davranışlar iki dünya savaşı arasında Amerikada pek geçerli olmuştur. Bu okul hâlâ etkisini psikologlar arasında sürdürmektedir. G«çen hafta içinde Kıbns konusunda Mecliste bir Genel Görüsme yapıldı ve bütün Türkiye, radyolardan bu genel görüşmede konuşulanlan dinledi. Ancak konuşanların davranışlan, Meclis içinde ya da koridorlarda milletvekillerinin hareketleri, ne yaptıklan pek tabii bu radyo dinleyicilerinin gözlerine ulaşmıyordu. Gazeteler bu davranışlardan bir kısmını vermekle yetindiler. Davranışlar, bir psikoloji okulu kurulmasına yol açacak derecede önemliyseler, ne gibi hareketler olduğunu anlamak, bu genel görüşmeyi biraz daha aydınlığa çıkarmak bakımından gerek rüşmenin son gecesl, yeterlik ölidir. nergesi verildiği zaman AP liler henüz bunun lehinde oy vermekte kararlı değildiler. Başkan Fer I EE | # ı b n s konusunda genel görüş ruh Bozbeyli bu kritik anda 15 ' EE K me sırasında AP Grupu ile = CHP Grupu sıraları arasında dakikahk bir ara verdi oturuma. = ellerınde bir kâğıt kalem dolaşan Koridora çıkan AP liler yeterlik = S Grup Yönetim Kurulu yetkilileri lehine oy vermeğe ve genel görüs^ = vardı. Bunlar sıralar arasında do meyi o gece çoğunluk oylanyla S S laşıyor, sıralara bakıyor, daha = sonra ellerindeki kâğıda notlar sona erdirmeğe karar verdiler. 1940.. Malatya.. Malatya'lı tsmet Inönü'nün yanında, kendıne «fe^ S alıyordu. Bunlann çalışmaları Bu karar az sonra uygulandL. == daî» süsü veren yağız bir delikanlı vardır. înönü, Malatya'ya gelince j son oturumlara doğru daha da yanından ayrılmaz fedai. Var mı yok mu Înönü.. O'nun için, tnönü = sıklaştı. CHP sıraları arasmda ekadar yüce kişi yoktur yedi cihanda. = linde kâğıt dolaşan Orhan Birgit' enel görüşme AP oylariyla so Amma Înönü, hoşlanmaz bu S E tı. AP'de ise benzeri hareketlerna erdikten sonra geçenlerde «palavra fedaî» den. Beriki küser. = de Zühtü Pehlivanlı bulunuyordu. Mıllet Partisinden ayrüan ve 1950 seçimlerinin Cumhurbaşka= Bunlar devamlı olarak yoklama bağımsız olan Mehmet Ali Arsan' nı. y a p a n görevlilerdi aslında.. Han ın yerinden kalkarak Başkan BozFedai için cihanda O'nun ka= gi milletvekillerinin geldiğini, beyliye doğru bağırdığı duyuldu. dar yüce insan yoktur yedi düvel = hangilerinin gelmediğini öğren Arsan sinirliydi ve ellerini kollaiçinde.. 1961... Yassıada. Kader = meğe çalışıyorlardı. Sonradan rını sallıyordu. Şunlan söyledi : yoldaşlanyla fedai de oradadır. = bildirildiğine göre, CHP'de son «Koskoca genel görüşmede herYine bağırıp çağınr kuru sıkı.. oturuma doğru bir yoklamada kes grup adına konuştu. MilletKuruturlar iyice bu yıizden. = 17 milletvekili yoklama listesine vekillerine hiç sıra gelmedi. BiÇıkmıştu'. Yüce kişisi de çık: = «yok» diye geçmişti. ze 4 yıllık izin verin bari. Böyle mış ve Ankara'ya gelmiştir. Evin genel görüşme mi olur?» önü kalabalıktır. Gazeteciler içeri girmek ister, amma fedai Nuh = /* enel görüşme sırasında YTP der peygamber, demez. Bir gaze= = I I ü Raif Aybar'ın konuşması teci önce tatlı dille anlatır, bakı= pek az ilgi çekti. Oysa ilk yor olmuyor bir yumruk çakar gün yapılan görüşmelerde AP'den gözünün ortasına, iter ve elinl ^ = en çok puan toplayan konuşmayı kolunu sallayarak görevini yap^ = o yapıyordu. Yalnız çok hareketmaya gider. Fedai bağırmaktadır. = = liydi konuşması Aybar'm. Zaman O kadar.. zaman kürsüyü ve mikrofonu bı1965 yılı.. Elâzığ.. Seçim öncezzz. rakıyor ve yana doğru açüarak, si.. Açık hava toplantısında konu me. Dışişleri Bakanı Çağlayangil = ellerini avuçlan yukanya doğrt şan hatipler mangalda kül komu kursüde: Çağlayangil Birleşmiş MilZZZ gelmek üzere birbiri üzerine vuyorlar. Nihayet takdimci mikrofoletler Assamblesinde bu konu mü zzz ruyor ve bu hareketi yaparken na geliyor: zakere edildi. = hafifçe eğiliyordu. «Aziz Elâzığular. Şimdi size... Oluro (Oturduğu yerden hay Malatya'daaaa... İsmet İnönü'nüüüün.. Siyasî râkibiii bitaaaap kınyor) Kimmis milletlerin birleşmesii.. Ekseriyetiiin dediiii idecjeeek...» oluuur... Alkışlar arasında ve tnönü'nün Gülüşmeler.. Arkadaşlan, asabi hat Eriın konuşurken AP lisiyasî rakibi kürsüye geliyor.. milletvekili Bay Oluro'yu kapı dı^ = ler kendilerini söz atmakla göYalnız kürsüye mi? Hayır soşan çıkarıyorlar ve nezaketle. •^ revli s a n ı y o r l a r v e d u r m a d a n s ö a nunda Parlâmento'ya!. =E atıyorlardı. Aynı ş e y D ı ş i ş l e r i B a Yeni Nevzuhur var (Etarem Adı, OLTJRO.. Teşhis = kanı İ h s a n S a b r i ÇağlayangU k o Dikmen). Arkadaşlannın koyduğu teşhis, Plân bir (excuse) müessesesi ^ n u ş u r k e n C H P lilerce yapüıyorbilmeyen arkadaşlan için ve göhaline geldi. (Feyyaz Köksal) du. B U s ö z atmalar kimi zaman Genel Kurul Salonu.. KursUde rulen lüzum üzerine özetlenir: Koca ağızlı arkadaşım. (Mem = sert duruma geldi k i , o kadar Memduh Erdemir (MP) konuşu«Sinirli değilair, öyle görün= B a ş k a n F e r r u h B o z b e y l i «Salonduh Erdemir) yor: mek ister.. Yanında kendisine mü Avrupada köpekler büe yeşil ^ = d a y a p ı l a n bazı k o n u ş m a l a n duy«Aziz arkadaşlar, şimdi size bir dahale eden, teskin eden varsa lâmba yanınca durur (Sabri Öz^ = m a m ı ş o l m a k l a b a h t i y a n m . » deparağraf okuvacağım...» daha şımanr. Yoksa, sessizdir. can San) ^ ^ m e k z o r u n d a kaldı. Bay milletvekili, Oluro, oturdu En çok, grup baştan vekilleri taHalkın efkârı umumiyesinin = i h s a n S a b r i Çağlayangil konuğu yerden zaten hep böyle ya rafından salondan çıkarümayı se = ş u r k e n A P liler p e k m e m n u n d u büyük öjnrü mahkeme kapısmda par bağırıyor: ver.. Böyle yapmakla Başbakan geçiyor. (Hüsnü Dikeçligil) S= l a r v e d u r m a d a n alkışlıyorlardı. «Bizeee.. Paragıral diyemezsin Demirel tarafından da fedai seçi= Öbür hatiplerin konuşmasından Megalo İddia (Hüsnü Dikeçleceğine inanır. Don Kişofun adıbe adam. In aşaaaa. İn..» ^ = b i r i k e n h o ş n u t s u z l u k l a n n ı giderligil) Arkadaşları hemen teskin et m bile duymamıştır. öyküsünü : = m e k i s t e r gibi e l çırpıyorlardı. Eski hanlar, kervansaraylar meye başlıyorlar.. Ama beriki hâ hiç bihnez. Böyle giderse kendi B u n d a o kadar ileri gittiler k i , o zamamn havasuıda restore edigrupu arkadaşlan, gereğini yerilâ bağınyor: ÎS Çağlayangil'in tnönü'nün 1959 de lip otel yapılsa turist gelir. Tu«Diyemeeez.. Bize paragıraf di ne getirecektir. Saldırgan görü= söylediği sözleri nakletmesi üze ristler biraz maceraperesttir. ye hakaret idemeeeez.. Ekseriye nür, saldmr fakat arkasından ge* rine, şaşmp onu da alkışladılar. (Hüsnü Dikeçligil) len olmazsa olduğu yerde kalır, tin dediği oluuur . » Ben gezdiğim gördüğüm yer Arkadaşları, hemen dışarı çıka bir milim öteye gidemez. Ekserilerde yüzde 98 tapanca vardır. yeti çok sever, keza tesbih çekrıyorlar.. S | # oridorlarda ise ya hatiplerin Karadeniz ârızalı bölgedir. Vesimeyi, saçlarını ıslatıp taramayı..» S | \ yaptıklan konuşmalar yorum kası olmıyan iki vatandaşa yanlış Kıbns konusunda Genel görüşFİ OT ^S lanıvor, ya da gnıp yönetici takdirle hatalı yol tutuyoruz. (Ab I >M • » » ^ >^ 1 " ^ " ^ W ^MM « « « • •«• «« = S leri taktik veriyorlardı. Genel gö met Şener). B ehaviorizm, insanlann psikolojilerini davranıslarıyla değerlendiren bir psikoloji okuludur ve 0 Gfç kalmıs olmakla beraber kesif bir propaganda faaliyetine geçilmesini, Q Plânlı bir diplomatik faaliyetle Birleşmış Milletlerde oy sahibi devletler nezdinde çalışılmasını, Q Türkiyeyi sornmlulngs sokmaksızın, Kıbnsta knvvete dayanan fiilî bir dnram yaratılmasını istedik. Liderler toplantısında yaptığımız konuşmalar askıda kaldı. Konuşmalar esnasında Başbakan Ürgüplü ile Dısişleri Bakanı Hasan Işık yeni bilgi verdıler. Kıbnstaki durumla ilgili bu açıklamalar iyimserlik verici değildi. Kendilerinden Hükümetin milli hedefinin ne olduğunu sorduk. «Bekle, gör» politikasının faydalı olmıyacağmı soyledik. Bunun üzerine Başbakan Yardımcısı Süleyman Demirel «Biz (Bekle, gör) politikası tâkip etmiyoruz. 4 üncü koalisyon Kıbns konusunda faaliyet halindedir. Kıbnsta dnram öneekinden çok iyidir» dediler. Bunun üzerine biz: «Zatıâlinizin söyledikleriyle Başbakanın söyledikleri tezat halindedir. Bu ifadelerinizi senet olarak telâkki edelim mi?» diye sorduk. O zaman Demirel «Ben şahsi fikrimi söylfiyornm,» dedı. Bunun üzerine yeniden Başbakandan durumu sorduk. Denildi ki: «Bie kararlıyız. Şayet Makarios serefimize tecavüz edecek olnrsa (sanki biç etmemiş), şayet Kıbns Anayasasını tek taraflı olarak değiştirirse (sanki hiç değiştirmemiş) kararlıyız, mficadele edeceğiz. Böyle bir tutumun inisiyatifi karsı tarafa bırakmak oldogunu soyledik. Ba liderler toplantısında sonnç alamayınca bir raahtıra verdik ve alınacak tedbirlere isaret ettik. Daha sonra Basbakana bir mektup yazdık. Kıbns konusuyla ilgili olarak Millî Güvenlik Knrnluna katılmak, izahat vermek ve bazı husnsları ortaya koymak için orada bulunmanraı istedik. Bize verdiği eevapta Başbakan Millî Guvenlik Kurnln Kanunnna göre bu kurnlnn uyelerinin kimlerden teşekkül edecegini bildiriyor ve bizim orada bnlunamıyacagımızı belirtiyordn. Halbuki biz Millî Guvenlik Knrnluna fiye olmak istememiştik.» •••a • ••M •*•• *••• • ••a • ••• b n •••• •••• •••• • • • a itıt Umiyoruz, parlâmenter demokrasi ile idare edilen memleketlerde, Ferruh Bozbeyli misullu genç bir Meclis Reis'i var mıdır? Malum olmasını istediğimiz, genç neslin makamatı resmiyyenin ehem mevkilerinde bundan böyle söz ve rey sahibi olmasıdır. Biz, muhterem Bozbeyli'nin «sâde dile» lüzumlu ehemmiyeti atfetmediğinden geçen hafta iştikâ etmiş idik. Bozbeyli, ansamimülkalb ikazdan haz duyduğunu söyledi. Be an şart ki, «uyarma» demedi, «ikaz» dedi. Elyövm kelimatın ahemmiyeti kalil mes'elelerde Adalet Fırmevkuttur. Zira, bitaraflığından kası hey'etinin arzulanna karşı kat'a şüpheye giriftar olmak isvaziyet alıyor, etraf ve eknafta temediğimiz harekâtıyla, bilhas«Aşkolsun Reis'e» nidalan duyu sa hürmet ve muhabbet celbeluyor! Amma velakin çok ehemden Bozbeyli'nin, son Kıbrıs miyetli mukarreratta bilhassa müzakerei umumiyesinde bir«ihsası rey» de sık sık kusur et kaç hareketinin bîtaraflık fazimiyor!.. Buna; Adalet Fırkası letine halel getirir olması, belhey'etine «isaret çakıyor» şekki kendisine haddinden efzun linde mana atfetmek istemeyiz. bir hürmet duyduğumuzdan olaAsıl mevzu ile alâkalı mürâcacak bizi derunl bir hüzne garatlarda söz vermiyor da, ehemketti... miyetsiz bl mana mevzu ile irtibatı bulunmayan mürâcaatlarAdalet Fırkası hey'etinin muh da muhalefet azasına bu hakkı terem azası, zaman zaman Bozvafir miktarda bahşediyor. Bir beyli'nin muhik harekâtına ve numune: Cumhuriyet Halk Fırihtaratına aksülamel gösterikasından Nihat Erim beyefendi yorlar, ve Türkiye îşçi Fukasmdan TaBozbeyli, son harekât ve ihrık Ziya Ekinci beyefendi esas taratından çıkan netayıce göre mevzü ile alâkadar ve tariz olduğu esbabı mucibesiyle söz istiyor, Bozbeyli'nin, sadece yine muhalefetten Ali Coşkun Kırca beyefendiye Kıbns mevzuunun tamamiyle haricinde söz hakkı bahşettiğini müsahade ediyoruz!.. Bunun adı da «söz hakkı» bahşetti oluyor!.. B «MECLİS REİSİ İÇİN» Konservatuvar Sanayii nefıse (Güzel Sanat: : • • *••••••'•••*••••••*•••••*••••••••••>*••••••• '••»••••••«•••» •••>••*•«•• •••• •*•••••••>••••••••«•••••»•••••••••••••«••••» kaçmaz, cömerttir, iyi kalbli, temiz ve çalışkandır. ORHAN AKBULUT rhan Akbulut, en sessız duittur. Altı ay damarına basarsınız, önce kızarır, sonra ıçine atar. En çok okuyan Orhandır. Ne bulursa okur. Işten ve okumaktan vakit bulursa Çetin ile uğraşır, kızdırır. Tatlı tatlı gülmesi, 'ık giyinmesi «Vartanyan ünlüdür. Çetln» O BELKIS UÇELE na kimse Bayan Belkis demez.O «Belkis Hanım» dır. Ger;ekten, görgüsü, sültürü, dostluğu, Belkıa Hanımt çalışkanlığı ile bir «hanım» Ingilizce ve fransızca bilir. İşi, yabancı muhabirler masasına bakmaktır. Evlidir, üniversiteyı bitırmiş bir kızı vardır. Bafen ağızdan kaçan tatsız lâfları öylesine duymamazlıktan gelir ki zira bazen elliye yakın erkek olur büroda duymadı sanır, devam edersınız. Sonra bır bakar ve susarsınız. Ve ık sık bakar... O SOLDAN SAGA: = Yoklamalar • MİLLETVEKİLİ OLURO'nun TEŞRİÎ GÖREVİNİ YAPTI6ININ RESMİDİR Biz, Bozbeyli'nin gıyabında (hakikaten bitaraf, «numunei emsal» Reis idi) denümesini temenni ediyoruz. Zira bunun ^başından alırsak Meclis'in ve rejimin kaderiyle çok yakın bir irtibatı mevcuttur. Şimdilik çok muhtasar bir tarzda üzerinde tavaklnıf eylediğimiz bu mevzuda herşeyin rağmına samimiyetle, zuhul etmiş olmayı canı yürekten arzu ediyoruz. (Not: Bu yan, MiUet Meclisi Başkanı Ferruh Bozbeyli için özel olarak yazılmıştır. Anhyacaklannı, sökebileceklerini pek sanmadığımız genç okurlarımız, Osmanhca • Türkçe sözlügünden yararlamp çözebilirler.) Bir Milletvekili G 1 1965 yılı için artık böyle d«nilebilir (iki söz). 2 «Iztırap verıci hızmet» anlamına ikı «öz. 3 ÇETİN KURTULUŞ Bır ağaç cinsi, kooperatıfler taramodern mahall» üronun en sal ve sevimJi e fından kurulan lemanıdır. İyi tarafları sayıl 4 Bır sıfat takısının tersi, nota, mıyacak kadar çoktur. Öy eksiksız. 5 Güney Amerika üll»sine çoktur. Onun için kusur kelerinden birinin halkından, söylarından bahsetmek gerekir. le! 6 Tarlaya tohum atılma sıGünde elli sandvıç, yetmiş beş rasında. 7 Eski Türk lmparatorluklarından, mevcut. 8 Bir ayran, doksan iki çeşit fala bakmak usulü, bir edat. ıhlamur, yüz on yedi çay içer. Mo 9 llâve parça, «kirliliklere butosıklet hastasıdır. lanmış tavla oyunu oynama vası» tası» mânasına iki söz. Rahmeth Ferdı Tayfuru aratmıyaYUKARIDAN AŞAGlYA: cak kadar Vartanyan Zartan 1 Çok parlak ve beyaz akar yan Dartanyan suya boyle denılebilir (iki söz). taklidı yapar.. ör 2 ötedenben var durumda, bir «Şık ORHAN> dekleri çok sevdi tanecik. 3 Eşeği durdurmak için ğer Basın Bürosunun 176459 ğı ıçın öyle yurur. verilen emir, alçak yaradılışlı kinumaralı telefonunu çevırıp Son zamanlarda şilerden (eski dilde). 4 KraliRotatK «Abicim emret, benim canım KÂMİL EFENDİ feza ilmine merak çelik rütbesi, mağazaların paket abicim* dıyen birisı karşınıza saldı, fakat insanlann gökte yüçıkarsa o, bilın kı «Ibo» dur, ya rüdüğüne bir türlü ınanamıyor. 123 4 3678^9 k u U a m l a n . 5 ni İbrahim Uyanık.. Tekin GunÇevrilince şan aşar, nedense bu \ ve şöhret mâ ROTATİF KÂMİL soyadına tutulur. F ^ ^ ^ . ~^ nasına gelir, ha Oysa İbrahım U f ^ ^ ^ . i rıl harıl yanar EFENDİ yanıktan isteyin, durumda. 6 bulur buluşturur, Deniz tajıtları âmil Efendi, emektar bir perarar, araştınr kaiçin en büyük soneldır. Basın Bürosunun nun tekliflerinı, tehlikeler yarabütun çılelı ışlerı onun o eski konuşmalan, OOnkH Mimacanıo tır, tersi «Hint muzlanndadır. Teksir işleri iie tasarıları, gündehalledilmis «ekü Avrupa ırkı de uğraşır. Bu sebeple gazetecimi, ıvın zıvırı şıler arasında «Rotatıf Kâmil E mensubu» demektir. 7 Birbiri pınadak yaratır. fendı» diye anılır. Efendilik sı nin tıpatıp benzeri, buhran. 8 Evlidir, biri 13, fatına gerçekten hak kazanmış Tersi gramerde bir bahistir, bir diğerı 7 yaşında tır. Buyük bir kızı vardır. Çok edatın kısaltılmış ve kalınlaştırılikı kız babasıdır. az konuşur. Susması bile insa mışı. 9 Bağımsız ve kendi bastbranlm Çaydan, kahveden na, insan olana çok şey anlatır. larına buyruk olanlar (coğul). ÜYANIK B E K Nerede • Ne zaman • Ne var zuntusu (J. Levis). (Suarede) aönül Olkü Gazanfer Öz. GÜLRI2 SURURİ ENGİN İSTANBÜL Istanbuldaki adam. (S. Cos can EVDEKİ PAZAR (KoCEZZAB TOPLULUÖU: lsALEMDAR: (22 36 83) Hayacine).1 medl). Her gece 21.15. Pa tanbul Tiyatrosu (44 22 36) tımın Kadını (T. Şoray). SÜREYYA: (36 06 82) (Hayazar 16.15. Çarşamba 1615 «TENEKE» çarşamba baric BÜLVAR: (21 35 78) Hayatu BEIOĞLU tımın kadını (T. Şoray). halfca, Cumartesl 16.15 ta her gün 18.15, saı, cuma 15, mm kadını (T. Şoray). ATLAS: (44 08 35) Roma K D L Ü P : Iebeye tenzllât. pazartesi 21.30. (Şenzaaebsfi) OPERA: (36 08 21) Bozuk İmparfttorluğunun Çökü. BAKIRKÖY: (Altan Karm İSTANBUL rTYATHOSU: (El(22 71 83) Hayatımın Kadı Düzen (E. Bora). ş\i (S. Loren). SİNEMA 63 (Küçükyalı) da?): Tersine Dönen Şem bamra) (44 22 36) EVLENME nı (T. Şoray). EMEK: (44 84 39) Thomaslna Sahte Polisler (R. İng.). şlye. pazartesl harlç her ge TABIFESI (Komedi) pazarRENK: (21 15 25) Vahsi ve (W. Dısney). SUNAR (Osküdar) (36 03 69) ce 21.15, pazar 15 te. tesl taariç beı gece 21. çarGüzel (T. Curtis). ERKOÇ (Çağlayan) (47 07 32) çamba. cumartest pazaı 15 MAHMARA: (22 38 60) Roma Rio Macerası (J. Paul Bel BULVAR TTYATROSU: (Aziı 1 Haram Lokma (Ö. Yıl Imparatorluğunun mondo). Basmacı • Kenan Buke. KARACA TİYATROSU 44 54 02 Çokuşü maz), 2 Demlr maskenin (21 48 92) GÜLDÜRME BEClbal) Karafcolu pasartesi (3. Loren). dunuşu. Nİ HABİCİYî (Komedi) paharlç. gece 21.30, çarşamba, YENİ (Basırköy) (71 68 26) FITA5: (49 01 66) Dehşet Ülzartesl barlç beı gece 21.15, cumartesl. pazar 17. çar. 1 Bozuk Düzen (E. Bokesi (J. Wayne). çarşamba, cumartesi Dazar şamba, cumamartesl matl. ra, 2 Cennet Fedallerl AKSARAY KÜCUK OPERA: (Tevhit BUge Vahl Öz ve 16.15 ne, cuma suare tenjiiâtu. GÜREL: (47 03 94) 1 Sim (A. Mekln). arkadaşları) (21 57 22) NE DORMEN TİYATROSD : KENT OYONCUl^ARj (OurmeD bat Devlere karşı (R.T.), YENİ (Sehzadebaşı) (22 58 92) SAĞDAYIZ NE SOLDAYIZ 44 97 36) ÇIPLAK AYAK (Ko Tiyatrosu (44 36 63) PEMBE İstanbuldakl Adam (S. 2 Sahte tebessum (N. 011ORTANIN YARISINDAYIZmedlı pazartesl barlç beı KADINoazartesi 18 ve Corclna). ver). (PoUtUS Eomedl) . pazsrteal gece 21.15 çarşamba eum&r. 21.15 çarşamba banç ber KERVAN (48 04 23) Bozuk K ADIKÖ Y hanç beı gece 21.15. carşamtesL pazaı İS de aksam 18. de Duzen (E. Bora). CEP •Surevya) (36 06 82) ba, cumartesı, pazaı 15 te FATTH riYATROSü: 22 0171 KÜÇUK SAHNE: Oivl Oraz KONAK: (48 26 06) Vahşl ve Rusyadan Sevgilerle R. İng. AKSARAY HALK Tiyatrosu KİREÇLİ BAHÇE her Tiyatrosu (49 M 52) tZABIT Guzel (T. Curtis). ÇELIKTAŞ: (53 35 07» Sirkte Avnl DilligU Top. (21 21 19) gün 21, pazaı 15.30 da, çar FATMA'NIN KUZUSO» (paLÂLE: (44 35 95) Hayatımın Aşk. ÎKERMIZI FENERLER» Her samba 14 de EFE ALİ pazar zartesi bariç) her gün 18 ve kadını (T. Şoray). ISIK: (Osküdar) (36 24 93) gece 21.15 te çarşamba cu11 de Çocuk Tiyatrosu. 21.15 de. LEVENT: (63 55 39) Hasatl. Hayatımın kadını (T. Şoray) tnartesi ve pazar 16.15 de. GEN • AR : HİZMETÇtLER ORALOÖLü TtYATROSD: (Li mın Kadını (T. Şoray). KADIKÖY: (36 49 24) Uzun ARENA: ŞARKIC1 KIZ (Salı pazartesl barlç bergün 21.15 le ve AJev Oraloglu) 49 49 35 LÜKS: (44 03 80) Cennet FeHıkâye (A. Peerklns). harlç, her gün 18 ve 21.15 te) çarşamba 18 ve 21.15, cu ÇOCUKLAB VE BÜYÜKLER daileri (A. Mekkln). REKS: (36 01 12) Artıst Bo AZAK TİYATROSU: (226246) martesi pazar 15 ve 21.15. (Oyun), ealı c ura 18, çarSARAT: (44 16 56) Bozuk Dü jamba, cumartest pa?ar »5, zen (E. Bora). , perşembe 21J0. KTKALJN RÜYA: (44 84 39) Seni öldüKJSRAÖ1: Salı, eunı» 21.30 recegim. çarşamba ı s »e 2O0, perSITE: (47 77 62) Dehşet Ülke(Devlel Uemlryolian Haydarpaşa' gembe 18, cumartesi. Dazar BEYOĞLU: Guven, Ayral, Tünel. si (J. Wayne). 36 04 75). Strked: 27 00 50). Denizyol18 ve 21.30 EMTNÖNÜ: Beşir Kemal, Kore, ÇargıSAN (48 67 92) Aya Seyahat ları: (49 18 90) (TatU günleri: 44 02 07) kapı, Ankara, Yeni Lâleli. TEPEBA51 rtYATROSD : Şehlı Hatları: 44 42 33), Türk Hava (R. İng.) (44 21 57) ESEĞİN GÖLGESİ EYÜP: Başar, Sağmalcılar Sağlık, YoUan Bilet Satışı: 44 47 00) (Danış(pazar. pazartesl, çarşamba, TAN: (Pangaltı) (48 07 40) Ümit,, Silâhtar. ma: 44 03 96), (Hava Alanı: 73 82 40 • cuma 21. pazar 1530 da). Buffalo BU1 (G. Scoot). FATİH: Şifa, Canbakan, Yeni Gu73 84 40) bkyardım Hastahanesl: ÜSKUDAR TtYATROSTJ: Sarsılan temel (Mt Saint). reba, Büyük, Halk, Cibali. (49 30 00) Nümune Hastahanesl: CİMRİ ber gec« a , pazar GALATA: Ziya Boyer. ÛNAL: (Kasımpaşa) (44 93 06) (36 05 65) Gureba (21 65 00). Hasek) 15.30 da. 1 Hücura (J. Pance), 2 (21 26 80), İşçi • Samatya (2] 62 50), GAZİOSMANPAŞA: Karlı Tep». ELMACI GÛZELİ (Çarsamba Beledlye Santralı (22 45 60) Belediye 14.30, pazar 11 de). Üç buçuk sllâhşörler. HASKÖY: Yeni (Hahcıoğlu). Zabıta MttaartflgO (23 87 74). Meteo YENİ KOMEDt (44 04 09) KADIKÖY • Merkez, Yenigün. KoçuYENİ AB: (49 64 72) Golyat rolojl (73 86 84) Trafik slkayet 44 16 67 CatıdaM Çatlak 8aü harlft : olu, Kalamış, Cafer Çağatay. ve Kara maske (R.T.) Istanbul tttalvesl (2) 42 32) her gece 21, pazar 15.30 da. YENİ ATLAS: (48 65 03) HaKASIMPAŞA: Dereboyu. 5EHTB OPESAS1. (44 21 S7) NÖBETÇİ ECZANELER yatımın Kadını (T. Şoray). SARIYER: Mete, Rumelihisarı. MADAME BUTTERFLY (OY1LDIZ: (Beşıktaş) (47 63 42) BAKIRKÖY: Mersez Yesilköy İitaspera), salı, perşembe, cumarŞİŞLİ: Bahar, Füsun, Pelin, Ümlt. Istanbuldakl Adam (T.R.) yon. tesl 21.15 ÜSKÜDAR: Ahmediye, Bağlarbaşı, YENİ MELEK (44 42 89) BEŞİKTAŞ: Saglık, Ortaköy, ArnavutZiya Hekimhan. ZEYTİNBUKNU Tiyatrosu. (Suarede) Sarsılan Temel köy, Yeni. Cil Horoz. ZEYTİNBURNU: Hayat (M. Salnt). SINEMALAR = Bir hatip kürsüde MECLIS'in Bucağı TİYATROLAR = Grupların davranışları Komisyonundan sevgilerle... Ve Parlâmentoda ... Hj Koridorlarda